Search

Bu çalışmada ASAS veri tabanından seçilmiş olan 54 klasik Sefeid türü sistemin fourier analizi PERIOD04 programı kullanılarak yapılmıştır. Analiz sonucuna göre; 4 Sefeidin duyarlılık sınırının üzerinde kalan iki frekans değerine sahip olduğu ve ikinci frekans değerinin birinci frekansın harmoniği olduğu bulunmuştur. 50 Sefeid türü değişen yıldızın ise sadece temel modla zonklama gösterdiği belirlenmiştir. ASAS (All Sky Survey) (Pojmanski, 2002) tarafından FO/FU türü zonklayan Sefeid olarak tanımlanan 060450+1021.9 yıldızının çözümü yapıldığında FU türü zonklayan Sefeid olduğu bulunmuştur. FO türü zonklayan Sefeidlerde ortalama genlik değeri 0m,301, FU türü zonklayan Sefeidlerde ortalama genlik değeri 0m,591 olarak hesaplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda FO türü zonklayan Sefeidlerin ortalama dönemi 1,601 gün, FU türü zonklayan Sefeidlerin ortalama dönemi ise 20,575 gün olarak bulunmuştur. In this study, fourier analysis of fifty four Classic Cepheid type system selected from ASAS database has been made by using PERIOD04 program. 4 Cepheid has two frequency values which are above the significance limit and the second frequency value is the harmonic of the first frequency. It was determined that 50 Cepheids are pulsating with only the fundamental mode. Although ASAS (All Sky Survey) (Pojmanski, 2002) described that star as a FO/FU type pulsating star, it is revealed with that study that this star is a FU type Cepheid. The average amplitude value of FO type pulsating variables was calculated to be 0m,301 and the average amplitude value of FU type pulsating was determined to be 0m,591. As a result of the analyzes, the average period of FO type pulsators and was 1,601 days and the average period of FU pulsators was 20,575 days. 126

Bu çalışmada ASAS veri tabanından seçilen iki klasik Sefeid türü sistemin fourier analizi PERIOD04 programı kullanılarak yapılmış ve her iki sistem için zonklama parametreleri belirlenmiştir. Analiz sonucuna göre; EK Pup’ın duyarlılık sınırı üzerinde kalan birisi harmoniği olmak üzere iki frekans değeriyle, AE Tau'nun da anlamlı tek frekans değeriyle zonklama gösterdiği sonucuna varılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda; EK Pup’un FO türü Sefeid değişeni, AE Tau’nun ise FU türü Sefeid olduğu belirlenmiştir.

Even though preoperative marking of the stoma area is considered important for the prevention of postoperative complications, not all healthcare institutions have universally adopted this practice. A multicenter, retrospective, descriptive study was conducted to determine the effect of stoma site marking on stomal and peristomal complications. The 1-year study included 748 patients (408 [54.5%] male, mean age 56.60 +/- 16.73 years) from eight stomatherapy units in Turkey. history of preoperative stoma site marking, person per-Patient data, including age, gender, diagnosis, type of surgery, forming the marking, and postoperative complications, were obtained from patient records, abstracted, and analyzed. Cancer was the reason for the operation in 545 (72.9%) of the cases. In 287 patients (38.4%), the stoma and wound care nurse and/or surgeon marked the stoma area; this occurred 1 day before or on the day of surgery according to Wound Ostomy Continence Nurses Society and American Society of Colon and Rectal Surgeons recommendations. Stomal/peristomal complications developed in 248 (33.2%) persons; the most frequently observed complications in patients were parastomal skin problems (136, 48.7%), mucocutaneous separation (52, 18.6%), and retraction (31, 11.1%). The rate of complications was higher among patients whose stoma site was not marked than among those whose stoma site was marked (22.9% and 46%, respectively; P < 0.001). The results of this study confirm the stoma area should be marked preoperatively in all planned surgical interventions in order to reduce the risk of postoperative complications. Additional prospective and experimental studies on effectiveness of preoperative stoma site marking should be conducted with larger sample groups.

Objectives: İn order to understand patients, understanding their experiences is considered as "gold Standard". Patients undergoing stoma formation encounter many challenges induding psychosocial issues, relationship concerns and fear o f ieakage. The objective o f this study was to evaluate and examine the experiences o f patients with stoma İeakage.M aterialandMethod: The sample ofthe research consisted o f 20 patients who have stoma in a university hospital. Data were collected by in-depth intervievvs which is one o f the çualitative research method types betvveen the dates o f 15 January -15 March 2013. VVritten permission was taken from the patients by explaining the purpose o f the study and that the intervievvs were recorded. The researchers have focused on reflection o fth e meaning o fth e patients' expressions. The data for this research was collected by introductorv characteristics Questionnaire and semistructured intervievv form. The introductorv information data were analysed and the number and percentage distribution were calculated.Results and Conclusions: it was determined that the patients assigned to research were betvveen the 36 and 85 years old, 50 % o f them vvere male and 50 % o f them were married. At the end o f this study it was determined that the patients who experienced İeakage through the stoma, had " shame, dependency, fear and stress" feelings. Nurses need to understand vvhat their patient perceives as a good guality o f life and how to alter any negative factors that may inhibit a patient's ability to çare for and accept their stoma, Amaç: Hastaların yaşadıkları deneyimleri anlamak hastaları anlamada "altın standart" olarak kabul edilmektedir. Stoma açılan hastalar psikososyal sorunlar, ilişki kaygıları ve sızıntı korkusu gibi pekçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Bu çalışma stomalı hastaların sızıntı ile ilgili deneyimlerini incelenmek amacı ile yapılmıştır.Gereç ve Yöntem: Araştırmanın örneklemini bir üniversite hastanesindeki 20 stomalı hasta oluşturmuştur. Veriler 15 Ocak - 15 Mart 2013 tarihleri arasında niteliksel araştırma türlerinden derinlemesine görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Hastalara araştırmanın amacı, yapılacak olan görüşmenin kayda alınacağı ve istedikleri zaman araştırmadan çıkabilecekleri açıklanarak, kendilerinden yazılı izin alınmıştır. Araştırmacılar hastaların ifadelerinin yansıttığı anlama odaklanmışlardır. Verilerin toplanmasında Tanıtıcı Özellikler Soru Formu ve Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu kullanılmıştır. Tanıtıcı özellik verilerinin sayı ve yüzde değerleri hesaplanmıştır.Bulgular ve Sonuç: Araştırma kapsamına alınan hastaların 36 - 85 yaş arasında, %50 'sinin erkek, %50 'sinin evli olduğu belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda stomalı hastaların "utanma, bağımlılık, korku ve stress" duydukları saptanmıştır. Hemşireler hastalarının bakım yapabilme yeteneği ve stomalarını kabullenme durumunu engelleyen her türlü olumsuz durumu nasıl düzeltebileceğini ve yaşam kalitesini iyileştirebileceğini hastaların bakışı ile anlamaya ihtiyaç duymaktadır