Search

Stratejik Ar-Ge, yenilik ve teknoloji, işletmelerin, sektörlerin, ülkelerin büyümesinde ve ihracatında, lokomotif görevi gören, ulusal ve küresel pazarlardaki hedef müşterilerin talebinin rekabetçi fiyat elastikiyetini göreceli olarak sert hale getiren “müthiş stratejik üçlü” olarak nitelendirilebilir. Bu stratejik üçlü 2000’li yılların başından itibaren, stratejik rekabetçi silahlar haline gelmiştir. Bu konuda, küresel ölçekte, stratejik olarak, dokuz sektörün ön plana çıktığını, bunların, ülkelerin/ülkeler topluluklarının orta ve uzun vadeli “strateji belgeleri “ haline dönüştüğü görülmektedir. Yapılan araştırmalarda ve Türkiye örneğinde, Ar-Ge bütçesi ile ihracat ve ekonomik büyüme arasında yakın bir korelasyon olduğu görülmektedir. Bu korelasyonun ileri teknoloji ürünlerinde daha yüksek olması beklenmektedir. Bu çalışmada, stratejik yönetim açısından, ihracat ölçeğinde ve ulusal ölçekte stratejik Ar-Ge’nin, yeniliklerin ve teknolojinin ekonomik büyüme üzerinde mevcut etkileri, gelecekteki önemi üzerinde durulmakta, işletmeler arası ve uluslararası kıyaslamalar yapılmakta, Ar-Ge ve ihracat arasındaki ilişkiye yer verilmektedir. Strategic R&D, innovation and technology can be described as the “tremendous strategic triad” which makes the competitive price elasticity of the demand of target customers in the national and global markets harder, which serves as the locomotive in the economic growth and export of enterprises, sectors and countries. This trio has become strategically competitive weapons since the early 2000s. In this regard, it is seen that nine sectors have come to the forefront strategically on a global scale and these have become the medium and long-term “strategy documents of countries”. In this study, the current effects and future importance of strategic R&D, innovations and technology on the economic growth in terms of strategic management, export and national scale are emphasized, inter-business and international comparisons are made and the relationship between R&D and export is presented.

Strategic R&D, innovation and technology can be described as the “tremendous strategic triad” which makes the competitive price elasticity of the demand of target customers in the national and global markets harder, which serves as the locomotive in the economic growth and export of enterprises, sectors and countries. This trio has become strategically competitive weapons since the early 2000s. In this regard, it is seen that nine sectors have come to the forefront strategically on a global scale and these have become the medium and long-term “strategy documents of countries”. In this study, the current effects and future importance of strategic R&D, innovations and technology on the economic growth in terms of strategic management, export and national scale are emphasized, inter-business and international comparisons are made and the relationship between R&D and export is presented., Stratejik Ar-Ge, yenilik ve teknoloji, işletmelerin, sektörlerin, ülkelerin büyümesinde ve ihracatında, lokomotif görevi gören, ulusal ve küresel pazarlardaki hedef müşterilerin talebinin rekabetçi fiyat elastikiyetini göreceli olarak sert hale getiren “müthiş stratejik üçlü” olarak nitelendirilebilir. Bu stratejik üçlü 2000’li yılların başından itibaren, stratejik rekabetçi silahlar haline gelmiştir. Bu konuda, küresel ölçekte, stratejik olarak, dokuz sektörün ön plana çıktığını, bunların, ülkelerin/ülkeler topluluklarının orta ve uzun vadeli “strateji belgeleri “ haline dönüştüğü görülmektedir. Yapılan araştırmalarda ve Türkiye örneğinde, Ar-Ge bütçesi ile ihracat ve ekonomik büyüme arasında yakın bir korelasyon olduğu görülmektedir. Bu korelasyonun ileri teknoloji ürünlerinde daha yüksek olması beklenmektedir. Bu çalışmada, stratejik yönetim açısından, ihracat ölçeğinde ve ulusal ölçekte stratejik Ar-Ge’nin, yeniliklerin ve teknolojinin ekonomik büyüme üzerinde mevcut etkileri, gelecekteki önemi üzerinde durulmakta, işletmeler arası ve uluslararası kıyaslamalar yapılmakta, Ar-Ge ve ihracat arasındaki ilişkiye yer verilmektedir.

ÖZET Bu metin, Ataol Behramoğlu ile ・düĢünsel paradigma değiĢmeleri・ konusunda yapılan bir söyleĢidir. Behramoğlu, bu söyleĢide, Beykent Üniversitesi・nde Rus dili ve edebiyatına olan ilgiden, küreselleĢme sürecinde eski sosyalist ülkelerde ortaya çıkan değiĢimden ve fikir dünyasındaki kaotik ortamdan söz etmektedir.Anahtar kelimeler:Paradigma değiĢmeleri, kaotik düĢünsel ortam, Rus dili ve edebiyatı, küreselleĢme, sosyalist yapılar.

Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Ticaret Üniversitesi -- Kaynakça var. Değer zinciri yaklaşımı, stratejik birim eksenli, kâr/ortaklar odaklı ve çıkış noktası olarak birincil ve destek faaliyetlere ilişkindir. Bu yaklaşıma yönelik en önemli eleştirilerden biri, değer zincirinin tüketici/müşteri odaklı olarak düzenlenmesi gerektiği savıdır. Bu çalışmada, değer zinciri kavramı paydaşlar açısından ele alınmaktadır. Değer zincirinin, sadece ortaklara ve tüketicilere/müşterilere dönük olmasının yeterli olmadığı ve tüm paydaşlar değerine dönük olarak ele alınması gereği üzerinde durulmaktadır. Makalede, konun teorik yönü irdelendikten sonra, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan 2009 yılının en büyük sanayi kuruluşlarının tutum faktörlerine ilişkin bir araştırmaya da yer verilmektedir. Araştırmada altı tutum faktörünün paydaşlar değerini açıkladığı görülmektedir. Value chain approach which is strategic unit and profit/share holder oriented is related to primary and support functions of organizations. Organizing value chain to be customer/consumer oriented causes one of the most important criticisms to this approach. This paper discusses stakeholders value oriented value chain approach. It explains that satisfaction of shareholders is not enough for the success and continuity of value chain, satisfaction of all internal and external stakeholders of the company should be achieved for the success and continuity of value chain. This paper presents a study on attitude factors of Turkey’s largest industrial enterprises of 2009 which was listed by Istanbul Chamber of Industry towards their stakeholders values after it explains theoretical perspectives. It is found out that six attitude factors explain stakeholders values.

Daha önceki yıllarda kaplıca tedavisi olarak hizmet veren işletmelerin yerini son yıllarda hızla gelişmekte olan SPA(Salus Per Aquam) merkezleri almıştır. SPA merkezlerine olan ilgi işletmeler arasında rekabetide beraberinde getirmiştir. İnsanlar, stres atma, merak giderme, iyi vakit geçirme, sağlık hizmeti alma, rahatlama, yenilenme gibi nedenlerden dolayı SPA merkezi olan işletmeleri tercih etmektedirler. SPA hizmeti veren işletmeler, müşteri memnuniyetini ön planda tutup, stratejileri belirleyip, etkin uygulamasını sağlarlarsa ve deneyimli bir yönetim ve insan kaynaklarıyla hizmet verebilirlerse rakiplerine karşı avantaj sağlamış olurlar. SPA hizmeti sunan işletmeler, hem sağlık hem de turizm sektöründe faaliyet göstermektedir. Bunun nedeni ise, konuklarının sağlığının geliştirilmesine, psikolojik ve bedensel açıdan rahatlatmasına katkı sağlamasıdır. Bu çalışmanın amacı, SPA hizmeti satın alan tüketicilerin SPA hizmetlerini satın alma nedenleri ile SPA tüketicilerinin özelliklerini, işletmelerin ise beklentilerini belirlemektir. Bu çalışmadaki veriler ile İstanbul ilinde bulunan SPA merkezlerini ziyaret eden müşterilerin profilini ve memnuniyetini araştırarak hem akademik alana hem de SPA hizmeti veren işletmelere yol göstermek, ulaşılan sonuçlarla birlikte işletmelerin müşteri memnuniyetini sağlamak için nelere dikkat etmeleri gerektiği hususlarını açıklığa kavuşturmaktır. In the previous years, the Spa centers, which served as Spa treatments, have been replaced by the rapidly developing SPA centers. The interest in SPA centers has brought competition among the enterprises. People prefer the SPA center because of stress relief, curiosity, having a good time, receiving health services, relaxation and renewal. If the companies providing SPA services, keep the customer satisfaction in the forefront and provide services with experienced staff, they will have an advantage over their competitors. The companies offering SPA services are active in both health and tourism sectors. The reason for this is that it contributes to the improvement of the health of its guests and to the psychological and physical comfort. The aim of this study is to determine the reasons of the consumers who purchase SPA services and the characteristics of SPA consumers and the expectations of the enterprises. With the data in this study, it is aimed to investigate the profile and satisfaction of the customers visiting SPA centers in Istanbul and guide the service providers and give information about what the companies should pay attention to in order to ensure customer satisfaction. . 123

Pazarlamanın değişen algısı pazarlamayı farklı platformlara yönlendirmiştir. Bu şekilde pazarlama, bilindik yöntemlerinin dışında, kendisine yeni bir yol bulmuş ve tüketicilere daha etkin bir şekilde ulaşmaya başlamıştır. Bu noktada, küreselleşmenin ve teknolojik gelişmelerin pazarlama üzerinde son derece büyük bir etkisi bulunmaktadır. Buna göre pazarlama, modern dönemin tüm getirilerinden faydalanmaktadır. Pazarlama konusunda en dikkat çekici nokta ise pazarlamanın dijitalleşmesidir. Artık işletmeler ve girişimciler pazarlamanın dijital yönü ile daha çok ilgilenmekte ve pazarlama faaliyetlerini dijital alana taşımaktadırlar. Bu alan içerisinde, yeni olarak görülen ve growth hacking süreci ile birlikte oluşturulan metotlar, belki de en öncemlisi ve en etkin olanıdır. Growth hacking ile birlikte işletmeler ve girişimciler ürünlerini, hizmetlerini ve markalarını tanıtmak adına kendilerine alternatif yollar bulabilmekte ve aynı zamanda da tüketicilere daha etkin bir şekilde ulaşabilmektedirler. Bu tez çalışmasında growth hacking uygulamalarının işletmeler için olan fonksiyonu, growth hacking kavramı temelinde incelenmiştir. Growth hacking unsurları ve growth hacking ile ilgili önemli kavramlar çalışmada ele alınmıştır. Çalışmanın son bölümünde ise dijital pazarlamanın tekno-girişim alanında çalışan 439 kişi ile gerçekleştirilen bir anket yer almaktadır. Bu çalışmanın öncelikli amacı startup'ların (başlangıç aşamasındaki tekno girişim) başarı yada başarısızlıklarında growth hacking uygulamalarının etkisinin saptanmasıdır.Anahtar Kelimeler: Dijital, Growth Hacking, İşletme, Pazarlama The changing perception of marketing has directed marketing to different platforms. In this context, apart from well-known methods, marketing has found a new way for itself and it has started to reach the consumers more effectively. At this point, globalization and technological developments have an enormous impact on marketing. Accordingly, marketing benefits from all the benefits of the modern era. The most striking aspect of marketing is the digitization of marketing. Now, enterprises and entrepreneurs are more interested in the digital aspect of marketing and they are bringing their marketing activities to the digital area. Within this area, the newly emerged methods combined with the growth hacking process are perhaps the most important and most effective. With growth hacking, enterprises and entrepreneurs can find alternative ways of promoting their products, services and brands, while at the same time reaching consumers more effectively. In this thesis, the function of growth hacking applications is examined on the basis of growth hacking concept. Growth hacking components and important concepts related to growth hacking were examined in the study. In the last part of the thesis, there is a questionnaire conducted with 439 people working in the techno-initiative field of digital marketing. The primary purpose of this study is to determine the effect of growth hacking practices on the success or failure of startups (technological initiatives in the initial phase.)Keywords: Digital, Enterprise, Growth Hacking, Marketing 111

Yüksek lisans tezi.

Demokratik yönetim ve devlet yaşam tarzının ayrılmaz unsuru olan siyasal partilerin programlarının seçimler öncesi hedef seçmen kitlesine belli strateji ve politikalarla anlatımı ve desteğinin alınması giderek önem kazanmaktadır. Kitle partilerinin genelde kemikleşmiş ideolojik seçmen kitlesi dışında kararsız ve partilerin seçim öncesi uyguladığı seçim propagandası ve çevresel faktörlerin (ekonomik, milli vb.) etkisi ile oy verecek olan seçmen kitlesinin oyunu kazanma aşamasında politik pazarlama araç ve stratejileri belirleyici olmaktadır. Bu seçmen kitlesi gün geçtikçe artmakta ve partilerin hedef seçmen kitlesi olarak gün geçtikçe artarak devam etmektedir. Dışa açılmış ve çevresel etkilerin giderek arttığı seksenli yıllar ve sonrasında Türkiye'de de siyasi partiler kamuoyu araştırmaları ile seçmen özellikleri ve grupları ile ilgili anketler ile güçlü ve eksik taraflarının tespiti ve uygulanacak seçmen davranışlarını yönlendirebilecek etkileyici propaganda araçları ile desteklenmiş bir seçim stratejisi ile başarıya ulaşma konusunda uzman şirketler ile çalışmaya başlamışlardır. Bu başarının seçim sonrası da bir sonraki seçimlerde kitlenin konsolide edilerek güçlü bir şekilde desteğinin alınması içinde devamı gerekmektedir. Seçmenin öncelik ve ağırlıkları değişeceğinden bu tür araştırma ve uygulamaların düzenlilik arz etmesi başarının lider dışındaki en önemli aracı olduğu kanaatindeyim. Bu tezin amacı politik çerçevenin tanımlanması ve hangi tür araçlar ile seçmen kararını parti lehine çevirme ve kazanma yollarını ortaya koymaktır. Bu kapsamda kitle iletişim yolları ve teknikleri önem arz etmektedir. It is becoming gradually important to express and get support of target voters with party programs before eelections for the politcal parties which are Integral element of democratic governance and public life. Parties often entrenched ideological voters except unstable and electioneering applied before the election of the party and environmental factors (economic, national, etc. ), political marketing tools and strategies in the process of winning the game of voters who will vote with the effect is decisive. This constituency is increasing day by day and continues to increase day by day as the target constituency of the parties. After 80s when environmental effects gradually increased, political parties started to make surveys about voter features and groups. In this surveys, political parties are studied with specialized companies and it is aimed to investigate strong and weak sides of party programmes. This success should be carried on after election to get the support of voters by consolidated. Since the priorities and trends are chancing, I believe that the continuity of this kind of studies and practices are the most important tools for succes except the leader. The main purpose of this study is to define the political framework and to expose what kind of tools make voters to support the party. In this context, it is important to mass communication and techniques. 195

Hizmet pazarlaması, pazarlamanın en çok üzerinde durulan faaliyet alanlarından biridir. Küreselleşme ve beraberinde rekabet, bir hizmet çeşidi olan eğitim sektörünü de etkilemiş ve pazarlama plânlaması kavramı, eğitim kurumları için de her geçen gün daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Eğitim kurumu olarak okul öncesi okullarda da hızlı değişim sürecine ve rekabet ortamının getirdiği koşullara hazırlıklı olmak gereği, pazarlama plânlaması yapmanın önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır.Bu çalışmanın amacı, ülkemizde hızla sayıları artan özel okul öncesi kurumları için pazarlama plânlaması sürecinin ne olduğunu ve bu süreçte kurumların izlemesi gereken aşamaları ayrıntılı bir şekilde tanımlamaktır. Araştırma kapsamında, özel eğitim kurumlarının pazarlama plânlama sürecinde gerçekleştirmesi beklenen aşamalar, uygulama sırasıyla açıklanmaya çalışılmıştır.Araştırmanın son bölümünde ise, seçilen özel eğitim kurumları ile ilgili yapılan değerlendirme sonuçları ve bulgulara ilişkin öneriler yer almaktadır.Anahtar Kelimeler: Hizmet Pazarlaması, Eğitim, Özel Okullar The services marketing, is one of the most emphasized business areas of marketing. The globalization, as its result the competition, have also affected one of the service type, the education sector, and the concept of marketing planning is gaining more importance every day, also for the educational institutions. The need of being prepared to the rapid change in preschool education institutions and the conditions of the competitive environment have revealed once again the importance of the marketing planning. The purpose of this study is to define in detail for the rapidly increasing numbers of private preschool education institutions in our country, the marketing planning process and the steps that should be followed by the institutions. In the research context, the stages of the marketing planning process which are expected to be realized in the educational institutions have been performed and explained respectively.In the last part of the study are included the research results and recommendations for education services marketing in the selected preschool education institutions and implementation of the marketing planning. 113

Bilimsel ve teknik alanda ilerleyebilmek, dünyada söz sahibi olabilmenin temel koşuludur. Bu da bireylerin yetiştirilmesiyle, kaliteli ve etkin bir eğitimle söz konusu olabilir. Avrupa Birliğine üye olma çabaları içerisindeki ülkemizde, eğitime olan talebin artışıyla birlikte devletin bu talebi karşılamakta fiziki ve ekonomik olarak yetersiz kalması büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim alanındaki bu boşluğu doldurmak amacıyla özel sektörün eğitim alanındaki yatırımları da giderek artmaktadır. Devlet okullarından farklı olarak, işletme statüsüne sahip olan özel okullar, sosyal yapının gereksinimlerine göre örgütlenerek, bilgiyi üretip pazarlayabilen örgütlerdir. Devlet okullarında sunulan eğitim hizmetlerinin kalitesinden yeterince tatmin olmayan öğrenciler ve velileri de özel okullara yönelmektedirler. Buna paralel olarak ülkemizde özel okullar arasındaki rekabet giderek artmaktadır. Müşteri talep ve istekleri doğrultusunda üretilen ürünün satılması, işletmenin kar elde edebilmesi ve müşteri memnuniyetinin sağlanması açısından pazarlama önemlidir.Pazarlama yönetimi, planlama, hedef kitlenin belirlenmesi, bu hedef kitle doğrultusunda gazete ya da derginin biçim ve içeriklerinin oluşturulması, fiyatının belirlenmesi, dağıtımı ve tutundurma çalışmaları dediğimiz pazarlama iletişimi bileşenlerinin uygulanması aşamalarından oluşur. Bu doğrultuda özel liselerin/okulların, kaliteli bir eğitim hizmeti verebilmek ve oluşan rekabet ortamında başarılı olabilmek için pazarlama stratejilerini en iyi biçimde uygulamaları gerekmektedir.Araştırmanın amacı; özel liselerin/okulların eğitim hizmetlerinin pazarlanması ile ilgili faaliyetleri uygulayabilme seviyelerini internet sitelerinde verilen bilgilerden hareketle ortaya koymak ve bu sonuçlardan hareketle önerilerde bulunmaktır.Araştırma bölümünde seçilen 33 okulun yıllık fiyatları, şube sayıları ve pazarlama iletişimi ile hizmet özellikleri açısından web sitelerinin içerikleri incelenerek bir değerlendirme ve gruplandırma yapılmıştır. Metinsel çözümlememize göre, pazarlama bileşenleri stratejileri açısından iki bileşenin konumu önem taşımaktadır: Ürün/eğitim hizmeti ve fiyatı/ücreti. Ağırlıklı değerleme ve yaygın yararlanma olanağı sıralamamızda ise, ilgili okulların, kendi grubu içinde ve diğerlerine karşı rekabetçi konumu görülmektedir. Kendi liginin `şampiyonları` ile diğerlerine göre yakınlık ve uzaklıklarını rekabet uzayında konumlandırmak ve buna uygun olarak pazarlama bileşenleri stratejilerini geliştirmek mümkündür.Anahtar Kelimeler: Hizmet Pazarlaması, Eğitim, Özel Liseler To advance in scientific and technical fields is the main condition of having a voice in world. That can be possible to educate the individuals with a qualified and efficient education It is a big problem of state's fall down physically and economically with the increased demand to education in the effort to be a member of European Union of Turkey's. The private sector also has been increasing investment in education, in order to settle the deficit of education. Private schools which have corporation status unlike public schools, are organizations which organized the necessities of society, generate and market the knowledge. Parents and students who aren't satisfied from the qualities of public schools' education, prefer the private schools. In parallel with this situation, competition continually increase between private schools.Marketing is so important for the purposes of product's vendition in accordance with the customer's demand, companies' profitability and customer satisfaction. Marketing management occurs some marketing communications components as planning, determination of target audience, generation of literaty publication's contents, pricing, distribution and impact.Consequently private high schools have to follow the marketing strategies by the best way for meet with success in competitive environment and provide quality education services. The purpose of the research is to propound the level of applying the activities about marketing the education services of private high school according to information given by irternet web sites and to make suggestion with these conclusions.An evaluation and classification have been made by examination the contents of web sites in the sense of the annual prize, branch numbers, marketing communications and service quality of 33 school chosen in the research section of the study. In terms of strategy of marketing components, two are found as important. They are educational service and price. With our grading related weighted scoring and common utilization capability of schools, it is seen that each school has a competitive position in their own group. As a result, champion high schools of their own league have to take position on their competitive space and improve appropriate marketing communication strategies in accordance with other schools' positions.Keywords: Service Marketing, Education, Private High Schools 105

Teknolojinin her alanındaki ve mobil iletişimdeki hızlı gelişmeler ve değişmeler, aynı zamanda mobil pazarlamada da birçok yeniliğe sebep olmuştur. Mobil telefonların kullanımının yaygınlaşması ve mobil pazarlama yenilikleri eskiye göre tüketiciye daha kolay ulaşabilme sağlar. İşletmeler pazarlamada bu hızlı kanalı tüketicilere ulaşmak için tercih ederler. Ayrıca mobil pazarlama müşteri ilişkileri yönetimi açısından da önemli bir kanaldır.Elbette mobil pazarlamanın başarıya ulaşması için en önemli faktörlerden biri cep telefonu kullanıcılarının mobil pazarlamaya karşı tutumlarının nasıl olduğudur. Mobil reklamlara karşı tüketici tutumları nasıl oluşur? En önemli faktörler nelerdir? Demografik faktörler mobil reklamlara karşı tutumu etkiler mi?Bu çalışmada cep telefonu kullanıcılarının mobil reklamlara karşı tutumları araştırılmıştır. Önce kavramsal çerçeveyi hazırlanmış ve son olarak da hipotezler istatistiki açıdan test edilerek sonuçlara yer verilmiştir. Çalışmanın sonuçlarının mobil pazarlama uygulayan işletmelere yararlı olması umulmaktadır. The rapid developments that has taken place in every field field of technology and mobile communication has caused some innovations in mobile marketing as well. The widespread use of mobile phones helps to reach the consumers more easily in comparison with the past.There is no doubt that one of the most important factors in the success of Mobile Marketing is directly related to what kind of attittude mobile phone users adopt towards mobile marketing. How do the attitudes of the consumers form towards Mobile Advertisement? What are the most important factors?In this study, we have seached about the attitudes of mobile phone users towards Mobile Marketing. First, we have prapared a conceptual framework, and finally we have explained the results after testing the hypotheses in terms of statistics. We hope to guide the companies implementing Mobile Marketing in the light of the results this study has reached. 157

Sağlık ve emeklilik sisteminin mevcut durumunu belirlemek, 2010 yılının öncesinde ve sonrasında yaşanan sorunlara yönelik olarak uygulamalı gerçekleştirilen tez çalışmasında, elde edilen veriler SPSS 15 istatistik programı kullanılarak özel ve kamu sektöründe çalışan bireylerin tutumları ve beklentileri belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca Türkiye'nin 2010 ve öncesinde yaşanan emeklilik ve sağlık sistemleri birçok dünya ülkesi ile karşılaştırılarak eksikliklere yönelik bilgiler verilmiş, Türkiye'de sağlık ve emeklilik sisteminin boyutları belirlenmiştir. Çalışmada dünya ülkeleri ve Türkiye'nin uygulamış olduğu sağlık politikalarına yönelik bilgiler gelişmiş dünya ülkeleri ile kıyaslanmıştır. Türkiye'nin son on yıl içinde gerçekleştirdiği sağlık reformları, sağlık sistemi içinde uygulanan paket programlara yönelik istatistiksel datalar kullanılmış ve analiz edilmiştir. Çıkan sonuçlar değerlendirilerek yorumlar gerçekleştirilmiştir. Uygulamalı olarak gerçekleştirilen tez çalışmasının sonunda ?Emeklilik sistemi içinde yaşanan sorunlara, emekli olan bireylerin bu sistem içinde uğradığı problem ve sıkıntılara? yönelik genel bilgiler elde edilmiş çözüm önerileri sunulmuştur. Behaviors and expectations of individuals working in private and public sector and determination of the current situation of health and retirement systems were tried to be ascertained by using SPSS 15 statistical program in the applied thesis study directed to problems before and after 2010. Besides, information about deficiencies were given by comparing retirement and health systems of Turkey before and after 2010 with other world countries; dimensions of health and retirement systems in Turkey were determined. Information related to health policies of Turkey and other world countries were compared with the developed world countries in the study. Implemented health reforms of Turkey in the last ten years and statistical data directed to implemented package programs in the health system were used and analyzed. Comments were made by evaluating the results following the applied thesis study; general information about ?problems in retirement system, problems and inconveniences of retired people within this system? were acquired and solution suggestions were presented. 219

Bu tezin amacı tüketici memnuniyetinin nasıl ölçüleceğini araştırmaktır. Bu doğrultuda tüketici, tüketici memnuniyeti ve hizmet kalitesi olguları incelenmiştir. Araştırmanın uygulama kısmında, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nda yolcu memnuniyetinin ölçülmesi hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan anket sorularında hizmet kalitesi ölçüm modellerinden Servqual Methodu baz alınmıştır. Yolcuların havalimanı hizmetlerinden beklentileri ile gerçekleşen hizmet arasındaki ilişki ortaya konmaya çalışılmıştır. The purpose of this thesis is to investigate how to measure consumer satisfaction. Therefore consumer, consumer satisfaction and service quality have been studied. In the application section, I aimed to measure passenger satisfaction at İstanbul Sabiha Gökçen International Airport. As one of the measurement models for service quality, the Servqual Method was taken as basis for the survey questions prepared in order to indicate the relationship between the expectations of passengers from the airport services and the actual services. 148

Son yıllarda bilgisayarların evlerimize kadar girmesi ve internet kullanımının yaygınla?ması ile insanlar alışverişlerini evlerinden, oturdukları yerden yapmaya başlamışlardır. insanlar geleneksel alı?kanlıklarından vazgeçip artık tüketimleri için gerekli birçok ürünü internet üzerinden satın almaktadırlar. Bu potansiyeli gören örgütler ürünlerini pazarlayabilmek için internete yönelmi?lerdir. Satıcı ile alıcıyı internet üzerinden bir araya getirip alışverişi sağlama sistemine e-ticaret adı verilmi?tir. E-ticaret son yıllarda geleneksel ticaret araçlarından, modern ticaret araçları ile yapılı?a doğru kaymaya başlamıştır. İnsanlar internete girebilen cep telefonları ile dışarıdayken bile artık alışveriş yapabilmektedir. E-ticaretin satıcı için hem avantajları hem de dezavantajları mevcuttur. Satıcı, kolay ulaşım, bedava reklam ve dışa açılım gibi kolaylıklar sağlamanın yanında, internette herhangi bir yasa ile korunmaması, yanlış yönlendirme gibi olumsuzluklarla karşılaşabilmektedir. E-ticaret sadece şirket ile tüketici arasında olmamaktadır. E-ticaretin, şirket-şirket, şirket - kamu, kamu ? tüketici ve tüketici ? tüketici arasında yapılanları da mevcuttur. E-ticaret son yıllarda küreselleşmenin etkisiyle uluslararası pazaryerleri ve ticaret ilişkileri yaratmaktadır. Bu çalışmada, e-ticaretin, firmaların uluslararası pazarlama faaliyetlerindeki rolü incelenmiştir.Anahtar Kelimeler: E-Ticaret, Uluslararası, Ticaret, Tüketim, Pazarlama. People have started to do their shopping in their houses by not moving anywhere with the entrance of computers into our houses and with the spread of internet usage in recent years. People have given up their traditional habbits and now they?re buying many products online which they need to consume. The organizations which have seen this potential, canalise to internet in order to commercialize their products. The system that brings the purchasers and vendors together online has been called e-commerce. E-commerce has turned from classic commerce tools into modern commerce tools in recent years. People can shop by their cell phones which can access to internet even when they are outside. There are both advantages and disadvangtages of e-commerce for the purchasers. The purchaser gets facilities like easy access, free advertisement and foreign expansion but on the other hand the purchaser can face hitches like not having any legal protection online and misdirections. E-commerce is not only consist of business to customer commerces but also business to business, business to public enterprises, public enterprises to customer and customer to customer type e-commerces exist. E-commerce creates international markets and commerce relations by the effect of globalization in recent years. In this study, the roles of e-commerce in businesses? international marketing activities are examined.Keywords: E-Commerce, International, Trade, Consume, Marketing 154

Modernleşen ve küreselleşen ülkemizde bankacılık sektörünün çok önemli işlevleri bulunmaktadır. Hizmet, sanayi ve tarım sektörünün bir arada hızla büyümesine destek veren bankacılık sektörünün, en önemli faaliyetlerinden biri kredi pazarlama sürecidir. Ülkemizde canlı ve rekabetçi sektör olan bankacılıkta, finansal kaynakların nispi kısıtlılığı nedeniyle kârlılığı da nispeten yüksektir.Günümüz Türkiye'sinde bankacılık sektörüne yeni bankalar katılmakta ve sektördeki rekabet hızla artmaktadır. Kredi pazarlamasında her banka; kaynaklarına, ekonomik konjonktüre, sermayedarların yatırım riskine göre bir kredi politikası benimsemektedir.Tezimin amacı, finans sektörünün yapı taşlarından olan bankaların ticari kredi pazarlaması, kredi fiyatlaması, kredi müşteri ile olan ilişkileri, kredi risk takibi hakkında nispeten kapsamlı bir çalışma yapmaktır.Bu çalışmanın hazırlanmasında son 10 yıldır görev yaptığım bankacılık mesleğinde ticari müşteri temsilcisi unvanıyla edinmiş olduğum bilgi ve tecrübeler büyük yer tutmaktadır.Çalışmamın giriş bölümü sonrasında genel hatlarıyla banka kavramı, tarihçesi ve bankaların gruplandırılması; ikinci bölümde kredi tanımı, kredinin kaynakları, kredi unsurları ve kredi sınıflandırması; üçüncü bölümde kredi alabilme yeterliliği, kredi kullanma ilkeleri ve kredi başvuru süreci, kredi değerlendirme süreci, sakıncalı kredilerde izlenen süreçler ve kredi gelirleri incelenmiştir. Dördüncü bölümde ise kredi pazarlaması ve pazarlama faaliyetleri anlatılmış ve son bölümde kredi müşterileri üzerinde pilot bir araştırma yapılmıştır.Bu tezin hazırlanmasında eleştirileri ve düzeltmeleriyle büyük bir özveriyle titiz bir çalışma olması hususunda bana destek veren tez danışmanım Sayın Prof. Dr. Muhittin Karabulut'a candan teşekkürlerimi en derin sevgi saygılarımla sunarım.Anahtar Kelimeler: Kredi, Bankacılık, Pazarlama, Kredi Müşterisi, Risk. The banking sector has very important functions in our modernizing and globalizing country. One of the most important activities of banking which supports the rapid grow of service, industry and agriculture sectors, is the process of loans marketing. The banking sector in our country is vibrant and competitive; due to relatively limited financial resources its profitability is relatively high.In today's Turkey, new banks are joining continuously to the banking sector and the competition in the sector is rapidly increasing. Every bank, in credit marketing issue adopts a lending policy, according to the resources, economic conjuncture, and shareholders? risk of the investment.The purpose of my thesis, is working though relatively comprehensive study about commercial loans marketing, the loan pricing, relationship with loan customers, credit risk monitoring of the banks which is one of the building blocks of the financial industry.During the preparation of this study my knowledge and experience have a great role that matured in the last 10 years in banking sector as a commercial customer representative.Following to the introduction, the bank concept, history and bank grouping have been outlined, in the second chapter, the definition of the loan, the loan resources, the credit factors and the credit categories; in the third chapter, the loan borrowing adequacy, the credit usage policies and the loan application process, the credit evaluation process, the processes followed in case of objectionable loans and credit income are examined. In the fourth chapter, the loan marketing and the marketing activities are described and in the last chapter a pilot study has been executed on the loan customers.I offer my sincere thanks and my best regards to my thesis advisor Prof. Dr. Muhittin Karabulut for his dedicated efforts in the preparation of this thesis who supported me in order to reach rigorous study by his reviews and modifications.Key Words: Credit, Banking, Marketing, Credit Customer, Risk. 190

Bu tez çalışmamızda, Birleşmiş Milletler'in sınaî kalkınma örgütü olan UNIDO'nun sosyal pazarlama faaliyetleri ele alınmaktadır. İkincil kaynak incelemelerimiz esnasında UNIDO'nun sosyal pazarlama faaliyetleri konusuna yer verilmediğini gördük. Oysa gelişmekte olan ülkelerin ekonomik refah seviyesinin uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla arttırılması, bunun dünya barışına yapacağı katkılar ve bu girişimlerin sosyal pazarlama açısından ele alınması önemli bir konudur.Birleşmiş Milletler Sınaî Kalkınma Örgütü (UNIDO), dünya gelir dağılımındaki eşitsizliğin giderilmesinde önemli bir fonksiyon icra etmektedir. Bu fonksiyonu esnasında, UNIDO'nun, faaliyetlerini sosyal pazarlama çerçevesinde yürütmesi beklenir. Bu sosyal pazarlama faaliyetleri, başta Afrika ülkeleri olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yürütülmektedir. UNIDO'nun yoksulluk ve açlıkla mücadelede sosyal pazarlama faaliyetleri bu çalışmada detaylı olarak incelenmektedir.Öte yandan, örgütün, kalkınma için endüstriyel faaliyetlerin devamını temin etmek ve aynı zamanda çevre sağlığını korumak amacıyla sanayi üretiminde kullanılmak üzere alternatif enerji arayışları da programda çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmamızda da Türkiye örneği üzerinde durulmakta ve UNIDO'nun Türkiye'de izlediği stratejiler incelenmektedir.Tezimizin kapsamı, UNIDO'nun açlık, yoksulluk, enerji programı ve çalışmalarının yanı sıra, sosyal pazarlama açısından geliştirilen yeni bir yaklaşıma dayandırılmaktadır. Çalışmamızda UNIDO, örgüt faaliyetlerini icra ederken, sosyal pazarlama konusu da telaki edilmektedir. Sosyal Pazarlama doğası gereği yeni oluşundan örgüt faaliyetleri dâhilinde kamuoyuna anlatılması gerekliliği üzerinde durularak bazı öneriler sunulmaktadır.Anahtar Kelimeler: Gelir Dağılımı, Ekonomik Kalkınma, Alternatif Enerji Kaynakları, Pazarlama, Sosyal Pazarlama ve UNIDO, Sosyal Pazarlamada 4P. The following thesis embraces United Nations Industrial Development Organization?s (UNIDO), social marketing activities. During our collateral resource analysis we observed that UNIDO?s social marketing activities were not approached previously. Whereas, it is essential to address this subject in terms of social marketing due to its consequence in rising developing countries, analyzing the welfare level through international organizations and its contribution to world peace.UNIDO has a fundamental role in eliminating global inequality of wealth income distribution. During the effectuation of this role, UNIDO conducts its activities within the framework of social marketing. Those activities are being carried out in different parts of the world and particularly in Africa. The social marketing activities carried out by UNIDO in their campaign against poverty and hunger is examined thoroughly under this study.Nevertheless, the organization?s pursuit of alternative energy to ensure sustainability of industrial production and entail environmental health has a significant importance within their program. This issue is highlighted throughout UNIDO?s Turkey programme and policies respectively. Consequently, the axis of this thesis is based on an approach of encompassing UNIDO?s hunger, poverty and energy programs in terms of social marketing. In addition to our examination and assessment of UNIDO?s aforementioned functions and programs, suggestions and propositions to enlighten communities about the subject and mold a public opinion are laid out in this study above and beyond underlining the requirements and the importance of the same.Keywords: Wealth Income Distribution, Economic Development, Alternative Energy Resources, Marketing, Social Marketing and UNIDO, 4P in Social Marketing. 198

Bu Tez Çalışmasında; Tüketicilerin satın alma kararlarını verirken etkilendikleri faktörler ve aile içerisinde satın alma kararının verilmesi incelenmiştir. Buna göre, satın alma tercihlerini etkileyen birçok faktör olduğunu söylemek mümkündür. Aile içerisinde satın alma kararının verilmesinde, eğitim düzeyi, evlilik süreleri, yıllık toplam tüketim harcamaları tutarı, meslek, ailede çocuk olup olmaması ve çocuk sayısı gibi etkenler belirleyici olarak görülebilmektedir. Birçok dış etkenin etkisinde kalan bireyler, satın alma kararlarını verirken sürekli içerisinde bulundukları ve en çok etkilendikleri topluluk olan ailelerinden mutlak suretle görüş alırlar. Bu görüşler birçok dış faktörden daha etkili olacağı için, satın alma kararlarını önemli ölçüde etkilemesi de kaçınılmaz olarak görülmektedir.Araştırmada, tüketicilerin aile içerisinde tasarrufa karar verme durumları, beyaz eşya ve mobilya gibi dayanıklı tüketim malları ile gıda ve temizlik ürünlerini satın alma kararları ve bu ürünlerin markalarının belirlenmesi, tatile çıkma kararının verilmesi ve gidilecek tatil yerinin belirlenmesi durumları incelenmiştir. Bu incelemeler ile eğitim düzeyleri, evlilik süreleri ve yıllık toplam tüketim harcamaları arasında bir ilişki olup olmadığı araştırılmıştır. Bu doğrultuda İstanbul ili Bakırköy ilçesi olarak belirlenen araştırma alanında, 214 cevaplayıcı üzerinde yapılan anketler ile bahsi geçen değişkenler arasında ilişki olup olmadığı anlaşılmaya çalışılmıştır. Araştırma sonucunda, eğitim düzeyinin, evlilik sürelerinin ve yıllık toplam tüketim harcamaları tutarlarının, aile içerisinde mal ve hizmetleri satın alma kararını genel olarak etkilediği görülmüştür.Anahtar Kelimeler: Aile, Satın Alma Kararı, Tüketim, Tüketici Davranışları. In this study of thesis, the factors that affect the consumer decision making and the purchase decision making within the fanily have been analysed. Accordingly, it is possible to assert that there are many factors which affect the choices of purchasing. In decision making within the family factors such as educational level, duration of the marriage, annual amount of consumption expenditure, occupation, having children or not, the number of children can be seen as determinents. In the process of purchase decision making, individuals who are exposed to many external factors, take advise from their family by whom they are influenced most. Due to the fact that these advises would be more effective than many external factors, its effect related to purchase decision making is inevitable.In the research, consumers?s condition of purchase decision making about savings with the family, the durable consumer goods such as white goods and furniture, and decisions of purchase related to food products and cleaning products as well as the determination of their brands, and decison of vacation with the specification of the place have been viewed. Via these analyses whether there are any relationships between the duration of marriage and annual consumption expenditure has been studied. This study is limited to Bakırköy, İstanbul region and via surveys which were interviewed by 214 respondents, the relationship between the variabilities mentioned above and the findings, if it does exist, have been analysed. In conclusion, it is explicit that the educational level, duration of the marriage and annual amount of concumption expenditure have affected the decision making related to purchasing of goods and facilities generally.Keywords: Family, Purchase Decision Making, Consumption, Consumer Behaviour. 150

Sağlık sektörü, sürekli olarak bir gelişim içindedir. İnsan ihtiyaçları da, bu geliş ime paralel olarak artmaktadır. Bu hizmeti sunan kamu ya da özel kurumlar; varlıklarını sürdürebilmek ya da kar elde edebilmek için, sundukları hizmet kalitesini sürekli olarak arttırmak zorundadırlar. Kurumların imajlarının, memnun ett ikleri hastalara göre belirlenme ye çalışıld ığı bu çalışmada SERVQUAL modelden yararlanılmıştır. Kamu hastanelerinde hasta beklentileri, özel hastanelerden daha düşük kalmıştır. Kamu hastanesinde hastaların hizmet beklenti düzeyleri düşük olmasına rağmen, bu beklentiler karşılanamamıştır. Bu sebeple kamu hastanesinde genel bir memnuniyetsizlik vardır. Özel hastanelerde ise beklent iler, kamu hastanesinden daha yüksektir. Bazı noktalarda hizmet algıları, hasta beklent ilerini yakalamış, hatta üzerine çıkmıştır. Bu sebeple özel hastanelerde genel bir hasta memnuniyet inden bahsetmek mümkündür.Anahtar Kelimeler: Kurum İmajı, Kamu Hastanesi, Özel Hastane, Hizmet Algısı, Hasta Memnuniyeti Health sector is in cont inuous development. Human needs are increasing in parallel to this devepo lment. Public or private inst itutions offering t his service have to impro ve the quailt y of service constant ly so that they can survive or profit. SERVQUAL model was which the images of instut ions were tried to be deceted according to the patient who they sat isfied. Patient expectations stayed lo wer at public hospitals than private ones. Alt hough the levels o f service expectations o f pat ients were low at public hospit al these expectatio ns could not be satisfy. So there is a general dissat isfact io n at public hospit al. But at private hospital expectations are higher than public hospital. At so me point s service percept ions caught the expectations o f patients even it exceeded. So it is posible to ment ion on overall pat ient satisfact ion at private hospitals.Key words: Corporate Image, Public Hospita l, Private Hospit al, Service Percept ion, Pat ient Satisfact ion 151

Sağlık Hizmetleri, kişinin bedenen ve ruhen tam bir iyilik halinde bulunması amacıyla yürütülen koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici faaliyetlerin tümüdür.Sağlık hizmetlerinin amacı, toplumun ihtiyacı olan sağlık hizmetlerini, müşterinin istediği zamanda ve nitelikte (kalitede) ve mümkün olan en düşük maliyetle sunmaktır. Kaliteli hizmetin göstergelerinden biri hizmeti alanların memnuniyet düzeyidir. Memnuniyet düzeylerinin belirlenmesi, hizmet kalitesinin arttırılması ve beklentiler doğrultusunda daha nitelikli hizmet sunulması bakımından önemlidir.Çalışmamızda, konunun teorik yönü incelendikten sonra pilot bir araştırma ile uygulama yönü ele alınmıştır. Araştırmanın amacı; özel hastanelerde etkili olan kritik faktörlerin müşteri odaklı olarak saptanması ve bu kriterlerin önceliklerinin belirlenmesidir. Bu amaçla pilot bir araştırma yapılmıştır. Hazırlanan ankette ki, kriterler ?servqual? modele göre uyarlanmış olup, Vıp (Özel Servis) hizmeti alan hastanın bu hizmeti almadan önce ki beklentilerini ve aldığı hizmet sonrası memnuniyetinin ölçümüne yönelik olarak hazırlanmıştır.Anket sonucunda; VIP servisini tercih eden hastalar, doktorların kendisine güven vermesi konusunda en yüksek beklentiye sahipken; hastanenin ulaşımı konusunda en düşük beklentiyle hastaneye başvuruyorlar. Hizmeti aldıktan sonra ise; en yüksek memnuniyet hemşirelerin ilgili ve güler yüzlü olması, en düşük memnuniyet ise hastanenin yemekleri olduğu görülmüştür Healt services are preventing, therapeutic, and rehabilitate activities that are given in order to make people feel good about physically and mentally.The aim of the health services is presenting the community health services when the customers need them and in which quality they want them and by the available lowest cost.One of the indicaters of high quality service is the satisfaction level of the people who get this service.Determining the level of the satisfaction is important for increasing the quality of service and offering more quality services according to the expectations.In our study, after investigating the theoretical aspects of the subject, we adressed the application aspect by a pilot research.The aim of our study is determining the critical factors that are effective in private hospitals as customer-oriented and determinig the priorities of these criterias.For this purpose a pilot research has been done.The criterias prepared for the survey are adapted the model `servqual` and they are prepsred according to the expectations of the patient before getting VIP(private service) services and the expectation level of the patient after getting these services.According to the survey results, while patients prefer VIP services have the highest expectations about being given the impression of being trustworty by the doctors, they prefer the hospital with the lowest expectations of transportation.After getting the service, it is learned that the highest satisfaction is being the nurses cheerful and the lowest satisfaction is the food of the hospital. 84

Bu tez çalışmasında; küreselleşmenin yükseköğretim kurumlarına etkileri, üniversiteler için gittikçe daha cazip hale gelen küresel yükseköğretim pazarı, küresel anlamda her geçen sene artan öğrenci hareketliliği, ülkelerin bu yeni sektörde uyguladıkları serbest pazar uygulamaları incelenmiştir. Gittikçe büyüyen küresel yükseköğretim pazarında yer almak, mevcut yerini muhafaza etmek veya geliştirmek isteyen ülkelerin bu pazar içerisindeki konumları, UNESCO 'nun yayınladığı en son veriler eşliğinde analiz edilerek bölgesel ve küresel anlamda öğrenci hareketliliğindeki güncel eğilimler belirlenmiştir. Özellikle gelişmiş ülkeler için önemli bir sanayi dalı haline gelmiş olan yükseköğretim ihracatında üniversitelerin daha fazla yabancı öğrenci çekmek için uyguladıkları yurtdışı tanıtım faaliyetleri araştırılmış ve yabancı öğrencilerin en çok tercih ettikleri ülke olan ABD 'deki durum incelenmiştir. In this thesis, we examine the effects of globalization on higher education institutions as well as global higher education market which is getting a more attactive market for universities, we then examine the growing numbers of international student mobility along with the applications of free market principles of countries into the global higher education market. We determine the current trends on student mobility on regional and global basis based on the most recent datas released by UNESCO, by analysing the positions of countries which are willing to penetrate into the growing global higher education market or wish to keep their current positions. Then we searched the global marketing efforts of universities which are aiming to recruit more foreign students in the export market of higher education which becomes an important industry in particular for developed countries, and we also examined the current situation in the USA which is the most favourite destination for international students. 113

Bu tez çalışmasının amacı otomotiv sektöründeki dağıtım ve satış yöntemlerini araştırmaktır. Bu amaçla dağıtım ve satışta kullanılan yöntem ve teknikler ile çalışma konularına ilişkin tanıtıcı nitelikteki ön bilgilere yer verilmektedir. Türkiye'de otomotiv, ikincil kaynaklardan sağlanan veriler ve sektördeki deneyimsel bilgilerimizden hareketle incelenmektedir. Bu kaynaklardan hareketle otomotiv sektörünün Türkiye'de mevcut durumu hakkında bilgi verilmiş olup, yerli ve yabancı marka ayırımı yapılarak, satış adetleri marka ve model bazında incelenmiştir. Otomotivin Türkiye'deki tarihi durumu da bazı istatistikî verilerle sunulmuştur. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır.İlk bölümde, otomotiv sektörünün tarihsel gelişimi incelenirken, yerli ve ithal araçlara ait istatistikî veriler karşılaştırılmıştır. Ayrıca sektörün diğer sektörlerle ilişkisi değerlendirilmiştir.İkinci bölümde, satış biçimleri bileşiminin genişlemesi, firmaların satış yöntemlerine göre değişen hedefler koymasına değinilmiştir. İyi bir satıcının bilmesi ve yapması gerekenlerin neler olduğunun analizi ile ürüne ve mala yönelik pazarlama yönetimi açıklanmıştır. İç ve dış pazarlama çevresi yönetimleri ile satış stratejileri anlatılmış, alçak basınç, yüksek basınç, denk basınç satış ve teknikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca satış türü ve teknikleriyle, satış özendirme yöntemleri ele alınmaktadır. Satış tekniklerinin türleri belirtilmiş ve satış özendirme yöntemlerinin satışları arttırmadaki rolü ve uygulanış biçimleri hakkında detaylı bilgiler verilmiştir.Üçüncü bölümde ise hazırlanan anketlerle piyasa oyuncularının katılımının sağlandığı bir çalışma ortaya konularak, otomotiv sektöründe güncel bir durum değerlendirilmesi yapılması sağlanmış olup, analizlerin yapıldığı veriler, tablo ve grafiklerle açıklanmıştır. The aim of this thesis researches distrubition and sales process in automotive sector. Therefore, the pre-information of the methods which are regarding to sales and distrubion has been given as a presentation. Automotive in Turkey, data that has been supplied from the second provenance and the experimental knowledge in this sector. With all these provenance, the actual information of the automotive sector in Turkey has been given, and also amount of the sales has been examined within brand and model, according to local and imported brand seperation. The historical background of automotive in Turkey has been presented with some statistical data. This thesis was prepared within 3 sections.In the first part, while to be examined of the historical development of the automative sector,statistical datas belengs to local and imported brand cars has been compared. And also, integration of this sector with the other sectors has been evaluated.In the second part, the enlargement of the sales combination and according to sales management with changeable target belongs to companies have been pointed. With the analaysis of attitude of the good seller; how is to be and what has to be done according to managerial marketing of the goods and produces have been explained. Sales strategy within inner and out sales enviromental management have been explained, low pressure ,high pressure, equal presurre sales and techniques have been dwelled on. But also for paying attention of the sales has been dealed with sales style and techniques. The variety of the sales techniques have been specified and the detailed informations regarding to having attention of the sales techniques and also their processes have been given enough.At last in the third part, due to the questionnaire workshop of the market with all players, the assessment of the actual market position in the automotive sector has beenexplained. The data which belongs to analaysis has been explained with charts and graphs. 106

177

1- 1. GİRİŞ - Konunun özeti Uluslararası ticaretin yoğun bir rekabet ortamına sürüklendiği günümüz dünya ekonomisinde ve politikasında, ö- nemli değişiklikler yaşanmaktadır. Bu paralelde ülkelerarası entegrasyon hareketleri artmakta ve meydana gelen yeni oluşumlar, firmalar açısından global pazarlamayı ön plana çıkar maktadır. Bu maksatla, çalışmamızda öncelikle genel anlamda globalleşme konusuna değinilmiş ve böyle bir eğilimin ortaya çıkış nedenleri üzerinde durulmuştur. Yine bu süreç içinde, dünya pazarlarında sosyal ve kültürel etmenlerin ve bilgi sisteminin önemi konularına değinilmektedir. Bunu takiben, geniş kapsamlı olmasına rağmen global pazarlama yaklaşımı ele alınarak, çalışmanın devam ettiği süre boyunca; hem oluşturulacak anket soruları yardımıyla firma yöneticilerine bazı ipuçları verebilmek, hemde temel konularda uygulanması gerekenleri ortaya koymak açısından, öneme haiz konular özet olarak inceleme kapsamına al inmiştir. Değinilen konular itibarı ile mümkün olduğunca geniş kapsamlı bir ikincil kaynak araştırması yapılmış ve objektif bir bakış açısı ön planda tutulmaya çalışılmıştır.-2- Yoğun bir rekabet ortamında firmaların başarısı, iç ve dış pazarlarda rekabet gücü sağlayacak ve/veya artıracak faktörler konusunda bilgi sahibi olmalarını gerektirir. Buradan hareketle çalışmamızın dördüncü bölümünde, global rekabet konusu, rekabet gücünü etkileyen faktörler ve üstünlük sağlama açısından ele alınarak incelenmektedir. Bunların ışığı altında çalışmaya yön verilerek, global pazarlamada etkili olan faktörler açısından, Türkiye'deki büyük ihracatçı firmalardaki uygulamalar, araştırma bölümünde ki kapsam ve kısıtlar dahilinde değerlendirmeye tabi tutul maktadır. Böylece hızlı bir değişim süreci geçiren dünya pazarlamasına, firmalarımızın bakış açıları ve adaptasyonları sergilenirken, geçmişten günümüze yapılan karşılaştırmalarla, geleceğe güvenle bakabilmek açısından, çalışmalarını yönlendirmelerine ışık tutulmuş olacaktır. Araştırmamızın son bölümünde konu ile ilgili vardığımız beliren sonuçlar, firmalarımızın belirtilen yoğun global rekabet koşullarında başarılı olabilmeleri için, kendilerini dünya rekabetinde etkili faktörler açısından değerlenlendirerek, gerektiğinde yeniden yapılanmaya gitmeleri gibi önerilere zemin oluşturmaktadır. 135

151

ÖZET Bir ekonomide ticari ve sınai isletmeler dışında kalan birtakım isletmeler faaliyetlerini çeşitli sosyal sorunları çözmek ya da bazı sosyal faydalar sağlamak amacıyla yürütürler. Bu tür isletmeler için birincil amaç kar elde etmek değil» ürünlerini sundukları hedef kitleye çeşitli yararlar ve doygunluklar sağlamak ve bu doygunluğun düzeyi ya da yaygınlığını maksimize etmektir. Kar amacı güden organizasyonlar ve devlet sektöründen sonra * Üçüncü sektör* adıyla da tanımlanan bu kuruluşlara ` Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlar` adı verilir. Bazı hizmetler (sağlık, güvenlik vs. ) gerek çok maliyetli olmaları» gerek yatırım masraflarının çok yüksek ancak sağlayacakları gelirin çok düşük olması ve gerekse üretim ve sunuş sürecindeki zorluklar nedeniyle kar amacı güden organizasyonlar tarafından üretilememektedirler. Bu nedenle kar amacı gütmeyen organizasyonların amaçlarına ulaşabilmelerinin ve bunu sağlamak için de öncelikle var olmalarının gerekliliği tartışılmaz bir gerçektir. Türkiyedeki iktisadi hayatı gözönüne aldığımızda kar amacı gütmeyen kuruluşlar olarak bazı KİT'leri Dernekleri Vakıfları» bazı Kamu Kuruluşları ile Meslek Kuruluşlarını görmek mümkündür. Mamul ve hizmetlerin tüketici ihtiyaçlarına ve isletmenin kaynakları ile amaçlarına uygun olarak üretimi fiyatlandırılması t tutundurulması dağıtımı ve gerektiğinde pazarlama araştırmalarıyla çevre ve firma koşullarının değerlendirilmesi pazarlama kavramını ortaya çıkarmaktadır, isletmelerin her bölümünün pazarlama faaliyetlerine yardımcı olup benimsemesi» tüketicinin isteklerinden hareketle uzun dönemde kâr elde edilip kalıcılığın sağlanması pazarlama anlayışını oluşturmaktadır. Ancak Pazarlama» geleneksel olarak ürünlerin ve hizmetlerin satışı ve her bir alışveriş sonucu kazanç sağlanması ve de toplumun gereksinimlerinin en iyi biçimde karşılanması yöntemleri ile ilgili konulara ağırlık vermekte iken 1969 yıllarından başlayarak kapsamını genişletmiş ve hayır kurumları,sanat kuruluşları, eğitim kurumlar i» vakıflar, dinsel kurum ve kuruluşlar» dernekler ve de politik kurum ve kuruluşlar gibi kar amaçsız örgütleri de içeren bir karakter kazanmıştır. Her örgüt en azından bir mal Üretip satar. Fiziksel malların ve hizmetlerin yanı sıra, kişilerin» örgütlerin ve düşüncelerin de üretilip pazarlanması söz konusudur. isletme örgütleri fiziksel malların ve hizmetlerin pazarlanmasıyla uğraşırken isletmelerin dışında kalan öteki örgütler de kişileri, örgütü ya da bir düşünceyi pazarlarlar, örneğin seçimlerde adaylar tıpkı fiziksel mallar gibi pazarlanırlar yardım dernekleri düşünce ya da sorun pazarlarlar. Tüm örgütlerin » malları ile ilgilenen kişilerle ya da gruplarla is ilişkisi kurması doğaldır. Tüketiciler, isletmeler ve kurumlar isletmelerin pazarını oluştururken yardım derneğinin yöneticileri ve üyeleri de derneğin pazarını oluştururlar, örneğin, sağlık hizmeti gören bir örgütün pazarı hastalar» bir müzenin pazarı da müzeyi görmeye gelenlerdir, isletme dışı örgütler C sendikalar, dernekler» paralı okullar» siyasal partiler vb. isletmelerin bilinen tüm işlevlerini yaparlar. Finanslama, üretim, işgören yönetimi, satın alma her örgüt için geçerli temel işlevlerdir. Bu tür örgütlerin» mallarının satışını sağlamak için pazarlama araçlarını kullanmaları olağandır. Mal geliştirme, fiyatlama, dağıtım ve tutundurma tüm örgütsel eylemlerde kullanılabilir. isletme örgütlerinin dışındaki örgütler de başarıya ulaşmak için» hedef pazarın ihtiyaç ve isteklerinde doygunluk yaratmak, yaşamlarını sürdürmek için tüketicilerin beğenisini kazanmak zorundadırlar. Pazarlamanın önemini kavrayıp, isletmelerde uygulanan pazarlama ilkelerini ve yöntemlerini benimseyip uyguladıklarında, başarılı bir biçimde yaşamlarını sürdürebilirler. Dolayısıyla, kâr amacı gütmeyen organizasyonlarda da pazarlama faaliyetlerinin önemi gittikçe artmaktadır. isletmelerde uygulanan pazarlama eylemleri, işlevleri, ilkeleri ve yöntemleri, tüm örgütler için de geçerlidir. Ekonomik örgütler dışında kalan tüm örgütler aynı pazarlama eylemlerini ve işlevlerini yaparak ve geliştirilmiş pazarlama ilkelerini ve yöntemlerini kullanarak, kendilerine özgü malları ya da hizmetleri kendi pazarlarına başarılı bir biçimde sunabilirler. viDiğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de belediyeler halka en yakın kuruluşlar olarak bilinirler. Belediye idareleri belli bir belde' de yerleşmiş toplumun güncel yaşantısını derin bir biçimde etkileyen sağlık, temizlik, eğlenme, dinlenme, kültür, çevre korunması vb. alanlardaki ortak ihtiyaçlarını karşılamak görevini üstlenmişlerdir. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar olan Belediyelerden Trabzon Belediyesi örneğinde pazarlama faaliyetlerini yürüten bir departmanın olmadığı ancak bu faaliyetlerin bir bölümünü yürüten basın ve halkla ilişkiler müdürlüğü ve planlama komitesinin yer aldığı görülmektedir. Oysa pazarlama, halkla ilişkiler» basın vs. gibi tutundurma araçlarının kullanımından ibaret değil, aynı zamanda bir organizasyonun farklı çevreleri ile olan ilişkilerinin nasıl planlanacağı ve yürütüleceğinden haberdar olma faaliyetlerini de içerir. Dolayısıyla bu müdürlüklerin pazarlama faaliyetleri olarak sadece haberleşme ve pazar araştırması işlemlerini yerine getirmeleri münasebetiyle pazarlama faaliyetlerini tam anlamı ile yürüttükleri söylenememektedir. Zira pazarlamayı bir bütün olarak düşündüğümüzde, hedef pazarın belirlenmesi ve pazarlama bileşenlerinin oluşturulması da gerekmektedir. Trabzon Belediyesinin kısmen de olsa mevcut pazarlama anlayışını değerlemek ve olması gerekeni ortaya koymak amacıyla halka anket uygulanmış ve su sonuçlar elde edilmiştir : - Ankete katılanlar, hemen hemen hergün karşılaştığı faaliyetleri (çöp toplama faaliyetleri 7, 98.8, su temini faaliyetleri 7. 94.8, kanalizasyon çalışmaları '/. 94, itfaiye hizmetleri % 95.2 > nitelendirmede zorlanmamış ancak yol yapım ve onarım C7J64)» bozuk oto çekimi CX29.6), sağlık hizmetleri C%24.8) ve kültür -sanat faaliyetleri C%66> gibi hizmetlerin belediye hizmeti olarak nitelendirilmesinde düşük oranlarda kalmışlardır. Bu da optimum bir tutundurma programının uygulanmadığı anlamına gelmektedir. - Ankete katılanlar duyuru araçlarından en çok sırasıyla hoparlör, reklam panoları ve el ilânları ile karşılaştıklarını belirtmişlerdir. vii- Ankete katılanlar tarafından çöp toplama faaliyetleri (%. 91. 2), can kurtarma faaliyetleri (% 74. 8), bozuk gıda şikayetleri (.%. 56.8), fahiş fiyat /kalite kontrolü (% 64.4) belediye otobüsü hizmetleri (% 56. 4) ve trafik lambaları yerleştirme faaliyetleri ( % 51.6) çok önemli olarak fakat odun -kömür satışı faaliyetlleri ( % 39.6) önemli değil şeklinde değerlendirilmişlerdir. Bunların dışında kalan diğer tüm hizmetler ne önemli ne önemli değil kategorisinde yer almaktadırlar. - Ankete katılanların, fahiş fiyat/kalite kontrolü İ7. 74.4), iş bulma faaliyetleri (% 62), kanalizasyon çalışmaları (.% 58.8), bozuk gıda şikayetleri (% 60.8), sağlık hizmetleri (% 56.4) ve çöp toplama faaliyetlerinin (% 40.4) dağıtımından memnun olmadığı bunun yanında itfaiye hizmetleri (.%. 42) ve cenaze hizmetlerinden (.%. 41.6) belirtilen oranlarda memnun oldukları saptanmış ve haliyle dağıtım politikasının bilimsel anlamda uygulanmadığı ortaya çıkmıştır. - Yine ankete katılanların, su temini faaliyetleri (.%, 58), sağlık hizmetleri (%. 52) ve emlâk vergilendirme faaliyetlerinin (% 44.4) fiyatlandırılmasından memnun olmadıklarını bunların dışında kalan faaliyetlerden de ne memnunuz ne memnun değiliz şeklinde ikilem içinde olduklarını görmekteyiz. - Trabzon Belediyesinin mevcut medya araçları dışında halkoyunu canlı tutabilme vasıtalarını (gelirler %. 89.2, seçim beyanları %. 83.6, bilanço %. 60.8 vs.) etkin bir şekilde kullanmadığı görüşü ortaya çıkmaktadır. - Nihayet ankete katılanların hizmetlerle ilgili bir şikayetleri olduğunda başvuruda bulunma duyarlılığına sahip olmadıkları (.%. 61.2) görülmektedir ki, bu da belediyeyi, politikalarını tespit etmede serbest bırakmakta ve hatta yanıltabilmektedir. Bu çalışma sonucunda Trabzon Belediyesinin mevcut pazarlama politikaları ile halkın gözünde olması gereken durum mukayese edilmiş ve optimal bir pazarlama programı önerisi de ortaya konmaya çalışılmıştır. viii 158

161

229

175

298