21. yüzyılda küresel sorunların en büyüklerinden biri olan iklim göçü, uluslararası ilişkiler için de yeni bir güvenlik sorunu ve çalışma alanı olarak ortaya çıkmıştır. Bu tezin amacı, bir güvenlik sorunu olarak iklim mültecilerine yaklaşımda geleneksel uluslararası ilişkiler kuramlarının önerdiği yaklaşımların yetersizliğini ortaya koymak, bununla birlikte yeşil teorinin güvenlik anlayışını başta iklim göçü olmak üzere küresel güvenlik sorunları ile mücadele etmek için iyi bir alternatif kuram olarak önermektir. Bu bağlamda, öncelikle kuramsal çerçeve ortaya konduktan sonra sırasıyla iklim değişikliği ve iklim göçü sorunları geniş bir ölçekte değerlendirmeye alınarak kuramsal karşılaştırma pratiğe dökülmüştür. Küresel sorunları “ekolojiyi temel alan bir güvenlik yaklaşımı” ile değerlendirmenin normatif ve pratik değeri ortaya konulmuştur. The field of international relations is evolving and deepening as the global issues are changing over the years. Climate migration, which is the most outstanding global phenomenon of 21th century, emerged both as a security problem and a new study area for international relations discipline. The aim of this thesis is to demonstrate the inefficacy of traditional theories of international relations in regarding climate migration as a security issue, and to recommend the security perspective of Green Political Theory as an alternative approach. For this purpose, after framing the theoretical perspective of Green Political Theory and traditional perspectives, question of global warming and climate migration evaluated with regard to theoretical framework, respectively. Consequently, the normative and practical value of ecological security offered by Green Theory is presented.