Tez çalışmasında, bienallerde mekansal deneyim ve iletişim konuları tartışılmış ve bu bağlamda, İstanbul Bienalleri kapsamında alan çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde; konuyla ilgili genel bir tanımlama ile birlikte çalışmanın amacı, kapsamı ve yöntemi ifade edilmiştir.İkinci bölümde; yeni sanatsal uygulamalar ile sergileme mekanlarının dönüşümü ele alınmıştır. 20. yüzyılda sanat aracılığıyla mekan, özgür bir şekilde sorgulanmaya ve sanat ile etkileşimli olarak bütüncül bir sanat ürününün parçası olmaya başlamıştır. 20. yüzyılın son döneminde, sergi mekanı tiplerine göre (nötr mekan, alternatif mekan, kamusal mekan) sergilerin nerede yer alacağı ve yerin önem kazandığı büyük ölçekli bienal etkinlikleri yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu bölümde, bienallerin, mekan, sanat, izleyici, sanatçı gibi bileşenleri ve bunların birbirleri ile etkileşimleri incelenmiştir. Bu çerçevede deneyim, iletişim ve mobilite kavramları ele alınmış ve örnekler üzerinden tartışılmıştır. Üçüncü bölümde, bienallerin küresel ortamda kültürlerarası bir deneyim ve iletişim alanı oluşturması ile birlikte geniş bir coğrafyaya yayılmış bir etkinlik olarak yaratıcı ve yenilikçi konulara açık alanlar oluşturması gibi potansiyel etkileri incelenmiştir. Dünya'da ve Türkiye'de yapılan bienal etkinlikleri araştırılmıştır. Venedik Bienali'nin oluşturduğu etkiler ile dünya üzerinde yaygınlaşmaya başlayan bu etkinlik modeli, kentlerin kültürel ve yerel niteliklerinin sağladığı farklılıklarla ve değişen koşullarla zaman içerisinde şekillenmiş, küresel bir ortamda heterojen alanlar oluşturulmuştur. Bienaller, ev sahibi şehrin sunulması, çevresel koşulları, kamusal çerçevesi ve çağdaş sanatı sunma biçimleriyle birbirlerinden ayrılmışlar ve farklı niteliklerde etkinlik sistemleri ile bu alanda çeşitlilik oluşturmuşlardır. Bunlardan en bilinenleri arasında yer almayı başaran İstanbul Bienali, kentin sunduğu potansiyellerle, çok katmanlı ve çok verili yapısı sebebiyle deneysel ortamların yaratılmasına etkisi olan açık bir kent modeli çizmektedir. Buna göre etkinliğin oluşmasındaki aktörleriyle etkileşiminde kentin değişken yapısının sunduğu potansiyeller incelenmiş ve bienalin konumu, kente ne kadar hakim olduğu, bir bienal kentinde yaşayan kentliye ne kadar ulaşıldığı ve mekansal seçimlerin etkinliğin kent ile iletişimindeki hakim rolü, geçmişten günümüze yapılan tüm İstanbul Bienal etkinliklerine göre değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme, geçmiş İstanbul Bienalleri'nin kronolojik olarak kent ve dünya sahnesinde yer almasını sağlayan bileşenleri ile etkileşimleri üzerinden yapılmıştır.Dördüncü bölüm, bienal etkinlik alanındaki sanatsal ve kültürel ortamın mekan pratikleri ve deneyimleyenler üzerinden incelenmesini amaçlayan alan çalışmasını içermektedir. Alan çalışması kapsamında 2014 yılında yapılan 2. Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali'nde ana sergi mekanı olarak kullanılan Galata Rum İlköğretim Okulu'nda sergi ziyaretçileri ile bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Anket içinde yer alan sorular, ziyaretçilerin sanatsal ve mekansal deneyimlerini incelemek amacıyla hazırlanmıştır. Buna göre, *Bienal etkinliğinin ve bienal mekanının kent içindeki görünürlük ve ulaşılabilirlik konuların değerlendirilmesi,*Bienal teması ile oluşturulan kavramsal çerçevenin anlaşılırlığının sorgulanması,*Katılımcıların etkinlikten beklentilerine sebep olan etkenlerin mekansal ve sanatsal deneyimleri üzerinden araştırılması,*Mekansal niteliklerin sanat ve mekan deneyimi etkileşiminde kişilerde bıraktığı etkilerile ilgili olarak sorular sorulmuştur. Bununla birlikte çalışma kapsamında ele alınan Galata Rum İlköğretim Okulu'ndaki bienal eserleri detaylı olarak incelenmiş; mekanla ve etkileşim kavramlarıyla ilişkili olarak tespitleri yapılmıştır. Anket çalışmasından elde edilen veriler bu tespitler ile ilişkilendirilerek değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır.Beşinci bölümde, tez çalışması kapsamında ele alınan deneyim ve iletişim kavramları ile ilişkili olarak hazırlanan bir tasarım önerisi sunulmaktadır. İTÜ İç Mimarlık Yüksek Lisans Programı `IMIAD` (International Master of Interior Design) kapsamında verilen Proje III dersi ile eş zamanlı olarak yürütülen tez çalışması kapsamında bir tasarım çalışması gerçekleştirilmiştir. 2015 yılında gerçekleştirilen 14. Uluslararası İstanbul Sanat Bienali etkinliği ele alınarak kent içinde, izleyici etkileşimli, sabit veya mobil ve sürece bağlı hafif strüktürlü tasarım ve program önerileri sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Deneyim, İletişim, Mobilite, Ziyaretçi, Mekan, Bienaller, İstanbul Bienalleri. In the scope of this thesis, spatial experience and communication in biennials are discussed, whereas Istanbul Biennials have been selected as the case studies of this research within the mentioned context. First chapter, briefly depicts the purpose of the study, the scope of the thesis and methods including a general description of the conceptual framework.Second chapter unfolds the contemporary artistic practices and the transformation of exhibition spaces. Beginning with the 20th Century, the exhibition space had been started to questioned in terms of investigating the potentials of liberating the artwork from it, where at the end spatial realm considered as an integral part of the artwork. Gradually, throughout the last decades of the 20th Century, large-scale biennial events has become widespread art events, where exhibitions mutually highlighting the importance of the venue in regard to the types of exhibition space (neutral space, alternative space, public space) and location that they had been taking part. Thus, in this chapter, components of biennials such as space, art, audience, artist and their interactions with each other are examined. Within this framework, the concepts of experience, communication and mobility are dismantled as well as opened into discussion through theoretical definitions and myriad examples.In the third chapter, the potential impacts of biennials are investigated. These impacts can be defined as generating creative and innovative milliues of expanding widespread geographies of cutltural interaction together with fostering intercultural experience and communication platforms in the global perspective. Biennial events which were organized in the world and in Turkey are examined in detail. This event model, which has been rapidly spreading all over the world beginning with the impacts created by the Venice Biennial, has been shaped by the diversities provided by cultural and local characteristics of the cities; and by means of the changing circumstances over the time, has created heterogeneous areas within the global environment. Doubtlessly, biennials differ one from another due to the hosting city, environmental conditions, public framework and the way of presentations; and they generate diversity within the event system in this field. Istanbul Biennials, which turn into be the most wellknowns among the all, draw an open city model that has effects on the generation of experimental environments because of the potentials presented by the city with its multi-layered structure. Accordingly, the potentials of changing structure of the city interrelated with the components of the event are examined; however the location of the biennial, and how it is possessed to the city, as well as how it has reached to the citizens that are living in the city of the biennial, yet the dominant role of spatial choices on communication of the event with the city are all evaluated in regard to all those previous Istanbul Biennial events that are performed until now. The assessment is made through the interrelation of Istanbul Biennials with the components, which provided to take part within the city and the world stage chronologically.In the fourth chapter, the case study, which aims to examine the art and cultural environment within the biennial event site through the spatial practices and visitors' experiences, is performed. In the scope of the case study, a questionnaire is applied to the exhibition visitors in Galata Greek Primary School, which was used as the main exhibition venue of the 2nd International Istanbul Design Biennial 2014. The questions in the questionnaire are prepared in order to examine the artistic and spatial experience of the visitors. According to this, questions are asked regarding to:*The evaluation of visibility and accessibility of the biennial events and the biennial spaces in the city,*The interrogation of penetrability of conceptual framework that is generated by the biennial theme,*Investigation of the factors that lead to the expectations of the participants from the events through their spatial and artistic experiences,*Effects of spatial qualities on people related with the interaction of their spatial and artistic experiences.Additionally, biennial works in Galata Greek Primary School, are examined in detail; determinations are made related with the concepts of space and interactivity. The data obtained from the questionnaire is evaluated and discussed in relation to the detailed spatial determinations.In the fifth chapter, a design proposal is presented which is related with the concepts of experience and communication that are handled in the scope of the thesis. The design proposal prepared within the course of Project III in ITU Interior Design Master Programme `IMIAD` (International Master of Interior Design) simultaneously with the thesis study. The presented project covers light structured system and programme proposals within the city which provide viewer interaction, stability or mobility for the 14th International Istanbul Biennial event which was held in 2015.Keywords: Experience, Communication, Mobility, Visitor, Space, Biennials, Istanbul Biennials. 220