Apiaceae (Umbelliferae) familyasından olan Conium maculatum L. (baldıran otu) bitkisi, içeriğindeki toksik etkili maddelerden dolayı zehirli bitkiler sınıfında yer almaktadır. Bu bitkinin içerisinde en çok bulunan zehirli bileşikler coniine ve γ-coniceine alkoloidleridir. Bu alkoloidlerin baldıran otu içerisindeki miktar ve yüzdeleri mevsim ve hava şartlarına göre değişebilmektedir. γ-coniceine alkoloidinin toksik ve teratojenik etkileri, yapısında bulunan alfa karbonunun azot ile çift bağ yapmasından kaynaklı olarak coniine göre önemli ölçüde fazladır. Nöromüsküler hücrelerin nikotinik reseptörüne bağlanması nedeniyle kasların asetilkoline yanıtını bloke ederek solunum sistemini önce uyardığı, sonra da baskıladığı, ardından siyanoz ve solunum yetmezliğine sebep olduğu bilinmektedir. Baldıran otu zehirlenmelerinin genellikle bitkinin başka bir türe benzetilerek tüketilmesi sonucu meydana geldiği görülmektedir. Meydana gelen zehirlenme vakalarında öncelikle gastrointestinal sistem, sinir sistemi, kardiyovasküler sistem ve özellikle solunum sisteminin etkilendiği görülmektedir. Bu tez çalışmasında, baldıran otu zehirlenmesi kaydı ile literatürde yer alan 11 olgu sunumu ve Türkiye’de baldıran otu zehirlenme şüphesiyle vefat eden ve savcılık talimatıyla otopsisi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumuna sevk edilen 10 vaka klinik, biyokimyasal, toksikolojik, patolojik açılardan değerlendirilerek kriminalistik literatüre uygun multidisipliner yorumlar yapılmıştır. Tez çalışmasında yer alan zehirlenme vakalarından elde edilen bilgilere göre, baldıran otu zehirlenmelerinde görülen semptom ve bulgular genellikle spesifik olmayıp; hastaların bulantı, kusma, baş dönmesi, baş ağrısı, fenalaşma hissi ve bilinç kaybı gibi birçok hastalıklarda görülebilen nonspesifik şikayetler ile sağlık kurumlarına müracaat ettikleri görülmektedir. Baldıran otuna bağlı zehirlenme vakalarında genellikle kan gazları ve elektrolit değerlerinin takibinin yapıldığı, kesin teşhisin ise hastadan alınan biyolojik örneklerin toksikolojik analizinde baldıran alkoloidlerinin tespit edilmesi ve zehirlenmeye neden olan bitki örneğinin C. maculatum L. olarak tanımlanması ile konulduğunu görülmektedir. Ülkemizde bitki zehirlenmelerinin teşhisinde hekimlere yardımcı olabilecek bilgileri içeren ve zehirlenme vakalarının kaydına olanak sağlayan bir veri tabanının olmaması bir eksiklik olarak düşünülmektedir. Bu tez çalışması ve benzerlerinden elde edilecek verileri de içerecek şekilde bahsi geçen bir veri tabanının yada kılavuzların hazırlanması bitki zehirlenmelerinden kaynaklı can kayıplarını azaltmada yardımcı olabilecektir. Conium maculatum L. (hemlock), which is from the Apiaceae (Umbelliferae) family, is in the class of poisonous plants due to its toxic substances. The most common poisonous compounds in this plant are coniine and γ-coniceine alkaloids. The amount and percentages of these alkaloids in hemlock may vary according to season and weather conditions. The toxic and teratogenic effects of γ-coniceine alkaloids are significantly higher than coniin due to the double bond of the alpha carbon in its structure with nitrogen. It is known that by blocking the response of muscles to acetylcholine due to binding of neuromuscular cells to their nicotinic receptor, it first stimulates the respiratory system, then suppresses it, and then causes cyanosis and respiratory failure. It is seen that hemlock poisoning usually occurs as a result of consuming the plant by analogy with another species. In the cases of poisoning that occur, it is seen that primarily the gastrointestinal tract, nervous system, cardiovascular system and especially the respiratory system are affected. In this thesis study, 11 case reports in the literature with the registration of hemlock poisoning and 10 cases who died with the suspicion of hemlock poisoning in Turkey and were referred to the Forensic Medicine Institute for autopsy by the prosecutor's order were evaluated from clinical, biochemical, toxicological and pathological perspectives, and multidisciplinary interpretations were made in accordance with the criminalistic literature. According to the information obtained from the poisoning cases in the thesis study, the symptoms and signs seen in hemlock poisoning are generally not specific; It is seen that patients apply to health institutions with nonspecific complaints that can be seen in many diseases such as nausea, vomiting, dizziness, headache, feeling of fainting and loss of consciousness. In cases of poisoning due to hemlock, it is generally seen that blood gases and electrolyte values are monitored, and the definitive diagnosis is made by detecting hemlock alkaloids in the toxicological analysis of biological samples taken from the patient and identifying the plant specimen causing the poisoning as C. maculatum L. The lack of a database that contains information that can help physicians in the diagnosis of plant poisoning and allows the registration of poisoning cases is considered as a deficiency in our country. The preparation of a database or guides, including the data to be obtained from this thesis and similar studies, will help to reduce the loss of life caused by plant poisoning.