Search

The aim of this paper is to discuss different aspects of human-product interactions in urban environment as a design problem in relation to “pleasure” issue. The aspirations, capacities, limitations and present activities of “urbano-Man” in a designed space are going to be examined and his objective and subjective value systems are going to be redefined in order to find out means of providing user satisfaction by a “pleasurable-city” life. The quantity of artificial products, so called “urban artifacts”, in the environment will inevitably increase, in relation to several factors such as; population growth, political and social change, various types of transportation and continually improving technology. Therefore, the importance of any man-machine interface becomes more significant increasingly in the urban environment. Designers as always face various challenges and opportunities in creating brand-new services and techno-machines with attractive visual characters making the city more pleasurable and habitable. This paper tries to provide designers with information on how subjective value systems of people living in communities could be materialized via urban environmental design in order to render the city an area of shared values with pleasurable living spaces contributing to proper public democracy. The object defines the “value system” of urbano-Man into account. It is clear that the subjective values of man as images, values and objectives are never entirely static things. A backward-looking or even static view of any culture is therefore, a highly mischievous occupation but it has also vital importance. it is also fact that these value systems are precious possessions for design to develop an understanding of any dynamic design model. Finally, the study explores the extent to which basis and capabilities should be detected throughout the “pleasurability” in public spaces for achieving a safer and a better urbano-life.

Ağız Sağlığı Hizmetlerinde Hizmeti Veren Hekim Ve Bu Hizmeti Kullanan Hasta Arasındaki etkileşim ve iletişim sağlık hizmeti kalitesini belirleyen en önemli unsurlardandır. Bu nedenle günümüzde diş hekimlerinin hastalarıyla güvenilir bir iletişimi sağlamaları ve sürdürmeleri bir gerekliliktir. Hekim-hasta iletişiminin tedavi sürecindeki önemi nedeniyle günümüzde pek çok araştırma hasta memnuniyeti ve hekim-hasta iletişim sürecini etkileyen unsurlara odaklanmıştır. Çünkü günümüzde tedavi sürecinin bir sağlık çözümü süreci olduğu ve sağlık personellerinin sağlık sorunlarını çözmekle yükümlü olduğu konusunda bir görüş birliği vardır ve iyi bir hasta-hekim iletişimi hastalara somut yararlar sağlar. Hasta-hekim iletişimini açıklayan modeller incelendiğinde en etkili iletişim modellerinde hastanın tedavi sürecine aktif olarak katıldığı ve hekim tarafından hastanın detaylı bir şekilde bilgilendirildiği görülmektedir. Bu durum hekim hasta iletişiminde bilgilendirilmenin önemini ortaya koymaktadır.Bu noktadan hareketle bu çalışmada görsel içerikli dental hasta eğitim ve takip yazılımlarının, tedavi alternatifleri hakkında hastaların bilgilendirilmelerine etkisini ortaya çıkarmak ve bu tercihi etkileyen faktörleri hastaların demografik özellikleri yönünden incelemek amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı ile Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı' na tedavi amacı ile başvuran hastalar arasından belirli kriterlere göre seçilen 125 hastaya araştırmacı tarafından geliştirilen ?Hasta Bilgi Formu? uygulanmıştır. Geliştirilen bilgi formunun kapsam geçerliliği için uzman görüşü alınmıştır.Araştırmada gerek köprü gerekse hareketli bölümlü protez endikasyonuyla gelen olguların animasyon öncesi ve sonrası tedavi tercihlerindeki değişim incelenmiştir. Elde edilen veriler, her iki olgu grubunda da tedaviye ilişkin izlenen animasyonların tedavi tercihini değiştirdiğini ortaya koymuştur. Bu sonuç görsel yazılımların hastaların tedavi seçeneği hakkında bilgi düzeylerini artırarak, kendilerine uygun tedavi seçeneğini tercih etmeleri konusunda etkili olduğu şeklinde yorumlanabilir.Araştırmada gerek konvansiyonel köprü endikasyonuyla gerekse, hareketli bölümlü protez endikasyonuyla gelen hastaların başlangıç tedavi tercihlerinin nedenleri de araştırılmıştır. Elde edilen veriler, hastaların başlangıç tercihlerine çevrelerinden aldıkları kulaktan dolma bilgiler ve yersiz korkularının neden olduğunu ortaya koymuştur. Bu hastaların büyük bir kısmının (%65) tedavi tercihini animasyonları izledikten sonra değiştirdikleri dikkate alındığında, bilgisayar destekli görsel yazılımların hastaların bilgilenmesinde ve bilinçlenmesindeki önemi ortaya çıkmaktadır.Araştırmada gerek köprü, gerekse hareketli bölümlü protez endikasyonuyla gelen olguların izledikleri animasyondan etkilenme durumu, tedavi tercihi değişen ve değişmeyen olgularda ayrı ayrı incelenmiştir. VAS skor dağılımı aracılığıyla elde edilen verilere göre gerek tedavi tercihi değişen gerekse değişmeyen tüm olguların izledikleri animasyonlardan etkilenme durumu VAS skalasına göre 9 bulunmuştur. Bu değer, tedavi tercihi değişen hastalar için izlenen animasyonların oldukça etkili olduğu şeklinde yorumlanabilir.Araştırmada gerek köprü endikasyonuyla gelen gerekse hareketli bölümlü protez endikasyonuyla gelen hastaların demografik özellikleri yönünden dağılımı ve bu özelliklerin tedavi tercihleri üzerine etkisi de araştırılmıştır. Ancak; araştırmaya katılan hastaların tercih ettikleri tedavi şekli üzerinde hastaların demografik özelliklerinin anlamlı bir etkisi bulunamamıştır.Araştırmadan elde edilen veriler ışığında bu çalışmada hasta merkezli sağlık hizmeti anlayışının bir yansıması olarak görsel amaçlı hasta eğitim yazılımlarının hasta-hekim iletişimindeki rolü tartışılmıştır. Ulaşılan sonuçların hasta-hekim iletişim sürecine ve bu alanda yapılan diğer araştırmalara ışık tutması beklenmektedir.Anahtar Kelimeler: Görsel yazılım, hasta eğitimi, hasta memnuniyeti, iletişim. Interaction between service-providing dentist and service-receiving patient and also the service quality are the most important constituents of oral and dental health services. For this reason, it is a necessity for dentists to establish and maintain a trustworthy communication with their patients in today?s world. Due to the importance of dentist-patient communication in treatment process, a great number of studies have been focused on patient satisfaction and factors affecting the dentist-patient communication. There is a consensus that treatment is a health solution process and health personnel is responsible for solving health problems; in addition, a good dentist-patient communication yields concrete benefits. Considering the models for patient-dentist communication, it is observed in the most effective communication models that patients are actively included in treatment process and informed by dentist in detail. This demonstrates the importance of information in patient-dentist communication.From this point of view, the present study aims to determine the effects of dental patient training and follow-up software programs with visual content on informing patients about treatment alternatives and also the factors affecting the preference in terms of demographic characteristics of patients. For this purpose, ?Patients Information Form? developed by the researcher was performed on 125 patients selected by certain criteria among patients applying to Prosthetic Odontotherapy Department and Diagnosis-Radiotherapy Department of Dentistry Faculty of Ankara University.In the study, alterations were observed in pre- and post- animation treatment preferences of cases with indications of both dental bridge and prosthesis with moving parts. The obtained findings indicated that animations of treatments changed the treatment preference of both groups. This result could be interpreted as visual software programs are effective in selecting appropriate treatment method by increasing the patient knowledge on treatment alternatives.The study investigated the initial treatment preferences of patients with indications of both conventional bridge and prosthesis with moving parts as well as the reasons affecting the selections. The obtained data demonstrated that second-hand knowledge and unnecessary fear of patients were found highly effective on their initial preferences. The majority (65%) of these patients altered their treatment preferences after watching the animations, which showed the importance of computer aided visual software programs for informing and raising the awareness of patients.The effects of animations on cases with indications of both dental bridge and prosthesis with moving parts were investigated separately for cases changing and not changing the treatment preference. According to data obtained by VAS score distribution, the response rate to animation was found 9 for cases both changing and not changing the treatment preference. his result could be interpreted that animations were quite effective on patients who changed the treatment preference.The present study also investigated the distributions of demographic characteristics of patients with indications of both conventional bridge and prosthesis with moving parts and the effects of these characteristics on treatment preferences. However, no significant effect was detected in this regard.In the light of study findings, the roles of visual patient training software programs in patient-oriented medical service concept were discussed. The study results will be helpful for patient-dentist communication process and future studies conducted on this field.Key Words: Communication, patient education, patient satisfaction, visual software. 147

ÖZ KENTSEL ÇEVRE TASARIMINDA İNSAN ve ÜRÜN İLİŞKİLERİNE DAYALI SİSTEMLEŞTİRMEDE YENİ BİR YAKLAŞIM Gürsu, Hakan Doktora, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Gönül Tankut Mart, 1996, 205 sayfa Bu çalışmada kentsel çevre tasarımında insan-ürün ilişkilerini sistemleştirmeye yönelik yeni bir yaklaşım modeli önerilmektedir. Tasarlanmış mekanlarda kullanıcı değerleri, kapasiteleri, algısal limitleri ve günlük aktiviteleri incelenmiştir. İnsanın çevresel iletişimini açıklığa kavuşturmak amacı ile, ölçülebilen (somut) ve ölçülemeyen (soyut) değerlendirme sistemleri oluşturulmuş tur. Günümüzde dinamik kensel aktivitelerin gerektirdiği özelleşmiş ürünlere talep giderek artmakta ve doğal olarak insan-makine iletiş imi, bağımlılığı artarak önem kazanmaktadır. Bu süregelen ilişkinin kentsel çevre ve ürün tasarımı ile ilgilenenler tarafından tartışılmasının gereği açıktır. Kentlerin giderek insan yapısı sentetik ürünler ile yoğunlaşan organizmalar sistemine dönüşmesi ve değişmesinin kaçınılmaz sonucu, kentsel açık mekanların, kontrolsuz, uyumsuz ve birbirinden kopuk ürünler ile donatılmakta olduğu görülmektedir. İnsanların bu kendi kendine büyüyen çarpık donatıma ve görsel kirlenmeye uyum çabalan yanında, kentli kullanıcının beklentilerinin, deneyimlerinin ve özellikle günlük olası aktivitelerinin çevre tasarıma yönelik karar verme süreçlerinde öncellikledeğerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada ortaya konan sorunların kentsel çevre tasarımında yeniden tarifleneceği süreçlerin kullanıcıların tasarım gereksinimlerine yönellik olarak gözden geçirilmesinin gerekliliği bir kentsel tasarım sorumluğu olarak vurgulanmaktadır. Bu çalışmada sonuç olarak; kentsel yaşamın gerektirdiği günlük aktiviteler de ve olası kullanıcı-ürün ilişkilerinde; gereksinimi, donanımı, kullanımı, irdeleyen ve ayrıca bu süregelen iletişimde algısal ve duyumsal boyutlarıda irdeleyen bir yaklaşım modeli ortaya konmaktadır. Bu çalışma bünyesinde ortay konan problemlere yönelik bazı çözüm önerileride çalışmanın ilaveler bölümünde yer almaktadır. Anahtar Kelimeler : tasarım, ergonomi, kentsel çevre tasarımı, kent mobilyası, kullanıcı katılımı, kentsel aktiviteler. vı ABSTRACT AN APPROACH TO SYSTEMIZE URBAN ENVIRONMENTAL DESIGN BASED ON MAN - PRODUCT RELATIONS Giiısu, Hakan Ph.D., Department of City Planning Supervisor : Prof. Dr. Gönül Tankut MARCH 1996, 205 pages This thesis proposes an approach to systemize man-product relations in the urban environment design process. The analysis of aspirations, capacities, limitations, and present activities of urban-Man in a designed space are investigated and his objective and subjective value systems are redefined in order to understand man-environment interactions. As the importance of man-machine interfaces has become more and more clear, its discussion by those who deal with environmental design has become even more vital. Dynamic urban activities naturally demand correspondingly specific products and the cities have become a man-made synthetic organism which is structured and framed within these system's components. An important but little-recognized force in this ongoing process is the uncoordinated furnishing in the public patterns. If urban-Man adopts to these contaminants and self-generated environments, then his intentions, expectations, experiences and especially his activities must be primarily considered in the decision-making IIIprocess of environmental design. For the current urban environment, designers have outline, modify and recycle the existing structures. The first step in the urban environmental design process, is to study the evolution of the parts and provide basic data for restructuring them. The next phase is to analyze the problems and opportunities by identifiying the relations and finally a new approach or a design can be generated. This will almost invariably require flexibility, collabration, the ability to look for incremental actions, and a willingness to accommodate modifications and change. This study proposes an activity analysis model that is expected to be used to define the outlining the needs of daily activities of the urban-man on the product bases. Finally, two coordinated alternative project proposals to the problems that are investigated in the study are given in the appendices. Key Words : design, ergonomics, urban environmental design, street furniture, user participation, user activities. IV 210

Bu tezde, şişme yapılar afet sonrası dönemlerde ortaya çıkan barınma sorunlarına olası bir alternatif çözüm önerisi olarak incelenmekte ve temel tasarım ve uygulama kriterleri tanımlanmaktadır. Afet olgusu ve onun yarattığı barınma ve korunma sorunları ikinci bölümde analiz edilmiş ve şişme yapılar bir koruyucu kabuk önerisi olarak üçüncü bölümde tanımlamakta ve alternatif olarak önerilmektedir. Şişme yapıların davranışsal ve yapısal analizleri dördüncü ve beşinci bölümlerde ele alınmıştır. Türkiye'deki olası üretim olanakları ve üretimin genel kritiği altıncı bölümde incelenmiştir. Son bölümde bu çalışmada elde edilen sonuçlara göre, yapısal önerilerin yeniden tanımlanmaları bazı pratik değerler ve şişme yapısal önerilerin uygulanmasında yararlı olabilecek genel tasarım ve uygulama kriterleri son bölümde sunulmuştur. In this thesis, pneumatic structures are examined as an appropriate alternative technology for post disaster area housing problems and design recommendations of pneumatic structures in disaster area applications are identified. The disaster phenomenon and it's protection problems are analyzed in the second chapter, Pneumatics are investigated as an alternative for a protective shell in the chapter three. The behavior and the structural alternatives of the pneumatic structures are also analyzed in the chapters four and five, the production possibilities and a criticism of the situation in Turkey is presented in chapter six. Finally, according to the information made available in the study, redefinitions, some practical values and general design recommendations for pneumatic structures in disaster areas are presented in chapter seven. 205

Günlük hayatlarımızda yer alan objeler ve etrafımızı saran doğal oluşumlar, her biri belirli tasarım problemlerine yönelik özelleşmiş pratik çözümler barındırmakta.Kökenini doğa ve insan tasarımlarından alan bu temel formlar, teknikler veözellikler yıllar içerisinde stratejilerin birikimine öncülük etti. Bu bilgilerin tasarımpratiğinde kullanımına yönelik çeşitli araçlar mevcut; doğadan esinlenen tasarımyaklaşımları doğa model ve prensiplerinin sürdürülebilir tasarım çözümleri içinkullanımı sağlarken, paradigma yaklaşımları doğa ve objelerin özünde yer alançalışma prensiplerini problem çözmede kullanmak üzere anlamaya ve yorumlamayayardımcı olmakta. Bu çalışma, bu iki yaklaşımın kesişimini araştırarak, tasarımsürecine dahil edilebilecek bir model önerisinin etkilerini incelemeyi amaçlıyor.Çalışma sürecinde, bu yaklaşımın sonuçlarının analizi için kart tabanlı bir araç –Doğa Tasarım Paradigmaları Kart Destesi – geliştirilmiş ve ambalaj tasarımı odaklıbir çalıştay egzersizinde kullanılmıştır. Yürütülen araştırma, aracın fikir geliştirmeaşamasını hızlandırarak ve iyileştirerek desteklediğini göstermiştir. Tez, yaklaşımıngeliştirilmesi, uygulanması ve ölçümünü tasarım öğrencilerinin değerlendirmeleri veegzersiz sonuçları ile tartışmaktadır. The objects in our daily lives and the natural entities that surround us are embeddedwith ingenious solutions, each of which is tailored for specific design problems.These essential forms, techniques and properties that originate in nature and humandesigns have led to an accumulation of strategies through years. There are varioustools for the utilisation of these knowledge in design practice; nature inspired designapproaches enable using nature's models and principles for sustainable designsolutions and paradigmatic approaches help to understand and interpret the essentialworkings in nature and objects to employ them as principles in problem solving.This study aims to explore the intersection of these two approaches and toinvestigate the effects of integrating this proposed model into the design process. Acard based tool – Nature Design Paradigms Card Deck – was developed and utilisedin a workshop exercise focusing on packaging design to analyse the implications ofthe approach. The conducted research showed that the tool supported the ideageneration phase through accelerating and enhancing the process. The thesisdiscusses the development, implementation and evaluation of the approach with theassessments of design students and the exercise outcomes. 203

Tez (yüksek lisans) - Anadolu Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstriyel Sanatlar Anabilim Dalı, Kayıt no: 676552, Bu tez, oyuncak tasarımında kullanılan esasların belirlenmesi ve bu esasların ahşap oyuncakta uygulanması konusunu ele alır. İlk olarak oyuncağın yer aldığı bağlam olan oyunun anlam ve amaçları incelenmiştir. Bu inceleme sonucu oyun anlayışında zamanla yaşanan kritik değişimler ortaya konmuş, bu değişimlerin oyuncak üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bu bağlamda oyuncağın da zaman içinde geçirdiği evreler sosyal ve teknolojik tarihçe olarak iki başlık altında ele alınmıştır. Oyuncağın son olarak geldiği noktanın çevre ve insan üzerindeki etkileri irdelenmiştir. Daha sonra bu çevresel etkilerin tehlikeli boyutlara ulaşması karşısında ortaya konan “Sürdürülebilirlik” kavramının anlamı ve kapsamı üzerinde çalışılmıştır. Bu kapsamda yer alan tasarımın sürdürülebilirlik ile ilişkisi açıklanmış, sürdürülebilir tasarıma dair alanında uzman araştırmacılar tarafından ortaya konulan temel prensipler ve sürdürülebilir tasarım kriterleri incelenmiştir. Sürdürülebilir tasarımın uygulanabilmesi adına geliştirilen yaklaşımlar ve stratejiler açıklanmıştır. Araştırılan prensipler, kriterler, yaklaşımlar ve stratejiler ışığında oyuncak tasarımı için yeni esaslar geliştirilmiştir. Son olarak esaslar ahşap oyuncak sektöründen edinilen bilgilerle karşılaştırılarak sürdürülebilirliğin ahşap oyuncak tasarımında uygulanması değerlendirilmiştir.

Bu çalışma genel olarak Türk endüstrisinde gerçekleşen tasarım işbirliklerinin yönetimi konusunda mevcut uygulamaları incelemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda; tasarımda dış kaynak kullanımının nedenleri, işbirliği yapılacak dış kaynağın seçilmesi ve tasarım süreç yönetimi uygulamalarının neler olduğu konuları, yapılan saha çalışmasının sonuçları üzerinden incelenmektedir. Bu incelemeler; dışarıdan alınan tasarım hizmeti yönetimi konusunda mevcut uyglamalarının tartışılması gereken alanlarına dikkat çekmektedir; dış kaynak tasarım hizmetinin içeriği, hizmetin firma düzeyindeki stratejik hedeflerin belirlenmesine katkıları, süreç çıktılarının değerlendirilmesi, işbirliği yapacak firmanın seçimi ve tasarım süreç yönetimi uygulamaları dikkate alınması gereken önemli konular arasındadır. This study aims to investigate the outsourced design management implementations along the alliances that are established between firms and design consultancies in Turkey, which have been analysed in a limited sense in the past. Within this context; information on, `why and how design is outsourced? and `how the design process is managed? are derived through semi-structured interviews in conjunction with structured questionnaire conducted with managers from a sample selection of design and manufacturing firms with the aim of comparing the expectations and offerings of the parties that engaged the alliances in Turkey. The findings of the field study indicate that design management implementations in their current form of application exhibit several issues to discuss. Context of outsourced design service, corporate level strategic utilization of the design expertise, evaluation of final outputs, business initiation practices and design process management practices are important factors to consider in management of design alliances. 150

Bu tezin amacı, çocukların öğrenmelerini geliştirecek akıllı ürünlerden beklentilerini bulmak ve söz konusu beklentilerin şu an varolan akıllı ürün ve öğrenim teknolojileri özellikleriyle ne kadar örtüştüğünü incelemektir. Teknolojik gelişmeler eğitim de dahil olmak üzere bir çok alanı etkilemiştir. Öğrenme sürecini teknoloji yardımıyla geliştirmeyi amaçlayan birçok çalışma yapılmıştır. Ancak, literatürde çocukların bu konu ile ilgili bakış açılarını değerlendiren çalışma neredeyse yoktur. Bu sebeple, çocukların öğrenim teknolojilerinden beklentileri ampirik bir çalışma ile araştırılmıştır. Literatür araştırması kısmında, akıllı teknolojilerin ve öğrenme sürecini geliştiren araçların geldiği son durum ortaya konulmuştur. Ampirik çalışma ile elde edilen sonuçlar ışığında bu akıllı ürünlerin ve eğitsel araçların, çocukların beklentilerini ne ölçüde karşıladıkları tartışılmıştır. The aim of the thesis is to find out children?s expectations from smart products that enhance their learning and analyze their conformity with the state of art smart products and educational technologies. The developments in technology affect many dimensions including education. There are many studies that aimed to improve the learning process by the help of technology. However, the perspective of children considering this topic is almost absent in the literature. Therefore, expectations of children from learning technologies are explored via an empirical study. The state of art smart technologies and products to enhance learning will also be covered. Then, in the light of an empirical study, to what extent children?s expectations overlap with current technologies will be presented. 133

Bu çalışmada seramik sağlık gereçlerinin ve banyoların tasarımı, küçük banyo hacimleri ve değişen tasarım eğilimlerinin doğrultusunda incelenmiştir. Banyoların tasarım ilkeleri ve banyolarda kullanılan seramik sağlık gereçleri setlerini oluşturan küvet, lavabo ve tuvalet tasarımları banyo tasarımındaki baskın etkileri sebebiyle gözden geçirilmiştir. In this study the design of the sanitary ware and bathrooms are examined, concentrating on small bathrooms and changing design aspects of bathrooms. The design considerations of bathrooms and the design of the bath tub, wash basin and toilet which forms the sanitary ware sets in bathrooms is reviewed as for being dominant elements of bathroom design. 168

Kentsel mekanları oluşturan ve tamamlayan pek çok öğe vardır. Bunlardan birisi de kullanildiklari kentsel mekanlarda farklı amaçlara hizmet ederek kentlinin ihtiyaçlarına cevap veren, kent yaşamı ve toplumsal yaşam biçimi arasındaki iletişimi sağlayan kentsel donatı elemanlarıdır. Donatı elemanları kentsel mekanlar ile bu mekanları kullananlar arasındaki ilişkiyi sağladığı gibi mekanın tanımlanması, nitelik ve kimlik kazanmasında etken bir role sahiptir.Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olarak tarihi boyunca hep önemli bir misyona sahip olmuştur. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk planlı şehri modernleşmenin, hızlı ve plansız kentleşmenin kurbanı olmuş, geçmişte sahip olduğu değerleri yitirmeye başlamıştır. Bu tezin amacı, görsel birer imge olarak kentsel donatı elemanlarının, çevresel mekanın algılanması ve kent kimliği oluşturmadaki rollerinin saptanmasıdır.Bu çalışmada izlenen yöntem öncelikle Ulus ? Kuğulu Park arasında uzanan ve Ankara'nın merkezi ulaşım aksı olan Atatürk Bulvarı üzerinde yer alan kentsel donatı elemanlarının tesbiti ve daha sonra bu öğelerin kentsel kimliğe etkilerinin sorgulanmasıdır. Bu sebeple yerel kullanıcılara bir anket uygulanmış ve bu anketin sonuçlarına göre bu alandaki kentsel donatı elemanlarının kentsel kimlik öğesi olarak değerleri analiz edilmiştir.Bu çalışmanın sonucunda Atatürk Bulvarı üzerindeki kentsel donatı elemanları ve bunların pozitif ve negatif değerleri belirlenmiştir. Ayrıca yerel kullanıcılar tarafından nasıl algılandıkları ve mekansal ve kentsel kimliğe olan katkıları saptanmıştır. There are many components which define and complete the urban spaces. One of these components is urban equipment which responds to the needs of the dweller by serving different purposes and creates a link between urban life and public life style. Urban equipment not only enables the interaction between urban spaces and the users of these places, but also has an efficient role in defining the cities? quality and ?identity?.Ankara, as the capital city of the Turkish Republic, has had an important mission throughout its history. But although it is the first planned city of the Turkish Republic, Ankara has become a victim of modernization and rapid and unplanned urbanization. As a result of this situation Ankara started to lose its own values. The main purpose of this thesis is, to identify the roles of urban equipment as a visual image, based on the perception of environmental spaces and creating urban identity.The methodology in this thesis is firstly determining the urban equipment on Atatürk Boulevard which lies between Ulus and Kuğulu Park which is the center line of Ankara and then questioning their effects on the urban identity. For this reason a questionnaire is applied to the local users and then according to this questionnaire?s results, urban equipment?s values as an urban identity element are analyzed.As a result of this study, urban equipments on Atatürk Boulevard and their positive and negative values are determined. Therefore, how they are perceived by the local users and their contribution to the spatial and urban identity is determined. 203

Tez (yüksek lisans) - Anadolu Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstriyel Sanatlar Anabilim Dalı, Kayıt no: 190080, Bu çalışma, insanlık tarihi boyunca kullanılagelmiş enerji kaynaklarının genel olarak ulaşıma ve özelde otomobilin tasarımına etkilerini araştırmakta, 20. Yüzyıl otomobil anlayışının bu kaynakların hangisi/hangileriyle ilişkili olarak oluştuğunu incelemektedir. Ortaya çıkarılmış bulunan bu bulgulardan hareketle de bu anlayışın gelecekteki yeni alternatif enerji kaynaklarına göre nasıl şekillenebileceği konusunda bir öneri sunmayı hedeflemektedir. Araştırma, çeşitli endişelerle gündeme gelmekte olan yeni depolanabilir enerji kaynaklarının otomobil tasarımı, kullanımı ve üretiminde köklü değişikliklerin olması gerektiğine, sürüş güvenliği ve ulaşım verimliliği ilkelerini göz önünde bulundurarak işaret etmektedir. Oluştuğu savunulan bu gerekliliğin temininde anahtar rolü endüstriyel tasarımın üstlendiğinin üzerinde durulmaktadır. Yenilenebilir ve depolanabilir bu enerji kaynaklarındaki gelişmenin, otomobil kimliği ve tasarımına yansıması gerektiği vurgulanmaktadır.

Bu tez, el aletlerinin dokunsal niteliklerinin farklı meslek gruplarından ve farklı yaşlardan seçilen kullanıcılar üzerindeki duygusal etkilerini analiz etmeyi ve kullanıcıların dokunsal niteliklere bağlı olarak çıkardıkları anlamları araştırmayı amaçlamaktadır. Tezin, tasarımcılara çalışmalarında ışık tutması beklenmektedir.Katılımcılar ve ürünler belirlendikten sonra, çalışma sürecinde dokunsal deneyimler analiz edilmiş ve kullanıcılar tarafından dokunsal nitelikleri tanımlamak için kullanılan anahtar kelimeler aranmıştır. Deneyimler analiz edildikten sonra kullanıcıların duygusal yaklaşımları aranmaya çalışılmıştır. Daha sonraki çalışmalarda kullanılmak üzere, kullanıcıların tanımları açıklanmaya çalışılmıştır.Sonuçlar göstermiştir ki katılımcılar dokunsal niteliklerden bahsetmektedirler. Bu katılımcıların dokunsal niteliklerin farkında olduklarını göstermektedir. Bununla birlikte, dokunsal niteliklerin kullanıcılar üzerindeki etkilerinin sözcüklerle ifade edilmesinin güç olduğu gözlenmiştir. Her ne kadar kullanıcılar için duygusal etkileri ifade etmek güç olsa da, dokunsal nitelikler arasında ve dokunsal niteliklerle diğer nitelikler arasında bazı ilişkiler kurulduğu görülmüştür. This is an attempt to analyze the evaluation criteria of tactual qualities on handheld product experiences by users. The study was conducted with the users selected from different work groups and different ages for exploring the meanings which are attributed to these tactual qualities by them. The thesis is expected to shed a light in the design studies by designers.After identifying the products and the participants, the tactual experiences were analyzed throughout the study to find out the keywords which are used to describe the tactual qualities through the experience. The evaluation criteria and the relationships between these criteria are expected to use as guidance. The guidance of these keywords, the approaches of the users to the tactual qualities tried to be clarified in order to acquire data for the design processes.The results showed that the tactual qualities are qualities which are mentioned by the participants. This means that the participants are aware of the tactual qualities. On the other hand, it was seen that expressing the emotional effects of the tactual qualities with words is hard for users. However, expressing the emotional effects is hard for users; some relations between the tactual qualities and between other qualities are conducted. 145

ÖZÇOK FONKSİYONLU MUTFAK KARIŞTIRMA ALETLERİNİN EVRİMİÜZERİNE BİR ANALİZTekmen, YaseminYüksek Lisans Tezi, Endüstri Ürünleri Tasarımı BölümüTez Yöneticisi : Dr. Hakan GürsuOcak 2007, 106 sayfaBu yüksek lisans tezinin konusu, mutfağı oluşturan araç ve gereçlerin tarihselsüreç içerisinde çok fonksiyonluluğa doğru evrimleşmesinin incelenmesidir.Mutfak ürünlerinin tarihi sanayileşme, teknolojik gelişmeler ve mekanikleşmeninetkileri dikkate alınarak anlatılacaktır. Ardından, ürünlerin birbiriyle olan ilişkisinidaha iyi anlayabilmek için mutfaktaki aktivite akışına göre gelecek çalışmalaraışık tutabilecek nitelikte bir sınıflama yapılacaktır.Bu sınıflamanın yemek hazırlama başlığı altındaki karıştırma işlevini yerinegetiren mutfak ürünlerinin zamanla bir araya gelerek çok fonksiyonluluk eğilimikazandığı görüşünü ortaya koymayı amaçlayan, ürünlerin sanayi devrimi sonrasıtarihsel gelişimleri araştırılacak, morfolojik olarak analiz edilecek ve görsel birtabloya dönüştürülerek ortaya konacaktır.Bu tablo kapsamında, ürünlerin eğilimleri ve birbirleriyle olan ilişkileri gözönünde bulundurularak bir durum saptaması ve gelecek için öngörüleryapılacaktır.Anahtar Kelimeler: Çok Fonksiyonlu Mutfak Aletleri, Mutfak Aletlerinin TarihselGelişimi, Mutfak Ürünlerinin Sınıflanması ABSTRACTAN ANALYSIS OF THE EVOLUTION OF MULTI FUNCTIONALKITCHEN MIXING TOOLSTekmen, YaseminM. Sc., Department of Industrial DesignSupervisor : Dr. Hakan GürsuJanuary 2007, 106 pagesThe topic of this master thesis is the historical investigation of kitchen tools thatevolved towards a multifunctional nature. The history of kitchen tools will bediscussed with particular attention given to industrialization, technologicaldevelopments and the effects of mechanization.Following this analysis, there will be a classification that could serve as a resourcematerial for future studies, made according to the activity flow within the kitchen,in order to understand the interrelations within and between these products.This classification will be put forward in the form of a visual table that includesmorphological analyses of specifically mixing and beating tools under the topic offood preparation, how they developed historically following the industrialrevolution, and how they carry a tendency to become increasingly multifunctional.According to this table, the dispositions and interrelations of these products willbe considered, concluding with a situational analysis and previsions for futuredesigns and studies.Keywords: Multifunctional Kitchen Tools, Historical Development of KitchenTools, Classification of Kitchen Tools 119

Tez (yüksek lisans) - Anadolu Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstriyel Sanatlar Anabilim Dalı, Kayıt no: 353198, Bu tezde insan dahil tüm hayvanların yaşam gereksinimlerinden birisi olan oyun ve oyuna dahil olan nesneler; oyuncaklar, oyun gereçleri ele alınmıştır. Bir kültür nesnesi olan oyuncağın dünyadaki gelişim tarihi incelenmiş, Endüstriyelleşme ve Modernizmle birlikte değişen çocuk kavramı, oyuncağa bakış irdelenmiştir. Doğanın sunduğu nesneler, elde yapılan zanaat ürünleri ve basit eşyalardan oluşan 'yaratı nesnesi' olan oyuncağın; II. Dünya Savaşı sonrası çocuk için eğitici, yaratıcılığı geliştirici gibi yönleri düşünülmeye başlanan birer 'ticari tüketim nesnesi' haline geldiği gösterilmiş, modernleşme süreci incelenmiştir. Gelişen bilgisayar teknolojisi ve dijital teknolojilerin modern oyuncaklara etkisi ve değişen oyun anlayışı ele alınmış, bu değişim kültürel ve toplumsal açıdan değerlendirilmiştir. Tezin amacı geçmişten günümüze çocuk ve toplum için ifade ettiği anlamlar değişen oyun ve oyuncak kavramlannın endüstriyel tasarım açısından incelenmesidir.

Tüketicinin tepkisini etkileyen en temel faktörlerden biri ürünün dış görünümüdür.Dış görünüm tüketici tercihlerini ve ürünün pazardaki başarısını etkiler. Tüketicitepkisi, kişisel beğeniler ve tercihler, kültürel ve sosyal etmenler, kişiselkarakteristikler ve durumsal faktörler gibi birçok etken tarafından yönlendirilir. Buçalışmanın temel amacı, kişisel özelliklerden biri olan cinsiyetin, ürünün dışgörünüşünün algısında etkisinin olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla, ceptelefonunu temel alan bir çalışma yapılmış, katılımcıların algısının ölçümü için, herkatılımcının belirli zıt sıfat çiftlerine göre ürün görünümünü değerlendirdikleri`anlamsal farklılaşım tekniği' kullanılmıştır. Çalışma sonuçları, cinsiyetin, tüketicitepkisinde önemli farklılıklara sebep olabileceğini göstermiştir.Anahtar Kelimeler: Ürün Dış Görünümü Algısı, Tüketici Tepkisi, Cinsiyet, CepTelefonu, Anlamsal Farklılaşım Tekniğiv Bu tez, kombine çevrim elektrik santralının şebeke frekansı kontrolune doğrukatılımının nasıl olması gerektiği üzerine, bir metot önerisi ve model uygulamasıiçermektedir.Mezuniyetimden bu yana, UCTE sistemine entegrasyon çalışmalarınınsürdürüldüğü bu dönem boyunca, Türkiye şebekesinin frekansının davranışı veiyileştirilmesi yönünde yapılan çalışmalar her zaman gündemin üst sırasındayer aldı. Bu sebeple de lisansüstü eğitimimin başlangıcında, tez çalışmamın anakonusu ?Enterkonnekte Sistemlerde Frekans Kontrolu? olarak belirlendi.Santrallardaki güç kontrol döngülerinin analizinin ve rezerv güç miktarınınsürekliliğinin; bu gücün en küçük üretim biriminde bile, uygun şekilde,gerektiğinde sisteme temin edilebilir olmasının, bu konunun en temelkavramları olduğu söylenebilir.iiiSistemin geneli için, santrallarda rezerv güç miktarının yeterince ayarlanıpayarlanmadığı ve herhangi bir frekans sapmasına verilen kollektif cevabındoğruluğu, şebeke frekansının davranış karakteristiği incelenerekdeğerlendirilir.Bu tez çalışmasının sonucunda, dinamik bir gaz türbini ve kontrol sistemimodeli ile birlikte, doğalgaz kombine çevrim santrallarında kullanılabilecekyük denetleyicisi modelini içeren bir simulasyon elde edilmiştir.__Anahtar Kelimeler kombine çevrim santralı, gaz türbini, yük kontrolu, rezervgüç, santral dış kontrol döngüleri.iv 171

ÖZOTOMOB L KOLTUĞU KONFORUNUN GÖRSEL ALGISIEROL, TuğraM.Sc. Endüstri Ürünleri Tasarımı BölümüTez Yöneticisi : Dr. Hakan GürsuEylül 2006, 186 sayfaGörsel tasarım, tasarımcıların ürün niteliklerini yansıtmak için kullandıkları iletişimtabanını oluşturmaktadır. Genel olarak sağlanan fonksiyonların sabit kaldığı otomobilkoltuğu tasarımında ise, söz gelimi ?stillendirme? istenilen anlamların iletilmesinisağlamaktadır. Stil estetiği bir ileti kaynağı olarak değerlendirilecek olursa, ?konfor?iletisi belirli formlar ve diger niteliklerle sağlanabilir. Literatür, kullanılan objelerinestetik değerleri ile sağladıkları konfor arasında bir bağ; özellikle konfor beklentisiyaratmakta olduğuna dair sağlam kanıtlar göstermektedir. ?Konforun Estetiği? değişkenyoğunlukta, kullanıcı tarafından yaşanılan, belirli bir takım faktörlerin meydanagetirdiği veya cok boyutlu bir oluşumun yarattığı bir hissiyat veya yaklaşım olarakaçıklanabilir. Değişik tarzda uygulamalar ve görsel referanslarla, tüketici otomobilkoltuğunun sağladığı konfor nitelikleri hakkında bilgilendirilebilir. Yapılan sahaçalışmasında üç değişik fabrika üretimi araba koltuğu tasarımı arasında görsel olarakalgılanan konforda önemli derecede fark bulunmuştur. Özellikle bir koltuk tasarımınakonfor açısından duyulan positif yaklaşımın, oturulduktan sonra hissedilen konforaetkisi olduğu saptanmıştır.Anahtar Kelimeler: Otomobil, Koltuk, Konfor, Görsel tasarım, Semantik differansiyelmetodu ABSTRACTTHE VISUAL PERCEPTION OF AUTOMOBILE SEAT COMFORTEROL, TuğraM.Sc. Department of Industrial DesignSupervisor : Dr. Hakan GürsuSeptember 2006, 186 pagesThe visual domain design constitutes the general designers communication basis forcommunicating messages of product attributes. In the design of an automobile seatwhere mainly the accommodating functions remain constant, an automobile seat?s?style? affords the ability to provide certain meanings with affective connotations.Treating style aesthetics as a source of information, the communication of ?comfort?can be provided via forms and other attributes. The literature provides strong evidencethat comfort is related with aesthetics of any object in use, especially creatingexpectations towards the product. The ?Aesthetics of comfort? can be explained as avariable intensity ?feeling? or ?attitude? regarding an entity of factors or characteristicsof a multidimensional construct. Implemented by different layouts and cues, theconsumer should be assisted in understanding the qualities of an automobile seat, suchas comfort. As a result of the field study conducted, significant difference was found toexist in between the perception of visual comfort three production seat designs. Apositive attitude about comfort towards an automobile seat was found to be influential inpositively effecting the perception of seated comfort.Keywords: Automobile, Seat, Comfort, Visual Domain Design, Semantic Differential 197

ÖZ LİDER OTOMOBİL FİRMALARININ RENK BELİRLEME SÜRECİ VE KRİTERLERİNİN FARKLILIKLARI İLE İLGİLİ BİR KARŞILAŞTIRMALI ÇALIŞMA Öksüz, Sena Yüksek Lisans, Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Tez Yöneticisi: Dr. Hakan Gürsu Mayıs 2004, Bu çalışma, dünyadaki lider otomobil firmalarının renk belirleme süreci ve kriterleri arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları göstermek amacıyla hazırlanmıştır. Konuyla ilgili olarak literatür araştırmaları, görüşmeler ve anketler ışığında karşılaştırmalı bir çalışma yapılmıştır. Tez için görüşülen 22 firma arasında, yalnızca Ford, Honda, Hyundai, Volkswagen, Renault ve Toyota renk belirleme süreçleri hakkında gerekli bilgiyi paylaşmayı kabul etmişlerdir. Çoğunluğu otomobil tasarımcıları ve renk uzmanlarından oluşan olan toplam 19 kişi, otomobillerin renk tasarımları ve belirleme kriterleriyle ilgili soruları cevaplamışlardır. Daha sonra, her firmadan en az bir renk uzmanı, ürün geliştirme mühendisi ve pazarlam yöneticisiseçilmek üzere toplam 18 kişi anketleri tamamlamışlardır. Anketlerle göre, her otomobil üreticisinin özel bir renk belirleme sürecinin olduğu gözlenmiştir. Ancak Renault ve Ford, Toyota ve Volkswagen, Hyundai ve Honda' nın renk belirleme sürecinde benzerlikler göstermektedir. Renault renk belirleme sürecinin elde edilen bilgilerle karşılaştırıldığında, tüketicilerin taleplerini ve farklı otomobil pazarlarının gereksinimlerini karşılamak açısından daha verimli ve başarılı bir süreç olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, araştırma sonuçlan doğrultusunda, Renault' nun üretim aşamasında da insan faktörüne daha duyarlı olduğu anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Otomobil tasarımında renk kriteri, otomobil tasarımı, renk ve tasarım. vi ABSTRACT A COMPARATIVE STUDY ON DIFFERENCES IN COLOR DETERMINATION PROCESS AND CRITERIA OF LEADING AUTOMOBILE COMPANIES Öksüz, Sena M.S., Department o Industrial Design Supervisor: Dr. Hakan Gürsu May 2004, The present study was undertaken to indicate the differences and similarities in color determination process and color selection criteria of leading automobile manufacturers of the world. A comperative study was conducted in the light of relevant literature, interviews and questionnaires. A total number of 6 automobile company were selected for case study; Ford, Honda, Hyundai, Volkswagen, Renault and Toyota. Total 19 respondents, the majority of whom were automobile designers and color specialists answered questions related with color design of automobiles and selection criteria. Later, a total of 1 8 representatives, including at least one Color and inTrim designer, Product Engineer and Purchasing Manager from each company, completed the questionnaires. On the basis of findings, it can be said that each auto manufacturer has a particular color determination process. However, there are some similarities in color design process of Renault and Ford, Volkswagen and Toyota, Hyundai and Honda. Key words: color criterion in automotive industry, automobile design, color and design IV 117

Bu yüksek lisans tezinin konusu, Arçelik kurumu alan çalışması ile özelleşen, sürdürülebilir kalkınmanın endüstride ve endüstri tasarımı mesleğinde uygulamaları üzerine bir araştırmadır. Yürütülen çalışma, çevre hareketi etkisiyle ortaya çıkan sürdürülebilir kalkınma kavramının tarihsel gelişimini ve hayata geçirilmesine dair mevcut güçlükleri, kavramsal çerçevenin oluşturulması amacıyla kısaca irdelemektedir. Kavramsal çerçevenin tanımlanmasından sonra, sürdürülebilir kalkınmanın endüstri ve endüstri tasarımı mesleğinde ele almışını, altında yatan nedenler ve kullanılan yöntemler ile ilişkili olarak incelemektedir. Sürdürülebilir kalkınmanın endüstri alanında ele alınması, endüstri kalkınmanın ekonomi tabanını oluşturduğu ve kaynakların sürdürülebilir kullanılması ile doğrudan ilişkili üretim-tüketim döngüsünü belirlediği için, giderek önem kazanmaktadır. Günümüzde endüstri tasarımı mesleği, hem ürün geliştirme sürecindeki katkısına bağlı olarak endüstride sürdürülebilirliğin sağlanması, hem de kültürel dönüşümü etkileyebilme yetisi sayesinde sürdürülebilir kalkınmanın gerekli kıldığı toplumsal değişimin sağlanabilmesi bakımından önem taşımaktadır. Arçelik Kurumu'na ilişkin yürütülen alan çalışması, Kurum'un sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin etkili ve bilinçli bir vizyon sahibi olmadığını açığa çıkarmıştır. Bununla birlikte Kurum'un çevre vizyonu, mevcut ticaret ilişkileri nedeniyle Avrupa Birliği'nin mevzuat gerekleri çerçevesinde belirlenmiştir ve Kurum'un kendisinin belirlediği her hangi bir etik, sosyal, ya da kültürel yaklaşım içermemektedir. Arçelik'in mevcut çevre vizyonu bu nedenlere bağlı olarak eylem ve söylem düzleminde yetersiz görünmektedir. Ancak çalışanlar Arçelik'in mevcut çevre vizyonunu benimsemiş görünmektedirler. Bununla birlikte ürün geliştirme sürecinde rol alan teknik personelin, geliştirilen ürünlerin çevre etkileri konusundaki bilgilerinin yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir Kalkınma, Sürdürülebilirlik, Arçelik Kurumu, Arçelik ve Çevre, Endüstri Tasarımı ve Çevre, Endüstri ve Çevre. This M.Sc. study deals with implementation of sustainable development in industry and industrial design profession specific to the case of Arçelik Corporation. The study, states the historical background of sustainable development and mentions existing challenges in relation to implementation briefly, in order to set the conceptual frame. After setting the conceptual frame, the study scrutinizes how industry and industrial design profession take action with respect to sustainable development; the drives and methods are investigated. The action taken and attitude adopted by industry in relation to sustainable development is important since, industry constitutes the economical basis of development and since, it is directly related with sustainable use of resources by determining production-consumption cycle. On the other hand, industrial design profession is an important agent not only for the provision of sustainability in industry as contributing in product development process, but also for society by the ability of influencing the cultural transformation necessary for sustainable development. The case study carried out about Arçelik Corporation, revealed that the Corporation does not involve issues related with sustainable development in its vision. In addition, the environmental policy of Arçelik is driven solely by European Union's legislative requirements as a consequence of Arçelik' s present trade relationships. Therefore Arçelik' s environmental vision is insufficient with regard to sustainable development. Nevertheless, the employees of Arçelik seems as being internalised this existing environmental vision. Yet, the employees taking part in product development and manufacture processes are almost illiterate about sustainable development and design approaches related with sustainability and environmental protection, and their knowledge about environmental effects of products is insufficient. Key Words: Sustainable Development, Sustainability in Industry, Arçelik Corporation, Arçelik and Environment, Industry and Environment, Industrial Design and Environment. 130

Bu araştırmada oyun kavramı ve çocuk parkları türleri ilgili literatürün ışığı altında, incelenmiştir. Geleneksel çocuk parkı oyun elemanlarının çocuk gelişimi üzerine etkisini belirlemek için bir alan çalışması yürütülmüştür. Ankara, Kurtuluş Park'ı araştırma bölgesi olarak belirlenmiş, 6-12 yaş aralığındaki 70 çocuk rasgele seçilip gözlenmiştir. Yaş, cinsiyet, en çok tercih edilen oyun elemanı ve çocuğun oyun davranışları ile ilgili veriler bir gözlem kağıdı yardımı ile toplanmıştır. Gözlem süresinden sonra çocuklar ile kısa birer görüşme düzenlenmiştir. Toplanan veriler matematiksel olarak kodlanıp, Pearson' m Ki- kare testi ve Fisher'in Kesin Ki-kare Testi kullanılarak %95 ( a = 0.05 ) güven aralığında analizi yapılıp yorumlanmıştır.Alan çalışmasının sonuçlan günümüz çocuk parklarının, oyun kavramı göz önünde bulundurulursa oldukça az değeri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Sabit oyun elemanlarının limitli kullanımı direkt olarak çocuğun gelişim ihtiyaçlarını etkilemiştir. Araştırma çalışmasının sonuçlan geleneksel çocuk parkı oyun elemanlanmn çocuğun fiziksel ve sosyal gelişimini bir dereceye kadar karşıladığım göstermiştir. Bununla birlikte, bu tipteki oyun elemanlanmn çocuğun bilişsel ve duygusal gelişimine katkıda bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Anahtar kelimeler: geleneksel çocuk parkı, açık hava oyunlan, çocuk gelişimi In this research, concept of play and types of outdoor playgrounds were explored in the light of the relevant literature. A field study was conducted in order to determine the attributes of traditional type playground equipment in children's developmental needs. Kurtuluş Park of Ankara was determined as the research area whereas, 70 children, aged between 6 to 12, were randomly selected and observed. Data on age, sex, favourite type of playground equipment and play behaviour of the child were collected by means of an observation sheet. A short interview with the child was also conducted after the observation session. Collected data were encoded, analyzed and interpretted by using Pearson's Chi- square Test and Fisher's Exact Chi-square Test with 95% ( a = 0.05 ) confidence intervals.The results of the field study revealed that today's playgrounds have little value in terms of play. Limitations of fixed playground equipment directly affect children's developmental needs. The findings of the research study indicates that traditional type play structures support physical and social development of the child to a certain extent. However, this kind of equipment do not foster cognitive and emotional development of children. Key words: traditional playgrounds, outdoor play, child development 124