Search

Dokusuzyüzey sektöründe spunbond kumaşlar, en çok kullanım olanağı olan kumaşlardır.Bunlardan bazıları çocuk bezi üretiminde kullanılmaktadır. Ancak kumaşlarınkullanım yerine göre sıvı geçirgenliği ve geri ıslatma miktarı özellikleri önemarz etmektedir. Bu sebepten spunbond kumaş üreticileri hidrofilik kimyasallarkullanmaktadır. Bu çalışmada, 4 farklı kimyasal, 2 farklı çözelti oranı ve 3farklı besleme hızı ile spunbond kumaşa aplike edilmiş ve kumaşlarınperformansları incelenmiştir. Sıvı emiş süresi, geri ıslatma miktarı vetüketilen kimyasal miktarı göz önüne alınarak bir işletme için en uygunkimyasal ve çözelti oranları seçilmiştir., Spunbond fabrics are themost usable fabrics in the nonwoven sector. Some of these are used in theproduction of diaper. However, the liquid absorption and the amount of rewetproperties are importance depending on the use of fabric. Therefore, spunbondproducers use hydrophilic chemicals. In this study, 4 different hydrophilicchemicals were applied to the spunbond fabric with 2 different solution ratiosand 3 different feed rates and the performances of the fabrics were examined.The most suitable chemical and solution ratio was chosen considering the liquidabsorption time, the amount of rewet and the amount of chemical consumed.

DergiPark: 336109 trakyaiibf Biyolojikçeşitlilik çevre sorunlarının önemli bileşenlerinden biridir, fakat son birkaç onyılda görülen biyolojik çeşitlilikteki dramatik azalma insanlığın geleceğinitehdit eder duruma gelmiştir. Bu bağlamda, çevre sorunlarının kavşaknoktasında, kilit öneme sahip bir sorun olan biyolojik çeşitlilik kaybı, buçalışmada diğer sorunlarla ilişkisi bağlamında, fakat özellikle bir sağlıksorunu olarak ele alınacaktır. Geleneksel toplumlarda bitki ve hayvan türleridoğrudan ve dolaylı insan sağlığı için önemli hizmetlerde bulunmuştur. Bugün demodern tıbbi araştırmalar ve eczacılık sektörü için büyük imkanlar sunanbiyolojik çeşitlilik gelecekte de tıp ve sağlık alanının ana unsurlarından biriolacaktır. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik bir tıp ve sağlık sorunu,dolayısıyla insanoğlunun varoluş sorunu olarak ele alınarak analiz edilecektir.Bu çalışmada, biyolojik çeşitliliğin alt alanlarında yapılan monografikaraştırmalar ve raporların bulguları üzerinden biyolojik çeşitlilik ve sağlıksorunu arasındaki ilişkiler saptanmaya, biyolojik çeşitlilik kaybının insansağlığı alanında yaratacağı muhtemel sonuçlar belirlenmeye çalışılacaktır.

Biyolojikçeşitlilik çevre sorunlarının önemli bileşenlerinden biridir, fakat son birkaç onyılda görülen biyolojik çeşitlilikteki dramatik azalma insanlığın geleceğinitehdit eder duruma gelmiştir. Bu bağlamda, çevre sorunlarının kavşaknoktasında, kilit öneme sahip bir sorun olan biyolojik çeşitlilik kaybı, buçalışmada diğer sorunlarla ilişkisi bağlamında, fakat özellikle bir sağlıksorunu olarak ele alınacaktır. Geleneksel toplumlarda bitki ve hayvan türleridoğrudan ve dolaylı insan sağlığı için önemli hizmetlerde bulunmuştur. Bugün demodern tıbbi araştırmalar ve eczacılık sektörü için büyük imkanlar sunanbiyolojik çeşitlilik gelecekte de tıp ve sağlık alanının ana unsurlarından biriolacaktır. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik bir tıp ve sağlık sorunu,dolayısıyla insanoğlunun varoluş sorunu olarak ele alınarak analiz edilecektir.Bu çalışmada, biyolojik çeşitliliğin alt alanlarında yapılan monografikaraştırmalar ve raporların bulguları üzerinden biyolojik çeşitlilik ve sağlıksorunu arasındaki ilişkiler saptanmaya, biyolojik çeşitlilik kaybının insansağlığı alanında yaratacağı muhtemel sonuçlar belirlenmeye çalışılacaktır.

Yeryüzünde var olan bütün yaşam formlarını içine alan biyolojik çeşitlilik kavramı çevre sorunlarının önemli bileşenlerinden biridir ve son birkaç on yılda görülen biyolojik çeşitlilikteki dramatik azalma insanlığın geleceğini tehdit eder duruma gelmiştir. Birçok bilimsel yayın, rapor ve araştırma bu süreci açıkça ortaya koymaktadır. Bu çerçevede, sorunun farkına varma konusunda bir bilinçlenmenin olduğunu kabul etmekle birlikte alınan önlemlerin yetersiz ve biyolojik çeşitlilikteki azalmanın hızının çok gerisinde kaldığı görülmektedir. Biyolojik çeşitlilik sorunu, iklim değişikliği ve küresel ısınma, ormansızlaşma, aşırı nüfus artışı gibi çevre sorunlarının nedeni veya sonucu, çoğu zaman da hem nedeni hem sonucu olan bir olgudur. Bu bağlamda, çevre sorunlarının kavşak noktasında, kilit öneme sahip bir sorun olan biyolojik çeşitlilik kaybı, bu çalışmada diğer sorunlarla ilişkisi bağlamında, etik bir sorun, ekonomik bir sorun, toplumsal bir sorun ve her şeyden önce bir gelecek sorunudur. Bu nedenle kendisi de biyolojik çeşitliliğin bir parçası olan insanoğlunun varoluş sorunu olarak ele alınarak analiz edilecektir., Biodiversity which includes all life forms on earth is one of the most important components of environmental issues and dramatic decrease of biodiversity in last decades threatens the future of humanity. Many publications, reports and researches on the subject clearly show this reality. In this context, despite increasing consciousness of the issue by society and international community, measures taken by governments, society and individuals are very far away and indifferent compared to speed of biodiversity loss. Biodiversity issues either cause or result of other environmental issues such as climate change, global warming, deforestation, overpopulation and so on, and in most cases biodiversity is not only cause but also result of other environmental problems. Therefore, at the crossroads of environmental issues, as a key problem, the loss of biodiversity with relations to other socio-economic and ethical issues and maybe, the most important one as the issue of the future of humanity, biodiversity will be analyzed in this study.

Biodiversity which includes all life forms on earth is one of the most important components of environmental issues and dramatic decrease of biodiversity in last decades threatens the future of humanity. Many publications, reports and researches on the subject clearly show this reality. In this context, despite increasing consciousness of the issue by society and international community, measures taken by governments, society and individuals are very far away and indifferent compared to speed of biodiversity loss. Biodiversity issues either cause or result of other environmental issues such as climate change, global warming, deforestation, overpopulation and so on, and in most cases biodiversity is not only cause but also result of other environmental problems. Therefore, at the crossroads of environmental issues, as a key problem, the loss of biodiversity with relations to other socio-economic and ethical issues and maybe, the most important one as the issue of the future of humanity, biodiversity will be analyzed in this study., Yeryüzünde var olan bütün yaşam formlarını içine alan biyolojik çeşitlilik kavramı çevre sorunlarının önemli bileşenlerinden biridir ve son birkaç on yılda görülen biyolojik çeşitlilikteki dramatik azalma insanlığın geleceğini tehdit eder duruma gelmiştir. Birçok bilimsel yayın, rapor ve araştırma bu süreci açıkça ortaya koymaktadır. Bu çerçevede, sorunun farkına varma konusunda bir bilinçlenmenin olduğunu kabul etmekle birlikte alınan önlemlerin yetersiz ve biyolojik çeşitlilikteki azalmanın hızının çok gerisinde kaldığı görülmektedir. Biyolojik çeşitlilik sorunu, iklim değişikliği ve küresel ısınma, ormansızlaşma, aşırı nüfus artışı gibi çevre sorunlarının nedeni veya sonucu, çoğu zaman da hem nedeni hem sonucu olan bir olgudur. Bu bağlamda, çevre sorunlarının kavşak noktasında, kilit öneme sahip bir sorun olan biyolojik çeşitlilik kaybı, bu çalışmada diğer sorunlarla ilişkisi bağlamında, etik bir sorun, ekonomik bir sorun, toplumsal bir sorun ve her şeyden önce bir gelecek sorunudur. Bu nedenle kendisi de biyolojik çeşitliliğin bir parçası olan insanoğlunun varoluş sorunu olarak ele alınarak analiz edilecektir.

Bu incelenmekte; kent yönetimi, kent halkı ve diğer yönetsel organlar arasındaki ilişkilerin kentin biçimlenmesini nasıl etkilediği irdelenmektedir. 1920’lerden 2000’li yıllara kadar geçen dönemde, Ankara için hazırlanan kent planlarının zayıf ve güçlü yönleri, kent planlarına dışarıdan yapılan müdahaleler ve değiştirme girişimleri, beklenmeyen göçlerin kentin makro formu üzerinde yaptığı etki ve bu özgün planlama deneyiminden çıkarılacak dersler sergilenmektedir

Özet Bu makale kentsel ve kırsal nüfusun algılamaları ve birbirlerine karşı tutumlarındaki farlılıkları araştırmayı amaçlamaktadır. Kent ve kır arasın­daki bölünme ve karşıtlık, en az iki yüzyıldır er ya da geç her ülkenin yaşadığı, endüstrileşme ve onun yarattığı hızlı büyümeyle birlikte ortaya çıkan sorunlar ve kırdaki değişim olarak kendini gösteren evrensel bir deneyimdir. Kent ve kır arasındaki itim ve çekim güçlerini yaratan nesnel koşullar yanında, kuşkusuz bu nesnel koşulların kentsel ve kırsal nüfus tarafından nasıl algılandığı da son derece önemlidir. Kentbilim araştır­macıları, sosyopsikolojik nedenleri de kentleşmenin ardında yatan önem­li bir etmen olarak görmektedirler. Bunun yanında, kentli ve köylü nüfu­sun birbirlerini nasıl algıladıkları toplumsal bütünleşme, kente gelenlerin kentsel değerlere uyumu ve kırsal politikalara toplumsal destek sağlama konularında önemli bilgiler sağlamaktadır. Bu nedenle, makale, kentsel ve kırsal nüfusun algılamaları ve birbirlerine karşı tutumlarındaki farlılık­ları saptamak amacıyla Türkiye'nin farklı bölgelerinden seçilen sekiz ilin kırsal ve kentsel yerleşimlerinde yaptığımız alan araştırmasının verilerine dayanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kent-köy algısında karşıtlık, mekansal farklılık Abstract This article investigates the perceptional differences and attitudes between rural population and city dwellers. It is at least two-century world experience that industrialization, with its accelerating rate of economic growth, produces problems of rural chance and the town country dichotomy. In addition to pull and push factors between city and the countryside, created by objective conditions, urban researchers are stressing sociopsychological and sociocultural factors as an other important factor behind urbanization. Therefore, to ascertain how rural and urban dwellers perceive each other and what kind of peceptional differences there are between urban population and villagers can assure important information to uderstand the nature of urbanization. In this perspective, the article is based on data from a survey we have conducted in eight provinces' rural and urban settlements. Key Words: Contradictory perceptions bettween rural and urban, spatial differences, social integration, town-country dichotomy, rustic culture.

Yirminci yüzyılın son yarısında, özellikle tanker taşımacılığında yaşanan artışla birlikte ortaya çıkan, dünya denizlerinin kirlenmesi konusundaki kaygılar ve meydana gelen kazaların yol açtığı zararlar, devletleri ve ilgili uluslararası kuruluşları tedbir alma yönünde ciddi gayretlere yöneltmiştir. Deniz kirliliğinin tüm diğer çevre sorunları gibi sınır tanımayan özelliği, milletlerarası uzlaşma ve işbirliğini gerektirmiştir.24 Haziran 1990 tarihli Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (MARPOL 73/78)'nin iki amacı bulunmaktadır. Bunlar: Denizlerin petrol, zehirli sıvılar, ambalajlı zararlı maddeler, pis sular ve çöpler ile kasıtlı kirletilmesini önlemek ve gemilerin neden olduğu kazalardan kaynaklanan kirliliği önlemektir. Bu iki ana amaç doğrultusunda sözleşmeye taraf olan ülkelerin denizlerin gemilerden kirletilmesinin önlenmesi için her türlü teknik ve işletme önlemlerini almaları, liman ve kıyı tesisleri ile ekiplerini hazırlamaları, uluslararası kabul görecek düzeyde teşkilat ve mevzuat eksikliklerini tamamlamaları gerekmektedir. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)'ne üye olan her ülke gibi Türkiye de MARPOL'ün kurallarını yerine getirmek zorundadır. Bu kurallardan birisi de üye ülke limanları ve terminallerinde gemi atık alım tesislerinin kurulması ve işletilmesi zorunluluğudur. Olumsuz çevre sorunları tespit edilmeli. Bazı çevre politikaları temel bir zorunluluk haline gelmeli. Şehir planlamasına katkıda bulunabilecek araştırmalar yapılmalıdır. Bu çalışmamızda bu problemlere ışık tutmaya çalışılmıştır. Bu araştırmada saha çalışmasından ve literatür kaynaklarından yararlanılmıştır. In the last phase of the twentieth century, worries about the pollution of the world seas and the damages caused by the accidents that have arisen especially with the increase in tanker transportation have led the governments and related international organizations to take serious efforts to take precautions. Like all other environmental problems, the uninhibited nature of marine pollution required international reconciliation and cooperation. 24 June 1990 date the International Convention for the Prevention of Pollution from Ships (MARPOL 73/78) has two purposes. These are: To prevent the deliberate pollution of the seas by oil, toxic liquids, packaged harmful substances, wastewater and litter and to prevent pollution caused by ship accidents. In line with these two main objectives, the countries that are parties to the convention are required to take all kinds of technical and operational measures, prepare port and coastal facilities and crews and complete the deficiencies of internationally acceptable level of organization and legislation in order to prevent the pollution of the seas from the ships. International Maritime Organization (IMO) member, such as what each country has to fulfill the rules of the MARPOL in Turkey. One of these rules is the establishment and operation of ship waste reception facilities in the ports and terminals of the Member States.Both positive and negative environmental problems should be identified. Some environmental policies should become a fundamental necessity. Research that can contribute to city planning should be carried out. In this study, we tried to shed light on these problems. In this research, field study and literature sources were used. 67

Kentle ilgili çalışmaların genellikle belirli bir disiplin içerisinde ele alınması nedeniyle kente dair çok sayıda kuram ve tanımlamalarla karşılaşmaktayız. Söz konusu çeşitliliğe rağmen genel kabul görmekte olan bir gerçeklik vardır. Kenti kavrayışımız uygarlık ve devleti kavrayışımızla yakın ilişkilidir ve tarihsel bir perspektif göze çarpmaktadır. Farklılıklara rağmen, kentlerde birçok ortak nokta, benzer yapı ve oluşumların olması, kentlerin ne şekilde ve neden oluştuklarına, nasıl değişim ve dönüşüm gösterdiklerine dair ipuçları sunmaktadır. Disiplinler arası niteliğe sahip olduğunu iddia edebileceğimiz bu çalışmada kentlerin uygarlık ve devlet ile olan ilişkisi incelenmekte; kentlerin, güvenlik otorite ve bölüşüm kavramları çerçevesinde ortaya çıktığını, dolayısıyla tarihsel evrimlerinin de bu kavramlar çerçevesinde gerçekleştiğini ortaya koymaktayız. Since the studies regarding cities are generally examined within a specific discipline, we encounter a great number of theories and descriptions as to cities. In spite of the variety in question, there is a generally acceptable reality. Our understanding of cities is closely related to our comprehension of civilizations and states, and a historical perspective stands out. Despite the differences; several common grounds, similar constructions and formations give us clues about how and why the cities are established, changed and transformed. In this study – in which we can claim to have an interdisciplinary perspective – the relationship of cities with civilization and state is examined; we set forth that cities showed up within the frame of the concept of security, authority and distribution; therefore, also its historical evolution takes shape within this frame. 72

Acele Kamulaştırmanın Kentsel Yenilemedeki Rolü` başlıklı çalışmanın esas konusu acele kamulaştırma ve kentsel yenilemedir. Teze konu olan haliyle Acele Kamulaştırma, ayrıksı ve olağan üstü hallerde kullanılan bir usul olmasına rağmen son yıllarda olağanlaşmıştır. Tezde genel olarak acele kamulaştırma usulünü olağan kamulaştırma yöntemi ile beraber inceleyerek bir karşılaştırma yapılmıştır. Güncel veriler ışığında analizler yapılmıştır. Tezde hukuki, sosyal ve siyasal bilgilendirmelerde bulunulmuştur. Bu doğrultuda tümdengelim yöntemiyle ilk bölümde kentsel yenileme, ikinci bölümde acele kamulaştırma kavramları açıklanmıştır. Son bölümde ise bu iki kavram beraber incelenmiş ve çeşitli çıkarımlarda bulunmuştur. Aceleci idarenin merkezileşme politikaları çerçevesinde yereldeki halkın ihtiyacından ve beklentilerinden ötede almış olduğu acele kamulaştırma kararlarına çeşitli eleştirilerde bulunulmuştur. The main topic of the study titled in The Role of Urgent Expropriation in Urban Renewal is urgent expropriation and urban renewal. Although urgent expropriation is a method used in exceptional and extraordinary cases, it has become more common in recent years. In the thesis, a comparison was made by examining the urgent expropriation procedure together with the usual expropriation method. Analyses were made in the light of current data. Legal, social and political information were provided. In this direction, urban renewal in the first part and deduction expropriation concepts in the second chapter are explained. In the last section, these two concepts were examined together and made various conclusions. Within the framework of the policies of the centralization of hasty administration, criticism has been made to the urgent expropriation decisions taken by the local people beyond their needs and expectations 80

Bu tez çalışmasının temel amaçları, neoliberal kentleşme ile sağlıkta neoliberal dönüşümün kentteki etkilerini incelemektir. Çalışma iki temel üzerine kurgulanmıştır. Birinci kurgu, sağlıkta neoliberal dönüşümün neticesinde Mersin kentinde bulunan özel sağlık kuruluşlarının yatırım yaptığı bölgeler ile bölgede ikamet eden vatandaşlar arasındaki sınıfsal bağ üzerine tartışma yürütmektir. Tezin ikinci kurgusu, özel sağlık kuruluşlarının bulundukları mekanda yarattığı etkilerin neler olduğunu saptamaktır. Bu bağlamda yapılan alan çalışmasında görseller, krokiler ve mülakatlar yapılarak yarattıkları pozitif ve negatif dışsallıklar incelenmiştir. The main aim of this thesis is to make a study of the effects of neo-liberal transformation on urban areas. This dissertation is based on two fundamentals. In the first idea; to make a debate on class connection between the areas which civilians live in and the areas that are supported by private health foundations in Mersin with the help of neo-liberal transformation. The second idea of the dissertation is to determine what the effects are in private health institutions. In that respect; positive and negative exterior effects are examined by the help of images, plans and interviews. 110

Evsel katı atıklar antik çağlardan bu yana insanoğlu için büyük bir sorun olmuştur. Büyük şehirlerin kurulması ve insanoğlunun toplu yaşama geçmesiyle birlikte bu sorun daha da büyük bir hal almaya başlamıştır. Kimi zamanlar evsel atıkların oluşturduğu hastalıklar nedeniyle salgınlar meydana gelmiş ve ölümler yaşanmıştır. Bu nedenle devletler hem çevreyi hem de insan sağlığını korumak için tedbirler almaya başlamıştır. Öncelikle atıklar düzenli olarak toplanmış ve depolanıp, yok edilmeye başlanmıştır. Bununla birlikte zamanla teknolojinin gelişmesiyle atık yönetimi ortaya çıkmış ve soruna bilimsel yöntemlerle yaklaşılmaya başlanmıştır. En önemlisi de atığın sadece çöp olmadığı, kurulacak atık tesisleri ve yapılacak geri dönüşümler ile atıkların değerlendirilebileceği ve daha sağlıklı bir çevre oluşturulacağı anlaşılmıştır. Yönetimler sadece tesisler kurarak atık sorununu çözmekte yetersiz kalınca, atık üretimini ve gereksiz tüketimi azaltmak maksadıyla bazı tedbirler alınmaya başlamıştır. Ayrıca söz konusu atık tesislerinin kurulması ve atık yönetiminin yönetimlere ağır yükler getirmesi nedeniyle, yönetimler tarafından atık üreticilerinin de kendini kontrol etmesi ve atık üretimini kısıtlaması için ücret ödenmesi esaslı yöntem ve sistemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden dünyada en çok kullanılanı ise ''kirleten öder ikesi'' esasına dayalı ücret yöntem ve sistemleridir. Atık üreticileri ürettikleri atık miktarı kadar ücret ödeyerek ve mevcut atık yönetiminin finansmanına katkıda bulunarak hem sürekliliği sağlamış olacak hem de atık miktarı kadar ücret ödediğinden dolayı atık üretimini azaltacaktır. Bu sistemin işlemesi için de evsel katı atık idareleri tarafından ücretlendirmenin nasıl olacağına ilişkin bir tarife hazırlanması gerekmektedir. Işte bu tarifenin ismine de ülkemizde ''Evsel katı atık tarifeleri'' denmektedir. Tezin konusu da ülkemizde hazırlanan ve uygulanan evsel katı atık tarifelerinden bir kısmının incelenerek, hazırlanma ve uygulama aşamasında karşılaşılan sorunlar ve verimliliğinin analizini yapmaktır. Bu çalışmanın, söz konusu evsel katı atık tarifelerinin hazırlanmasına ve uygulamasına yardımcı olacağı değerlendirilmektedir.Anahtar Kelimeler: Evsel katı atık, evsel katı atık idareleri, kirleten öder ilkesi, evsel katı atık tarifesi, çevre vergisiDanışman: Prof. Dr. Hacı KURT, Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı, Mersin Üniversitesi, , Mersin Home Solid Waste since ancient ages has been a big problem for human. Home waste has started to become a bigger problem with instruction of big cities and human started to live in social life. Sometime because of the home solid waste there were seen illness and also deadness. So states took precautions in order to protect both environment and human health. Firstly, wastes were taken regularly and storage then destroyed. Along with this waste management came up with improving technology and was started to look in scientific method to this problem. And the most important thing was waste was not only a garbage but also wastes could be beneficial with establishing facilities and it could be understood that healthier environment cool be gotten. Because only establishing facilities weren't enough to be beneficial, some precautions were taken in waste production and unnecessary consumption and also because of establishing facilities which were said before and waste management brought heavy load. Managements improved a basic is on paying fee system in order to waste productions to take control of waste production to restrict their production of wastes in these systems the most used one is as system in which '' Pay As You Throw''. Paying fee much ever they pollute and contribution to available management in this financing not only ensure its continuity but also it will reduce polluting because paying fee according to prepare a rates about how payment would be. This rates is called as ''home waste rates''. In thesis, with looking some of home solid waste rate which is prepared and administered in our country will be analyzed in preparation and administration phase problems and productivity. This study is assessed as helpful in home solid waste rate preparation and administration. Anahtar Kelimeler: Home solid waste, Home solid waste administration, Pay as you throw, , Home solid waste rate, Environment tax.Danışman: Prof. Dr. Hacı KURT, Department of Public Administration, University of Mersin, , Mersin. 147

Gelecek nesillerin de ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için düşünülen sürdürülebilir tarım uygulamalarında; doğal kaynaklara en az zarar verecek biyolojik azot fiksasyonu, ekim nöbeti, biyolojik mücadele ve uygun yetiştirme tekniklerinin önemi oldukça büyüktür. Sürdürülebilir tarım genel anlamıyla; biyolojik girdilerin kullanılmasıyla tarım dışı girdilerin en aza indirilmesi ve buna bağlı olarak doğal kaynakların bozulmasını engelleyerek verimliliğin arttırılmasını sağlamaktır. Yüzyıllardır var olan ekilecek ürünün belirlenmesi problemi, günümüzde çevreye en az zararı verecek, aynı zamanda bireylerin ve toplumun elde edeceği karı da artıracak, topraktan uzun yıllar hem verim elde edilecek, hem de verimin artırılması biçiminde sorunun çözülmesi gündeme gelmiştir. Bir başka deyişle, ekilecek ürünü seçerken o ürün için gerekli olan gübre, ilaç ve su gibi değişkenlerin değerleri, toprakta uzun yıllar tarım yapılabilmesi için gerekli olan değerler arasında tutmak gerekmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde sürdürülebilirlik bakımından Nusaybin'deki mayınlı araziler sürdürülebilir tarım için uygun arazilerdir. Günümüzde, doğal kaynakların verimli bir şekilde kullanılması problemi nüfusun artması ve buna bağlı olarak ihtiyaçların artması ile farklı bir boyuta ulaşmıştır. Dünyada birçok ülke doğayı düşünmeden, üretimden elde edilecek geliri arttırmak için ihtiyacından fazla üretmektedir. Özellikle tarım sektöründe gelirin arttırılmasını sağlamak amacıyla düşünülmeden yapılan ekimlerin neden olabileceği zararlar etkilerini uzun yıllar sonra göstermektedir. Bu kapsamda çalışma alanı olarak seçtiğimiz Türkiye-Suriye arasındaki mayınlı araziler özelde de Nusaybin'deki mayınlı araziler, söz konusu sorunların aşılmasında ve insanların sağlıklı gıda ürünlerine ulaşabilirliğini sağlaması açısından üretim alanı seçilmesinin önemli olduğu düşünülmektedir. Bu sebepten dolayı çalışma alanı olarak Nusaybin'deki mayınlı araziler çalışma alanı olarak seçilmiştir. Biological nitrogen fixation, crop rotation, biological control and appropriate cultivation techniques that are the least damaging to natural resources are of vital importance in sustainable agricultural practices intended to meet the needs of future generations. Sustainable agriculture in general means minimizing non-agricultural inputs through the use of biological ones, thereby increasing productivity by impeding degradation of natural resources. The solution to the centuries-old issue of determining what crops to cultivate involves choosing crops that not only minimize environmental damage but also increase the profit to be obtained by individuals and the society, harnessing the soil for many years and enhancing productivity. In other words, the values of variables such as fertilizer, pesticide and water should be in the range of those required to cultivate the land for a long time. From this point of view, it can be said that in terms of sustainability, minefields in Nusaybin are suitable for sustainable agriculture. Today, the problem of using natural resources in an efficient way has taken on a different dimension with population growth and a resultant increase in needs. Taking nature for granted, many countries across the world produce more than is necessary to increase the revenue to be obtained from agriculture. The damage that might be caused by impulsive cultivation of the land for higher turnover in agriculture sector manifests itself years later. Within this context, we deem it important to select the minefields on the border between Turkey-Syria, particularly the ones in Nusaybin as production areas in order to overcome the problems in question and ensure that people have access to healthy produce. For this reason, minefields in Nusaybin have been chosen as study areas. 100

Mersin, XIX. yüzyılın başlarında küçük bir balıkçı köyü iken hızla gelişmiş, özellikle de Cumhuriyetle birlikte ciddi bir kentleşme süreci yaşamıştır. Mersin'in kurulması ve bugünkü halini alması başta kültürel ve beşeri olmak üzere kentleşme deneyimini yansıtması bakımından oldukça önemlidir.Kurulduğu dönemde ticaret merkezi olması ve özellikle de gayrimüslimlerin Mersin'e yerleşmiş olması şehri kozmopolit bir kent olarak tarih sahnesine çıkarmıştır. İlk dönemlerden itibaren göç alan Mersin'in kozmopolit yapısı sürekli değişmiş ve kültürel bakımdan zenginliğini günümüze dek korumuştur. Mersin'in kültürel zenginliği, kent kimliğine etki etmiştir. Mersin'in kültürel kimliği özellikle Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yeni bir perspektif kazanmıştır.Kent kimliği, sadece mimari ya da coğrafi özelikler olarak değerlendirilemez. Beşeri faktörler, toplumsal özellikler kültürel etkinlikler kentin yarınlarına miras bırakılabilecek en önemli kimlik öğesidir. Bu bağlamda Mersin'de 1930-1945 yılları arasında yürütülen tiyatro faaliyetleri Mersin'in Cumhuriyet Dönemi'nde kültürel kimliğinin oluşmasında büyük rol oynamıştır.Mersin'de 1930-1945 yılları arasındaki tiyatro faaliyetleri Mersin'e 1929 yılında İstanbul'dan göç ederek gelen bir tiyatrocunun hayatından kesitler alınarak biyografi-monografi biçiminde incelendiğinde kent kimliği kavramının hayatın içinde ifade ettiği anlam yakalanabilecektir. Öte yandan o tarihlerden günümüze, günümüzden de geçmişe dönük olarak farklı perspektiflerden kent kimliği ve kültürel kimlik kavramları bu çalışma kapsamında somut bir hal alacaktır. While being a small fishing village in the beginning of 19th century, Mersin experienced a serious urbanization process with the foundation of republic. Establishment of Mersin and getting its todays form is quite important in terms of reflecting cultural and human urbanization experience.Being a trade centre in its establishment stage with especially non-Muslims settlers, made the city appear in the stage of history as a cosmopolitan city. Receiving migrants since its early ages, Mersin's cosmopolite structure changed constantly, and its cultural wealth was preserved in this way. Mersin's cultural richness affected its urban identity. Mersin's cultural identity earned a new perspective with the proclamation of republic.Urban identity can't be evaluated merely as architectural or geographical features. Human factors, social characteristics and cultural activities are the most important identity objects that can be left as a legacy. In this context, theatre activities which were conducted between 1930-1945's republican era played a big role in Mersin's cultural identity formation.The meaning represented by the concept of urban identity in life can be captured when theatre activities between the years 1930-1945 in Mersin examined in the form of biography- monograph by taking cross-sections from a theatre player's life who came to Mersin from İstanbul as an immigrant in 1929.On the other hand, from past to present and vice versa, the notions of urban and cultural identity will take concrete form retroactively from different perspectives within the scope of this study. 110

2012 yılının Aralık ayında yayımlanan 6360 sayılı Yasa ile Türkiye'de büyükşehirlerinyönetimine ilişkin yeni bir düzenleme ortaya konmuştur. Bu düzenleme ile birlikte, İstanbul veKocaeli illerinde uygulanan il mülki sınırında büyükşehir modeli, radikal bir şekildegenişletilmiş ve yeni büyükşehir sistemi 30 ilde 2014 Yerel Seçimlerinden sonra uygulanmayabaşlamıştır. Yeni kurulan büyükşehirlerden biri de Muğla'dır.Bu çalışmada, büyükşehir alan genişlemesinin, turizm özelliği ile öne çıkan Muğla'da negibi sonuçları olacağı incelenmiştir. Mülakat tekniğinin kullanıldığı alan çalışması ile yerelyönetim temsilcilerinin görüşlerine başvurulmuştur. Yapılan değerlendirmeler sonucunda,sahip olduğu turizm potansiyeli, coğrafi ve kentsel yapısından dolayı Muğla ilinin büyükşehirstatüsüne uymadığı saptanmıştır. Bu yüzden, Muğla gibi illerin farklı bir yerel yönetim modeliile yönetilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. A new regulation on the management of the metropolitan cities in Turkey has been putforward with the law numbered 6360, published in December of 2012. With this regulation, themetropolitan model at the provincial property boundary apllied in İstanbul and Kocaeliprovinces, has been radically expanded and started to be implemented in 30 provinces after thelocal elections in 2014. One of these 30 provinces is Muğla.In this study, the consequences of the enlargement of the metropolitan area of Muğla,which stands out with its characteristic tourism examined. With the fieldwork of the interviewtecnique, the wiews of local representatives have been consulted. As a result of the evaluations,it has been determined that Muğla province didn't comply with the metropolitan status due toits tourism potential, geographical and urban structure. So it has come to the conclusion thatprovinces such as Muğla should be administrated with a different model. 136

Günümüzde, dünyanın en büyük sorunlarından biri elektrik enerjisi talebini, güvenli çevreye duyarlı ve ekonomik olarak karşılayabilmektir. Yeterli enerji kaynağına sahip olmayan, kaynak bakımından dışa bağımlı olan ülkeler enerji güvenliği sorunu yaşamaktadır. Ayrıca, elektrik enerjisi üretiminde fosil yakıtların yaygın kullanılması çağımızın en büyük çevre sorunu olan küresel iklim değişikliğine neden olmaktadır. Bu çalışmada, yerli kömür kaynaklarımızın termik santrallerde elektrik enerjisi üretiminde değerlendirilme olanağına yönelik perspektif sunmak amaçlanmıştır. Çalışmamızda, başta kömür olmak üzere enerji kaynakları ele alındıktan sonra elektrik enerjisi üretiminde kullanılan; güneş, hidrojen, rüzgar, nükleer, jeotermal, hidrolik ve fosil enerji kaynakları enerji arz güvenliği ve çevre sorunları göz önünde bulundurularak incelendi.Çevre sorunları, elektrik enerjisi üretiminden kaynaklanan hava kirliliğinin oluşturduğu sera etkisi sonucu oluşan küresel ısınma ve neden olduğu küresel iklim değişikliği ve buna yönelik gelişen çözüm arayışları bağlamında ele alındı. Enerji politikaları ele alınırken, enerji arz güvenliğini oluşturmada; yerli kaynak kullanımı ve kaynak çeşitliliğinin oluşturulması üzerinde duruldu. Ayrıca, enerji politikamız; Dokuzuncu Kalkınma Planı, Özelleştirme, Enerji Strateji Belgesi, Birleşmiş Miletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS), Kyoto Protokolü, Kyoto sonrası oluşması beklenen mutabakat, Avrupa Birliği (AB) Direktifleri ve AB uyum sürecinde Çevre Faslı'nın açılmış olması göz önünde bulundurularak değerlendirildi.Anahtar Kelimeler: Termik Santral, Kömür, Elektrik Enerjisi, Çevre Sorunları, Küresel İklim Değişikliği, Enerji Güvenliği. One of the biggest problems being experienced to the extent of a global concept in the world is to meet the demand for electric energy in an environment- friendlyand an economic way. The states not having enough energy recourses, which rely on outside sources, have actually been experiencing difficulty in the scope of energy safety. Furthermore, thefact that fossil fuels have been utilized in the production of electric energy causes global climate change, which is the biggest problem of our age. This study aims to present a perspective concerning with the possibility of utilizing from our local coal reserves in the production of electric energy in thermal power plants. In our study, after the energy sources were evaluated, coal being the first, sun, hydrogen, wind, nuclear, geothermal, hydraulic and fossil energy sources, which are utilized in the production of electric energy, were assessed in terms of supply safety and environmental problems.The environmental problems were assessed within the context of global warming, which is caused by the greenhouse effect resulting from the air pollution owing to production of electric energy and within the context of global climate change caused by global warming and furthermore the possible solutions encompassing the above mentioned issues were evaluated. While the energy policies were being addressed, the possibility of using local sources and utilising from several energy sources within the context of energy supplY safety were emphasized. Moreover, our energy policy was evaluated by taking the Ninth Development Plan, Privatization, Energy Strategy Certification, United Nations Framework Convention on Climate Change, Kyoto Protocol, the consensus expected to be formed subsequent to Kyoto, EU directives into account besides considering that the Environmental Issue was made available within the context of adaptation to the EU.Key Words: Thermal Power Plant, Coal, Electric Energy, Environmental Problems, Global Climate Change, Energy Safety. 202

Tezimizde köylere hizmet götürme birliklerinin hukukumuzdaki yerine ve bu birlikleri doğuran nedenlere açıklık getirmeye çalışılarak, bu birliklerin hukuksal, örgütsel ve mali yapıları incelenmiştir.Tezimizde özellikle köylere hizmet götürme birliklerinin toplum kalkınması ile olan ilişkisi üzerine yoğunlaşmış bulunmaktayız. Gerçekten de gerek toplum kalkınması çalışmalarının, gerekse de köylere hizmet götürme birliklerinin temel hedefi, küçük yerel toplulukların hızlı ve dengeli bir biçimde kalkınmalarını sağlamak için yerel potansiyelleri harekete geçirerek kalkınma sürecine dahil etmektir. Bu kapsamda Gerze İlçesi Köylere Hizmet Götürme Birliğinin toplum kalkınması açısından yürüttüğü çalışmalara da bir örnek olay olarak yer verilmiştir.Kırsal kalkınma ve toplum kalkınmasını birlikte ele aldığımızda esas alınacak temel yönetim biriminin ilçe olduğu ortaya çıkacaktır. Köy kurumunun temel kalkınma birimi olarak küçük olduğu ilçenin ideal bir birim olması nedeniyle, ilçe düzeyinde kurulu ?birlik?lerin etkinleştirilmesi gündeme gelmektedir. Böylece hem köy yönetimleri muhafaza edilmekte, hem de bütüncül ve verimli bir hizmet örgütlenmesine gidilmiş olmaktadır.Köylere Hizmet Götürme Birliklerinden önemli hizmetler beklenmektedir. Bu hizmetleri yapabilecekleri kaynaklarla onları donatmak zorunludur. Bu birlikleri tıpkı belediye ve il özel idarelerinde uygulandığı gibi genel bütçe vergi tahsisatından pay ayırmak suretiyle desteklemenin yararlı olacağı kanaatindeyiz.Anahtar Kelimeler: Toplum kalkınması, Mahalli idareler, Köylere hizmet götürme birlikleri, Kaymakam, Gerze ilçesi. In this study,I considered the role of the unions that bring service to the villages in our laws and the reasons for constructing those unities in terms of their legal, organizational and financial structures.Predominantly , I focused on the relationship between the unions and their contributions to community development. There is a fact that both the works for community development and the serving unions aim at maintaining the fast and balanced improvements of small, local communities. In this sense, the works which were carried out by the union of serving to villages of Gerze District has been given as an example in terms of their contributions to community development.When the rural and community development are dealt with together, it?s obviously seen that the basic local government units are the districts. As they are the ideal unities for the basic development of the villages, the activitation of the unions in the districts should be taken into consideration. By this way not only the protection of village management are kept, but there might also be a total and productive service organization.A good deal of services are expected from the unions. In order to do that they need to be filled with right resources. These unions can be supported through reserving shares from the budget taxation which is implemented for the munipality and Special Provincal Administrations.Key Words: Community development, Local authorities, The Union of serving the villages, District Governor, Gerze district. 158

E-Belediye: Tarsus Örneği adlı çalışma ile Türkiye'nin e-dönüşüm yolunda yaptığı yatırımların ve çabaların Tarsus Belediyesi'ndeki yansımaları ele alınarak ortaya konulmaya çalışılmıştır.Çalışmanın birinci bölümünde kavramsal çerçevenin sınırları çizilmiştir. Yerel yönetim, bilgi işlem teknolojileri ve e-devlet kavramlarının tanımları yapılmış, Türkiye'de başlatılmış belli başlı e-devlet uygulamalarına yer verilmiştir.İkinci bölümde elektronik belediye kavram ve araçları üzerinde durularak belediyenin vatandaşların yönetime bilgi sistemleri yolu ile katılma yolları açıklanmıştır. Bu bölümün sonunda elektronik belediyelerin mevcut sorunları ve bunların çözüm önerileri üzerinde durulmuştur.Üçüncü ve son bölümde ise araştırma alanı hakkında detaylı bilgiler verilmiştir. Tarsus'un kültürel dokusu, sosyo-ekonomik özelliklerinin ardından Tarsus Belediyesi hakkında bilgiler verilmiştir. Son olarak da Tarsus Belediyesi'nin e-belediye uygulamaları incelenmiştir.Anahtar Kelimeler: e-belediye, Tarsus, e-devlet, yerel yönetim, bilgi işlem. Regarding the Tarsus as an example, the subject of e-municipality is assessed in this study including the effects of the investments and efforts that Turkey has made in terms of e-transformation.In the first section of the study , the conceptual framework is determined. The definitions of local administration, data processing technologies and e-government are given and some major e-government applications and approached in Turkey are investigated.In the second section, the ways participation of the citizens to the administration of the municipality through information systems are defined under the subject of e-municipality concepts and tools. In the final of this section, the current problems of e-municipalities and solution offers are analyzed.In the third and the last section, detailed informations about the research area are given. Following the informations about the cultural structure, socio economic status of Tarsus province, the informations about the municipality of Tarsus are given. Lastly, the e-municipality applications of the municipality of Tarsus are analyzed.Keywords: e-municipality, Tarsus, e-government, local administration, data processing 145

Çevre sorunları sanayi devriminden bugüne artarak ve etkilerini her geçen gün hissettirerek devam ettirmektedir. İnsanın yaşadığı çevresi, onun ayrılmaz bir parçası olduğu için, bu sorunun devlete bırakılamayacak kadar önemli olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır.Sivil Toplum olgusu, Sivil Toplum Örgütleri'nde somutlaşmıştır. Bu örgütler Ülkemizde de özellikle son 20 yılda dernek, vakıf ve başka adlar altında çevre duyarlılıklarını sergilemektedirler.Türkiye'deki çevre örgütlerinin başta kurumsallaşma olmak üzere bir çok sorunu vardır. Bazı çevre örgütleri ise hantal ve devlet organlarına bağımlı biçimde hareket ettiklerinden dolayı yeterince etkin olamamaktadır. Çevre örgütlerinin, çevre sorunlarının yok edilmesi konusunda gerektiği kadar aktif olamadıklarından dolayı kendiliğinden gelişen yerel insiyatif grupları ortaya çıkmaktadır. From Industrial Revolution to present, environmental problems increased at a tremendous speed. Environment in which peoples live is a crucial part of human beings. So it is very well understood that environment is not only in state?s responsibility.Civil society concept is materialized in the civil society organizations. In Turkey, these organizations which called as association, foundation, etc. became sensitive to environmental issues over last twenty years.In Turkey, environmental organizations have many problems. First of them is problems in institutionalism. Some environmental organizations are clumsy and they move in a way which is very dependent to governmental bodies. So, they can not very influential on issues. Due to inefficiency of environmental organizations some spontaneously developed local initiative groups are emerged. 175

Türkiye'de yönetim anlayışının değişmesine paralel olarak planlama anlayışıda değişmiştir. Dünya ile bütünleşme hedefi doğrultusunda öncelikle bu değişim; kalkınmayönetimi üzerinde gerçekleşmiştir. Her şeyden önce batıyı yakalamak amaçlı kalkınmagayesi, yerini, batıya benzeme hedefine bırakmıştır. Bu dönüşüm ise; daha önce BMönderliğinde yapılmakta iken artık Dünya Bankası ve IMF gibi kurumlarca yapılmayabaşlanmıştır. Bu yapısal reform adı altında sunulan değişim programları önce planlamaörgütünün yapısal ve işlevsel değişimini tamamlamış, daha sonra diğer kamukuruluşlarının uygulayacağı planlama sürecinin hayata geçirilmesini sağlamıştır.Bu değişen planlama siyasetinde öne çıkan unsur, postmodern düşünsel eylemtarzının, planlama fonksiyonunda kullanılarak postmodern planlama sürecininoluşturulmasını sağlamak olmuştur. Bu yönetim şeklini gerçekleştirecek olan vasıta ise,stratejik planlama aracı olarak tespit edilmiştir. Bu araç ile kamu kurumları arasındaplanlama işlevi kendi ihtiyaçlarına göre belirlenerek merkezden uzak, kendi olanakları ileplanlama sürecini başlatacaklardır. Bunu yaparken de kaynakları ve ihtiyaçları oranındaplanlama metnini oluşturup, buna göre merkezi bütçeden pay alacaklardır. Bunun sonucuolarak da; kamu yönetiminde bu zamana kadarki eksiklikler olarak belirtilen kırtasiyecilik,verimsizlik, personel yığılması, gelir-gider dengesizliği ve borç yönetiminde görülenaçıklar giderilecektir. Bu anlamda; idari, siyasi, ekonomik ve mali nitelikte mevzuatınyeniden yapılandırılması öncelikli ihtiyaçların arasına girmiştir.Bu yeni planlama anlayışı çerçevesinde, 2003 tarihinden itibaren bazı örnekpilot çalışmalar yapılmasına rağmen henüz sonuçların beklenildiği gibi olup olmadığınısöylemek yanıltıcı olacaktır. Yapısı gereği 2001- 2023 gibi uzun vadeli bir bakış açısıyla7ülkemiz kapsamında yapılmış olan bu plan için değerlendirme sürecine henüzulaşılmamıştır.Ancak şu tespitleri yapmamız da çalışmamız kapsamında yararlı olacaktır.Öncelikle, postmodern planlamanın üniter yapılı bir devlet için değil, daha çok federalyönetim tarzıyla oluşmuş devlet yapılarında etkin sonuç verdiği gözlenmiştir. Özellikle;üniter yapının önemli öğeleri olan; kamu hizmeti, kamu yararı ve idarenin bütünlüğü gibikavramlarla postmodern planlama oldukça tartışmalı bir durum içindedir. Bunu doğuransebep ise; stratejik planlamanın işletme ölçeğinde (management) başarılı sonuçlaralabilmesine rağmen, bunun temel ilkeleri olan müşteri memnuniyeti, hesap verebilirlik,kalite anlayışı, örgütü sürekli iyileştirme anlayışı, bireysel faydanın tercih edilmesi gibietmenlerin kamu yönetimi (administration) bağlamında olumsuz sonuçlar verebileceknitelikte olması gösterilebilir.Bunların yanında planlama anlayışının ulusal çıkarları gözetmek yerine, ülkeiçinde ve dışında bazı oluşumların çıkarlarını gözettiği ortadadır. Oluşturulan planlamaişlevi içinde de; planlama hiyerarşisinde kavram kargaşası mevcuttur. Bu nedenle planlamaişlevini gerçekleştirecek çalışanlar arasında görev karmaşası da ortaya çıkmaktadır. Ayrıca,kamu mali yönetimi üzerine çok büyük değişiklikler getiren bu yeni sistem içinde, denetimmekanizmaları açık olarak tanımlanmamıştır. İç denetim ve dış denetim unsurları ve genelyetkili olması gereken Sayıştay ile idari bazı konularda Danıştay'ın yetkilerinin net olarakaçıklanmadığı saptanmıştır. Planning concept has changed in parallel with management concept in Turkey.Firstly this change for purpose target of integration with World has occurred ondevelopment management. First of all development purpose of snap at West has gaveup its place to target of West imitation. While conversion was performed by leadership ofUN has been started to perform by The World Bank and IMF. Change programs presentedas structural reform first has completed structural and functional change of planningorganization and then has provided implementation of planning process to be applied byother public institutions.Factor that stood out at changed planning policy is provided creation ofpostmodern planning process by using postmodern intellectual activity style at planningfunction. The means that implments this management style has been determined as aplanning means. Planning function between public institutions and this means will bedetermined in accordance with their own necessities they will start planning process withtheir own facilities away from centre. While this is performing, planning text has beenformed in ratio of their resources and needs and they will take portion from budget inaccordance with this. As a result of this officialdom, inefficiency, personnel hoarding,income-expenditure imbalance, aperture on debt management specified as thus fardeficiencies will be made up. In this context administrative, political, economical andfinancial legal regulations has been restructured to implement this purpose.Within new planning concept framework, although some sample pilot studieshas been applied saying that whether result are as expected will be false statement. An9evaluation process has not been reached for this plan that is planned on long term point ofview such as 2001?2023 within context of our country.However following determination will be useful within context of our study.Firstly it is observed that postmodern planning is worked out more effective for federalstates than unitary states. Especially postmodern planning has conflict with important itemsof unitary structure such as public service, public benefit and entirety of administrationconcepts. The reason is although strategic planning has successful results at managementscale, its basic fundamentals such as customer satisfaction, rendering account, qualityconcept, continuously modification of organisation, preferring of individual benefit areshown negative results quality in administration context.Furthermore, it is clear that planning concept follows interests of someconstitutions in domestic and abroad instead of national interest. There is conceptconfusion on planning hierarchy within formed planning function. Therefore taskconfusion has been occurred within employees whom implement planning function.Finally inspection mechanism has not been explained clearly within this system that putgreat changes on public financial administration. It is determined that authority of auditcourt for internal and external inspection items as a general authority and authority of statecouncil for some administrative subjects are not explained clearly. 176

Günümüzde, küresellesmeye paralel olarak bilim ve teknoloji alanlarında çokhızlı gelismeler yasanmaktadır. Bu sebeple eldeki kaynakların etkin bir sekildekullanılması amacıyla, gerek kamu sektörünün gerekse özel sektörün planlamaya verdigiönem artmıstır. Son dönemin kilit kavramı olan ?strateji? ile toplam kalite yönetimi,stratejik planlama, stratejik yönetim gibi özel sektör kökenli yönetim modellerinin odaknoktasını olusturmaktadır.Ülkemiz açısından, Türk Kamu Yönetimi'nde stratejik planlamanın kamukurum ve kuruluslarında uygulanması kaçınılmaz olmustur. Buradaki temel yöntem ise,özel sektör kökenli yönetim modellerinin Türk Kamu Yönetimi'ne entegre edilmesidir.5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile stratejik planlamanın yasalçerçevesi belirlenmistir. Buna göre tüm kamu kurum ve kurulusları bütçelerini tespitedecekleri stratejik planlara göre hazırlayacaklar ve uygulamaya koyacaklardır. DPTMüstesarlıgı tarafından çıkarılan ?Kamu dareleri çin Stratejik Planlama Kılavuzu? TürkKamu Yönetimi'ndeki stratejik planlama çalısmalarına yön verecek temel araçtır.Kamu kuruluslarında stratejik planlama çalısmalarına katkı saglamak amacıyla8 pilot kurulus seçilerek, bu kurulusların stratejik planlarını hazırlamalarını öngörülmüstür.Stratejik planlama ile kamu kurum ve kurulusları misyon ve vizyonlarını tanımlayacak,temel ilkelerini belirleyecek, stratejik amaç ve hedeflerini belirleyecek ve son asama olarakhazırladıkları stratejik planları hayata geçireceklerdir. Pilot kurulusların stratejik planlamaçalısmalarındaki basarılarını, bu konuya verdikleri önem ve stratejik planlamayı ne ölçüdeözümsedikleri belirlemistir.Stratejik planlama çalısmaları ile Türk Kamu Yönetimi'nin içinde bulunduguhantal ve islemez durumdan kurtulacagı umulmaktadır. ste bu noktada stratejik planlamakonusunda pilot kurulus olarak seçilen 8 kamu kurulusunun çalısmaları Türk KamuYönetimi'ndeki stratejik planlama sürecini dogrudan etkileyecegi düsünülmektedir.Stratejik planlama çalısmalarının basarıya ulasması ise sadece bu yönetim modelininuygulayıcı kurum ve kuruluslar tarafından özümsenerek gereklerine uygun sekilde hayatageçirilmesi ile mümkün olacaktır. Parallel to globalization, there have appeared very rapid developments in thefields of science and technology. To utilize the sources currently available in an efficientway, both the public and the private sectors have begun to attach much more importance toplanning. Total quality Management, along with strategy as the key concept of the recenttimes, makes up the focus point of the private sector-based management models such asstrategic planning and strategic management.For our country, the use of strategic planning has grown to be inevitable inpublic institutions and foundations under Turkish Public Administration. The basic methodis that private sector-based management models should be integrated into Turkish PublicAdministration. Legal framework of the strategic planning has been determined inaccordance with the Law No 5018 of Public Financial Management and Control.Accordingly, all public institutions and foundations shall prepare their budgets accordingto the strategic plans that thay are to determine, and then shall put them into practice.?Strategic Planning Guide for Public Institutions?, which has been issued byUndersecretariat of State Planning Instiution, is the basic insturment that will guide thestrategic planning attempts in Turkish Public Administration.Eight pilot organizations have been chosen with the aim of makingcontributions to the strategic planning works in public instutions and these organizationshave been envisaged to prepare their strategic plans. By means of the strategic planning,the public institutions and foundations will complete their missions and visions, determinetheir basic principles, fix their purposes and objectives and finally put into practice thestrategic plans they have prepared. Pilot organizations? success in their strategic planningWorks has been assessed by the importance they have attached to this issue and by theextent to which they have assimilated the strategic planning.It is to our expectation that strategic planning works will help to rid TurkishPublic Administration of the cumbersome and impracticable state in which it is imbedded.It is at this very point that the Works of the eight public institutions selected as pilotorganizations are believed to affect the strartegic planning process in Turkish PublicAdministration directly. For the strategic planning works to be successful is only possiblewith the fact that this administration model should be assimilated by the practicinginstitutions and foundations and then it should be put into practice properly andaccordingly. 266

1970'lerden günümüze tüm dünyada ve Türkiye'de artan çevre sorunları, insanlarınyaşam kalitelerini ve ekonomik hayatı olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Çevreninkorunması, kirliliğin önlenmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için küresel,ulusal ve yerel ölçekte çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Çevrenin korunması için kullanılanaraçlardan biri olan hukuk kuralları ayrı bir önem taşımaktadır. Çevre hukuku tüm dünyadave ülkemizde yeni gelişen bir hukuk dalıdır. Bununla birlikte çevre, özgün karakterindenötürü tek bir hukuk dalı içinde değerlendirilememekte ve diğer hukuk dalları içinde de yeralmaktadır. Mevzuatta çevrenin yapısından kaynaklanan bir dağınıklığın olduğu, budurumun da çevre yönetimine yansıdığı ifade edilmektedir. Çevre koruma yolunda çevreyönetimi, çevre hukukuyla beraber teknik standartlar, ekonomik araçlar ve toplumsalduyarlılık da büyük önem taşımaktadır.Çalışmada, Mersin kentinin çevre sorunları incelenmiş, çevre mevzuatının ve çevreyönetiminin çeşitli sebeplerden ötürü tam ve gereği gibi uygulanamadığı görülmüştür.Mersin kentinde ilgili kurumların ekipman, personel ve kaynak sorunları nedeniylegörevlerini etkin bir şekilde yerine getiremediği gözlenmiştir. Ayrıca çevre ile ilgilimevzuatın da kurumlar arası yetki karmaşası, halkın çevreye olan hassasiyetinin zayıfolması ve kanunların yaptırım gücünün yeterli olmaması gibi sebeplerden dolayıuygulanamadığı sonucuna varılmıştır. Environmental pollution had begun to bring a detrimental effect on quality of botheconomic and social life in Turkey and all over the world after the 1970?s. In order tomaintain sustainable development, preserve the environment and reduce pollution levelsmany studies has been initiated at the global, national and regional levels. Legal rules havea special emphasis and importance in prevention of environmental degradation.Environmental law is a newly developing subject area in the world and our country.However, the environment has many dimensions and, it could not be evaluated by relyingon one branch of law. The body of current law naturally seems to be very messy and thisuntidiness reflects itself to the environmental governance in the country. In protection ofthe environment; economic tools, social sensitivity together with environmental law andgovernance have significant implications.This study analyzed the environmental problems in the province of Mersin/Turkey.The results show that, due to some reasons the current body of the environmental laws andrules could not be implemented effectively. The observations demonstrated that, lack ofsuitable equipment, staff and financial sources leads to inefficiencies in carrying out theseenvironmental tasks. Moreover, the current body of environmental laws also could not beapplied effectively because of authoritative disorders, weak social sensitivities andinsufficient law enforcement. 212

Sakinlerine sa lıklı bir ortam, insana yara an bir ya am sunması gerekenkentler, kentsel ve çevresel de erlerin bozulma sürecine girmesiyle, ya anması zor,sa lıksız yerler haline gelmi tir. Her gün, kente kar ı, kenti ya anabilir yerler olmaktançıkaran, ya am kalitesini dü üren, tarihine, kültürüne zarar veren suçlar i lenmektedir.Kente kar ı i lenen suçlar; kentlinin, sa lıklı, kirletilmemi , tarihi dokusu,kimli i korunmu , yeterli ye il alanları bulunan, do al zenginlik ve kaynaklara sahip birkentte ya ama hakkını da ihlal eden suçlardır. Bu suçlar aynı zamanda kentliye kar ı dai lenmi sayılır.Kente kar ı i lenen suçların önlenmesi ve azaltılabilmesi için, öncelikle kentteya ayanların, haklarını ö renmesi ve bu hakların ihlali ile olu an kente kar ı i lenensuçların saptanması, sorumlularının cezalandırılmasına ili kin gerekli yasal düzenlemelerinbir an önce yapılması, mevcut yasaların uygulanmasının sa lanması ve yeni bir kentlihakları yasasının olu turulması gerekmektedir.Anahtar Sözcükler: Kent, Suç, Kente Kar ı Suç, Kentli Hakları, Kentli HaklarıYasası. The necessities of the cities are healthy environment for the citizens andoffering a behooved life for the humans , however , it has became unhealthy places to liveby the starting of spoilage process for the urban and environmental values. Everyday, thereare commitments of crimes against the culture of the city which decrease the quality of theurban life and make cities unsuitable places to live.Crimes against the cities are the contravention guilts opposed for the rights of acitizen to live in the city, which is healthy and pure historical themes as well as the naturalresources and abundance, saved its identity for many years. These crimes are also againstthe citizens.To prevent and decrease the crimes against the cities, first of all , citizens mustlearn their rights and by the contravention of these rights, crimes against the cities could beappointed so that criminals ca be penalized by the legal regulations of laws and theimplementation of the available laws.Key Words: City, Crime, Crime Against City, Citizens Rights Law. 207

Avrupa Konseyi Statüsü'nde, Avrupa'da işbirliğinin geliştirilmesi ve gerçekdemokrasilerin kurulması ortak ideal değer olarak benimsenmiştir. Gerçek birdemokrasinin ise ancak insan haklarının güvence altına alınması ve hukuk devletianlayışının yaşama geçirilmesi ile mümkün olacağı öngörülmüştür. Bu amacı tesis içinörgüt bünyesinde birçok antlaşma yapılmıştır. Bu antlaşmalardan bir tanesi de AvrupaYerel Yönetimler Özerklik Şartı'dır. Bu antlaşma ile de yerel yönetimlerin her türlüdemokratik rejimin temellerinden birisi olduğu, vatandaşların kamu işlerinin sevk veidaresine katılma hakkının üye Devletlerin tümünce paylaşılan demokratik ilkelerden biriolduğu, bu hakkın en doğrudan kullanım alanının yerel yönetimler olduğu, özerk yerelyönetimlerin korunması ve güçlendirilmesinin demokratik ilkelere ve idarede ademimerkeziyetçiliğe dayanan bir Avrupa oluşturulmasında önemli bir katkı sağlayacağıbelirtilmiştir.Özerklik Şartı TBMM tarafından 08.05.1991 tarih ve 3723 sayılı kanun ile onaylanarak içhukukun doğrudan uygulanması gereken bir parçası haline getirilmiştir. Uluslararasıantlaşmaların tüzel statüsü Anayasanın 90. maddesinde düzenlenmiştir. Bu nedenle buçalışmada Anayasadaki bu düzenlemeye uygun olarak, uluslararası antlaşmaların normlarhiyerarşisindeki yeri, Özerklik Şartı'nın içerdiği ilkeler, Anayasa, Belediye Yasası veBüyükşehir Belediyesi Yasası ile Özerklik Şartı arasındaki uyum ve aykırılıklar veÖzerklik Şartı'nın temel insan haklarını düzenleyen uluslararası bir antlaşma olmasıhalinde, çıkacak uyuşmazlıklarda uygulanma önceliğine sahip olup olmadığı konularıincelenmiştir.Anahtar Sözcükler: Özerk Yerel Yönetimler, Özerk Yerel Yönetim lkesi, Yerel Özerklik,Yerel Toplum Özerkliği, Yerel Demokrasi, Siyasal Haklar ve Yerel Özerklik, In the European Council Statutes, the development of collaboration and the establishmentof true democracies are adopted as a common ideal value in Europe. However, it isforeseen that a real democracy can be possible only when human rights are assured and theunderstanding of state of rights is realized. To establish this objective, many treaties andpacts were made under the organization structure. European Local AdministrationsAutonomy Condition is just one of these treaties. It is stated that this treaty has provided asignificant contribution in the formation of the Europe where local administrations are thefoundations of all sorts of democratic regimes, the right of citizens to take part in theadministration of the public affairs is one of the democratic principles shared by allmember States, the local administrations are the very places where these rights are directlyexercised, where the protection and strengthening of the autonomous local administrationsare based on democratic principles and the human centralism in administration.The condition of autonomy being approved by the Grand National Assembly of Turkey bythe Law dated 08/05/1991 numbered 3723 and made it become a part where the internallaw must be applied directly. The judicial statute of the international treaties is regulated inArticle 90 of the Constitution. Therefore, pursuant to the regulation made in theConstitution, the accord or the lack of accord between the position within the hierarchy ofthe norms of the international treaties, principles which the Autonomy Condition include,the Constitution, Municipal Law and Grand City Municipality Law and the AutonomyCondition and in the event that there is an international treaty regulating the basic humanrights of the Autonomy Condition, subjects whether there is application priority or not areinspected in this study in conflicts that may arise.Keywords: Autonomous Local Administrations, Autonomous Local AdministrationPrinciple, Local Autonomy, Local Society Autonomy, Political Rights and LocalAutonomy 373