13 results on '"SÖZEN, Müslime"'
Search Results
2. AR-GE HARCAMALARININ İHRACAT, İTHALAT VE YOKSULLUĞA ETKİSİ
- Author
-
SÖZEN, Müslime and ŞENGÜR, Mehmet
- Subjects
R&D Expenditures ,Economic Growth ,Exports and Imports of Goods and Services ,Poverty ,Economics ,İktisat ,Ar-Ge ,Ekonomik Büyüme ,Mal ve Hizmet İhracatı Mal ve Hizmet İthalatı ,Yoksulluk - Abstract
The main purpose of this study is to explain the relationship between R&D Expenditures, GDP, Exports and Imports of Goods and Services and poverty. The relationship between R&D expenditures, GDP, exports of goods and services, imports of goods and services, and poverty was analyzed by the panel method. Panel cointegration and causality analyzes were made with four different models by the annual data of 32 countries for the period 2003-2018. The main question of the research is whether R&D investments have an increasing effect on exports of goods and services, imports of goods and services, GDP and reducing poverty rates. According to the panel analysis findings, the models show heterogeneous distribution as an outcome of the test. Country data for which unit root tests were applied and then analyzed by cointegration test.According to the first model, a cointegration relationship was determined between R&D expenditures and the variable of export of goods and services. Similar to according to the results of the second model test, cointegration was determined between R&D expenditures and the variable of imports of goods and services. A cointegration relationship was determined between the R&D expenditures and GDP as stated by the results of the third model and between GDP and poverty depending on fourth model. Bilateral causality was determined from R&D expenditures to exports of goods and services, imports of goods and services, and GDP according to the causality analysis applied on the models. In addition, it has been observed that there is a one-way causality from GDP to poverty., Bu çalışmanın temel amacı, Ar-Ge Harcamaları, GSYİH, mal ve hizmet ihracatı ve ithalatı ve yoksulluk arasındaki ilişkiyi açıklamaktır. Ar-Ge harcamalarının, GSYİH, mal ve hizmet ihracatı, mal ve hizmet ithalatı ve yoksulluk ile ilişkisi panel yöntemi ile analiz edilmiştir. 32 ülkenin 2003-2018 dönemine ait yıllık verileri kullanılarak dört farklı model ile panel eşbütünleşme ve nedensellik analizleri yapılmıştır. Araştırmanın temel sorusu, Ar-Ge yatırımlarının mal ve hizmet ihracatı, mal ve hizmet ithalatı, GSYİH üzerinde artırıcı ve yoksulluk oranlarında azaltıcı bir etkiye sahip olup olmadığıdır. Panel analizi bulgularına göre, modeller homojenlik testi sonucunda heterojen dağılım göstermektedir. Birim kök testleri uygulanan ülke verileri daha sonra eşbütünleşme testi ile analiz edilmiştir. Birinci modele göre, Ar-Ge’ye için yapılan harcamalar ile mal ve hizmet ihracat değişkeni için eşbütünleşme ilişkisi saptanmıştır. Benzer şekilde ikinci model test sonuçlarına göre, Ar-Ge’ye yapılan harcamalar ile mal ve hizmet ithalatı değişkeni için eşbütünleşme tespit edilmiştir. Üçüncü model sonuçlarına göre Ar-Ge’ye yapılan harcamalar ile GSYİH arasında ve dördüncü model sonuçlarına göre GSYİH ile yoksulluk arasında eşbütünleşme ilişkisi tespit edilmiştir. Yapılan nedensellik analizine göre, Ar-Ge harcamalarından mal ve hizmet ihracatına, mal ve hizmet ithalatına ve GSYİH’ye yönelik çift taraflı nedensellik saptanmıştır. Ayrıca GSYİH'dan yoksulluğa yönelik ancak tek taraflı bir nedenselliğin olduğu görülmüştür.
- Published
- 2022
3. Gelişmekte Olan Ülkelerde Ar-Ge Harcamaları Yoksulluk İlişkisi
- Author
-
ŞENGÜR, Mehmet and SÖZEN, Müslime
- Subjects
Economics ,Ar-Ge Harcamaları ,GSYİH ,Yoksulluk ,Panel Veri Analizi ,Gelişmekte Olan Ülkeler ,R&D Expenditures ,GDP ,Poverty ,Panel Data Analysis ,Developing Countries ,İktisat - Abstract
In study, the effect of R&D expenditures on poverty in developing countries was tested by panel data analysis method. The basic assumption of the study is that R&D expenditures in developing countries affect GDP positively and have a reducing effect on poverty rates. Developing countries (such as Brazil, Mexico, Poland, Russia, Thailand, Turkey, Argentina, Ukraine, Uruguay, Armenia, Kazakhstan and Kyrgyzstan) 2003-2018 annual period of observation were used and two successive different models were established in the study. Heterogeneous distribution is observed in both models regards to the homogeneity findings of the Delta Test applied to the variables. Cross section dependency was determined as a result of the cross section dependency test applied to heterogeneously distributed models. It was determined that the variables were stationary at the level by using the second generation panel unit root test (ADF Unit Root Test). Analysis was performed with Gengenbach, Urbain and Westerlund Panel Cointegration Test since the variables are both stationary at level and heterogeneous. According to the findings, there is no cointegration relationship between R&D variable and GDP. But a cointegration relationship was found between the GDP and the Poverty variable. Results of the causality test, a unidirectional causality relationship from the GDP variable to R&D expenditures was found in the first model. In the second model, it has been determined that there is a bi-directional causality relationship from GDP to Poverty variable and from Poverty variable to GDP variable. Although the of the cointegration and causality tests are weak in the first model, results approve the basic assumption of the study. More attention should be paid to R&D expenditures and investments in order to reduce the poverty rate in developing countries., Çalışmada, gelişmekte olan ülkelerde Ar-Ge harcamaları ile yoksulluk ilişkisi panel veri analizi ile incelenmiştir. Çalışmanın temel varsayımı, gelişmekte olan ülkelerdeki Ar-Ge harcamalarının GSYİH'yı pozitif olarak etkilediği ve yoksulluk oranlarını azaltıcı etkiye sahip olduğudur. Gelişmekte olan ülkeler (Brezilya, Meksika, Polonya, Rusya, Tayland, Türkiye, Arjantin, Ukrayna, Uruguay, Ermenistan, Kazakistan ve Kırgızistan gibi) 2003-2018 yıllık gözlem dönemi kullanılmış ve çalışmada birbirini takip eden iki farklı model kurulmuştur. Değişkenlere uygulanan Delta Testinin homojenlik sonuçlarına göre her iki modelde heterojen dağılım görülmektedir. Heterojen dağılıma sahip modellere uygulanan test ile yatay kesit bağımlılığının varlığı belirlenmiştir. İkinci nesil panel birim kök testi (ADF Birim Kök Testi) kullanılarak değişkenlerin düzeyde durağan olduğu belirlenmiştir. Değişkenlerin hem düzeyde durağan hem de heterojen olması nedeniyle analiz Gengenbach, Urbain ve Westerlund Panel Eşbütünleşme testi ile yapılmıştır. Bulgulara göre Ar-Ge ile GSYİH arasında eşbütünleşme ilişkisi yoktur. Fakat GSYİH ile yoksulluk değişkeni arasında eşbütünleşme ilişkisi saptanmıştır. Nedensellik analizi sonucuna göre, birinci modelde GSYİH değişkeninden Ar-Ge harcamalarına yönelik tek yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmuştur. İkinci modelde GSYİH'den yoksulluk değişkenine ve yoksulluk değişkeninden GSYİH değişkenine çift taraflı bir nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Birinci modelde eşbütünleşme ve nedensellik testlerinin zayıf olmasına rağmen, sonuçlar çalışmanın temel varsayımını doğrulamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde yoksulluk oranını azaltmak için Ar-Ge harcamalarına ve yatırımlara daha fazla önem verilmelidir.
- Published
- 2022
4. Konut Finansmanında Katılım Bankalarının Etkinliği
- Author
-
ŞENGÜR, Mehmet, primary and SÖZEN, Müslime, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
5. AR-GE harcamalarının ihracat, ithalat, ekkonomik büyüme ve yoksulluk üzerinde etkisi
- Author
-
Sözen, Müslime, Şengür, Mehmet, and ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi , İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Mal ve Hizmet ithalatı ,R&D Expenditures ,Poverty and Panel Data Analysıs ,Yoksulluk ve Panel Veri Analizi ,Ar-Ge Harcamaları ,Export of Goods and Services ,Ekonomik Büyüme ,Mal ve Hizmet ihracatı ,GDP ,Import of Goods and Services - Abstract
Bu çalışmada, Ar-Ge harcamaları, GSYİH, mal ve hizmet ihracatı, mal ve hizmet ithalatı ve yoksulluk arasındaki ilişkiyi açıklamaktır. 32 ülkenin Ar-Ge harcamalarının, GSYİH, mal ve hizmet ihracatı, mal ve hizmet ithalatı ve yoksulluk ile ilişkisi panel veri analizi ile açıklanmıştır. 2003-2018 dönemine ait yıllık veriler kullanılmıştır. Tasarlanan dört farklı model ile panel eşbütünleşme ve panel nedensellik analizleri yapılmıştır. Araştırmanın hipotezi, Ar-Ge harcamalarına yapılan yatırımların mal ve hizmet ithalat ve ihracatını ve GSYİH'yi artırdığı bunun sonucunda yoksulluk oranlarının azaldığıdır. Panel analizi bulgularına göre, modeller homojenlik testi sonucunda heterojen dağılım göstermektedir. CD ve LMadj Testi uygulanmış ve yatay kesit bağımlılığının olmadığı belirlenmiştir. İkinci nesil birim kök testi Levin, Lin ve Chu ve Hadri Birim Kök Testi uygulanmış olup veriler düzeyde durağandır. Eşbütünleşme testi Gengenbach, Urbain ve Westerlund Panel Eşbütünleşme Testi ile incelenmiş ve panel AMG uzun dönem tahmin edici katsayısını hesaplamıştır. Birinci model eşbütünleşme testi sonuçlarında Ar-Ge harcamaları ile mal ve hizmet ihracatı arasında eşbütünleşme ilişkisi bulunmaktadır. İkinci model eşbütünleşme test sonuçlarında Ar-Ge harcamaları ile Mal ve Hizmet İthalatı arasında eşbütünleşme ilişkisi bulunmaktadır. Üçüncü model eşbütünleşme testi sonuçlarında Ar-Ge harcamaları ile GSYİH arasında eşbütünleşme ilişkisi bulunmaktadır. Dördüncü model eşbütünleşme testi sonuçlarında GSYİH, yoksulluk arasında eşbütünleşme ilişkisi bulunmaktadır. Nedensellik testi sonuçlarına göre, Ar-Ge harcamalarından mal ve hizmet ihracatına ve ithalatına ve GSYİH’ye doğru iki yönlü bir nedensellik ilişkisi ve GSYİH'dan Yoksulluk değişkenine doğru tek yönlü %5'lik bir nedensellik ilişkisi bulunmaktadır In this study is to explain the relationship between R&D expenditures, GDP, export of goods and services, import of goods and services and poverty. The relation of R&D expenditures and GDP, export of goods and services, import of goods and services and poverty in 32 countries was explained with the Panel Data Analysıs. Annual data for the period 2003-2018 were used. With four different models designed, panel cointegration and panel causality analysis was made. The hypothesis of the research is that the investments made in R&D expenditures increase import and export of goods and services and the GDP as a result the poverty rates decrease. According to the panel analysis findings, the models show heterogeneous distribution as a result of the homogeneity test. CD and LMadj Test was applied and It has been determined that there is no cross sectional dependency. Second generation unit root test Levin, Lin and Chu and Hadri Unit Root Test has been applied and the data are stationary at the level. The cointegration test was examined with Gengenbach, Urbain and Westerlund Panel Cointegration Test and the panel AMG calculated the long-term estimator coefficient. There is cointegration relationship between R&D expenses and export of goods and services in the first model cointegration test results. There is cointegration relationship between R&D expenses and Import of Goods and Services in the second model cointegration test results. There is cointegration relationship between R&D expenses, GDP in the thirt model cointegration test results. There is cointegration relationship between GDP and poverty in the fourth model cointegration test results. According to the causality test results, there is a two-way causality relationship from R&D expenditures to exports and imports of goods and services to GDP, and a one-way 5% causality relationship from GDP to Poverty variable
- Published
- 2021
6. Türkiye Özel Sermayeli Katılım Bankaları İçin Kredi Riski Yönetiminin VAR Modelleri ile Analizi
- Author
-
Türkyılmaz, Serpil, Sözen, Müslime, Fakülteler, Fen Edebiyat Fakültesi, İstatistik ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü, and Türkyılmaz, Serpil
- Subjects
Kredi Riski ,Katılım Bankacılığı ,VAR Modeli - Abstract
Bu çalışma, Türkiye’de faaliyette bulunan üç özel sermayeli katılım bankası olan Albaraka Türk Katılım Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası ve Türkiye Finans Katılım Bankası’nın 2010:I-2019:IV üçer aylık verileri kullanılarak kredi riski oranı ile diğer bağımsız değişkenler arasında herhangi bir ilişkinin olup olmadığını tespit etmektedir. Çalışmada ilk olarak banka sektöründeki kredi riskine değinilmiş ardından kapsamlı bir literatür taraması sunulmuştur. İzleyen bölümde üç katılım bankasından elde edilen veriler analiz edilmiş ve bulgulara yer verilmiştir. Bankaların kredi riski oranlarını etkileyen değişkenler makalede yer alan literatür yardımıyla tespit edilmiştir. Bu kapsamda analizde üç katılım bankası için aynı bağımlı ve bağımsız değişkenler kullanılmıştır. Çalışmada; kredi riski oranı ile diğer (bankaya ait ve makroekonomik) bağımsız değişkenler arasındaki ilişkiler belirlenerek, Türk katılım bankacılığı sektöründe kredi riskinin ne kadar etkin olduğu ve bu riskin ne kadar etkin yönetilebileceği konusunda bir yol gösterici niteliği taşıması beklenmektedir.
- Published
- 2020
7. Türev finansal araçların Türkiye muhasebe standardı, Türkiye finansal raporlama standardı ve büyük ve orta boy işletmeler için finansal raporlama standardı kapsamında değerlendirilmesi
- Author
-
Sözen, Müslime, Dokur, Şükrü, Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı/Muhasebe Ve Denetim Bilim Dalı., and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Türev finansal araç kullanımı ,Accounting standarts ,Turkish Accounting Standarts ,Derivatives financial instruments ,Use of derivative financial instruments ,Futures markets ,Turkey financial reporting standards ,Büyük ve orta boy işletmeler için finansal raporlama standardı ,Large and medium-size enterprises for financial reporting standard ,Financial reporting standarts ,Türev finansal araçlar ,İşletme ,Accounting ,KAP ,Türev finansal araçların muhasebeleştirilmesi ,Türkiye finansal raporlama standartları ,Accounting of derivatives financial instruments ,Public disclosure platform ,Turkish Financial Reporting Standards ,Türkiye muhasebe standartları ,Turkish accounting standards ,Business Administration - Abstract
Küreselleşmenin getirdiği değişim hızı dünya üzerinde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalarını etkilemiştir. Birbirleri ile iletişim halinde olan finansal piyasalar değişimin etkisiyle tek bir pazar durumuna gelmiştir. Uluslararası arenada, birçok uluslu şirketlerin yer alması sonucu karlılık oranları azalmıştır. Rekabet ortamı oluşmuş ve çeşitli finansal riskler ortaya çıkmıştır. Finansal araçlar çeşitlenerek türev finansal araçlar kullanılmaya başlanmıştır.Finansal piyasalarda hızla kullanımı artan türev finansal araçlar şirketlerin finansal risklerini yönetmelerini kolaylaştırmıştır. Aynı zamanda finansal piyasalara işlerlik kazandırmıştır. Şirketler ulusal ve uluslararası yasal yönergeler kapsamında bu işlemlerin muhasebe kayıtlarına nasıl yansıyacağı ile karşı karşıya kalmışlardır. Türev finansal araç kullanımı sonucunda oluşan işlemlerin finansal tablolara ve raporlara yansıması önem arz etmektedir.Bu çalışmanın amacı; türev finansal araçların türlerini, şirketlerin kullanma amaçlarını, muhasebe standartları kapsamında uygulama biçimini, nasıl muhasebeleştirileceğini ve Türkiye'de türev finansal araç kullanan şirketlerin hangi türev ürünü kullandığı ve ne amaçla kullandığı analiz edilerek açıklanmıştır. The pace of change brought by globalization has affected the financial markets of developed and developing countries around the world. The financial markets in communication with each other have become a single market under the influence of change. In the international arena, the resulting profitability rates has reduced due to the presence of many national corporations. A competitive environment has arisen and various financial risks have arisen. Financial instruments have diversified and derivative financial products have started to be used.Increasingly rapid use of derivatives financial in financial markets has facilitated the management of companies' financial risks. At the same time, it has brought financial operativeness. Companies have faced the question of how these transactions will be reflected in their accounting records under national and international legal guidelines. It is important that the transactions resulting from the use of derivative financial instruments reflect on financial statements and reports.The purpose of this study is; the types of financial derivatives, the intended use of the companies, accounting standards within the scope of the application form, how to recognize and use of derivative products which the company uses derivative financial instruments in Turkey, where it is analyzed and explained what purpose use. 151
- Published
- 2018
8. ENDÜSTRİ 4.0’IN İTİCİ GÜÇLERİNİN TÜRKİYE VE ÇİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
- Author
-
SÖZEN, Müslime and MESCİOĞLU, Talat
- Subjects
Social ,Sanayi Devrimi,Endüstri 4.0,İtici Güçler,Teknolojik Donanımlar,Ekonomik Gelişmeler ,Industrial Revolution,Industry 4.0,Propulsive Forces,Technological Equipment,Economic Developments ,Sosyal - Abstract
Countries use technological equipment in their production systems to increase their economic competitiveness in the industry. The progress of the industry and the formation of industrial revolutions have brought about the technological equipment which we call the driving forces today. Over time, different propulsive forces have influenced the industry to a certain extent and are now defined by the concept of " Industry 4.0". The development of the industrial revolution has had a great impact on the countries. These effects have been the result of many different propulsive forces. The aim of this study is to explain the positive and negative aspects of the propulsive force by explaining the period of the Industrial Revolution, which is the final point of the development process. At the same time, it has been mentioned how the propulsive forces of Industry 4.0 affected the economic development of developing countries. It has been examined how Turkey and China have been affected by the propulsive forces, future goals of both countries, their economic development in terms of Industry 4.0., Ülkeler endüstride ekonomik rekabet güçlerini arttırabilmek için, üretim sistemlerinde teknolojik donanımlar kullanmaktadır. Sanayinin ilerlemesi ve sanayi devrimlerinin oluşması, günümüzde itici güçler olarak adlandırdığımız teknolojik donanımları ortaya çıkarmaktadır. Zamanla farklı itici güçlerin etkisiyle endüstriye belirli kademeler kat ettirmiştir. Bu, günümüzde “Endüstri 4.0” kavramı ile tanımlanmaktadır. Sanayi devriminin gelişimi ülkeler üzerinde büyük etkiler yaratmıştır. Bu etkiler birçok farklı itici güç sonucu meydana gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, sanayi devriminin gelişim süreci sonucu gelinen nokta olan Endüstri 4.0 dönemini anlatarak, itici güçlerinin olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya koymaktır. Aynı zamanda Endüstri 4.0’ın itici güçlerinin gelişmekte olan ülkelerin ekonomik gelişimlerini nasıl etkilediğine değinilmiştir. Türkiye ve Çin’in itici güçler sonucu nasıl etkilendiği, iki ülkenin de gelecek hedefleri, Endüstri 4.0 açısından ekonomik gelişimleri incelenmiştir.
- Published
- 2018
9. ENDÜSTRİ 4.0'IN İTİCİ GÜÇLERİNİN TÜRKİYE VE ÇİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ.
- Author
-
SÖZEN, Müslime and MESCÝOÐLU, Talat
- Abstract
Countries use technological equipment in their production systems to increase their economic competitiveness in the industry. The progress of the industry and the formation of industrial revolutions have brought about the technological equipment which we call the driving forces today. Over time, different propulsive forces have influenced the industry to a certain extent and are now defined by the concept of " Industry 4.0". The development of the industrial revolution has had a great impact on the countries. These effects have been the result of many different propulsive forces. The aim of this study is to explain the positive and negative aspects of the propulsive force by explaining the period of the Industrial Revolution, which is the final point of the development process. At the same time, it has been mentioned how the propulsive forces of Industry 4.0 affected the economic development of developing countries. It has been examined how Turkey and China have been affected by the propulsive forces, future goals of both countries, their economic development in terms of Industry 4.0. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2019
10. KAYNAK TÜKETİM MUHASEBESİNİN GELİŞİM SÜRECİ, MALİYET AVANTAJLARI VE TEORİK BİR UYGULAMA.
- Author
-
SÖZEN, Müslime
- Abstract
This most important purpose of the operation, to strengthen strategic compative by reducing costs. Resource consumption accounting (RCA), this strategic competive race used is a cost accounting model. RCA German Theoretical cost of the system is known to reflect the costing process applied. RCA, Activity Based Costing (ABC) of the German Cost Accounting (GPK) joining the company as a result of new costing system has emerged advantages. A new management accounting system, which is known as a resource management. In this study, the related literature is mentioned RCA genesis and development, emphasizing. This was demonstrated differences and similarities between accounting systems. Has calculated theoretically applied RCA unrelated system resource is not consumed by idle capacity costs as the cost of products and the production cost of unused capacity by reflected clearly demonstrated that more efficiently uses. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2017
11. KISITLAR TEORİSİNDE KAPASİTE KISITI VE BİR UYGULAMA
- Author
-
KARAGÜN, Vedat and SÖZEN, Müslime
- Subjects
Theory of Constraints,Capacity Constraints,Constraint Contribution ,Kısıtlar Teorisi,Kapasite Kısıtı,Kısıtlı Katkı Payı - Abstract
Kısıtlar teorisi işletmeler için bir kontrol metodu ve süreç iyileştirme mekanizmasıdır. Kısıtlar teorisi sisteminde oluşan kısıt türlerinden biri olan kapasite kısıtı, bu teorinin en önemli kavramlarından biridir. Teorinin kullanım alanlarını ve yapılan uygulamalarla edinilen sonuçları daha iyi kavrayabilmek ve analiz edebilmek için literatür taraması yapılmıştır. Teori kısaca anlatılmış ve kapasite kısıtı üzerinde durulmuştur. Yapılan uygulamanın çatısını oluşturan kapasite kullanımı ve kapasite çeşitleri arasındaki ilişki açıklanmıştır. Kısıtlı katkı payının uygulamalarda nasıl hesaplandığı matematiksel formül ile gösterilmiş ve uygulama bu formül çerçevesinde oluşturulmuştur. Bu çalışmada bir örnek kullanılmış ve bu örnek uygulama sonucunda önemli veriler elde edilmiştir.Yapılan uygulamada kapasite kısıtının uygulanması işletme satışlarının arttığı görülmüş hem de bu satışlara bağlı olarak ürün seçiminde verilen kararın işletme karını da arttırdığı tespit edilmiştir., The theory of constraints is a control method for enterprises and a process improvement mechanism. Capacity constraint, a type of constraint that arise in the system of constraints theory, is one of the most important concepts of this theory. Literature review was conducted in order to better comprehend and analyze the usage areas of the theory and the results obtained from its applications. The theory is briefly described focusing on the capacity contraint. Capacity utilization, which constitutes the roof of the implemented applications, is explained in relation to capacity types. The mathematical formula of how the constrained contribution is calculated in practice is shown and the application is formed within the framework of this formula. A case was examined in this study and important data were obtained as a result of this case study. The study showed that, the implementation of the capacity constraint has increased business sales and this increased the business profit together with the decision made in product selection.
12. The propulsive forces of industry 4.0 effects on Turkey and China
- Author
-
Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Doktora Programı., Bursa Uludağ Üniversitesi/İktisadi İdari Bilimler Fakültesi/İktisat Bölümü., Sözen, Müslime, and Mescioğlu, Talat
- Subjects
Ekonomik gelişmeler ,Sanayi devrimi ,Teknolojik donanımlar ,Endüstri 4.0 ,Technological equipment ,İtici güçler ,Industrial revolution ,Industry 4.0 ,Economic developments ,Propulsive forces - Abstract
Ülkeler endüstride ekonomik rekabet güçlerini arttırabilmek için, üretim sistemlerinde teknolojik donanımlar kullanmaktadır. Sanayinin ilerlemesi ve sanayi devrimlerinin oluşması, günümüzde itici güçler olarak adlandırdığımız teknolojik donanımları ortaya çıkarmaktadır. Zamanla farklı itici güçlerin etkisiyle endüstriye belirli kademeler kat ettirmiştir. Bu, günümüzde “Endüstri 4.0” kavramı ile tanımlanmaktadır. Sanayi devriminin gelişimi ülkeler üzerinde büyük etkiler yaratmıştır. Bu etkiler birçok farklı itici güç sonucu meydana gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, sanayi devriminin gelişim süreci sonucu gelinen nokta olan Endüstri 4.0 dönemini anlatarak, itici güçlerinin olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya koymaktır. Aynı zamanda Endüstri 4.0’ın itici güçlerinin gelişmekte olan ülkelerin ekonomik gelişimlerini nasıl etkilediğine değinilmiştir. Türkiye ve Çin’in itici güçler sonucu nasıl etkilendiği, iki ülkenin de gelecek hedefleri, Endüstri 4.0 açısından ekonomik gelişimleri incelenmiştir. Countries use technological equipment in their production systems to increase their economic competitiveness in the industry. The progress of the industry and the formation of industrial revolutions have brought about the technological equipment which we call the driving forces today. Over time, different propulsive forces have influenced the industry to a certain extent and are now defined by the concept of " Industry 4.0". The development of the industrial revolution has had a great impact on the countries. These effects have been the result of many different propulsive forces. The aim of this study is to explain the positive and negative aspects of the propulsive force by explaining the period of the Industrial Revolution, which is the final point of the development process. At the same time, it has been mentioned how the propulsive forces of Industry 4.0 affected the economic development of developing countries. It has been examined how Turkey and China have been affected by the propulsive forces, future goals of both countries, their economic development in terms of Industry 4.0.
- Published
- 2019
13. The development process of resources consumption accounting, cost advantages and a theoretical application
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü. and Sözen, Müslime
- Subjects
German cost accounting ,Kaynak tüketim muhasebesi ,Kaynak yönetimi ,Resource management ,Maliyet muhasebesi ,Resource consumption accounting ,Idle capacity ,Activity-based costing ,Faaliyet tabanlı maliyetleme ,Atıl kapasite - Abstract
Bu çalışma, 20-22 Nisan 2017 tarihleri arasında Bursa’da düzenlenen 2. Lisansüstü İşletme Öğrencileri Sempozyumu’nda sunulmuş, geliştirilerek makale formatına getirilmiştir Maliyetleri azaltarak stratejik rekabeti güçlendirmek işletmelerin en önemli amacıdır. Kaynak tüketim muhasebesi (KTM) bu stratejik rekabet yarışında uygulanan bir maliyet muhasebe modelidir. KTM Alman maliyet sistemi uyguladığı maliyetleme sürecini yansıttığı bilinmektedir. KTM, Faliyet Tabanlı Maliyetleme (FTM) ile Alman Maliyet Muhasebesinin (GPK) birleştirilmesi sonucu işletme maliyetleme sisteminde yeni avantajları ortaya çıkmıştır. Kaynak yönetimi olarak bilinmekte olan yeni bir yönetim muhasebesi sistemidir. Bu çalışmada, KTM’nin doğuşu ve gelişimine değinilmiş literatür taraması yapılmıştır. Muhasebe sistemleri arasındaki farkları ve benzerlikleri ortaya konulmuştur. Teorik olarak uygulanan KTM sisteminin ilişkili olmayan atıl kapasite maliyetlerini mamullerce tüketilmeyen kaynak maliyetleri olarak hesaplamış olup ve ürün maliyetlerine yansıtılmayarak atıl kapasitenin daha etkin şekilde kullandığını açıkça ortaya koymuştur. This most important purpose of the operation, to strengthen strategic compative by reducing costs. Resource consumption accounting (RCA), this strategic competive race used is a cost accounting model. RCA German Theoretical cost of the system is known to reflect the costing process applied. RCA, Activity Based Costing (ABC) of the German Cost Accounting (GPK) joining the company as a result of new costing system has emerged advantages. A new management accounting system, which is known as a resource management. In this study, the related literature is mentioned RCA genesis and development, emphasizing. This was demonstrated differences and similarities between accounting systems. Has calculated theoretically applied RCA unrelated system resource is not consumed by idle capacity costs as the cost of products and the production cost of unused capacity by reflected clearly demonstrated that more efficiently uses.
- Published
- 2017
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.