Search

Anadolu’da Pelodytidae familyasının Parsley kurbağası Pelodytes caucasicus adı ile bilinen tek türü dağılış göstermektedir. Bu tür koruma listelerine tehdite açık olarak kategorize edilir.Doğu Karadeniz boyunca kısıtlı yayılıma sahiptir ve populasyonları az çalışılmıştır. Bu çalışmada Anadolu’daki (Artvin; Karagöl, Rize; Çat ve Trabzon; Hıdırnebi) P. caucasicus populasyonları arasındaki farklılıkları ortaya çıkarmak için 59 bireyin morfolojik çeşitliliği analiz edilmiştir. Bu amaç doğrultusunda temel bileşenler analizi (PCA) ve doğrusal ayırım analizi (LDA) gibi çoklu analizler kullanılmıştır. Temel bileşenler analizinde lokaliteler arası çakışmalar gözüksede doğrusal ayırım analizinde az da olsa farklılık gözlenmiştir. Temel bileşenler analizine göre HW, HL ve SVL öncül ayırıcı karakterlerdir. Doğrusal ayırım analizine göre NL, HW ve HL öncül ayırıcı karakterlerdir. Bu çalışma P. caucasicus’un kısıtlı verisine katkı sağlayacak ve türün coğrafik varyasyonu ile ilgili bilgiyi genişletecektir., The Parsley frog is represented by single species from Anatolia which is called Pelodytes caucasicus. This species is categorized as a near threatened in the conservation list and has very limited distribution along the North East Black Sea and its populations have been poorly studied. In this study, we analyzed morphological variation of 59 specimens from different localities from Anatolia (Artvin; Karagöl, Rize; Çat and Trabzon; Hıdırnebi) unraveled the differences among P. caucasicus populations. For this purpose, we used multivariate analysis such as principal component analysis (PCA) and linear discriminant analysis (LDA). Although there was considerable overlap among morphological variation of localities according to PCA analysis, slight differences were observed in LDA analysis. In PCA analysis, the HW, HL, and SVL are primarily discriminating characters for P. caucasicus. In LDA analysis, the NL, HW, and HL are primarily discriminating characters. This study will contribute to the limited data of P. caucasicus and enlarge the knowledge of geographic variation for P. caucasicus in Anatolia.

Sürüngen türleri içerisinde özellikle yılan türlerinde kanibalizm yani aynı türe ait bireylerin yenmesi yaygın durumdur. Çalışmada yakalanan Colubridae familyasına ait olan dişi Coronella austriaca bireyi iki ay süre ile teraryumda tutulmuştur. Dişi bireyin ovovivipar doğumunun ardından, ebeveynin yavrularla ve yavruların da kendi arasındaki kanibalizm davranışları gözlemlenmiştir. Yapılan çalışma Coronella austriaca türünde üreme ve kanibalizm davranışı ile ilgili bilgiler vermektir., Cannibalism involves consuming all or part of another individual of the same species as food. Consuming the same species, or showing cannibalistic behaviour is common in reptiles, especially in snake species. The captured female Coronella austriaca of the Colubridae family was kept in captivity for two months in the terrarium. The female sample fed on one of the offsprings after ovoviviparous delivery. In the following observations it was determined that one of the juvenile individuals fed on another juvenile with similar size. The objective of this study is to provide information about the breeding and cannibalistic behaviour of Coronella austriaca under captivity.

The taxonomic status and phylogenetic position of the recently recorded smooth newt (Lissotriton vulgaris) population from the island of Bozcaada (Çanakkale, Turkey) is clarified on the basis of morphological and molecular phylogenetic analyses. The L. vulgaris population from Bozcaada presents body proportions and morphological features of subsp. schmidtlerorum, such as small body length, absence of the tail filament, and dorsal crest with pointed free margin. Similarly, phylogenetic analyses of mitochondrial DNA sequences (ND4, 16S rRNA) place the Bozcaada population within Clade E of the recent L. vulgaris phylogeny, which consists of L. v. schmidtlerorum populations.

İş dünyasında, hızla ilerleyen ve değişen sistemin içerisinde özel bir sağlık kuruluşunun sürdürülebilirliğini sağlamak için klasik yönetim anlayışı yerine dinamik yönetim anlayışını benimsemesi ve uygulanması gerekmektedir.Örgüt içerisinde farklı meslek gruplarında çalışanların iş doyumlarının sağlanması kurumun sağlık alanında lider konuma yükselmesi konusuna katkı sağlayacak, çalışanların örgütsel bağlılığını arttıracaktır. Sağlık sektöründe örgüt iklimi ile iş doyumu arasındaki ilişkileri ortaya çıkarmayı hedefleyen bu tezde, örgüt iklimi ile iş doyumu arasındaki ilişkiler İzmir ilindeki iki sağlık kuruluşunda yapılan bir anket uygulaması ile incelenmiş, ayrıca araştırmada çalışanların demografik özellikleri ile bu değişkenler arasındaki ilişkiler betimlenmiştir. Ölçek olarak Minnesota İş Doyumu Ölçeği ve Örgüt İklimi Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen 200 anket verisi üzerinde SPSS.20 paket programı kullanılarak, varyans analizi, basit doğrusal regresyon analizi gerçekleştirilmiş; ayrıca parametrik olmayan testlerden Mann Whitney U testi ile Kruskal Wallis testi uygulanmıştır. Anahtar Kelimeler: Örgüt İklimi, İş Doyumu, Minnesota İş Doyumu Ölçeği, Örgüt İklimi Ölçeği. In the business life, in such a fast progressing and variable system, for a private health institution, it is essential that it should adopt the dynamic management approach instead of the conventional management approach to be able to ensure its continuity.Ensuring the job satisfaction of the employees working in different profession groups in the organization will inevitably contribute to the institution's ascend to the leadership position in the field of health, and besides, this will add to the improvement of the organizational solidarity amongst all the employees. In this thesis, aiming to analyze and reveal the relationship between organizational climate and job satisfaction in the health sector, the relationship between organizational climate and job satisfaction was examined through applying a questionnaire implemented in two health institutions that take place in the city of İzmir, moreover, in this study, the relationships between the demographic qualifications of the employees and these variables were also defined. While doing so, as the scale, Minnesota Job Satisfaction Scale and Organizational Climate Scale were used. On 200 questionnaire data that were achieved in the study, the SPSS.20 packed programme were used and via this application, the variance analysis and simple linear regression analysis were carried through, and besides, two non-parametric tests, Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test, were put into use.Key words: Organizational Climate, Job Satisfaction, Minnesota Job Satisfaction Scale, Organizational Climate Scale. 135

In this study, the age structure of an Asaccus barani sample from Şanlıurfa (southeastern Anatolia, Turkey) was determined by skeletochronology for the first time. A total of 17 preserved adults (7♂♂, 10♀♀) were evaluated, and the maximum observed lifespan was recorded as 6 years in males and 5 years in females. The first line of arrested growth was partially eroded by endosteal resorption in 29% of individuals and completely eroded in 18%. The mean age was 3.85 ± 0.50 years in males and 3.80 ± 0.32 years in females; the mean snout-vent length (SVL) was 46.99 ± 2.64 mm (range: 37.78-54.13) in males and 46.89 ± 1.51 mm (range: 40.33-53.19) in females. There was no significant difference between sexes in terms of age and SVL. However, there was a positive correlation between age and SVL in both males and females.

In this study, the age structure of an Asaccus barani sample from Şanlıurfa (southeastern Anatolia, Turkey) was determined by skeletochronology for the first time. A total of 17 preserved adults (7♂♂, 10♀♀) were evaluated, and the maximum observed lifespan was recorded as 6 years in males and 5 years in females. The first line of arrested growth was partially eroded by endosteal resorption in 29% of individuals and completely eroded in 18%. The mean age was 3.85 ± 0.50 years in males and 3.80 ± 0.32 years in females; the mean snout–vent length (SVL) was 46.99 ± 2.64 mm (range: 37.78–54.13) in males and 46.89 ± 1.51 mm (range: 40.33–53.19) in females. There was no significant difference between sexes in terms of age and SVL. However, there was a positive correlation between age and SVL in both males and females.

We studied, for the first time, the age structure of Eremias strauchi strauchi (Kessler, 1878) from a sample (18 adults) of a population living in the vicinity of Iğdır (eastern Turkey) using the skeletochronological method. The maximum observed longevity was 7 years for males and 5 years for females. The age of males ranged from 4 to 7 years (mean 4.91, n = 12), while that of females ranged from 4 to 5 years (mean 4.66, n = 6). The average snoutvent length (SVL) was 61.10 mm in males and 60.82 mm in females. The differences in mean age and SVL between sexes were not statistically significant. Intersexual differences in body size were male-biased, but this state was not statistically significant. Age and SVL were positively correlated in both sexes.

Bu çalışmanın amacı 8. sınıf öğrencilerinin uzamsal becerilerinin, geometri anlama düzeylerinin ve matematiğe yönelik tutumlarının; dönüşüm geometrisi başarısıyla ilişkilerini ortaya koymaktır. İlişkisel tarama modeli ile yürütülen bu çalışmada veri toplama araçları olarak Middle Grades Mathematics Project (MGMP) uzamsal yetenek testi, Van Hiele geometri düzeyleri anlama testi, matematik tutum ölçeği ve dönüşüm geometrisi başarı testi kullanıldı.8. sınıf kazanımlarında yer alan yansıma, öteleme ve cisimleri döndürme ile ilgili 40 soruluk dönüşüm geometrisi başarı testi 198 öğrenciye pilot çalışma olarak uygulandı. Madde analizi yapılarak başarı testi 20 soru olarak son hali verildi. Veri toplama araçları 8. sınıfta öğrenim gören 401 öğrenciye uygulandı. Uygulama sonuçlarında elde edilen veriler nicel yöntemlerle analiz edilerek, birbirleri arasındaki korelasyon ortaya konulmaya çalışıldı. Veri analizinde Mann Whitney U testi, Kolmogorov- Smirnov testi ve Kruskal Wallis testi uygulandı.Çalışma sonucunda öğrencilerin dönüşüm geometrisi başarıları, uzamsal yetenekleri, geometri anlama düzeyleri ve tutumları arasında pozitif yönde güçlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Cinsiyetleri açısından incelendiğinde ise başarı durumları, uzamsal yetenekleri, geometri düzeyleri ve tutumları bakımından erkeklerin lehine olacak şekilde anlamlı bir farklılık bulunmuştur.Çalışmadan elde edilen bulgular doğrultusunda araştırmacı ve öğretmenlere öğrencilerin geometride başarılı olabilmeleri için; uzamsal yeteneklerini geliştirebilecekleri çalışmalara yer verilmeleri şeklinde önerilerde bulunulmuştur. Aynı zamanda; geometri anlama düzeylerine uygun etkinliklere önem verilip, olumlu tutum sergilemelerini sağlayacak öğrenme ortamları oluşturulabilir.Anahtar kelimeler:Dönüşüm geometrisi, Uzamsal yetenek, Geometri anlama düzeyi The purpose of this study is to present the relation among the Eighth grade students' spatial skills, geometry comprehension level and the attitudes towards mathematics and transformation geometry success. In this study, carried out relational screening model, Middle Grades Mathematics Project (MGMP) spatial skills test, Van Hiele geometry levels comprehension test, mathematics attitude scale and transformation geometry success test are used as data collection tools. A 40 question transformation geometry success test including reflexion, translation and object rotation which are in Eighth grade achievements and available for the level is applied to 198 students as a pilot study. By item analysis 20 questions are obtained. Data collection tools are implemented to 401 Eighth grade students. The datas achieved in the implementation results are analysed by available methods and tried to reveal the correlation between them. In data analysis, Mann Whitney U test, Kolmogorov- Smirnov test and Kruskal Wallis test are applied. As a result of the study, a strong relationship is identified among students' transformation geometry success test, spatial skills, geometry comprehension levels and attitudes in a positive way. When analyzed in terms of gender, a significant difference is identified in favor of men with regard to success matter, spatial skills, geometry levels and attitudes. As a result, for students' success in geometry, the studies which can improve spatial skills must be included. At the same time, by giving importance to appropriate activities for geometry comprehension levels, learning environments providing them to perform positive attitudes can be created. Key Words: Transformation Geometry, Spatial Skill, Geometry Comprehension Level 81

ÖZETTEKSTİL BÖLÜMÜ OLAN KIZ TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSELERİNDE GÖREV YAPAN ALAN ÖĞRETMENLERİNDE İŞ TATMİNİNİN FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİTekstil Bölümü Olan Kız Teknik ve Endüstri Meslek Liselerinde görevli alan öğretmenlerine yönelik yapılan bu çalışmanın amacı öğretmenlerin iş tatmin düzeylerini etkileyen faktörleri belirlemektir. İş tatminin verim üzerinde etkili olduğu bilinen bir gerçektir. Ulaşılan bulgular çalışanların iş tatmin artırmak amacıyla kullanılabileceği gibi daha sonraki araştırmalara ışık tutabilir.Araştırmanın evreni İstanbul ilidir. Örneklem ise iki gruptan oluşmuştur, birinci bölümde Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Tekstil Eğitimi son sınıfta okuyan 303 öğrenciden toplanan verilerle bir ön çalışma yapılmıştır. İkinci bölümde ise tesadüfü örnekleme yöntemi ile seçilmiş 11 ortaöğretim meslek lisesinde görev yapan 175 öğretmenden veri toplanmıştır. Böylece örneklem toplamda 478 kişiden oluşmuştur. Veriler anket uygulama yöntemiyle toplanmıştır. Katılım gönüllü olmuştur. Üniversite öğrencilerine bir anket ve 12 maddelik mesleki öz-yeterlilik ölçeği uygulanmıştır. Özellikle erkek öğrencilerin öz yeterliliklerinin düşük olduğu tespit edildikten sonra araştırmanın ikinci bölümüne geçilmiştir. Öğretmenlere kişisel bilgiler, iş tatmini, çevresel destek, iş arkadaşları ile ilişki düzeyini belirlemeye yönelik toplam 51 soru yöneltilmiştir. İş tatminine yönelik analizler madde düzeyinde yapılmıştır. Verilerin analizinde ortalamalar arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson korelasyon katsayısı, ikili gruplar arası anlamlı farklılıkların tespiti için t-test, Mann-Whitney U testi, ikiden fazla gruplar arası anlamlı farklılıkların tespiti için Kruskal-Wallis H testi kullanılmıştır. Bütün testlerde anlamlılık düzeyi 0.05 olarak kabul edilmiştir.Sonuçta; iş tatmini ölçeğindeki ifadelerden alınan puanların cinsiyet, yaş, branş, alanda çalışmaktan memnuniyet ve alanı kendi isteği ile tercih etme değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca iş tatmin düzeyinin iş ortamındaki iletişim düzeyi ile ilişkili olduğu görülmüştür. Farklı örneklem gruplarıyla benzer çalışmaların yapılması önerilmiştir.ABSTRACTTHE ANALYSES OF JOB SATISFACTION IN DIFFERENT VARIABLES OF TEACHERS WORKING IN THE TEXTILE DEPARTMENTS OF TECHNICAL AND INDUSTRIAL GIRLS HIGH SCHOOLS The purpose of this study is to find out the factors that affect the job satisfaction of teachers who are working in the textile departments of Technical and Industrial High Schools. It is well known that job satisfaction is an effective factor over the job efficiency. The results can be used to increase the job satisfaction levels of employees and can also lead to new studies in the future.The sample consists of two different groups, for the preliminary study the first group consist of 303 senior students from the Marmara University, Technical Education Faculty, Department of Textile Education. The second group made out of 175 textile teachers from 11 different Technical and Vocational High Schools. Totally, 478 people were involved in this study. The participation was voluntarily. To collect data from the university students a questionnaire and a twelve item occupational self-efficacy scale were used. In the second part of the study, in order to collect data from textile teachers; a questionnaire, two job satisfaction inventories, a communal mastery scale and a relatedness scale were used. The job satisfaction inventories were analyzed item by item. Pearson product-moment correlation coefficient, independed-sample t-test, Mann-Whitney U test and Kruskal-Wallis H test statistical technics were used for the statistical analyses. The level of significance was accepted as 0.05 in all tests.From the results of the study; we can say that gender, age, department, being pleased to be working in the field, to be able to choose the branch on your own, makes significant differences and plays important roles on the outcome. We can also see that there is a significant correlation between job satisfactions and relatedness on the work place. Replication with different subjects in other contexts is suggested.

We examined some hematological parameters (red blood cell count, white blood cell count, haemoglobin concentration, hematocrit value, mean cell volume, mean cell haemoglobin, mean cell haemoglobin concentration and plasma total protein) on five anuran species of terrestrial (Pseudepidalea viridis, Pelobates syriacus and Hyla arborea), semi-aquatic (Rana dalmatina) and aquatic (Pelophylax ridibundus) nature from Çanakkale, Turkey. Differences between males and females in terms of haemoglobin, hematocrit and mean cell volume in P. viridis were statistically significant. The RBC count was higher in terrestrial and aquatic species than in semi-aquatic species. Haemoglobin concentration, hematocrit value, MCV and MHC were higher in terrestrial species than in semi-aquatic and aquatic species. The MCHC values were all similar to each other. The plasma total protein was higher in terrestrial species than in aquatic species. To sum up, variations were detected in the some hematological parameters under examination among the anuran species., Acta Herpetologica, Vol 6 No 2 (2011)

Bu çalışmada Trakya hariç Türkiye'nin hemen her yerinde dağılış gösteren Agamidae familyasına ait Laudakia stellio populasyonları morfolojik, osteolojik, hematolojik ve ekolojik yönlerden incelenmiştir. Toplanan 173 örnek morfolojik olarak (renk-desen özellikleri, pholidosis, vücut ölçüm, oran ve indeks değerleri) incelenerek populasyonlar arası farklılıklar ortaya konmuştur. Ayrıca farklı lokalitelerden elde edilen 40 örnek osteolojik olarak kalitatif ve kantitatif yönlerden incelenmiş ve türe ait hematolojik özellikler ayrıntılı olarak belirlenmiştir. Türün dağılış gösterdiği lokaliteler ve biotop özellikleri hakkında bilgiler verilmiştir.Sonuç olarak Türkiye'deki tüm populasyonlar morfolojik, osteolojik ve hematolojik olarak benzer olduğu Hatay populasyonlarının ise diğer populasyonlardan ayrıldığı tespit edilmiştir. In this study, the Laudakia stellio populations belonging to Agamidae family ranging in Turkey except for Thrace were examined in morphological, osteological, hematological and ecological aspects. Color and pattern characteristics, pholidosis features and body measurements, range, and indexes of 173 specimens were examined among populations. Besides the analysis of morphology, 40 specimens belonging to different localities were examined in osteological, qualitative, and quantitative aspects. In addition, hematological features of species were introduced in detail. Information was provided about the distribution localities of species and biotope features.In conclusion, in this thesis, it has been determined that all populations in Anatolia are similar to each other in morphological, osteological, and hematological aspects, while Hatay population differs from other populations. 205

21. yüzyılda bilim, teknoloji ve iletişimdeki hızlı gelişmeler ve bunun sonucunda oluşan hızlı değişimler, artan rekabet koşulları, yeni yönetim biçimi ve anlayışlarını da beraberinde getirmiştir. Bu durum örgütlerde değişme ve yeniden yapılanmayı zorunlu kılmıştır. Bu değişim ve yeniden yapılanmaya uyum günümüz örgütlerinin en başta gelen sorunlarından biri olmuştur.Bu araştırma, Türk Spor Teşkilatının tarihsel gelişiminden itibaren bugüne kadar yapılanma süreçlerine değinilmiş, mevcut yasalar incelenerek bu yasaların uygulanabilirliği irdelenmiştir. Avrupa'daki spor yapılanması ele alınarak ülkemizdeki var olan yapılanma ile karşılaştırılmış, Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün spordaki sorunları ve bu sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur.Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı ile başlayıp Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile devam eden Türk Spor Yönetiminin tarihsel gelişiminin her döneminde sporu yeniden yapılanmaya götürecek çeşitli yasalar çıkarılmış fakat gerek ülkedeki siyasi yapılanmalar, atanma koşulları, ekonomik nedenler gerekse yasaların uygulanma alanlarının bulunamamasından dolayı planlanan pozitif yapılanma değerlerine hala ulaşılamamıştır. Koyulan yasalar bazında bakıldığında yeniden yapılanma alanında eksiklikler yoktur. Fakat mevcut yasaların uygulanamamasından ve siyasi kutuplaşmalardan dolayı sporun yönetiminde söz sahibi kurumlar belirledikleri pozitif yükselmeyi beklenen oranlarda gösterememişlerdir. Halen var olan tesisler zamanında yapılamamakta, bölgenin ihtiyaç ve beklentileri belirlenerek tesis planlamasına gidilememektedir. Okullardaki beden eğitimi ders saatleri düşürülerek çocukların küçük yaşta spor branşlarında profesyonelleşmeleri, yeteneklerini keşfetmelerinin önünde engel oluşturmaktadır. Sporcuların sosyal güvenlikleri hala bir sonuca ulaştırılamamış, amatör sporcular kendi imkânlarıyla sağlık kurumlarından yararlanmaktadırlar. 127

öz Bu tezde Çanakkale ye civarından toplanan Urodela (Triturus vulgaris) ve Anura türlerinden (Rana ridibunda, Rana dalnıatina, Bufo viridis, Bufo bufo, Hyla arborea, Pelobates syriacus) 104 (60 $c? + 44 ŞŞ) örnekte renk ve desen özellikleri incelenmiştir. 92 (43

The purpose of this study is to present the relation among the Eighth grade students' spatial skills, geometry comprehension level and the attitudes towards mathematics and transformation geometry success. In this study, carried out relational screening model, Middle Grades Mathematics Project MGMP spatial skills test, Van Hiele geometry levels comprehension test, mathematics attitude scale and transformation geometry success test are used as data collection tools. Data collection tools are implemented to 401 Eighth grade students. The datas achieved in the implementation results are analysed by available methods and tried to reveal the correlation between them. In data analysis, Mann Whitney U test, KolmogorovSmirnov test and Kruskal Wallis test are applied. As a result of the study, a strong relationship is identified among students' transformation geometry success test, spatial skills, geometry comprehension levels and attitudes in a positive way. When analyzed in terms of gender, a significant difference is identified in favor of men with regard to success matter, spatial skills, geometry levels and attitudes, Bu çalışmanın amacı 8. sınıf öğrencilerinin uzamsal becerilerinin, geometri anlama düzeylerinin ve matematiğe yönelik tutumlarının; dönüşüm geometrisi başarısıyla ilişkilerini ortaya koymaktır. İlişkisel tarama modeli ile yürütülen bu çalışmada veri toplama araçları olarak Middle Grades Mathematics Project MGMP uzamsal yetenek testi, Van Hiele geometri düzeyleri anlama testi, matematik tutum ölçeği ve dönüşüm geometrisi başarı testi kullanıldı.Veri toplama araçları 8. sınıfta öğrenim gören 401 öğrenciye uygulanmıştır. Uygulama sonuçlarında elde edilen veriler nicel yöntemlerle analiz edilerek, birbirleri arasındaki korelasyon araştırılmıştır. Veri analizinde Mann Whitney U testi, Kolmogorov- Smirnov testi ve Kruskal Wallis testi uygulandı. Çalışma sonucunda öğrencilerin dönüşüm geometrisi başarıları, uzamsal yetenekleri, geometri anlama düzeyleri ve tutumları arasında pozitif yönde güçlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Cinsiyetleri açısından incelendiğinde ise başarı durumları, uzamsal yetenekleri, geometri düzeyleri ve tutumları bakımından erkeklerin lehine olacak şekilde anlamlı bir farklılık bulunmuştur

Büyükçekmece Gölü Havzası Türkiye'nin önemli sulak alanlarından ve önemli doğa alanlarından biridir. İstanbul'un en önemli içme suyu kaynaklarından biri olup Marmara Denizi'ne dar bir boğaz ile bağlıdır. Bu çalışmada, ilk defa Büyükçekmece Gölü Havzası'nın amfibi ve sürüngen çeşitliliğinin belirlenmesi, türlerin dağılımının ve habitat seçimlerinin ortaya çıkarılması ve tehdit edici faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yapılan çalışmaların sonucunda; 4 amfibi türü (Bufo bufo, Bufotes variabilis, Hyla orientalis, Pelophylax ridibundus) ve 12 sürüngen türü (Emys orbicularis, Mauremys rivulata, Testudo graeca, Trachemys scripta, Hemidactylus turcicus, Mediodactylus kotschyi, Podarcis siculus, Pseudopus apodus, Dolichophis caspius, Natrix natrix, Natrix tessellata, Elaphe sauromates) kaydedilmiş olup önceki çalışmalarda Triturus ivanbureschi ve Lissotriton vulgaris türlerinin alanda varlığı belirtilmiştir. Bu çalışma ile Büyükçekmece Göl Havzası'nda 6 amfibi ve 12 sürüngen türü olmak üzere toplam 18 türün yaşadığı tespit edilmiştir. Çalışma bölgesinde en fazla amfibi tür çeşitliliği çalılık habitatlarda, en fazla reptil tür çeşitliliği taşlık kayalık habitatlarda gözlenmiştir. Alanda herpetofaunayı etkileyen yerleşim, tarım ve su kültürü, madencilik, yol yapımları, su yönetimi kullanımı, kirlilik gibi antropojenik faktörlerin varlığı belirlenmiştir. Büyükçekmece Lake Basin is one of Turkey's most important wetland and important natural areas. It is one of the most important drinking water resources of Istanbul and is also connected to the Marmara Sea by a narrow strait. In this study, it is aimed to determine the amphibian and reptile diversity of Büyükçekmece Lake Basin for the first time, to reveal the distribution of species and habitat choices and to determine threatening factors. As a result of the work done; 4 amphibian species (Bufo bufo, Bufotes variabilis, Hyla orientalis, Pelophylax ridibundus) and 12 reptile species (Emys orbicularis, Mauremys rivulata, Testudo graeca, Trachemys scripta, Hemidactylus turcicus, Doliodactylus kotschyi, , Natrix tessellata, Elaphe sauromates) have been recorded, and the prevalence of Triturus ivanbureschi and Lissotriton vulgaris species has been noted in previous studies. With this study, it was determined that a total of 18 species, 6 amphibian and 12 reptile species, lived in Büyükçekmece Lake Basin. In the study area, the most amphibian species diversity was observed in the bushy habitats, the most reptilian species diversity was observed in the stony rocky habitats. The presence of anthropogenic factors affecting the herpetofauna in the area, such as settlement, agriculture and aquaculture, mining, road constructions, water management use, and pollution were determined. 86

Bu çalışmada, Çanakkale'de yayılış gösteren Mauremys rivulata türüne ait 49 (18 juvenil, 31 ergin) bireyin vücut büyüklüğünün hematoloji (eritrosit sayısı, lökosit sayısı, ortalama eritrosit hacmi, ortalama eritrosit hemoglobini, ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu, hemoglobin ve hematokrit) ve plazma biyokimyası (glukoz, kalsiyum, kolesterol, trigliserit, kreatinin, ürik asit, total protein, demir, albumin, fosfor, magnezyum) değerleri üzerindeki etkisi tespit edilmiştir. Plazma biyokimyası değerleri için, örneklerin kaudal veninden alınan kan, içerisinde lityum heparin olan biyokimya tüplerine aktarılıp santrifüj edilerek plazma kısmı ayrılmıştır. Plazma biyokimyası değerleri için otoanalizör cihazı kullanılmıştır. Diğer hematolojik parametreler manuel olarak belirlenmiştir.Sonuç olarak, Mauremys rivulata türünün hematoloji ve plazma biyokimyası değerlerinin referans aralıkları tespit edilerek vücut büyüklüğünün etkisi belirlenmiştir. Juvenil ve ergin bireylerin hematoloji ve plazma biyokimyası karşılaştırıldığında; juvenil bireylerde eritrosit sayısı ve kalsiyum değerleri erginlere göre daha düşük, ürik asit ise daha yüksek bulunmuştur. Plazma biyokimyası değerleri vücut büyüklüğüne bağlı olarak Pearson Korelasyon testi kullanılarak değerlendirildiğinde; kalsiyum ve magnezyumda önemli farklılıklar bulunmuştur. Vücut büyüklüğü arttıkça kalsiyum ve magnezyum değeri arttığı tespit edilmiştir. In this study, the effect of body size of Mauremys rivulata specimens (49 specimens, 18 juvenile, 31 adult) located in Çanakkale on the values of hematology (erythrocyte count, leukocyte count, mean erythrocyte volume, mean erythrocyte hemoglobin, mean erythrocyte hemoglobin concentration, hemoglobin and hematocrit) and plasma biochemical values (glucose, calcium, cholesterol, triglyceride, creatinine, uric acid, total protein, iron, albumin, phosphorus, magnesium) effect was determined.For plasma biochemical values, blood from the caudal vein of the samples was transferred to biochemical tubes containing lithium heparin and centrifuged the plasma portion is separated. An autoanalyzer was used for plasma biochemical values. Other hematological parameters were determined manually.As a result, the influence of body size was determined by giving reference intervals of hematology and plasma biochemistry values of Mauremys rivulata. When hematology and plasma biochemistry of juvenile and adult individuals are compared, the number of erythrocytes and calcium values in juvenile individuals were lower than those of adults, and uric acid was found higher. According to Pearson Correlation test; plasma biochemical values have been found to vary significantly between calcium and magnesium depending on body size. As body size increases, calcium and magnesium levels increase. 72

Bu çalışmada, Çanakkale Bölgesi'nde yayılış gösteren toplam 20 (10 ♂♂, 10 ♀♀) Testudo graeca türünde üreme öncesi (Mart-Nisan 2016) ile üreme döneminde (Haziran-Temmuz 2016) ve cinsiyete bağlı bazı biyokimyasal kan parametreleri (glukoz, üre, kalsiyum, kolesterol, trigliserit, kreatinin, ürik asit, total protein, demir, albumin, fosfor, H.D.L. ve magnezyum), hemoglobin ve hematokrit değerleri belirlenmiştir.Biyokimyasal kan parametreleri için boyundaki ligamentin sağ ve sol lateralinden aspire etme yöntemi ile kan alınmış, içerisinde lityum heparin olan biyokimya tüplerine aktarılmış ve santrifüj edilerek plazma kısmı ayrılmıştır. Elde edilen kandan otoanalizör yardımı ile biyokimyasal kan parametrelerine ait veriler belirlenmiştir.Sonuç olarak, Testudo graeca populasyonunda plazma biyokimyası parametrelerinin referans aralıkları belirlenmiştir. Glukoz, ürik asit ve demir değerleri bakımından üreme dönemi öncesi ve üreme dönemi karşılaştırıldığında dişilerde istatistiki farklılık tespit edilmiştir. Dişilerin glukoz değeri üreme öncesi dönemde, ürik asit ve demir değerlerinin ise üreme döneminde daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca üreme dönemi öncesinde demir değeri erkek ve dişiler arasında istatistiki farklılıklar gösterir. In this study, some biochemical parameters (glucose, urea, calcium, triglyceride, cholesterol, creatinine, uric acid, total protein, ıron, albümin, phosphorus, H.D.L., magnesium) hemoglobin and hematocrit depending on the pre-breeding (March & April 2016) and breeding (June & July 2016) periods and sex were determined in a total of 20 (10♂♂, 10 ♀♀) Testudo graeca specimens distributed in the Çanakkale.For the biochemical parameters, 0.5 ml of blood was collected from the scale in the lateral ligament of the right and left of the neck is taken to a method of aspirating by means of a 5-ml syringe. The blood was transferred into the biochemical tubes containing lithium heparin and centrifuged, and the plasma part was separated. Data about biochemical parameters were obtained from the collected blood thanks to a spectrophotometer. In conclusion, reference intervals for plasma biochemical parameters were determined in the testudo graeca population. When compared to the reproduction period and the reproduction period in terms of glucose, uric acid and iron values, statistical differences were found in the teeth. It has been determined that the value of glucose in the teeth is higher in the pre-reproductive period and that of uric acid and iron in the reproductive period. In addition, there is statistical difference between iron value males and females before breeding period. 77