Search

The purpose of this study was to explore the insights from Real Madrid Club de Fútbol (CF) about how value was created and captured by participating in different value offerings with variety of actors to gain a differentiation position in the competitive scope of the football business. We utilized a case study, relying on semi-structure interviews with eight directors, who worked in the club and the multiple sources of secondary documents. The results revealed that Real Madrid CF generated seven value capturing strategies through the value co-creation with global supporters, sponsors, corporate partners and social media. This case study intended to contribute to the sports marketing literature by examining how the club has transformed value-creating activities into value captures to sustain their competitive advantage, through implementation of marketing strategies such as; recruitment of star players who pay their way, brand extension in Middle East countries, organizing international friendly matches, establishment of Real Madrid Graduate School for business education and developing new projects such as theme parks and virtual fan experiences., Bu çalışmanın amacı, Real Madrid Futbol Kulübü’nün, futbolun yarattığı rekabetçi piyasada farklı bir konum elde etmek için farklı değer önerilerinin, kulüp aktörleri tarafından nasıl yaratıldığı ve yakanlandığı konusunda anlayış sağlamaktır. Mevcut çalışma, kulübte çalışan sekiz üst düzey yöneticisi ile gerçekleştirilmiş olan yarı yapılandırılmış görüşmelere ve ikincil kaynaklardan elde edilen verilere dayandırılan bir durum çalışmasıdır. Araştırmanın sonuçları, Real Madrid FK’nin, global taraftarlar, sponsorlar, kurumsal ortaklar ve sosyal medya ile birlikte yarattığı değerler vasıtasıyla yedi değer yakalama stratejisi belirlediğini ortaya koymuştur. Bu durum çalışması, kulübün geliştirdiği (a) kendi ücretlerini karşılayan oyuncuların alınması, (b) Orta Doğu ülkelerine olan marka genişlemesi, (c) uluslararası futbol maçları düzenlenmesi, (d) Real Madrid okullarında spor liderlerinin yetiştirilmesi ve (e) eğlence parkları ve sanal taraftar deneyimleri gibi yeni projelerin geliştirilmesi gibi değer yaratma faaliyetlerinin nasıl değer yakalama stratejilerine dönüştüğünü ortaya koyarak, spor pazarlaması alan yazınına katkı sağlamaktadır.

It is known that highintensity dynamic resistance training which involves eccentric and concentriccontractions is one of the effective method for maximizing strength. Although,it is postulated that eccentric and concentric contractions provide differentphysiological adaptations, previous studies comparing the short-term effects ofthese two contractions have reported contradictory findings, with some studiesreporting greater strength development with eccentric, some with concentric andsome with similar within both training (18). Methodological differences may beof critical importance to the reported different findings, when focusing on theunderlying reasons for these effects are discussed. The majority of previousstudies on this topic have used isokinetic equipment to compare eccentric withconcentric training, however there are also several studies which used isotonicmethod which is the most common type of resistance training. Since the effectsof these two methods can form different physiological adaptations (9), it maynot be proper to review the studies related to eccentric and concentriccomparisons without taking into account training method variable. Inisokinetic, contraction velocity can be controlled by the dynamometer howeverit is hard to standardize the movement velocity of isotonic training. And also previous studies showed thatmovement velocity of resistance training may affect strength development (11).At this juncture, the aim of this paper was to review the studies investigatingeccentric and concentric resistance training and discuss the reported findingsby considering methodological differences (training type and movementvelocity). Althoughit was difficult to present certain implications due to only few studiesincluding same methods in terms of contraction types and training methods, somehighlights from this paper can be very informative to further studies. One ofthem is that the effects of eccentric and concentric resistance training mightbe different according to training types. The effects of movement velocity ofresistance training on strength may also be different in terms of isotonic orisokinetic training methods.

The purpose of this study was to determine the level of student satisfaction level on a sport management program.79-undergraduate sport management students with the grade 1 and 4 were participated this study. Data werecollected by Student Satisfaction Scale (Baykal, Sökmen, Korkmaz & Akgün, 2002) to determine students'satisfaction level on the sport management program in Turkey. Descriptive statistics, independent t-test andone way ANOVA were used to analyze the data. Results revealed that female students were more satisfiedthan male students. Grade 1 students were more satisfied than grade 4. In addition, age groups, 21-23 and24-30 were more satisfied than age group 18-20. It can be concluded that first grade students' level of expectationmight be higher than fourth grade students. Moreover, students might accept the conditions offered via theeducational period and their expectations may change during this period., Bu araştırmanın amacı, Spor Yöneticiliği Bölümü'nde öğrenim gören öğrencilerin doyum/memnuniyetdüzeylerinin araştırılmasıdır. Araştırmaya, 1 ve 4.sınıfta öğrenim gören 79 öğrenci katılmıştır. Öğrencilerin sporyöneticiliği programından aldıkları doyumu ölçmek için Öğrenci Doyum Ölçeği (Baykal, Sökmen, Korkmaz SAkgün, 2002) kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesi için betimleyici istatistik, ilişkisiz örneklemler t-testi ve tekyönlü varyans analizi (ANOVA) yapılmıştır. Araştırma bulguları, kız öğrencilerin doyum düzeylerinin erkeköğrencilerin doyum düzeylerinden daha yüksek olduğunu göstermiştir. Sınıf düzeyi incelendiğinde, birinci sınıftaöğrenim gören öğrencilerin doyum düzeyleri, dördüncü sınıfta öğrenim gören öğrencilerin doyum düzeylerindendaha düşüktür. Bununla birlikte, yaş kümeleri açısından doyum düzeylerine bakıldığında, 21-23 ve 24-30 yaşkümelerinin doyum düzeyleri 18-20 yaş kümesinin doyum düzeyinden daha yüksektir. Elde edilen bulgularışığında, düşük yaş kümesindeki ve birinci sınıftaki öğrencilerin kayıtlı oldukları programa ve üniversiteye yönelikbeklentilerinin yüksek olması, programa ve üniversiteye ilişkin sunulan koşulların öğrencilerin beklentilerinikarşılayamamasına ve sonuç olarak, bu öğrencilerin doyum düzeylerinin diğerlerine göre düşük çıkmasınaneden olmuştur denilebilir.

At the beginning, physical activityquestionnaires are mostly developed to use in medicine researches but to­daythey are also widely introduced in other research areas. Having variety ofphysical activity questionnaires creates difficulty to decide appropriate one.Therefore, it is crucial to know their characteristics and application areas.The purpose of this review is to combine and to present the guidanceinformation to people who are planning to work with a physical activityquestionnaire or developing a new one.In this review the owner ofquestionnaire, number of questions, type of measured activity, time frame,develo­ped for a specific group or not, original mode of administration,reliability and validity were examined. Finally in this review major keypoints, in the process of creating or selecting an appropriate questionnaire,we­re detailed. Researchers should emphasize these points for the success ofthe study., Fiziksel aktivite anketleri başlangıçta tıp alanındakiaraştırmalar için geliştirilmekle beraber günümüzde artık diğer araştırmaalanlarında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak anketlerin özelliklerininve uygulama alanlarının açık olarak bilinmesi önemlidir. Bu derlemenin amacı,fiziksel aktivite anketleri ile çalışmayı veya anket geliştirmeyi planlayanaraştırmacılara çalışmalarında rehber olabilecek bilgileri bir araya toplamakve sunmaktır.Bu derlemede yurt dışında yaygınolarak kullanılan fiziksel aktivite anketlerinin, kimin tarafındangeliştirildiği, içerdiği soru sayısı, sorguladığı aktivite tipi ve zamandilimi, bir grup için özel olarak geliştirilip geliştirilmediği, uygulamayöntemi, güvenilirlik ve geçerlilik çalışmaları tarama yöntemi ile incelendi.Sonuç olarak bu çalışmadaaraştırmacıların yaptıkları çalışmalarına uygun bir anket geliştirmek veyaseçmek için nelere dikkat etmeleri gerektiği vurgulanmıştır. Araştırmacılarınçalışmalarının başarısı için bu taramada değinilen konuları dikkate almalarıkaçınılmazdır.&nbsp

The effects of six weeks jivamuktiyoga practice on selected physical and psychological parameters in yogabeginners was investigated in this study. Twenty-four (22 women and 2 men) healthy adults age ranged 20-57 (Mean 37) participatedthe study. Subjects attended to session 60-min once weekly for six weeks. Physiological assessments included heart rate,systolic-diastolic blood pressure and trunk flexibility. Totally fourphysiological assessments were done. Two of assessments were taken in pre andpost of first yoga session. Rests two of them were taken pre and post of lastyoga session. In order to determine changes in psychological outcomes (anxiety,depression, positive well-being, self control, general health and vitality)General Well-Being Schedule (GWB) was executed, prior to first yoga session andat the end of last yoga session. According to results, when first pre-yoga andsixth week pre-yoga compared, Jivamukti Yoga have no effect on resting heartrate, systolic and diastolic blood pressure (p>0.05) however, when firstpre-yoga and sixth week pre-yoga trunk flexion compared, significantdifferences was found in trunk flexion (p, Bu çalışmada, yogayayeni başlayanlarda 6 haftalık Jivamukti yoganın seçilen fizyolojik vepsikolojik parametrelere etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır. Yaş aralığı20-57 yıl (ortalama 37 yıl) olan 24 (22 kadın, 2 erkek) sağlıklı bireyçalışmaya katılmıştır. Denekler 6 hafta süresince haftada 1 kez 60 dakikalık yoga seansınakatılmışlardır. Fizyolojik ölçümler dinlenik kalp atımı,sistolik-diastolik kan basıncı ve gövde esnekliğini içermektedir. Bu ölçümlertoplam dört kez alınmıştır. Bunlardan iki tanesi ilk yoga seansının öncesindeve sonrasında kalan ikisi de son yoga seansının öncesinde ve sonrasındaalınmıştır. Genel Kendini iyi Hissetme Ölçeği, psikolojik değişikliklerin (kaygı, depresyon, pozitif ruh hali, kendini kontrol, genelsağlık, zindelik) ölçülmesi için ilk yoga seansının öncesinde ve son yogaseansının sonrasında uygulandı. Çalışmanın sonuçlarına göre, 1. hafta yogaöncesi ve 6. hafta yoga öncesi değerler karşılaştırıldığında dinlenik kalpatımında, sistolik ve diastolik kan basıncında anlamlı bir fark bulunmamıştır(p>0.05). Bununla birlikte 1. hafta yoga öncesive 6. hafta yoga öncesi gövde esneklikleri karşılaştırıldığında gövdeesnekliğinde anlamlı bir artış bulunmuştur (p < 0.05). Psikolojik değişiklikler incelendiğinde kaygı,depresyon ve kendini kontrolde anlamlı gelişme bulunmuştur (p

The purposes of this study were to test the effect of four-week PACE© program in increasing participants’ physical activity level and stages of change and examine the relationship between physical activity level and stages of change. Women receive brief and participant centered counseling in the PACE© program. Provider and woman establish physical activity goal and discuss the benefits of physical activity with respect to PACE© materials during counseling. A controlled trial, experimental design was applied. Physical activity level and stages of change were recorded at baseline and at study conclusion. For the data collection What is Your PACE Score Questionnaire, FADA Questionnaire and Physical Activity Readiness Questionnaire (PAR–Q) were used. Descriptive statistics, one way repeated measures of ANOVA and simple linear correlation were used to analyze data.Participants were 182 women Middle East Technical University personnel from different units. Study participants were randomized into intervention and control groups. 87 women received the PACE© program were compared 95 women in the control group who did not receive PACE© program. The intervention group received PACE© program with respect to their stages and a booster phone call or e-mail two weeks later after counseling. After 4 weeks, all participants were reassessed for stages of change and physical activity level. There was a significant difference in measurement of physical activity level and stages of change between intervention and control group before and after intervention. The intervention group’ physical activity level (p, Bu çalışmanın amacı 4 haftalık PACE© programının (Katılımcı Merkezli Fiziksel Aktivite Danışmanlığı Programı) çalışan sedanter kadınların fiziksel aktivite seviyesindeki ve fiziksel aktivite davranış basamakları üzerindeki etkisini ölçmek ve fiziksel aktivite seviyesi ile fiziksel aktivite davranış basamağı arasındaki ilişkiyi incelemektir. PACE© programında katılımcı fiziksel aktivite davranış basamağındaki seviyesine uygun olarak, PACE© materyallerinin kullanıldığı danışmanlık hizmeti alırlar. Danışmanlık sırasında fiziksel aktivitenin sağlık üzerindeki olumlu etkileri anlatılır ve danışman ile birlikte fiziksel aktivite hedefi belirlenir. Araştırmada kontrol gruplu deneysel yöntem kullanılmıştır. Fiziksel aktivite seviyesi ve fiziksel aktivite davranış basamakları çalışmanın başlangıcında ve bitişinde ölçülmüştür. Ölçümler için PACE Skorunuz Nedir? Anketi, Fiziksel Aktivite Hazır Olma Durumu Anketi (PAR-Q), Fiziksel Aktivite Değerlendirme Anketi (FADA) kullanılmıştır. Dataların incelenmesi için betimsel istatistik, tekrarlı tek faktörlü ANOVA ve doğrusal korelasyon kullanılmıştır. Bu çalışmaya ODTÜ’de farklı birimlerde çalışan 182 sedanter kadın katılmıştır. Çalışmaya katılanlar random olarak kontrol ve deney gruplarına ayrılmışlardır. 87 katılımcı deney grubunda PACE© programını almıştır, 95 katılımcı ise kontrol grubunda herhangi bir fiziksel aktivite danışmanlık programı almamışlardır. Deney grubu PACE© programı başlangıcından 2 hafta sonra destek telefonu veya elektronik posta ile bilgilendirilmiştir. 4 hafta sonra her iki grubun fiziksel aktivite seviyeleri ve fiziksel aktivite davranış basamağı yeniden ölçülmüştür. Gruplar arasında 4 hafta sonunda fiziksel aktivite seviyeleri ve fiziksel aktivite davranış basamakları arasında istatiksel olarak anlamlı bir değişim gözlenmiştir. Fiziksel aktivite danışmanlığı alan grubun fiziksel aktivite seviyesi artmıştır (p

The purpose of thisstudy was to examine the effects of determinants of sports team sponsorshipresponse on consumers with two real-sponsorship cases. A total of 284undergraduate students (139 female and 145 male) aged between 18 and 30,participated in the study. Data were collected using a Sport SponsorshipEvaluation Scale (Alay, 2004). Multiple regression, zero-order and partialcorrelations, and t-test were used to analyze the data. The results indicated that"sponsor-event fit", "image of sponsor", "likingevent", "sincerity of sponsor", and "attitude tosponsor" were the significant predictors of the respondents' interest,favor and use of sponsor's product. When evaluated, it can be said thatBasketball-Garanti Bank sponsorship is more successful than Football-Efessponsorship on most of the factors examined in this study. As a conclusion, itis suggested that sponsorship decision makers (sponsors and sponsees) shouldtake into consideration the factors examined in this study when deciding on anysponsorship agreement or any ongoing sponsorship.&nbsp, Bu araştırmanın amacı,sporda takım sponsorluğuna tüketicilerin verdiği cevabı belirleyen unsurlarıntüketicilere olan etkilerini sponsorun ürünü ile ilgilenme, benimseme vekullanım bağlamında araştırmaktır. Araştırmaya 139 bayan ve 145 erkek olmaküzere toplam 284 üniversite öğrencisi katılmıştır. Verilerin toplanılmasındaSponsorluk Değerlendirme Ölçeği (Alay, 2004) kullanılmıştır. Verilerinçözümlemesinde, betimleyici istatistik, regrasyon analizi ve ilişkisiz ölçümlert-testi yapılmıştır. Bulgular, katılımcıların sponsorluğa verdiği cevapta(ürünle ilgilenme, ürünü benimseme ve ürün kullanımı) "sponsor-etkinlikuyumu", "sponsorum imajı", "etkinliğe yönelik sevgi","sponsorun samimiyeti" ve "tüketicilerin sponsora yöneliktutumları"'nın en anlamlı etkiyi yaratan unsurlar olduğunu göstermiştir.Sponsor-etkinlik çifti değerlendirildiğinde, bu araştırmada ele alınandeğişkenlerin çoğunda Basketbol-Garanti Bankası sponsorluğunun, Futbol-Efessponsorluğuna göre daha başarılı olduğu söylenebilir. Araştırmanın sonuçlarınagöre, varolan sponsorluklar ve muhtemel sponsorluklar için, spor alanındahizmet veren yöneticilere ve firmaların sponsorlukla ilgili birimlerinde hizmetveren bireylere önerilerde bulunulmuştur.

The aim of this study was to ensure validity and reliability of Farrell et. al.’s (1998) Special Event Volunteer Motivation Scale (SEVMS) for volunteers of sports events in Turkey. Sample of the study consisted of 320 female, 575 male and 895 in total ( X age= 23.7 ± 5.79 years) volunteers who served in six different sports events “ISF Handball 2014 World Schools Championship, Turkish Basketball League, FIBA World Championship for Women 2014, TBL All Star 2015, 2013 FIFA U-20 World Cup, and 36th Vodafone Istanbul Marathon”. Construct validity of SEVMS was tested by employing exploratory factor analysis and results demonstrated a four-factor model “purposive, solidary, commitments, and self-interest” with 22 items. Model fit of this model was tested by confirmatory factor analysis. Cronbach’s alpha coefficient was used for determining internal consistency of the scale. Consequently, it was proved that Turkish version of SEVMS is a valid and reliable instrument, and can be used for measuring motivations of volunteers who take part in sports events., Farrell ve diğerleri (1998) tarafından geliştirilen Spor Etkinlikleri Gönüllü Motivasyon Ölçeği (SEGMÖ)’nin Türk spor etkinliklerindeki gönüllüler için geçerliği ve güvenirliğinin test edilmesini amaçlayan bu çalışmada, araştırma grubu altı farklı spor etkinliğinde “2014 ISF Liseler Dünya Hentbol Şampiyonası, Türkiye Basketbol Ligi, 2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası, TBL All Star 2015, 2013 FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası ve 36. Vodafone İstanbul Maratonu” görev alan 320 kadın, 575 erkek toplam 895 ( X yaş= 23.7

Understanding the motives of spectators to participate in a basketball match is important for increasing the number of spectators. Main purpose of this study was to analyze the selected variables that affect on spectators’ participation in basketball matches. Supporters of two Turkish professional basketball teams formed the sample of the study (n = 259). Spectators’ Participation Decision Scale was used to assess the factors that make participants decide to attend a match. Descriptive and Factorial MANOVA analyses were used in data analysis process and the analyses were conducted by IBM SPSS 22 package program. MANOVA results showed that there is a significant difference between attending type and factors (F (1, 212) = 2.83, p < .05), and two main effects were found between attending type variable and socialization opportunity (F (2, 215) = 7.19, p < .008). Results indicated that taking part in basketball organizations with friends is the most preferred attending type and spectators like to be with their friends in basketball matches. As a conclusion; in order to attract more spectators to the basketball venues, basketball managers should organize basketball venues in terms of spectators’ needs.

In this study, it is investigated the psychological effects of yoga on adult’s mood such as stress, anxiety and depression. Depression, Anxiety and Stress Scale (DASS) with 42 items (Lovibond and Lovibond, 1995) was used for collecting data in two times: Pre-test and Post-test. This scale administered in 95 subjects in Middle East Technical University in Ankara/Turkey. For data analysis, SPSS version 21 and a paired sample T-test were used. The results indicated that there was a significant difference between stress, anxiety and depression scores before and after two weeks yoga exercise treatment. Yoga has a positive effect on person’s psychological mood and it may decrease the stress, anxiety and depression disorders.

Bu çalışmanın amacı; Beard ve Ragheb (1980) tarafından geliştirilmiş olan Serbest Zaman Tatmin Ölçeği’nin üniversite öğrencileri için geçerlilik ve güvenilirliğini tespit etmektir. Çalışmanın örneklem grubunu, yaş ortalaması 21.05 ±2.06 olan Gazi Üniversitesi öğrencisi 260 erkek ve 301 kadın oluşturmuştur. Anket katılımcılara rastgele seçme yöntemiyle dağıtılmış ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden öğrencilere uygulanmıştır. Dağıtılan 620 anketten doğru doldurulmuş olarak kabul edilen 561 anket değerlendirmeye alınmıştır. Veri toplama aracı olarak Beard ve Ragheb (1980) tarafından geliştirilmiş olan 51 ifadeden ve altı alt boyuttan (psikolojik, eğitim, sosyal, rahatlama, fizyolojik ve estetik) oluşan Serbest Zaman Tatmin Ölçeği (SZTÖ) kullanılmıştır. Ölçekteki ifadelerin değerlendirilmesinde 5 puanlı Likert tipi ölçekten yararlanılmıştır (1 = Benim için hemen hemen hiç geçerli değil, 2 = Benim için nadiren geçerli, 3 = Benim için bazen geçerli, 4 = Benim için sıklıkla geçerli 5 = Benim için hemen hemen her zaman geçerli). Verilerin istatistiksel analizinde açıklayıcı faktör analizi kullanılarak ölçeğin alt boyutları ortaya konulmuştur. Açıklayıcı faktör analizinde ençok olabilirlik yöntemi ve oblik döndürme tekniği uygulanmıştır. Açıklayıcı faktör analizinin uygulanabilirliğinin ölçümü için KMO ve Bartlett testlerine bakılmıştır. Ölçeğin iç tutarlılığını değerlendirmek için açıklayıcı faktör analizi sonucunda belirlenmiş olan alt boyutların ve toplam ölçeğin Cronbach Alfa katsayılarına bakılmıştır. Analize alınan 51 maddenin 39’u öz değeri 1’den büyük altı faktör altında toplanmıştır. Bu altı faktörün ölçeğe ilişkin açıkladıkları varyans %45.277 olarak saptanmıştır. Birinci alt boyut 17., 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24. ve 25. maddelerden, ikinci alt boyut 41., 42., 43., 44., 45. ve 46. maddelerden, üçüncü alt boyut 48., 49., 50. ve 51. maddelerden, dördüncü alt boyut 37., 38., 39. ve 40. maddelerden, beşinci alt boyut 26., 27., 28., 29., 30., 31., 32., ve 35. maddelerden ve altıncı alt boyut 1., 2., 3., 5., 6., 7., 9. ve 12. maddelerden oluşmuştur. Faktörlerin Cronbach Alfa katsayıları birinci alt boyut için.86, ikinci alt boyut için.84, üçüncü alt boyut için.82, dördüncü alt boyut için.79, beşinci alt boyut için.82 ve altıncı alt boyut için.79 olarak tespit edilmiştir. Toplam ölçeğin Cronbach Alfa katsayısı ise.92 olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak, yapılan analizler, SZTÖ’nün üniversite öğrencilerinin serbest zaman tatmin düzeylerini ölçme ve değerlendirmede geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğunu ortaya koymuştur

Bu araştırmanın amacı, aday spor yöneticilerinin yönetimsel mevkilerde gerekli olan bazı yönetimsel becerilerdeki (ilişki odaklılık, görev odaklılık ve duygusal tutarsızlık) cinsiyete özgü kalıplara yönelik algılarını incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu spor yöneticiliği bölümünde öğrenim gören 139 erkek üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında, Schein Betimsel İndeksinin Türkiye’ye uyarlanmış biçimi kullanılmıştır (Sümer, 2006). Verilerin analizinde ise, betimsel istatistik ve çok yönlü ANOVA (MANOVA) istatistiksel yöntemleri uygulanmıştır. Bulgular yönetimsel beceri puanlarından; ilişki odaklılık, görev odaklılık ve duygusal tutarlılıkta birey türüne (yönetici, kadın ve erkek), öğrenim görülen sınıf düzeyine ve yaşam yerine göre anlamlı farklılık göstermektedir ve bu farklılıklar, erkek ve başarılı bir orta düzey spor yöneticisi benzeşikliği lehinedir. Sonuç olarak, orta-düzey yönetim mevkileri için gerekli olan yönetimsel beceriler ile erkek özellikleri arasında benzerlik görülmektedir. Ayrıca aday spor yöneticileri arasında, yönetimsel beceriler bakımından cinsiyete-özgü kalıpların korunduğu ancak alınan yöneticilik eğitiminin sonucunda, bu kalıplarda bir miktar değişimin olduğu söylenebilir

B u çalışmanın amacı 8-10 yaş grubu elit tenis oyuncularında yaşın ve cinsiyetin sezinleme zamanı performansı üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Araştırma grubunun (n=228) sezinleme zamanı performanslarının ölçümünde Bassin Anticipation Timer ölçüm aracı kullanılmıştır. Yaşın ve cinsiyetin sezinleme zamanı performansı üzerindeki etkilerinin incelenmesinde 3x2 Varyans Analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları 10 yaş grubundaki oyuncuların 8 yaş grubundakilere oranla ve erkek oyuncularının kız oyunculara oranla sezinleme zamanı performanslarının daha başarılı olduğunu göstermiştir. Elde edilen bu bulgular, yaşın ve cinsiyetin, sezinleme zamanı üzerinde etkileri olduğunu göstermektedir

Bu çalışmanınamacı, ileride spor yönetimi alanında yer alacak Beden Eğitimi ve Spor Bölümü ÖğrencileriBESBÖ’nin bayan yöneticilere yönelik sahip olduğu tutumlarının ve ataerkillikdüzeylerinin saptanması, BESBÖ’nin bayan yöneticilere yönelik sahip olduğututumları ile ataerkillik düzeyleri arasındaki ilişkinin araştırılması vecinsiyete göre BESBÖ’nin bayan yöneticilere yönelik sahip olduğu tutumları veataerkillik düzeyleri arasında bir farklılık olup olmadığının saptanmasıdır.Araştırmaya yaşları 18-28 arası 135 bayan, 103 erkek öğrenci katılmıştır. Araştırmayakatılanların bayan spor yöneticilerine yönelik tutumlarını ve ataerkillikdüzeylerini belirleyebilmek için, sırasıyla, Bayan Yöneticilere Yönelik TutumÖlçeği (BYYTÖ) ve Ataerkillik Ölçeği (Sex Role Sterotyping) Ölçeği kullanılmıştır(5). Verilerin analizi için Bağımsız T-Test, korelasyon (Pearson KorelasyonKatsayısı) ve Çok Değişkenli Varyans Analizi (MANOVA) yapılmıştır. Bulgular,bayan spor yöneticilerine yönelik, erkek öğrencilerin bayan öğrencilere göredaha olumsuz tutuma sahip olduğunu gösterirken, erkek öğrencilerin bayanlaragöre ataerkillik düzeyinin daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca,BESBÖ’ninbayan spor yöneticilerine yönelik tutumları ile ataerkillikleri arasındanegatif yönde ve orta düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmuştur (r=-0.594,p, Thepurpose of this study was to determine the attitudes of Physical Education AndSport Department University Students (PESDUS), who will be take part in sportmanagement area, toward female sport managers and to determine their patriarchylevels, to investigate the relation between their attitude toward female sportmanagers and their patriarchy levels, and lastly, to explore whether there wereany significant differences between attitude toward female sport managers andpatriarchy levels of them in terms of gender. Ages between 18 and 28, 135 femaleand 103 male student were participated this study. Attitudes Toward Women asManagers (ATWM) and Sex Role Stereotyping Scale (SRSS) (5) were administered toassess the determine the attitudes of PESDUS toward female sport managers andtheir patriarchy levels respectively. To analyze the data, independent t-test, correlation(Pearson Product Correlation Coefficient), and Multivariate Analysis of Variance(MANOVA) methods were applied. Results showed that male participants had morenegative attitudes toward female sport managers than that of femaleparticipants and male participants were more patriarchic than femaleparticipants. In addition, there was a negative moderate significantcorrelation between participants’ attitudes towards female sport managers andtheir patriarchy levels(r=-0.594, p

Bu çalışmanın amacı,Türkiye’deki üniversiteler arasındaki spor faaliyetlerinin sporcu, antrenör veidareciler tarafından değerlendirilmesidir. Çalışmanın örneklem grubu 04-12Mayıs 2004 tarihleri arasında izmir’de düzenlenen 4. Türkiye Üniversite SporOyunları’na katılan toplam 3234 sporcu, antrenör ve idareciden rasgele seçimyöntemiyle, toplam on üç branştan belirlenen 488 sporcu, antrenör ve idarecidenoluşmuştur. Ölçüm aracı olarak on iki maddeden oluşan "faaliyetdeğerlendirme anketi" kullanılmış, elde edilen verilerin istatistikselanalizinde kişisel değişkenlere ve verilen yanıtlara göre yüzde ve frekansdağılımlarına bakılmıştır. Faaliyetleri değerlendirmede cinsiyetin vefaaliyette alınan görevlerin farklılık oluşturup oluşturmadığının analizindeise t-test kullanılmıştır. Cinsiyetin ve faaliyette alınan görevindeğerlendirme sonuçları bakımından anlamlı bir farklılık ortaya çıkarmadığı,tüm katılımcıların üniversiteler arasındaki spor faaliyetlerini faaliyetintanıtımı ve medya da yer alması ile faaliyet için sunulan konaklama veyiyecek-içecek hizmetleri dışında normal olarak değerlendirdikleri sonucu eldeedilmiştir., Thepurpose of this study was to investigate the evaluation of university sportevents by athletes, coaches and officials in Turkey. The sampling groupincluded total 488 athletes, coaches and officials from the total 3234 numberof athletes, coaches and officials who participated in 4th Turkish UniversitiesSports Games which was held in İzmir between 04 and 12 May 2004. The eventevaluation survey which consisted of twelve items was used as the measurementtool. In the statistical analysis of obtained data, according to the givenresponses and variability of individuals, distribution of the percentage andfrequency of the participants was examined. T-test was used to analyse whethergender and function of the participants pointed any significance difference, ornot. It was found that gender and function of the participants did not show anysignificance differences between groups, and except in the items which were"the introduction and media coverage of the events", and"service provided for accommodation and food-beverage during theevents", all participants evaluated the sport events normally.

Bu çalışmanın amacı, öğretmenve öğrenci davranışlarının beden eğitimi derslerine öğrenci katılımındaki önemive sergilenme sıklığının öğretmen ve öğrenci algısına göre değerlendirilmesidir.Çalışmaya ilköğretim ikincikademesinde görev yapan 722 beden eğitimi öğretmeni ve 965 ilköğretim ikincikademesine devam eden öğrenci katılmıştır. Veriler araştırmacılar tarafından öğretmenve öğrenciler için ayrı ayrı geliştirilen 5 dereceli Likert tipi iki ayrı anketyoluyla toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı (yüzde, ortalama)istatistikler kullanılmıştır.Öğrenciler özellikle dersteöğretilen konuların açık ve anlaşılır şekilde sunulması (M=4.39), hareketlerinaçık ve anlaşılır düzeyde gösterilmesi (M=4.40), hatalı ya da eksik yapılanhareketlerin düzeltilmesi (M=4.46), ve öğretmenin kendilerini öğrenmeye ve başarmayamotive etmek için çaba sarf etmesini (M=4.36) çok önemli gördüklerini vurgulamışlardır.Öğretmenlerin, öğrencilerin beden eğitimi derslerinde başarılı olabilmeleriiçin derslere aktif olarak katılmaları ve derse düzenli devam etmelerinin(M=4.56) gerekli olduğunu, ayrıca dersi önemseme, ilgi gösterme derse motiveolmalarının (M=4.64), ve derste hareketleri yapmaya çalışmalarının çok önemliolduğunu vurgulamışlardır (M=4.60). Beden eğitimi derslerinde öğrenci katılımında çokönemli görülen davranışların çoğunluğunun öğretmen ve öğrenciler tarafındanyeterince sergilenmediği ortaya çıkmıştır, The purpose of this study was determination of importance and frequency of teacher and student behaviors onstudent participation during implementation of teaching and learning activities in physical education class .Participants were 722 physical education teachers and 965 students enrolled in second stage of elementaryschool. For students and teachers responses, data were collected by five point Likert type questionnaire.Descriptive statistics (percentage & mean) were used to analyze data.The results of student responses indicated that the most important teacher behavior for their achievement inphysical education were clear and simple explanation of topics (M=4.39), adequate demonstration of the skills(M=4.40), providing feedback for an inadequate or incorrect implementation of skills (M=4.46), and motivationof students for learning and success in physical education class (M=4.36). Teachers explained that regularattendance and active participation of students to the activities (M=4.56), showing higher motivation andinterest towards physical education class (M=4.64), and trying to perform activities in class (M=4.60) were themost important behaviors of students needed for their achievement in physical education.It was concluded that most of the student behaviors and teacher behaviors perceived as important for studentparticipation in physical education class were not presented adequately by both students and teachers.

Bu çalışma, üniversitelerdeuygulanmakta olan, okul içi sosyal ve spor aktivite programlarının mensuplarınınihtiyaçlarını ne derecede karşıladığını ve üniversitelerin bu alandaki hedeflerinene ölçüde ulaştıklarını tespit etmek ve değerlendirmek amacı ile yapılmıştır.Çalışmaya Ankara’da bulunan beş üniversitedeki öğretim elemanları, idaripersonel ve öğrenciler dahil edilmiştir. Bu çalışmada veriler anket yöntemi ileelde edilmiştir. Veriler W.James Weese’nin Hedef Toplum Tatmin Ölçeği iledeğerlendirilmiştir. Verilerin analizinde Tek Yönlü Varyans analizi ve Post-Hoctestlerinden Tukey HSD yöntemi kullanılmıştır. Seçilen üniversitelerdekiöğrencilerin ve diğer grupların tatmin düzeyleri arasında istatistiki olarakbelirgin bir farklılık çıkmamasına rağmen üniversitelerin öğretim elemanlarınıntatmin düzeyleri diğer gruplara göre daha yüksek çıkmıştır. Aktivitelerekatılım düzeyi ve haberdar olup olmamanın da katılımcıların tatmin düzeylerindeetken olduğu görülmüştür. Sonuç olarak çalışmaya katılan üniversitelerdendördünün bünyelerinde bulundurdukları insanların sosyal ve fiziksel anlamdakiaktivite ihtiyaçlarını karşılamakta başarısız sayılabilecekleri bir performanssergiledikleri tespit edilmiştir., The purpose of the study was to estimate and evaluate the effectiveness of campus recreation programs organized and held in üniversities; in satisfying the needs of their students, faculty and staff and in what degree the programs are reaching their goals. The students, faculty and staff of the five universities stated in Ankara composed the research group of this study. The data was gathered by questionaire method. Target Population Satisfaction Index was used as an instrument. ANOVA and Post-Hoc tests (Tukey HSD) was used in statistical analyze of the data. No significant difference found in the satisfaction levels of students, faculty and staff, but faculty showed the highest satisfaction level according to other groups. Also it was seen that awareness level and participation levels were effective variables in the satisfaction levels of research group. As a result, this study pointed out that universities participated in this study, except one of them, were almost unsatisfactory in responding the recreational needs of their students, faculty and staf

Araştırmacılar liderlerin/yöneticilerin organizasyonların misyonu dahilinde bulunan aktiviteleri desteklemelerini önermektedir (Feldman 1986, Bratt& Vidal 1998). Penson (1998) liderlere ve yöneticilere misyonları ve amaçları doğrultusunda örgütsel yapılarını ve örgüt çalışanlarını adapte etmelerini önermektedir. Açıkça ortaya konulmuş amaçlar ve buna göre seçilmiş personel, organizasyonun gücünü belirleyen faktördür. Türkiye’de spor kurumlarının amaçlarını yerine getirmede sorunlarla karşılaştığı bilinen bir gerçektir. Bu çalışmanın amacı spor organizasyonlarının amaçlarının belirlenmesi ve bu amaçlara ulaşmada karşılaşılan sorunların araştırılmasıdır. Araştırmaya Ankara’daki Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ve Futbol Federasyonunundun tescilli 259 kulüpten görüşmeyi kabul eden 35 kulüp yöneticisi katılmıştır. Veriler yöneticilerle yapılan görüşmeler sonucu toplanmıştır. Niteliksel analiz teknikleri verilerin analizinde kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre devlet ve özel spor kuruluşlarının amaçları arasında farklılıklar ortaya konmuştur. Farklı branşlarda mücadele edebilmek için yeni tesislerin sağlanması, gençleri sportif faaliyetlere katılmaya cesaretlendirmek ve katılımcılar arasında sosyal ilişkileri sağlamak kamu spor yöneticilerinin kurum amaçlarını belirtmede kullandığı yaygın cevaplar olurken özel spor organizasyonlarının genel amaçları bireylerin fiziksel uygunluk seviyelerini artırmak, hayattan zevk almalarını sağlamak, sporu katılımcılar için bir yaşam tarzı haline getirmek olarak yöneticiler tarafından vurgulanmıştır. Öte yandan amaçlara ulaşmada da belirtilen sorunlar özel ve kamu spor kuruluşları arasında farklılık göstermiştir. Mali sorunlar amaca ulaşmada temel sorun olarak kamu yöneticilerinin en yaygın cevabı olurken özelde yöneticiler en çok çalışanların yetersiz ve tecrübesiz olmalarını temel sorun olarak belirtmişlerdir., Researchers suggest that leaders/managers must support activities linked to the mission of the organization (Bratt & Vidal 1998, Feldman 1986). Penson (1998) have offered that managers and leaders adopt their staffing and organizational structure according to the mission and objectives. Clearly stated objectives and the chosen personal accordingly were the determinant factors for the strength of the organizations. It is a fact that sport organizations in Turkey face problems in reaching their pre-determined objectives. The purposes of this study were to identify the objectives of sport organizations, and to investigate problems in reaching this pre-determined objectives. 35 club managers who accepted to interview among 259 clubs from Football Federation and Youth and Sport General Assemble participated in this study. Data of the study were gathered by interviewing the selected sport organization’s managers. Qualitative analysis techniques were used to analyze the data. The results showed that there were differences between the objectives of private and public sport organizations. While providing new facilities to compete in different branches, encouraging youth to take part in sport activities, and providing a social interaction between members were common answers given by managers of the public organizations, it was emphasized increasing peoples’ fitness level, making enjoy people, and making sport and fitness a life style for members were the common objectives of private sport organizations. On the other hand there were also differences between public and private organizations’ problems in reaching the predetermined objectives. As financial problems were the main problems of managers in public sports organizations, the managers of private sport organization identified that insufficient and inexperienced staff were the main problems to reach objectives

POLİMETRİKANTRENMAN PROGRAMININ 17-18 YAŞANTREMANLI VEANTRENMANSIZERKEK ÖĞREN ÇİLERİ NAN AEROBİK GÜÇLERİ ÜZERİ NE ETKİLERİ Settar KOÇAK, Master Tezi, Beden Eğitim ve Spor Bölümü. Danışman: Doç. Dr. Kemal TAMER Ağustos 1991, 71 s. Altı haftalık polimetrik çalışma programının toplam 60 Türk askeri lise öğrencisinin (17-18 yaş) anaerobik güçleri üzerindeki etkileri tesbit edildi. Denekler kontrol gurubu^ (s = 20), Antrenman sız denek gurubu (s= 20) ve Antrenmanlı denek gurubu (s= 20) olarak kategorilere ayrıldı. Deneklerin anaerobik güçlerini ölçmek için standard alan testleri uygulandı. Bütün ölçümler antre m an programından bir hafta önce ve bir hafta sonra gerçekleştirildi. Antrenmanlı ve antrenmansız denek gurubu 6 haftalık polimetrik çalışmaya katıldılar. Polimetrik çalışma iki devreye ayrıldı. Durarak uzun sıçramalar, durarak üç adım sıçramalar, tek ayak sıçramalar, kanguru sıçramalar ve kasa ile derinlik sıçramaları polimetrik çalışmayı meydana getirdi. Her çalışma ünitesinde birinci devre için 60 ve ikine i devre için 80 sıçrama çalışması yaptırıldı. Antrenmanlı grup düzenli basketbol çalışmaları ve polimetrik çalışmalara katıldı. Kontrol gurubundaki deneklere hiç bir egzersiz rejimi uygulanmadı. İstatistiksel analizler t - test ve varyans analizleri sonuçlarına göre yapıldı. Dikey sıçramada gelişmeler kontrol gurubunda 0.26 %, fiziksel çalışma yapmayan deney gurubunda 1.2 1 % ve fiziksel çalışma yapan deney gurubunda 1.13% olarak bulundu. Kalamen testindeki gelişmeler kontrol gurubunda4.51 %, fiziksel çalışma yapmayan deney gurubunda 18.8 % ve fiziksel çalışma yapan deney gurubunda20.8 1 % olarak bulundu. 50 metre koşudaki gelişmeler ise kontrol gurubunda 0.03 saniye, fiziksel çalışma yapmayan deney gurubunda 0.12 saniye ve fiziksel çalışma yapangurubta0.15 saniye olarak bulundu. Bu çalışmada, dikey sıçrama, Kalamen test ve 50 metre koşuda antrenmanlı ve antremansız denek grupları için anlamlı gelişmeler bulundu. Fakat, dikey sıçrama, Kalamen test ve 50 metre koşuda kontrol grubu iç in anlamlı gelişme yoktur. iv THE EFFECT OFPLYOMETRICTRANINGPROGRAM ON AN AEROBIC POWER OF 1 7 - 18 YEAR -OLD T RAINED AN D UNTRAINED MALE STUDENT S Settar KOÇAK, Master's Thesis, Department of Physical Education and Sport. Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Kemal TAMER August, 1991, 71 pp. Effect of six weeks of plyometric traning programs on anaerobic power were assessed in 60 Turkish male military high schoolboys aged 17 - 18 years. The subjects were categorised into acontrol (n= 20), an untrained experimental (n= 20), and a trained experimental groups. Standardized field tests were used to measure the subjects' anaerobic power. All measurements were accomplished within one week before and one week after the study. Subjects within the untrained and trained experimental groups participated for six weeks of plyometric training program. Plyometric training was divided into two stages. It included standing long jumps, standing triple jump, single leg hop, bounding jumps and depth jump with boxes. In Every training unit, total number of jumps were 60 for the first stage and 80 jumps for the second stage. Trained experimental group was involved in basketball and plyometric training. The control group had no exercise regimes. Statistical analysis included paired t - test, Analysis of Variance and Analysis of Covariance. Improvements in vertical jump ofO.26%, 1.21 % and 1.13% were found in the control, untrained experimental and trained experimental groups respectively. Improvement in Kal am en testof4.51 %, 18.8% and 20.81 % were found in the control, untrained experimental and trained experimental groups respectively. Improvement in 50 meter dash of 0.03 sec, 0.12 sec. and 0.15 sec. were found in the control, untrained experimental and trained experimental groups respectively. % or value improvements shouldsbe recorder. In present study, a significant improvements was found in vertical jump, Kalamen test and 50 m dash of the two experimental groups. There was no significant improvements in vertical jump, Kalamen test and 50 m d ash for the control group. iii 71

Bu çalışmanın amacı Türkiye’deki spor liselerinde bulunan öğrencilerin, öğretmenlerin ve yöneticilerin spor liselerine yaklaşımlarının ve spor liseleri hakkındaki görüşlerin belirlenmesidir. Çalışmanın katılımcıları yedi farklı coğrafi bölgede bulunan 11 spor lisesindeki 1283 338 Kadın, 945 Erkek , öğrenci, 50 14 Kadın, 36 Erkek öğretmen ve 26 2 Kadın, 24 Erkek yöneticiden oluşmaktadır. Spor lisesi öğrenci, öğretmen ve yöneticileri için 3 farklı ölçek hazırlanmış ve ölçekler çalışmada veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Çalışmanın sonucuna göre, Türkiye’deki spor liselerinin tesis, malzeme ve personel yönünden öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin beklentilerinin tam olarak karşılayamadığı ortaya çıkmıştır. Spor lisesinde görevli öğretmen ve yöneticilerin çoğu okula aidiyet ve memnuniyet konusunda tarafsız bir yaklaşım sergilerken, öğrencilerin çoğunluğunun okullarına aidiyet ve memnuniyet konularında pozitif yaklaşım gösterdikleri bulunmuştur. Ayrıca, yöneticilerin öğretmenlere göre beklentilerinin daha olumlu olduğu söylenebilir. Fakat alt-yapı, ekipman ve branş öğretmenlerinin sayıca yetersizliğinden dolayı beklentilerinin karşılanmadığı da görülmektedir. Gelecekte yapılacak çalışmalar spor liselerindeki tesis ve ekipman problemlerinin çözülmesi için nasıl stratejiler oluşturulması gerektiği üzerine olmalıdır. Bunlara ek olarak, spor liselerindeki eğitimin kalitesinin artırılması için çalışma sayılarının artırılması gerekmektedir., 33The purpose of this study was to investigate the perceived opinions of Turkish sports high school students, teachers, and managers about the sports high schools. Participants of this study were 1283 338 Female, 945 Male students, 50 teachers 14 female, 36 male , and 26 2 female, 24 male managers from 11 sports high schools located in seven different regions of Turkey. Three different scales were developed and used separately for the students, teachers and managers of sports high schools to measure their perceived opinions about sports high schools. Results revealed that the majority of the students had shown high state of belonging and contentment to their sports high schools, managers and teachers had shown neutral scores according to state of belonging and contentment. With respect to expectations of teachers and managers for the sports high schools, managers were slightly more positive than the teachers in expectation scores. However, their expectations about the schools were not fully met or satisfied due to the insufficient facility, equipment and branch trainers. Future studies should focus on developing effective strategies to solve the facility or equipment problems in the sports high schools. Moreover, it would be beneficial to increase the number of studies examining the quality of education in the sports high schools

Çalışmanın amacı genç erkek voleybolcuların düşerek sıçrama performanslarında ortaya koyulan iş ve güç kapasitelerinin yerle temas süreleri ve düşme yüksekliklerine göre incelenmesidir. Çalışmaya dahil edilen 13 milli voleybolcu Xyaş=15.9±0.5 yıl 20, 40 ve 60 santimetre yüksekliklerindeki kutulardan düşerek sıçrama uygulamışlardır. Voleybolculara her kutu yüksekliği için a “Sıçraya bildiğin kadar yukarıya sıçra” b “Önceki sıçramandan çok daha hızlı olarak en yükseğe sıçra” talimatları verilmiştir. Her bir kutu yüksekliğinde yapılan ikişer denemeden elde edilen değişkenler; normal temas süresi NT ve kısa temas süresi KT şeklinde oluşturulmuştur. Elde edilen güç ve yapılan iş değerlerinin temas sürelerine göre farklılıkları ilişkili örneklemler için t-test ile, üç farklı kutu yüksekliğine göre değişimleri ise tekrarlı ölçümlerde ANOVA ile analiz edilmiştir. Her bir atlama yüksekliğinde yapılan atlamalarda kısa temas ve normal temas süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar bulunurken, kutu yüksekliğine bağlı yapılan yerle temas sürelerinde anlamlı farklılık görülmemiştir. Çalışma sonuçları, düşme yüksekliğinin yerle temas sürelerine etki etmediğini ancak maksimum rölatif yapılan iş ve güç değerlerinde farklar oluşturduğunu göstermiştir. KT sırasındaki sıçramalar tüm kutu yükseklilerinde NT sıçramalara göre daha fazla göreceli güç W/kg üretmiş, ve yine 40 ve 60cm yüksekliklerinde KT sıçramalarının yerle temas süresi boyunca NT gruba oranla daha fazla iş J/kg ortaya koydukları görülmüştür., The aim of the study is to investigate the work and power capacities of drop jump performances according to drop jump height and contact time durations in Youth Turkish National volleyball players.13 national volleyball players Xage=15.9±0.5 years performed a series of drop jumps from heights of 20, 40, and 60cm. Two instructions, a ‘‘jump as high as you can’’ and b ‘‘jump high faster than your previous one’’, were given to the participants for each box heights. Two variables determined as moderate ground contact time MC and the shorter ground contact time SC . Paired-Sample T-test was conducted to analyze the differences in power and work outputs in terms of contact time durations and RepeatedMeasured ANOVA was also used to determine the differences according to box heights. While there were statistically significant differences between SC and MC in jumps performed for each drop heights, there was no significant difference in contact times according to box heights. The results of the study showed that drop height did not affect the contact times but made differences in maximum relative work and power. SC produced greater relative power than MC at all drop heights and greater relative works at 40 and 60cm box heights throughout the contact time duration

Son yıllarda doğa sporlarına ve dolayısıyla Rafting'e ilgi giderek artmaktadır. Turizm Bakanlığı verilerine göre yılda yaklaşık 600.000 tüketici bu spor etkinliğine katılmaktadır.Bu çalışmanın amacı bir doğa sporu ve bir rekreasyon aktivitesi olarak, Rafting etkinliğine katılan tüketicileri motive eden faktörleri belirlemektir. Bu amaçla, Milne ve McDonald (1999) tarafından geliştirilen Spor Tüketicileri Motivasyonları Anketi, Düzce ili sınırlarında yer alan Melen Nehrinde günü birlik Rafting aktivitesine katılan 517 kişiye uygulanmıştır.Orijinal çalışmada 13 faktör ve 4 alt boyut belirlenmiştir. Düzce ili sınırlarındaki Melen nehrinde günübirlik rafting aktivitesine katılan bireylere uygulanan anketsonucunda ise benzer sonuçlara ulaşılmış, maksimum benzerlik yöntemiyle 9 faktör ve bu faktörlerin dahil olduğu 4 alt boyut belirlenmiştir. Buna göre zihinsel esenlik ihtiyaçlarının, toplam varyansın % 26.131 ini açıklayarak rafting özelindedoğa sporları ve rekrasyon aktivitelerine katılımda temel motivasyon faktörüolduğu sonucuna ulaşılmıştır. Spor esaslı ihtiyaclar toplam varyansın 6.569 %unu, zindelik ihtiyaçları 6.523 % ünü sosyal esenlik ihtiyaçları ise % 5.116 sını açıklamıştır. Zihinsel esenlik ihtiyaçları boyutu, estetik, değer geliştirme, öz gerçekleştirme, kendine saygı, stres azaltımı faktörlerini içermiştir. Spor esaslı ihtiyaçlar, başarma, rekabet, risk alma, ve agresyon faktörlerini içermiştir. Zindelik ihiyaçları, fiziksel zindelik faktörünü içerirken, sosyal esenlik ihtiyaçları, sosyal aidiyet ve bağlılık faktörlerini açıklamıştır. In the last decade outdoor and recreational activities hence white-water raftinggained more attention in the sport market. According to the Ministry of Culture andTourism of Turkey, every year around 600.000 local and foreigner people arepurchasing and participating in the white-water rafting activity as outdoor andrecreational consumers. However, there has been little research done on outdoor andrecreational sports participants. In particular, the reason why consumers participatein outdoor and recreational activities has not been investigated in the local marketalthough the number of participants is rapidly extending. Since motivation anddecision making behavior is a significant determinant of sportparticipation, it is essential for the sport marketers to understand and evaluatepsychological needs and motivations of outdoor sport participants.The purpose of this study is to analyze motivational factors of individuals asconsumers who become involved in a daily rafting trip as an outdoor and recreationalsport. The current research has been modified and applied from the survey ofmotivations of the sport consumer which was developed by McDonald and Milne(1999). The original instrument includes 43 items which represent 13 motivationfactors. The survey questionnaire attempts to define and portray the Turkish whitewaterrafting consumers by analyzing the thirteen constructs on 517 white-waterrafting trip participants and adapt the Milne & McDonald?s (1999) Motivation of theSport Consumer Scale to Turkish culture by examining Turkish outdoor andrecreational sport consumers in the case of a daily white water rafting rafting trip.To determine the dimensional structure of the items chosen and to assess theadequacy of motivational factors of the rafting consumers, data were subjected toexploratory factor analysis. Maximum Likelihood factor method was used to extractpossible factors, followed by an oblique rotation to identify stable factor loadings foreach item. Results of the exploratory factor analysis indicated the existence of a ninedimensions, (Self actualization & self esteem, aggression, physical fitness, socialfacilitation, achievement & competition, stress release,affiliation & aesthetics, risk taking, value development) in 43-item, scale thataccounted for 56.654% of the common variance.According to the results of the second factor analysis generated to define the 4 subfactors , the first factor that labeled as `Mental well being needs? was defining the26.131 % of the common variance. The second factor `Sport based needs? wasdefining the 6.569 % of the common variance. The third factor which was includingonly the `physical fitness? construct; defined the 6.523 % of the common varianceand labeled as Fitness needs. Finally the fourth factor which was labeled as socialwell being needs defined the 5.116 % of the common variance and contained thesocial facilitation and affiliation constructs.Keywords: Motivation Factors, Outdoor and Recreational Sports, Rafting, SportMotivation. 102

Bu çalışmanın amacı okul sporlarına katılımın temel eğitim okullarının 8.Sınıf öğrencilerinin akademik başarılarına ve davranışsal gelişimlerine olan etkilerinitespit etmektir. Bu çalışmada 2004-2005 eğitim öğretim yılı içerisinde Nevşehir'derasgele seçilen 15 temel eğitim okulundan 651 8. sınıf öğrencisinin okul idarecileritarafından sağlanan öğrenci ruhsal dosyaları, sporcu lisansları ve lise giriş sınavsonuç belgeleri veri kaynağı olarak kullanılmıştır. Öncelikle demografik verileribelirlemek için tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. İkinci olarak katılımcılarındemografik verilerinin ve okul sporlarına katılım durumlarının akademik başarılarınave davranışsal gelişim düzeylerine etkilerini tespit etmek amacı ile varyant analizi(Tukey HSD) ve t (Pearson Correlation) ilgileşim testi kullanılmıştır. Üçüncü olarakbağımsız değişkenler okul, cinsiyet, aile genişliği, aile gelir düzeyi, anne bababirliktelik durumu, baba eğitim seviyesi, anne eğitim seviyesi ve çalışma odasınınolup olmama durumu ile okul sporlarına katılım arasındaki ilişki ilgileşim analiziyapılarak incelenmiştir. Son olarak bağımlı değişkenler; lise giriş sınav derecesi,okul devam oranı, davranış gelişim düzeyi ve okul not ortalamasının anlamlıyordalayıcılarını ve toplam varyant üzerindeki açıklayıcı etkilerini belirlemekamacıyla çoklu regresyon analizi yapılmıştır.Bu sonuçlar göre okul sporlarına katılım öğrencilerin akademik başarılarınave davranışsal gelişimleri üzerinde olumlu katkılar sağlamaktadır. Ayrıca okulsporlarına katılan öğrencilerin devamsızlık oranları katılmayan öğrencilere göre dahaazdır.Anahtar Kelime: Okul sporları, akademik başarı, davranışsal gelişim, sosyo-ekonomik statü. The purpose of this study was to determine the effects of interscholasticsports participation on academic achievement and behavioural development of juniorhigh grades students of basic education schools in Turkey. The subjects of this studywere 651 eight grade students from fifteen basic education schools which arerandomly selected during 2004-2005 academic year in Nevşehir. Required data werecollected by student?s data record folders (SPDRF), athletics participation licenses,high school entrance exam result sheets, provided by the schools administrations.First of all descriptive statistics were used to define demographic variables of thisstudy. Second, one-way analysis of variance (Tukey HSD) and t-test (Pearsoncorrelation) were used to asses the relationship between demographic variables andinterscholastic sports participation on grade point average, high school entranceexam scores, attendance rate and behavioural development of students. Thirdcorrelation coefficients were applied to indicate the relation between independentvariables and interscholastic sports participation. Finally regression analysis wasconducted to understand how well the independent variables predict the academicachievement and behavioural development levels. Results indicate thatinterscholastic sports participations have positive effects on grade point average,attendance rate, individual development and high school entrance exam scores.Moreover demographic variables of students such as family income, family size,parents education level, family configuration and interscholastic sports participationare the determinants of academic success, behavioral development level, attendancerate, and high school attendance exam scores.Key words: Interscholastic sports, academic success, behavioural development,socio-economic status. 108

Bu çalışmanın amacı üniversitelerin spor ve fitness merkezlerindekihizmet kalitesinin belirlenmesidir. Çalışmanın katılımcılarıAnkara'daki yedi üniversitenin spor ve fitness merkezlerine devameden öğrenci, akademik ve idari personelden oluşan toplam 484(194 bayan ve 290 erkek) kişidir. Katılımcıların yaş ortalaması22.45 ± 5.14'dür. Ölçüm aracı olarak Hizmet KalitesiDeğerlendirme Ölçeğinin Türkçe Versiyonu (SQAS-T) kullanılmıştır.Çalışmanın istatistik analizinde; katılımcıların demografik verileri ileortalama fark değerlerinın (hizmet kalitesi memnuniyet değerleri)dağılımının incelenmesinde tanımlayıcı istatistik, katılımcılarındemografik profillerinin hizmet kalitesi memnuniyet değerlerindeanlamlı bir farklılığa yol açıp açmadığının incelenmesi için Çok YönlüVaryans Analizi (MANOVA Testi), katılımcıların yaşları ile hizmetkalitesi memnuniyet değerleri arasındaki ilişkinin incelenmesiamacıyla da Pearson Korelasyon Testi kullanılmıştır. Çalışmadanelde edilen sonuçlar, üniversitelerin spor ve fitness merkezlerindesunulan hizmet kalitesinin kullanıcıların beklentilerini tam olarakkarşılamadığını ortaya koymaktadır. Fakat, toplam fark değerlerininortalamasına bakıldığında memnuniyetsizlik seviyesinin çok fazlaolmadığı da görülmektedir. Diğer bir sonuç olarak, katılımcılarıncinsiyet, kullanım türü ve ünivesite türlerindeki değişikliklertoplamda ve dört alt boyuttaki hizmet kalitesi memnuniyetdeğerlerinde anlamlı bir farklılığa yol açmamıştır. Buna ek olarakkatılımcıların yaşları ile hizmet kalitesi memnuniyet değerleriarasında kuvvetli bir ilişki gözlemlenmemiştir.Anahtar Kelimeler: Spor, spor ve fitness, hizmet kalitesi,üniversite. Purpose of this study was to determine the service quality amongsport and fitness centers of universities. Participants of the studyconstituted of 484 (194 female, and 290 male) person who arestudent, academic and administrative staff attending to sport andfitness centers of seven universities in Ankara. The mean age ofthe participants was 22.45 ± 5.14. The SQAS-T (The TurkishVersion of the Service Quality Assessment Scale) was used asinstrument. In the statistical analysis, descriptive statistics wasused to identify participants? demographic profiles and toinvestigate distribution of mean of the participants? differencescores (service quality satisfaction scores). Inferential Statistics(MANOVA: Multivariate Analysis of Variance test) was used toinvestigate if there was any significant difference in the servicequality satisfaction scores of the participants according to theirdemographic profiles. Finally, the Pearson Product-MomentCorrelation Coefficient test was used to investigate if anyrelationship existed between the age and service qualitysatisfaction scores of the participants. Results indicated that servicequality among the sport and fitness centers of the universities didnot fulfill their users? expectations. However, according to mean oftotal difference scores it was seen this dissatisfaction level was notso huge. Results also indicated that participants? demographicprofiles did not show any significance difference in the servicequality satisfaction scores. In addition, there was no strongrelationship observed between the age and service qualitysatisfaction scores of the participants.Keywords: Sport, sport and fitness, service quality, university. 110

ÖZ TÜRKİYE'DE SAĞLIK VE FİTNESS ENDÜSTRİSİNİN MEVCUT DURUMUNU BELİRLEMEK İÇİN YAPILAN BİR PİLOT ÇALIŞMA Sekendiz, Betül Yüksek Lisans, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Tez Yöneticisi: Doç. Dr. Settar Koçak Nisan, 2005, 216 sayfa Türkiye, vatandaşlarının yetersiz fiziksel aktivite düzeyi yüzünden oluşan sağlık sorunları ile ilgili pişmanlık duymadan önce, sağlıklı yaşam merkezleri herkes için egzersiz ve rekrasyonel aktivite araçları olarak kabul edilmelidir. Ancak, Türkiye'de sağlıklı 'yaşam endüstrisinin çalışanlarının eğitim ve sertifika gibi vasıflarının konu alındığı çalışmaların olmayışı sağlıklı yaşam endüstrisini bilinmeyene doğru sürüklemektedir. Bu çalışmanın amacı Türkiye'deki sağlıklı yaşam endüstrisinin mevcut durumunu araştırmaktır. Türkiye'deki sağlıklı yaşam endüstrisinin mevcut durumunu inceleyebilmek için, Dean Mantia (2000) tarafından geliştirilmiş olan `Sağlık ve Fitness Endüstrisi Anaketi` bu pilot çalışma ile Türkçe'ye uyarlanmıştır. viKatılımcılara (N=167) iş operasyonları, profesyonel gelişim, büyüme ayrıcalıkları, ve müşteriyi etkileyen faktörler konularında sorular sorulmuştur. Anketlerin uygulandığı üç grubun (18 % yöneticiler, 62 % eğitmenler, 20 % tüketiciler) cevaplarını analiz etmek ve karşılaştırmak için SPSS yüzde analizleri kullanılmıştır. Bu çalışma göstermiştir ki, her ne kadar endüstri hızla büyüyormuş gibi görünse de gelecek başarısına izin vermeyecek problemler vardır. Tüketiciler bir yandan sağlıklı yaşam çalışanlarının vasıflarını fazlasıyla överken, bir yandan da hedeflerine ulaşamayınca hızla sporu bırakmaktadırlar. Endüstride standardizasyon yoktur, ve ilgili yönetmelikler suistimali engellemek için yeterli değildir. Vücut Geliştirme ve Fitness Federasyonu'nun endüstrideki temel sertifika organizasyonu olmasına rağmen, endüstrinin yandan azını (38 %) elinde tutmakta, ve yolsuzluklarından dolayı sağlıklı yaşam çalışanlarının güven ve saygısını kaybetmiştir. Endüstri heves ve moda olan ile yönetilirken medya, ve pazarlama yöntemlerinin tüketicileri eğitmek ve kendi sağlıklarının sorumluluğunu taşımalarında sağlayacağı katkı göz ardı edilmektedir. Sağlıklı yaşam endüstrisinin gelecekteki gelişimi Türkiye'de her ilde ve her seviyedeki çalışanlarının incelenmesini gerektirmektedir. Sağlıklı yaşam endüstrisine standardizasyon getirilebilmesi için Vücut Geliştirme ve Fitness Federasyonun diğer federasyonlar, üniversiteler, ve uluslararası lider sertifika organizasyonlarıyla işbirliği içerisinde hareket etmesi, endüstrinin durmadan gelişmesi ve büyümesi için önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: standardizasyon., sağlık ve fitness endüstrisi vii ABSTRACT A PILOT STUDY IN DETERMINING THE STATUS OF THE HEALTH AND FITNESS INDUSTRY IN TURKEY Sekendiz, Betül M.S., Department of Physical Education and Sport Supervisor: Prof. Dr. Settar Koçak April, 2005, 216 pages Before Turkey starts lamentation about her residents' poor state of health due to lack of regular physical activity, the fitness facilities should be recognized as means of exercise and recreational activities for all. Yet the lack of studies regarding the status of the health -and fitness industry of Turkey such as the credentials of education and certification of the fitness professionals surges the fitness industry into the unknown. The purpose of this study was to investigate the status of the health and fitness industry in Turkey. In order to investigate the current status of the health and fitness industry in Turkey, a pilot study was conducted to adopt the `Survey of the Health and Fitness Industry` developed by Dean Mantia (2000). Participants (N=167) were ivqueried in the areas of business operations, professional development, growth opportunities and consumer influences. Using SPSS frequency counts and percentile rankings were used to analyze and compare responses of the three sub groups (18 % managers, 62 % instructors, 20 % consumers) that were surveyed. The findings of the study demonstrates that although the industry seems to be in a rapid growth phase, there are problems that would not allow the future success of the industry. The consumers overestimate the credentials of the fitness professionals, and at the same time quickly withdraw if their goals are not met. The industry lacks standardization, and regulations are not adequate to save it from abuse. Although the Bodybuilding and Fitness Federation emerged as the major certification body, it holds less than half (38 %) of the industry, and lacks trust and respect by the fitness professionals due to illegalities. The industry is driven by fad and fashion and the role of the media, and marketing practices seems to be underrated despite their educational value to make the consumers take responsibility of their own health and well being. Future growth of the industry requires investigation of the fitness professionals at all levels and in all provinces of Turkey. In order to develop standardization for the licencing of the health and fitness centers, and certification of the fitness professionals within the industry, it is recommended that the federation should act in a joint effort with the other federations, academia, and the leading international certifying organizations to meet the needs of the fitness industry towards a continuous development and growth. Keywords: standardization, health and fitness industry 231

oz DEVLET VE ÖZEL SEKTÖR SPOR KURULUŞLARINDA GÖREVLİ YÖNETİCİLERİN DÖNÜŞÜMCÜ VE İŞLEMCİ LİDERLİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ ÖZTÜRK, Filiz Yüksek Lisans Tezi, Beden Eğitimi ve Spor Anabilm Dalı Tez Yöneticisi: Yrd. Doç. Dr. Settar Koçak Haziran 2000, 91 Sayfa Bu çalışmanın başlıca amacı, devlet ve özel spor kuruluşlarından seçilmiş yöneticilerin dönüşümcü ve işlemci liderlik özelliklerini belirlemektedir. Çalışmanın ikinci amacı, devlet ve özel spor kuruluşlarındaki bu yöneticilerin dönüşümcü ve işlemci liderlik özellikleri arasındaki farkı belirlemektedir. Bu çalışmaya Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü' nden ve Türkiye 1. Lig Futbol Kulüpleri'nin yönetim kurullarından 74 kişi katılmıştır. Verilerin toplanmasında Çok Faktörlü Liderlik Anketi - Lider Formu (5X- Kısa) ve Değerlendirici Formu (5X - Kısa) kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde, spor yöneticilerinin liderlik özellMerinin değerlendirilmesi, kurum tipi ve yöneticilerin değerlendirmeleri ile astların değerlendirmeleri arasındaki farklılığın test edilmesi için çift yönlü varyans analizi yapılmıştır. Çift yönlü varyans analiziyle bu iki değişken arasındakiilişki, yöneticilerin değerlendirmeleri ile astların değerlendirmeleri arasında kurum tipine göre farklılıklar test edilmiştir. Devlet ve özel spor kuruluşlarındaki yöneticilerin kendilerini değerlendirmeleri ile astların yöneticileri değerlendirmeleri incelenmiştir. Bulgular özel spor kuruluşlarmdaki yöneticilerin dönüşümcü ve işlemci liderlik özelliklerine yüksek düzeyde sahip olduklarını göstermektedir. Çok Faktörlü Liderlik Anketi - değerlendirici formundan alınan sonuçlara göre astların yöneticilerini değerlendirmelerinden yöneticilerin dönüşümcü ve işlemci liderlik özelliklerine düşük düzeyde sahip oldukları sonucu çıkmaktadır. Özel spor kuruluşlarmdaki astlar, devlet spor kuruluşlarmdaki astlara göre yöneticilerini daha yüksek düzeyde dönüşümcü ve işlemci liderlik özelliklerine sahip olarak değerlendirmişlerdir. Yöneticiliğin etkinliğinin gelişmesi, yöneticilerin liderlik özelliklerini belirleyerek, spor yöneticilerinin daha yetkin liderlik özellikleri göstermesine katkıda bulunur. Anahtar Kelimeler: Dönüşümcü liderlik, işlemci liderlik, spor kurumlan. VI te£, îfteKĞĞEEFM K5JMİ, ABSTRACT TRANSFORMATIONAL AND TRANSACTIONAL LEADERSHIP CHARACTERISTICS OF MANAGERS IN PUBLIC AND PRIVATE SPORTS ORGANIZATIONS ÖZTÜRK, Filiz M. S. in Physical Education and Sports Supervisor: Assist. Prof. Dr. Settar Koçak June 2000, 91 Pages The main purpose of this study was to determine the transformational and transactional leadership characteristics of managers selected from the public and prxiiate sports organizations in Turkey. The second purpose was to identify the differences between these managers' transformational and transactional leadership characteristics in public and private sports organizations. In this study, 74 subjects were selected from Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü and Football Clubs in the First Division. Data was collected through Multifactor Leadership Questionnaire (MLQ)- Leader Form (Form 5X-Short) and Rater Form (Form 5X-Short). m TC YÜKSEKÖ?RETİM EMiWData analysis was performed by using a 2*2 research design employing two- way analysis of variance to test differences in assessment of leadership characteristics by types of organizations and by self assessments versus rater assessments. By using two-way analysis of variance, interaction between these two variables, meaning that whether differences between self assessments and rater assessments changed by types of organization were tested. The results were examined by self-ratings of managers and ratings of subordinates about managers' leadership behaviors in public and private sports organizations. The results revealed that managers in private sports organizations had higher levels of transformational and transactional leadership characteristics. Scores obtained from rater forms of MLQ subordinates for their immediate superiors reflected low levels of transformational and transactional leadership characteristics in both organizations. Subordinates in private sports organizations rated their managers with higher scores of transformational and transactional leadership behaviors than subordinates in public sports organizations. Improvement of management effectiveness contributes to show more effective leadership behaviors of sports managers can be performed by determining the leadership characteristics of managers. Key Words: Transformational leadership, transactional leadership, sports organizations. IV 91