AMAÇ: Konjonktivanın intraepitelial neoplazisi, yassı hücreli karsinoması ve malign melanomasında cerrahi tedavi, strontium-90 temas ışın tedavisi ve krioterapinin karşılaştırılması. YÖNTEM: 1965-1994 yılları arasında, histopatolojik olarak konjonktivanın intraepitelial neoplazisi tanısı almış 102 olgu (102 göz), yassı hücreli karsinoma tanısı almış 311 olgu (313 göz) ve malign melanoma tanısı almış 99 olgu (99 göz) geriye dönük olarak yaş, cins, yerleşim yeri ve uygulanan tedavi açısından incelendi. Yeterli izlem ve bilgi olmayan hastalar kontrole çağrıldı.BULGULAR: Konjonktivanın intraepitelial neoplazisi tanısı almış olguların % 31.37'sinin kadın (32), % 68.63'ünün erkek (70), yaş ortalamasının 53.83±15.97 (11-95) yıl olduğu saptandı. İlk tedavi olarak gözlerin % 46.1'ine total eksizyonel biyopsi (TEB), % 2.9'una parsiyel lameller sklerokeratoplasti, % 7.8'ine TEB-krioterapi, % 41.2'sine TEB-Strontium-90 temas ışın tedavisi (Str-90), % 2'sine enükleasyon tedavisi yapıldı. İlk tedaviyi takiben gözlerin % 22.5'inde nüks gelişti. İlk nüks gelişen gözlerin % 26.1'ine TEB, % 8.7'sine TEB-krioterapi, % 39.1'ine TEB-Str-90 yapıldı. Gözlerin % 26.1'i tedaviyi kabul etmedi. İkinci tedaviyi takiben gözlerin % 35.3'ünde nüks gelişti. İkinci nüks gelişen gözlerin % 16.7'sine TEB-krioterapi, % 33.3'üne TEB-Str-90, % 16.7'sine enükleasyon yapıldı. Gözlerin % 33.3'ü tedaviyi kabul etmedi. Konjonktivanın yassı hücreli karsinoması tanısı konan gözlerin % 45.4'ü (142) kadın, % 54.6'sı (171) erkek, yaş ortalaması 53.46±15.82 (10-85) yıl idi. İlk tedavi olarak gözlerin % 34.5'ine TEB, % 4.5'ine sklerokeratoplasti, % 4.8'ine TEB-krioterapi, % 28.8'ine TEB-Str-90, % 11.2'sine enükleasyon, % 1'ine enükleasyon-radyoterapi, % 4.8'ine ekzenterasyon, % 8.9'una ekzenterasyon-radyoterapi tedavilerinin uygulandığı saptandı. Gözlerin % 1.6'sı tedaviyi kabul etmedi. İlk tedaviyi takiben % 14.6 gözde nüks tespit edildi. İlk nüks gelişen gözlerin % 2.2'sine TEB-krioterapi, % 40'ına TEB-Str-90, % 4.4'üne enükleasyon, %2.2'sine TEB-radyoterapi, % 13.3'üne ekzenterasyon, % 6.7'sine ekzenterasyon-radyoterapi uygulandı. Gözlerin % 31.1'i tedaviyi kabul etmedi. İkinci tedaviyi takiben gözlerin % 12.9'unde nüks gelişti. İkinci kez nüks gelişen gözlerin % 75'ine TEB-Str-90, %25'ine ekzenterasyon uygulandı. Üçüncü tedaviyi takiben gözlerin % 25'inde üçüncü nüks saptandı. Konjonktivanın malign melanoması tanısını almış olguların % 51.7'si (51) kadın, % 48.5'i (48) erkek, ortalama yaş 49.80±17.54 (12-88) idi. İlk tedavi olarak gözlerin % 32.3'üne TEB, % 10.1'ine TEB-krioterapi, % 42.4'üne TEB-Str-90, % 3'üne TEB-radyoterapi, %1'ine TEB-krioterapi-Str-90, %1'ine enükleasyon, % 4'üne egzenterasyon, % 6.1'ine egzenterasyon-radyoterapi uygulandı. Birinci tedaviyi takiben % 39.4 gözde nüks saptandı. İlk nüks gelişen gözlerin % 7.7'sine TEB, % 12.8'ine TEB-krioterapi, % 33.3'üne TEB-Str-90, % 2.6'sına enükleasyon, % 15.4'üne egzenterasyon, % 12.8'ine egzenterasyon-radyoterapi, % 2.6'sına enükleasyon-radyoterapi uygulandı. Gözlerin % 12.8'i ikinci tedaviyi kabul etmedi. İkinci tedavi sonrası % 32.4 ikinci nüks gelişti. İkinci kez nüks gelişen gözlerin % 9.1'ine TEB, % 9.1'ine TEB-Str-90, % 27.3'üne egzenterasyon, %18.2'sine radyoterapi uygulandı. Gözlerin % 36.4'ü üçüncü tedaviyi kabul etmedi. Üçüncü tedaviyi takiben % 28.6 gözde üçüncü nüks gelişti.SONUÇ: Konjonktivanın intraepitelyal neoplazisinin tedavisinde, nüks gelişimi açısından cerrahi tedavi, str-90 ve krioterapi arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmadı (Ki-kare testi; p: birinci tedaviler için 0.325, ikinci tedaviler için 0.760). Konjonktiva intraepitelyal neoplazisinin tedavisi, geniş lokal eksizyon ve nüksleri önlemeye yönelik krioterapi ve str-90 gibi ikincil tedavilerdir.Konjonktivanın yassı hücreli karsinomlarında birinci tedavi olarak uygulanan cerrahi tedavi, str-90 ve krioterapi nüks gelişimi açısından karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulundu. Nüks, egzenterasyon veya egzenterasyon-radyoterapi uygulanan olgularda anlamlı olarak daha azdı. İkinci olarak uygulanan tedavi yöntemleri nüks gelişimi açısından karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmadı. (Ki-kare testi; p: birinci tedaviler için 0.034, ikinci tedaviler için 0.608). Konjonktiva yassı hücreli karsinomlarının en yaygın tedavisi geniş lokal eksizyon ve nüksleri önlemeye yönelik krioterapi ve Str-90 gibi ikincil tedavilerdir. Yetersiz tedavilerde nüks sonucu enükleasyon, egzenterasyon gibi radikal cerrahi girişimlerin gündeme gelebileceği unutulmamalıdır. Konjonktivanın malign melanomasında ilk tedavi olarak uygulanan cerrahi tedavi, str-90 ve krioterapi, nüks gelişimi açısından karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulundu. Nüks, TEB-Str-90 uygulanan olgularda anlamlı olarak daha azdı. (Ki-kare testi; p: 0.036) ilk tedavi sonrası nüks gelişen olgularda uygulanan tedavi yöntemleri nüks gelişimi açısından karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel açıdan anlamlı fark vardı. Nüks; egzenterasyon, egzenterasyon-radyoterapi uygulanan olgularda anlamlı olarak daha azdı (Ki-kare testi; p: 0.044). Bu iki tedavi yöntemi arasında ise anlamlı fark bulunmadı. İkinci olarak uygulanan tedavi yöntemleri nüks gelişimi açısından karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel açıdan anlamlı fark yoktu (Ki-kare testi; p: 0.719). Konjonktivanın malign melanomasında, riskli olgularda radikal cerrahi yöntemleri gündeme gelebilir. OBJECTIVE: To compare surgical treatment, strontium-90 treatment and cryotherapy in intraepitelial neoplasia, squamous cell carcinoma and malignant melanoma of conjunctiva.METHODS: In the period between 1965 and 1994, 102 cases (102 eyes) with the histopathological diagnosis of intraepithelial neoplasia of conjunctiva, 311 cases (313 eyes) with histopathological diagnosis of squamous cell carcinoma and 99 cases (99 eyes) with histopathological diagnosis of malignant melanoma were included in this retrospective study. The location of the lesion and treatment technique, patients' age and sex were investigated. Patients without adequate follow up and information were invited for control.RESULTS: It was found that 31.37% of the cases having conjunctival intraepithelial neoplasia were female (32), 68.63% were male (70), and the mean age was 53.83 ± 15.97 (11-95) years. As a first treatment, total excisional biopsy (TEB) was performed in 46.1% of the cases, partial lamellar sclerokeratoplasty in 2.9%, TEB-cryotherapy in 7.8%, TEB-Strontium-90 contact radiation therapy (Str-90) in 41.2%, enucleation in 2% of the eyes were performed. Recurrence occurred in 22.5% of the eyes after the first treatment. In the eyes with the first recurrence; 26.1% TEB, 8.7% TEB-cryotherapy, 39.1% TEB-Str-90 treatments were performed. 26.1% of the eyes with recurrence did not accept the treatment. Following the second treatment, recurrence occurred in 35.3% of the eyes. In the eyes having the second recurrence, 16.7% had TEB-cryotherapy, 33.3% had TEB-Str-90 and 16.7% had enucleation, 33.3% of the eyes did not accept the any treatment.45.4% (142) of the eyes diagnosed as squamous cell carcinoma of the conjunctiva were female, 54.6% (171) were male, mean age was 53.46 ± 15.82 (10-85) years. The first treatment was 34.5% TEB, 4.5% sclerokeratoplasty, 4.8% TEB-cryotherapy, 28.8% TEB-Str-90, 11.2% enucleation, 1% enucleation-radiotherapy, 4.8% exenteration and 8.9% exenteration-radiotherapy treatments. 1.6% of the eyes did not accept the any treatment. Recurrence was detected in 14.6% of eyes after the first treatment. The second treatment was TEB-cryotherapy 2.2%, TEB-Str-90 40%, enucleation 4.4%, TEB-radiotherapy 2.2%, exenteration 13.3%, and exenteration 6.7% radiotherapy in the eyes with first recurrence. 31.1% of the eyes did not accepted the treatment. Recurrence occurred in 12.9% of eyes following the second treatment. The third treatment was TEB-Str-90 in 75% of eyes and exenteration in 25% of the eyes with second recurrence.Of the cases diagnosed with malignant melanoma of the conjunctiva, 51.7% (51) were female and 48.5% (48) were male. The mean age was 49.80 ± 17.54 (12-88) years. The first treatment was 32.3% TEB, 10.1% TEB-cryotherapy, 42.4% TEB-Str-90, 3% TEB-radiotherapy, 1% TEB-cryotherapy-Str-90, 1% enucleation, 4% exenteration, 6.1% exenteration-radiotherapy. Recurrence was detected in 39.4% of the patients after the first treatment. In the first recurrence eyes, 7.7% TEB, 12.8% TEB-cryotherapy, 33.3% TEB-Str-90, 2.6% enucleation, 15.4% exenteration, 12.8% exenteration-radiotherapy, 2.6% enucleation-radiotherapy was performed. 12.8% of the eyes did not accept the second treatment. After the second treatment, 32.4% had a second recurrence. In the second recurrence eyes, 9.1% TEB, 9.1%, TEB-Str-90, 27.3% exenteration, 18.2% radiotherapy treatments were applied. 36.4% of the eyes did not accept the third treatment. The third recurrences occurred in 28.6% of the eyes after the third treatment.CONCLUSION: In the treatment of intraepithelial neoplasia of conjunctiva, no statistically significant difference was found between surgical treatment, str-90 and cryotherapy in terms of recurrence (chi-square test; p: 0.325 for first treatments, 0.760 for second treatments).Treatment of conjunctival intraepithelial neoplasm is extensive local excision and secondary therapies such as cryotherapy and str-90 to prevent and recurrence.When the surgical treatment, str-90 and cryotherapy were used as the first treatment in squamous cell carcinoma of the conjunctiva, a statistically significant difference was found between them. Recurrence was significantly less in cases who underwent exenteration or exenteration-radiotherapy. When the second treatment were compared in terms of recurrence, there was no statistically significant difference between them. (Chi-square test; p: 0.034 for the first treatments, 0.608 for the second treatments). The most common treatment of conjunctival squamous cell carcinomas is large local excision and secondary therapies such as cryotherapy and str-90 to prevent and recurrence. It should be kept in mind that radical surgical interventions such as enucleation and exenteration may result in inadequate treatment.When the surgical treatment, str-90 and cryotherapy were used as the first treatment for malignant melanoma of the conjunctiva were compared in terms of recurrence, a statistically significant difference was found between them. Recurrence was significantly less in TEB-Str-90 cases. (Chi-square test; p: 0.036) There was a statistically significant difference between the treatment methods in cases who developed recurrence after the first treatment. Recurrence was significantly less in exenteration and exenteration-radiotherapy (Chi-square test; p: 0.044). There was no significant difference between exenteration and exenteration-radiotherapy treatment methods. When the second treatment were compared in terms of recurrence, there was no statistically significant difference between them (Chi-square test; p: 0.719). In malignant melanoma of the conjunctiva, radical surgical methods may be considered in risky cases. 68