Search

Tere, karotenoidler, C vitamini, lif, flavonoidler, selenyum, s-metil sistein, sülfoksit ve glukozinolatlar bakımından zengindir. Azot eksikliği, bitki büyümesi için sınırlayıcı bir faktördür. Bu çalışma 2013 ve 2014 yıllarında Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde tarla koşullarında yürütülmüştür. Çalışmanın amacı, farklı azot oranlarının terede (Dadaş çeşidi) bitki gelişimi, verim ve bazı kalite özellikleri üzerindeki etkilerini değerlendirmektir. Azot uygulamaları, Nmin (ekim öncesi 0–30 cm toprak tabakasındaki mineral azot dikkate alınarak; bazal azot gübrelemesi yok) (Kontrol), 50 kg N ha-1, 100 kg N ha-1ve 150 kg N ha-1 dozlarında amonyum nitrat olarak uygulanmıştır. Farklı azot dozlarının terede bitki boyu ve verimi üzerine etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. En yüksek bitki boyu ve verimi 100 kg N ha-1 dozu verilen uygulamada tespit edilmiştir. Artan azot dozları ile genellikle tere içerisindeki NO3 ve diğer elementler artmıştır. Yapılan regresyon analizi sonucunda kumlu topraklarda 82.17 kg ha-1 azot uygulamalarının Dadaş bahçe teresinde uygulanalabilirliği ortaya konmuştur., Garden cress is rich in carotenoids, vitamin C, fiber, flavonoids, selenium, s-methyl cysteine, sulfoxide and glucosinolates. Nitrogen deficiency is a limiting factor for plant growth. The study was conducted in Atatürk University, in Erzurum under field conditions in 2013 and 2014. The aim of the present study was to evaluate effects of the different ratios of nitrogen on growth, yield and some quality properties of garden cress (cv. Dadaş). Treatments consisted of Nmin (mineral nitrogen in the soil layer 0–30 cm at planting; i.e. no basal nitrogen fertilization) (Control), 50, 100 and 150 kg N ha-1 doses as ammonium nitrate. The effect of different nitrogen doses on the plant height and yield in the cress was statistically significant. The highest plant height and yield was observed in 100 kg N ha-1. Generally, NO3 and the other elements in garden cress increased with increasing nitrogen doses. In conclude 82.17 kg N ha-1 can be suggested for higher yield and quality for Dadaş garden cress variety in sand soil conditions according to the regression analysis.

This study was carried out in laboratory conditions in the Atatürk University, Faculty of Agriculture, Department of Horticulture. In the research, 5 local snap bean genotypes (1:ERZ-TO-48, 2:ERZ-HN-78, 3:ERZ-TO-64, 4:ERZ-P5-117, 5:ERZ-OL-99) collected from Erzurum region and 1 commercial variety (ALMAN AYŞE-6) were used as experimental material. The experiment was conducted with completely randomized design comprising three replicates in three concentration levels (0, 75, and 150 mM) of sodium chloride (NaCl). Twenty-five seeds from each genotype were placed between filter paper in petri dishes (120 mm in diameter). Petri dishes added 10 ml of irrigation water were observed for 9 days at 25 °C and germinated seeds were recorded. The results of the study showed that the increase in salinity concentration caused a statistically significant decrease in seeds germination percentages, germination index, stem lengths, stem diameter, root lengths, seedling fresh and dry weights, except mean germination time. The correlation coefficient between all possible combinations was calculated, it observed that all the parameters studied have a significant positive or negative correlation with each other. When the results were analyzed, it was determined that the local genotypes collected were more tolerant than the selected commercial cultivar. As a result, all parameters examined were decreased with increasing NaCl concentration., Bu çalışma, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü'nde laboratuvar koşullarında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 5 yerel fasulye genotipi (1: ERZ-TO-48, 2: ERZ-HN-78, 3: ERZ-TO-64, 4: ERZ-P5-117, 5: ERZ-OL-99) Erzurum yöresinden toplanan ve 1 ticari çeşidi (ALMAN AYŞE-6) deney materyali olarak kullanılmıştır. Çalışma, üç tuz (0, 75 ve 150 mM NaCl) konsantrasyon seviyesinde üç tekerrürlü olarak tam şansa bağlı deneme planında gerçekleştirildi. Her genotipten yirmi beş tohum, petri kaplarındaki (120 mm çapında) filtre kağıdı arasına yerleştirildi. 10 ml sulama suyu ilave edilen petri kapları, 25 °C'de 9 gün boyunca gözlendi ve çimlenen tohumlar kaydedildi. Çalışmanın sonuçları, tuzluluk konsantrasyonundaki artışın ortalama çimlenme süresi dışında tohum çimlenme yüzdesi, çimlenme indeksi, gövde uzunluğu, gövde çapı, kök uzunluğu, fide taze ve kuru ağırlıklarında istatistiksel olarak anlamlı bir düşüşe neden olduğunu belirlenmiştir. Olası tüm kombinasyonlar arasındaki korelasyon katsayısı hesaplanmış, incelenen tüm parametrelerin birbirleriyle anlamlı pozitif veya negatif korelasyona sahip olduğu görülmüştür. Sonuçlar analiz edildiğinde, toplanan yerel genotiplerin kullanılan ticari çeşitten daha toleranslı olduğu tespit edildi. Sonuç olarak, incelenen tüm parametreler artan NaCl konsantrasyonu ile azaldığı tespit edilmiştir.

The effects of two different organic fertilizers, which differ ratio according to the NPK content, on plant growth and mineral content in lettuce (Lactuca sativa L. cv. Yedikule) were examined in this study. In addition, nitrate contents were determined. The study was conducted as a pot experiment in the greenhouse conditions, and two organic fertilizers named CombiPower® (8-8-8) and SuperPower® (10-25-0) were used. Chlorophyll reading value, stem diameter, plant height, number of leaves, vitamin C, root and shoot fresh and dry weights and mineral contents of leaf and roots were examined in lettuce. Plant growth with fertilizers used in the study is higher than the control without any application, in addition, it was determined that the mineral contents increased with fertilizers in plant leaves and roots. With applications, an increase in root and leaf nitrate content has also occurred compared to control, but this increase was not at critic levels. It is thought that the fertilizers used in this study may have important benefits in terms of plant growth and yield in lettuce cultivation., Bu çalışmada, NPK içeriğine göre oran farklılığı gösteren iki farklı organik gübrenin marulda (Lactuca sativa L. cv. Yedikule) bitki gelişimi ve mineral madde ve nitrat içeriği üzerine etkileri incelenmiştir. Sera koşullarında saksı denemesi olarak yürütülen çalışmada, CombiPower® (8-8-8) ve SuperPower® (10-25-0) isimli iki organik gübre kullanılmıştır. Marulda yaprak klorofil okuma değeri, gövde çapı, bitki boyu, yaprak sayısı, C vitamini, kök ve bitki taze ve kuru ağırlıkları ile yaprak ve köklerin mineral içerikleri incelenmiştir. Çalışmada kullanılan gübrelerle bitki büyümesi, herhangi bir uygulama yapılmayan kontrole göre daha yüksek olduğu, ayrıca bitki yaprak ve köklerinde gübreler ile mineral içeriklerinin arttığı tespit edilmiştir. Uygulamalar ile kontrole göre kök ve yaprak nitrat içeriğinde de artış meydana gelmiş ancak bu artış kritik düzeyde olmamıştır. Bu çalışmada kullanılan gübrelerin marul yetiştiriciliğinde bitki gelişimi ve verimi açısından önemli faydaları olabileceği düşünülmektedir.

This study was carried out to determine the effect of some applications on seed germination and seedling growth of eggplant under salt stress. Egg plant seeds treated with different concentrations of glycine betaine (GB) (5, 10 and 25 µM) and thiamine (Th) (0.50, 0.75 and 1.00 µM) were tested at 0, 75 and 150 mM of NaCl dosses. In the study, it was found that Th and GB applications increased germination percentage and decreased mean germination time compared to control and decreased the negative effect of salt stress. The best treatment for germination percentage and germination time was 25 µM GB. Similarly, salt stress had a negative effect on emergence percentage and plant growth parameters such as seedling leaf area, root and leaf fresh and dry weight of eggplant seedlings. GB and Th seed treatments improved these parameters in eggplant seedlings grown under salt stress compared to untreated control and it was determined that salt stress reduced negative effects. According to the results obtained from the study, it is thought that Th and GB treatments can be used as an alternative method in reducing the negative effects of salt stress in eggplant., Bu araştırma tuz stresi altında patlıcanda bazı uygulamalarının tohum çimlenmesi ve fide gelişimi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Farklı konsantrasyonlardaki glisin betain (GB) (5, 10 ve 25 µM) ve tiamin (Th) (0.50, 0.75 ve 1.00 µM) ile muamele edilen patlıcan tohumları, 0, 75 ve 150 mM NaCl seviyelerinde denenmiştir. Çalışmada, tuz stresinin patlıcanda çimlenme oranı ve ortalama çimlenme zamanını önemli seviyede olumsuz etkilediği tespit edilmiştir. Bununla birlikte, Th ve GB uygulamalarının kontrole göre çimlenme oranını artırdığı, çimlenme zamanını ise azalttığı ve tuz stresinin olumsuz etkisini azalttığı saptanmıştır. Çimlenme oranı ve çimlenme zamanı için en iyi uygulamanın 25 µM GB olduğu gözlemlenmiştir. Benzer şekilde, tuz stresi patlıcanda, çıkış oranı fide yaprak alanı, kök ve yaprak yaş ve kuru ağırlık gibi bitki gelişim parametreleri üzerine olumsuz etki yapmıştır. GB ve Th tohum uygulamaları tuz stresi altında yetiştirilen patlıcan fidelerinde incelenen bu parametreleri uygulama yapılmayan kontrole göre iyileştirmiş ve tuz stresinin olumsuz etkilerini azaltmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre tohumdan uygulanan Th ve GB’nin patlıcanda tuz stresinin olumsuz etkilerini azaltmada alternatif bir yöntem olarak kullanılabileceği düşünülmektedir.

Buçalışma kuraklık stresinin fasulyede bitki gelişimi, besin maddesi içeriği ilebazı fizyolojik ve biyokimyasal özellikler üzerine etkisini belirlemek amacıylaAtatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma Seralarıve Laboratuarında 2018-2019 yıllarında yürütülmüştür. Araştırma, tesadüfparselleri deneme desenine göre 3 farklı sulama seviyesi [tam sulama (%100)(D0), tarla kapasitesinin %80 (D1) ve %60’si (D2)] ve 3 tekerrürlü olarak saksıdenemesi şeklinde yürütülmüştür. Çalışmada, kuraklık stresinin fasulyede yaprakalanı, yaprak-gövde-kök yaş ağırlığı ile yaprak-gövde-kök kuru ağırlığı gibibitki gelişim parametreleri üzerine olumsuz etki yaptığı belirlenmiştir. Elektrikseliletkenlik (EC) kuraklık stresi ile artarken, doku oransal su içeriğiazalmıştır. Kuraklık stresi ayrıca fasulyede incelenen organlarda bitki besinelementi içeriğini azaltmış, buna karşın hidrojen peroksit (H2O2),melondiahldeid (MDA), prolin ve sakkoroz içeriğini artırmıştır. Sonuç olarak;kurak koşullarda yetiştirilen fasulyede kuraklığa tepkide ve tolerans sağlamadabirçok biyokimyasal mekanizmanın meydana geldiği belirlenmiştir.

Vegetables have protective and healing effects on human health due to the containing and the increaseof these substances are associated with their grown conditions especially organic means. This study was carriedout to determine the effects of LIFEBAC-NP (L), NSAH (N) and SALUS EXHILARE (S) microbial organicfertilizers consisting of microbial formulations and natural products of plant origin in different doses [1000mL/100 L (A), 3000 mL/100 L (B), 5000 mL/100 L (C) and control (no application) (D)] on yield and qualityof organic grown Cevahir F1 tomato (Solanum lycopersicum L.) cultivar in greenhouse condition. The numberof fruit per plant, fruit weight per plant, total yield, fruit width and length, total soluble solid, pH, ascorbic acid,color properties, fruit shape index, dry matter yield parameters were evaluated on tomato cultivar. The fruitweight per plant and total yield in doses A and C treatments were found the highest in N microbial organicfertilizer. The fruit width in dose A treatment was determined the highest in L microbial organic fertilizer. Thehighest fruit shape index was obtained in D treatment and dose B of L treatment. The fruit number per plant(respectively 24.71 and 23.56), the total solid contents (5.80 %) and ascorbic acid contents (261.67 mg/l usare)in doses A and C treatments were found the highest in L microbial organic fertilizer. It is concluded that bothfruit quality and nutrient content could be significantly increased in tomato by using microbial organic fertilizers.

Thisstudy was conducted to evaluate the influence of cadmium (Cd) (0, 100, 150 and200 mg kg-1) and lead (Pb) (0, 1000, 1500 and 2000 mg kg-1)on morphological, physiological and biochemical responses of rocket (Eruca sativa L.) in greenhouseconditions. Plant growth, some physiological (membrane permeability, relativewater content, stomal conductance, etc.) and biochemical (antioxidant enzymeactivity, proline and sucrose content) parameters of rocket plants were alteredwith Cd and Pb levels. The Cd and Pb content in rocket increased with elevatedconcentration. Both Cd and Pb stress conditions negatively affected plantgrowth, photosynthetic activity and chlorophyll content. The negative effect ofheavy metals elevated with increased doses of Cd and Pb. The treatment of Cdand Pb significantly elevated antioxidant enzymeactivities.Furthermore, the heavy metal stressed plants had more malondialdehyde(MDA), hydrogen peroxide (H2O2), proline and sucrose ascompared to control plants. This study indicated that rocket plants developeddefense mechanisms by regulating enzyme activity and osmolyte accumulationagainst heavy metal stress., Buçalışma, sera koşullarında kadmiyum (Cd) (0, 100, 150 ve 200 mg kg-1)ve kurşunun (Pb) (0, 1000, 1500 ve 2000 mg kg-1) rokada (Eruca sativa L.) morfolojik, fizyolojik ve biyokimyasal tepkiler üzerine etkilerinibelirlemek amacıyla yapılmıştır. Roka bitkilerinin büyüme, bazı fizyolojik(membran geçirgenliği, nisbi su içeriği, stoma iletkenliği vb.) ve biyokimyasal(antioksidan enzim aktivitesi, prolin ve sukroz içeriği) parametreleri ağırmetal stres koşulları altında değişmiştir. Rokanın Cd ve Pb içeriği yüksekkonsantrasyonla artmıştır. Hem Cd hem de Pb stres koşulları bitki büyümesini,fotosentetik aktiviteyi ve klorofil içeriğini olumsuz etkilemiştir. Ağırmetallerin negatif etkisi artan Cd ve Pb dozları ile daha fazla olmuştur. Cd vePb uygulamaları antioksidan enzim aktivitelerini önemli ölçüde artırmıştır.Ayrıca, ağır metal stresli bitkilerde, kontrol bitkilerine kıyasla daha fazlamalondialdehit (MDA), hidrojen peroksit (H2O2), prolin vesukroz bulunmuştur. Bu çalışma, roka bitkilerinin enzim aktivitesini ve osmolitbirikimini düzenleyerek ağır metal stresine karşı savunma mekanizmalarıgeliştirdiklerini göstermiştir.

Sera koşullarında yapılan çalışmada; piyasadan temin edilen sıvı formdaki potasyum sülfat ve magnezyum sülfat gübrelerinin hıyarda verim ve verim parametreleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Çalışmada, A-21 hıyar (Cucumis sativus L.) çeşidinde, K2S04 ve MgSO4’ün farklı dozları (0, 0,5 L da-1, 1 L da-1 ve 2 L da-1) fide dikiminden bir hafta sonra bitki kök bölgesine her bir bitkiye 30 mL olacak şekilde 15’er gün aralıklarla 3 defa uygulanmıştır. Araştırma sonucunda 1 L da-1 MgSO4 uygulaması ile verim % 37 oranında artış göstermiş, SÇKM miktarının en yüksek olduğu belirlenmiştir. Ortalama meyve ağırlığı, meyve boyu, meyve çapı ve meyve %KM miktarı en yüksek 0,5 L da-1 MgSO4 uygulaması ile elde edilirken, C vitamini en yüksek 1 L da-1 K2SO4 uygulamasında gözlenmiştir. Araştırma sonucunda potasyum ve magnezyumun hıyar yetiştiriciliğinde optimum düzeylerde kullanılması ile bitki gelişiminin daha iyi olduğu ve buna paralel olarak verimde artışın olduğu belirlenmiştir.

Bu çalışma, balık gübresinin marul yetiştiriciliğinde kullanılabilirliğinin belirlenmesi, verimde azalmaya neden olmadan mineral gübre kullanımının azaltılması ve daha kaliteli ürünlerin elde edilmesi amacıyla Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma Seraları ve Laboratuarlarında 2013 yılında yürütülmüştür. Araştırmada bitkisel materyal olarak marul (Lactuca sativa L. var. longifolialia) kullanılmıştır. Çalışma, tesadüf parselleri deneme desenine göre 3 gübre uygulaması (mineral gübre- MG, balık gübresi- BG ve mineral gübre + balık gübresi-MG+BG), 4 farklı doz (0, 10, 15 ve 20 kg/da N) ve 3 tekerrürlü olarak saksı denemesi şeklinde yürütülmüştür. Deneme süresi sonunda her gruptan elde edilen bitkilerde verim parametreleri, bitki besin maddesi analizleri ve toprak analizleri yapılarak muamele grupları arasındaki farklar kaydedilmiştir. Araştırma bulgularına göre uygulamalar ve dozlar arasında önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır. MG+BG uygulaması bitki genişliği, bitki boyu, yaprak sayısı, bitki yaş ağırlığı, gövde çapı, kök yaş ağırlığı ve kök kuru ağırlığını kontrol uygulamasına göre önemli seviyede arttırırken; 10 kg/da ve 15 kg/da dozları en etkin dozlar olarak belirlenmiştir. Balık gübresi ve mineral gübre uygulamalarının marulda bitki besin elementi içeriği üzerine etkisi istatistiki anlamda önemli bulunmuştur. En fazla K, Si, Ca, Mn ve Fe içerikleri BG uygulamasının 20 kg/da dozunda tespit edilmiştir. En fazla P, Mg, ve Zn elementi içeriği BG ve MG+BG uygulamalarında tespit edilmiştir. Toprak analiz sonuçlarına göre; organik madde miktarı, P, K, Ca, Mg, Na, Fe, Cu, Mn, Zn ve elektriksel iletkenlik (EC) parametreleri BG uygulamasının 20 kg/da dozunda daha fazla bulunmuştur. Toprak ağır metal (Pb, Cd ve Ni) içeriği bakımından da en yüksek değerler BG uygulamasının 20 kg/da dozundan elde edilmiştir. Ancak, balık gübresinin ağır metal içeriğinin sürdürülebilir tarım sistemleri için önerilen maksimum değerlerin altında olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak; balık gübresinin sürdürülebilir tarımda alternatif gübre olarak kullanılabileceği ortaya konulmuştur.2014, 89 sayfaAnahtar Kelimeler: Balık gübresi, Lactuca sativa L., bitki gelişimi, mineral içeriği This study was aimed to determine the use of fish fertilizers in lettuce growing without causing a reduction in efficiency and reduce the use of mineral fertilizers in order to obtain better quality products. The study was conducted in Greenhouses and Laboratories at Atatürk University, Faculty of Agriculture, and Department of Horticulture in 2013. The lettuce (Lactuca sativa L. var. longifolialia) was used as plant material. The study was based on a completely randomized design and was carried out as a pot experiment with treatment of 3 fertilizers treatments (mineral fertilizer- MG, fish fertilizer- BG and mineral fertilizer + fish fertilizer-MG+BG), 4 different doses (0, 10, 15 and 20 kg/da N) and 3 replicates. At the end of the trial period, differences between treatments were recorded in terms of yield parameters, plant nutrients and soil analysis. According to research findings, significant differences were reported in applications and doses. 10 kg/da and 15 kg/da doses were determined as the most effective doses while application of MG+BG significantly increased in the plant width, plant height, number of leaves, plant fresh weight, stem diameter and plant fresh weight. Fish manure and mineral fertilizer applications on plant nutrient content of lettuce were statistically found significant. Maximum of K, Si, Ca, Mn, B and Fe contents was determined in BG application 20 kg/da dose. However, the highest P, Mg and Zn were recorded in BG and MG + BG applications. According to soil analysis results, amount of organic matter, P, K, Ca, Mg, Na, Fe, Cu, Mn, Zn and electrical conductivity parameters (EC) were found more significant in the application of BG at the dose of 20 kg/da. The highest value of soil heavy metal (Pb, Cd and Ni) content was also obtained from 20 kg/da of BG application. However, the heavy metal content of fish fertilizer for sustainable farming systems was found to be below the recommended maximum value. As a result, it has been proven that fish fertilizer can be used as an alternative fertilizer in sustainable agriculture.2014, 92 pagesKeywords : Fish manure, Lactuca sativa L., plant growth, nutrient content 108