38 results on '"Maydaer, Saadet"'
Search Results
2. XVII. Yüzyılda Bursa Nakîbü'l-Eşrâf Kâim-i Makâmı Seyyid Cafer Paşa ve Ailesi.
- Author
-
Maydaer, Saadet
- Subjects
- *
HISTORY of Islam , *FAMILY history (Sociology) - Abstract
The institution of naqib al-ashraf was established in order to follow the lineages of the sayyids regularly and to fulfill some of the practices brought by their distinguished positions. It is known that the naqib al-ashraf qaim-i maqams, who are the local representatives of the naqib al-ashrafs in the center, were chosen from the respected and distinguished sayyid families in the region where they lived. The person about whom we can have the most information among the naqib al-ashraf qaim-i maqam who served in the early periods in Bursa is Sayyid Cafer Pasha. Cafer Pasha belongs to a reputable sayyid family in Bursa with roots in Tabriz. As a result of this prestigious position, family members from their grandfather Emir Gazi have been appointed to important duties such as being the trustee of the foundations of Sultans and ensuring that they are put in order. After the death of Cafer Pasha, his son Sayyid Mehmed was appointed as the Naqib al-ashraf qaim-i maqam, and in the following years his grandson İbrahim continued the same task. Thus, as far as it is known, three members of the family served as naqib al-ashraf qaim-i maqam of Bursa. This study investigates the history of a sayyid family, which was locally known but not very famous and consequently about whom little is known by following the limited information in the court records and archival documents. In this way, while the names of the five ancestors of Cafer Pasha before him could be determined, information about many different areas of life, from the birth of his eight generation children and grandchildren to their marriages, property-trading, inheritance disputes and relations with foundations, could be obtained. Thus, the social position, social, economic and legal relations of a respected but not famous sayyid family in Bursa in the 17th century were tried to be revealed. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. Yıldırım’ın Validesi Gülçiçek Hatun’un Vakfiyesi ve Vakıflarında Yaşanan Değişimler
- Author
-
MAYDAER, Saadet, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
4. XVII. Yüzyılda Bursa Nakîbü’l-Eşrâf Kâim-i Makâmı Seyyid Cafer Paşa ve Ailesi
- Author
-
MAYDAER, Saadet, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
5. Rızâî Mahmud Baba Efendi’nin Vakıfları
- Author
-
MAYDAER, Saadet, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
6. Üç Padişah Dönemine Tanıklık Eden Âlim, Şâir, Mutasavvıf Rızâî Mahmud Baba Efendi’nin Vakıfları
- Author
-
MAYDAER, Saadet
- Subjects
Tarih ,History ,Rızâî Mahmud ,Horhor ,Rüstem Paşa ,Baba Çelebi ,Haydarhane ,Madrasahs of Istanbu ,Saraçhane ,İstanbul Medreseleri ,Madrasahs of Istanbul - Abstract
Rızâî Mahmud Baba Efendi is a 16th-century mystic, philosopher, poet, and calligrapher. His closeness to Rüstem Pasha helped him achieve a coveted position in the palace, in addition to his remarkable talents in other sectors. Throughout his life, the effective influence he was able to maintain during the reigns of the three sultans earned him respect and fame. As a result, he drew the attention of both his contemporaries and later biographers, and he was cited as a significant figure in a variety of writings, ranging from poet biographies to ulema biographies and even to travel books. When Rzâî Mahmud Baba Efendi passed away in Cemaziyelahir 988/July 1580, Hoca Sadeddin Efendi was named as the guardian for all of his assets. This study will assess data from the endowment charter and waqfs he established, which have never been examined before., Rızâî Mahmud Baba Efendi XVI. asırda yaşamış, mutasavvıf, âlim, şâir ve hattat olarak tanınmıştır. Farklı alanlarda temayüz eden yeteneklerinin yanı sıra Rüstem Paşa’ya yakınlığı da saray çevresinde itibarlı bir konuma erişmesine katkıda bulunmuştur. Üç padişah dönemi boyunca korumayı başardığı etkin nüfuzu yaşamı boyunca saygın ve meşhur bir isim haline gelmesini sağlamıştır. Böylece hem çağdaşları hem de daha sonraki biyografi yazarlarının ilgisini çekmiş ve şâir tezkirelerinden, ulemâ biyografilerine hatta seyahatnamelere kadar çok sayıda eserde kendisinden önemli bir kişilik olarak bahsedilmiştir.Bu çalışmada Rızâî Mahmud Baba Efendi’nin bugüne kadar ele alınmamış Cemaziyelahir 988/Temmuz 1580 tarihinde ölümünden sonra tüm mal varlığı için vasi olarak tayin ettiği Hoca Sadeddin Efendi’nin vekili aracılığıyla düzenlettirilen vakfiyesi ve vakıflarına dair elde edilebilen veriler değerlendirilmeye çalışılacaktır.
- Published
- 2022
7. Bursa’da Ehl-i Fesâd Suhte Tâifesinin Kurbanı Bir Seyyid: Emir Gazi
- Author
-
MAYDAER, Saadet, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
8. Services in the Month of Ramadan provided by the Waqfs of Ottoman Dynasty Women
- Author
-
MAYDAER, Saadet
- Subjects
Tarih ,History ,waqf,women of the Ottoman Palace,Ottoman Royal Family,Ramadan,women waqf founders ,Vakıf,Saraylı Kadınlar,Osmanlı Hanedan Ailesi,Ramazan,Kadın Vakıf kurucuları - Abstract
İslam Medeniyeti tarihi boyunca bir çeşit arınma ve maneviyatı yükseltme fırsatı olarak algılanmış olan Ramazan ayına Osmanlı Devleti’nde de özel bir önem atfedilmiştir. Bu ayda ihtiyaç sahipleri diğer zamanlardan daha fazla hatırlanmış, kimsenin aç ve açıkta kalmamasına özen gösterilmiştir. Camilerde bir araya gelenlerin sayısı artmış, ehil okuyucuların Kur’ân-ı Kerim tilaveti dinlenmiş, temcid gibi bazı özel uygulama ve duaların icrası geleneğimizde yer bulmuştur. Toplumun her kesimine ve her alanına yönelik icraatları olduğu bilinen vakıfların pek çoğu dini günlere bilhassa da Ramazan ayına mahsus bazı uygulamalara sahiptiler. Bunlardan bir kısmı oruç tutan Müslümanların oruçlarını açmaları için iftariyelik hazırlanmasını sağlamaya çalışırken, bazıları ise Ramazan ayının camilerde coşkulu bir şekilde yaşanmasına katkıda bulunuyorlardı. Büyük ölçekli vakıflar tesis ederek saygın konumlarıyla toplumda öncü rolü üstlenen saraya mensup hanımlar, vakıflarıyla bu ayın maneviyatını arttırmaya ve dinî açıdan daha bereketli geçmesini sağlamaya gayret gösteriyorlardı., The month of Ramadan, which was perceived as a kind of purification and opportunity to raise spirituality throughout the history of Islamic Civilization, was also given special importance in the Ottoman Empire. In this month, the needy people were remembered more than any other time, and care was taken not to leave anyone hungry or exposed. The number of people gathered in mosques has increased, the recitation of the Holy Quran by competent reciters has been listened, and the performance of some special practices and prayers such as temcid has found a place in our tradition.Most of the waqfs, which are known to have activities for all segments and aspects of the society, had some practices specific to religious days, especially Ramadan. Some of them were trying to prepare fast-breaking meals for fasting Muslims, while others contributed to the enthusiastic celebration of Ramadan in mosques. The women of the palace, who assumed the leading role in the society with their prestigious positions by establishing large-scale waqfs, were trying to increase the spirituality of this month and make it more religiously fruitful with their waqfs.
- Published
- 2021
9. Osmanlı Hanedan Ailesine Mensup Hanımların Vakıflarında Ramazan Ayına Yönelik Hizmetler
- Author
-
MAYDAER, Saadet, primary
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
10. Klâsik Dönem Osmanlı Toplumunda Boşanma (Bursa Şer’iyye Sicillerine Göre)
- Author
-
MAYDAER, Saadet
- Subjects
Boşanma,klâsik dönem,Bursa - Abstract
Bursa şehri Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olması hasebiyle özellikle Osmanlı devlet kurumlarının kurulup geliştiği klâsik dönemdeki toplum yapısının aydınlatılması açısından önemli bir inceleme alanıdır. Osmanlı toplumunun temel yapı birimi olan ailenin dağılma sürecinin aydınlatılması için de, Osmanlı mahkemelerinde tutulan kayıtları kapsayan şer‘iyye sicilleri en önemli kaynaklar arasında yer alır. Zira o dönemde halk mahkemelere sadece aralarında meydana gelen anlaşmazlıkların çözümü için gitmiyordu. Bilakis basit bir vekil tayin etme işleminden kefalete, alım-satımdan kiralamaya, evlilikten boşanmaya kadar toplumda cereyan eden hemen tüm günlük hadiseler için mahkemeye başvuruyordu. Bu nedenle de şer‘iyye sicilleri o dönemdeki toplumun aynası konumundadır. Bursa şer‘iyye sicilleri özellikle klâsik döneme dair içerdiği çok sayıda defterle oldukça zengin bir veri tabanına sahip durumdadır. Bu araştırmada, Osmanlı Devleti’nin klâsik döneminde toplumun yapısını anlamak için vazgeçilmez bir kaynak olan şer‘iyye sicillerinden yararlanarak aile birliğinin hangi şekillerde dağıldığı açıklamaya çalışılacaktır
- Published
- 2014
11. Seyyid Hüseyin Erzincanî Vakfı
- Author
-
MAYDAER, Saadet
- Subjects
Seyyid Hüseyin,Vakıf,Bursa - Abstract
Osmanlı Devleti’nde sultan ailesi ve devlet adamları eliyle kurulan vakıfların yanı sıra, çok sayıda küçük ölçekli yerel vakıf da bulunmaktadır. Vakıf kurumunun Osmanlı toplumundaki sosyal dayanışmaya olan katkısının ve toplumca ne oranda benimsendiğinin ortaya konulabilmesi için halk tarafından kurulan mütevazı ölçüdeki vakıfların da kuruluş ve işleyiş mekanizmalarının araştırılması gerekir. İşte bu çalışmada Erzincanlı bir tüccar olan Seyyid Hüseyin’in, Bursa’nın Hisar semtinde kurduğu mini külliye şeklindeki vakfı ele alınmıştır
- Published
- 2014
12. XVII. Yüzyılda Bursa’da Emekli Bir Kadı: Baldırzade Oğlu Derviş Mehmet Efendi ve Serveti
- Author
-
Maydaer, Saadet
- Subjects
Baldırzade,Bursa,ilmiye,kadı - Abstract
Tereke, bir kişi öldükten sonra geride bıraktığı menkul veya gayri menkul tüm mal varlığına denir. Bunların yazıldığı belgeler ise tereke kayıtlarıdır. Bu belgeler, kişinin ölürken sahip olduğu tüm eşyaların dökümünü verdikleri için gerek o kişinin, gerekse de mensub olduğu sosyal statüdeki diğer insanların gündelik yaşamı hakkında bilgi edinmek için en önemli kaynaklardandır. Tereke defterleri, kişinin ekonomik durumunu tüm açıklığıyla gözler önüne serdikleri gibi, mirasçıları oldukları için kaydedilen aile fertleri sayesinde akrabalık ilişkilerini de ortaya koymaktadırlar. Bazen ölenin adının önüne eklenen bir sıfat, onun mesleği veya toplumsal saygınlığının anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır. Bu çalışma, XVII. yüzyılda çeşitli illerde kadılık yaparken geçirdiği rahatsızlık yüzünden emekliye ayrılmak zorunda kalan Derviş Mehmed Efendi’nin terekesinden hareketle, hayatına bir ayna tutmayı ve onun sosyo-ekonomik düzeyi ile aile bağlarını ortaya koymayı hedeflemektedir
- Published
- 2014
13. Osmanlı Klâsik Döneminde Kadınların Servet Edinme Yolları (Bursa Örneği)
- Author
-
MAYDAER, Saadet
- Subjects
Osmanlı Devleti,Bursa,klâsik dönem,kadınlar - Abstract
Klâsik dönem Osmanlı toplumunda kadınların sosyal ve ekonomik hayatta erkekler kadar etkin bir biçimde rol aldıklarını söylemek pek mümkün değildir. Ancak bu durum, kadınların hiçbir ekonomik faaliyette bulunmadıkları anlamına gelmez. Bu dönemde kadınlar çeşitli yollarla maddi kaynaklara sahip olmuşlar ve bunları diledikleri şekilde değerlendirmişlerdir. Bu çalışma, kadınların genelde klâsik dönem Osmanlı toplumunda, özelde Osmanlı Bursa’sında hangi yollarla maddî kazanç sağlayabildiklerini ortaya koymayı hedeflemektedir
- Published
- 2014
14. XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Müderrisi: Mevlana Muslihuddin Efendi ve Mirası
- Author
-
MAYDAER, Saadet
- Subjects
Müderris,Bursa,ilmiye,tereke,kitap - Abstract
Sosyal ve ekonomik tarih çalışmalarının önemli kaynaklarından biri olarak bilinen, bir kimsenin öldükten sonra geriye bıraktıklarının kaydı anlamındaki terekeler, aynı zamanda ilim ve kültür tarihine de ışık tutan belgelerdir. Terekelerde kayıtlı kitapların sayısı, niteliği, hangi ilim dallarına ait oldukları ve maddî değerleri, bize kaydedildikleri dönemin ilmî ve fikrî ortamı hakkında gruplarından incelendiğinde, yaşamlarına, diğer eşyalarıyla ise sosyo-ekonomik düzeylerine ilişkin çıkarımlarda bulunmak mümkündür
- Published
- 2014
15. TÜRK-İSLAM TARİHİNDE VE BATI’DA HZ. MUHAMMED
- Author
-
MAYDAER, Saadet
- Published
- 2011
16. Klâsik dönemde Bursa'da bir semt: Hisar
- Author
-
Maydaer, Saadet, Çetin, Osman, İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı.
- Subjects
Tarih ,History ,Bursa ,Ottoman State ,Hisar ,The classical period ,Mahalle ,Klâsik dönem ,District ,Neighborhoods ,Classical Period ,Semt ,Osmanlı ,Neighbourhood - Abstract
Bu çalışmada Osmanlı Devleti'nin ilk başkenti olan Bursa'nın çekirdeği durumundaki Hisar'ın klâsik Osmanlı dönemindeki durumu ele alınmıştır. Hisar yıkıcı muharebeler olmaksızın teslim alındığından Bizanslılarca inşa edilen şekliyle Osmanlılar'a geçmiştir. Rumlar'ın boşalttığı şehre Türkler'in yerleştirilmesinin ardından öncelikle devlet erkânınca başlatılan imar faaliyetleriyle Hisar, kısa zamanda Türk-İslâm çehresi kazanmıştır. Surlarla çevrili olmanın sağladığı güven duygusunun da etkisiyle, burası kent büyüyüp genişledikten sonra bile elit kesimce tercih edilen bir yerleşim birimi olma özelliğini sürdürmüştür. Bu yüzden Hisar'ın kurulup gelişmesinde katkısı olan aileler aynı zamanda Bursa'nın tarihinde rol oynamış önemli şahıslardan meydana gelmişlerdir.Yerleşim alanı olarak gördüğü rağbetin neticesinde ev yapacak arsa bulunması gitgide güçleştiği için, dikey yapılaşma hız kazanmaya başlamıştır. Giyim-kuşam ya da mutfak kültürü gibi unsurlar pek tabii şehrin diğer kesimlerinden kayda değer bir farklılık arz etmemiştir. Ancak okullaşma oranındaki yükseklik nedeniyle eğitim-öğretim alanında Hisar, bir parça önde görünmektedir. Bünyesinde bulunan darphane, saray gibi kamusal mekânlar da onu, diğer semtlerden ayıran unsurlardır.Sonuç olarak denilebilir ki Hisar, Bizans ve Osmanlı kültürlerinin iç içe geçtiği, gerek sahip olduğu kurum ve kuruluşlarıyla, gerekse de sakinleriyle Bursa'nın müstesna bir semti olmuştur. This study deals with the situation of Hisar which was the core of Bursa, the first Ottoman capital, in the Ottoman classical period. Hisar was conquered by the Ottomans without any devastating battles as it had been built by Byzantines. After being left by Greeks and Turks settled, Hisar gained a Turkish-Islamic identity in a short time through the construction activities and public works initiated by statesmen. Because of the sense of security which is the result of being surrounded by ramparts, it remained a preferable district by the elite people even after the city grew and expanded. Therefore, the families that contributed to improvement of Hisar were significant people who played important roles in the history of Bursa.Because of the fact that finding a suitable land to build a house gradually become difficult due to the great demand, the vertical housing gained speed in Hisar. Clothes or cuisine did not naturally have a significant difference from the other parts of the city. But Hisar seemed one step ahead in education because of the high rate of schooling. Containing some state buildings such as mint, palace etc. is the distinctive feature which puts Hisar forward among other districts.As a conclusion, it may be said that Hisar became a distinguished district of Bursa, where Byzantine and Ottoman cultures were mixed, in the sense of both the institutions and buildings it had, and the inhabitants. 333
- Published
- 2008
17. Tanners of Bursa in Sixteenth and Seventeenth Centuries
- Author
-
Maydaer, Saadet, primary
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
18. Şer'iyye sicillerine göre Bursa'da kadın (1575-1600)
- Author
-
Maydaer, Saadet, Çetin, Osman, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı., and İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
- Subjects
Tarih ,History ,Bursa ,16. century ,Ottoman State ,Court registers ,16. yüzyıl ,Osmanlı Devleti ,Women ,Şeriye sicilleri ,Ottoman period ,Osmanlı dönemi ,Kadınlar ,Ottoman Period - Abstract
108
- Published
- 2002
19. The Historic Hammams of Bursa, by Elif Şehitoğlu
- Author
-
Maydaer, Saadet, primary
- Published
- 2010
- Full Text
- View/download PDF
20. XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Müderrisi: Mevlana Muslihuddin Efendi ve Mirası.
- Author
-
MAYDAER, Saadet
- Subjects
- *
ECONOMIC history , *SIXTEENTH century , *SOCIAL history , *INFORMATION theory , *SCHOLARS , *ECONOMIC status - Abstract
As an important source for social and economic history, estates, which are the registers of the heritage left by deceased people, are also documents shed light on the history of science and culture. Containing a lot of information about books inherited such as names, contents and values, they give some important clues about the scientific and intellectual environment of their time. It is possible to learn a good deal of information about their intellectual life and socio-economic status from books and goods, respectively. This study aims to be helpful to understand various aspects of an Ottoman muderris/scholar, in the case of Muslih al-din Effendi, who was a muderris at the Isa Bey Madrasah in Bursa in 16th century, by analyzing his books, properties, slaves and concubines, clothing, household goods, even a chess set he played in leisure times, which were listed in his estate. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2011
21. Women's Appearance in Court: The Case of Bursa Province in the 16th Century in Ottoman Empire.
- Author
-
Maydaer, Saadet
- Abstract
The article presents an exploration into the position and status of women in the 16th century Ottoman Empire through an examination of their appearances in the court system of the province of Bursa. The social significance of being able to use the court as a public and legally recognized individual during the period is outlined. The varying levels of public engagement in this sphere by women are cited, describing the place of women as prosecutors, defendants and witnesses. Women's rights concerning issues such as property, marriage, and guardianship disputes are also mentioned. Conclusions are offered suggesting that women were generally openly accepted within the system.
- Published
- 2009
22. Family perception according to Ottoman women's magazines (second half of the 19th century)
- Author
-
Ünal, Hatice, Maydaer, Saadet, and Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı.
- Subjects
Dergilerde aile ,Women's magazines ,Family in Ottoman society ,Osmanlı toplumunda aile ,Family in magazines ,Family ,Kadın dergileri ,Aile - Abstract
Toplumun en küçük birimi olan aile var olduğu her dönemde önemini korumuştur. Bulunduğu zaman dilimine göre dinî, kültürel, ekonomik ve siyasî birçok etkene göre şekil almıştır. Bu etkenlerden dolayı farklı toplumlarda farklı aile yapıları görülürken bazen de aynı toplumda bile farklılıklar oluşabilmektedir. Tanzimat’la birlikte modernleşme ve yenileşme hareketinde bulunan Osmanlı Devleti’nde de aile hayatı her zaman önemli bir konuma sahip olmuştur. Çünkü Osmanlı toplumunda aile kurmak hem tabii bir ihtiyaç hem de dinî bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebepten ötürü Osmanlı’da aile, mahrem ve kapalı bir kutudur. Peki, toplumun en küçük çekirdeği olan aile, Osmanlı toplumunda nasıl teşekkül etmiştir? Çalışmamızda kadın dergileri vasıtasıyla kısmen de olsa bu konuyu açıklığa kavuşturmayı amaçlamaktayız. Bu çalışmanın amacı; Tanzimat döneminde neşredilen dergilerden hareketle müphem konumda olan aile hayatı ile ilgili konulara ışık tutmaktır. Bu amaç doğrultusunda 19. yüzyıl öncesi toplumlarda aile hayatının tarihsel gelişimi ele alınmış, dergiler tanıtılmış ve Tanzimat’ta değişmeye başlayan aile hayatına geçiş sağlanmıştır. Bu çerçevede dönemin yenilikçi yapısıyla ortaya çıkan kadın dergileri, aile hayatı ile ilgili sunduğu zengin bilgiler ve örneklerle araştırmamıza kaynaklık etmektedir. Dergilerde; ailenin tanımı ve çeşitlerinden, kadın ve erkeğin birbirine muhtaç olarak yaratılmasından, evliliğin aşamalarından, iyi geçinmenin sırlarından, çocuk yetiştirmenin inceliklerine kadar kapalı konumda olan aile hayatı ile ilgili birçok konu hakkında detaylı bilgiler yer almaktadır. The family, the smallest unit of society, has maintained its importance in every period of its existence. It has taken shape according to many religious, cultural, economic, and political factors according to the time period it was in. Due to these factors, different family structures are seen in different societies, and sometimes even in the same society, differences can occur. Family life has always had an important position in the Ottoman Empire, which was in the movement of modernization and innovation with the Tanzimat. Because in Ottoman society, starting a family is both a natural need and a religious necessity. For this reason, the family in the Ottoman Empire was a private and closed box. So, how was the family, the smallest nucleus of society, formed in Ottoman society? In our study, we aim to clarify this issue, albeit partially, through women's magazines. The aim of this study is to shed light on the issues related to family life, which are in a vague position based on the magazines published during the Tanzimat period. For this purpose, the historical development of family life in societies before the 19th century was discussed, magazines were introduced, and the transition to family life, which started to change in the Tanzimat, was ensured. In this context, women's magazines, which emerged with the innovative structure of the period, are the source of our research with the rich information and examples they provide about family life. In magazines; there is detailed information about many issues related to the closed family life, from the definition and types of the family, the creation of men and women in need of each other, the stages of marriage, the secrets of getting along, and the subtleties of raising children.
- Published
- 2023
23. Ergiri in the Ottoman period (XIX. century)
- Author
-
Sulaj, Enisa, Maydaer, Saadet, and Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı.
- Subjects
Arnavutluk ,Gjirokaster ,Ergiri district ,Ottoman ,Albania ,Osmanlı ,Ergiri kazası - Abstract
Osmanlı Döneminde Ergiri Kazası (XIX. Yüzyıl)" adlı tez çalışmamız giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde Ergiri Kazası'nın Osmanlı öncesi, Osmanlı dönemindeki tarihçesine kısaca değinilmiş ve idarî yapısı incelenmiştir. İkinci bölümde ise Ergiri'nin sosyo-ekonomik yapısı, pazarlar, tarım, vergi, mabetler, kaleler, yerleşim ve nüfusu, dinî ve kültürel boyutundan ele alınmıştır. Üçüncü bölümde eğitim-öğretim hayatı ve Osmanlı Döneminde Ergiri Kazası'ndan çıkmış olan ilim adamları araştırılıp incelenmiştir. Ergiri Kazası, bugün Arnavutluk'un güney kısmında bulunmakta ve Gjirokaster ismini taşımaktadır. Arnavutluk'un en güzel şehirlerinden olup, iyi korunmuş bir Osmanlı kazası örneği olarak, UNESCO Dünya Miras Listesine dâhil edilmiştir. Tez söz konusu döneme ait birincil kaynaklar kullanılarak hazırlanmıştır. Our thesis named "Ergiri in the Ottoman Period (XIX. Century) consist of an introduction and three chapters. İn the first chapter of the study we have depicted the history of pre-Ottoman, Ottoman period and administrative structure of Ergiri. İn the second chapter we have examined the socio-economic structure of Ergiri, Bazaars, agriculture, taxes, temples, castles, settlement and poplulation, according to the religious and cultural dimensions. Throughout third charpter we have discussed about the education life and analysed the knowledge people. The city of Ergiri is located in the sourthern part of Albania today and bears the name Gjirokaster. İt is one of the most beautiful cities of Albania and is included in the UNESCO World Heritage List as a rare and well-preserved example of the Ottoman township. The thesis has been prepared using primary sources relating to the researched period.
- Published
- 2022
24. History wrayting in Basra (First two centuries Hijri)
- Author
-
Yüksel, Faruk, Maydaer, Saadet, and Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı.
- Subjects
Tarih yazıcılığı ,Basra ,Basra history ,History writing ,Tarih yazım türleri ,Basra tarihi ,Historiography types - Abstract
Bu çalışma hicrî ilk iki yüzyılda İslâm dünyasının en önemli şehirlerinden birisi olan Basra'daki tarih yazıcılığını incelemektedir. Mezkûr iki asırda Basra, sahip olduğu kültürel ortam ve coğrafî konum itibariyle İslâm düşüncesinin teşekkülüne büyük katkılar sağlamıştır. İlk kelâmî mezheplerin, ilk zühd hareketlerinin ve ilk Müslüman filozofun bu şehirde zuhur etmesi onun İslâm düşüncesinin teşekkülündeki rolünü ortaya koymaktadır. Bu çalışmamız Basra'nın bu zengin ilmî ve kültürel ortamının tarih yazıcılığına etkilerini yine Basralı tarihçiler ve onların eserleri üzrerinden ortaya koymaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde kısaca Basra'nın hicrî ilk iki asırdaki siyasî ve kültürel ortamından bahsedilmiş ardından Basra'da tarihçiliği başlatan etmenler ele alınmıştır. İkinci bölümde Basra'da örnekleri bulunan tarih yazım türleri hakkında bilgi verilerek bu türlere ait eserler tanıtılmıştır. Çalışmanın son bölümü hicrî ilk iki asırda Basra'da yetişen tarihçilerin hayatlarını ve ilmî çalışmalarını ele almaktadır. This study examines the historiography in Basra, one of the most important cities of the Islamic world in the first two centuries of Hijri. In the two centuries mentioned, Basra made great contributions to the formation of Islamic thought in terms of its cultural environment and geographical location. The appearance of the first theological sects, the first ascetic movements and the first Muslim philosopher in this city reveals his role in the formation of Islamic thought. This study of ours reveals the effects of this rich scientific and cultural environment of Basra on historiography through the historians of Basra and their works. In the first part of the study, the political and cultural environment of Basra in the first two centuries of Hijri was briefly mentioned, and then the factors that started historiography in Basra were discussed. In the second part, information about the types of historiography found in Basra is given and the works belonging to these types are introduced. The last part of the study deals with the lives and scientific studies of historians who grew up in Basra in the first two centuries of Hijri.
- Published
- 2022
25. Religious life in Ottoman society according to 19th century French travelbooks
- Author
-
Hangül, Onur, Maydaer, Saadet, and Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı.
- Subjects
Osmanlı toplumu ,Travel books ,Seyyah ,Fransız ,French ,Religious life ,Dini yaşam ,Seyahatnameler ,Traveler ,Ottoman society - Abstract
19. yüzyılda yazılan Fransız seyahatnamelerinden yola çıkarak Osmanlı toplumundaki dini yaşantıyı ele alan bu çalışmada sadece Türkler ve Müslümanların değil gayrimüslim olan azınlıkların da dini hayat ve yaşantısı anlatılmaktadır. Farklı meslek gruplarından olup farklı gayelerle Osmanlı topraklarına gelen Fransız seyyahların, Osmanlı toplumundaki dini ve etnik çeşitliliğinin günlük yaşantıya nasıl yansıdığı ele alınmaktadır. Fransız seyyahların genellikle tarih ve kültür merkezi olması nedeniyle İstanbul eksenli bir Osmanlı imajı sundukları da bilinmelidir. Türkleri belli konularda takdir etmiş olsalar da genellikle olumsuz bir tasavvura sahip oldukları görülmektedir. Oryantalist yaklaşımların fazlasıyla bulunduğu bu seyahatnamelerde, Fransız seyyahların düşünce ve gözlemleri, Doğu insanının gizemli yaşantısı incelenmektedir. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde seyahatnamelerin kaynak değeri ve seyyahların Osmanlı toplumu ile dinlere karşı olan bakış açıları aktarılmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde Fransız seyahatnamelerine göre 19. yüzyıl özelinde Müslümanların sosyal ve dini yaşantıları incelenmiştir. Burada Müslümanların aile yapısı, dini kurumları, din adamları ve dini yaşantıları aktarılmıştır. Seyyahların bilhassa Ayasofya, dervişler ve mezarlıklar hakkında geniş çaplı detaylar verdikleri görülmektedir. Üçüncü bölümde ise aynı yüzyılda gayrimüslimlerin, bilhassa Hristiyanların Osmanlı coğrafyasındaki dini yaşantıları irdelenmiştir. Buna göre Hristiyanların dinlerini rahat bir ortam içerisinde yaşadıkları seyyahların büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir. Yahudiler hakkında ise genellikle olumsuz yorum ve değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir. In this study, which examines the religious life in the Ottoman society based on the French travel books written in the 19th century, the religious life and life of not only Turks and Muslims but also non-Muslim minorities are discussed. It was examined that the religious and ethnic differences of the French travelers, who came from professions and came to the Ottoman lands for different purposes, were reflected in daily life. It should also be known that French travelers generally presented an Ottoman image based on Istanbul, as it was the center of history and culture. Although they appreciate the Turks on certain issues, it is often seen that they have a negative vision. In these travel books, where orientalist approaches were abundant, the thoughts and observations of French travelers, the mysterious life of the eastern people were examined. The study consists of three parts. In the first part, the source value of the travelogues and the perspectives of the travelers against the Ottoman society and religions that were tried to be conveyed. The second part of the study, according to the examinations of the French travel books, consists of the social and religious lives of the Muslims in the 19th century. Here, family structures, religious institutions, clergy and the religious lives of Muslims are conveyed. It is seen that travelers gave extensive and special details regarding Hagia Sophia, the dervishes and the cemeteries. The third chapter consists of the religious lives of non-Muslims in the Ottoman geography that were examined during the same century. It was widely excepted by the travelers that the Christians living there were able to practice their religion in a comfortable environment. It was also noted that there were generally negative evaluations made about the Jews.
- Published
- 2022
26. Bursa’da Ehl-i Fesâd Suhte Tâifesinin Kurbanı Bir Seyyid: Emir Gazi
- Author
-
Saadet MAYDAER, Bursa Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi/İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü., and Maydaer, Saadet
- Subjects
Madrasa students ,Danishmend ,Bursa ,İsa Bey Medresesi ,History of Islam ,History of Islam,Suhte,Madrasa Students,Danishmend,Amir Ghazi,Bursa,İsa Bey Madrasa ,İslam tarihi ,Medrese talebeleri ,Emir Gazi ,Social ,Amir Ghazi ,Suhte ,İslam Tarihi,Suhte,Medrese Talebeleri,Danişmend,Emir Gazi,Bursa,İsa Bey Medresesi ,İsa Bey Madrasa ,Sosyal ,Danişmend - Abstract
Osmanlı Devleti’nin en parlak dönemi olarak bilinen XVI. asır, içte ve dışta elde edilen başarıların yanı sıra suhte ve levend tâifesi gibi bazı kesimlerden kaynaklanan birtakım huzursuzlukların da varlığına sahne olmuştur. Özellikle Anadolu’nun iç ve batısında etkili olan suhte olayları Bursa’da huzursuzluk yaratmıştır. Bu tür olumsuzlukların önüne geçilebilmesi için merkezden gönderilen emirlerle medreselerdeki talebelerden kefil talep edilmiş ve suhtelerin silahla gezmeleri yasaklanmıştır. Alınan tüm önlemlere rağmen birtakım olumsuzluklar yaşanabilmiştir. Suhtelerin bu dönemde organize bir şekilde evini basarak mal ve parasını çalıp, öldürdükleri kişilerden biri de Emir Gazi’dir. Tebriz’den Yavuz Sultan Selim’le birlikte gelen aileler arasında yer alan Emir Gazi, seyyid unvanına sahiptir. Bursa’da selâtîn vakıfları tevliyeti gibi önemli vazifeler yürütmüş, toplum nazarında saygın bir konum elde etmiştir. Yine kendisi gibi Tebriz’den gelmiş olan Yavuz Sultan Selim’in nedimi Hasan Can’la da yakınlığı bulunmaktadır. Emir Gazi’nin kâtilleri kısa sürede tespit edilip başka bir şehirde yakalanmıştır. Bundan sonra uzun bir davalar silsile-si ve merkezle yazışma süreci yaşanmıştır. Söz konusu kayıtlar, fâillerin hepsinin olay yerinden ustalıkla kaçtığı hallerde bile Osmanlı yargı sürecinin ne kadar hızlı işletilebildiğini gösterebilmesi açısından oldukça anlamlıdır., Abctract: The XVI th century, known as the brightest period of the Ottoman Empire, witnessed the existence of some unrest stemming from some sections such as the suhte and the levend group, as well as the successes achieved at home and abroad. Suhte events, which were especially effective in the center and west of Anatolia, created unrest in Bursa. In order to prevent such negativities, guarantors were requested from the students in the madrasahs with the orders sent from the center, and the suhte were forbidden to travel with guns. Despite all the precautions taken, some negative effects were experienced. Amir Ghazi is one of the people whom the Suhtes raided in an organized manner during this period, stole their property and money and killed them. Amir Ghazi, who was among the families who came from Tabriz with Sultan Selim I, has the title of sayyid. He carried out important duties such as the trusteeship of sultanic waqfs in Bursa and achieved a respectable position in the society. He also has a close relationship with Hasan Can, the bridesmaid of Sultan Selim I, who also came from Tabriz. The killers of Amir Ghazi were quickly identified and apprehended in another city. Following that, there was a protracted sequence of lawsuits and a correspondence process with the center. The records in question are significant in terms of demonstrating how swiftly the Ottoman judicial procedure could be completed, even when all of the perpetrators managed to flee the site of the crime.
- Published
- 2022
27. Macedonia waqfs from the Tanzimat to the end of the Ottoman rule
- Author
-
Omerov, Mumin, Maydaer, Saadet, and Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı.
- Subjects
Makedonya ,Tanzimat ,Vakıf hizmetleri ,Vakfiye ,Osmanlı Devleti ,Endowment ,Ottoman State ,Foundation ,Vakıf ,Macedonia ,Foundation services - Abstract
Vakıf müessesesi, İslam medeniyeti ve Müslüman toplumlarda geçmişten günümüze en köklü kurumların başında gelmektedir. Hz. Peygamber döneminde “sadaka-i cariye” hadisiyle temelleri atılan ve Müslümanlar arasında hüsnü kabul gören vakıf kültürü zamanla gelişip sistemleşmiş ve İslam Medeniyetinin köşe taşlarından biri olmuştur. Vakıf müessesesi, Osmanlı Devleti eliyle Balkanlar’a taşınmış ve Makedonya şehirleri vakıf mefkûresiyle imar edilmiştir. Vakıflar, İslam âleminde ve Osmanlı toplumunda, din, eğitim, sosyo-kültürel ve iktisâdi hayatın her alanına yayılmıştır. Bu çalışmada, Tanzimat’tan Osmanlı hâkimiyetinin sonuna kadar Makedonya’da kurulmuş ve vakfiyesine ulaşılan 220 vakıf incelenmiştir. Vakıfların şehirlerdeki dağılımı, hizmet alanları, gelir ve gider kaynakları irdelenmiştir. Öte yandan vakıfların, sosyo-kültürel ve ekonomik hayata sağladığı katkılar araştırılmış; menkul ve gayrimenkul vakıf mallarının nasıl işletildiği, vakıfta kimlerin görev aldığı, çalışanların maaşları, bakım ve onarım giderleri mercek altına alınmıştır. Ayrıca din, eğitim, tasavvuf, sosyal ve belediye hizmetleri sahasında yapılan harcamalar hususunda vakfiyelerde detaylı malumat verilmiş; bulgular ışığında Makedonya vakıfları değerlendirmeye tabi tutulmuştur. The foundation establishment is one of the most rooted institutions in Islamic civilization and Muslim societies from past to present. The foundation culture, whose foundations were laid with the hadith of "sadaqah jariyah (ongoing charity)" in the time of the Prophet, and accepted as goodwill among Muslims, has developed and systematized in time and has become one of the cornerstones of Islamic civilization. The foundation establishment was introduced to the Balkans by the Ottoman State and the Macedonian cities were built with the foundations. Foundations have spread to all areas of religion, education, socio-cultural and economic life in the Islamic World and Ottoman society. In this study, 220 foundations that were established in Macedonia from the Tanzimat period to the end of the Ottoman rule and whose endowments were reached were examined. The distribution of foundations in cities, their service areas, income and expenditure sources are examined. On the other hand, the contributions of foundations to socio-cultural and economic life were researched; How the movable and real estate foundation properties are operated, who is employed in the foundation, the salaries of the employees, maintenance and repair costs are examined. In addition, detailed information has been given in the waqfs/foundations regarding the expenditures made in the field of religion, education, tasawwuf, social and municipal services; Macedonian foundations have been evaluated in the light of these findings.
- Published
- 2020
28. The establishment of the Abbasid State and the first caliph Ebü’l-Abbâs es- Seffâh’s period
- Author
-
Apak, İlknur, Maydaer, Saadet, and Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı.
- Subjects
Horasan ,Abbasid revolution ,Humayma ,Abbâsi ihtilali ,Ebû Müslim ,Talas war ,Khorasan ,Seffâh ,Humeyme ,Abu Muslim ,Talas Savaşı - Abstract
Abbâsî Devleti’nin Kuruluşu ve İlk Halife Ebü’l-Abbâs es-Seffâh Dönemi İsmini Hz. Peygamber’in amcası Abbâs b. Abdülmuttalib’den alan Abbâsîler, uzun bir propaganda faaliyeti sonunda Emevî Devleti’nin hâkimiyetine son vermiştir. Abbâsîler Ümeyyeoğulları’na muhalif grupların desteğini de alarak ihtilâl hareketini geniş bir sahaya yaymıştır. Abbâsoğullarının yaşadığı Humeyme, organisazyonun merkezini oluştururken davetin faaliyet sahası olarak Horasan bölgesi seçilmiştir. Kûfe şehri de her iki alanın haberleşmesini sağlayan bir köprü vazifesi görmüştür. Muhammed b. Ali’nin başlattığı Abbâsî davetinin başarılı bir ihtilâle dönüşmesinde pay sahibi olan kişi ise Ebû Müslim el-Horasanî’dir. 132/750 yılında kurulan Abbâsî Devleti’nin ilk halifesi Ebü’l-Abbâs es-Seffâh olmuştur. Seffâh, kısa süren hilafeti boyunca Abbâsî iktidarını sağlamlaştırmak adına faaliyetler yürütmüştür. Başta Ümeyyeoğulları olmak üzere potansiyel tehdit oluşturan her türlü oluşuma karşı sert ve acımasız tedbirler alan Ebü’l-Abbâs daha çok dâhili meselelerle ilgilenmiştir. Dolayısıyla Türk ve dünya tarihi açısından önemli bir olay olan Talas Savaşına mevcut iç karışıklıklar sebebiyle o dönem için çok ehemmiyet verilememiştir. Ancak Talas Savaşı’nın etkileri daha sonraki süreçte belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. The Abbasids which took its name from The Prophet's uncle Abbâs b. Abdulmuttalib ended the dominance of the Umayyad dynasty after a long propaganda campaign. They have spread over a large area the revolutionary movement with taking the support of groups opposed to the Umayyad. While the Humayma, where the Abbasid people lived, formed the center of the organization, the Khorasan region was chosen as the activity area of the invitation. The city of Kûfe has also served as a bridge that provides communication between the two areas. Abu Muslim al-Khorasani is the person who has been involved in the transformation of the Abbasid invitation initiated by Muhammad b.Ali into a successful revolution. Abu’l-Abbas al-Seffah was the first caliph of the Abbasid state founded in 132/750 AD. Seffah carried out activities in order to consolidate the Abbasid power during his short caliphate. Abu’l-Abbas who took harsh and brutal measures against any form of formation that poses a potential threat was more interested in internal issues. Therefore, the Talas war, which is an important event in terms of Turkish and world history, could not be given much importance due to the current internal turmoil. However, the effects of the Talas war emerged clearly in the later period.
- Published
- 2019
29. Abbasi Devletinin kuruluşu ve ilk halife Ebül Abbas es-Seffah Dönemi
- Author
-
Apak, İlknur, Maydaer, Saadet, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
Horasan ,Caliphate ,Biyografi ,Biography ,Talas War ,Abbasid State ,Islamic history ,Foundation ,Abbasids ,Caliphs ,Ebü'l-Abbas es-Seffah - Abstract
İsmini Hz. Peygamber'in amcası Abbâs b. Abdülmuttalib'den alan Abbâsîler, uzun bir propaganda faaliyeti sonunda Emevî Devleti'nin hâkimiyetine son vermiştir. Abbâsîler Ümeyyeoğulları'na muhalif grupların desteğini de alarak ihtilâl hareketini geniş bir sahaya yaymıştır. Abbâsoğullarının yaşadığı Humeyme, organisazyonun merkezini oluştururken davetin faaliyet sahası olarak Horasan bölgesi seçilmiştir. Kûfe şehri de her iki alanın haberleşmesini sağlayan bir köprü vazifesi görmüştür. Muhammed b. Ali'nin başlattığı Abbâsî davetinin başarılı bir ihtilâle dönüşmesinde pay sahibi olan kişi ise Ebû Müslim el-Horasanî'dir. 132/750 yılında kurulan Abbâsî Devleti'nin ilk halifesi Ebü'l-Abbâs es-Seffâh olmuştur. Seffâh, kısa süren hilafeti boyunca Abbâsî iktidarını sağlamlaştırmak adına faaliyetler yürütmüştür. Başta Ümeyyeoğulları olmak üzere potansiyel tehdit oluşturan her türlü oluşuma karşı sert ve acımasız tedbirler alan Ebü'l-Abbâs daha çok dâhili meselelerle ilgilenmiştir. Dolayısıyla Türk ve dünya tarihi açısından önemli bir olay olan Talas Savaşına mevcut iç karışıklıklar sebebiyle o dönem için çok ehemmiyet verilememiştir. Ancak Talas Savaşı'nın etkileri daha sonraki süreçte belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. The Abbasids which took its name from The Prophet's uncle Abbâs b. Abdulmuttalib ended the dominance of the Umayyad dynasty after a long propaganda campaign. They have spread over a large area the revolutionary movement with taking the support of groups opposed to the Umayyad. While the Humayma, where the Abbasid people lived, formed the center of the organization, the Khorasan region was chosen as the activity area of the invitation. The city of Kûfe has also served as a bridge that provides communication between the two areas. Abu Muslim al-Khorasani is the person who has been involved in the transformation of the Abbasid invitation initiated by Muhammad b.Ali into a successful revolution. Abu'l-Abbas al-Seffah was the first caliph of the Abbasid state founded in 132/750 AD. Seffah carried out activities in order to consolidate the Abbasid power during his short caliphate. Abu'l-Abbas who took harsh and brutal measures against any form of formation that poses a potential threat was more interested in internal issues. Therefore, the Talas war, which is an important event in terms of Turkish and world history, could not be given much importance due to the current internal turmoil. However, the effects of the Talas war emerged clearly in the later period. 172
- Published
- 2019
30. Siyasi tarih bağlamında Rus oryantalizminde Osmanlı algısı
- Author
-
Gaynutdinova, Alina, Maydaer, Saadet, Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı., and İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ottomans ,Tarih ,History ,Russians ,Orientalism ,Rusya ,Ottoman State ,Osmanlı İmparatorluğu ,Algı ,Russia ,Russian orientalism ,Turkish-Russian relations ,Political history ,Perception ,Ottoman Empire ,Rus oryantalizmi - Abstract
Bu çalışmada Doğu ile Batı arasında bulunan Rus Oryantalistler'in Osmanlı hakkındaki görüşleri aktarılmaya çalışılmıştır. Bu görüşü aktarırken Rus Oryantalistler'in, özellikle ataları olan Slavlar'ın Türk halklarla ilk münasebetlerinden başlayarak Osmanlı'nın çöküşüne kadar olan süreç incelenmiştir. Bu dönemde cereyan eden savaşlar, isyanlar ve ticari faaliyetler hakkında bahsedilen eserler incelenerek eserlerdeki tarihi olaylardaki ve çeşitli hadiselerdeki Osmanlı algısı çalışmamıza dahil edilmiştir. Bununla birlikte Osmanlılar hakkında çeşitli kaynaklar da kullanılarak çalışmamızda bu algının nedenleri ortaya konmaya özen gösterilmiştir. Ayrıca Osmanlılarla bizatihi münasebetleri bulunan elçilerin raporları, yazarların eserleri gibi bilgiler de tezimizde yer almaktadır. This study conveyed the point of view of the Russian Orientalists being between East and West, about the Ottoman Empire. In conveying this view was examined the period from the first relations of the Russian Orientalists, especially the ancestors Slavs, with the Turkic peoples to the collapse of the Ottomans. Our work were examined the sources about the wars, revolts and trade activities that took place in this period, also it included the historical and others events about Ottoman perception. Together with that, we tried to identify the reasons for these views using various sources about Ottomans. In addition, in our thesis were also included the informations such as the reports of the ambassadors and the works of the writers, who had relations with the Ottomans themselves. 233
- Published
- 2018
31. Osmanlı Dönemi'nde Mat kazası (XIX. yüzyıl)
- Author
-
Sulaj, Ervis, Maydaer, Saadet, Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı., and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
Tarih ,Mat district ,History ,Arnavutluk ,Belgeler ,Ottoman State ,Documents ,Arnavutluk-Mat ,Mat kazası ,Urban history ,Albania ,Ottoman ,Osmanlılar ,Ottoman Period ,19. century - Abstract
`Osmanlı Döneminde Mat Kazası (XIX. Yüzyıl)` adlı tez çalışmamız giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde Mat Kazası'nın Osmanlı öncesi, Osmanlı dönemi ve İdari yapısı incelenmiştir. İkinci bölümde ise sosyal ve ekonomik yapısı, yerleşim ve nüfus, ekonomik, dinî, mimari ve kültürel boyutundan bahsedilmiştir. Üçüncü bölümde ise Osmanlı döneminde Mat Kazası'ndan çıkmış olan devlet adamları ve din adamları araştırıp incelenmiştir. Mat Kazası, bugün Arnavutluk'un kuzey kısmında bulunmakta ve hala aynı ismini taşımaktadır. Tez söz konusu döneme ait birincil kaynaklar kullanılarak hazırlanmış olmaktadır. Anahtar Kelimeler:Arnavutluk, Mat Kazası, Osmanlılar, Belgeler `Mat District in the Ottoman Period (XIX Century)` the working of dissertation about the district of Mat in the time of Ottoman Empire is composed by entrie and three charpters. In the first charpter is analysed the distriction of Mat before and after the Ottoman and the administration.In the second charpter is mentioned about thr social and economic structure, allocation and population, economic, eccLesiastic, architerctural and cultural dimension. In the third charpter are analysed the people who work in the government and also the religion people. The distriction of Mat is situated in the northern of Albania and it has the same name. The working of this dissertation is prepared by using primary refrences of this period. Keywords:Albania, Mat District, Ottoman, Documents 117
- Published
- 2018
32. Vakfiyelere göre XV-XVIII. asırlarda Makedonya'da vakıflar ve işlevleri
- Author
-
Omerov, Mumin, Maydaer, Saadet, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı., and İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
- Subjects
Tarih ,History ,Vakfiye ,Ottoman State ,Macedonian ,Macedonia ,Makedonya ,Vakıf hizmetleri ,Osmanlı Devleti ,Foundation ,Ottoman Empire ,Vakıf ,Ottoman Period ,Foundations ,Foundation services - Abstract
Bir sosyal yardımlaşma kurumu olan vakıfların geçmişi Peygamber Efendimiz zamanına kadar dayanır. Ancak vakıfların zirve yaptığı dönem Osmanlı zamanıdır. Osmanlı Devleti'nde hayatın her alanında hizmet veren vakıflar devletin büyüyüp gelişmesinde oldukça önemli rol oynamıştır. 1391 yılında fethedilen Makedonya'nın Türk-İslam toprağı olmasında, şehirlerinin gelişmesinde orada kurulan vakıfların önemli katkıları olmuştur. Bu çalışmada Makedonya'da kurulan vakıfların neler olduğunu, kimler tarafından kurulduğunu, hangi hizmetleri yaptıklarını arşivlerde yer alan vakfiyeler ışığında incelenmeye çalışılmıştır. Makedonya'da yönetici sınıfından olan kişilerin kurduğu vakıfların hem sayıca hem de gelir olarak diğerlerinden daha fazla olduğu anlaşılmıştır. Ancak halk tarafından da kurulan pek çok vakıf bulunmaktadır. İncelenen vakfiyelerde Makedonya'da kurulan vakıfların daha çok Üsküp, Manastır ve Ohrişehirlerinde yer aldığı görülmektedir. Bunun sebebi bu şehirlerin merkezî konumda olması ve yöneticilerin buralarda yaşamasıdır. Günümüzde hala ayakta kalmayı başarmış vakıf eserleri ise daha çok Üsküp'te bulunmaktadır. The history of foundations as social aid organizations goes back to the time of our Prophet (PBUH), but the perfect time of foundations is Ottoman time. The foundations in Ottoman Empire have served in every aspect of life and had an important role for the development of the empire. Macedonia has been conquered in 1391 and there are many contributions of the foundations about spreading Islam and development of the cities. We have tried to examinethe foundations founded in Macedonia, their founders and the services which they carrried in the light of archive documents. We saw that the foundations founded by executives in Macedonia are more in number and income than the others. But there are also many foundations founded by ordinary people. According to our research most of foundations are in Üsküp, Manastir and Ohrid. The reason is that these cities have a central position and the executives live there. Nowadays the most of survived foundations are in Üsküp.Keywords: Macedonia, Ottoman Empire, Foundation, Vakfiye, Foundation Services. 168
- Published
- 2016
33. İgnatiy Yulianoviç Kraçkovskiy'nin hayatı, eserleri ve İslam tarihine dair görüşleri
- Author
-
Gaynutdinova, Alina, Maydaer, Saadet, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/İslam Tarihi Bilim Dalı., and İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
- Subjects
Tarih ,Religion ,Russian orientalism ,History ,I. Y. Krachkovsky ,Din ,Russian orientalists ,Islamic ,İ. Y. Kraçkovskiy ,Rus oryantalizmi ,İslam tarihi ,Rus oryantalistleri - Abstract
Bu çalışmada İ. Y. Kraçkovskiy?nin biyografisi, çalışmaları, etkilendiği dini, siyasi, sosyal ve fikri tesirler değerlendirilmiştir. Bununla birlikte onun, İslam?a ve İslam Tarihine yönelik görüşleri incelenmiştir. Ayrıca Rus oryantalizmi ve İ. Y. Kraçkovskiy?nin Rus oryantalizmindeki yeri araştırılmıştır. Onun Sovyet döneminde yapılan çalışmalarda bulunan etkisinin ortaya konmasına özen gösterilmiştir.Bu çalışmada İ. Y. Kraçkovskiy?nin soyu ve onun Dünya Savaşlarında geçirdiği hadiseler hakkında bilgiler verilmiştir. Bununla birlikte onun öğrencileri hakkında bilgiler de bulunmaktadır. Ayrıca İ. Y. Kraçkovskiy?nin çalışmaları ve tercüme faaliyetleri incelenmiştir. Bu çalışmada, İslam dinine ve tarihine ağırlık verilmiştir. Dolayısıyla bu yönlerden araştırma yapılıp İ. Y. Kraçkovskiy?nin görüşlerinin ortaya çıkarılmasına çaba gösterilmiştir. Böylece onun Rus oryantalizmindeki rolü ile birlikte İslam Tarihindeki hadiseleri okuyuşu değerlendirilmeye çalışılmıştır.Netice itibarıyla Rusya?da Sovyet döneminde, 1883-1951 yılları arasında, yaşayan İ. Y. Kraçkovskiy?nin, bir Rus oryantalisti olarak İslam Tarihi hakkındaki objektif görüşleri incelenmiştir. O, diğer Rus oryantalistlerden farklı olarak, görüşleri İslam dini ile uyuşmadığında, hiçbir zaman kendi görüşlerini empoze etme yolunu tercih etmemiştir.Araştırmamızın sonuç kısmında genel bir değerlendirilme yapılmıştır.Anahtar Sözcükler:İ. Y. Kraçkovskiy, Rus Oryantalizmi, Rus Oryantalistleri, İslam Tarihi In this research we evaluated I. Y. Krachkovsky?s biography, his works, the religion he was influenced by, as well as political, social and other factors which influenced his thoughts. Along with this we analyzed his opinions about Islam and Islamic history. We also attached a big importance to researches about Russian Orientalism, Krachkovsky?s place in Russian orientalism, and his works and researches made during The Soviet Period. Also, in this research we gave some information about Krachkovsky?s kin and events he has been through during both World Wars. We also tried to give some information about his students and his works made not only as a scientist who study Islam, but as a translator as well. Along with all the information which was given in this research we highlighted aspects related with Krachkovsky?s studies in Islam and Islamic History and, by analyzing them, we tried to reveal his views and opinions about this field of study. This way, along with the role of Krachkovsky in Russian orientalism we evaluated his thoughts on events in Islamic History. As a result, we analyzed objective views of Islamic History of I. Y. Krachkovsky, the views of Soviet Russia?s orientalist which lived between 1883-1951. The main difference of Krachkovsky from other Russian orientalists was the fact that he has never included his subjective views into his works. Even though some of his views were not the same as in Islamic religion, he never tried to impose them on others. In the concluding part of our research we made a total analysis of the topic.Keywords: I. Y. Krachkovsky, Russian Orientalism, Russian Orientalists, Islamic 135
- Published
- 2013
34. An Ottoman muderris in the XVIth century: Mawlana Muslih al-din Effendi and his heritage
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi. and Maydaer, Saadet
- Subjects
İlmiye ,Muderris ,Bursa ,Book ,Müderris ,Tereke ,Ilmiye ,Kitap - Abstract
Sosyal ve ekonomik tarih çalışmalarının önemli kaynaklarından biri olarak bilinen, bir kimsenin öldükten sonra geriye bıraktıklarının kaydı anlamındaki terekeler, aynı zamanda ilim ve kültür tarihine de ışık tutan belgelerdir. Terekelerde kayıtlı kitapların sayısı, niteliği, hangi ilim dallarına ait oldukları ve maddî değerleri, bize kaydedildikleri dönemin ilmî ve fikrî ortamı hakkında önemli ipuçları vermektedir. Farklı meslek gruplarından kişilerin terekeleri ayrıntılı bir şekilde incelendiğinde, sahip oldukları kitaplarla entelektüel yaşamlarına, diğer eşyalarıyla ise sosyo-ekonomik düzeylerine ilişkin çıkarımlarda bulunmak mümkündür. XVI. yüzyılda Bursa’da yaşamış İsa Bey Medresesi müderrislerinden Muslihuddin Efendi’nin terekesinden hareketle yapılan bu çalışma, okuduğu kitaplarla, sahip olduğu mal-mülk, köle ve cariyeleriyle, giydikleriyle, kullandığı eşyalarla, hatta boş zamanlarında oynadığı satranç takımıyla, bir Osmanlı müderrisinin nasıl bir portre çizdiğinin anlaşılmasına yardımcı olmayı hedeflemektedir. As an important source for social and economic history, estates, which are the registers of the heritage left by deceased people, are also documents shed light on the history of science and culture. Containing a lot of information about books inherited such as names, contents and values, they give some important clues about the scientific and intellectual environment of their time. It is possible to learn a good deal of information about their intellectual life and socio-economic status from books and goods, respectively. This study aims to be helpful to understand various aspects of an Ottoman muderris/scholar, in the case of Muslih al-din Effendi, who was a muderris at the Isa Bey Madrasah in Bursa in 16th century, by analyzing his books, properties, slaves and concubines, clothing, household goods, even a chess set he played in leisure times, which were listed in his estate.
- Published
- 2011
35. A retired Qadi in Bursa in the XVII. century: Baldırzade Oğlu Derviş Mehmed Efendi and his heritage
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi. and Maydaer, Saadet
- Subjects
İlmiye ,Bursa ,Baldırzade ,Qadi ,Kadı ,Ulama - Abstract
Tereke, bir kişi öldükten sonra geride bıraktığı menkul veya gayri menkul tüm mal varlığına denir. Bunların yazıldığı belgeler ise tereke kayıtlarıdır. Bu belgeler, kişinin ölürken sahip olduğu tüm eşyaların dökümünü verdikleri için gerek o kişinin, gerekse de mensub olduğu sosyal statüdeki diğer insanların gündelik yaşamı hakkında bilgi edinmek için en önemli kaynaklardandır. Tereke defterleri, kişinin ekonomik durumunu tüm açıklığıyla gözler önüne serdikleri gibi, mirasçıları oldukları için kaydedilen aile fertleri sayesinde akrabalık ilişkilerini de ortaya koymaktadırlar. Bazen ölenin adının önüne eklenen bir sıfat, onun mesleği veya toplumsal saygınlığının anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır. Bu çalışma, XVII. yüzyılda çeşitli illerde kadılık yaparken geçirdiği rahatsızlık yüzünden emekliye ayrılmak zorunda kalan Derviş Mehmed Efendi’nin terekesinden hareketle, hayatına bir ayna tutmayı ve onun sosyo-ekonomik düzeyi ile aile bağlarını ortaya koymayı hedeflemektedir. The heritage is the whole estates of a person, movable or immovable, that he/she left behind him/her after the death. The 570 records containing the information about it is called ‘heritage registers’. Because of the fact that they provide information regarding the people’s daily life, social status and socio-economic positions in the society, these records have a vital significance for a scholar. They can also clear up some moot points in the relationships of a large family. And sometimes, a title put in front a name can uncover the deceased’s profession or his/her social prestige. This work is intended to spotlight Derviş Mehmed Efendi’s -who was forced to be retired due to his ilness while fulfilling his juridical job (qaza) in various cities in 17th centurysocial life, his socio-economic level and relationships, proceeding from his heritage registers.
- Published
- 2008
36. The divorce in the classical period of Ottomon society (According to Bursa’s şeriyye sicilleri)
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi. and Maydaer, Saadet
- Subjects
Klâsik dönem ,Bursa ,Divorce ,Boşanma ,Classical period - Abstract
Bursa şehri Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olması hasebiyle özellikle Osmanlı devlet kurumlarının kurulup geliştiği klâsik dönemdeki toplum yapısının aydınlatılması açısından önemli bir inceleme alanıdır. Osmanlı toplumunun temel yapı birimi olan ailenin dağılma sürecinin aydınlatılması için de, Osmanlı mahkemelerinde tutulan kayıtları kapsayan şer‘iyye sicilleri en önemli kaynaklar arasında yer alır. Zira o dönemde halk mahkemelere sadece aralarında meydana gelen anlaşmazlıkların çözümü için gitmiyordu. Bilakis basit bir vekil tayin etme işleminden kefalete, alım-satımdan kiralamaya, evlilikten boşanmaya kadar toplumda cereyan eden hemen tüm günlük hadiseler için mahkemeye başvuruyordu. Bu nedenle de şer‘iyye sicilleri o dönemdeki toplumun aynası konumundadır. Bursa şer‘iyye sicilleri özellikle klâsik döneme dair içerdiği çok sayıda defterle oldukça zengin bir veri tabanına sahip durumdadır. Bu araştırmada, Osmanlı Devleti’nin klâsik döneminde toplumun yapısını anlamak için vazgeçilmez bir kaynak olan şer‘iyye sicillerinden yararlanarak aile birliğinin hangi şekillerde dağıldığı açıklamaya çalışılacaktır. Because of the fact that it was the first capital of the Ottoman Empire, the city of Bursa shows a curious lacuna and an important area of research illuminating the structure of society in the period in which most of the state’s foundations were established and flourished. While clarifying the process of dissolution of family, one of the major building stone of Ottomon society, Şeriyye Sicilleri comprising the registers recorded in the Ottomon courts constitute the most important category of sources. For, the people at that time appeared in the courts not only for solution of the discords and disagreements between them, but also for all the matters from appointing of a proxy to bailment, from purchase and sale to rent, marriage and divorce issues which occured almost everyday in the society. For that reason, just like a mirror, these registers reflect the structure of society clearly. Bursa’s Şeriyye Sicilleri, with it’s countless register books, have a highly rich database especially about the classical period. This research is intended to spotlight the reasons of the dissolution of conjugal community by utilizing the Şeriyye Sicilleri, an indispensable source for comprehensing the structure of society in the classical period of Ottoman State.
- Published
- 2007
37. The charitable foundation of Seyyid Hüseyin Erzincanî
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi. and Maydaer, Saadet
- Subjects
Charitable foundation ,Bursa ,Sayyid Husain ,Seyyid Hüseyin ,Vakıf - Abstract
Osmanlı Devleti’nde sultan ailesi ve devlet adamları eliyle kurulan vakıfların yanı sıra, çok sayıda küçük ölçekli yerel vakıf da bulunmaktadır. Vakıf kurumunun Osmanlı toplumundaki sosyal dayanışmaya olan katkısının ve toplumca ne oranda benimsendiğinin ortaya konulabilmesi için halk tarafından kurulan mütevazı ölçüdeki vakıfların da kuruluş ve işleyiş mekanizmalarının araştırılması gerekir. İşte bu çalışmada Erzincanlı bir tüccar olan Seyyid Hüseyin’in, Bursa’nın Hisar semtinde kurduğu mini külliye şeklindeki vakfı ele alınmıştır. In Ottoman State, besides those established by family of Sultan and statemen, there have been many small-scale local foundations. In order to demonstrate to what extent those foundations made positive contributions to social solidarity of Ottoman society, and to what extent they were adopted by society’s various segments, the establishing and running mechanisms of the small-scale charitable foundations established by people must be investigated. In this article, Seyyid Hüseyin’s -an Erzincanian tradesman- charitable foundation that he established it as a typical külliye in district of Hisar (Bursa) will be discussed.
- Published
- 2007
38. Means of acquisition of assets for women in the classical period of the Ottoman State (Bursa case)
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi. and Maydaer, Saadet
- Subjects
Klâsik dönem ,Bursa ,Osmanlı Devleti ,Ottoman State ,Women ,Kadınlar ,Classical period - Abstract
Atıf alanında belirtilen sayfa numaraları derginin basılı halinden alınmıştır. Klâsik dönem Osmanlı toplumunda kadınların sosyal ve ekonomik hayatta erkekler kadar etkin bir biçimde rol aldıklarını söylemek pek mümkün değildir. Ancak bu durum, kadınların hiçbir ekonomik faaliyette bulunmadıkları anlamına gelmez. Bu dönemde kadınlar çeşitli yollarla maddi kaynaklara sahip olmuşlar ve bunları diledikleri şekilde değerlendirmişlerdir. Bu çalışma, kadınların genelde klâsik dönem Osmanlı toplumunda, özelde Osmanlı Bursa’sında hangi yollarla maddî kazanç sağlayabildiklerini ortaya koymayı hedeflemektedir. It cannot simply be said that in the classical period of Empire the ottoman women played a vital part in social and economical life as effectively as men. This does not mean, however, that women never took part in any economical activities. During this era, ottoman women possessed some material resources and disposed of their properties as they want. The main purpose of this essay is to illustrate the fact that by which means the ottoman women made material gains in the Classical Ottoman society in general, in Bursa in particular.
- Published
- 2006
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.