Search

One of the most important common problems of many cities is the traffic density in the city centers. The reasons for the heavy traffic include the inadequacy of the existing roads, the excess number of vehicles, the lack of preference for public transportation vehicles, the irregular parking process in the city center, etc. many reasons can be counted. In this study, a special analysis study was carried out for the city of Malatya in order to reduce the traffic density in the city center attraction points. It is aimed to bring these areas to the public by removing the taxis in the attraction area and the these taxi stand points. In the study, firstly, the attraction points of the city were determined by using GIS building layer data. There are approximately 31 taxi stands and 285 registered taxis in the designated attraction area. In order to reduce the areas occupied by taxi and taxi stand in the city center, taxi stand were removed and all taxis were aimed to serve over a central parking lot. In this direction, the impact areas of the taxi stand were determined with Voronoi diagrams, based on the points where their taxi stand were located for the taxi drivers who lost their old taxi stand positions. Taxi call bells and billboards can be used within the impact area of the taxi stand to which each taxi is connected. In the absence of customer demand, taxis will not create traffic density in the city center. In this way, taxis will be able to use the advantages of their station locations and the traffic load created by 285 taxis in the city center will be reduced. In this way, it is aimed to prevent traffic problems caused by vehicle density that may occur in the city center to a certain extent., Birçok şehrin en önemli ortak sorunlarından birisi kent merkezlerindeki trafik yoğunluğudur. Yoğun trafiğin nedenleri arasında mevcut yolların yetersizliği, araç sayısının fazlalığı, toplu taşıma araçlarının tercih edilmemesi, kentin merkezinde yapılan düzensiz park işlemi vb. birçok sebep sayılabilir. Bu çalışmada kent merkezi çekim noktalarındaki trafik yoğunluğunun azaltılması için Malatya kentine özel bir analiz çalışması yapılmıştır. Çekim alanındaki taksiler ve bu taksilere ait durak noktaları kaldırılarak bu alanların kamu’ya kazandırılması hedeflenmiştir. Çalışmada ilk olarak CBS bina katman verileri kullanılarak kentin çekim noktaları tespit edilmiştir. Belirlenen çekim alanında yaklaşık 31 taksi durağı ve kayıtlı 285 taksi bulunmaktadır. Kent merkezindeki taksi ve durak noktalarının işgal ettikleri alanların azaltılması için taksi durak noktaları kaldırılarak bütün taksilerin merkezi bir otopark üzerinden hizmet vermesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda eski durak konumlarını kaybeden taksiciler için duraklarının bulundukları noktalar baz alınarak Voronoi diyagramları ile duraklara ait etki alanları tespit edilmiştir. Her taksinin bağlı olduğu durak noktasının etki alanı içerisinde taksi çağrı zili ve reklam panosu kullanabilir. Müşteri talebi olmadığında taksiler kent merkezinde trafik yoğunluğu oluşturmayacaktır. Bu sayede taksiler, durak konumlarının avantajlarını kullanabilecekler ve kent merkezinde ise 285 adet taksinin oluşturacağı trafik yükü azalacaktır. Bu sayede kent merkezinde meydana gelebilecek araç yoğunluğundan kaynaklı trafik sorunlarının önüne belirli ölçüde geçilmesi amaçlanmıştır.

The maximum independent set problem is an NP-complete problem in graph theory. The Karci Algorithm is based on fundamental cut-sets of given graph, and node with minimum independence values are selected for maximum independent set. In this study, the analytical verification of this algorithm for some special graphs was analysed, and the obtained results were explained. The verification of Karci’s Algorithm for maximum independent set was handled in partial.

Sinyalizasyon sistemleri kent içi ulaşım ağlarının yönetilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Sinyalizasyon sistemlerinin optimize edilmesi ulaşım ağlarındaki trafik yoğunluklarını önemli derece azaltmaktadır. Sinyalizasyon sisteminin verimliliğini artırmak için uygulanan popüler yöntemlerden birisi sinyalizasyon sistemlerinin koordineli olarak çalışması anlamına gelen yeşil dalga uygulamasıdır. Yeşil dalga sistemi taşıtların ard arda kırmızı ışığa yakalanmalarını engelleyerek ulaşım süresini, yollardaki bekleme süresini ve araçların karbon salınımını azaltmaktadır. Bu noktada ortaya çıkacak olan problem ise yeşil dalga sisteminin hangi kavşak noktaları üzerinde uygulanacağıdır. Bu çalışmada Malatya kentine ait araç sayım ve sinyalizasyon verileri kullanılmış ve ulaşım ağı verileri ağırlıklı çizgeye dönüştürülmüştür. Ulaşım ağına walktrap topluluk tespiti algoritması uygulanarak kavşak noktaları, üzerindeki araç geçiş benzerliklerine göre gruplandırılmıştır. Belirlenen 2 farklı grup içerisindeki kavşak noktaları için yeşil dalga sistemine geçirilerek fiziki olarak sahada uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar yeşil dalga uygulanan bölgelerde birim zamanda geçen araç sayısında önemli artışlar olduğu göstermektedir. Bu durum kırmızı ışıkta bekleyen taşıt sayısındaki azalma ve duran araçların atmosfere yaydıkları karbon salınımında önemli azalmalar meydana getirmiştir., Signaling systems play an important role in managing urban transport networks. Optimizing signaling systems significantly reduces traffic density in transport networks. One of the popular methods applied to increase the efficiency of the signaling system is the green wave application, which means the coordinated operation of the signaling systems. The green wave system prevents vehicles from being repeatedly caught in red light, reducing travel time, waiting time on the roads and carbon emissions of vehicles. The problem that will arise at this point is on which intersection points the green wave system will be applied. In this study, vehicle counting and signaling data of the city of Malatya were used and the transportation network data was converted into a weighted graph. By applying the walktrap community detection algorithm to the transportation network, the intersection points are grouped according to the vehicle transition similarities on them. It was applied to the green wave system physically for the intersection points in 2 different groups determined. The results show that there are significant increases in the number of vehicles passing per unit time in the regions where green waves are applied. This situation has resulted in a decrease in the number of vehicles waiting at red lights and significant reductions in carbon emissions from stationary vehicles into the atmosphere.

Identification of trusted users or information source in social networks is one of the most important needs for reasons such as data security and privacy. In this study, the social network is modeled as a graph. Trusted and untrusted individuals in the network have been determined with the principle that if the nodes have common neighbors, these nodes are similar. Thanks to this determination, it has been possible to ensure the security of the network and to strengthen the ties with the trusted structures by taking the necessary measures for the untrustworthy structures in the network with the predicted confidence inferences., Sosyal ağlarda güvenilir kullanıcılar veya bilgi kaynağının tespiti, bilgilerin güvenliği ve gizliliği nedeniyle birincil gereksinimlerden biridir. Bu çalışmada sosyal ağ bir çizge olarak modellenmiştir. Ağdaki güvenilir ve güvenilmeyen bireyler, düğümlerin ortak komşuları varsa bu düğümler benzerdir ilkesiyle belirlenmiştir. Bu tespit sayesinde öngörülen güven çıkarımları ile ağdaki güvenilmez yapılar için gerekli tedbirler alınarak ağın güvenliğinin sağlanmasına ve güvenilen yapılarla bağların kuvvetlendirilmesine imkan tanınmıştır.

One of the areas where people spent the most energy and effort from the past to the present has undoubtedly been agriculture and farming. Using today’s techonologies in the agricultural areas where farmer spend a lot of effort makes these areas efficent in terms of time, energy and costs. The use of these tools by agricultural producers to produce food, increase productivity and prioritize sustainability could provide a definitive method for higher production and systematic agriculture. It is predicted that the entire development and maintenance process of agricultural areas and crops in this area will become more attractive with parameters such as smart sensors on drones, open source technologies, fast integration, more flight time, ease of use. Autonomous drones, on the other hand, will fundamentally change the way we farm, but this will provide benefits beyond what we think. Researchers state that these drone technologies that evolve towards human-machine interaction will include artificial intelligence, deep learning, machine recognition, computer vision and many other technologies. Using these technologies, farmers will be able to interface with all these farming-related operations in their home or workplace or in any environment to control these tools via a computer, tablet, smart mobile phone and monitor what they do while releasing it. This article describes a modular and general system that provides autonomous route planning with the activity algorithm developed for the drone. In order to allow the system to perform autonomous decision-making, Kmax tree and basic cutting operation approach have been applied. Thanks to these autonomous drones, automatic disinfection, fertilization, irrigation, mapping, evaluation of health conditions and many other things will be done much more comfortably in the future by drones in a pre-sprayed agricultural field without any human intervention., Geçmişten günümüze insanların en çok enerji ve emek harcadığı alanlardan biri şüphesiz ki tarım ve çiftçilik olmuştur. Çiftçilerin büyük emekler harcadığı tarım alanlarında, günümüz teknolojilerin kullanılması, bu alanların zaman, enerji, maliyet açısından daha verimli bir hale getirilmesini sağlayacaktır. Drone’lar bu teknolojilerden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Tarım üreticilerinin, gıda üretimi, üretkenliğin artırılması ve sürdürülebilirliğin öncelik haline getirilmesi için bu araçları kullanması, daha yüksek üretim ve sistematik tarım için kesin bir yöntem sağlayabilecektir. Tarım alanlarının ve bu alandaki mahsullerin tüm gelişim ve bakım sürecini, drone’ların üzerinde yer alan akıllı sensörler, kullanılan açık kaynak teknolojileri, hızlı entegrasyon, daha fazla uçuş süresi, kullanım kolaylığı gibi parametreler ile daha cazip hale geleceği öngörülmektedir. Otonom drone’lar ise çiftçilik yapma şeklini kökünden değiştirecek -ancak bu düşündüğümüz ötesinde faydalar sağlayacaktır. Araştırmacılar, insan-makine etkileşimine doğru evrilen bu drone teknolojilerinin yapay zekâ, derin öğrenme, makine tanıma, bilgisayarlı görme ve diğer birçok teknolojiyi içereceğini belirtmektedirler. Bu teknolojiler kullanılarak çiftçiler tarım ile ilgili tüm bu operasyonlarını, evlerinde veya iş yerlerinde veya herhangi bir ortamda bir bilgisayar, tablet, akıllı cep telefonu aracılığıyla bu araçları kontrol etmek için ve onu serbest bırakırken ne yaptıklarını izlemek için bu araçlarla arayüz oluşturabileceklerdir. Bu makale drone için geliştirilen etkinlik algoritması ile otonom rota planın çıkarılmasını sağlayan modüler ve genel bir sistemi açıklamaktadır. Sistemin otonom karar verme işlemini gerçekleştirmesine olanak sağlamak için Kmax ağacı ve temel kesme işlemi yaklaşımı uygulanmıştır. Bu otonom drone’lar sayesinde önceden ilaçlanmış bir tarım alanın hiçbir insan müdahalesi olmadan planlanmış bir şekilde drone’lar tarafından otomatik ilaçlanması, gübrelenmesi, sulanması, haritalanması, sağlık durumlarının değerlendirilmesi ve daha birçok şey gelecekte çok daha rahat bir şekilde yapılabilecektir.

There are many methods/definitions for fractional order derivatives, and naturally, there are many definitions for fractional order integrals based on these definitions. In this paper, a new definition for fractional order integral was emphasized based on the definition for fractional order derivative made by Karcı.

Graph theory has been used in the development of data science with realization of modeling and analysis processes in many different fields. Numerous algorithms and methods have been developed in graph theory to solve different types of problems. In this study, it is aimed to identify the active nodes in a graph structure. Effective nodes on the graph provide solutions in many different areas such as identifying dominant individuals in social networks, intensive and critical intersections in transportation networks, companies that affect each other in stock market systems, key steps of an automation system in a factory that makes mass production etc.. Various algorithms have been developed for detecting effective-influence nodes on graphs. In this study, a new algorithm is proposed to determine the effective nodes in a non-directional and unweighted graph. Also, comparison with existing effective node discovery algorithms like PageRank, Closeness, Eigenvector, Degree centrality criterion has been made. In the study, taking into consideration the results of the algorithms, the influence ranking of the nodes in the graph are given. R programming language is used for coding and visualization of the algorithm., Graf(Çizge) teorisi veri biliminin gelişmesi ile birçok farklı alanda modelleme ve analiz işlemlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılmıştır. Farklı türdeki problemlerin çözümlenmesi için çizge teorisinde çok sayıda algoritma ve yöntem geliştirilmiştir. Bu çalışmada bir çizge yapısı içerisinde bulunan etkili düğümlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çizge üzerindeki etkili düğümler sosyal ağlar içerisindeki baskın bireylerin, ulaşım ağları içerisindeki yoğun ve kritik konuma sahip kavşak noktalarının, borsa sistemlerinde birbirini etkileyen firmaların ve seri üretim yapan bir fabrikada otomasyon sisteminin kilit adımlarının tespit edilmesi vb.. birçok farklı alanda çözüm sunmaktadır. Çizgeler üzerindeki etkili düğümlerin tespit edilmesi için çeşitli algoritmalar geliştirilmiştir. Bu çalışmada yönsüz ve ağırlıksız bir çizgedeki etkili düğümlerin tespit edilmesi için yeni bir algoritma önerilmiştir. Ayrıca mevcut etkili düğüm keşfetme algoritmalarından PageRank, Closeness, Eigenvector, Degree merkezlilik ölçütleri ile karşılaştırılması yapılmıştır. Çalışmada algoritmalara ait sonuçlar dikkate alınarak çizgedeki düğümlerin etkili olma sıralamalarına yer verilmiştir. Algoritmanın kodlanması ve görselleştirme işlemleri için R programlama dili kullanılmıştır.

It is known that there are many NP-hard and NP-complete problems in graph theory. The aim of this paper to solve the maximum independent set which is an NP-Hard and NP-Complete problem. In order to solve maximum independent set for given graph, a special spanning tree which is defined in this paper for the first time, is solved to obtain the fundamental cut-sets. The fundamental cut-sets are used to determine the effects of nodes. These effects of nodes are used to determine the elements of maximum independent set.

Graf similarity is a problem that is NP-difficult and requires a similar approach to solving the text similarity problem. Today, graf similarity is used in many different areas. Since this issue is tried to be solved with approach methods, the graph similarity measurements also differ from each other. By introducing a new graph similarity measurement, it is intended to be used in measuring the text similarity unlike the previously used fields. In this study, it is aimed to measure the graph similarity, which was previously measured by knot similarity calculation and by comparing nodes, by comparing the structural properties of graphs. This similarity was used for text similarity and the results of the study were evaluated in this article., Graf benzerliği NP-zor olan bir problemdir ve metin benzerliği problemini çözmekte aynı şekilde yaklaşım gerektiren bir problemdir. Günümüzde çok farklı alanlarda graf benzerliği kullanılmaktadır. Bu konu yaklaşım yöntemlerle çözülmeye çalışıldığından graf benzerliği ölçümleri de birbirinden farklılık göstermektedir. Yeni bir graf benzerliği ölçümü ortaya konularak daha önce kullanılan alanlardan farklı olarak metin benzerliğinin ölçülmesinde kullanımı amaçlanmaktadır.Bu çalışmada, daha önce düğüm bezerliği hesabıyla ve düğümlerin kıyaslanmasıyla ölçülen graf benzerliğinin, grafların yapısal özelliklerinin kıyaslanmasıyla ölçülmesi amaçlanmaktadır. Bu benzerlik durumu metin benzerliği için kullanılmıştır ve çalışmanın sonuçları bu makalede değerlendirilmiştir.

There are many NP-hard and NP-complete problems in graph theory. The aim of this paper is to solve minimum dominating set problem which is an NP-hard and NP-Complete problem. At this aim, there is a new type spanning tree for given graph, and the fundamental cut-sets of graph are constructed by using this spanning tree. The cut-sets and spanning tree constitute the basic building blocks for algorithms will be proposed in this study.

It is known that there are many NP-hard andNP-complete problems in graph theory. The aim of this paper to prepare somebasic methods for solving such problems (min dominating set, max independentset, max clique, etc.). In order to construct such fundamentals, theeffectiveness and ineffectiveness of all nodes in the given graph are computed.Then these values will be used in solving NP-Hard problems of graphs., It is known that there are many NP-hard and NP-complete problems in graph theory. The aim of this paper to prepare some basic methods for solving such problems (min dominating set, max independent set, max clique, etc.). In order to construct such fundamentals, the effectiveness and ineffectiveness of all nodes in the given graph are computed. Then these values will be used in solving NP-Hard problems of graphs.

İleri beslemeli Yapay Sinir Ağlarının (YSA) eğitiminde yaygın olarak geriye yayılım algoritması gradyan iniş yöntemi (GİY) ile uygulanmaktadır. Diğer taraftan rastgele süreçleri içeren metasezgisel yöntemlerin yapay sinir ağlarının eğitimlerinde kullanımına dönük çalışmalar yapılmaktadır. Metasezgisel optimizasyon yöntemleri karmaşık optimizasyon problemlerinin çözümünde, özellikle de çok sayıda ve karmaşık kısıtların olduğu durumda kolaylık sağlayabilmektedir. Bu çalışmada ileri beslemeli bir YSA’nın eğitiminde Parçacık Sürüsü Optimizasyon (PSO) yönteminin bir uygulaması gerçekleştirilmiştir. Çalışmada vücut yağ oranı verilerinin ileri beslemeli bir yapay sinir ağı ile modellemesi gerçekleştirilmiştir. Yapay sinir ağı modelinin eğitimi için GİY ve PSO algoritmaları kullanılmıştır. Eğitim süresince eğitim hatasının ve ağırlık matrisi entropilerinin değişimleri incelenmektedir.