1. The strategic importance of the Eastern Mediterranean
- Author
-
Kum, Ahmet, Kamil, İbrahim, and Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Aphrodite ,Enerji Güvenliği ,Exclusive Economic Zone ,Tamar ,Doğu Akdeniz ,Kıta Sahanlığı ,Eastern Mediterranean ,Münhasır Ekonomik Bölge ,Leviathan ,Continental Shelf ,Afrodit ,Energy Security - Abstract
Enerji, insanoğlunun yaşamını konforlu bir şekilde sürdürebilmesi için gerekli olan ürün ve hizmetlerin sağlanabilmesinde gerekli olan güç kaynağı ve vazgeçilemeyecek bir girdisidir. Yaşamımızda günlük rutin olarak kullandığımız içilebilecek su, elektrikli aletler, ulaşım, eğitim vb. hizmetlerin sağlanabilmesinde olmazsa olmazlarından biridir enerji. Günlük yaşamsal faaliyetlerimiz devam ederken, bir şekilde enerjiye ulaşamadığımızı ve günlük etkin olarak kullandığımız hizmetlerden birinin kısa bir süreliğine kesintiye uğradığını düşünelim. Kesintinin günlük hayatın bir parçası olan hizmetlere (işe gitmek için hazırlanırken kullandığımız elektriğin olmaması, otomobil/raylı sistemin çalışmaması, sağlık hizmetlerinin-ameliyat- yapılamaması, günlerce buzdolabında gönül rahatlığıyla beklettiğimiz besinlerin bozulması) yapacağı etkinin ötesinde endüstri bacalarının sönmesiyle ülke ekonomisine vereceği maddi zararın etkisini ve halkta oluşacak manevi etkiyi düşündüğümüzde enerjinin elde edilememesi hayati bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Dolayısıyla ülkeler için bu kadar hayati öneme sahip ENERJİYE, kesintisiz ve güvenilir bir şekilde ulaşmak önemli hale gelmiştir. Bu bakış açısıyla enerji sağlama gayretinde olan ülkeler, Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarının var olduğuna dair kuvvetli keşiflerin ortaya çıkmasına müteakip hedeflerini bu bölgeye çevirmişlerdir. Özellikle AB, enerji güvenliğini sağlayabilme adına bölgeden gelebilecek maksimum enerji kaynağına sahip olabilmek için bölgede aktif olarak siyasi hamlelerde bulunmaktadır. Ve böylelikle Doğu Akdeniz’e kıyıdaş olan ülkeler jeopolitik açısından varlığının önemini fark etmişler, bölgelerinde olan enerji kaynaklarının kullanımında söz sahibi olabilmek adına ikili anlaşmalar yaparak, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgelerini belirleme/sınırlandırma yoluna gitmişlerdir. Özellikle Yunanistan’ın GKRY (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) ile yapmış olduğu bölge sınırlama ve arama/tarama faaliyetlerine yönelik anlaşmalar, Türkiye’nin tepkisini çekmiştir. Yunanistan yapmış olduğu anlaşmalarla Türkiye’yi, Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarına ulaşabilme noktasında engellemeye çalışmaktadır. Yunanistan tarafından yapılan Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi çevreleme faaliyetlerine karşılık, Doğu Akdeniz’de daha etkin olabilmek adına Türkiye KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) ile işbirliğine girerek bu bölgede hidrokarbon araştırmaları yapabilmek için ikili anlaşmalar gerçekleştirmiştir. Enerji kaynaklarına yakınlığı nedeniyle stratejik öneme sahip Türkiye, kendi enerji güvenliği sağlamanın yanı sıra enerji transfer merkezi olmak adına bölgedeki ve çevre ülkelerdeki gelişmelere göre adımlar atmakta ve bir dizi anlaşmalar yapmaktadır. Energy is an indispensable power source and an indispensable input for providing the products and services necessary for the human being to live comfortably. Water, electrical equipment, transportation, education etc. that can be used daily in our lives; energy is one of the sine qua non in providing services. Let us assume that while our daily vital activities continue, we are unable to access the energy in any way and one of the services we use daily is interrupted for a short time. Beyond the impact of interruptions on services, which are a part of daily life, (the lack of electricity we use to prepare for work, the failure of the automobile / rail system, the inability to perform health services-surgery, the deterioration of the nutrients we keep in the fridge for days with peace of mind) the failure to obtain energy is a vital threat when we consider the impact of material damage to the national economy and the spiritual impact on the public with the extinction of industrial chimneys. Therefore, it has become important for countries to reach this vital energy in an uninterrupted and reliable way. From this point of view, countries aiming to provide energy have turned their goals to this region following the emergence of strong discoveries about the existence of energy resources in the Eastern Mediterranean. In particular, the EU is actively engaged in political moves in order to have the maximum energy source from the region in order to ensure energy security. And thus, the countries on the Eastern Mediterranean shore have realized the importance of their existence in terms of geopolitics and have made bilateral agreements in order to have a say in the use of energy resources in their regions and have decided to define / limit the continental shelf and exclusive economic regions. In particular, the GCA Greece (Cyprus) and made clear that the regional limits and search / agreements for browsing activities, it has drawn Turkey's response. Greece and Turkey with the agreement it has made, is trying to block the access point to the energy resources in the eastern Mediterranean. It made by Greece in the eastern Mediterranean in response to Turkey for containment activities, in order to be more effective in the eastern Mediterranean Turkey TRNC (Turkish Cypriot) and has made bilateral agreements to make hydrocarbon exploration in this region by entering into cooperation. Energy supply is of strategic importance because of its proximity to Turkey, to take steps in accordance with developments in the security of their energy supply as well as energy transfer to the central region and the neighboring countries and operate on behalf of a number of agreements.
- Published
- 2020