Search

Bu çalışma, 2021-2022 sezonunda Türkiye futbol süper liginde oynanan 380 müsabakayı bazı parametreler açısından maç konumuna, maç sonucuna ve lig sıralamasına göre analiz etmek amacıyla yapılmıştır. Maçların verileri www.tr.matchstudy.com web sayfasından gerekli izin alınarak temin edilmiştir. Çalışmada değerlendirilen tüm veriler SPSS paket programına girilmiş olup, verilerin minimum, maksimum, ortalama ve standart sapma gibi tanımlayıcı değerleri ortaya konmuştur. Yapılan normallik testi sonucu verilerin normal dağılama uygun olmadığı tespit edilmiştir. Bunun sonucunda da galibiyet, mağlubiyet ve beraberlik ile sonuçlanan müsabakaların karşılaştırılmasında nonparametrik testlerden Kruskal Wallis-H testi yapılmış olup, gruplar arasında farklılık çıkması durumunda da farkın hangi gruplardan kaynaklandığı ortaya koymak için post hoc Tamhane’s T2 testi yapılmıştır. İç saha ve dış sahada oynanan müsabakalar ile ligi ilk 10 (1-10) ve son 10 (11-20) sırada tamamlayan takımların karşılaştırılmasında da nonparametrik testlerden Mann Whitney-U testi yapılmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda müsabakalardan galibiyet ile ayrılan takımların, toplam şut, olumlu şut, rakip ceza alanında toplam pas, rakip ceza alanında olumlu pas ve ceza alanına atılan olumlu top ortalamalarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. İç sahada oynayan ve ligi ilk 10’da tamamlayan takımların da belirtilen tüm parametrelerde dış sahada oynayan ve ligi son 10’da tamamlayan takımlara göre bir üstünlük sağladıkları sonucuna ulaşılmıştır.

This present study aims to examine the phenomenon of the relative age effect among football players based on birth year and the positions they played in Turkish professional leagues. A total of 3622 professional football players from Turkish Super League, Spor Toto 1stLeague, 2ndLeague and 3rd League were included in the study. The players were divided into 4 different quarters with 3-month intervals and 2 different half-terms with 6-month intervals starting from January. The data of the second half of the 2021-2022 football season were used in the research. The data of the study were obtained from the official and open-access web pages of the Turkish Football Federation and Transfermarkt. With the chi-square test, the distribution of the football players according to birth months, positions and leagues and the frequency distribution differences between the groups were analyzed. SPSS 22 statistical package program was used to analyze data and the significance level was accepted as p, Bu çalışma, Türkiye profesyonel liglerinde oynayan futbolcuların doğum yıllarına ve oynadıkları mevkilere göre bağıl yaş etkisinin varlığını incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya süper lig, spor toto 1. lig, 2. lig ve 3. lig kulüplerinde oynayan toplam 3622 profesyonel futbolcu dahil edilmiştir. Futbolcular ocak ayından itibaren 3’er ay ara ile 4 farklı çeyrek döneme ve 6 ay ara ile 2 farklı yarım döneme ayrılmıştır. Araştırmada 2021-2022 futbol sezonunun ikinci yarısındaki veriler kullanılmıştır. Çalışmanın verileri erişime açık olan, Türkiye Futbol Federasyonunun resmi web sayfasından ve transfermarkt web adresinden elde edilmiştir. Futbolcuların doğdukları aylara, mevkilere ve liglere göre dağılımları ve gruplar arası frekans dağılım farklılıkları ki-kare (chi-square) testi ile analiz edilmiştir. Verilerin analizlerde SPSS 22 istatistik paket programı kullanılmış ve anlamlılık düzeyi p

Bu çalışma Bölgesel Amatör Lig (BAL) müsabakalarını ev sahibi olma avantajı değişkeni açısından analiz etmek amacıyla yapılmıştır. BAL Liginde 5 sezonda (2014/2015-2018/2019) toplam 9524 müsabaka oynanmıştır. Araştırmada ev sahibi olma avantajı istatistiksel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Elde edilen veriler Türkiye Futbol Federasyonunun (T.F.F.) resmi web sayfasından elde edilmiştir. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde SPSS 22 Paket programı kullanılmış ve verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiklerden yararlanılmıştır. BAL Liginde 5 sezonda (2014/2015- 2018/2019) oynanan toplam 9524 müsabakada ev sahibi takımlar 4464 (%46,87) galibiyet, 3007 (%31,57) mağlubiyet almışlardır 2053 (%21.56) müsabaka ise beraberlikle sonuçlanmıştır. Takımların 2014/2015 sezonunda ev sahibi olma avantajı ortalaması %60, 2015/2016 sezonunda %58.02, 2016/2017 sezonunda %58,05, 2017/2018 sezonunda %59,07 ve 2018/2019 sezonunda da %56,13 olarak bulunmuştur. 5 sezonun ev sahibi olma avantajı ortalaması da %58,24 olarak tespit edilmiştir. Toplam 5 sezonda takımların kaydettikleri gollere bakıldığında; ev sahibi takımlar iç sahada toplam 15339 gol kaydetmiş ve maç başı gol ortalamaları da 1,61 olarak gözlemlenmiştir. Deplasman takımları da 9524 müsabakada 11458 gol kaydetmiş ve maç başı gol ortalamaları da 1,20 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak BAL Liginde 5 sezonun ev sahibi ortalamasının %58,24 olduğu ve bununda literatürdeki çalışmalarla benzerlik taşıdığı gözlemlenmiştir. Bölgesel Amatör ligde Ev sahibi olma avantajı ortalamasının %50 den yüksek olması literatürdeki birçok çalışma ile benzerlik taşımaktadır. Futbolda başarılı bir sezon geçirebilmek için sadece ev sahibi olarak puan kazanmanın yeterli olmayacağı, daha iyi bir lig sıralaması için deplasmanda kazanılan puanların da çok önemli bir kriter olduğu söylenebilir., The aim of this study was to analyze Regional Amateur League (BAL) competitions in terms of home advantage. 9524 competitions were played in 5 seasons in BAL League (2014/2015-2018/2019). The data used in the study was obtained from the official website of TFF (Turkish Football Federation). The data obtained in this study was recorded in SPSS 22.0 program and interpreted by calculating frequency and percentage values. In BAL League in 5 seasons (2014/2015- 2018/2019), the home teams had 4464 wins (46.87%) and 3007 losses (31.57%). 2053 (21.56%) competitions resulted in a draw. The average home advantage of the teams in the 2014/2015 season was 60.00%, 58.02% in the 2015/2016 season, 58.05% in the 2016/2017 season, 59.07% in the 2017/2018 season and 56.13% in the 2018/2019 season. The average home advantage of 5 seasons was 58.24%. Looking at the goals recorded by the teams in 5 seasons; home teams have scored 15339 goals in the home and the average goal per game is 1.61. Away teams have also scored 11458 goals in 9524 match and the average goal per match was 1.20. In conclusion, in terms of the home team advantage, the results obtained for the Regional Amateur League of Turkey were in harmony with the literature; thus, it can be stated that the points won in away matches are an important criteria for having a successful season by winning more points.

Thisstudy was carried out in order to examine and analyze the advantage of beinghome team in 2nd Football League of Turkey. The data obtained were recorded inSPSS software, and frequency and percentage values were calculated andinterpreted. In total of 2945 games played in 5 seasons of 2nd Football Leagueof Turkey, home teams won 1290 games (%43.8) and lost 795 games (%27.0). 860games ended with draw (%29.2). Among the teams that played in 2nd FootballLeague of Turkey in all of 5 seasons, the highest advantage of home teambelongs to Sarıyer (65.36%), while the lowest advantage belongs to Pendikspor(54.54%). While the home team advantage of the teams that have succeeded toupper league in 5 years was found to be 57.81%, the same rate was calculated tobe 63.85% for the teams dropped from the league. In conclusion, taking theadvantage of being home team in a game is one of the factors affecting thesuccess of football teams. Because of the familiarity with the field, spectatoreffect and lack of strenuous displacement journeys, it was observed that theteams in the inner field were more successful and gained an advantage., Bu çalışma, TürkiyeFutbol 2.Liginde, ev sahibi olma avantajı değişkeninin analiz edilerekincelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, ev sahibi ve deplasmantakımlarının galibiyet sayıları ile ev sahibi olma değişkeni açısından üst ligeçıkma ve alt lige düşme durumları incelenmiştir. Elde edilen veriler, SPSSprogramında kaydedilerek frekans ve yüzde değerleri hesaplanmıştır. TürkiyeFutbol 2.Liginin beş sezonunda oynanan toplam 2945 müsabakada, ev sahibitakımların 1290 galibiyet (%43.8) ve 795 mağlubiyet (%27.0) aldıklarıbelirlenmiştir. 860 maç ise beraberlikle (%29.2) sonuçlanmıştır. İncelenensezonlarda TFF 2.Liginde yer alan takımlardan Sarıyer’in %65.36 ile en yüksek,Pendikspor’un ise %54.54 ile en düşük ev sahibi olma avantajına sahip takımlar oldukları,bir üst lige çıkan takımların ev sahibi olma avantajı ortalamalarının %57.81,küme düşen takımlarda ise bu oranın %63.85 olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak,sahaya aşina olma, seyirci etkisi ve yorucu deplasman yolculuklarının olmamasıgibi faktörlerden hareketle iç sahada takımların daha başarılı oldukları ve evsahibi olma avantajını iyi düzeyde kullanabilmenin futbol takımlarınınbaşarısına etki eden önemli faktörlerden biri olduğu söylenebilir.

Bu çalışma 2018 Dünya Kupasında müsabakaları kazanan ve kaybeden takımların bazı performans parametrelerini karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır. Turnuvaya 32 takım katılmış olup, turnuvada toplam 64 müsabaka oynanmıştır. Müsabakaların verileri FİFA’nın (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) resmi web sayfasından elde edilmiştir. Elde edilen verilerin istatistiksel analizi için SPSS 22 Paket programı kullanılmıştır. Verilerin normal dağılıma uygun olup olmadığını tespit etmek için Shapiro Wilk testi uygulanmış ve verilerin normal dağılıma uygun olduğu gözlemlenmiştir. Bunun sonucunda da bağımsız gruplarda parametrik testlerden İndependent Samples t testi uygulanmıştır. Veriler ortalama ve standart sapma olarak verilmiş ve p0.05). Sonuç olarak, müsabakalardan galip ve mağlup ayrılan takımların belirtilen parametrelerde birbirine yakın ortalamalara sahip olduğu, fakat galip takımların şut ve olumlu şut ortalamalarının daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Müsabakalarda daha fazla şut atan takımların maçlardan galip ayrılma durumlarının daha yüksek olduğu söylenebilir. İki grup arasında kat edilen mesafeler açısından da bir farklılığın olmaması, futbolda takımsal açıdan çok fazla mesafe kat etmenin çok önemli olmadığı, kat edilen mesafelerin maç içinde o anki skora, topun hangi takımda olduğuna, oyuncu mevkilerine ve fiziksel eforun alt bileşenlerine göre detaylandırılarak sunulmasının daha çok amaca hizmet edeceği söylenebilir.

The football which was the most popular sport of the last century, has been continuing to hold attentions of crowds in 21st century either. There is no doubt that one of the reasons why football is so popular is the goals scored in the games. The timing of the goals scored and the kicking techniques can also be shown as reasons why fans are interested in football. This research is conducted in order to determine the distribution of goals scored in 10 seasons (2006/2007-2015/2016) of Turkish Super League according to time periods of 15 minutes, striking styles and total goals scored in 1st and 2nd half times of the games. The data used in the research is obtained from the official website of Turkish Football Federation (T.F.F.). All data is saved in the SPSS 22 program and frequency and percentage values are calculated by using descriptive statistics. In 10 seasons (2006/2007 - 2015/2016), totally 7916 goals are scored in 3026 games played and the average is calculated as 2,62 goal per game. When the goals scored are examined it is seen that the total number of goals scored are; 1045 (13.20%) goals between 1st and 15th minutes, 1056 (13.34%) goals between 16th and 30th minutes, 1281 (16.18%) goals between 31st and 45th minutes, 1313 (16.59%) goals between 46th and 60th minutes, 1355 (17.12%) 61st and 75th, 1866 (23.57%) goals between 76th and 90th. The highest number of goals are scored between 76th and 90th minutes. The number and the percentage of the goals scored in 1st and 2nd half are 3382 goals (42.72%) in 1st half, and 4534 goals (57.28%) 2nd half. More goals (4534 goals) are scored in 2nd half’s and this is 57.28% of total goals scored. When the number of goals scored in the first 17 weeks (1-17) and the second 17 weeks (18-34) of the season are compared; It is found that the number of goals scored in the first 17 weeks are 3898 (49.24%), and 4018 (50.76%) goals are scored in the second 17 weeks. There is a 1,52% increase in the second 17 weeks (18-34) of the league. When the 7916 goals are investigated according to the striking styles; 5700 goals (72%) are scored by foot, 1497 (18.91%) are scored by head, 541 (6.83%) are scored by penalty kick and 178 (2.25%) are scored as own goal. 72% of the goals are scored by foot and this is considered as a significant rate in total goals. Consequently, it is shown that most of the goals are scored in the second halves and between 76-90th minutes of the games and 72% are scored by foot. Coaches and trainers may consider these time intervals and types of goals scored during training sessions to increase their team's ability to score and to prevent opponents from scoring goals. They can also help their teams to get scores or points from matches by raising physical, mental and tactical performances of their team to the higher level. Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file . Ozet Gectigimiz yuzyilin en populer spor dali olan futbol, 21. yuzyilda da ilgiyle takip edilerek kitleleri pesinden suruklemeye devam etmektedir. Hic suphesiz futbolun bu kadar ragbet gormesinin nedenlerinden birisi de maclarda meydana gelen gollerdir. Atilan gollerin zamani ve vurus teknikleri de futbolseverlerin bu alana ilgi duyma nedenleri arasinda gosterilebilir. Bu calisma, Super Ligde on sezonda (2006/2007 - 2015/2016) atilan gollerin 15’er dakikalik zaman dilimlerine, gol vurus turlerine, 1. ve 2. devrede atilan toplam gol sayilarina gore dagilimlarini tespit etmek amaciyla yapilmistir. Arastirmada kullanilan veriler Turkiye Futbol Federasyonunun (T.F.F.) resmi internet sitesinden elde edilmistir. Elde edilen tum veriler SPSS 22 paket programina kaydedilmis, tanimlayici istatistik kullanilarak, frekans ve yuzde degerleri hesaplanmistir. 10 sezonda (2006/2007 - 2015/2016) oynanan 3026 musabakada toplam 7916 gol atilmis ve mac basi gol ortalamasi 2.62 olarak tespit edilmistir. Atilan goller 15’er dakikalik zaman dilimlerine gore incelendiginde; 1-15. dakikalar araliginda 1045 gol (13.20%), 16-30. dakikalarda 1056 gol (13.34%), 31-45. dakikalarda 1281 gol (16.18%), 46-60. dakikalarda 1313 gol (16.59%), 61-75. dakikalarda 1355 gol (17.12%) ve 76-90. dakikalarda 1866 gol (23.57%) kaydedilmistir. 15’er dakikalik zaman dilimlerine gore en fazla golun 76-90. dakikalar araliginda atildigi gozlemlenmistir. 1. ve 2. devrelerde atilan gol sayilarina ve yuzdelerine bakildiginda; 1. devre 3382 gol (42.72%), 2. devre 4534 gol (57.28%) kaydedilmistir. 2. devre daha fazla gol meydana gelmistir (4534 gol) ve bu da toplamda atilan gollerin 57.28%’ ini olusturmaktadir. Sezonun ilk 17 (1-17) haftasi ve ikinci 17 (18-34) haftasinda atilan gol sayilari karsilastirildiginda; Ilk 17 haftada atilan gol sayilari 3898 (49.24%) iken, ikinci 17 haftada atilan gol sayilarinin 4018 (50.76%) oldugu ve ligin ikinci 17.haftasinda (18-34) atilan gol sayilarinda 1.52%’lik bir artis oldugu gozlenmistir.7916 gol turlerine gore incelediginde; bu gollerin 5700’unun (%72) ayakla, 1497’sinin (%18.91) kafayla, 541’inin (%6.83) penaltidan kaydedildigi, geri kalan 178 golu de (%2.25) takimlarin kendi kalelerine attiklari gorulmektedir. Atilan gollerin 72%’ sinin ayakla kaydedildigi ve ayakla atilan gollerin toplam atilan goller arasinda onemli bir yere sahip oldugu gozlemlenmistir. Sonuc olarak futbolda atilan gollerin daha cok musabakalarin 2. devresinde ve 76-90. dakikalar arasinda meydana geldigi, yine gollerin %72 sinin ayakla kaydedildigi gorulmektedir. Teknik direktorler ve antrenorler takimlarinin skor uretme kabiliyetlerini artirmak, rakibin kalelerinde gol kaydetmelerine engel olabilmek icin yukaridaki zaman araliklarina ve atilan gollerin tiplerini antrenmanlarda goz onunde bulundurarak sonuca gidebilirler, ayrica takimlarinin fiziksel, zihinsel ve taktik performanslarini ust duzeye cikartarak takimlarinin musabakalardan puan ya da puanlar almalarina yardimci olabilirler.

The microstructure evolution of dual-phase steel during partial austenitization was investigated for different intercritical annealing temperatures between Ac1 and Ac3 temperatures. Partial austenitization may result in different austenite volume fraction, chemical composition, and grain size of austenite depending on the intercritical annealing temperature. This study examines the effect of intercritical annealing temperature on M s and B s temperatures for dual-phase steels. M s and B s were measured experimentally for different intercritical annealing temperatures by using dilatometry and were compared with calculated values from empirical formulas. The grain sizes of the final microstructures were also quantitatively analyzed. It was shown that M s depends on the intercritical annealing temperature and austenite grain size. It was concluded that this double effect is attributed to the intercritical annealing temperature, which is responsible for both austenite chemical composition and grain size.

This study deals with the effect of initial microstructure on final microstructure of medium-carbon dual-phase steels by two different annealing methods. In experimental studies, initial microstructures martensite and ferrite+pearlite annealed at same annealing temperatures and quenched applying different annealing durations. The influence of initial microstructures on microstructural evolution is studied using scanning electron microscope (SEM). The manganese distribution in ferrite and martensite is analyzed by energy-dispersive X-ray spectroscopy (EDS). The experimental study was supported by phase field modeling using Thermo-Calc and Diffusion-Controlled TRAnsformations (DICTRA) softwares. Experimental results showed that dual phase microstructure has inhomogeneity of martensite islands and fibers in ferritic matrix after intermediate quenching. Martensite formation occurred at prior austenite grain boundaries and martensite laths. In the case of intercritical annealing, pearlite regions are transformed to austenite and eventually martensite islands after quenching.

Microstructure development in medium-carbon dual-phase steels depends on various phase transformations depending on initial microstructure and cooling. Dual-phase steels may contain small amounts of retained austenite and bainite as well austenite and ferrite. In this study, intermediate quenching applied to medium-carbon hot rolled steel. The microstructures were characterized using field emission scanning electron microscopy and focused ion beam scanning electron microscopy. Microstructural investigations show that two different types of martensite morphology can be found in microstructure as martensite island and martensite fibers. During the annealing, the nucleation of austenite may occur along the lath boundaries, in martensite laths, blocks and packets as well as prior austenite grain boundary. It is concluded that martensite islands were nucleated at prior austenite grain boundary, while martensite fibers nucleated at martensite laths. Granular bainite was also observed at the boundaries between martensite islands. DICTRA software was applied to understand formation of granular bainite by means of elemental distribution.

In the present study, it was aimed to analyze the home team advantage in 1 st Football League of Turkey. Obtained by examining the scores of matches played in 10 seasons (2005/2006-2014/2015), the study data were analyzed in terms of certain technical parameters such as number of games won as home team and guest team, home team advantage by the seasons and teams. The data obtained were entered to SPSS 16.0 software, and the frequency and percentage values were calculated and then interpreted. In totally 3062 matches played during 10 seasons, the number of matches won by home teams was 1319 (43.07%), whereas the number of games lost by home teams was found to be 886 (28.93%). During 10 seasons of 1 st Football League of Turkey, the home team advantage was calculated to be 61.10%, whereas the mean home team advantage values of teams listed in 1 st Football League of Turkey within this period were calculated to vary between 48.95% and 85.71%. Mean home team advantage of teams, which completed the seasons as the champion, was calculated to be 56.40%, whereas the same rate was found to be 61.23% for the teams that were dropped from the league. In conclusion, in terms of the home team advantage, the results obtained for 1 st Football League of Turkey were in harmony with the literature; thus, it can be stated that the points won in away matches are an important criteria for having a successful season by winning more points. Extended English abstract is in the end of PDF (TURKISH) file . Ozet Bu calisma, Turkiye Futbol 1. Liginde, ev sahibi olma avantajinin incelenerek analiz edilmesi amaciyla yapilmistir. On sezonluk zaman diliminde (2005/2006-2014/2015) oynanan musabakalarin sonuclari degerlendirilerek elde edilmis olan arastirma verileri, takimlarin ev sahibi ve deplasman takimi olarak mac kazanma sayilari, sezonlara ve takimlara gore ev sahibi olma avantajlari gibi teknik parametrelerin analizi yapilarak incelenmistir. Elde edilen veriler SPSS 16.0 programinda kaydedilmis, frekans ve yuzde degerleri hesaplanarak yorumlanmistir. Incelenen on sezonda oynanan toplam 3062 macta, ev sahibi takimlarin galibiyet sayilari 1319 (%43.07) olurken, maglubiyetle sonuclanan mac sayisi 886 (%28.93) olarak belirlenmistir. Turkiye Futbol 1. Liginin incelenen 10 sezonunda ev sahibi olma avantaji ortalamasi %61.10 olarak belirlenirken, Turkiye Futbol 1. Liginde bu zaman araliginda mucadele eden takimlarin ev sahibi olma avantaji ortalamalarinin %48.95 ile %85.71 araliginda degistigi tespit edilmistir. Bir sezonu sampiyon olarak tamamlayan takimlarin ev sahibi olma avantaji ortalamalari %56.40 olarak bulunurken, kume dusen takimlarda ise bu oranin %61.23 oldugu belirlenmistir. Sonuc olarak, ev sahibi olma avantaji acisindan Turkiye Futbol 1. Liginde de literature benzer sonuclara ulasilmasindan hareketle, futbolda daha fazla puan sahibi olarak basarili bir sezon performansi ortaya koyabilmek icin deplasmanda kazanilan puanlarin da hedefe ulasmada cok onemli bir kriter oldugunu soylenebilir.

This paper provides a study of carbide dissolution during heating of bearing steel using computational thermodynamics and kinetics. 100Cr6 steel was used for the experimental work and calculations using the Thermo-Calc and DICTRA. Carbide dissolution was calculated at different full and intercritical austenization temperatures from 840 to 1200 degrees C. The calculations also give the distribution of the alloying elements at carbide and austenite phase boundaries. In experimental work, SEM was used to study microstructures. SEM micrographs were evaluated with line intercept technique and carbide size and quantity were determined. The experimental results were compared with calculations providing good correlation.

The effects of heat treatment and initial microstructure on tensile properties of 22MnB5 and 30MnB5 high-strength hot stamping steels with martensite-ferrite matrix were investigated. Hot stamping steels possessed limited elongations of about 5% in a tensile strength ranging from 1300 to 1500 MPa when quenched at temperatures above A3 temperatures. The total elongations were tried to improve by partial austenization between Ac1 and Ac3 temperature and quenching. Ac1 and Ac3 temperatures were calculated via ThermoCalc. Microstructural characterization was made by using Light Microscope and Scanning Electron Microscope. Microstructure is composed of ferrite+martensite. It was seen that annealing temperature affects the volume fraction of phases. It was concluded that initial microstructure is an important parameter for the final microstructure. This method can be used for automobile parts which require higher TE with sufficient yield and tensile strength. Also this process may be a way of using Zn coated steel sheets in hot stamping process.

Bu tezin amacı, maden destek profillerinden beklenen mekanik özellikleri kazandırmak üzere dual fazlı bir çelik geliştirilmesidir. Bu sayede, su verme ve temperlemeye kıyasla ısıl işlem proses süresinin kısaltılabilmesi beklenmektedir. Dual faz mikroyapısı oluşturmak için ara su verme ve kritik sıcaklıklar arası tavlama ısıl işlemleri uygulanarak dual faz mikroyapısı elde edilmiştir. Çeliğin ısıl işlem parametrelerini belirlemek için çift faz alanı termodinamik modellenmiş ve böylece tavlama sıcaklığı aralığı öngörülmüştür. Dilatometre testleri ile tavlama sırasında oluşan mikroyapısal gelişimi anlamak için termal analiz uygulanmıştır. Termal analiz ve termodinamik modelleme sonuçlarına göre tasarlanan ısıl işlemler ile farklı sıcaklıklarda ısıl işlem serileri uygulanmıştır. Böylece, mekanik testlerden önce ara su verme ve kritik sıcaklıklararası tavlama kritik parametreleri (sıcaklık, süre ve soğuma hızı vb.) tespit edilmiştir. Daha kısa süren bir proseste üretilen dual fazlı çelik ile temperlenmiş martenzitik çeliğe göre daha yüksek tokluk ve eşdeğer mukavemet elde edilmiştir. Bu sayede yüksek mukavemet özellikleri kaybedilmeden önemli miktarda zaman tasarrufu sağlanabilecektir. The objective of this project is to obtain the mechanical properties demanded from mining support profiles by producing a dual phase microstructure. Thus, the heat treatment cycle can be shorten compare to the quenching and tempering heat treatment. During the project, dual phase microstructure has been produced by applying the intermediate quenching and the intercritical annealing heat treatments. Thermodynamical modeling was used for obtaining two phase region for related chemical composition, and thus a proper temperature range for the annealing was predicted. Microstructural evolution during annealing has been thermally analyzed by dilatometer tests. Using the results of thermal analysis and thermodynamical modeling, heat treatment cycles were designed. Consequently, the key parameters such as temperature, time, and cooling rate were obtained before the intermediate quenching and intercritical annealing heat treatments of mechanical testing samples. After process shortening by dual phase steels, higher toughness with similar tensile strength is achieved. Thus, the significant time saving can be obtained without any decreasing the strength properties. 85

This paper presents a study concerning phase transformations during quenching of a medium carbon dual phase steel using thermodynamic equilibrium calculations and dilatometry. Medium carbon steel was subjected to the intermediate quenching to produce a fine grained ferrite/martensite dual phase steel. 4 samples quenched after intercritical annealing at 725, 730, 740, and 750 A degrees C. Martensite-start and bainite-start temperatures were calculated from dilatometric curves using plastodilotemeter. Experimental findings are supported by calculated phase diagrams and equilibrium phase compositions using ThermoCalc(A (R)) and calculations from different empirical formulas. It is concluded that martensite-start temperature depend on chemical composition and grain size of austenite.

In this work, the fatigue crack propagation behaviour of commercial steel sheet specimens containing a circular hole, under uniaxial loading conditions at room temperature was investigated. The experimental data have been analysed in terms of variability of material constants. The results were presented in the form of power relationship between the crack growth rate and the stress intensity factor range.