Search

Tam Metin / Tez Bu çalışmanın amacı spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanlarının örgütsel sinizm, iş doyumu ve tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkileri belirlemek; örgütsel sinizm ve tükenmişliği önlemek, iş doyumunu artırmak açısından öneriler sunmaktır. Araştırmada betimsel nitelik taşıyan ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, Türkiye’de spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarında görev yapanlar içerisinden tesadüfen seçilmiş 525 öğretim elemanını oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Maslach Tükenmişlik Ölçeği, Minesota İş Doyum Ölçeği ve Örgütsel Sinizm Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde Shapiro-Wilk ve Levene, Student t-test, Tek Yönlü Varyans Analizi ve Tukey çoklu karşılaştırma testleri kullanılmıştır. Örgütsel sinizm, iş doyumu ve tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla Yapısal Eşitlik Modellemesi’nden yararlanılmıştır. Çalışmada kadın öğretim elemanlarının kişisel başarı seviyelerinin düşük, evli öğretim elemanlarının bilişsel sinizm düzeylerinin ise yüksek olduğu belirlenmiştir. Lisans mezunu öğretim elemanlarının diğer öğretim elemanlarına oranla duygusal tükenmişlik düzeylerinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Çalışmada, öğretim görevlilerinin iş doyumlarının en düşük, doktor öğretim üyelerinin duyuşsal sinizm düzeylerinin en yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, idari görevi olmayan öğretim elemanlarının ve Bölüm Başk. Yrd. bilişsel sinizm düzeylerinin yüksek; gelirinin yetersiz olduğunu düşünenlerin duygusal tükenmişlikleri ve duyuşsal sinizm düzeylerinin yüksek, iş doyumlarının ise düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yapısal Eşitlik Modeli sonuçlarına göre öğretim elemanlarının iş doyum düzeyleri ile tükenmişlik düzeyleri arasında negatif yönlü, iş doyum düzeyleri ile örgütsel sinizm düzeyleri arasında negatif yönlü, tükenmişlik düzeyleri ile örgütsel sinizm düzeyleri arasında pozitif yönlü, istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır. Dolayısıyla, öğretim elemanlarının bilişsel sinizim ve kişisel başarı düşüklüğü düzeylerini azaltmak ve iş doyumlarını arttırmak için, kurumda iletişimi geliştirmek, çalışanların önerilerini dikkate almak, doğru beklentiler sunmak, çalışanların sorunlarına ilişkin uzmanlara (psikiyatrist, psikolog vb.) yönlendirmek hizmet-içi eğitim, kurs vb. katılımları sağlamak, çeşitli aktiviteler organize etmek, yapılan işi ödüllendirerek değerli kılmak ve çalışanların motivasyonu arttırmaya yönelik önlemler alınması önem arz etmektedir. The aim of this study is to find out the relationships between organizational cynicism, job satisfaction and burnout levels of academic staff in higher education institutions providing sport education; to make suggestions to prevent organizational cynicism and burnout and to increase job satisfaction. Descriptive relational survey model was used in the study. The sample consists of randomly chosen 525 academic staff teaching in higher education institutions providing sport education. Maslach Burnout Inventory, Minesota Satisfaction Scale and Organizational Cynicism Scale were used as data collection tools. Shapiro-Wilk and Levene, Student t-test, One way ANOVA and Tukey multiple comparison tests were used in data analysis. Structural Equation Modeling was used to examine the relationship between organizational cynicism, job satisfaction and burnout levels. It was found that female participants had low personal achievement levels, while married participants had high cognitive cynicism levels. Participants with an undergraduate degree were found to have high emotional exhaustion levels. Instructors were found to have the lowest job satisfaction, while assistant professors had the highest affective cynicism. Academic staff who did not have administrative duties and deputy heads of departments were found to have high affective cynicism levels; participants who thought they had insufficient level of income had high emotional exhaustion and affective cyncisim and low job satisfaction. Structural Equation Modeling results showed negative statistically significant association between job satisfaction and burnout levels, and between job satisfaction and organizational cynicism levels; and also positive statistically significant association between burnout and organizational cynicism levels. Therefore, it is important to take measures to develop communication in the institution, to consider the suggestions of employees, to provide accurate expectations, to guide employees to experts (psychiatrist, pscyhologist, etc.), to provide in-service training, courses, to organize various activities, to award and to increase motivation in order to decrease academic staff’s affective cynicism and personal achievement levels and to increase job satisfaction.

Bu araştırma ortaokul ve İmam Hatip ortaokullarında öğrenim gören öğrencilerin beden eğitimi ve spor ders saatlerine göre obezite farkındalığı ve fiziksel aktivite durumlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini Ordu ilindeki ortaokullarda öğrenim gören öğrenciler arasından tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilmiş toplam 414 kişi (238 kız - 176 erkek) oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu, Obezite Farkındalık Ölçeği (OFÖ) ve İlköğretim Öğrencileri için Fiziksel Aktivite Soru Formu (FAS) ölçeği kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel değerlendirmesinde, normallik testi, Student t-testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Araştırmada, katılımcıların cinsiyeti, anne çalışma durumu, baba mesleği, anne ve baba eğitim durumlarına göre fiziksel aktivite ve genel obezite farkındalığı toplam puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilememiştir. Ortaokulda öğrenim gören öğrencilerin fiziksel aktivite, genel obezite farkındalığı ve tüm alt boyut toplam puanları İmam Hatip ortaokuluna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin vücut kitle indekslerine göre zayıf öğrencilerin fiziksel aktivite ölçek toplam puanları obez öğrencilerden daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca, annesi üniversite mezunu olanların obezite farkındalığı alt boyutu ile babası üniversite mezunu olanların beslenme farkındalığı alt boyutu puanlarının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Fiziksel aktivite ölçek toplam puanlarına göre, katılımcıların %3,9'unun inaktif ve %33,6'sının ise düşük aktiviteye sahip olduğu belirlenmiştir. Obeziteyle de yakından ilişkili olan hareketliliğin arttırılması ve obezite farkındalığının yükseltilmesi için İmam Hatip ortaokullarının müfredatında yer alan beden eğitimi ders saatinin arttırılması sağlıklı bir toplumun gelişmesine katkı sağlayacaktır. This research was carried out in order to examine the obesity awareness and physical activity status of the students in secondary and Imam Hatip secondary schools according to physical education and sports lesson hours. The sample of the study consists of 414 people (238 girls - 176 boys) selected by random sampling method among the students studying in secondary schools in Ordu. In order to collect data for the research, personal information form, Obesity Awareness Scale (OAS) and Physical Activity Questionnaire (PAQ) for primary school students were used. In the statistical analysis of the data, normality test, Student's t-test and one-way analysis of variance were used. In the study, no statistically significant difference was found between the total scores of physical activity and general obesity awareness of the participants according to gender, maternal employment status, father's occupation, mother and father education status. It was determined that the physical activity, general obesity awareness and total scores of all sub-dimensions of the students studying at secondary school were higher than those of İmam Hatip secondary school. It has been determined that the physical activity, general obesity awareness and total scores of all sub-dimensions of the students studying in secondary school are higher than the İmam hatip secondary school. According to the students body mass index, the physical activity scale total scores of the thin students were higher than the obese students. In addition, it was determined that the obesity awareness sub-dimension scores of those whose mothers were university graduates and the nutritional awareness sub-dimension scores of those whose fathers were university graduates were high. According to the physical activity scale total scores, it was determined that 3.9% of the participants were inactive and 33.6% had low activity. Increasing the physical education class hours in the curriculum of Imam Hatip secondary schools in order to increase mobility, which is also closely related to obesity, and to raise awareness of obesity will contribute to the development of a healthy society.

Tam Metin / Tez Bu araştırma, Türkiye'de beden eğitimi ve spor derslerinde uygulanan kaynaştırma sistemine yönelik paydaş görüşlerinin tespit edilmesi, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimine ilişkin yeterliğini inceleme amacını taşımaktadır. Çalışma, karma araştırma modelinde olup araştırmanın nitel bölümünde örneklemi, devlet okullarına bağlı ortaokullarda aktif olarak görev yapmakta olan okul yöneticileri, beden eğitimi ve spor öğretmenleri, kaynaştırma öğrencileri, normal gelişim gösteren öğrenciler ve veliler olmak suretiyle toplam 76 paydaş; nicel bölümünde ise 740 beden eğitimi ve spor öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışmanın nitel bölümünde paydaş görüşlerini belirlemek amacıyla kaynaştırma eğitim sistemine yönelik yasa, yönetmelik, genelge vb. etmenler doğrultusunda araştırmacı tarafından hazırlanan “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” kullanılmıştır. Nitel veriler Nvivo programına aktarılarak betimsel analiz yöntemi ile çözümlenmiş tema ve kod listesi oluşturulmuştur. Araştırmanın nicel bölümünde ise kaynaştırma eğitiminde öğretmen yeterliğini tespit etmek amacıyla Hollender (2011) tarafından geliştirilen ve Türkçeye Bilgiç ve Meral (2012) tarafından uyarlanan “Kaynaştırmada Öğretmen Yeterliği Ölçeği” kullanılmıştır. Nicel verilerin analizinde Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis H testi ve Spearman sıra korelasyon testinden yararlanılmıştır. Araştırmanın nitel bölümünde, öğretmenlerin dersi müfredat programına uygun olarak işlediği, bireyselleştirilmiş eğitim planlarının kağıt üzerinde kaldığı, çalışma kapsamında sadece Manisa ilinde destek eğitim hizmetinin verilmediği, sınav değerlendirmelerinde kaynaştırma öğrenci yetersizliğinin göz önüne alındığı, okulların fiziki yapısının kaynaştırma öğrencilerine uygun olmadığı, kurumun ilgisiz olması vb. şeklinde çeşitli sorunların yaşandığı tespit edilmiştir. Araştırmanın nicel bölümünde ise mesleki kıdem, kaynaştırma öğrencilerine verilen eğitim süresi ve sınıfta mevcut öğrenci sayısı arttıkça öğretmenlerin sistemde kendilerini daha yeterli gördüğü belirlenmiştir. Ayrıca yükseköğrenim ve meslek süresince kaynaştırma eğitim sistemine ilişkin kurs, ders vb. gibi eğitimler alan ve görev yaptıkları okulda bu hususta destek gören öğretmenlerin yeterlik inançlarının diğer öğretmenlere nazaran daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, paydaşların okul şartlarının iyileştirilmesi, uzman eğitimcilerin ve yardımcı öğretmenlerin kurumlara atanması, velilerin bilinçlendirilmesi, okullarda bu hususta denetim yapılması yönünde beklentilerinin olduğu görülmektedir The aim of this study is to find out the views of stakeholders for inclusive system used in physical education and sport courses in Turkey, to analyse the proficiency of teachers of physical education and sport in terms of inclusive education. The study has mixed research model and in qualitative part of the study, the sample consists of 76 stakeholders including school managers and teachers of physical education and sport working actively in state secondary schools, inclusion students, normal development students and parents; while quantitative part consists of 740 physical education and sport teachers. In the qualitative part of the study, “semi-structured interview form” prepared by the researcher in line with laws, regulations and circulars prepared for inclusive system was used to find out the stakeholder views. Qualitative data were transferred to Nvivo program, analysed with descriptive analysis method and themes and codes list was formed. In quantitative part, “Inclusive teacher proficiency scale” developed by Hollender (2011) to test teacher proficiency in inclusive education and adapted into Turkish by Bilgiç and Meral (2012) was used. Mann Whitney U test, Kruskal Wallis H test and Spearman correlation test were used to analyse quantitative data. In qualitative part of the study, it was found that teachers taught in line with the curriculum, individualized education plans were not applied, supportive education was not given only in Manisa, student inabilities were taken into consideration in exam assessment, school physical structure and students experienced problems such as indifferent institution. In quantitative part of the study, it was found that teachers considered themselves as more proficient as their professional seniority, education time of inclusive students and number of students in class and school increased. It was also concluded that teachers who received training such as courses and lessons and who were supported by their school had higher proficiency belief when compared with the other teachers. As a conclusion, it can be seen that stakeholders have expectations such as improvement of school conditions, assignment of expert educators and assistant teachers, making parents more conscious and controls in schools on the issue.

Bu çalışma, spor yapan lise öğrencilerinin dijital oyun oynama tutumları, oyunsallık ve sporda sosyal davranış tutumlarını ve bu tutumların demografik açıdan ne tür farklılıklar gösterdiğini incelenmek amacıyla yapılmıştır. Günümüz dünyasında artan tekonojiyle birlikte gelişen ve değişen oyun sektörünün öğrencilerin oyunsallık ve sosyal davranışları üzerinde yarattığı etki merak edilmiştir. Çalışmaya Ankara ilinde bulunan farklı liselerde eğitim görmekte olan toplam 947 öğrenci dahil edilmiştir. Öğrencilerinin tutumlarını incelemek amacıyla araştırmada, araştırmacı tarafından geliştirilen 8 sorudan oluşan demografik bilgi anketi, 18 maddeden oluşan "Dijital Oyun Oynama Tutum Ölçeği" 25 maddeden oluşan "Oyunsallık Ölçeği" ve 20 maddelik "Sporda Prososyal ve Antisosyal Davranış Ölçeği" kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda normal dağılım göstermeyen alt boyutlara da rastlandığı için parametrik ve nonparametrik testlere başvurulmuştur. Ölçekler arasındaki ilişkiyi belirmelek amacıyla, çoklu normallik sağladığı için Pearson Korelasyon Analizi uygulanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır. Sonuçlar incelendiğinde: cinsiyet değişkenine göre tüm ölçeklerde anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Yaş değişkeninde dijital oyun oynama tutumu ve sporda prososyal ve antisosyal davranışlarında anlamlı farklılık bulunurken oyunsallık tutumuna bakıldığında anlamlı farklılığa rastlanılmamıştır. Gelir durumu değişkenine bakıldığında kullanılan tüm ölçeklerde anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Öğrencilerin yaptığı spor branşı değişkeni incelendiğinde yine tüm ölçeklerde anlamlı farklılık saptanmıştır. Spor yapma sürelerine göre sonuçlara bakıldığında dijital oyun oynama tutumlarında anlamlı farklılık tespit edilememiş, oyunsallık tutumları ve sporda prososyal ve antisosyal davranışlarında ise anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Öğrencilerin tutumları oynadıkları dijital oyun türüne göre incelendiğinde kullanılan tüm ölçeklerde anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Kardeş sayısı ve ailenin kaçıncı çocuğu olduğu değişkenlerine bakıldığında ise kullanılan ölçeklerde anlamlı farklılık tespit edilmemiştir. Ölçekler arasındaki ilişkiye bakıldığında dijital oyun oynama ve oyunsallık tutumları arasında zayıf şiddette, pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulunmuş, dijital oyun oynama tutumu ile sporda sosyal davranış tutumları arasında ise zayıf şiddete, negatif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. This study was conducted to examine the digital game playing attitudes, playfulness and social behavior in sports of high school students who do sports, and what kind of demographic differences these attitudes show. The effect of the game industry which develops and changes with the increasing technology in today's world on the playfulness and social behaviors of students has been wondered. A total of 947 students studying at different high schools in Ankara were included in the study. Demographic information questionnaire consisting of 8 questions developed by the researcher in order to examine the attitudes of the students in the research, "Digital Game Playing Attitude Scale" consisting of 18 items, "Playfulness Scale" consisting of 25 items and the 20-items "Prosocial and Antisocial Behavior Scale in Sports" were used. Pearson Correlation Analysis was applied to determine the multiple normality, SPSS 22.0 package program was used in the analysis of the data. When we examined the results, significant differences were found in all scales according to the gender variable. While there was a significant difference in the attitude of playing digital games and prosocial and antisocial behavior in sports in the age variable, there was no significant difference when we looked at the gamer attitude. When we looked at the income status variable, a significant difference was found in all the scales used. When we examined the variable of sports branch performed by the students, a significant difference was found in all scales. When we examined the results according to the duration of doing sports, no significant difference was found in the attitudes of playing digital games, but a significant difference was found in the attitudes of playfulness and social behavior in sports. When we analyzed the students' attitudes according to the type of digital game they play, a significant difference was found in all the scales used. When we look at the variables of the number of siblings and the number of children in the family, no significant difference was found in the scales used. Considering the relationship between the scales, a weak, positive and significant relationship was found between attitudes of playing digital games and playfulness attitudes, and a weak, negative and significant relationship was found between attitudes of playing digital games and prosocial and antisocial behavior in sports.

Beyaz Kitap, Avrupa Birliği'nın (AB) spor alanında ilk kapsamlı politika girişimidir. Kitap'ın yayınlanmasının ardından, Lizbon Antlaşması ile spor yine ilk defa Avrupa Birliği'nin yetki alanına girmiştir. Obezite, doping, ırkçılık, şiddet ve şike gibi sporun önemli sorunlarıyla mücadele konuları Beyaz Kitap'ta bir politika belgesi olarak işlenmiştir. Spor aracılığıyla iyileştirilmesi amaçlanan toplum yolunda, ekonomik ve bütünlük sorunlarına çözüm olarak birçok girişim başlatılmıştır. Bu girişimlerden biri de Avrupa Birliği eğitim programı Erasmus+ Programı'na (2014-2020) yine ilk defa sporu dâhil etmek olmuştur. Avrupa Birliği Programları, üye ülkeler arasında işbirliğini geliştirerek ortaklık bilincinin yerleşmesini desteklemek, AB politikalarının ve mevzuatının uygulanmasına ve AB'nin karşılaştığı sorunlara ortak çözümler üretilmesine katkı sağlamak amacıyla tematik alanlarda oluşturulmakta ve belirli bir dönem için uygulanmaktadır (Dışişleri Bakanlığı, 2014). Bu çalışmada, Avrupa Birliği Programlarından Erasmus+ Programı kapsamında 2014 yılından 2020 yılına kadar Erasmus program ülkeleri tarafından yapılan "Spor" projelerine katılım durumu incelenecektir. Proje başvuruları, başvuru sonuçları ve dağıtılan hibeler ile ilgili veri analizi ve değerlendirmesi yapılacaktır. Araştırmanın en önemli amacı, Türkiye'de "spor" ile ilgili faaliyet veya çalışma yürüten tüm yerel, bölgesel veya ulusal kurum, kuruluş, sosyal girişim, dernek, vakıf, spor kulübü, spor federasyonu, yükseköğretim kurumu, sendika, okul ve diğer kurumların bugüne kadar Erasmus+ Programı'nın alt eylemi olan spor alanından ne derecede yararlandığını tespit etmek ve sonuçlarını yorumlamaktır. The White Paper is the first comprehensive sport policy initiative of the European Union. After the publication of the paper, the Lisbon Treaty gave the Court of Justice of the European Union jurisdiction over sport for the first time. Combating important sport issues such as obesity, doping, racism, violence and match-fixing are covered as a policy document in the White Paper. Many initiatives have been implemented as a solution to the social, economic and integrity problems that are aimed to be improved through sports. One of these initiatives was to include sports in the Erasmus+ Program (2014-2020). The European Union (EU) Programmes are developed in different thematic areas to support the establishment of partnership awareness by developing cooperation between member countries to contribute to the implementation of EU policies and to find common solutions to the problems faced by the EU. In this study, the level of participation of Erasmus program countries in the Erasmus+ Programme, focusing on "Sport" projects carried out from 2014 to 2020, will be examined. A data analysis will be made on the project applications, the granted projects and their grants. The most important objective of this study is to determine the level of which the local, regional and national public bodies, sport clubs, sport federations, higher education institutions, etc. active in the field of "sport" in Turkey have benefited from such projects and to analyze the results found.

Bu araştırmada, profesyonel futbolcuların psikolojik becerileri ve zihinsel dayanıklılıklarına göre cesaret düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Betimsel araştırma modelindeki çalışma grubunu, 2019-2020 Türkiye Futbol Fedarasyonu'nun (TFF) 14 bölgesi içerisinde Süper Lig, PTT 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig'de yer alan 29 profesyonel takımda oynayan toplam 653 profesyonel futbolcu katılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Konter ve Ng (2012) tarafından geliştirilen Sporda Cesaret Ölçeği-31 (SCÖ-31), Konter tarafından (2009)'da geliştirdiği "Profesyonel Futbolcularda Psikolojik Beceriler Ölçeği-16" (PFPBÖ) ve Sheard vd. (2009) tarafından geliştirilen, 2015 yılında ise Altıntaş ve Bayar tarafından Türkçe'ye uyarlanması yapılan "Sporda Zihinsel Dayanıklılık Envanteri (SZDE)" kullanılmıştır. Verilerin normal dağılım kontrolü "Shapiro-Wilk Testi" ile yapılmıştır. Grup varyanslarının homojenlik kontrolü "Levene Testi" ile yapılmıştır. Bağımsız iki grup karşılaştırılmasında; veriler parametrik testlerin varsayımlarını sağlıyorsa "Student T-Testi", sağlamıyorsa "Welch ANOVA Testi" kullanılmıştır. Çoklu karşılaştırma testlerinin sonuçları ortalamaların yanında harfli gösterim şeklinde ifade edilmiştir. Ölçekler arası non-lineer etki düzeylerinin belirlenmesi için "MARS Regresyon Analizi" yapılmıştır. Araştırma sonucunda profesyonel futbolcuların sporda cesaret düzeylerinde; medeni durum, eğitim durumu, anne eğitimi durumu, baba eğitimi durumu, yıllık gelir, profesyonel futbolcu olma yılı, takım kategorisi ve milli oyuncu değişkenlerinde anlamlı bir farklılıklar varken yaş, bulunduğu futbol kulübünde oynadığı yıl, mevki, en başarılı pozisyon ve kaptanlık durumunda ise anlamlı farklılıklar ortaya çıkmamıştır. Profesyonel futbolcuların psikolojik beceri düzeylerinde; yaş, medeni durum, eğitim durumu, anne eğitimi durumu, baba eğitimi durumu, yıllık gelir, profesyonel futbolcu olma yılı, bulunduğu futbol kulübünde oynadığı yıl, takım kategorisi değişkenlerinde anlamlı farklılıklar varken mevki, en başarılı pozisyon, kaptanlık durumu ve milli oyuncu düzeylerinde ise anlamlı farklılıklar belirlenmemiştir. Profesyonel futbolcuların zihinsel dayanıklılık düzeylerinde ise, yaş, medeni durum, eğitim durumu, baba eğitim durumu, bulunduğu futbol kulübünde oynama süreleri, takım kategorisi ve milli oyuncu düzeylerinde anlamlı bir farklılıklar varken, anne eğitim durumu, yıllık gelir, profesyonel futbolcu olma yılı, mevki, en başarılı pozisyon ve kaptanlık düzeylerinde ise anlamlı farklılıklar tespit edilememiştir. Sonuç olarak, profesyonel futbolcularda psikolojik beceri ve zihinsel dayanıklılıkları onların cesaret düzeylerini artırdığı ortaya çıkmıştır. In this study, the relationship between the psychological skills of professional football players and their courage levels according to their mental endurance was examined. The working group in the descriptive research model consists of a total of 653 professional football players from 29 professional teams in the Super League, PTT 1st League, 2nd League and 3rd League within the 14 regions of the 2019-2020 Turkish Football Federation (TFF). In the study, Courage in Sports Scale-31 (SCÖ-31) developed by Konter and Ng (2012), "Psychological Skills Scale in Professional Football Players-16" (PFPBÖ) developed by Konter (2009) and Sheard et al. (2009) and "Mental Resilience Inventory in Sports (SZDE)" adapted into Turkish in 2015 by Altıntaş and Bayar were used as the data collection tool. The normal distribution control of the data was done with the "Shapiro-Wilk Test". Homogeneity control of group variances was done with "Levene Test". When comparing two independent groups; if the data provided the assumptions of the parametric tests, the "Student T-Test" was used, if not, the "Welch ANOVA Test" was used. The results of the multiple comparison tests are expressed in letter notation next to the averages. "MARS Regression Analysis" was performed to determine the non-linear effect levels between scales. As a result of the research, while there are significant differences in the levels of courage of professional football players in sports, marital status, educational status, maternal education status, father's education status, annual income, year of being a professional football player, team category and national player variables; in the case of age, current year played in the club, the most successful position and the captain status, there were no significant differences. While there are significant differences in the psychological skill levels, age, marital status, educational status, maternal education status, father's education status, annual income, year of being a professional football player, current year in the club, and team category variables of the professional footballers, there were no significant differences in the position, the most successful position, captain status and the level of national players. While there are significant differences in the mental endurance levels of professional footballers in terms of age, marital status, educational status, father's education status, playing at your current club, team category and national player levels, no significant differences were detected in terms of maternal education status, annual income, year of becoming a professional football player, position, the most successful position and captainship levels. As a result, it has been revealed that the psychological skills and mental toughness of professional football players increase their courage levels.

Tam Metin / Tez Spor Yöneticiliği Akreditasyon Komisyonu; deneyimsel öğrenmeyi, Spor Yöneticiliği Programlarındaki müfredatların önemli bir bileşeni olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla bu araştırmada; Türkiye’deki Spor Yöneticiliği lisans programlarının, deneyimsel öğrenme yaklaşımını kullanımı bakımından, yeterliklerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışma, nicel ve nitel veri toplama yöntemlerinden yararlanılan bir karma yöntem araştırmasıdır. Veriler; 2018-2019 ve 2019-2020 akademik yıllarında, Türkiye’deki Spor Bilimleri Fakülteleri ile Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarındaki Spor Yöneticiliği Programlarından toplanmıştır. Araştırmanın nicel bölümüne 14 programdan 668 katılımcı, nitel bölümüne ise çalışmanın nicel bölümünde de veri toplanan 7 programdan 89 katılımcı dâhil edilmiştir. Nicel veriler, araştırma kapsamında geliştirilen “Spor Yöneticiliği Programları Deneyimsel Öğrenme Yeterlik Ölçeği” aracılığıyla, nitel verilerse yine araştırmacı tarafından geliştirilen bireysel ve odak grup görüşme formlarıyla elde edilmiştir. Nicel verilerde tanımlayıcı istatistik, nitel verilerdeyse betimsel analiz teknikleri kullanılmıştır. Araştırmanın nicel sonuçlarına göre; sektör iş birliği ve fiziki çevre alt boyutlarında Çukurova, Kırıkkale ve Muğla Sıtkı Koçman; staj eğitimi alt boyutunda Fırat, Manisa Celal Bayar ve Muğla Sıtkı Koçman; sınıf içi öğrenme etkinlikleri alt boyutunda Manisa Celal Bayar ve Muğla Sıtkı Koçman; rehberlik hizmetleri alt boyutunda Gaziantep; deneyimsel öğrenme çıktısı alt boyutunda Atatürk, Kırıkkale, Ordu ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitelerindeki programların yeterli düzeyde, adı geçen boyutlarda diğer üniversitelerdeki programlarınsa kısmen yeterli düzeyde olduğu, sınıf dışı öğrenme etkinlikleri alt boyutundaysa tüm programların kısmen yeterli düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın nitel sonuçlarına göreyse programların yeterlik ve yetersizliklerinin olduğu, sektör iş birliği temasında Ankara ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversiteleri; sınıf dışı öğrenme etkinlikleri temasında Ankara, Manisa Celal Bayar ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversiteleri; fiziki çevre temasında Ankara, Manisa Celal Bayar, Çukurova ve Gaziantep; sınıf içi öğrenme etkinlikleri temasında Manisa Celal Bayar ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitelerindeki programların yeterliklerinin daha fazla olduğu; staj eğitimi, rehberlik hizmetleri ve deneyimsel öğrenme çıktısı temalarındaysa tüm programların yetersizliklerinin daha fazla olduğu görülmüştür. Spor Yöneticiliği Programlarında, deneyimlere dayalı öğrenme-öğretme faaliyetlerinin bütüncül olarak geliştirilmesiyle daha nitelikli yöneticiler yetiştirilebilir. Commission on Sports Management Accreditation has defined experiential learning as an important component of the curricula in Sports Management Programs.Therefore, this study aims to determine the efficiency of Sports Management undergraduate programs in Turkey in terms of the use of experiential learning approach. The study was designed with mixed method and qualitative and quantitative data collection tools were used together. The data were collected from sports management undergraduate programs in Sports Sciences Faculties and Physical Education and Sports Schools in Turkey during the academic years 2018-2019 and 2019-2020. 668 participants from 14 programs were included in the quantitative part of the study, and 89 participants from 7 programs, whose data were also collected in the quantitative part of the study, were included in the qualitative part. Quantitative data were obtained through the "Sports Management Programs Experiential Learning Efficiency Scale" developed within the scope of the research, and qualitative data were obtained through individual and focus group interview forms developed by the researcher. Descriptive statistics were used in quantitative data and descriptive analysis techniques were used in qualitative data. According to the quantitative results of the research, Çukurova, Kırıkkale and Muğla Sıtkı Koçman in sector cooperation and physical environment sub-dimensions; Fırat, Manisa Celal Bayar and Muğla Sıtkı Koçman in internship training subdimension; Manisa Celal Bayar and Muğla Sıtkı Koçman in in-classroom learning activities sub-dimension; Gaziantep in guidance services sub-dimension; Atatürk, Kırıkkale, Ordu and Muğla Sıtkı Koçman in experiential learning outcome subdimension were found to be efficient; while the programs in other universities in the aforementioned sub-dimensions were found to be partially efficient and all programs were found to be partially efficient in out-of-classroom learning activities subdimension. According to the qualitative results of the research, the programs of Ankara and Sakarya Applied Sciences University in sector cooperation theme; Ankara, Manisa Celal Bayar and Sakarya Applied Sciences Universities in out-of-classroom learning activities theme; Ankara, Manisa Celal Bayar, Çukurova and Gaziantep in physical environment theme; Manisa Celal Bayar and Sakarya Applied Sciences Universities in in-classroom learning activities were found to be more efficient, while all programs in internship training, guidance services and experiential learning outcomes themes were found to be more inefficient.