1. Relationships among death anxiety, big five personality traits, and loneliness levels in young adults
- Author
-
Kadıoğlu, Ramazan, Yalçın, Ali Fuat, and NEÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Young Adults ,Beş Faktör Kişilik Özellikleri ,Ölüm Kaygısı ,Yalnızlık ,Five Factor Personality Traits ,Loneliness ,Genç Yetişkinler ,Death Anxiety - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, Araştırmada, genç yetişkin bireylerin ölüm kaygısı düzeyleri, kişilik özellikleri ve yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Türkiye’de yaşayan ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden, uygun örnekleme yöntemi ile seçilen 412 kadın (%62.4) ve 248 erkekten (%37.6) oluşan toplam 660 genç yetişkin oluşturmuştur. Araştırmada, Türkçe Ölüm Kaygısı Ölçeği, Beş Faktör Kişilik Envanteri ve Yetişkinler İçin Sosyal ve Duygusal Yalnızlık Ölçeği ve araştırmacı tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Elde edilen verileri analiz etmek için bağımsız örneklemler t testi, tek yönlü varyans analizi, Pearson Korelasyon analizi ve son olarak çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Yapılan araştırma sonucuna göre genç yetişkin kadınların, genç yetişkin erkeklere göre ölüm kaygısı düzeylerinin anlamlı şekilde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Genç yetişkinlerin ölüm kaygısı toplam puanları, yaşamlarının büyük bölümünü geçirdikleri yer değişkenine göre anlamlı şekilde farklılaşmazken genç yetişkinlerin ölüm kaygısı toplam puanları ile yaş değişkeni arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Genç yetişkinlerin ölüm kaygısı puanları ile sorumluluk, nevrotizm ve deneyime açıklık arasında negatif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ölüm kaygısı ile yalnızlık arasındaki ilişkiye bakıldığında, maruz kalma alt boyutu ile toplam yalnızlık ve romantik yalnızlık arasında negatif yönlü düşük düzeyde ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Diğer yandan ölüm kaygısı, ölümün belirsizliği ve acı çekme ile romantik duygusal yalnızlık arasında negatif yönde düşük düzeyde ve anlamlı bir ilişki ortaya koyulmuştur. Kişilik özellikleri ve yalnızlık arasındaki ilişkiye bakıldığında, genç yetişkinlerin yalnızlık toplam puanları ve yalnızlık alt boyutları kişilik özelliklerinden dışadönüklük ve uyumluluk ile negatif yönde düşük düzeyde ve anlamlı bir ilişkiye sahip olduğu görülmektedir. Genç yetişkinlerin kişilik özelliklerinden deneyime açıklık, nevrotizm, sorumluluk ve yalnızlık alt boyutundan romantik duygusal yalnızlık puanları, ölüm kaygısı toplam puanlarını anlamlı şekilde yordamaktadır. Ölümün belirsizliği alt boyutunu deneyime açıklık, nevrotizm, sorumluluk ve duygusal romantik yalnızlık puanları anlamlı şekilde yordamaktadır. Maruz kalma alt boyutunu deneyime açıklık, nevrotizm, sorumluluk, yalnızlık toplam puanı ve romantik duygusal yalnızlık puanları yordamaktadır. Son olarak acı çekme alt boyutunu ise deneyime açıklık, nevrotizm ve ailesel duygusal yalnızlık puanları anlamlı şekilde yordamaktadır. Araştırma neticesinde elde edilen sonuçlar ilgili alan yazın ve çalışmalar da dikkate alınarak tartışılmış ve son olarak hem uygulamaya dönük hem de yeni araştırmalara kaynaklık edebilecek çeşitli öneriler verilmiştir., In the study, it was aimed to examine the relationships between death anxiety levels, personality traits, and loneliness levels of young adults. A relational screening model was used in the research. The study group of the research consisted of 660 young adults in total, 412 women (62.4%) and 248 men (37.6%), who were living in Turkey and accepted to participate in the research voluntarily. In the study, the Turkish Death Anxiety Scale, Five Factor Personality Inventory, Social and Emotional Loneliness Scale for Adults, and Personal Information Form created by the researcher were used as data collection tools. Independent samples t-test, one-way analysis of variance, Pearson Correlation analysis, and finally multiple linear regression analyzes were used to analyze the obtained data. According to the results of the research, it was determined that the death anxiety levels of young adult women were significantly higher than young adult men. While the death anxiety total scores of young adults do not differ significantly according to the place where they spend most of their lives; A significant relationship was found between the death anxiety total scores of young adults and the age variable. There was a negative and low-level significant correlation between young adults' death anxiety scores and conscientiousness, neuroticism, and openness to experience. When looking at the relationship between death anxiety and loneliness, a low level and significant negative relationship was found between the exposure sub-dimension and total loneliness and romantic loneliness. On the other hand, a low and significant negative correlation was found between death anxiety, death uncertainty and suffering, and romantic emotional loneliness. When the relationship between personality traits and loneliness is examined, it is seen that young adults' loneliness total scores and loneliness sub-dimensions have a low and significant negative correlation with extraversion and agreeableness from personality traits. Romantic emotional loneliness scores from the personality traits of young adults' openness to experience, neuroticism, responsibility, and loneliness sub-dimension significantly predicted death anxiety total scores. The uncertainty of death sub-dimension; Openness to experience, neuroticism, responsibility, and emotional romantic loneliness significantly predicted the scores. Exposure sub-dimension; openness to experience, neuroticism, responsibility, loneliness total score, and romantic emotional loneliness scores predict. Finally, the scores of openness to experience, neuroticism, and familial emotional loneliness significantly predicted the sub-dimension of suffering. The results obtained as a result of the research; The relevant literature and studies were also discussed, and finally, various suggestions that could serve as a source for both practice and new research were given.
- Published
- 2022