Obesity has become one of the most critical problems faced by health systems worldwide, particularly the increased rate of childhood obesity. The present study investigates the short-run and long-run effects of childhood obesity on total health spending in Turkey. Since obesity may have different effects in the short and long run as a health problem, Autoregressive Distributed Lag (ARDL) method has been adopted to obtain both short and long-run effects in a single model. Separate models have developed for the obesity measures of children from age groups of 5-9 years, 10-19 years and 5-19 years to encompass the different effects based on gender and age groups in the short or long run. Since the increase of income in the short run enables families and the state to make more health expenditures, a positive relationship between income and health spending is found. On the other hand, the rise in long term income provides health infrastructure and preventive and treatment opportunities confirming a negative relationship. The results have revealed the presence of a positive and statistically significant long-run relationship between obesity and health expenditures for all age groups and all gender groups. The findings have confirmed that the increase in the prevalence of obesity in children in the long term would increase health expenditures. Income and obesity have different effects on health expenditures in the long and short run. Therefore, policymakers in the health sector must be aware of these effects. Health status is a long-run phenomenon that changes over a long period. Obesity has a negative relationship with health spending in the short run. In contrast, health spending is expected to increase in the long run due to its adverse effects on adults health in future. The results reveal the positive impact of per capita income on health expenditures in the short run and the reverse impact in the long run. The policymakers at the macroeconomic level should be aware that health infrastructures will decrease society's economic burden in the long run., Obezite, özellikle çocukluk çağı obezitesinin artan oranı, dünya çapında sağlık sistemlerinin karşılaştığı en kritik sorunlardan biri haline gelmiştir. Bu çalışma, Türkiye'de çocukluk çağı obezitesinin toplam sağlık harcamaları üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkilerini araştırmaktadır. Obezite bir sağlık sorunu olarak kısa ve uzun vadede farklı etkilere sahip olabileceğinden, tek bir modelde hem kısa hem de uzun vadeli etkileri elde etmek için Autoregressive Distributed Lag (otoregresif dağıtılmış gecikme-ARDL) yöntemi benimsenmiştir. 5-9 yaş, 10-19 yaş ve 5-19 yaş gruplarındaki çocukların obezite ölçümleri için kısa veya uzun vadede cinsiyet ve yaş gruplarına göre farklı etkileri kapsayacak şekilde ayrı modeller geliştirilmiştir. Kısa dönemde gelirin artması, ailelerin ve devletin daha fazla sağlık harcaması yapmasını sağladığından, gelir ile sağlık harcamaları arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Öte yandan, uzun vadeli gelirdeki artış, olumsuz bir ilişkiyi teyit eden sağlık altyapısı ve önleyici ve tedavi olanakları sunmaktadır. Sonuçlar, tüm yaş grupları ve tüm cinsiyet grupları için obezite ve sağlık harcamaları arasında pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı uzun vadeli bir ilişkinin varlığını ortaya koymuştur. Bulgular, uzun vadede çocuklarda obezite prevalansındaki artışın sağlık harcamalarını artıracağını doğrulamıştır. Gelir ve obezitenin sağlık harcamaları üzerinde uzun ve kısa vadede farklı etkileri vardır. Bu nedenle sağlık sektöründeki politika yapıcıların bu etkilerin farkında olması gerekmektedir. Sağlık durumu, uzun bir süre boyunca değişen uzun vadeli bir olgudur. Obezitenin sağlık harcamaları ile kısa vadede negatif bir ilişkisi vardır. Buna karşılık, gelecekte yetişkin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı sağlık harcamalarının uzun vadede artması beklenmektedir. Sonuçlar, kısa vadede kişi başına düşen gelirin sağlık harcamaları üzerindeki olumlu etkisini, uzun vadede ise tersini ortaya koymaktadır. Makroekonomik düzeydeki politika yapıcılar, sağlık altyapılarının uzun vadede toplumun ekonomik yükünü azaltacağının farkında olmalıdır.