32 results on '"Gökçen, Ahmet Mucip"'
Search Results
2. Yapısal eşitlik modellemesi ve pazar araştırmalarında kullanımı
- Author
-
Yardimci, Atilla, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Market research ,Marketing ,İşletme ,Statistical analysis ,Ekonometri ,Econometrics ,Structural Equation Model ,Marketing methods ,Model selection ,Regression analysis ,Business Administration ,Special schools - Abstract
Yapısal Eşitlik Modeli, sosyal bilimler için önemli bir ihtiyacı karşılayan çok değişkenli istatistik analiz yöntemidir. Birden fazla çok değişkenli analizi eşanlı olarak kullanan Yapısal Eşitlik Modeli, son dönemlerde birçok çalışmada sıklıkla tercih edilen bir yöntem olmuştur. Yapısal Eşitlik Modellemesi hakkında detaylı bir bilgi edinmek için üç konuyu çok iyi anlamak gerekmektedir; faktör analizi, regresyon analizi ve uyum iyiliği endeksleri. Yapısal Eşitlik Modeli'ni detaylı bir şekilde tanıtan, çalışma sistemini anlatan ve okuyucuların faydalanabileceği bir kılavuz olarak hazırlanan bu çalışma, pazarlama araştırmalarında kullanımına olanak sağlayacak şekilde anlatımı detaylandırmaktadır. Çalışmamızda uygulama alanı olarak hızla büyüyen bir sektörü, özel okul sektörünü seçmiş bulunmaktayız. Sektörde, veli bağlılığını anlamak çok stratejik bir konudur. Bu sebeple çalışmamızda temel hedef müşteri bağlılığı ve memnuniyetini birlikte ele almak olmuştur. Çalışma sonucuna göre bağlılığı en fazla etkileyen unsur, velinin genel memnuniyetidir. Genel memnuniyeti etkileyen alt unsurlar vardır. Bunlar önem sırası ile destekleyici hizmetler, fiyat algısı, öğretmen kalitesi, akademik seviye ve idari yönetimdir. Fiyat algısı, destekleyici hizmetler, öğretmen kalitesi ve idari yönetimin bağlılık yani velinin tekrar kayıt yaptırması üzerine doğrudan etkisi de vardır.Anahtar Kelimeler: Yapısal Eşitlik Modellemesi, YEM, Bağlılık, Memnuniyet, Özel Okul, Regresyon, Çok Değişkenli İstatistik, Pazarlama, Pazarlama Modeli. Structural Equation Model(SEM) is a multi-variate statistical analysis technique that fulfills an important need in social sciences. SEM, which uses more than one multi-variate analysis simultaneously, has been a popular method in numerous recent studies. One has to understand three main topics very well to gain deep knowledge of SEM. These are factor analysis, regression analysis and goodness of fit indices. This study applies SEM to marketing research field, describes how it works in detail, and acts as a reference for its future users. We selected the private K-12 schools, thus education system, which is growing rapidly. Understanding the data dependency is this fast growing sector is of strategic importance. Therefore, the main target of our study is to consider customer loyalty and satisfaction together. Our results show that the main factor affecting customer loyalty is general satisfaction. Other factors in the order of importance include supportive services, price perception, teacher quality, academic level and operational management. Factors that have direct impact on a parent's decision to re-register a student to the school in order of importance are price perception, supportive services, teacher quality, and operational management.Keywords: Structural Equation Modelling, SEM, Loyalty, Satisfaction, Private School,Regression, Multi-variate statistics, Marketing, Marketing Model 162
- Published
- 2017
3. Türkiye'deki Futbol Kulüplerinin Altyapılarının Yapılanması, Yönetim Biçimleri, İdare Yapısı ve Avrupa'daki Örneklerle Kıyaslanması
- Author
-
Akkoyun, Serkan, Gökçen, Ahmet, Gökçen, Ahmet Mucip, and İktisat Ana Bilim Dalı
- Subjects
Infrastructure ,Spor Yönetimi ,Economics ,Football ,Football clubs ,Football Teams ,Spor ,İdari Yapı ,Futbol ,Futbol Takımları ,Alt Yapı ,Sport Management ,Administrative Structure ,Ekonomi ,Sports - Abstract
Bu çalışmada Türkiye'deki futbol kulüplerinin altyapılarının nasıl yapılandıklarının ve nasıl yönetildiklerinin incelenmesi ve Avrupa'daki örneklerle kıyaslanması hedeflenmiştir. Çalışma için Avrupa'da altyapı konusunda başarılı olmuş kulüpler belirlenmiş ve genç yetenekleri yönetim biçimleri incelenmiştir. Türk futbolunun en başarılı kulüplerinin altyapı çalışmaları konusundaki durumları saptandıktan sonra ülkenin bu konuda çalışmalarına baktığımızda en dikkat çeken kulübü olan Bucaspor ile futbol kamuoyu tarafından Avrupa'nın en iyisi kabul edilen Ajax yönetim biçimleri bazında kıyaslanmıştır. Altyapılarda yetişen futbolcular ile onları yetiştiren hocalar ile yapılan röportajlar Türkiye ile Avrupa arasındaki farkı da gözler önüne sermiştir. It is aimed to investigate how youth academies are developed and how they are managed in Turkish Football Clubs, and to compare them with European football clubs. The European football teams that have most accomplished youth academies are point out and the forms of their management that are used on young talents are investigated for this study. After the aspects of most popular football clubs about youth academies, Bucaspor which has the most salient youth academy in Turkey and Ajax, is admitted to have best youth academy by public opinion of football, are compared based on their forms of management. Interviews with the footballers and their coaches display the difference between Turkey and Europe. 98
- Published
- 2014
4. Yapısal eşitlik modellemesi: İnternet servis sağlayıcıları sektöründe müşteri sadakati üzerine bir uygulama
- Author
-
Karakaş Geyik, Seda, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Internet ,Customer loyalty ,Internet service providers ,İstatistik ,Statistics ,Ekonometri ,Econometrics ,Path analysis ,Structural Equation Model ,Secret variable ,Confirmatory factor analysis - Abstract
Yapısal eşitlik modellemesi gizil değişkenler arasındaki nedensel ilişkilerin sınanmasında kullanılan kapsamlı bir istatistiksel analiz tekniğidir. Yapısal eşitlik modellemesi Doğrulayıcı Faktör Analizi, Yol Analizi ve Regresyon Analizi yaklaşımlarının sentezlenmesiyle ortaya çıkan bir yöntem olup bu çalışmada bütün teorik ayrıntıları ile incelenmiştir. Çalışmanın uygulama kısmında Türkiye'de İnternet Servis Sağlayıcıları sektöründe müşteri sadakati ve bileşenleri arasındaki ilişkilerin modellenmesi amaçlanmaktadır. Söz konusu pazarda müşteri sadakati olgusunun bileşenleri olan kurumsal imaj, güven, firmaya yönelik beklentiler, müşteri şikâyetleri yönetimi, hizmet kalitesi, değiştirme maliyeti ve fiyat algısı değişkenleri arasındaki ilişkilerin teorik altyapıları ile incelenmesi ardından kuramsal model ve araştırma kapsamında belirlenen hipotezler yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda önerilen teorik modelin istatistiksel olarak geçerliliği belirlenmiş ve ileri sürülen ondört hipotezden yalnızca biri reddedilmiştir.Anahtar Kelimler: Yapısal Eşitlik Modellemesi, Yol Analizi, Doğrulayıcı Faktör Analizi, Gizil Değişken, Müşteri Sadakati, İnternet Servis Sağlayıcıları Sektörü. Structural equation modeling is a comprehensive statistical analysis method which is used to test causal relationships between latent variables. Structural Equation Modeling is a statistical method that emerged as a result of assembling and synthesizing the Confirmatory Factor Analysis, Path Analysis and Regression Analysis in a model and has been analyzed in this thesis study with all its theoretical details.In the empirical partof the study, it is aimed to determine a theoretical model that would explain relationships between customer loyalty and its components in the Turkish Internet Service Provider Sector. In accordance with this purpose ,as being the components of customer loyalty, corporate reputation, trust, expectations from company, handling customercomplaints, service quality, switching cost and price perception have beenexamined together with their theoretical infrastructures and the hypotheses that were determined within the scope of theoretical model and research were analyzed statistically by using the structural equation modeling. As a result of the study, statistical validity of the theoretical model was determined at the end of the research and only one in fourteen suggested research hypotheses was rejected.Keywords: Structural Equation Modeling, Path Analysis, Confirmatory Factor Analysis, Latent Variables, Customer Loyalty, Internet Service Providers Market. 213
- Published
- 2014
5. Çok değişkenli stokastik oynaklık modelleri: Petrol piyasası ile finansal piyasalarda işlem gören sanayi sektörü endeksi arasındaki oynaklık etkileşimi üzerine bir uygulama
- Author
-
Hepsağ, Aycan, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Industry sector ,Financial markets ,Statistics ,Financial asset ,Price movement ,Stock returns ,Industry businesses ,İstatistik ,Ekonometri ,Petroleum sector ,Econometrics ,Stochastic volatility ,Ekonomi - Abstract
Bu çalışmada finansal varlıklara ait oynaklığın modellenmesinde kullanılan tek değişkenli ve çok değişkenli deterministik oynaklık modelleri ile tek değişkenli ve çok değişkenli stokastik oynaklık modelleri anlatılmıştır. Ampirik analizde petrol piyasası ile MIST ülkelerinin finansal piyasalarında işlem gören sanayi sektörü endeksi arasındaki oynaklık etkileşimi çok değişkenli deterministik modellerden CCC-GARCH ve DCC-GARCH, çok değişkenli stokastik oynaklık modellerinden CCC-MSV ve DCC-MSV modelleri ile analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre oynaklık etkileşimini gösteren aktarım parametreleri deterministik modellerde değer olarak daha büyük olarak elde edilmiştir. Çok değişkenli stokastik oynaklık modellerinde ise aktarım parametreleri daha küçük olarak bulunmuştur. Çok değişkenli stokastik oynaklık modellerinde tahmin edilen sanayi sektörü endeksi oynaklığını ve ham petrol oynaklığını gösteren parametre değerleri deterministik modellerden elde edilenlere göre daha büyüktür. Dolayısıyla çok değişkenli stokastik oynaklık modellerinin oynaklık parametrelerine ilişkin süreklilik etkilerini ve oynaklık kümelenmelerini daha yoğun şekilde belirlediğini ifade etmek mümkündür.Ayrıca tahmin edilen tüm modeller dikkate alındığında tüm ülkeler için sanayi sektörü endeksi getirileri ile ham petrol getirileri arasında bir korelasyon olduğu ve bu korelasyon yapısının zamana bağlı değiştiği, dinamik olduğu anlaşılmıştır. In this study, the univariate and multivariate deterministic volatility models and univariate and multivariate stochastic volatility models are described. In empirical analysis, the volatility spillovers between oil market and industrial sector indices traded in MIST countries? financial markets. According to results, multivariate deterministic volatility models estimates the transmission parameters greater than the multivariate stochastic volatility models. Otherwise, the multivariate stochastic volatility models specify the volatility parameters of oil price and industrial sector indices greater than the multivariate stochastic volatility models. Therefore, the parameters of multivariate stochastic volatility models determine the persistency and volatility clustering in more intense way.In addition, it is pointed out that there is a significant dynamic correlation structure between the returns of industrial sector indices and oil returns. 243
- Published
- 2013
6. Türkiye'de bütçe açığının makroekonomik etkilerinin VAR modelleri ile incelenmesi
- Author
-
Çalişkan Çavdar, Şeyma, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Current account balance ,Time series ,Twin deficits hypothesis ,Current accounts ,Economics ,Ekonometri ,Econometrics ,Vector autoregression model ,Ekonomi ,Macroeconomic policies ,Public deficits ,Budget deficits ,Macroeconomic variables - Abstract
Son yıllarda, ekonomi politikasında kamu kesimi bütçe açıkları ve bu açıkların ülkede makro ekonomik dengeler üzerine etkileri oldukça geniş bir alanda araştırma konusu olmuştur. Kamu kesimi bütçe açıkları; öncelikle ülkelerin kararlı büyümelerine engel teşkil etmesinin yanında, ekonomiyi krize sürüklemek gibi negatif etkileri olduğu tartışılmaz bir gerçektir.Bu çalışmanın amacı; Türkiye'de iç ve dış şokların, ekonomiye etkilerinin; bütçe dengesine etkilerinin yönü ve boyutunun ekonometrik olarak modellenmesi ve iktisat politikası yapımcılarına, mekanizmanın işleyişini belirleyebilmelerine yardımcı olmaktır. Bununla birlikte; kamu bütçe dengesine yön verecek maliye ve para politikalarının, belirlenen hedeflere ulaşması için doğru zamanda ve doğru biçimde uygulanmasına dair önemli ipuçları sunmaktır.Çalışmada bu doğrultuda; Türkiye'de bütçe açıklarının ekonomiye doğrudan ve dolaylı olarak etkileriyle birlikte, kamu açıklarının temel ekonomik büyükler üzerinde oluşturduğu makro ekonomik etkiler VAR modelleri ile incelenmiştir. Elde edilen bulgular literatürdeki `ikiz açık` mekanizmasını, Türkiye için doğrulamakta olup bütçe açıklarının dış açıklara yol açtığı savını ortaya atan Keynesyen görüşe destek vermektedir. Uygulama sonucunda Türkiye'de bütçe açıklarını etkileyen değişkenler arasındaki ilişkiler; Granger nedensellik testi, varyans ayrıştırma ve etki-tepki analizi gibi teknikler yardımıyla, Türkiye ekonomisine çok yönlü etkileri ortaya konmaya çalışılmıştır. Söz konusu değişkenler; kriz sinyali olarak da değerlendirildiğinden, ekonomiye etkileri, kriz bağlamında da ayrıca değerlendirilmiştir. Public sector budget deficits in economic policy and the impacts of these deficits on the macro-economic balances in the country have been a research subject within a quite broad range. Besides, primarily being an obstacle for the determined growth of the countries, public sector budget deficits also have negative impacts undoubtedly that will drag the economy into crisis.The aim of this study is to help the impacts of internal and external shocks in Turkey, the direction and dimension of their impacts to the budgetary balance to be modeled econometrically and economics policy makers to determine the running of the mechanism. Additionally; it is to present some important clues regarding to the application of financial and monetary policies that give direction to the public budgetary balance in the right time and in a right way as well.In this concept, direct and indirect impacts of budgetary deficits over economy in Turkey and the macro economic impacts of budgetary deficits over fundamental economic giants are inspected through VAR models in this study. Findings verify the mechanism of ?twin deficits? (relation between budgetary deficits and external deficits) taking par in literature for Turkey and give support to Keynesian approach with the thesis saying that budgetary deficits give rise to external deficits. At the end of application, relations among the variances influencing budgetary deficits in Turkey are tried to be used in terms of their multi directional impacts over Turkish economy through the instrument of some techniques such as Granger causality test, variance decomposition and action-reaction analysis. The impacts of these variances over economy are also discussed within the concept of crisis as they are regarded as the signal of crisis as well. 147
- Published
- 2010
7. Kesirli bütünleşme ve kesirli eşbütünleşme yaklaşımları:Türkiye'de bütçe açıklarının sürdürülebilirliği üzerine bir uygulama
- Author
-
Kiran, Burcu, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Fractional cointegrations ,Fractional integration ,Turkey ,Sustainability ,Economics ,Ekonometri ,Econometrics ,Ekonomi ,Public deficits ,Budget deficits - Abstract
Bu tezde, Türkiye'de bütçe açıklarının sürdürülebilirliği 1950-2009 dönemleri için standart birim kök ve eşbütünleşme testlerinin yanı sıra kesirli bütünleşme ve kesirli eşbütünleşme yaklaşımları kullanılarak araştırılmıştır. Analiz 3 temel aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada, Türkiye'de bütçe açıklarının sürdürülebilirliği, söz konusu dönemde mümkün olabilecek herhangi bir yapısal kırılmayı dikkate almadan incelenmiştir. İkinci aşamada, 1980 yapısal değişim reformu, 1994 ve 2001 finansal krizleri döneminde meydana gelmiş yapısal kırılmalar analize dışsal olarak ilave edilmiştir. Üçüncü aşama olarak; yapısal kırılmalar, bir ve iki kırılmalı minimum Lagrange Çarpanları testi kullanılarak içsel şekilde belirlenmişlerdir. İstatistiksel olarak anlamlı yapısal kırılmaların bulunmasının ardından, analiz trendten arındırılmış serilerle tekrarlanmıştır. Tüm aşamalar için elde edilmiş sonuçlar, Türkiye'de bütçe açıklarının sürdürülebilir olmadığını göstermektedir. In this thesis, the sustainability of budget deficits in Turkey is investigated by using fractional integration and fractional cointegration approaches in addition to standard unit root and cointegration methods for the period 1950-2009. The analysis covers main three stages. In the first stage, the sustainability of budget deficits in Turkey is examined without taking into account any potential structural breaks in the corresponding period. In the second stage, the structural breaks occur during the period of 1980 structural change reform, 1994 and 2001 financial crises are included into the analysis ?exogenously?. As a third stage, the structural breaks are determined ?endogenously? by using minimum Lagrange Multiplier unit root test with one and two breaks. After finding statistically significant structural breaks, the analysis is repeated by using detrended series. The finding results for all stages show that the budget deficits in Turkey are not sustainable. 262
- Published
- 2010
8. Çok rejimli eşik değerli hata düzeltme modelleri ile Türkiye ekonomisinde bütçe açıklarının analizi
- Author
-
Güriş, Burak, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Turkish economy ,Error correction model ,Unit root ,Economics ,Ekonometri ,Time series analysis ,Econometrics ,Ekonomi ,Economic policies ,Non-linear time series ,Budget deficits - Abstract
Çalışmada varyansta ve ortalamada doğrusal olmayan model ayrımı vurgulanmıştır. Birim kök kavramı ve yapısal kırılmalı birim kök testleri incelenmiş ve bu testlerin doğrusal olmayan birim kök testleri ile olan farkı vurgulanmıştır. Ekonometri litaratürüne yeni katılan doğrusal olmayan koentegrasyon ve hata düzeltme modellerinin incelendiği bu çalışmada birim kök testlerinde ve hata düzeltme modellerindeki rejim sayıları yapılan testlerle tespit edilmiş ve tahminler yapılmıştır. 3 rejimli birim kök ve 3 rejimli hata düzeltme modelinin en iyi sonucu verdiği bu çalışmada, elde edilen sonuçlara göre Türkiye ekonomisinde genel bütçe dengesinin GSMH'ye oranı -0.038 ile 0.032 aralığında sürdürülebilirdir. This paper emphasizes the distinctions between the nonlinear models in mean and nonlinear models in variance. At the same time, it examines the unit root process and unit root tests with structural breaks and points to differences between these tests and nonlinear unit root tests. This paper which uses the recently developed nonlinear cointegration and error correction models determines and estimates the number of regimes in unit root tests and error correction models. According to the analysis, unit root test and error correction model with three regimes give the most appropriate results. The findings show that general budget balance of Turkish Economy is sustainable between -0.038 and 0.032 interval. 126
- Published
- 2008
9. Parametrik olmayan regresyon ve tahmin yöntemleri:İmkb'de işlem gören hisse senetlerine ait piyasa riskinin tahmini üzerine bir uygulama
- Author
-
Hepsağ, Aycan, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
İşletme ,Ekonometri ,Econometrics ,Business Administration - Abstract
Parametrik regresyon modelleri ekonometrik modellemelerde en fazlakullanılan modellerdir. Ancak bu modellere ait matematiksel kalıba ve modele aithata terimlerine iliskin kısıtlayıcı varsayımların varlıgı parametrik regresyonmodellerinin kullanım alanını daraltmaktadır. Parametrik olmayan regresyonmodellerinde ise iktisadi degiskenler arasındaki nedensellik iliskisi söz konusuvarsayımlardan bagımsız olarak belirlenmeye çalısılmaktadır.Çalısmada parametrik ve parametrik olmayan regresyon modellerikullanılarak ?Finansal Varlık Fiyatlama Modelleri?nden hareketle belirlenen 15 hissesenedine ait piyasa riskleri tahmin edilmis ve parametrik regresyon modelleriningerekli varsayımları yerine getirmedigi görülmüstür. Bu modeller kullanılarak eldeedilen piyasa riski katsayılarının egilimli ve tutarsız tahminler oldugu ve dogrusal birmatematiksel kalıpla modellenemeyecegi görülmüstür. Bu nedenle alternatif olarakpiyasa riski katsayıları parametrik olmayan modellerle tahmin edilmis ve farklıdüzgünlestirme fonksiyonları kullanılması durumunda tahmin edilen risk katsayılarıbirbirine çok yakın degerler almıstır. Bu durum elde edilen katsayıların tutarlıoldugunu göstermistir. Parametric regression models are widely used in econometric modeling. Inconsequence of the existence of restricted assumptions about the specification ofmodels and error terms, the application fields of parametric regression modelsdecline. In nonparametric regression models, the relationships of causality betweeneconomic variables are free from these restricted assumptions.In this study for the 15 returns of stocks market risks have estimated withparametric and nonparametric regression models. The parametric regression modelshave not provided the assumptions for error terms and the other assumptions.According to the results have found that the estimated market risk parameters withparametric regression models are biased and inconsistent. In addition to specificationof models are not linear. Alternatively, market risk parameters have estimated withnonparametric models. Although different smoothing functions used for estimationthese risk parameters, estimated parameters have the same values so that we haveseen that estimated risk parameters are consistent. 138
- Published
- 2007
10. Eşik otoregresif modellerde birim kök testi ile satın alma gücü paritesinin geçerliliğinin sınanması
- Author
-
Yilanci, Veli, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Nonlinear models ,Unit root ,Economics ,Ekonometri ,Time series analysis ,Econometrics ,Ekonomi ,Purchasing power parity - Abstract
Zaman serileri literatüründe, Box-Jenkins modelleme stratejisi ile sıkçakullanılmaya başlayan doğrusal zaman serisi modelleri, özellikle bilgisayarteknolojisinin gelişmesi ve doğrusal zaman serisi modellerinin bazı önemli olaylarımodellemekte yetersiz kalması nedeniyle popülaritesini, doğrusal olmayan zamanserisi modellerine bırakmıştır. Literatürde yer alan çalışmalar incelendiğindedoğrusal olmayan zaman serilerinin spesifik özellikleriyle ilgili çalışmalarınyoğunlaşmaya başladığı görülmektedir. Doğrusal olmayan zaman serisimodellerinden olan rejim değişimi modelleri, incelenen değişkenin izlediği seyregöre değişkenin farklı rejimlerde yer almasına izin vermektedir. Bu çalışmada, reelefektif döviz kurunun ve Türkiye ile en büyük beş ticaret ortağı arasındaki çift taraflıreel döviz kurlarının doğrusallığı, eşik otoregresif model alternatifine göre testedilmiş ve doğrusal olmadığı bulunan reel döviz kurlarının, eşik otoregresifmodellerde durağanlığın incelenmesi yöntemi kullanılarak Satın Alma GücüParitesi'nin Türkiye için geçerliliği sınanmıştır. Yapılan uygulamada sadece reelİtalyan Liretinde eşik etkisi bulunmamış, incelemeye konu olan diğer tüm kurlardaeşik etkisi bulunmuştur. Eşik etkisi bulunmayan reel İtalyan Lireti'nin durağanolduğu bulunmuş ve eşik etkisi bulunan reel kurlardan reel İngiliz Sterlininin ise,sadece bir rejimde durağan olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Linear time series models have been frequently used in time series literatureespecially after the proposition of Box and Jenkins to modeling to ARIMAprocesses. Because of the developments in computer technology and the realizationthat linear time series models are not capable of many important occurrences,nonlinear time series models have gained popularity, and have been started to beused repeatedly. Regime switching models which are one of the nonlinear time seriesmodels, allow the variable to be in different regimes according to the pattern of timeseries. In this study, first linearity of real effective exchange rates and bilateralexchange rates between Turkey and Turkey?s biggest five trade partners are testedagainst to the threshold autoregressive alternative. Then, the validity of PurchasingPower Parity is tested by examining the stationarity of real exchange rates usingthreshold autoregressive unit root test and Augmented Dickey Fuller test. In theapplication process, only Liret is found to be not suitable to a thresholdautoregressive model. In addition, Sterlin is found as stationary only in one regimeand Liret is found as stationary. 171
- Published
- 2007
11. Sektörel bazda hisse senetleri getiri volatilitesinin asimetrik koşullu değişen varyans modelleri ile tahmini
- Author
-
Kiran, Burcu, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Ekonometri ,Econometrics - Abstract
Finansal zaman serilerinin en önemli özelliği, zaman içinde değişen volatilitedir. GARCH (Genelleştirilmiş Otoregresif Koşullu Değişen Varyans) metodu bu varsayım üzerine kurulmuş bir tekniktir. Bu model, zaman serilerinde değişen volatilitenin modellenmesinde başarıyla uygulanmıştır. Koşullu volatilite ve koşullu ortalama arasında asimetrik bir ilişki bulunmasından sonra, ekonometristler tüm gayretlerini yeni yöntemler bulmaya harcamışlardır.Bu yöntemlerin en ilgi çekici olanları, olumlu ve olumsuz haberlerin volatilite üzerinde farklı etkilerinin olduğu ?asimetrik? ya da ?kaldıraç? volatilite modelleridir. Bu modellerin en önemli avantajı, volatilitedeki asimetrikliği hesaba katmalarıdır. Çünkü, klasik GARCH modelleri asimetrikliği açıklamazlar.Bu çalışmada, mali, hizmetler, sanayi ve teknoloji sektörlerindeki hisse senetlerinin getirilerinde asimetri ve kaldıraç etkilerinin olup olmadığını açıklamak amacıyla, koşullu değişen varyans modelleri kullanılmıştır. TARCH ve EGARCH modelleri en uygun modeller olarak bulunmuştur. Fakat, TARCH ve EGARCH modelleri ile modellenen tüm sektörlerde hisse senedi getirilerinde kaldıraç etkisi bulunmamıştır.Olumlu ve olumsuz şokların hisse senedi getirilerinin volatilitesi üzerinde asimetrik etkileri olduğu görülmüştür. Olumlu şoklar aynı büyüklükteki olumsuz şoklarla karşılaştırıldığında volatilite üzerinde daha büyük etki yaratmaktadır. One major characteristic of financial time series is that volatility is changing over time. The GARCH (Generalized Autoregressive Conditional Heteroskedasticity) method is one of the tecniques based on that assumption. The model was applied succesfully in modelling the changing volatility of the variable in time series. After identifying an asymmetric relationship between conditional volatility and conditional mean, econometrists focused their efforts on the design of new methods.The most interesting approach of these methods are the ?asymmetric? or ?leverage? volatility models, in which good news and bad news have different effects on future volatility. The main advantage of the models is to take into account asymmetries in volatility. Because, Classical GARCH models do not allow for asymmetry.This study uses conditional heteroskedasticity models to examine if there are leverage and asymmetry effects in stock returns of financial, services, industry and technical sectors. The TARCH and EGARCH models are found to be the most suitable models. But, the leverage effect of stock returns is not significiant in all the sectors modelled by TARCH and EGARCH models.It is found that positive and negative shocks have asymmetric impacts on the stock return volatility. Positive shocks may induce a greater impact on future volatilities compared with negative shocks of the same magnitude. 148
- Published
- 2006
12. Ülkelerin kalkınmışlık düzeylerini etkileyen faktörlerin çok seçenekli tercih modelleri ile incelenmesi
- Author
-
Güriş, Burak, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Ekonometri ,Econometrics - Abstract
Bu çalışmanın amacı ülkelerin kalkınmışlık durumlarına etki eden faktörleriincelemektir. Bu analiz farklı yöntemlerle yapılabilirse de bu çalışmada çokseçenekli bağımlı nitel değişkenli modeller ile inceleme yapılmıştır. Ekonometrideyaygın olarak kullanılan regresyon modellerinde özel durumlarda özel değişkenlerkullanılması gerekmektedir. Bu değişkenlerden biri de nitel değişkenlerdir. Niteldeğişkenler modellerde bağımlı değişken olarak yer alabilirler. Nitel değişkenlerdaha yaygın olarak iki seçenekli olarak kullanılırlar. Bu tür modeller söz konusuolduğunda doğrusal olasılık, logit ve probit modelleri kullanılmaktadır. Kavrambirliği sağlamak için bu modeller çalışmanın birinci bölümünü oluşturmaktadır. Niteldeğişkenin ikiden fazla değer alması ve bağımlı değişken olması durumunda çokseçenekli doğrusal olasılık, logit ve probit modelleri söz konusu olmaktadır. Bumodeller iki seçenekli modellerden farklı şekilde incelenirler. Çalışmanın ikincibölümünde bu modeller incelenmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise yapılanuygulama ile ülkelerin gelişmişlik durumunu etkileyen faktörler çok seçenekli logitmodeli ile belirlenmiştir. Buna göre etkin faktörler Eğitim çağındaki nüfusunöğrenim görme oranı, satınalma gücü paritesi ile düzeltilmiş kişi başına gayri safimilli hasıla, kadınların parlamentodaki oranı'dır The aim of this study is to research the factors that effects the developmentlevel of countries. In this study, the multinomial dependent qualitative model is used,despite the fact that it is possible to use different methods in this kind of analysis.The regression models that are widely used in econometrics, necessiates to employsome special variables in special cases. One of those special variables is qualitativevariable. The qualitative variables may take place in the models as dependentvariable. The qualitative variables are usually employed as bienary variables. Linearprobability models, logit and probit models are used ,when such models arediscussed. Those kinds of models costitute the first section, in order to set a bridge tothe next section. In case the qualitative variable is a dependent variable having morethan two values, it is necessary to use the multinomial linear probability, logit andprobit models. The mentioned models are evaluated in a way different from thebienary models. These models are employed and evaluated in the second section. Inthe last chapter of the thesis, the factors that effects the development level ofcountries are determined by using multinomial logit model. The results shows thatthe factors are literacy rate of the population at educational age, GNP per personadjusted by purchasing power parity, and the ratio of female members in theparliament 99
- Published
- 2005
13. Sermaye piyasası'nda riskin sınırlı bağımlı değişkenli panel veri modelleri ile analizi
- Author
-
Yerdelen Tatoğlu, Ferda, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Ekonometri ,Econometrics - Abstract
Ekonometri literatüründe son zamanlarda, panel verilerin sıkça kullanıldığıgörülmektedir. Bu çalışmada, panel verinin sınırlı bağımlı değişkenli modellerdekullanımı ve bu şekilde kurulan modellerin tahmin yöntemleri incelenmiştir.Sınırlı bağımlı değişkenli panel veri modellerinin yardımıyla, piyasa riski ile ilgilianalizler yapılmıştır. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören imalatsanayiine ait yirmi altı hisse senedinin risklerinin, genel endeksin (İMKB 100endeksin) riskinden büyük olma olasılığını etkileyen faktörler belirlenmeyeçalışılmıştır. Bağımsız değişkenler olarak, sistematik olmayan riskinkaynaklarından olan finansal oranlar (rasyolar) alınmıştır. Finansal oran sayısınınçok fazla olması ve aralarında çoklu bağlantılar bulunması nedeniyle, bağımlıdeğişkeni en çok etkileyen finansal oranları seçmek gerekliliği doğmuştur. Bununiçin stepwise (adım adım ya da adımsal regresyon) yöntemi uygulanmış vebağımsız değişken sayısı beşe indirilmiştir. Uygulama aşamasında modelde birimve/veya zaman etkilerinin olmadığını varsayan klasik model, bu etkilerin sabitolduğunu varsayan sabit etkili model ve tesadüfi olduğunu varsayan tesadüfi etkilimodel denenmiş ve her bir varsayıma uygun farklı metotlarla tahminleryapılmıştır. Sonuçta tesadüfi etkiler varsayımıyla kurulan modeller (logit, probit,tamamlayıcı log-log, genelleştirilmiş en küçük kareler, esnek genelleştirilmiş enküçük kareler ve maksimum olabilirlik) birbirine yakın sonuçlar vermiş ve dahaiyi performans sergilemişlerdir. Ayrıca bağımlı değişkenin sansürlü (Tobit) vekesikli yapıda olduğu modeller de denenmiş ve diğer modellerle karşılaştırılıpyorumlar yapılmıştır. In recent years, panel data have been used many times in econometricliterature. In this study, panel data models with limited dependent variables and itsestimation methods are examined. The market risk is analyzed by using panel datamodels with limited dependent variables. The factors that influence theprobability of the risks of 26 manufacture sector stocks traded in Istanbul StockExchange (ISE) be higher than the risk of ISE-100 index are explained. Financialratios, one of the sources of non-systematic risk, are taken as independentvariables. Since there are too many ratios and multicollinearity problem, the ratiosthat affect the dependent variable at most are chosen. Therefore, the number ofindependent variables is reduced to five after applying stepwise regressionmethods. During the application process, the classical model, which assumes notime and unit effects, the fixed effects model, which assumes that these effects arefixed, and the random effects model, which assumes these effects are random areimplemented and different estimation methods corresponding to each model areused. As a result, the models assuming random effects (logit, probit,complementary log-log, generalized least squares, feasible least squares andmaximum likelihood) give similar results and showed a better performance thanthe others. In addition, censored and truncated dependent variable models areexamined and the results are compared with those of the other models. 198
- Published
- 2005
14. Gölge değişkenlerin kullanımı ve çeşitli uygulamalar
- Author
-
Aydin, Noyan, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Ekonometri ,Econometrics - Abstract
Bir iktisadi olayın ekonometrik ve istatistikî olarak incelenebilmesi için,regresyon modelinde yer verilecek degiskenlerin yapılarının belirlenmesi gereklidir.Klasik regresyon modelinde nicel degiskenlere ilaveten nitel degiskenler de ilaveedilecekse, gölge degisken teknigi kullanılmalıdır.Bu çalısmada gölge degisken kullanım teknikleri incelenmis ve gölgedegiskenlerin bagımsız ve iki uçlu bagımlı degisken olarak ekonometrik modellerdekullanımına ait sekiz uygulama verilmistir. lk yedisi bagımsız gölge degiskenlimodellere aittir. Veriler, Devlet statistik Enstitüsü ve Türkiye Cumhuriyeti MerkezBankası'ndan alınmıstır. Gölge bagımlı degiskenli modelde, bagımlı degisken olarakreel sektör güven endeksi ve bagımsız degisken olarak da bes degiskenkullanılmıstır. Degiskenlerden biri 2001 kriz dönemini temsil eden gölge bagımsızdegiskendir. Ayrıca degiskenlere ait veriler 1987?2004 dönemine aittir.Sekizinci uygulamada kullandıgımız ilk modelde, bagımlı degisken reelsektör güven endeksi, bagımsız degiskenler de ülkede üretilmis binek otomobil sayısıve bankalar sektörü kredi hacmidir. Uygulama sonuçları, parametrelerin anlamlılıgınıgösteriyor. Her iki degiskendeki artıs güven endeksinin temel alınan yüz degeriniasma olasılıgını artıracaktır. Amemiya'nın parametre karsılastırma ölçütüne göre dedogrusal olasılık modeli hariç diger modellerin parametre tahminleri gerçek modeleuyum saglamıstır.kinci modelde, bagımlı degisken yine güven endeksi, bagımsız degiskenler1987 bazlı toptan esya fiyat endeksi, gayri safi yurtiçi hâsıla ve 2001 kriz dönemiiçin bir gölge degiskendir. Sonuçta gerek en çok benzerlik oranı gerekse de zdegerleri, parametre tahminlerinin anlamlı çıktıgını göstermektedir. Beklenildigisekilde fiyat endeksinde bir artıs ve ilgilenilen dönemin kriz dönemi olması, güvenendeksinin, temel alınan yüz degerinin altında kalma olasılıgını artırırken; millihâsıladaki artıs ise, güven endeksi degerinin, temel deger yüzün üzerinde çıkmaolasılıgını artırmıstır. Determining the structure of variables where are given place to in regressionmodels is necessary to research an economical event as econometric and statistical. Ifqualitative variables will be added to regression model in addition to quantitativevariables, the technique of dummy variable must be used.The techniques of using dummy variable had been studied and eighthpractices were given as dichotomic dependent variables which belong to the using ineconometric model in this study. The first seven of them belong to the model withindependent dummy variable. Dataset were taken from State Institute of Statisticsand Central Bank of The Republic of Turkey. The index of real sector confidence asdependent variable and five variables as independent variables were used in modelwith dependent dummy variable. One of the variables is independent dummyvariable which represents the period of 2001 crisis. Besides, dataset which belongs tothe variable belongs to the period 1987-2004.Dependent variable is the index of real sector confidence and independentvariables are the number of auto and the volume of credit sector of banking in firstmodel was used in the eighth practice. The results of practices show meaningfulnessof parameters. The increment in two variables will increase the possibility of passingover the based number 100 as index of real sector confidence. The parameterestimation of other model except for the linear possibility model also accommodatedto real model according to Amemiya?s criteria of comparison parameter.In the second model, dependent variable is again the index of confidence andindependent variables are wholesale with based 1987, national income and a dummyvariable for the crisis period of 2001. at result, both the ratio maximum likelihoodand the value of z shows meaningfulness of parameters. As in expected situation,increment in price index and that is crisis period which is interested period hasincreased possibility of being under based 100 for index of real sector confidence;besides, increment in national income has increased possibility of over based 100 forindex of real sector confidence. 129
- Published
- 2005
15. Hanehalkı tüketim harcamalarının yapısal analizi Konya ili örneği 1994/2003
- Author
-
Mizirak, Zekeriya, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Ekonometri ,Econometrics - Abstract
oz Tüketim biyolojik varlık olan insanın vazgeçilmez bir parçasıdır. İnsan doğumundan son anına kadar değişik ölçüde ve nitelikte mal ve hizmet tüketir. Tükettiği bu mal ve hizmetlerde bir yandan kendisinin refahını ve mutluluğunu belirlerken diğer yandan toplulaştırılmış tüketim verileri biçiminde diğer birçok sektöre, kuruma, büyüklüğe ve politikalara yön verir. Tüketim harcamaları değişik ülke ekonomilerinin gayri safi mili hasılalarının büyük bir bölümünü kapsaması dolayısıyla yatırımdan üretime, büyümeye kadar bir çok göstergeye ışık tutar. Bunun yanında enflasyon sepetinin tespitinden, bölgeler arası gelir tüketim dengesizliklerine, yoksulluk düzeylerinin belirlenmesinden spesifik ürün harcama araştırmalarına kadar değişik boyuttaki sonuçlara da tüketim harcama araştırma sonuçlarıyla ulaşılır. Bu yüzden tüketici birimlerinin hareketleri yakından izlenir. Değişik amaçlara yönelik yapılan tüketim araştırmalarının bir boyutu da bir ilin veya bölgenin sosyo ekonomik bakımdan durumunu göstermesidir. Buradan hareketle daha önce genel boyutta ele alınmamış Konya ili merkezinde yaşayan hane halklarına ait tüketim davranışlarının analizine karar verilmiş ve ayrıntılı sonuçlara ulaşılmaya çalışılmıştır. ABSTRACT Consumption is an inescapable part of the human as a biological being. He has consumed various goods and services during his life. On the one hand, these goods and services determine human's happiness and prosperity, it shapes and leads as aggregated consumption data social intstitutes like goverment, establishments and companies. Therefore, consumer unit's behaviour either formed by individuals or by household has been closely examined. Consumer expenditure as the biggest part of GNP (Gross National Product) has shed on light from investmen, production, employment to growth. Because of the fact that result of consumer expenditure research provide some important information on inflation pattern, income-consumption imbalance among the regions, level of the poverty, consumer expenditure as a unavoidable part of the economy life has been so important for individuals and policy makers. One of the dimensions of consumer research is showing the social and economic conditions of one province or region. Besides, it has given some information all around the country. On the ground of this explanation, in our study we try to reach some detailed results of consumer research on household in Konya province which is not examined in this scale before. oz Tüketim biyolojik varlık olan insanın vazgeçilmez bir parçasıdır. İnsan doğumundan son anına kadar değişik ölçüde ve nitelikte mal ve hizmet tüketir. Tükettiği bu mal ve hizmetlerde bir yandan kendisinin refahını ve mutluluğunu belirlerken diğer yandan toplulaştırılmış tüketim verileri biçiminde diğer birçok sektöre, kuruma, büyüklüğe ve politikalara yön verir. Tüketim harcamaları değişik ülke ekonomilerinin gayri safi mili hasılalarının büyük bir bölümünü kapsaması dolayısıyla yatırımdan üretime, büyümeye kadar bir çok göstergeye ışık tutar. Bunun yanında enflasyon sepetinin tespitinden, bölgeler arası gelir tüketim dengesizliklerine, yoksulluk düzeylerinin belirlenmesinden spesifik ürün harcama araştırmalarına kadar değişik boyuttaki sonuçlara da tüketim harcama araştırma sonuçlarıyla ulaşılır. Bu yüzden tüketici birimlerinin hareketleri yakından izlenir. Değişik amaçlara yönelik yapılan tüketim araştırmalarının bir boyutu da bir ilin veya bölgenin sosyo ekonomik bakımdan durumunu göstermesidir. Buradan hareketle daha önce genel boyutta ele alınmamış Konya ili merkezinde yaşayan hane halklarına ait tüketim davranışlarının analizine karar verilmiş ve ayrıntılı sonuçlara ulaşılmaya çalışılmıştır. ABSTRACT Consumption is an inescapable part of the human as a biological being. He has consumed various goods and services during his life. On the one hand, these goods and services determine human's happiness and prosperity, it shapes and leads as aggregated consumption data social intstitutes like goverment, establishments and companies. Therefore, consumer unit's behaviour either formed by individuals or by household has been closely examined. Consumer expenditure as the biggest part of GNP (Gross National Product) has shed on light from investmen, production, employment to growth. Because of the fact that result of consumer expenditure research provide some important information on inflation pattern, income-consumption imbalance among the regions, level of the poverty, consumer expenditure as a unavoidable part of the economy life has been so important for individuals and policy makers. One of the dimensions of consumer research is showing the social and economic conditions of one province or region. Besides, it has given some information all around the country. On the ground of this explanation, in our study we try to reach some detailed results of consumer research on household in Konya province which is not examined in this scale before. 290
- Published
- 2005
16. Öngörü ve zaman serileri analizinde Bayesyen yaklaşım
- Author
-
Karagöz, Kadir, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Bayes theory ,Time series ,Economics ,Bayes Estimation Method ,Ekonometri ,Time series analysis ,Foresight ,Econometrics ,Ekonomi ,Economic policies - Abstract
Bu çalışmada öngörü ve zaman serileri analizi konusunda Bayesyen bir yaklaşım tanıtılmaktadır. Bayesyen öngörünün ilkeleri ele alınmakta ve ön-bilginin biçimsel olarak öngörü sistemine dahil edilmesi önemli bir özellik olarak vurgulanmaktadır. Genel model, dinamik lineer model, Kalman filtresindeki yineleme ilişkilerine dayalı olarak tanımlanmaktadır. Yöntemin temel bileşenleri şunlardır; i) durum-uzayı biçiminde parametrik bir model, ii) herhangi bir zaman için parametrelere ilişkin olasılıksal bilgi, iii) hem sistematik hem de rassal şoklara bağlı olarak parametrelerin zaman içindeki değişimini ifade eden bir ardışık model tanımı, iv) gerçek modelin kendisine ilişkin belirsizlik. Alternatif yöntemlerden farklı olarak analizde ön-bilginin kullanılmasının gerçeğe daha yakın öngörüler vermesi beklenir. Her ne kadar Bölüm 4'teki örnek de bunu doğruluyorsa da yöntemin başarısı temelde kullanılan ön-bilginin uygunluğuna bağlıdır. In this dissertation, a Bayesian approach to analysis and forecasting of time series d ata i s p resented. The principles of Bayesian forecasting are discussed and the formal inclusion of a priori information in the forecasting process is emphasized as a major feature. The general model, that is, the dynamic linear model, is defined based on the Kalman filter recurrence relations. The essential components of the method are; i) a parametric model, in a state space form, ii) probabilistic information on the parameters at any given time, iii) a sequential model definition which describes how the parameters change in time, both systematically and as a result of random shocks, iv) uncertainty as to the underlying model. Being different from the alternative methods, the use of prior information in the analysis i s expected to give more realistic forecasts. Although the example in Chapter 4 verifies this expectation, the success of the method actually depends on appropriateness of the prior information used. 179
- Published
- 2004
17. Dünden bugüne Türkiye'de bankacılık
- Author
-
Aydemir, Namik, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Turkish banking sector ,Banks ,Economic crisis ,Bankacılık ,Financial crisis ,Banking sector ,Banking ,Crisis - Abstract
oz Dünden Bugüne Türkiye'de Bankacılık, başlığından da anlaşılacağı üzere, tarihsel perspektif içinde ilk Bankacılığın ortaya çıkması ile ele alınmıştır. Daha sonra da, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde kurulan yabancı bankalar ile yerli sermaye ile kurulan kamu ve özel bankalar' değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede, Türkiye ekonomisine bağlı olarak bankaların küçüldüğünü, hatta bir ölçüde deprem geçirdiğini söyleyebiliriz. Bu duruma gelen, Türk Bankacılığı' nın son kriz döneminde ne kadar küçüldüğü; sayısal olarak nerelere gerilediği tablolar halinde gösterilmiştir. Bankacılık Hukuksal anlamda ele alınırken, özellikle Cumhuriyet Döneminde Bankacılığın kurulması ve gelişmesi ile ilgili kanunlar ve değişiklikleri incelenmiştir. Bankalar ile Merkez Bankasının kaynaklan, mevduat ve kredi türleri ile bunlara uygulanacak menfaatler araştırılmıştır. Sektörde çok önemli olan zorunlu karşılıklar ile Umumi Disponibilite'nin ne olduğu ve işleyişi değerlendirilmiştir. 4389 sayılı yeni Bankalar Kanuna bağlı olarak, Bankalar Düzenleme ve Denetleme Kurulu Yönetmeliğine göre, banka ile Finans Kurumlarının kuruluşları ve ilgili formları ekleriyle birlikte sunulmuştur. Kredi taleplerinin değerlendirilmesinde mali tabloların analizi genel olarak incelenmiştir. Türkiye'de 1998 yılında meydana gelen ekonomik krizin Türk Bankacılık Sektöründe; şube, banka, personel sayısı, mevduat, krediler, bilanço kalemleri, özkaynaklar, kar/zarar ve gelir/gider üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir. oz Dünden Bugüne Türkiye'de Bankacılık, başlığından da anlaşılacağı üzere, tarihsel perspektif içinde ilk Bankacılığın ortaya çıkması ile ele alınmıştır. Daha sonra da, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde kurulan yabancı bankalar ile yerli sermaye ile kurulan kamu ve özel bankalar' değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede, Türkiye ekonomisine bağlı olarak bankaların küçüldüğünü, hatta bir ölçüde deprem geçirdiğini söyleyebiliriz. Bu duruma gelen, Türk Bankacılığı' nın son kriz döneminde ne kadar küçüldüğü; sayısal olarak nerelere gerilediği tablolar halinde gösterilmiştir. Bankacılık Hukuksal anlamda ele alınırken, özellikle Cumhuriyet Döneminde Bankacılığın kurulması ve gelişmesi ile ilgili kanunlar ve değişiklikleri incelenmiştir. Bankalar ile Merkez Bankasının kaynaklan, mevduat ve kredi türleri ile bunlara uygulanacak menfaatler araştırılmıştır. Sektörde çok önemli olan zorunlu karşılıklar ile Umumi Disponibilite'nin ne olduğu ve işleyişi değerlendirilmiştir. 4389 sayılı yeni Bankalar Kanuna bağlı olarak, Bankalar Düzenleme ve Denetleme Kurulu Yönetmeliğine göre, banka ile Finans Kurumlarının kuruluşları ve ilgili formları ekleriyle birlikte sunulmuştur. Kredi taleplerinin değerlendirilmesinde mali tabloların analizi genel olarak incelenmiştir. Türkiye'de 1998 yılında meydana gelen ekonomik krizin Türk Bankacılık Sektöründe; şube, banka, personel sayısı, mevduat, krediler, bilanço kalemleri, özkaynaklar, kar/zarar ve gelir/gider üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir. ABSTRACT This study is a comparative study of banking in Turkey from a historical perspective. The study is an evaluation of the emergence of banking in Turkey along with an analysis of Ottoman and Republican period, public and private banks based on domestic investment. The appraisal of the banking activities in Turkey indicates that due to regression in Turkish economy banking operations have been subjected to great shocks. The charts and figures support the range of regression during last economic crisis period. IIBanking activities have been examined in terms of the Banking Law, since their inception in Turkey during the Republican period. The resources of banks and the Central Bank the deposits as well credit types together with the applied benefits have been investigated. The nature and the process of compulsory assets and Total Disponsibility which are significant for the Sector have also been evaluated. With regard to the foundation of banks and Finance Corporations in compliance with the last Banking Act No: 4389 and the Banking Regulation and Supervision Agency (BDDK) regulation related forms are submitted along with their enclosures. The analysis of financial charts and the techniques utilized in the evaluation of credit demands have been examined in a broad perspective. Turkish Banking Sector has been seriously effected by the economic crisis existed durng 1998 in Turkey. As a resul of this effect to analyze all kind of financal and economical values in Turkish Banking Sector became important. İn this research work the crisis effects have benn analyzed on; bank and bnaches, number of personel, credits deposits, balance sheet items, profit/loss, income and expenses on comparative basis. Ill 313
- Published
- 2004
18. Endüstri işletmelerinde mali başarısızlık üzerine ekonometrik model önerisi
- Author
-
Topaloğlu, Beşir, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Production companies ,Industry businesses ,Failure ,Financial failed ,Ekonometri ,Econometrics ,Econometric models ,Financial analysis - Abstract
141
- Published
- 2000
19. Durağan olmayan zaman serilerinde koentegrasyon analizi ve bir uygulama
- Author
-
Göktaş, Özlem, Gökçen, Ahmet Mucip, and Ekonometri Anabilim Dalı
- Subjects
Time series ,Unit root ,Cointegration ,Import ,Turkey ,Economics ,Ekonometri ,Econometrics ,Ekonomi ,Stability - Abstract
176
- Published
- 2000
20. Nonparametrik regresyon analizi Türk imalat sanayiinde çalışanların ücret farklılaşmalarına yönelik bir uygulama
- Author
-
Şengün, Meltem, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Kernel probability intensity quess ,Production industry ,Ekonometri ,Econometrics ,Nonparametric regression ,Regression analysis - Abstract
159
- Published
- 1999
21. Türkiye'de planlı dönemde yatırımlar ve yatırımlar üzerine ekonometrik bir çalışma
- Author
-
Aydemiral, Berna, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Incentive policies ,Investment decisions ,Economics ,Ekonomi ,Investments ,Planned period - Abstract
ÖZET Bir ülkenin kalkınmasında üç temel etmen, yetişkin insan gücü, teknolojik ilerleme ve üretim kapasitesini genişletici yatırımlardır. Geleceğe iyimser bakabilmek için bu üç temel etmende iyileşme olması gerekir. Yatırım bir devre içinde üretilen veya ithal edilen mallardan tüketilmeyerek veya ihraç edilmeyerek gelecek devreye aktarılan kısmıdır. Yatırımlar çeşitlerine göre sabit sermaye yatırımı, stok yatırımı, net yatırım, yenileme yatırımı, otonom ve uyarılmış yatırım gibi tasniflendirilebilirler. Yatırımın oluşması için toplumun gelirinin tamamını tüketmeyip, bir kısmını tasarruf etmesi gerekmektedir. Diğer finansman yolları ise dış ve iç borçlanma, merkez bankasının para ihracını arttırması ve bütçe açıklarındaki büyümelerdir. Türkiye'de tasarrufların kompozisyonuna bakacak olursak, özel tasarruflar özel yatırımların üstünde olmasına rağmen, kamu tasarrufları kamu yatırımlarının altındadır. Bunun sonucu olarak da kamu yatırımları iç ve dış borçlanma yolu ile karşılanmaya çalışılmaktadır.Yatırımcılar, karar verirken ilgilendikleri iki unsur, sermaye malının maliyeti ve ilerde getireceğini umduğu gelirdir. Burada girişimciler karar verirken piyasa faiz hadlerini de göz önüne almaktadırlar. Çünkü girişimci sermaye malı alırken, piyasadan, faiz karşılığı boçlanacaktır. Finansman ihtiyacını kendi kaynakları ile karşıladığı durumda da bir faiz getirişinden mahrum kalacak demektir. Bu nedenle de yatırımın beklenen getirişi faiz getirişinden yüksek ise müteşebbüs yatırıma karar verir, aksi durumda da parasını faiz karşılığı değerlendirmeyi tercih eder. Yatırım artışı sağlayan diğer bir konu ise yatırımdan sağlanan gelirdir. Yatırımcı ancak, gelir elde edebileceği yatırımlara karar verir. Çoğaltan ilkesinden hareketle, yatırım sayesinde elde edilen bu gelirin, tamamının harcanmadığı ve tasarruf edilen kısmın yeni yatırımlara dönüştüğü kabul edilir. Yani gelir artışı yeni yatırımlar oluşturur. Gelirin yanında tüketim artışı da bir anlamda yatırımlar teşvik eden bir durumdur. Tüketim artışını karşılamak için, ekonomide eğer yeterli kapasite var ise, yeni yatırımlar yapılır. Diğer bir değişle tüketim artışı uyarılmış yatırımları arttırır. Ancak kapasitenin yeni yatırımlar için yeterli olmadığı durumda, tüketim artışı enflasyon nedenidir.Türkiye'de planlı dönemin başlangıcından beri her plan döneminde %7'lils bir büyüme hızı ve bunun için de GSMH'dan %20'lik bir tasarruf oranı öngörülmektedir. Ancak, beklenen bu hedefler hiçbir plan döneminde istenilen düzeye ulaşamamıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri tasarrufların yeterli düşeyde olmaması ve kıt kaynakların da üretken yatırımlara dönüşmeyip, bir dönem sonraki GSMH'yı arttırıcı bir etki yapamamasıdır. 1963-1965 yılları arasında kredi, fon darlığı ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle düşük olan yatırımlar 1965- 1970 arasında ekonomik durumdaki düzelmeyle birlikte yükselmiştir. 1977 'den sonra Dünya petrol sokunun etkisi ile ekonomisi bozulan Türkiye'de üretim ve yatırım için gerekli ithalat yapılamadığı için yatırımlar olumsuz yönde etkilenmiş 1973 yılında toplam SSY'larının GSMY'ya oranı %23 iken bu oran 1980 'de %15'e düşmüş, 1980 'den sonra ise %18-%20 arasında değişmiştir. 1980 'den sonra alman ekonomik kararların da etkisi ile ekonomik açıdan değerli olmayan projeler ve harcamalar kısılmış, yenileme ve idame yatırımları ile üretimi arttıracak yatırımlara Öncelik verilmiştir. 1980 'den sonra alınan bütün ekonomik kararlara rağmen yükseltilemeyen tasarruflar ve o dönemde artış gösteren bankerlerin uyguladığı yüksek faizler karsısındabankalarında faiz arttırmak sorunda kalmaları sonucunda yatırımlar azalmış, mevcut kaynaklar ekonomiyi ve kalkınmayı hızlandıracak şekilde kullanılamamış ve ülkemiz 1980 - 1990 döneminde ekonomik büyüme açısından kötü bir dönem geçirmiştir. Planlı dönemin bacından 1980 'lere kadar kamu yatırımları SSY içinde %60 gibi bir orana sahip olurken, bu oran devletin ekonomik hayattan elini çekme çabaları ile birlikte 1980'den sonra %40'lara düşmüştür. Yatırımlara sektörel bazda baktığımızda kamu kesiminin büyük pay aldığı tarım kesimi yatırımları her plan döneminde azalmaktadır. Son yıllarda kamu kesimi tarım yatırımlarında en büyük payı, büyük bir kaynak kullanımı gerektiren GAP Projesi almaktadır. Proje sonuçlandığı zaman özellikle doğu bölgelerimizin ekonomisinde büyük bir canlanma olması beklenmektedir. imalat sanayi yatırımları ise her plan döneminde ve özellikle özel kesim yatırımlarında SSY içinde önemli pay tutmuşlardır. Ancak 1980'den sonra imalat sanayi yatırımları düşmüş ve kaynaklar konut, gıda ve turizm gibi alanlara kaymışlardır. Hizmet kesimi yatırımları ise son yıllarda önemli ölçüde artmıştır, özellikle ulaşım haberleşme gibi sektörlerin hizmet kesimi yatırımları içindeki payı artarken, eğitim ve sağlık sektörü yatırımlarının payı, artan nüfûs için yeterli olamamıştır.1980 'den sonra yabancı sermaye yatırımlarına daha sıcak bakılmaya başlanmış ve kamu finansman açıklarının karşılanmasında yabancı sermayeye bir finansman kaynağı olarak bakılmıştır. Bunun yanında özellikle turizm sektöründe Yap islet Devret modeli ile yerli ve yabancı ortaklı pek çok tesis ekonomiye kazandırılmıştır. Planlı dönemin basından beri uygulanan yatırım teşvikleri de 1980 'den sonra kapsam ve miktar olarak artmış ve bu teşvikler genelde devlet yükümlülüklerinden muaf tutulma seklinde gerçekleşmiştir. özellikle kalkınması istenilen sektörler ve doğu bölgelerimizdeki yatırımlarda devletin büyük oranlarda teşvikleri olmuştur. 169
- Published
- 1995
22. Türkiye'de turizm yatırımlarındaki gelişmenin uygulanan teşvik politikaları açısından değerlendirilmesi (1980-1993)
- Author
-
Avşar, Selim, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Incentive policies ,Portugal ,Turkey ,Greece ,Economics ,Spain ,Tourism sector ,Tunisian ,Ekonomi ,Investments ,Econometric models ,Incentive measures - Abstract
131
- Published
- 1994
23. Türkiye elektrik enerjisi ekonometrik talep tahmini
- Author
-
Şengün, Meltem, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Turkey ,Economics ,Demand estimation ,Electrical energy ,Econometrics ,Ekonomi - Abstract
ÖZET Ekonomik ve sosyal hayatın vazgeçilmez bir unsuru olan elektrik enerjisi, ortaya çıkan petrol krizleri ile daha da önem kazanmıştır. Özellikle ülkemizde bol olan linyit ve hidrolik enerjiden faydalanılarak elektrik enerjisi üretimine hız verilmiştir. Elektrik enerjisi üretimi Cumhuriyetin ilk yıllarında imtiyazlı şirketlerce yürütülürken, daha sonraları belediyeler ve çeşitli kamu kuruluşlarınca yürütülmüştür. 1970 yılında elektrik üretme görevi T.E.K.'e verilmiştir. T.E.K. dışında üretim yapan Ç.E.A.Ş., KEPEZ ve BÜNYAN Şirketleri ise, T.E.K. sistemleriyle bağlantılıdır. Türkiye elektrik enerjisi üretiminde sürekli bir gelişme görülmektedir. 1923'te 44.5 Gwh olan toplam üretim 1992*de 67342.2 Gwh'ye yükselmiştir. 1992 yılı itibariyle, elektrik enerjisinin 40774.2 Gwh' si termik, 26568.0 Gwh'si hidrolik santrallerde üretilmektedir. Elektrik Enerjisi, üretildiği anda tüketilmesi gereken bir enerji olduğundan, tüketimi de üretimine paralel bir gelişme göstermektedir. 1950 yılında toplam tüketim 678.9 Gwh iken aynı dönem brüt üretim 789.5 Gwh kadardır. 1980 yılına gelindiğinde tüketimin hızlı bir şekilde artarak 20398.2 Gwh'ye ulaştığı görülür. 1992 yılında tüketim, 67216.8 Gwh olmuştur. Bu yıllarda kişi başına net tüketim miktarı 921 kwh/kişi'dir. Dünya ortalaması söz konusu olduğunda bu oran oldukça düşüktür. Türkiye'de elektrik enerjisi üretiminde gelişmeler olmuşsa da üretimin tüketimi karşılayamadığı görülür. Bu dönemlerde üretim yetersizliği sebebiyle, kısıntı ve kesinti programları uygulanmış, bazı yıllar komşu ülkelerden elektrik enerjisi ithal edilmiştir. Üretimin yeterli seviyede olması için gerekli yatırımların yapılması ile yatırımların planlamasında talep tahminlerine önem verilmelidir.Diğer malların taleplerinden farklı olmayan elektrik talebinin de gelir, fiyat ve diğer bazı değişkenlere bağlı olacağı açıktır. Elektrik talebi bu değişkenlere bağlı olarak ekonometrik metodla da tahmin edilebileceği gibi; milli gelir ilişkisinden yararlanılarak, teknolojik metod, zaman serisi analizi ile de tahmin edilebilir. Çalışmada ekonometrik yaklaşım kullanılmış; fakat kıyaslama ve tahmin metodlarını tanıma açısından diğer metodlara da yer verilmiştir. Elektrik talep modellerini tek denklemli veya birden çok denklemli olarak kurmak mümkündür. Çalışmada hem tek denklemli, hem de çok denklemli model denemelerine yer verilerek kıyaslama olanağı sağlanmıştır. Fakat uygulama tek denklemli olarak sektörel bazda incelenmiştir. Değişkenlere ait ilgili veriler, konut ve sanayi sektörleri için elde edilmiş ve bu sektörlerin talepleri tahmin edilmiştir. Tahminde en küçük kareler tahmin yöntemi kullanılmıştır. Fonksiyon şekli olarak, üstel (loga- ritmik) denklemler ele alınmıştır. F, t, D.W testleri ve R2 istatistiği ile tah min sonuçları değerlendirilmiştir. Sadece regresyon analizi ile kalınmayarak kalıntı analizine de yer verilmiştir. Yapılan kalıntı analizi ile kullanılan veriler arasında kabul edilemeyen verinin bulunup bulunmadığı araştırılmış ve model kesinleştirilmiştir. Modelin kesinleştirilmesi, standart kalıntı değerleri ile model verileri arasındaki ilişki ile ortaya çıkarılmıştır. Sanayi sektörü elektrik talebinde yukarıdaki yöntemler kullanılarak model de yer alan değişkenler anlamlı bulunmuştur. Sanayi sektörü elektrik talebini etkileyen, fiyatın esneklik katsayısı oldukça düşük çıkmıştır. Fiyatın esnek olmaması gelişmekte olan bir ülke konumundaki Türkiye için doğal karşılanmıştır. Konut sektörü elektrik talebi de benzer model ve metodlarla tahmin edilmiştir. Konut sektörü elektrik talebini etkileyen fiyat değişkeninin esneklik katsayısı sanayi sektöründe olduğu gibi düşük çıkmıştır. Buna göre konut sektörü elektrik talebi fiyata göre esnek değildir.Türkiye toplam elektrik talebi, sektör bazında kullanılan model ve metodlarla tahmin edildiğinden aynı sonuçlara ulaşılmıştır. Sonuç olarak elde edilen bu veriler, gelişmekte olan ülkelere ve Türkiye'ye uygun bir durum dur. Tahmin modelleri sektörel ve toplam olarak oluşturulduktan sonra projeksiyon çalışmalarına yer verilmiştir. Her sektör için, ayrı ayrı bağımsız değişkenlere ait trend denklemleri oluşturulmuştur. Trend denklemlerine dayanarak konut, sanayi ve Türkiye toplam elektrik enerjisinin 2000 yılında ne kadar olacağı saptanmaya çalışılmıştır. Tahminin başarısını saptamak için, O.K.H. (Ortalama Kare Hata), O.M.H (Ortalama Mutlak hata), K. O.K.H. (Kök Ortalama Kare Hata) gibi bazı kriterlere başvurulmuştur. Tahminin gerçek değerlere ne kadar yakın olduğunu görmek amacıyla güven sınırlarını gösteren grafik değerlerine bakılmıştır. Ortaya çıkan sonuçlar beklenen değerlerdir. Gelecekteki elektrik talebinin artacağı bir gerçektir. Artan elektrik enerjisi talebini karşılamak için, yatırımların yerinde ve zamanında yapılması gerekmektedir. Planlama yatırımların yapılması için çok önemlidir. Gerekli olan enerjisi karşılamak için elektrik enerjisinin yanında alternatif enerji kaynakları da bulun malıdır. Artan talebin, alternatif enerji kaynaklarının ve gelişen teknolojinin kullanılmasıyla karşılanması mümkündür. 155
- Published
- 1994
24. İnşaat sektörünün makro ekonomik değişkenlerle ilişkisi üstüne ekonometrik bir çalışma
- Author
-
Günaydin, Ergin, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Housing sector ,Economics ,Econometrics ,Ekonomi ,Macroeconomy ,Construction sector - Abstract
134
- Published
- 1994
25. Türk tekstil-hazır giyim sektörü üretim ve ihracatına ekonometrik bir yaklaşım
- Author
-
Göktaş, Özlem, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Turkey ,Economics ,Giyim Endüstrisi ,Clothing Industry ,Export ,Production ,Ekonomi ,Ready made clothing ,Textile sector - Abstract
115
- Published
- 1993
26. Karşılaştırmalı enflasyon ve büyüme modelleri
- Author
-
Erkman, Murat, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Economics ,Econometrics ,Ekonomi ,Inflation - Abstract
53
- Published
- 1993
27. Türkiye'de hükümetler tarafından tespit edilen ücret politikaları ve bu politikaların sonuçları
- Author
-
Önsal, Naci, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Economic structure ,Turkey ,Social structure ,Wage policies ,Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri ,Labour Economics and Industrial Relations ,Turkish Governments - Abstract
134
- Published
- 1991
28. Genel olarak orta vadeli krediler ve İ.M.K.B'ye kayıtlı kimya sektörü firmalarının orta ve uzun vadeli kredileri
- Author
-
Kaymakçi, Cem, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Chemistry sector ,Medium term credits ,Credit analysis ,İstanbul Stock Exchange ,Economics ,Econometrics ,Ekonomi - Abstract
89
- Published
- 1991
29. Yatırım projelerinin hazırlanması ve değerlendirilmesi
- Author
-
Tiğ, Orhan, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Fiscal study ,İşletme ,Technical study ,Investment projects ,Business Administration - Abstract
206
- Published
- 1991
30. Türkiye'de yatırımların seyri ve yatırımlarla ilgili ekonometrik model uygulamaları
- Author
-
Taşkin, Turgay, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Incentive policies ,Economics ,Foreign capital ,Econometrics ,Ekonomi ,Investments - Abstract
92
- Published
- 1990
31. İki tahmin tekniğinin bir model üzerinde karşılaştırılması
- Author
-
Nalbantoğlu, Nursel, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Economics ,Winter Method ,Cement ,Econometrics ,Estimation methods ,Ekonomi ,Box-Jenkins - Abstract
87
- Published
- 1987
32. Türkiye'de otomobil endüstrisinin ekonometrik talep analizi (1967-1986)
- Author
-
Gürkaner, Kayahan, Gökçen, Ahmet Mucip, and Diğer
- Subjects
Economics ,Ekonomi - Abstract
140
- Published
- 1988
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.