Search

COVID-19 pandemic, which has surrounded the world, has already proven the fragility of not only the health of human but also the health systems of countries as a whole. This fragility may have been arising from the fact that business ventures at the research and development (R&D) phase in particular have not been able to benefit from financing opportunities at all in current health systems. In this study, we examine the “equity crowdfunding” model as a contemporary and innovative means of finance with respect to the extant literature and international practices and we evaluate the new capital market regulations on equity crowdfunding in Turkey. In line with our examinations and evaluations as well as our policy recommendations to take timely actions against potential practical problems, equity crowdfunding model stands out as a great opportunity for pharmaceutical start-ups and ventures to finance their R&D expenditures in Turkey., Tüm dünyayı kuşatan COVID-19 pandemisi sadece insan sağlığının değil bir bütün olarak ülkelerin sağlık sistemlerinin de ne kadar kırılgan olduğunu göstermiştir. Bu kırılganlık, mevcut sağlık sistemlerinde, özellikle araştırma-geliştirme (AR-GE) safhalarındaki girişimlerin, finansman olanaklarından yeterince istifade edememelerinden kaynaklanabilmektedir. Bu çalışmada, çağdaş ve yenilikçi bir finansman yöntemi olarak “paya dayalı kitle fonlaması” modeli konuya ilişkin literatür ve uluslararası uygulama örnekleri çerçevesinde incelenmekte ve Türkiye’de yakın zamanda hayata geçirilen paya dayalı kitle fonlamasına yönelik sermaye piyasası mevzuatı değerlendirilmektedir. Yapılan inceleme ve değerlendirmeler ile uygulamada karşılaşılabilecek tereddütlerin zamanında giderilebilmesine yönelik öneriler doğrultusunda, Türkiye’de ilaç AR-GE harcamalarının paya dayalı kitle fonlaması modeliyle finansmanının erken aşama ilaç girişimleri için son derece önemli bir fırsat oluşturduğu sonucuna ulaşılmaktadır

Share repurchases have been widely used in global markets for years for various purposes such as to pay out cash, to stabilize stock prices, and so on. However, their use has recently been challenged due to the economic and financial uncertainty imposed by the COVID-19 outbreak. Not only governments have put bans or restrictions on the repurchasing transactions but also some major companies themselves have suspended their buyback programmes to preserve cash. On the other hand, repurchase activity has manifested itself in Turkish capital markets somewhat unexpectedly under uncertain market conditions. This study is one of the first attempts to explore the impact of share repurchase transactions on stock returns in an emerging market severely hit by COVID-19. Event study analyses reveal that market reaction to repurchase activity in the aftermath of the pandemic declaration of March 11, 2020 was significantly positive. Moreover, short-term stock performance of repurchasing firms was far greater than that of their non-repurchasing peers. These results have important policy implications in terms of corporate payout decisions which have recently been challenged by the new coronavirus.

Finansal piyasaların küreselekonomideki önemli ölçüde artan rolü göz önüne alındığında, hisse senedifiyatlarının ekonomik politika belirsizliğindeki (EPB) değişimlere nasıl tepkiverdiğiyle ilgili çeşitli ampirik çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışma EPB veborsa getirileri arasındaki ilişkiyi ölçmek için bootstrap panel Grangernedensellik yaklaşımı kullanarak literature katkıda bulunmaktadır. Sonuçlar,gelişmekte olan piyasalar bağlamında tetikleyici rolü borsaların belirlediğini,gelişmiş piyasaların çoğunda ise EPB ile borsa getirileri arasında herhangi birnedensellik ilişkisi olmadığını ortaya koymuştur., Given the substantially increasedrole of financial markets in the global economy, there is a various empiricalevidence regarding how stock prices respond to changes in economic policyuncertainty (EPU). This study contributes to the literature by employing abootstrap panel Granger causality approach on the relationship between EPU andstock market returns. The results, provide insight into the fact that it mayindeed be the stock market that plays the triggering role in the context ofemerging markets and for majority of developed markets there is no causalrelationship between EPU and stock market returns.

This study aims at analyzing the impacts of Turkey’s sovereign credit rating upgrades and downgrades made by Moody’s Investors Service (Moody’s), Standard and Poor’s (S&P) and Fitch Ratings (Fitch) in 1993-2016 period on Borsa Istanbul (BIST) Equity Market. Event study analysis results show that abnormal returns concur with the relevant rating decision both before and at the event date. However, the effects are reversed afterwards. Moreover, it is apparent that negative sided rating changes have more significance over abnormal returns when compared with positive sided ones, Bu çalışmada, 1993-2016 yılları arasında Moody’s Investors Service (Moody’s), Standard and Poor’s (S&P) ve Fitch Ratings (Fitch) tarafından Türkiye için verilen ülke kredi derecelendirme notlarındaki olumlu ve olumsuz yöndeki değişikliklerin Borsa İstanbul (BIST) Pay Piyasası’ndaki etkileri olay analizi yöntemiyle incelenmektedir. İnceleme sonuçları değişiklik tarihinden önce ve değişiklik tarihinde anormal getirilerin derecelendirme kararına paralel yönde hareket ettiğini, daha sonraki dönemlerde ise getiri etkilerinin tam tersi bir seyir izlediğini göstermektedir. Ayrıca, olumsuz yöndeki derecelendirme değişikliklerinin etkilerinin olumlu yöndeki değişikliklere nazaran daha fazla olduğu anlaşılmaktadır

Pay geri alımları, şirket bünyesindeki atıl nakdin dağıtımında rol oynayan kurumsal bir finansman aracı olarak görülmekte; çoğu zaman nakit temettü dağıtımlarına alternatif bir uygulama olarak değerlendirilmektedir. Önceleri, şirket ortakları ve alacaklıları açısından sakıncalı uygulamalara yol açabileceği gerekçesiyle yasaklanmış bulunan geri alım işlemlerinin, şirketlerin birtakım finansman ihtiyaçlarının karşılanmasındaki işlevinin artmasına istinaden, birçok ülkenin şirketler hukuku düzenlemelerine konu edilmeye başlandığı görülmektedir. İşlemlerin hukukî alt yapısı tesis edilerek belirsizliklerin giderilmesiyle birlikte şirketlerce özellikle borsada gerçekleştirilen pay geri alımlarına büyük ilgi gösterildiği gözlemlenmektedir. Türkiye'de pay geri alımı uygulamasına, Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmaları kapsamında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nda son dönemde yapılan değişikliklerle imkân tanınmıştır. Bu imkân doğrultusunda payları borsada işlem gören şirketler tarafından yapılan geri alım işlemlerine yönelik ampirik çalışmalar sonucunda: (1) şirketlerin geri alım kararı vermelerinde paylarının düşük değerlendiği ve şirketin faaliyetlerinin yolunda gittiği mesajının piyasaya verilmesinin belirleyici rol oynadığı; (2) kısa vadede, yatırımcıların geri alım işlemlerine olumlu tepki verdiği ve geri alım işlemleriyle payların likiditesinin artırılmasının, oynaklığının da azaltılmasının mümkün olduğu anlaşılmıştır.Anahtar Sözcükler:Pay geri alımları, geri alınan paylar, borsada gerçekleştirilen geri alımlar, payların düşükdeğerlenmesi, piyasaya mesaj verilmesi, şirketler hukuku, kurumsal yönetim, anormalgetiri, likidite, oynaklık. Stock repurchase, as a corporate finance tool and a substitute for cash dividends, plays an important role in distributing excess cash. Following a prohibited period due to its potentially negative outcomes for shareholders and creditors, stock repurchase has recently been regulated within the company law systems of many jurisdictions pursuant to its increasing popularity in satisfying special financing requirements of companies. That the regulatory improvements have removed the uncertainty inherent in such transactions has increased the volume of, especially, the open market stock repurchases. Turkish legislation, i.e. Commercial Code and Capital Markets Law, has latterly been updated in accordance with acquis communautaire in order to allow stock repurchases. Empirical investigations regarding stock repurchase transactions of listed companies reveal that: (1) undervaluation and signaling are the most prominent determinants of stock repurchase decisions; (2) investor reaction to stock repurchases is generally positive and liquidity tends to increase as volatility decreases in the short-term.Key Words:Share/stock repurchase/buyback, treasury/own shares, open market share/stockrepurchase, undervaluation, signalling, company law, corporate governance, abnormalreturn, liquidity, volatility. 239

Küresel sermaye akımlarının kaliteli ve karşılaştırılabilir finansal bilgiye olan ihtiyacına bağlı olarak dünya finansal raporlama sistemlerinde Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'na (UFRS) kuvvetli bir yakınsama temayülü bulunmaktadır. Bir finans merkezi olma yolunda gelişmekte olan Türk sermaye piyasasında da benimsenen UFRS'nin şirketlerin şeffaflık seviyelerini artırması ve yabancı sermayenin ilgisinin Türk şirketlerine yönlenmesi beklenmektedir. Bu beklentinin gerçekçi olup olmadığının incelendiği ampirik çalışmada; gönüllü ve/veya UFRS uygulaması ile gelen şeffaflık seviyesi ile borsa şirketlerinin hisse senetlerinin likiditesi arasında anlamlı ve olumlu yönde ilişki bulunduğu anlaşılmıştır. UFRS uygulamasında deneyimli en büyük dört denetim şirketi kullanımının yarattığı şeffaflık seviyesi için ise aynı sonuç geçerli değildir. Sonuç olarak, Türk sermaye piyasasına ilginin artması şeffaflık ve kamuyu aydınlatma seviyesinin artmasına bağlı bulunmakta olup UFRS'nin piyasada sağlıklı olarak uygulanması için gerekli tedbirler alınmalıdır. With respect to global capital flows? demand for quality and comparative financial information, there has been a strong convergence trend towards International Financial Reporting Standards (IFRS) as to the global financial reporting systems. IFRS have been adopted in Turkish capital markets which have been developing on the way to becoming a financial center and it is expected that IFRS increases the transparency level of Turkish companies and that foreign capital?s interest diverts to them. In the empirical study investigating whether this expectation is true or not; it is found that there is a significant and positive relationship between the transparency level resulted from voluntary and/or compulsory IFRS adoption and the stock liquidity of companies. This finding is, however, not valid in the case of the transparency level resulted from the use of Big4 audit firms experienced in IFRS implementation. In conclusion, as the increase in the interest on Turkish capital markets depends on the increase in the transparency and disclosure level, any necessary measures shall be taken in order to provide sound implementation of IFRS. 160