6 results on '"Koç, Ekrem"'
Search Results
2. Identification of the Ḥanafī Jurist Referred to as al-Baqqālī and Some of His Fiqh Ideas.
- Author
-
Koç, Ekrem
- Subjects
ISLAMIC law ,BANANAS - Abstract
Copyright of Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi / Cumhuriyet Theology Journal is the property of Cumhuriyet Universitesi, Ilahiyat Fakultesi / Cumhuriyet University, Faculty of Theology and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. İslam Hukuk Usulünde Cevaz Kavramı
- Author
-
Koç, Ekrem and İslami İlimler Fakültesi
- Subjects
Usûl ,Social ,İslam,İslam Hukuku ,İslâm Hukuku ,Mubah ,Cevaz ,İslâm ,Sosyal - Abstract
İslâm hukuk ilminde cevaz, dinî ve hukukî sahada serbestliği, müsamahayı ifade edip, cevaz verilen dinî-hukukî bir meselenin bir sakınca içermediğini, mahzurlu olmadığını, bir günahın terettüp etmediğini belirtir. En genel ifadeyle cevaz, şeriata (dinî-hukukî) uygunluktur. Usûl literatüründe ise câiz kavramı, İslâm hukukçularının ekseriyetine göre beş temel teklifî hükümden biri olan “mubah” kavramı ile eş anlamda kullanılmıştır. Her iki kavramda “yapılmasında veya terk edilmesinde mükellefe bir günahın terettüp etmediği şey” manasını ifade etmektedir. Usûl literatüründe câizin şer’î bir hüküm olup olmadığı meselesi tartışmalıdır. Aslında bu tartışma içerisinde olan usûl âlimleri bu tartışmanın terim ihtilafından kaynaklandığını ifade etmektedirler., Legitimacy in Islamic Law Science predicates exemption and tolerance in religious and juridical fields. It also denotes that whatever has been religiously and juristically permitted does not include any drawbacks, and it is not disadvantageous to the agent or does not prescribe a sin be incumbent upon them. In the most general sense, permissibility means appropriateness for Sharia (both religiously and legally). According to the majority of the Islamic Jurists, in the literature of the Methodology of Islamic Law–Usûl, the concept “legitimate” is used synonymous with permissibility/mubah, which is one of the five rules in relation to actions –amaliyya. Both concepts refer to the situations for which a sin is not incumbent upon the agent at the times when the action is practiced or avoided. Another debate about the concept “permissible” in Usûl is the issue whether “permissible” is a rule of Sharia or not. The scholars in the field state that the issue in fact is an outcome of a terminological debate.
- Published
- 2018
4. Kâsânî'nin fıkıh usûlü anlayışı (Bedâiʻu's-Sanâi' bağlamında)
- Author
-
Koç, Ekrem, Çalışkan, İbrahim, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Islamic Law ,Din ,Kasani ,Bedaiu's-Sanai - Abstract
Kâsânî'nin furû' fıkha ait olan Bedâi'u's-Sanâi' fî Tertîbi'ş-Şerâi' adlı eseri bağlamında fıkıh usûlüne ilişkin görüşlerini tespit etmeyi hedeflediğimiz bu çalışmamız, Giriş, Üç Bölüm ve Sonuç'tan oluşmaktadır. Giriş bölümü iki kısımda işlenmekte olup ilk kısmında tezin amacı ve yöntemi hakkında bilgi verilirken, ikinci kısmında Kâsânî'nin hayatı ve eseri hakkında bilgiler verilmektedir.Birinci Bölüm'de Kâsânî'nin hüküm ve hükümlerin gayelerine bakışı işlenmektedir. İkinci Bölüm'de hükmün kaynakları hakkında görüşler ele alınıp eserde bunları ne şekilde kullandığına dair bilgi verilmektedir. Üçüncü Bölüm'de Kâsânî'nin nasslardan hüküm çıkarırken nasıl bir usûl takip ettiği, ictihâd ve taklid hakkındaki görüşleri, eserinde geçen görüşlerden ne şekilde tercihte bulunduğu ve onun tevakkuf kavramını kullanımı ele alınarak işlenmektedir. Sonuç bölümünde ise genel bir değerlendirme yapılmaktadır. This work aims to discuss Kâsânî's views on the principles of Islamic jurisprudence in the context of his titled work Bedâi'u's-Sanâi'. It consists of an introduction, three chapters, and a conclusion. The introduction section has two parts whereby the first part provides information about the aim and the method of the thesis, and the second part gives information about the life and work of Kâsânî. The first chapter discusses Kasani's perspectives on the provision and the objectives of the provisions. The second chapter discusses the opinions about the sources of the provision, and provides information about how he used them in his work. The third chapter discusses what kind of a method Kasanî followed while making a provision from the nass, his views on ijtihad and taqlid, how he made decisions about the opinions mentioned in his work, and finally his use of the concept of tevakkuf. In the conclusion chapter, an overall discussion and an evaluation are presented. 536
- Published
- 2018
5. Total vasküler eksklüzyon uygulanan sıçanlarda oluşan karaciğer hasarının segmental dağılımı ve aralıklı akım sağlanmasının hasar üzerindeki etkileri
- Author
-
Koç, Ekrem, Topaloğlu, Serdar, and Genel Cerrahi Anabilim Dalı
- Subjects
General Surgery ,Genel Cerrahi - Abstract
1. GİRİŞ ve AMAÇKaraciğer rezeksiyonları sırasında kan kaybını azaltmak için çeşitli metotlar geliştirilmiştir. Total Vasküler Eksklüzyon (TVE) metodu bu anlamda en etkili yöntemlerden biridir. Oluşturulan iskemi neticesinde gelişen karaciğer hasarının topografik dağılımı üzerine yapılan çalışmalar, çelişkili ve sınırlı sayıdadır. Deneysel çalışmamızda farklı vasküler oklüzyon yöntemlerinin karaciğer üzerinde oluşturdukları etkileri incelemeyi amaçladık.2. GEREÇ ve YÖNTEMÇalışmamızda 24 adet Wistar Albino sıçan 3 gruba (n=8) ayrıldı. Hayvanların tümüne orta hat laparatomi insizyonu yapıldı. İskemi öncesi her gruptaki hayvanın karaciğerinin bazal mikro dolaşımının ölçümü için Laser Dopler Flowmetre (LDF) ile ölçüm yapıldı. A grubuna, 15 dakika süreyle portal oklüzyon yoluyla karaciğere iskemi uygulandı. B grubuna, 15 dakika süreyle TVE yöntemiyle karaciğer iskemisi uygulandı. C grubuna, 15 dakika süre ile aralıklı TVE uygulandı. İskemi sırasında her grupta, LDF ile karaciğerin hiler, dom(kubbe) ve santral segmentlerinden ölçüm yapıldı. Biyokimyasal analiz için her hayvandan venöz kan örneği alındı ve standart biyokimyasal tekniklerle ALT, AST ve LDH düzeyleri ölçüldü. Ardından histopatolojik analiz için karaciğerin bu üç ayrı bölgesinden, her grup için ayrı ayrı doku örneklemesi yapıldı.3. BULGULARHistopatolojik incelemede, tripan mavisi ile boyalı hepatositler, aralıklı TVE grubunda daha yüksek oranda görüldü. Hasarın zonal dağılımı analiz edildiğinde, boyalı (ölü) hepatositlerin tüm gruplarda midzonal ve perisentral alanlara toplandığı gözlendi. TVE ve aralıklı TVE grubunda hasar tüm segmentlerde benzer oranlarda şiddetliyken, Portal Oklüzyon grubunda dom (kubbe) segmentlerde daha yoğun hasar tespit edildi. Grup C'de ALT, AST ve LDH düzeyleri diğer gruplara göre anlamlı oranda yüksek bulundu. LDF ile yapılan ölçümler ile iskemi anındaki mikrodolaşım, Portal oklüzyon grubunda diğer gruplara göre daha yüksek değerlerdeydi. Aralıklı TVE grubundaki mikrodolaşım, TVE grubuna göre daha yüksek değerlere sahip olduğu halde enzim artışı ve histolojik hasar bu grupta daha yüksek oranlarda bulundu.4. SONUÇPortal oklüzyon, TVE ve aralıklı TVE grupları arasında en şiddetli karaciğer hasarı aralıklı TVE grubunda görüldü. Aralıklı TVE'nin diğer yöntemlere herhangi bir üstünlüğü tespit edilmemiştir. İskemi esnasında karaciğerin mikro dolaşımı, oluşan karaciğer hasarı ve bu hasarın segmental dağılımı vasküler oklüzyon tekniklerinden etkilenmektedir. 1.INTRODUCTION AND AIMVarious methods have been developed for control of bleeding during liver resections. The most effective one is Total Vascular Exclusion (TVE). However, ischemia-reperfusion related liver damage associates with this application. The nature and distribution of the damage in liver tissue have been still unresolved. We aimed to evaluate alterations in liver during application of vasculary occlusion methods.2.MATERIAL AND METHODSTwenty-four Wistar Albino rats were divided into 3 groups (n=8). After midline laparotomy, baseline measurement of liver microcirculation was done with LDF. Animals in the group A were exposed to portal occlusion for 15 minutes. Continuous TVE was applied for 15 minutes in group B and intermittant TVE was performed in group C. During the ischemia period, alterations in liver microcirculation was measured with LDF. ALT, AST and LDH levels were evaluated in venous blood samples. Histopathological examination was also performed.3.RESULTSThe most severe microscopic liver damage was observed in group C. Trypan blue stained hepatocytes were generally localized in midzonal or pericentral areas in study groups. Microscopic damage in group B and C was distributed equally in liver segments, however especially dome segments were suffered from portal occlusion in group A. ALT, AST and LDH levels were found higher in group C, compared to group A and group B. Liver micsocirculation was relatively preserved in group A compared to other groups. Intermittant application of TVE was associated with better liver microcirculation compared to continous application of TVE. However, liver damage was found higher in group C.4.CONCLUSIONAccording to our study, most severe liver damage associates intermittant TVE application. Microcirculation of liver, damage severity and distribution were variously influenced from kind of vascular occlusion methods. 69
- Published
- 2009
6. İslâm Hukuk ilminde cevâz kavramı
- Author
-
Koç, Ekrem, Aybakan, Bilal, İlahiyat Anabilim Dalı, and İlahiyat Anabilim Dalı İslam Hukuku Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,İslam Hukuku ,Din ,İslam Dini ,Cevaz Kavramı - Abstract
( ÖZET )İslâm hukuk ilminde cevâz, dinî ve hukukî sahada serbestliği, müsamahayı ifade edip, cevâz verilen dinî-hukukî bir meselenin bir sakınca içermediğini, mahzurlu olmadığını, bir günahın terettüp etmediğini belirtir. En genel ifadeyle cevâz, şer’e (dinî-hukukî) uygunluktur.Kur’ân’da câiz kelimesi geçmemekle birlikte farklı sığalarda cevâz anlamını içeren kullanımlar mevcuttur. Hadislerde ise, İslâm hukuk literatüründe kavrama yüklenen “şer’e uygunluk” anlamını ihtivâ eden kullanımları görmek mümkündür.Cevâz kavramı, Hz. Peygamber döneminden beri kullanıla geldiği bilinmekle birlikte ne zaman terimleştiğini kestirmek pek mümkün gözükmemektedir. Fıkıh ilminin olgunluk çağını temsil eden mezhepler dönemine göz atıldığında bu döneme ait elimize ulaşan eserler çerçevesinde câiz teriminin kullanım alanını incelediğimizde mezhep imamlarının ve talebelerinin bugünkü terim anlamına benzer bir kullanım tarzı karşımıza çıkmaktadır. Câiz terimi furû fıkıhta ibadetlerde “sahih” ile eş anlamlı olarak kullanılmasına karşın muamelatta sahihten farklı bir anlamı ifade eder. Muamelatta sahih, meselenin dünyevî-hukukî yönünü ifade ederken câiz, daha çok uhrevî-dinî boyutunu ifade eder.Usûl literatüründe ise câiz kavramı İslâm hukukçularının ekseriyetine göre beş temel teklîfî hükümden biri olan “mubâh” kavramı ile eş anlamda kullanılmıştır. Her iki kavramda “yapılmasında veya terk edilmesinde mükellefe bir günahın terettüp etmediği şey” manasını ifade etmektedir.Usûl literatüründe câiz kavramı hakkında bir diğer tartışma konusu, câizin şer’î bir hüküm olup olmadığı meselesidir. Aslında bu tartışma içerisinde olan usûl âlimleri bu tartışmanın terim ihtilafından kaynaklandığını ifade etmektedir. İslâm hukunda genel akid nazariyesinde câiz terimi, vekâlet, âriyet, rehin gibi gayr-ı lâzım akitleri ifade etmek için kullanılmıştır.Sorumluluk hukuku açısından câiz, “hukuka uygun, hukukun tasvip ettiği, onayladığı, izin verdiği manalara gelir.ABSTRACT(Ekrem KOÇ)Permissibility in Islamic Law Science predicates independency in religious and juridical fields; and denotes that, declaring the tolerance in advance, what is being religiously and juristically permitted does not include any drawbacks or be not disadvantageous; or shows a sin to be not incumbent upon. In the most general sense, permissibility means appropriateness for Sharia. Although the word “permissible” is not encountered in the Holy Quran, there are some usages including the meaning of permissibility. In hadiths, for instance, it is possible to see such usages that include the meaning of “appropriateness for Sharia” which is attributed to the concept in Islamic Law Literature.It is known for the use of the concept of “permissibility” to have dated back to the times of the Prophet Muhammad; nevertheless, it is not possible to estimate when it was started to be used as a scientific term. Searching to the times of Islamic Sects, which represent the mature age of Fiqh Science, it is encountered such a similar usage as the leaders of the sects and their followers used at those times when we investigate the use area of the term “permissible” in terms of the works accessed from that period. Although the concept “permissible” is used synonymous with “valid” for worships in Furû al-Fıqh, it connotes a different meaning in the laws regulating human interactions -“Al-Mu'amalat”. In Al-Mu’amalat, “valid” predicates the mundane and juridical sides of the issue whereas “permissible” rather implies the ethereal and religious sides.According to the majority of the Islamic Jurists, in the literature of the Roots of Islamic Law –Usûl, the concept “permissible” is used synonymous with permissibility/mubah, which is one of the five rules in relation to actions –amaliyya. Both concepts mean that which a sin is not incumbent upon the agent at the times the action is practiced or not.Another debate about the concept “permissible” in the Roots of Islamic Law –Usûl is the issue whether “permissible” is a rule of Sharia or not. The scholars dealing with the debate state that the issue actually results from a terminological conflict. In Islamic Law under the theory of general religious conviction, the term “permissible” has been used in order to specify such otiose contracts as attorneyship, gratuitous loan and accessory contract. In terms of liability laws, “permissible” involves such meanings as appropriate for law; affirmed, approved and permitted by law.
- Published
- 2008
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.