13 results on '"Güneş, Ümit"'
Search Results
2. Evolution of steam turbines: A bibliometric approach
- Author
-
KARAKURT, Asım Sinan, ÖZSARI, İbrahim, BAŞHAN, Veysi, and GÜNEŞ, Ümit
- Subjects
Engineering, Mechanical ,Fluid Flow and Transfer Processes ,Energy Engineering and Power Technology ,Steam Turbine ,Bibliometric ,Power Generation ,Research Trends ,Thermal Power Plant ,Mühendislik, Makine ,Building and Construction - Abstract
This study investigates the contribution from researchers around the world in the field of steam turbines during the period 2000-2020. A bibliometric approach has been applied to illustrate the scientific publications on steam turbines and related topics using the Scopus database, which has 11,751 publications published by 652 authors from more than 500 organizations scattered over 101 countries. Various aspects of the studies have been analyzed such as publication type, fundamental research areas, journals, citations, authorship patterns, affiliations, and most used keywords. In addition, the impact factor, h-index, and Paper İmpact Parameter (PIP) for the number of total citations have been used to reveal the power of countries, institutes, authors, and journals in the field of steam turbines. The results show that the most productive journal or proceedings, author, and country according to PIP are Energy, Ibrahim Dincer, and Singapore, respectively. The results also indicate turbomachinery to cover more papers than other core research areas and engineering subjects to also have the highest ratio.
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
3. Analysis of geometric and non-geometric parameters in a Coanda device for marine applications
- Author
-
El Halal, Youssef B., primary, Marques, Crístofer H., additional, Lemos, Rafael de L., additional, Güneş, Ümit, additional, Rocha, Luiz Alberto O., additional, Isoldi, Liércio A., additional, and dos Santos, Elizaldo D., additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
4. Van Eğitim Ve Araştırma Hastanesine Başvuran 18-35 Yaş Aralığındaki Bölge Kadınlarının Son 5 Yıllık D Vitamini Düzeyinin Saptanması
- Author
-
Murat, Mehmet, Güneş, Ümit, Mert, Nihat, Mert, Handan, and Evliyaoğlu, Keziban
- Published
- 2019
5. Hareketli sistemlerin performans ve boyut ilişkisi: Yapısal gelişim teorisi
- Author
-
Güneş, Ümit, Şahin, Bahri, Bejan, Adrıan, and Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Gemi Mühendisliği ,Marine Engineering - Abstract
Yapısal gelişim teorisi yardımıyla sistem boyutlarının performans üzerine etkilerinin araştırıldığı bu tezde boyutun etkileri sosyal organizasyonlarda, yüzen ve uçan canlılarda, gemi ve uçaklarda incelenmiştir. Çalışma boyunca, bu incelemelerde ulaşılan teorik sonuçlar ile ampirik veriler arasındaki ilişki gösterilmeye çalışılmıştır. Sonuçlara bakıldığında ise teorik yaklaşım ile ampirik değerler arasında yüksek derecede bir uyum olduğu görülmüştür.Tezin birinci bölümünde yapısal gelişim teorisinin tarihçesi, prensipleri ve analizlerde kullanılan matematik açıklanmıştır. İkinci bölümde ise sosyal organizasyonu oluşturan fiziksel temeller açıklanmıştır. Organizasyonun oluşumunu açıklamak için nehir akışı ve insanlar için çok büyük öneme sahip ihtiyaçlardan birisi olan sıcak suyun taşınması modellenmiştir. Sosyal organizasyon olgusunun bir araya gelerek yakıt israfının azalmasına büyük bir etki yaptığı görülmüştür. Ayrıca sosyal organizasyondaki bireylerin artmasıyla sistem boyutları büyüdüğünden kademeli yapının tabii olarak gerçekleştiği görülmüştür. Homojen olmayan bu dağılımları iyileştirmenin yollarından birinin ise tasarımlarda yapılacak lokal iyileştirmeler olduğu gösterilmiştir.Tezin üçüncü bölümünde canlıların ve araçların boyutuna bağlı olarak yapısal gelişim teorisi tarafından sunulan boyut-hız ilişkisinde açıklanmamış kısımlara cevap bulunmuştur. Ayrıca boyut-hız teorisine göre neden en hızlı canlıların en büyük kütleye sahip olmadığı konusu hareketin iki bileşeni (ivmelenme ve seyir) yardımıyla analiz edilmiştir. Kütleye bağlı olarak daha önce bulunan teorik yaklaşıma uçakların uymadığı görülmüş olup bu sapmanın düzeltilmesi sağlanmıştır. Ayrıca en hızlı uçanların en hızlı yüzenlerden bin kat daha küçük olduğu gerçeği teorik olarak açıklanmıştır. Dördüncü bölümde uçak ve gemilerin boyut performans ilişkisi gösterilmiştir. Yapısal gelişim teorisinden yola çıkarak geliştirilen yaklaşım Marine Traffic sitesinden elde edilen 100.000 adet gemi verisiyle mukayese edilmiştir. Teorik yaklaşımla ampirik veriler arasında güçlü bir ilişki olduğu görülmüştür. Ayrıca 6 farklı gemi türü için (Dökme Yük Gemisi, Kargo, Konteyner, Yolcu Gemisi, Balıkçı Gemisi ve Tanker) taşıma kapasitesiyle harcanan güç arasındaki ilişkiler gösterilmiştir. Böylelikle bu kadar büyük bir veri bulutuyla yapısal gelişim teorisinden bulunan sonuçların uyumu kanıtlanmıştır. Tezin son kısmında ise elde edilen sonuçlar özetlenmiştir. The effects of system size on performance was analyzed via Constructal Law in this thesis. The effects of size have been examined in social organizations, swimmers and fliers, and ships and airplanes. Relationships that have been found between the empirical data and the theoretical results are shown. When looking at the results, a high correlation is observed between the theoretical approach and the empirical data. The first chapter explains the theory of Constructal Law through its history, principles, and the mathematical models that have been used in the analyses. The second chapter explains the physical bases of social organization. River flows and hot water transportation, which is one of humans' most important needs, have been modeled in order to explain the formation of organization. By gathering around the phenomenon of social organization, its seen that it has a great importance on diminishing fuel waste. In addition, due to the growth of system size and the increase of individuals in social organization, hierarchy is seen to occur. One of the ways to improve these non-uniform distributions has been shown to be the local innovations performed on designs.The third chapter introduces an answer to the unexplained part in the size-speed relationship that Constructal Theory presents and that depend on the size of animals and vehicles. In addition, the reason why the fastest living animals and vehicles are not biggest has also been shown in the detailed analyses. This case includes the effects of acceleration and cruise parts, the two components of movement. The fact that aircraft were seen to not conform to the earlier theoretical approach, which is based on mass - speed, has allowed for this deviation to be amended. Additionally, why the fastest animal fliers are 103 times smaller than the fastest animal swimmers has been explained theoretically. The fourth chapter shows the relationship of airplanes' and ships' size with their performance. The approach that exists according to the Constructal Law has been compared with the data of 100,000 ships as obtained from the Marine Traffic website. A high correlation has been seen between the empirical data and the theoretical approach. Also, the relationship between power spent and carrying capacity of ship (deadweight tonnage) has been shown for six different ship types (bulk carrier, cargo, container, passenger ship, fishing ship, and tanker). Thus, correlation is shown for the results present in the Constructal Theory with as large a data cloud. The final chapter of the thesis summarizes the results. 131
- Published
- 2019
6. Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran 18-35 yaş aralığındaki bölge kadınlarının son 5 yıllık D vitamini düzeyinin saptanması
- Author
-
Güneş, Ümit, Mert, Nihat, and Diğer
- Subjects
Vitamin D deficiency ,Biyokimya ,Hospitals-public ,Potassium ,Women ,Calcium ,Magnesium ,Vitamin D ,Biochemistry ,Van ,Hospitals ,Cholecalciferol - Abstract
Güneş Ü, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine Başvuran 18-35 Yaş Aralığındaki Bölge Kadınlarının Son 5 Yıllık D Vitamini Düzeyinin Saptanması. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Biyokimya Anabilim Dalı, Veteriner Programı Yüksek Lisans Tezi, Van, 2018. Sunulan bu tez ile Van ilinde beş yıllık bir sürede çeşitli sağlık nedenleriyle Van Eğitim ve Araştırma hastanesine gelen bayan hastaların temelde Vitamin D düzeyleri olmak üzere onunla bağlantılı Ca, Mg ve K düzeylerini saptamak amaçlanmıştır. Çalışmanın insan materyalini 2012-2016 yılları arasında Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran ve serum D vitamin analizleri yapılmış olan 18-35 yaş aralığındaki bayan hastalar oluşturdu. Her yıl için 20 hasta, toplam 100 hasta, gerekli izinleri alınıp araştırmaya dâhil edildi. 2012-2015 yıllları arasındaki istenilen analiz sonuçları arşivden alınırken, 2016 yılında ise yine 20 bayanın kan örnekleri bizzat alınıp, D vitamini, kalsiyum, potasyum ve magnezyum değerleri tayin edildi. Roche marka Cobas otoanalizörü kullanarak analizler yapıldı. 2012 ile 2016 yılında 5 yılık süre yılında bu parametrelerin ortalama değerleri sırasıyla Vitamin D için 7.88±8.23 – 11.90±10.88 - 10.67±10.39 – 12.68±13.76 – 15.98±15.72 ng/ml. Kalsiyum için 9.33±0.96 – 9.64±0.54 – 9.38±1.03 – 8.84±1.03 – 9.53±0.62 mg/dl, Magnezyum için 2.05±0.20 – 2.12±0.17 -2.03±0.14 – 1.93±0.22 – 2.00±0.26 mg/dl iken potasyum için 4.11±0.34 - 4.22±0.43 – 4.03±0.44 -4.10±0.47 – 4.18±0.36 mmol/l olarak saptandı. Çeşitli tıp otoriteleri tarafından 50 nmol /l (20-30 ng/ml) den fazla serum vitamin D düzeyi yeterli olarak kabul edildiğinden, klinik D vitamini eksikliğinde düzey 25 nmol/ l (10ng/ml)' den düşük olduğunda ortaya çıkmaktadır. İncelenen tüm yıllarda saptanan vitamin D düzeyleri eksiklik sınırları içinde olup Van ilinde kadınlarda ciddi eksiklikler bulunmuştur. Yöresel temelde kapalı olarak giyilen giysiler, gün ışığından faydalanma süresinin azlığı ve yetersiz beslenme eksiklik nedenleri olabilir. Diğer parametrelerde ciddi bir eksiklik tesbit edilmemiştir. Sonuç olarak Van ilinde yıllara dayanan bir çalışma olarak bu eser önem arzetmektedir. Daha detaylı Vitamin D seviye tesbiti çalışmalarının yapılması, bölgesel çalışmalara ağırlık verilerek, genç-yaşlı nüfüsta saptanacak eksik vitamin değerlerine karşı çeşitli kuruluşlar nezdinde, özellikle temel bazı gıdalar belirlenecek oranlarda takviye yapılması önerilmelidir.Anahtar Kelimeler: D Vitamini, Kadın, Kolekalsiferol, Kalsiyum, Magnezyum, Potasyum Güneş Ü, Determination of Vitamin D level For The Past 5 Years of Women in The Region between the Ages of 18-35 in Van Education and Research Hospital. Van Yuzuncu Yil University Institute of Health Sciences, MSc. Thesis in Department of Biochemistry, Van, 2018. With this thesis , it was aimed to determine the level of vitamin D and Ca, Mg and K leves for the last 5 years for women in the age range of 18-35 years who applied to the Van Education and Research Hospital. The study's human material consisted of female patients aged 18-35 years who applied to Van Education and Research Hospital between 2012-2016 and had serum vitamin D analyzes. 20 patients for each year, a total of 100 patients were included in the study. Between the years of 2012-2015 desired analysis results were taken from the archive, 2016 in the blood samples of 20 women were taken personally. D vitamin, calcium, potassium and magnesium values were determined. Analyzes were performed using a Roche Cobas autoanalyzer. The mean values of these parameters during the 5-year period from 2012 to 2016 were 7.88 ± 8.23 – 11.90 ± 10.88 – 10.67 ± 10.39 – 12.68 ± 13.76 – 15.98 ± 15.72 ng / ml for Vitamin D respectively; for calcium 9.33 ± 0.96 – 9.64 ± 0.54 – 9.38 ± 1.03 – 8.84 ± 1.03 – 9.53 ± 0.62 mg / dl; for magnesium 2.05 ± 0.20 - 2.10 ± 0.17 -2.03 ± 0.14 - 1.93 ± 0.22 - 2.00 ± 0.26 mg / dl, while for potassium 4.11 ± 0.34 – 4.22 ± 0.43 – 4.03 ± 0.44 -4.10 ± 0.47 – 4.18 ± 0.36 mmol /l. As the level of Vitamin D above 50 nmol / l (20-30 ng / ml) is considered acceptable by various medical authorities, the level lower than 25 nmol / l (10 ng / ml) is accepted as clinical vitamin D deficiency. Vitamin D levels detected in all the years examined were within the deficiency limits and there were serious deficiencies in women in Van. Clothes worn locally as closed clothing , lack of daily light utilization and lack of adequate nutrition may be causes vitamin deficienciesThere were no serious deficiencies in the other parameters. As a result, this work is important study based on the years in Van province. More detailed studies of Vitamin D leveling should be done, regional workshops should be performed and Vitamin D supplementations to the some basic foods should be recommended to the various institutions, against the missing vitamin values to be determined by the youth and the elderly.Key word: Vitamin D, Women , Cholecalciferol, Calcium, Magnesium, Potassium 72
- Published
- 2018
7. Sosyoekonomik Eşitsizlikler ve Tabakalaşma Araştırmalarının Gelişimi Bibliyometrik Bir Analiz.
- Author
-
Sunar, Lütfi and Güneş, Ümit
- Subjects
- *
EQUALITY , *SOCIAL structure , *SOCIAL classes , *ECONOMIC structure , *INTERNATIONAL organization , *CITATION indexes , *SOCIAL stratification - Abstract
Today, one can observe the socioeconomic inequalities in all kinds throughout the world. Many international organizations are dealing with this topic from a broad perspective, analyzing almost every issue within the specific frame of socioeconomic inequalities. Some assume that socioeconomic inequalities and social stratification receive insufficient attention; others think that socioeconomic inequalities, which affect social and economic structures from a multidimensional perspective, both among and within countries, have not been adequately studied. Therefore, we conducted a detailed bibliometric analysis of publications on socioeconomic inequalities and social stratification in the Scopus database. This paper deals first with the numbers and percentages of such publications over time, and then as with their distribution according to the academic discipline. Their changes in number and percentages social stratification the relevant disciplines are also analyzed, along with the universities, research institutions and funding relationships. Finally, the number of citations and citation relationships within the field are discussed. Thus, the research frame of socioeconomic inequalities is analyzed within the framework of a bibliometric analysis, after which the results are discussed with quantitative data. As a result of these analyses, we conclude that there has been an increasing interest in socioeconomic inequalities since the 1970s, an interest that, for the last ten years, has been directed toward the systematic and theoretical analysis of this extremely complex issue. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
8. Research the relationship between obesity and depression ın outpatient clinics
- Author
-
Çakmur, Hülya, primary and Güneş, Ümit Baran, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
9. Poliklinik başvurularında obezite ve depresyon ilişkisinin incelenmesi
- Author
-
Güneş, Ümit Baran, Çakmur, Hülya, and Aile Hekimliği Anabilim Dalı
- Subjects
Family Medicine ,Depression ,Aile Hekimliği ,Obesity ,Demography - Abstract
Giriş ve Amaç Obezite ve depresyon, tüm dünyada ve ülkemizde, sıklığı giderek artan önemli bir sağlık sorunudur. Genç yaş gruplarında bildirilen çalışmalarda, çoğunlukla bu iki durum arasında karşılıklı bir etkileşim olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı; erişkinlerde, obezite ve depresyon arasındaki ilişkiyi incelemektir. Gereç ve Yöntem Olgu ve kontrol grubunu tanımlamaya ve karşılaştırmaya yönelik olarak planlanan bu çalışmaya 18-65 yaş grubunda, 92 obez ve 107 obez olmayan toplam 199 birey alınmıştır. Yaş grupları, ortalamaya göre sınıflandırılarak incelenmiştir. Beden ölçümleri, Biyo Elektriksel İmpedans analizi ile yapılmıştır. Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tanımlanmasına göre Beden Kütle İndeksi ≥30 olarak sınıflandırılmıştır. Hamilton Depresyon Ölçeği kullanılarak her iki grupta depresyon durumu incelenmiştir. Ölçekte sekiz ve üzeri puan hafif depresyon olarak değerlendirilmiştir. Yaşa ve cinsiyete göre eşleştirilen gruplarda obezitenin depresyon, depresyonun obezite için risk oluşturup oluşturmadığı hesaplanmıştır. BulgularObez grupta depresyon % 59.8, obez olmayan grupta %40.2 oranında saptanmıştır. Gruplarda, yüksek depresyon puanları daha fazla oranda kadınlarda izlenmiş, ancak fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Olgu ve kontrol grubunda, yaş değişkeni grup ortalaması üzerinde olan katılımcılarda depresyon oranının daha yüksek olduğu görülmüştür. Obez grupta depresyon ölçek puanları, klinik olarak anlamlılık değerine yakın bulunmuştur. Depresyon ölçek puanlarının obez grupta, obez olmayan gruba göre 1.36 kat daha fazla yüksek olduğu, obezitenin depresyonu 1.36 kat artırdığı saptanmıştır. Her iki grupta toplam 102 olguda depresyon saptanmıştır (%51.2). Depresyon olgularının % 61.85'ini obez katılımcıların, % 38.15'ini obez olmayan katılımcıların oluşturduğu görülmüştür. Depresyon ölçek puanları yüksek olan katılımcılarda obezite 1.62 kat fazla saptanmıştır. SonuçBu çalışma grubunda obezitenin depresyon, depresyonun da obezite riskini, istatistiksel olarak anlamlı ölçüde olmasa da artırdığı saptanmıştır. Background and AimObesity and Depression, all around the world and in our country, is an important health problem whose frequency is ever-increasing. In the studies reported in young age groups, it was shown that there is mostly a mutual interaction between these two situations. The aim of this study is to; investigate the relationship between obesity and depression in adults.Material and MethodsIn this study, which was planned in order to define and compare the case and control groups, 92 obese and 107 non-obese of 199 individuals in 18-65 age group were included. Age groups were studied by classifying according to the average. Body measurements were conducted through Bio-electrical Impedance Analysis. Obesity was classified as ≥30 according to body mass index of World Health Organization. Depression cases of both groups were studied by using The Hamilton Rating Scale for Depression. Eight and higher scores in the scale were regarded as mild depression. In the groups matched according to age and gender, it was identified that whether obesity constitute a risk for depression or depression constitute a risk for obesity. ResultsThe depression rates were identified as %59.8 in the obese group and %40.2 in the non-obese group. In the groups, higher depression rates were monitored in women, however the difference was not found as statistically meaningful. In the case and control groups, it was observed that the depression rates of the participants with a higher age variable than group-mean were identified higher. Depression scale scores in the obese group were clinically found to be close to the significance level. It was found that depression scale scores in obese group were higher 1.36 times compared to non-obese group and obesity triggers depression 1.36 times. In both groups, depression was identified in 102 cases in total (%51.2). It was found that obese participants constitute %61.85 of depression cases, and %38.15 non-obese participants, respectively. In the participants with a higher depression scale score obesity was observed 1.62 times higher. ConclusionIn this study group, it was found that obesity increases the risk of depression and depression also increases the risk of obesity, though not in a significant level. 59
- Published
- 2015
10. Gemilerde atık ısı geri kazanım yöntemlerinin teknik ve ekonomik yönden incelenmesi
- Author
-
Güneş, Ümit, Üst, Yasin, and Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Energy ,Mechanical Engineering ,Gemi Mühendisliği ,Makine Mühendisliği ,Enerji ,Marine Engineering - Abstract
Günümüzde enerji verimliliği giderek daha da büyük bir öneme sahip olmaya başlamıştır. Bunun sebepleri arasında çevreye olan zararlı etkileri azaltmak için uygulanması gereken kurallar ve yakıt fiyatlarının giderek artması bulunmaktadır.Gemilerde enerji ekonomisi uygulamaları göz önüne alındığında ilk akla gelen konu enerji kaybının yaklaşık %25?ini oluşturan egzoz gazlarıdır. Egzoz gazından enerji geri kazanım yöntemleri giderek daha da önemli olmaktadır.Gemilerdeki işletme maliyetleri düşünüldüğünde giderlerin büyük bir kısmını yakıt masrafları oluşturmaktadır. Egzoz gazından geri kazanım yöntemleri uygulandığında ise yakıt tasarrufu sağlanacağı gibi birim yakıt başına çevreye salınan toplam CO2, NOx ve SOx emisyonları miktarında da bir azalma görülecektir.Bu çalışmada gemilerden çevreye salınan emisyonlar ve bu emisyonlar hakkındaki kurallar ile gemilerde kullanılmakta olan Aşırı doldurma, Güç Türbin Jeneratörü, Buhar Türbin Jeneratörü ve Kombine atık ısı geri kazanım yöntemleri teknik ve ekonomik açıdan incelenmiştir. Bunun yanı sıra karasal sistemlerde uygulanmakta olan Organik Rankine Çevrimi sisteminin gemilerde uygulanabilme potansiyeli araştırılmıştır.Analizler yapılırken öncelikle var olan egzoz gazı potansiyeli ve bu potansiyele etki eden çevre koşulları ve motor yükleri de incelenmiştir. İnceleme için düşük, orta ve yüksek güçlü üç adet, iki zamanlı motor seçilmiş olup bu motorlara hangi tip geri kazanım yöntemi uygulanmasının teknik ve ekonomik olarak uygun olduğu araştırılmıştır.Anahtar Kelimeler: Atık ısı geri kazanım yöntemleri, emisyonlar, gaz türbini, buhar türbini, organik rankine çevrimi Considering the energy economy implementations on ships, the firstissue to notice is the exhaust gases which comprise nearly 25% ofenergy loss. Thus, recycling methods out of exhaust gas have more andmore importance.Contemplating the expenses of the ships, fuel is of large amountexpenditure. When the waste heat recovery from methods exhaust gas are applied, not only fuel save will be ensured but also there will be a decrease inthe amount of CO2, NOx and SOx emissions that are released to theenvironment per unit fuel.In this study, emissions released out of ships to the environment andregulations about the emissions and overloading, Power TurbineGenerator (PTG), Steam Turbine Generator (STG) and Combine Waste Heat Recovery (ST+PT) methods that are utilized in the ships, are examinedtechnically and economically. Besides, Organic Rankine Cycle Systems, which areapplied to the land-based systems, potential to be implemented to theships.External conditions and motor load are examined which have impact onthe potential while analyzing this exhaust gas potential. Whichtechnical and economical approach is suitable has been investigatedfor recycling by using low, medium and high power three two-strokeengines.Keywords: Waste heat recovery system, emissions, power turbine generator, steam turbine generator, organic rankine cycle 99
- Published
- 2013
11. Türkiye’de mesleki ortaöğretim düzeyinde uçak bakım teknolojisi alanında eğitim-öğretim yeterliliklerinin değerlendririlmesi
- Author
-
Güneş, Ümit, Ünal, Semra, and Teknoloji Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Teknoloji Eğitimi ,Teknoloji ,Öğrenim ve Öğretim - Abstract
ÖZETTÜRKİYE’DE MESLEKİ ORTAÖĞRETİM DÜZEYİNDE UÇAK BAKIM TEKNOLOJİSİ ALANINDA EĞİTİM-ÖĞRETİM YETERLİLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Türkiye’de havacılık sektörü son yıllarda büyük bir büyüme kaydetmiş, birçok yerli havayolu şirketi ve hava taksi işletmesi kurulmuş hava kargo uygulamaları yaygınlaşmıştır. Bu sektörün ana araçları, uçaklar ve helikoterlerdir. Hava araçlarının düzenli bakım-onarımını yapan personele uçak bakım teknisyeni denilmektedir.Mesleki ve Teknik okullardaki uygulamalar uluslar arası havacılık otoritelerinin belirlediği standartlara uygun olmalıdır. Bu sebeple ülkemiz Avrupa Havacılık Otoritereleri Birliği(JAA) ile tam uyum halinde çalışmakta, gerekli personel eğitimleri için Federal Aviation Regulations(FAR) kurallarına riayet etmekte, havaalanlarını, havaaraçlarını ve ilgili kuralları Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı(ICAO) yayınları doğrultusunda belirlemektedir. Uçak Bakım Teknisyeni lisans nitelikleri JAR-66 ve uçak bakım kuruluşu nitelikleri JAR-145’e düzenlenmiştir.Türkiye’de mesleki ortaöğretimde uçak bakım teknisyenliği eğitiminin yeterliliğinin araştırılması ve eğitimin sonuçlarının uluslar arası otoriteler tarafından belirlenen standartlarla karşılaştırılması gerekmektedir. Bu sebeple, mevcut uçak-bakım teknolojisi alanı bulunan mesleki ortaöğretim kurumlarımızdaki eğitim-öğretimin yeterlilik düzeyini ortaya çıkartmak bu araştırmanın konusunu oluşturmaktadır.Araştırma için anket çalışmalarına başlanılmadan önce, literatür taraması yapılarak mevcut durum ve uyulması gereken yönetmelikler belirlenmiştir. Tüm bu literatür taramasının ardından öğrenci ve öğretmenlere yönelik anket soruları oluşturulmuş, bu anketler okullarda 180 adet uçak-bakım alanı öğrencisine ve 30 adet alan öğretmenine uygulanmıştır.Uygulanan anketlerin SPSS 15.0 programında istatistikleri çıkartılmış ve yeterliliklere ilişkin belli sonuçlar elde edilmiştir. ABSTRACTTHE EVALUATION OF THE SUFFICIENCY OF AIRCRAFT MAINTENANCE EDUCATION IN OCCUPATIONAL AND TECHNICAL EDUCATION INSTITUTES IN TURKEYIn the recent years, the aeronautical sector has been developed very much, a lot of native firms and air taxi firms have been established, air cargo applications have became widespread in Turkey. The main vehicles of this sector are airplanes and helicopters. The people who work in maintenance and repair of aircrafts are called the aircraft technician.The operations in Occupational and Technical Education Institutes should be appropriate standards which are determined by international aeronautical authorities. For this reason, Turkey is working with Joint Aviation Authorities(JAA) in consistency. Turkey observes the rules of Federal Aviation Regulations (FAR) for necessary crew education. Turkey determines the rules about airports and aircrafts according to the publications of International Civil Aviation Organization (ICAO).Specifications of aircraft technician license and aircraft maintenance firms are determined according to JAR-66 and JAR-145, respectively.The sufficiency of aircraft maintenance education in Occupational and Technical Education Institutes should be searched and the results of these educations should be compared with aims which are defined by international authorities. Because of this reason, the purpose of this research is to find out the level of sufficiency of aircraft maintenance education in Occupational and Technical Education Institutes which recently have the aircraft technician education department.The recent situation and obligatory regulations were determined by literature search before the preparation studies of surveys. After all these literature search, the survey questions for students and teachers were developed. These surveys were applied to 180 students who were taking aircraft maintenance education and 30 teachers who were working in this area in schools having the relevant department. The statistical data about this research were obtained by SPSS 15.0 program and the results about sufficiency of aircraft maintenance education were obtained.
- Published
- 2009
12. PERFORMANCE ANALYSIS OF A STEAM TURBINE POWER PLANT AT PART LOAD CONDITIONS.
- Author
-
Karakurt, A. Sinan and Güneş, Ümit
- Subjects
- *
STEAM power plants , *STEAM-turbines , *LOAD flow analysis (Electric power systems) - Abstract
Power consumption highly increases which is related with the growing of the industrial plants and daily using. Increasing power demand can be supplied with building up more efficient plants or optimized old power plants. One of the most important items of a power plant is steam turbine which is designed according to defined parameters (inlet pressure and temperature, flow rates, outlet pressure and power) which also effect the dimensions and performance of the turbine. Turbine loses and irreversibilities are minimum and so efficiencies and power generation are maximum at design conditions. However, power plants always have to operate at off-design or partload conditions because of the changing of power demands and drop outs of the turbines and other items of the plants. In this study, it is aimed to analyses the isentropic efficiency of a high pressure steam turbine and thermal efficiency of power plant at different load conditions. Analyses showed that both steam turbines and power plant performance were reduced when the power plant operates at partial load conditions. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
13. Milli eğitimde toplam kalite anlayışının sosyal boyutuna ilişkin bir analiz: İstanbul İstiklal İlköğretim Okulu örneği
- Author
-
Güneş, Ümit, Yıldız, Hasan, and Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Environmental impact ,Social environment ,Sociology ,Education sociology ,Total quality ,Total quality management ,Quality management ,Primary education schools ,Sosyoloji ,National education - Abstract
IV ÖZET Tarihin tüm dönemlerinde okullar toplumlarda, gelişmenin, ilerlemenin kaynağım oluşturan, bilgi ve becerilerin kazanılmasını sağlayan kurumlar olarak önemlerini korumuşlardır. Eğitim sosyolojisinin alanına giren bu konu, sosyoloji alanında yeni bir inceleme alanıdır ve eğitimin ve eğitim sonrası toplumun gelişmesine katkıda bulunacak bir bakış açısını görme anlamında önemli olacaktır. Bilgi işlem teknolojilerinin hızla gelişmesiyle, enformasyonda yani bilgi artışı, akışı ve iletişimi noktasında başlayan baş döndürücü gelişmeler, iş hayatım değiştirmiş ve sanayi toplumlarından bilgi toplumlarına bir geçiş yaşanmıştır. Bu hızlı değişim sürecinde toplumsal sistemler gibi eğitim sistemi yani okullar da bu değişimden nasibini almıştır. Ürettiği ürün insanların davranışlarındaki olumlu değişmeler olarak görülen eğitim kurumlarının kalite ve verimliliğin ölçülmesi mal ve hizmet üreten diğer kurumlara nazaran daha zordur. Fakat diğer kurumlarda görülen yenileşme ve uygulamalardan, eğitim kurumlarının etkilenmemesi de mümkün değildir. Eğitim kurumlarının ürünlerini (öğrenciler) kullanan çevre sistemler yada genel anlamda toplum, eğitim kurumlarının yenilenmesini ve gelişmesini zorlamaktadır. Toplam Kalite Yönetimi, eğitimde müşterinin (öğrenci, veli, toplum) mevcut ve gelecekteki beklentilerini zamanında ve ekonomik olarak karşılamak amacıyla, tüm çalışanların (öğrenci, veli, öğretmen, yönetim, yerel ve merkezi yönetimler vb.) katılımı ile eğitim-öğretim faaliyetlerinin sürekli geliştirilmesi ve yenilenmesini öngören bir yönetim anlayışı içerisindedir. Çalışmada, Toplam Kalite Yönetiminin genel kapsamı İncelenmiş, kalite yönetiminin sosyal boyutu ve eğitim ile olan ilişkisi ele alınmıştır. Toplam Kalite yönetimi ilkelerinin ilköğretime uygulanması ile, temel sorunların çözümlenmesi ve hedeflerin gerçekleştirilmesi yönünde Toplam Kalite Yönetiminin gerçekleştirebilecekleri incelenmiştir.Çalışmada incelenen ilköğretim okulununbulunduğu mahallenin çevre incelemesi yapılmış toplumun eğitime bakışı ortaya konulmaya çalışılmıştır. İlköğretim genelinden, İstiklal İlköğretim okulu örneği seçilerek uygulamalı çalışma gerçekleştirilrniştir.Uygulama çalışmasında okul, toplam kalite yönetiminin uygulaması için seçilmemiş olmasına rağmen, kalite yönetimini Topluma hangi boyutta yansıttığı incelenmiştir. VI ABSTRACT In all ages schools have had a very important role in society, not only as institutions which have been providing new information and skills but also as resources of improvement and progress. This theme is inclusive of educational sociology, which aids the development of societies both before and after education. Because of the developments in information technology, breathtaking improvements have been achieved in information and communication. In addition, they have changed the business world and turned the industrial into information societies. This rapid change has not been only in business life but it has also affected all parts of society. In this process, as all other social systems, educational systems have been affected as welL In educational institutions, whose products are only the positive changes of human behaviours, measuring of quality and productivity is more difficult than those of other institutions producing goods and services. However it is impossible for educational instutitions not to be affected by the improvements in other institutions. These other institutions, as society in general, are forced to change. Therefore, voluntarily or otherwise, they have to maintain this level of change. Total quality management is an understanding of management that aims to improve the quality of education as it is delivered. This is monitored on a continuous basis and is inclusive of clients m education, i.e. students, parents and the commumty- at-large. It also attempts to provide for their present and future expectations, both economically and timely. This newly-developed field of total quality management within the educational system is refined through all workers, from student to central management, taking active and participatory roles. This study is ground-breaking as little research has previously been done m this area. It points out the general extent of total quality management, its social meaning and its relation with education. By applying the principles of total quality management to primary education,VII this criterion extends to the basic problems of primary education, its solutions and the subsequent achievements of its goals. Lastly, from the general to the specific, this study has focused on the principles of total quality management within the subject area of istiklal Primary School. These results are not specific to the school itself, rather generalised to the community area of the school. 187
- Published
- 2004
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.