27 results on '"KOLÇAK, ÖZGÜR"'
Search Results
2. Osmanlılar ve Macarlar: Bir Diplomatik Tarih.
- Author
-
KOLÇAK, ÖZGÜR
- Abstract
Copyright of Kadim is the property of Kadim and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Habsburg Elçisi Walter Leslie’nin Osmanlı Ziyareti: Bir Tarihsel Anlatı İnşası (1665-1666)
- Author
-
Kolçak, Özgür, primary
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Kahraman Şakul, II. Viyana Kuşatması: Yedi Başlı Ejderin Fendi. İstanbul: Timaş Yayınları, 2021, 560 Sayfa. ISBN: 9786050835663.
- Author
-
KOLÇAK, Özgür, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
5. Kahraman Şakul, II. Viyana Kuşatması: Yedi Başlı Ejderin Fendi. İstanbul: Timaş Yayınları, 2021, 560 Pages. ISBN: 9786050835663
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Subjects
Askeri Tarih,Viyana Kuşatması,Köprülüler,Osmanlı İmparatorluğu ,Millitary History,Siege of Vienna,Köprülüs,Ottoman Empire ,Tarih ,History - Abstract
Bu yazı, Kahraman Şakul'un Osmanlı'nın 1683 yılında Viyana'yı kuşatmasını ele alan II. Viyana Kuşatması: Yedi Başlı Ejderin Fendi adlı eserini tahlil etmektedir. Yazı boyunca kitabın bölümleri muhteva bakımından tanıtılmakta, yazarın konusunu irdelerken başvurduğu araştırma yöntemleri değerlendirilmektedir. Kitap Türkçede II. Viyana Kuşatması üzerine yazılan en kapsamlı eser olmakla birlikte, görsel içeriğinin zenginliği, yerli ve yabancı kaynakların karşılaştırmalı kullanımı ve akıcı üslubuyla dikkat çekmektedir., This paper reviews Kahraman Şakul's II. Viyana Kuşatması: Yedi Başlı Ejderin Fendi on the second Ottoman siege of Vienna in 1683. It surveys the contents of the book and attempts to analyze the author's research methods. The book is the most comprehensive work in Turkish on the subject and stands out for its rich visual material, comparative use of Ottoman and Western sources, and fluent writing style.
- Published
- 2022
6. II. Viyana Kuşatması: Yedi Başlı Ejderin Fendi.
- Author
-
KOLÇAK, ÖZGÜR
- Abstract
Copyright of Kadim is the property of Kadim and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
7. SINIR DİPLOMASİSİNDEN SALTANAT ELÇİLİĞİNE: BİR 16. YÜZYIL DİPLOMASİ HİKÂYESİ YAHUT MARCUS SCHERER/HİDAYET’İN ESRARLI SERGÜZEŞTİ
- Author
-
KOLÇAK, Özgür, primary
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
8. SINIR DİPLOMASİSİNDEN SALTANAT ELÇİLİĞİNE: BİR 16. YÜZYIL DİPLOMASİ HİKÂYESİ YAHUT MARCUS SCHERER/HİDAYET’İN ESRARLI SERGÜZEŞTİ
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Subjects
Tarih ,Early modern Ottoman-Habsburg diplomacy,Sultan Süleyman,Maximilian II,Michael Černović,1566 Szigetvár campaign,Arslan Pasha ,History ,Erken modern Osmanlı-Habsburg diplomasisi,Sultan Süleyman,II. Maximilian,Michael Černović,1566 Szigetvár seferi,Arslan Paşa - Abstract
The mid-16th century marked an age of pursuit for Ottoman and Habsburg diplomacy-makers. At this time Buda was emerging as a diplomatic hub regulating the mutual contacts between the two states, a role the frontier city played for around one and a half century. For this purpose several scribes and çavuşes from Buda visited the imperial town Vienna. Hidayet Ağa, alias Marcus Scherer with his Christian name, attended two audiences in Vienna with Maximilian II, the Holy Roman emperor, in 1564 and 1565, respectively. In 1564, Hidayet demanded the payment of the yearly tribute by Maximilian to the Porte. Next year he stayed in Vienna nearly seven months when he sought to mediate a peace treaty between the two monarchs. His mission failed and Sultan Süleyman launched his campaign of 1566 against the fortress of Szigetvár. Hidayet stemmed from a Saxon family in Transylvania. He officially began with his secretarial career in Buda in late 1550’s; he became the “pasha’s envoy” to Vienna in 1564 and was elevated to a “sultanic courier” in 1565. In early 1566 he was executed by the Ottomans under the circumstances the historical sources of the period could hardly agree on. Hidayet/Marcus, thanks to his mediation between the Ottoman and Habsburg courts in mid-16th century left a number of scattered and confusing historical traces to modern researchers in multiple languages., 16. yüzyılın ortaları Osmanlı-Habsburg diplomatik ilişkilerine yön verenler açısından bir arayış çağıydı. Budin, takip eden yaklaşık bir buçuk asırlık zaman diliminin gösterdiği üzere, iki devlet arasındaki diplomatik temasların ayarlanıp düzenlendiği bir merkez halini alıyordu. Budin’de hizmet eden divan kâtipleri ve çavuşları bu maksatla Viyana’ya müteaddit ziyaretlerde bulundular. Bunlardan biri olan Hidayet Ağa ya da ihtida etmeden önceki ismiyle Marcus Scherer, 1564 ve 1565 senelerinde iki ayrı misyonla Kutsal Roma imparatoru II. Maximilian’ın huzuruna çıktı. 1564’te, Habsburg hükümdarından geciken haraç ödemelerini yapmasını talep eden Hidayet, ertesi sene geldiği Viyana’da takriben yedi ay kaldı. Sultan Süleyman’ın 1566’daki Szigetvár seferi öncesinde iki hükümdar arasında bir sulh antlaşmasının vücut bulmasına çalıştı; ama istediğini elde edemedi. Erdelli Sakson bir aileden gelen Hidayet, 1550’lerin sonlarında Budin’de resmen başladığıkâtiplik ve tercümanlık kariyerini 1564’te “paşa elçiliği” ve 1565’te “saltanat elçiliği”yle taçlandırdı. 1566 başlarında tarihî kaynakların üzerinde hemfikir olamadığı bir yer ve zamanda idam edildi. Hidayet/Marcus, 16. yüzyıl ortasında Osmanlı ve Habsburg sarayları arasında oynadığı aracılık rolü vesileyle günümüz insanlarına çeşitli lisanlarda, dağınık ve kimi zaman kafa karıştırıcı izler bıraktı
- Published
- 2019
9. Egy erdélyi fejedelem a 'héják' karmai között: II. Rákóczi György és Köprülü Mehmed pasa
- Author
-
Kolçak, Özgür
- Abstract
Keletkutatás, 2017. tavasz ISSN 0133-4778
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
10. Barbarians with Manners: Ottoman Observations of a Jesuit Priest between Cultural Biases and Diplomacy (1665–1666)
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Subjects
Tarih ,History ,Diplomasi,Osmalı İmparatorluğu ,Diplomacy,Ottoman Empire - Abstract
1665 sonbaharında Walter Leslie riyasetinde İstanbul’a gelen Habsburg sefaret heyetinde birçok diplomatik görevli, asilzade ve hizmetkârın yanında elçilik deneyimlerini kâğıda dökmüş bazı seyyah ve yazarlar bulunuyordu. Habsburg büyükelçisinin şahsî günah çıkarma papazı Cizvit Paul Tafferner, bu amaçla sefaretin Viyana’dan yola çıktığı günden Osmanlı payitahtındaki vazifesini ifa edip geri döndüğü tarihe değin gözlemlerini ihtiva eden hacimli bir seyahatname kaleme almıştı. Paul Tafferner’in 1668’de Latince basılan eseri, birkaç sene içinde Almanca’ya tercüme edilerek defalarca yeniden basıldı. Paul Tafferner’in İstanbul şehrini anlatmaya ayırdığı sayfalar, eğitim görmüş batılıların Osmanlı ve İslam eserleriyle karşılaştıklarında takındıkları ikircikli tavrın tahlili bakımından önemli karineler sunar. Döneme ait Osmanlı kaynakları, W. Leslie sefaretine mensup olanların teyit ettiği üzere, elçilik mensuplarına birden fazla kereler İstanbul gezileri tertip edildiğini yazarlar. Buna karşın iki kaynak grubunda aynı hadiselerin anlatımına dair kullanılan dil ve aktarım teknikleri birbirine bazen taban tabana zıttır. Bu farklılığın tarihsel kökenleri ve daha özel ve müşahhas bir örnekte 1665 senesindeki kültürel karşılaşmalar muvacehesinde gözlemcilerin gözlerinin önünde cereyan eden nesneler dünyasına dair farklı algılama biçimleri araştırılmaya seza bir konudur. Mühürdar Hasan Ağa, Fındıklılı Mehmed Ağa ve Abdurrahman Abdi Efendi’nin Osmanlı abidevi mimari eserlerinin batılı muhataplarına gösterilmiş olmasından iftihar ettikleri kesindir. Peki, P. Tafferner İstanbul’a baktığında aslında ne görmüştü?, Walter Leslie, the Habsburg ambassador to the Porte in 1665, was accompanied in the embassy by a wide range of aristocrats, attendants, and diplomatic corps as well as several travellers and adventurers who penned their days of diplomatic service. Paul Tafferner, a Jesuit priest and the personal confessor of the imperial ambassador, also wrote a voluminous travel book covering the days he spent in the service of W. Leslie from the day he departed from Vienna until his coming back to the imperial residence. Paul Tafferner’s work was published in 1668 originally in Latin and was soon translated into German. His travel book serves as an example of the equivocal standpoint characteristic to early modern western observers that encountered the Ottoman and Islamic monuments. Ottoman chronicles of the period, as confirmed by historical narratives produced within the W. Leslie embassy, relate that the members of the imperial delegation were offered several trips in Constantinople. Two groups of historical accounts, however, draw completely differing pictures for the same days. The historical background for this discrepancy in sources, particularly the reasons for producing contradictory accounts on Ottoman Constantinople in 1665, poses a challenging problem for the students of history. Mühürdar Hasan Ağa, Fındıklılı Mehmed Ağa, and Abdurrahman Abdi Efendi took pride in displaying the outstanding Ottoman architectural works to a Christian embassy. But what did Paul Tafferner actually see when he was guided through Constantinople and why?
- Published
- 2016
11. XVII. Yüzyıl Osmanlı-Habsburg Diplomasi Tarihine Bir Katkı: 1664 Vasvar Antlaşması’nın Tasdik Sürecine Dair Yeni Bulgular
- Author
-
Kolçak, Özgür, primary
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
12. SELANİK YÜNLÜ DOKUMACILIĞININ TARİHSEL GELİŞİMİ (1500-1620): YENİ BULGULAR IŞIĞINDA GENEL BİR DEĞERLENDİRME
- Author
-
Kolçak, Özgür
- Published
- 2015
13. '… Cümle Palankaları Küffâr Aldı …': 1663-64 Osmanlı-Habsburg Savaşında Dezenformasyon, Propaganda ve Siyasî İktidar
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Subjects
Osmanlılar,Habsburglar,askerî istihbarat,1663–1664 savaşı,dezenformasyon ,Social ,Ottomans,Habsburgs,military intelligence,the war of 1663–1664,disinformation ,Sosyal - Abstract
The Ottoman-Habsburg war of 1663–1664 was a struggle of military units fighting for two rival dynasties against each other as well as against the coercive technological limits in the XVIIth century. In terms of military efficiency, vital issues such as intelligence gathering and passing of orders among military units remained a somewhat unsolved problem due to apparent communication difficulties. Early modern military structures thus had to cope with false and unwarranted news which could easily affect the fighting spirit of troops. In a prolonged campaign season the common soldier became more and more exposed to rumors and hearsays in the military camp and tended to believe them much easier by each passing day. And because of similar communication hardships it took a rather long time for central administrations to correct a false piece of news circulating within the military camp and even beyond. Ottoman and Habsburg armies fighting along the Hungarian frontier in 1663–1664 were no exception to the rule. The existence of opposing personalities within both the Ottoman and Habsburg military who sought to use the “circulating disinformation” to their own political ends reveals a rather vague conflict between the leading actors of military enterprise and a group of discontents. In this respect, the ways by which the army members and a large body of people keeping an eye on the possible outcomes of the war dealt with false news, disinformation, and rumors without foundation could serve as explanatory examples on the nature of early modern political power, 1663 baharında başlayan Osmanlı-Habsburg savaşı, rakip hanedanlar adına çarpışan askerî birliklerin birbirlerine karşı verdikleri mücadelenin yanı sıra XVII. yüzyılın teknolojik sınırlarını belirleyen genel şartlarla giriştikleri boğuşmanın izlerini taşıyordu. İstihbarat toplama, haber intikali ve emirlerin dağıtılmasını doğrudan etkileyen muhaberat güçlükleri, erken modern askerî yapıları, bazı hallerde savaşçıların ruhsal durumlarına esaslı biçimde tesir eden mesnetsiz ve kaynağı belirsiz havadislerle baş başa bırakıyordu. Uzayan sefer mevsimleri savaşçıların zihnini muhatap oldukları haber, şayia ve duyumlar karşısında daha kırılgan bir hale sokuyor; döneme özgü haberleşme yöntemleri, bir kere peyda olan asılsız dedikodu ve felaket hikâyelerininresmî makamlar aracılığıyla tashih edilmesine değin uzunca bir zamanın geçmesine sebep oluyordu. 1663–1664 yıllarında Macaristan sınır boyunda kapışan Osmanlı ve Habsburg orduları için de aynı durum geçerliydi. Bu dönemde ortalığı kaplayan dezenformasyonu lehlerine kullanmak isteyen iktidar odaklarının görünür hale gelmesi, Osmanlı ve Habsburg askerî yapıları içinde veya seferi tertipleyen merkezî iktidarın yandaş ve muhalifleri arasındaki üstü örtülü mücadeleye dair kayda değer ipuçları barındırıyordu. Askerî mücadelenin olanca şiddetiyle devam ettiği senelerde Osmanlı ve Habsburg ordugâhlarında, çeşitli savaşçı grupları ve cephe gerisinde savaşın seyrini izleyen meraklı kitleler arasında tedavül eden doğrulanmamış havadislere verilen tepkilerin niteliği, ilgili devletlerin bu dönemdeki siyasî yapılarının doğasına dair açıklayıcı örnekler vazifesini görüyordu.
- Published
- 2015
14. Mark L. Stein, Guarding the Frontier: Ottoman Border Forts and Garrisons in Europe
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Abstract
tırarak eserinin çatısını tanıtır ve bölüm muhtevalarını kitaptaki sıraya uygun bi- çimde kısaca özetler. Yazar, aynı satırlarda Guarding the Frontier’ın dayandığı ana tezlerden birini dile getirme fırsatına erişir. Macaristan’daki Osmanlı-Habsburg sınırı, geleneksel Osmanlı tarihçiliğinde birbirine kökten yabancı iki hasım me- deniyeti kesin ve kalın hatlarla ayıran bir kopuş çizgisi olarak resmedile gelmiştir. Hâlbuki kitabın müellifi için durum bunun neredeyse tam tersidir. Osmanlı- Habsburg serhaddında bir siyasî bölünmüşlükten bahsedilebilir elbette; ama
- Published
- 2015
15. The Unbearable Weight of Empire: The Ottomans in Central Europe - A Failed Attempt at Universal Monarchy (1390- 1566), Budapest: Research Centre for the Humanities, Hungarian Academy of Sciences
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Subjects
Tarih ,History ,Osmanlı,siyasi tarih,Pal Fodor - Abstract
Osmanlı ta ihç liğinin deneyimli ismi Pal Fodor, Osmanlı siyasi, askeri ve entelektüel tarihinine dair llarca riktird ği muktesebatını bir kez daha Osmanlı tarih meraklılarına sunuyor. tabın içindekiler smına alelacele bakan dikkatsiz bir okuyucu, ilk anda yazarın eski çal şmalarından derlediği bir siyasi tarih kitabıyla baş başa olduğu intibaına kapılabi ir. Bu, ancak kısmen doğrudur. Pal Fodor, kronolojik sıraya dayanan bir Osmanlı siyasi ve askeri hadiseleri tarihi anlattığının zaten farkındadır; okuyucudan muhtemel tekdüzelik için peşin peşin özür diler (s. 22). Gerçekten de, yazarın hoşuna gitmeyecek bir anımlamayla, erken modern Osmanlı tarihi uzmanları ara ında artık sır olmayan tarihi vaka ve gelişmeler, yazarın titiz üslubuyla bir kere daha baştan anlatılmaktadır.
- Published
- 2014
16. '… And yet fell all the forts to the infidels …': Disinformation, Propaganda and Political Power in the Ottoman-Habsburg War of 1663–1664
- Author
-
Kolçak, Özgür
- Subjects
Osmanlı-Avusturya Savaş ,Osmanlı Devleti - Abstract
Ele alınan konu, temelde ikisi de hatalı istihbarattan kaynaklanan yanlış anlamalar üzerine inşa edilmiş olsa da, iki örnek, halk nezdinde yarattığı tepki ve enformasyonun dezenformasyon suretinde bilinçli bir şekilde tahrif edilip yayılması bakımından ciddi farklılıklar arz eder. 1664 kış baskınıyla ilgili havadislerin bariz siyasî anlamları düşünülürse, asılsız bilgilerin geniş halk tabakaları arasında süratle yayılmasında hem Habsburg hem de Osmanlı ordugâhlarıyla öyle ya da böyle ilişkisi olan bazı grupların payı olduğu neredeyse kesindir. Buna mukabil St. Gotthard muharebesine ilişkin hatalı bilgilerin XVII. yüzyıl iletişim dünyasının sınırlarını çizen genel ve dolayısıyla masumane yetersizliklerden kaynaklandığını kabul etmek akla daha yatkın gelmektedir. Ele alınan konu, temelde ikisi de hatalı istihbarattan kaynaklanan yanlış anlamalar üzerine inşa edilmiş olsa da, iki örnek, halk nezdinde yarattığı tepki ve enformasyonun dezenformasyon suretinde bilinçli bir şekilde tahrif edilip yayılması bakımından ciddi farklılıklar arz eder. 1664 kış baskınıyla ilgili havadislerin bariz siyasî anlamları düşünülürse, asılsız bilgilerin geniş halk tabakaları arasında süratle yayılmasında hem Habsburg hem de Osmanlı ordugâhlarıyla öyle ya da böyle ilişkisi olan bazı grupların payı olduğu neredeyse kesindir. Buna mukabil St. Gotthard muharebesine ilişkin hatalı bilgilerin XVII. yüzyıl iletişim dünyasının sınırlarını çizen genel ve dolayısıyla masumane yetersizliklerden kaynaklandığını kabul etmek akla daha yatkın gelmektedir.
- Published
- 2014
17. HABSBURG ELÇİSİ WALTER LESLIE'NİN OSMANLI DEVLET YAPISINA DAİR GÖZLEMLERİ (1665)
- Author
-
Kolçak, Özgür
- Subjects
Osmanlılar,Habsburglar,erken modern diplomasi,Köprülüler,IV. Mehmed - Abstract
HABSBURG ELÇİSİ WALTER LESLIE'NİN OSMANLI DEVLET YAPISINA DAİR GÖZLEMLERİ (1665)9 Ağustos 1664 tarihinde Osmanlı ve Habsburg yönetimleri arasında Vasvar antlaşması imzalandı. İki devlet arasındaki 1663-64 savaşlarını resmen sonlandıran antlaşmanın son maddesinde, Osmanlı ve Habsburg hanedanlarını temsil eden büyükelçilerin mübadele edilmesi öngörülüyordu. Habsburg elçisi Walter Leslie, 1665 Ağustos'unun ilk günü Edirne'ye geldi. Walter Leslie, diplomatik görüşmelerle dolu günlerde, Edirne ve İstanbul'da Osmanlı siyaset dünyasının önde gelen şahsiyetleriyle bir araya geldi. Walter Leslie, 1666'da, biri Osmanlı diyarında yürüttüğü diplomatik müzakereleri, diğeri Osmanlı devlet yapısına dair gözlemlerini anlattığı iki rapor kaleme aldı. Habsburg imparatoruna sunulan bu raporlardan ilki umuma açık olsa da, Habsburg elçisinin şahsî değerlendirmelerini ihtiva eden ikinci rapor gizli tutuldu. Walter Leslie, Osmanlı siyasî ve askerî gücünü I. Leopold'ü yüreklendirmeyi amaçlayan eleştirel bir üslupla tarif etmişti. Bununla birlikte, elçinin Osmanlı askerî ve siyasî yapısı hakkındaki tespitleri epeyce sağlam gözlemlere dayanıyordu.HABSBURG AMBASSADOR WALTER LESLIE'S REMARKS ON OTTOMAN POLITICAL STRUCTURE (1665)On 9 August 1664, Ottoman and Habsburg governments signed the Treaty of Vasvár. According to the closing clause of the treaty which formally ended the 1663-64 wars between two empires, a mutual visit by ambassadors representing the Ottoman and Habsburg houses was to take place. Walter Leslie arrived in Adrianople in the midst of 1665. He met with numerous leading figures of Ottoman politics during his stay in Adrianople and Constantinople. In 1666, Walter Leslie wrote two pieces of relations in Vienna and submitted them to the Habsburg emperor Leopold I. Whereas his report on the diplomatic peculiarities of his mission was open to the public, his second report containing his personal observations on Ottoman political structure remained confidential. Walter Leslie portrayed the Ottoman political and military strength in decay in order to encourage Leopold I. On the other hand, his assessments on Ottoman political and military power rested on considerably solid observation.
- Published
- 2013
18. XVI. YÜZYILDA OSMANLI-HABSBURG MÜCADELESİNİN BİR KAYNAĞI OLARAK MÜHİMME DEFTERLERİ
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Subjects
mühimme defteri,Osmanlı diplomasisi,Osmanlı-Habsburg ilişkileri,arşivler,siyasî çekişmeler - Abstract
XVI. YÜZYILDA OSMANLI-HABSBURG MÜCADELESİNİN BİR KAYNAĞI OLARAK MÜHİMME DEFTERLERİOsmanlı divanından çıkan emirlerin kısa birer nüshalarını ihtiva eden mühimme defterleri, Türk arşivlerinde muhafaza edilen en önemli kaynak serilerinden birini teşkil eder. Birçok fermanın asıllarının yüzyıllar içinde kaybolmuş olması, bu defterlerin kıymetini bir kat daha artırmaktadır. Makalenin defterleri tarif etmeyi amaçlayan ilk kısmı, belgelerin kayıt sürecini, diplomatik özelliklerini, en bilindik muhataplarını, ilgili yerlere gönderilme işlemlerini, mühimme ve şikayet defterleri arasındaki ilişkiyi ve konuyla ilgili yapılmış çalışmaları ele alır. İkinci kısım, Erdel meselesini ihmal etmemek kaydıyla, XVI. yüzyılda doğrudan Osmanlı-Habsburg temasları hakkında bilgi veren belgelerin muhtevasını tahlil etmektedir.The mühimme defteris contain shortened versions of outgoing imperial decrees. For this reason, they belong to one of the most significant groups of sources in the Turkish archives. Their value is also enhanced by the fact that many firmans have been lost during the centuries. The first part is a description of the registers and elucidates the stage of recording and the diplomatical characteristics of the documents, the most common addressees, and the practice of dispatching the orders, the relation of mühimme and şiqâyet defteris, and former research on the material. The second part analyses the content of the decrees concentrating mainly on direct Ottoman-Habsburg contacts in the 16th century not forgetting the role of Transylvania within them. Ottoman understanding of war and peace defined the patterns of argumentation they followed. Within indirect communication, Ottoman spying and the story of a Hungarian sympathizer deserve special attention.
- Published
- 2013
19. Sultanın Kalyonları: Osmanlı Donanmasının Yelkenli Savaş Gemileri (1701- 1770)
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Subjects
Sultanın,Kalyonları,Osmanlı Donanması ,Social ,Sosyal - Abstract
Osmanlı tarihçiliği, nereden bakılsa son otuz yıldır, gitgide artan bir hızla geçmişiyle hesaplaşmakta ve bir zamanların hâkim paradigmaları yerini son ana değin sürdürdüğü inatçı bir tutuculuğun ardından gönülsüzce yeni fikirlere bırakmaktadır. Sultanın Kalyonları, kökleri görülmeyecek denli derinlere inen fikr-i sabitlere ve gelenekselleşmiş kalıplara, belki de mümkün olabilecek en fazla rakam, belge ve tarihî bulguyla meydan okuyan yeni nesil çalışmalar arasındaki gözü pek yerini almıştır.
- Published
- 2013
20. Europe's Leonidas: Miklos Zrfnyi, De/ender of Szigetvar (1508 - 1566)
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Subjects
Tarih ,History ,Doğu Avrupa,Szabolcs Varga,Humanities - Abstract
Szabolcs Varga, 16. yüzyıl Orta ve Doğu Avrupa tarihinin namlı kahramanı Mikl6s Zrfnyi'nin (Nikola Zrinski) tarihi bellekte kalıcı bir iz bırakarak ölümünün 450. yıldönümü nün yarattığı vesileyle kaleme sarılmıştır. 1566 yılı, hakikaten de, ister bilimsel ölçütlerle boğuşarak iştigal eden uzmanlar, isterse, mazinin çek iciliğine ham bir hevesle kap ılan meraklılar olsun, Osmanlı, Habsburg, Macar ve Hırvat tarihlerine kıyısından köşesinden bulaşmış olan hiç kimsenin kolayca unutamayacağı bir tarihti. Aynı sene, sadece birkaç gün içinde, Osmanlı kuvvetleri Sigetvar'ı ele geçirdi; biri kuşatma ordusunda, diğeri müdafilerin başında olan Sultan Süleyman ve Mikl6s Zrfnyi birbirlerinin akıbetinden haberdar olmadan ama birbirinin peşi sıra son nefeslerini verdiler. Bir tarihçinin geçmişin böylesine dramatik bir manzarasına bigane kalması, kabul etmeli ki, zordur.
- Published
- 2013
21. XVII. yüzyıl askeri gelişimi ve Osmanlılar: 1660-64 Osmanlı-Avusturya savaşları
- Author
-
Kolçak, Özgür, Emecen, Feridun Mustafa, and Tarih Anabilim Dalı
- Subjects
Tarih ,military-State relations ,History ,Turkish Army ,Ottoman-Austrian War ,Defense and Defense Technologies ,Austria ,Ottoman history ,Savunma ve Savunma Teknolojileri ,War ,Military structure ,Ottoman Period ,Military life - Abstract
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupa askeri tarihi ile ilgilenen araştırıcılar, 16.-18. yüzyıllar arasında bir dönemde Avrupa kıtasını derinden etkileyen ve modern devlet aygıtının oluşmasında öncülük rolü üstlenen bir ?askeri devrim? yaşandığını iddia etmektedirler. Günümüzde yaygın biçimde ?askeri devrim tezi? olarak adlandırılan bu anlayışa göre, batılı güçlerin dünyanın geri kalanı üzerinde kurdukları siyasî ve askerî tahakkümün kökenleri bizatihi bu dönüşümde aranmalıdır. Bu noktada, dünya askerî tarihinin önemli bir parçası olan Osmanlı İmparatorluğu'nun tartışmalara dâhil edilmesi gerekmektedir. Bu doktora tez çalışması, ?askeri devrim? tartışmasında Osmanlılara bir yer açma amacını taşımaktadır. 16. yüzyılın sonu ve 17. yüzyılın başında ilk örnekleri görülmeye başlayan askeri yeniliklerin olgunlaşmış ve standart uygulamalar haline gelmiş biçimlerini inceleyebilmek için 1660?64 savaşları vazgeçilmez bir sınama sahası sağlayacaktır. In the second half of the 20th century, European military historians has elaborated the scholarly view of a ?military revolution? that changed the European continent in the 16-18th centuries and paved the way to the formation of the modern state. According to the military revolution thesis, the global dominance of western powers over the world owed much to military changes in the early modern period. At this point, it seems important to bring in the Ottoman early modern military experience into the debate. This study aims to place the Ottoman military structure within the early modern military revolution debate. In this respect, the Ottoman-Habsburg wars of 1660-64 appear to be an indispensible example to check the supposedly overwhelming effects of the so-called military revolution since it has been asserted that the vital changes had taken place towards the end of the 16th and in the beginning of the 17th century. 446
- Published
- 2012
22. An Ottoman Mentality - The World of Evliya Çelebi
- Author
-
KOLÇAK, Özgür
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Evliya Çelebi,Seyahatname,Robert Dankoff - Abstract
Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si üzerinde tartışmasız en yetkin isimlerden biri olan Robert Dankoff, bu kitabında okuyucuya Seyahatname üzerinde yıllarca yaptığı çalışmaların âdeta damıtılarak zenginleştirilmiş bir derlemesini sunmaktadır. Gerçekten de Dankoff, kitabın telif sürecine katkıda bulunan kişi ve kurumları saymak amacıyla kaleme aldığı teşekkür yazısında (s. xix), kitap bölümlerinin her birinin aslında farklı amaçlarla ve farklı tarihlerde tertip edilmiş olduğunu ifade eder. Bu durum Suraiya Faroqhi tarafından yazılan kitabın önsöz (Foreword) kısmında da belirtilmektedir. Yazısına bir yandan Evliya Çelebi Seyahatname’sini daha iyi anlamanın yollarını irdelemekle baş- layan Faroqhi, öte taraftan bu amaçla şu ana değin girişilen çalışmaların bir dökümünü verir. Seyahatname üzerine yapılan araştırmaların tarihi seyrini takip eden okuyucu, Dankoff’un bu son eserinin bir anlamda “Evliya Çelebi çalışmaları”nda geldiği son noktayı temsil ettiğini rahatlıkla fark edebilir. Seyahatname’nin muhtelif bölümlerinin neşri, Seyahatname’de yer alan bilgilere istinaden oluşturulan monografiler ve yine bu eserden hareketle Osmanlı dünyasına dair yaptığı değerlendirmelerden sonra Dankoff, artık Evliya Çelebi’yi bizatihi Evliya’nın kendi kaleminden yazmayı denemiştir.
- Published
- 2006
23. XVII. YÜZYIL OSMANLIHABSBURG DİPLOMASİ TARİHİNE BİR KATKI: 1664 VASVAR ANTLAŞMASI'NIN TASDİK SÜRECİNE DAİR YENİ BULGULAR.
- Author
-
Kolçak, Özgür
- Abstract
Copyright of Dîvân: Journal of Interdisciplinary Studies / Disiplinlerarasi Calismalar Dergisi is the property of Bilim ve Sanat Vakfi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
24. Osmanlı Dönemi Balkan Şehir Tarihi: Bosna, Macaristan ve Yunanistan Şehirleri
- Author
-
GÖKAÇTI, M. Ali, TURHAN, Fatma Sel, and KOLÇAK, -özgür
- Subjects
Ottoman Balkans,Balkan City,City Development,Urban Growth,Demographic Changes,Bosnia,Hungary,Greece ,Social ,Sosyal ,Osmanlı Balkanları,Balkan Şehri,Şehir Gelişimi,Kentsel Büyüme,Demografik Değişim,Bosna,Macaristan,Yunanistan - Abstract
The aim of this work is to evaluate the Ottoman Balkan city historiography and its main trends based on the studies about Ottoman Bosnia, Hungary and Greece. For a long period the region was ruled by closed regimes which restricted researchers and thus the Ottoman heritage of the region became one of the least known issues. But after 1980s the changes in political systems enabled historians to make new researches on various topics and documents concerned with the region's Ottoman city history. The main issues as related the Ottoman Bosnia city historiography are the Islamization process of the region and socio-cultural mobility based on this development; the demographic changes after the conquest and urban growth, the administrative structure, land tenure system and changes on those systems as time went on; and, comparison of those systems with other parts of the empire in terms of similarities and differences. After the 1992 war, the protection and saving of the Ottoman cultural heritage, such as architectural monuments or archival documents also became one of the main themes because of the destructive effects of the war. The new studies which concentrate on the Ottoman Bosnia's trading networks or crime patterns enabled researchers to look at the city life in a more complex relationship framework. In the Hungary section of this paper, the studies on the Hungarian city establishment during the Ottoman period are analyzed and the structure of those cities are compared and contrasted. The role played by the Ottoman archival documents to fill the gap of the Hungarian records as related to this issue and the enrichment of the literature thanks to this contribution which brings a variousness of research perspective is discussed as well. In the section where the paper focuses on the Greece, the peculiarity of the Ottoman period Greek urban establishment is emphasized., Bu çalışmanın amacı, Osmanlı dönemi Balkan şehir tarihçiliğinin gelişimi üzerinde durmak ve Bosna, Macaristan ve Yunanistan örneklerinden yola çıkarak önemli temayülleri değerlendirmektir. Bölgenin genel olarak uzun yıllar kapalı rejimle yönetilme- si konuyla ilgili az sayıda çalışmanın yapılmasına sebep olmuştur. Ancak 1980'lerden sonra ilginin çeşitlendiği ve bölgenin şehir tarihi ile ilgili farklı konu ve kaynakların devreye sokulduğu görülmektedir. Osmanlı dönemi Bosna'sının şehir tarihi açısından öne çıkan konuları; bölgenin yaşadığı İslamlaşma, buna bağlı gelişen sosyokültürel hareketlilik, bölgede yaşanan demografik değişim ve kentsel büyüme, idarî yapılanma, toprak sistemi ve zamanla yaşanan değişim ve bu yapılanmaların Osmanlı'nın diğer eyaletlerinden farklılık gösterip göstermediği meseleleri olarak zikredilebilir. Osmanlı'dan kalma mimari doku veya arşiv malzemesi gibi kültürel mirasın korunup saklanması meselesi de özellikle 1992 savaşının yaptığı yıkımın ardından çalışmalara sıklıkla yansımıştır. Son dönemlerde ise Osmanlı dönemi Bosna'sını, şehirlerin ticaret ağına veya bölgede işlenen suçlara bakarak tanımaya yönelik çalışmalar, bölgenin şehir tarihine daha karmaşık ilişkiler çerçevesinde bakmayı sağlaması açısından hayli önemlidir. Çalışmanın Macaristan bölümünde Osmanlı dönemi Macar yerleşimlerine yönelik çalışmalar incelenmiş ve şehirlerin benzerlik ve farklılıkları üzerinde durulmuştur. Bu bölümün üzerinde durduğu diğer bir konu da, Macar kaynaklarının yarattığı boşluğun doldurulmasında Osmanlı arşiv kaynaklarının oynadığı rol ve bu sayede çeşitlenen bakış açılarıdır. Yunanistan örneğinde ise Osmanlı dönemi Yunanistan şehirlerinin kendine özgü yapıları vurgulanmış ve bu şehirleri konu edinen çalışmaların, her yerleşim biriminin kendine özgü özelliklerini ve tarihî şartlarını yansıtacak tarzda kaleme alındığı belirtilmiştir.
- Published
- 2005
25. Activity based management approach as a methodology for organizational analysis in restructuring projects
- Author
-
Kolçak, Özgür Maya, Onal, Güngör, İşletme Anabilim Dalı Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Restructuring ,İşletme ,Organizational structure ,Managerial effectiveness ,Yönetim ,Efficiency ,Örgüt Yapısı ,Business Administration ,Management - Abstract
ÖZETBu çalışmada, yeniden yapılanma projelerinde tasarım aşaması öncesinde mevcut örgüt yapısının analizi için etkinlik bazlı yönetim sisteminin ne şekilde kullanılabileceği incelenmekte ve uygulamaya dair bir örnek verilmektedir.Çeşitli iç ve dış çevre baskıları, işletmeleri yapı ve süreçlerinde yeniden yapılanma sürecine girmeye zorlamaktadır.Son yıllarda giderek yaygınlaşan etkinlik bazlı yönetim yaklaşımı, bu değişim sürecinde de etkili bir araç olarak kullanılabilir. İşletme kaynaklarının kullanımı konusunda analitik bir yöntem sunan sistem, değişim ve yeniden yapılanma süreci öncesinde mevcut durumun analizi için de olanak sağlar.Çalışmada, yeniden yapılanma süreci ve etkinlik bazlı yönetim sisteminin bir arada nasıl kullanılabileceği, bir örnek uygulama üzerinde açıklanmaktadır.ABSTRACTIn this thesis, the usage of activity based management system for as is analysis of structural organization in the beginning of restructuring projects is analysed and an example for practis is explained.Various factors of internal and external environment force the organizations to restructure their organizations and processes.The activity based management approach, which is becoming more common, can also be used as an effective tool in change processes. The system provides an analytical method for the usage of company resources and enables the as is analysis in the beginning of change and restructuring process.This study is explaining how to combine restructuring process and activity based management system.
- Published
- 2001
26. Köprülü Ayşe Hanım ve Osmanlı'da hâne politikaları
- Author
-
Ünal, Ayşegül, Kolçak, Özgür, and Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı
- Subjects
Tarih ,History ,Biography ,New Age ,Ottoman history ,State administration ,Fiscal administration ,Köprülü Ayşe Hanım ,Ottoman Period ,Foundations ,Foundation services ,17. century - Abstract
17. yüzyıla damgasını vurmuş olan Köprülü ailesinin birinci kuşağının annesi olan Köprülü Ayşe Hanım'ın hayatı, vakfiyesi ve aile içerisindeki etkinliğinin incelendiği bu tezde bir sadrazam eşinin ve validesinin portresini ortaya çıkmaktadır. Köprü kasabasının ileri gelenlerinden birinin kızıyken Köprülü Mehmed Paşa ile evlenmesi sonrasında önce sadrazam eşi olması daha sonra ise oğlunun sadrazam olmasıyla mali ve siyasi konularda sözünün dinleniyor olması açısından kendisi hâne içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada Köprülü Ayşe Hanım'ın, bir valide sultan kadar olmasa dahi elde olan kaynaklar ve vakfiyesi vasıtasıyla hayatı anlatılmış ve biyografik bir hale getirilmiştir. Bugüne kadar erkeklerinin merkezde olduğu biçimde okuduğumuz Köprülü hânesine bu sefer Ayşe Hanım'ın merkezinde olduğu anlatım ile inceleyeceğiz. This thesis examines the life of Köprülü Ayşe Hanım who is wife of Köprülü Mehmed Pasha and mother of Fazıl Ahmed Pasha and Fazıl Mustafa Pasha. Köprülü family is the most powerful family in the 17th century Ottoman history and this thesis is focused on the life of Ayşe Hanım and her impact on Köprülü family based on primary sources and on her waqf foundation in Köprü. While she was a family member of a leading family in Köprü, she married to Mehmed Pasha and her career line continued firstly as the wife of the grand vizier and later as the mother of grand vizier. Being the mother of grand vizier put her in a significant position within the family and as we know she has crucial impact on decisions of financial and political issues. Until now, Köprülü family has been studied within the perspective of their men and through their successes and failures. This thesis will focus on this family by putting Ayşe Hanım in the center. 132
- Published
- 2019
27. The First Ambassadors from Dubrovnik at the Sublime Porte
- Author
-
Zovko, Valentina, Nitu, Florentina, Ionita, Cosmin, Ünver, Metin, Kolçak, Özgür, and Topaktaş, Hacer
- Subjects
Dubrovnik ,diplomacy ,ambassadors ,Sublime Porte ,15th century - Abstract
Paper deals with the questions who were the first elected Dubrovnik`s ambassadors at the sublime Porte? What was their motive for doing their job? Who was in their entourage? How much were they paid for their services? What was their itinerary like? Whom did they meet with and who helped them during their missions? Did they face difficulties since they were not familiar with diplomatic protocol at the Porte? What was their role in sending across the message of Dubrovnik’s identity? How did their hosts treat them? What messages did their non- verbal communication, titles and presents send? Which arguments did they use in their appearances? How often did they correspond with the government? How did their correspondence circulate and were there any difficulties in its circulation? How significant was the role of secret diplomacy in their activities? Which information did they pass and to whom? How were their results affected by political circumstances or their diplomatic abilities? All of them present a stimulating and historiographically insufficiently researched area.
- Published
- 2016
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.