Search

Objective: Athlete’s heart is related with physiological adaptation as a result of recurrent cardiac overloading. However, these exercise-induced changes can be confused with pathological conditions and it can be difficult to differentiate with traditional echocardiographic parameters. Recently, speckle tracking echocardiography (STE) has provided new perspectives in differentiating athlete's heart from pathological heart disease. In specific sports such as wrestling, there is not enough data on this method. The aim of study was to evaluate myocardial function of wrestlers using 2D-speckle tracking echocardiography imaging. Material and Methods: 23 healthy individuals and 20 wrestlers were included in the study. Ventricular strain values were evaluated by apical 2,3 and 4 chamber imaging. Global longitudinal strain (GLS) was calculated by averaging three apical views. Results: Left ventricular (LV) longitudinal two, three and four chamber strain and LV GLS were slightly lower but not statistically significant in the wrestlers [-17.9(16.4-19.5)] compared with control group [-19.1(16.2-20.7)], (p=0.084, p=0.603, p=0.119, p=0.228, respectively]. There was not any difference regarding the left ventricle ejection fraction (p=0.455). E wave, A wave, e’wave, E/A and E/e’ ratio were similar between groups (p=0.210, p=0.826, p=0.505, p=0.468, p=0.451, respectively). GLS showed significant correlation with e’wave (r=0.561, p, Amaç: Atlet kalbi, egzersiz kaynaklı kalbin aşırı yüklenmesiyle oluşan fizyolojik bir adaptasyondur. Ancak egzersize bağlı değişiklikler patolojik durumlarla karışabilmekte ve geleneksel ekokardiyografik parametreler ile ayrım zorlaşabilmektedir. Benek takibi ekokardiyografisi atlet kalbi ile kalp hastalıklarını ayırmada yeni bakış açıları sağlamıştır. Güreşçilik gibi spesifik spor dallarında ise bu yöntemle ilgili yeterince veri yoktur. Bu çalışmanın amacı, benek takibi ekokardiyografisi kullanarak güreşçilerin miyokardiyal fonksiyonunu değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 20 güreşçi ve 23 sağlıklı birey dahil edildi. Ventriküler gerilme değerleri apikal iki, üç ve dört boşluk görüntüleri ile değerlendirildi. Global longitudinal gerilme (GLS) 3 görünümün ortalaması alınarak hesaplandı. Bulgular: Güreşçilerde sol ventrikül longitudinal 2, 3 ve 4 boşluk gerilme ve sol ventrikül GLS değerleri [güreşçilerde -17.9 (16.4-19.5), kontrol grubunda -19.1(16.2-20.7)] hafif düşük olmakla birlikte istatistiki olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0.084,p=0.603, p=0.119,p=0.228,sırasıyla). Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonları arasında fark yoktu (p=0.455). E, A, e’ dalgası, E/A ve E/e’ oranı gruplar arasında benzerdi (p=0.210,p=0.826,p=0.505,p=0.468,p=0.451,sırasıyla). GLS, e’ ile anlamlı olarak koreleydi (r=0.561,p

Amaç: Nötrofil / lenfosit oranındaki (NLO) zamansal değişikliklerin akut pulmoner embolide (APE) toplam mortalite ile ilişkili olup olmadığı açık değildir. APE'li hastalarda prognoz için NLO'nun dinamik izlenmesinin değerini araştırdık.Yöntemler: 214 ardışık APE hastasını geriye dönük olarak analiz ettik. Hastalar hayatta kalanlar veya hayatta kalmayanlar olarak iki gruba ayrıldı. Nötrofil sayısı, lenfosit sayısı ve NLO, başvuru sırasında ve 72. saatte elde edildi. İki ölçüm arasındaki fark NLR değişimi (ΔNLR) olarak kabul edildi. Çalışmanın sonlanım noktası, 30 günlük takipte toplam ölüm oranıydı.Bulgular: Takip sırasında 30 ölüm (% 14) saptandı. ΔNLR, hayatta kalmayanlarda hayatta kalanlara göre daha yüksekti (5.22 [0.62-7.76] ve -0.71 [-2.28-0.76], P, Background: It is unclear whether temporal changes in neutrophil to lymphocyte ratio (NLR) are associated with total mortality in acute pulmonary embolism (APE). We investigated the value of dynamic monitoring of NLR for the prognosis in patients with APE.Methods: We retrospectively analyzed 214 consecutive APE patients. The patients were divided into two groups: survivors or non-survivors. The neutrophil count, lymphocyte count and NLR were obtained at admission and 72 hours. The difference between the 2 measurements was considered as the NLR change (ΔNLR). The end point of the study was total mortality at 30-day follow-up.Results: During follow-up, there were 30 deaths (14%). ΔNLR was higher in non-survivors than survivors survivors (5.22 [0.62-7.76] vs -0.71 [-2.28-0.76], P < .001). In multivariate analysis, the ΔNLR was found to be a significant predictor of 30-day mortality (OR: 1.059, 95% CI:1.021-1.098, p=0.002). For 30-day mortality, the area under the curve(AUC) of Simplified Pulmonary Embolism Severity Index ( sPESI) score was 0.719 ( 95% CI:0.630-0.809, p < 0.001). When ΔNLR was added to sPESI score, the AUC was 0.841 (95% CI: 0.769-0.913, difference p = 0.0008, Fig.1). Morever, the addition of ΔNLR to sPESI score was associated with a significant net reclassification improvement estimated at 68.9% (p < 0.001) and an integrated discrimination improvement of 0.108 ( p = 0.0046).Conclusion: Our findings show that an increase in NLR after admission was independently associated with total mortality in patients with APE.

Bu tez çalışmasında öncelikle, organize sanayi bölgelerinin dünyada ve ülkemizdeki gelişiminden bahsedilmiş, ardından Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi için detaylı bir inceleme yapılmıştır. Bu incelemede; yapıların taşıyıcı sistemleri, kullanım amaçları ve yapı genel bilgileri gibi detayların yanı sıra Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinin kuruluşundan bu yana geçen süreçteki gelişimi incelenmiştir. Sanayi yapılarının projelendirildikleri yıllara göre farklı deprem yönetmeliklerine tabi olduğundan yola çıkarak, ülkemizde yürürlüğe girmiş olan tüm deprem yönetmelikleri için bir inceleme yapılmıştır.Sonraki aşamada Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde 1975 ve 1998 deprem yönetmeliklerine göre projelendirilmiş iki farklı çelik yapının günümüz yönetmeliğine göre uygunluğu incelenmiştir. Yetersiz noktalar belirlenmiş ve yetersizliklerin giderilmesi için gerekli iyileştirmeler sunulmuştur. Bu çalışmada modelleme SAP 2000 V.11 programı kullanılarak yapılmıştır. Son olarak, bu çalışmada elde edilen sonuçlara dayanarak Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinin yapısal durumu hakkında bir değerlendirme yapılmıştır. In this thesis, developments of organized industrial zones in the world and in our country are discussed, and then Eskişehir Organized Industrial Zone is analyzed in details. In this analysis; details such as bearing systems of structures, use purposes and general information of the structure together with the development of processes since Eskişehir Organized Industrial Zone?s inception are investigated. Starting with the various earthquake codes based on construction years of industrial structures, all codes that come into effect in our country are analyzed.In the next phase, two different steel structures which are designed according to 1975 and 1998 earthquake codes in Eskişehir Organized Industrial Zone are analyzed according to 2007 earthquake code. Inadequate points are found out and required retrofitting designs are presented. Modeling and analysis are made with SAP2000 V.11 in this study. Finally, structures in Eskişehir Organized Industrial Zone are evaluated according to results of the study. 136