Search

Purpose: Present evidence suggests that early detection and correct management is an essential part of scoliosis treatment. Therefore, the physiotherapists and physiotherapy students must have adequate knowledge of scoliosis. The purpose of this study was to evaluate the current knowledge of physiotherapists and physiotherapy students in Turkey on scoliosis. Methods: A previously designed questionnaire based on International Society on Scoliosis Orthopaedic and Rehabilitation Treatment (SOSORT) guideline consists of two sections was used in this study. The first section included eight questions to evaluate the knowledge level on the definition, cause, development, prevalence, diagnosis, treatment, and bracing of scoliosis. The second section included three multiple-choice questions to analyze the participants’ opinions on exercises for scoliosis. All Turkish universities offering physiotherapy degrees and graduated physiotherapists from certain social media groups were invited to participate in the study. Results: 649 physiotherapists and 497 students completed the questionnaire. Scoliosis is recognized as a 3-dimensional deformity of the spine by 39.8% of the students and 57.2% of the physiotherapists. Only 19.5% of the students and 30.7% of the physiotherapists correctly identified the diagnostic criteria for scoliosis. For therapeutic exercise, 48.7% of the students and 61.3% percent of the physiotherapists identified the appropriate approach, and also 57.3% of the students and 62.6% of the physiotherapists correctly identified the bracing recommendations. Conclusion: Results of this study showed that physiotherapists and physiotherapy students do not have sufficient knowledge of scoliosis. Action needs to be taken to improve the awareness and basic knowledge level of scoliosis. Amaç: Güncel kanıtlar, erken teşhis ve doğru yönlendirmenin skolyoz tedavisinin önemli bir parçası olduğunu göstermektedir. Bu nedenle fizyoterapistlerin ve fizyoterapi öğrencilerinin skolyoz konusunda yeterli bilgiye sahip olmaları gerekir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'deki fizyoterapistlerin ve fizyoterapi öğrencilerinin skolyoz hakkındaki güncel bilgilerini değerlendirmektir. Yöntem: Çalışmada Uluslararası Skolyoz Ortopedik Tedavi ve Rehabilitasyon Derneği (Society on Scoliosis Orthopaedic and Rehabilitation Treatment - SOSORT) kılavuzu temel alınarak hazırlanan 2 bölümden oluşan online bir anket kullanılmıştır. İlk bölüm skolyozun tanımı, nedenleri, gelişimi, prevalansı, tanısı ve tedavisi hakkında genel bilgi düzeyini değerlendiren 8 sorudan; ikinci bölüm ise skolyoz için egzersizler hakkındaki görüşleri değerlendiren çoktan seçmeli 3 sorudan oluşmaktadır. Lisans düzeyinde fizyoterapi eğitimi alan öğrenciler ve mezun fizyoterapistler sosyal medya grupları kullanılarak çalışmaya katılmaya davet edilmiştir. Sonuçlar: 649 fizyoterapist ve 497 öğrenci anketi tamamlamıştır. Skolyoz, öğrencilerin %39,8'i ve fizyoterapistlerin %57,2'si tarafından omurganın 3 boyutlu bir deformitesi olarak tanımlanmaktadır. Öğrencilerin sadece %19,5'i ve fizyoterapistlerin sadece %30,7'si skolyoz için tanı kriterlerini doğru bir şekilde tanımlamıştır. Terapötik egzersiz için öğrencilerin %48,7'si ve fizyoterapistlerin %61,3'ü uygun yaklaşımları tanımlamıştır ve öğrencilerin %57,3'ü ve fizyoterapistlerin %62,6'sı korse kullanımı önerilerini doğru bir şekilde tanımlamıştır. Tartışma: Bu çalışmanın sonuçları fizyoterapistlerin ve fizyoterapi öğrencilerinin skolyoz hakkında yeterli bilgi düzeyine sahip olmadığını ortaya koymuştur. Skolyoz farkındalığını ve temel bilgi düzeyini arttırmak için harekete geçilmesi gerekmektedir.

Pelvic floor disorders, their management and protective educational programs have become popular in recent years. The aim of this study is to determine the level of knowledge about pelvic floor health and level of awareness about factors related to pelvic floor health in Turkey. This cross sectional study is conducted on women and men between January and September of 2021 in Turkey. The knowledge level of pelvic floor was assessed with Pelvic Floor Health Knowledge Quiz (PFHKQ). Oneway ANOVA test was used for comparing pelvic floor knowledge according to the education levels and the age groups. Chi square test and pearson chi square test were used for calculating binary variables, effect size and confidence interval values between participants’ pelvic floor knowledge level and gender. A total of 1215 (1115 women, 100 men) participants completed the study. Men had less knowledge about the topics related to pelvic floor and the awareness of those that have graduated from higher education on these issues was found to be higher compared to the other education levels.Turkish society has insufficient knowledge about the relationship between the pelvic floor and the other body systems, the causes and the types of pelvic problems. Women have more knowledge than men and those who have at least graduate education have more information than elementary and high school levels. In the future, educational programs emphasizing these points regarding the pelvic floor within the scope of preventive treatment may be planned to cover the general population

This research aims to examine the relationship between the critical thinking dispositions of preservice teachers and their decoding skills in information and communication technologies (decoding skills-ICT). As a research method, survey and correlational research models from quantitative research approaches were used. Research universe is a Faculty of Education at a state university in Turkey. With the use of the convenience sampling method, 262 preservice teachers who voluntarily participated in the online survey constitute the sample of the research. The research data were obtained using the Marmara Critical Thinking Dispositions Scale (MCTDS) and the Decoding Skills in Information and Communication Technologies (decoding skills-ICT) Scale in the 2020-2021 academic year. Among the significant findings of the study are that the average scores of preservice teachers for decoding skills-ICT are at an average level and the average scores for critical thinking dispositions are high. Finally, it has been found in the study that there is a moderately positive relationship between critical thinking dispositions and decoding skills-ICT. According to regression analysis, decoding skills-ICT explains 17.8% of the variance of critical thinking dispositions. This study also aimed to investigate the relationship between decoding skills-ICT and different higher-level thinking skills and to examine the impact of attitudes, dispositions, and skills of different groups of participants on decoding skills-ICT.

Giriş ve Amaç: Omurganın fizyolojik sagital düzlem eğriliklerinden olan torakal kifoz ve lumbal lordozdaki değişiklikler adolesanlarda ilerleyen dönemlerde bir çok soruna yol açabilir. Bu çalışmada amacımız; sedanter, sporcu ve skolyoz tanısı olan adolesanların omurgalarındaki sagital düzlem parametrelerini değerlendirerek birbirleriyle karşılaştırmak ve saptanan anormal eğrilik varlığında bu eğriliklerdeki değişikliklerden kaynaklanabilecek olası yaralanmaları önlemektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 15-18 yaş aralığında olan 27 sedanter, 28 sporcu ve 18 adolesan idiopatik skolyoz (AİS) tanısı alan genç birey olmak üzere toplam 73 kişi (46 kız, 27 erkek) katılmıştır. Sagital düzlem parametrelerinin ölçümü için yerçekimine bağlı inklinometre (Baseline® Bubble® Inclinometer) kullanılmıştır. Bunlara ek olarak skolyoz tanısı alan katılımcıların gövde rotasyon açısı (Angle of Trunk Rotation, ATR) ve Cobb açısı değerleri de ölçülmüştür Bulgular: Skolyoz grubunda kifoz açısı her iki gruptan da anlamlı olarak daha az bulunmuştur(p

The aim of this study is to investigate the relationshipbetween the uranium reserve amounts of the laboratory results and Uranium,Thorium, Potassium and Gamma-Ray datas from the geophysical well logs. The dataused in the study were collected in the Nevşehir province and obtained bytaking cores from 34 drilling works. From the examination of these coresamples, the physical parameters for determining the amount of the reserve wereobtained. In total, 38 simple and multiple regression analyses were performedwith the data of well logs and laboratory. With the regression analyses, thestatistical values such as coefficient of determination (R2), standard error werecalculated for each model and the empirical equations were suggested for theestimation of the uranium value and the amount of the reserve., Bu çalışmanın amacı, radyoaktif jeofizik kuyu loguaraştırmalarından elde edilen Uranyum, Toryum, Potasyum ve Gamma-Ray verileriile laboratuvar çalışmaları neticesinde hesaplanan Uranyum rezerv miktarlarıarasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Çalışmada kullanılan veriler Nevşehirili sınırları içerisinde toplanmış olup, toplam 34 sondaj çalışmasından karotalınarak elde edilmiştir. Bu karot numuneler laboratuvar ortamında incelenerekrezerv miktarının belirlenmesine yönelik fiziksel parametreler elde edilmiştir.Kuyu logu ve laboratuvar verilerine toplamda 38 olmak üzere basit ve çokluregresyon analizlerii yapılmıştır. Regresyon analizleri sonucundaile her birmodel için belirleme katsayısı (R2),standart hata miktarları gibi istatistiksel değerler hesaplanmış ve Uranyumdeğerinin ve rezerv miktarının kestirimine yönelik olarak ampirik bağıntılarönerilmiştir.