15 results on '"Erol, Handan"'
Search Results
2. Rosai‐Dorfman disease presenting with nasal, nodal and multiple cutaneous involvements responding to a combination of systemic steroid and low‐dose thalidomide therapy
- Author
-
Kalay Yildizhan, Incilay, primary, Sanli, Hatice, additional, Akay, Bengü Nisa, additional, Erol, Handan Merve, additional, Kuzu, Işınsu, additional, Kırmızı, Ayça, additional, and Cengiz Seval, Güldane, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
3. Bir bilim olarak sosyal hizmetin sanatsal yönü ve bir sanat olarak sinema ilişkisi
- Author
-
Tazeoğlu Erol, Handan and Bulut, Işıl
- Subjects
Bilim ,Sanat ,Etik ,Sosyal hizmet ,Sinema sanatı - Abstract
Bu tez çalışmasında sosyal hizmetin sanatsal olarak değerlendirilmesine neden olan tarihsel süreç ve bağlamlar araştırılarak yorumlanmıştır. Sosyal hizmetin sanatla bağlantılı olarak ele alınması, onun bir bilim olarak bilimin sınırlarını kabul etmesi anlamına gelmektedir. Bu aynı zamanda, modern bilim geleneğinin insanı mekanik bir doğa varlığına indirgeyen tavrına getirilen bir eleştiri niteliği de taşımaktadır. Sosyal hizmet bilimi sanatla amaç, işlev ve görev bakımından birçok benzerlik taşımaktadır. Ancak sanat ile uygulamalı bir bilim olarak sosyal hizmet arasındaki ilişkinin kurulmasında en belirleyici ölçütün değerler olduğu görülmektedir. Sanat olarak yaşam algısının temelinde de etik değerlere göre şekillenmiş eylemler yer almaktadır. Dolayısıyla sosyal hizmet bilimi ve sanat arasında bir bağ kurulacaksa, bunun felsefi bir bağlamı gerektirdiği görülmelidir. Değerlerden yalıtılmış bir sanat ve bilimin insanlık için yarattığı yıkıcı sonuçlar ise bu durumu daha da güçlendirmektedir. Bundan dolayı sosyal hizmet bilimi, sanatta olduğu gibi, uygulamalarında insanı ölçüt olarak aldığı sürece insanlığı ileriye taşıma olanağını gerçekleştirebilecektir. Sosyal hizmet ve sanat arasındaki ilişki sosyal hizmetin sanattan yararlanma olanaklarının araştırılmasını da gerektirmektedir. Bundan dolayı sinema ile bir bilim olarak, insanı anlama, kavrama ve kavradığı duruma müdahale etme sorumluluğunu taşıyan uygulamalı bir bilim olan sosyal hizmet arasındaki ilişki derinlemesine ve ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Bu şekilde sanatın ve sinema sanatı özelinde filmlerin sosyal hizmet açısından önemi, işlevleri ve değerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçlar çerçevesinde sosyal hizmetin temel kavram ve kuramlarının sinema ile ilişkisi, sosyal hizmet eğitiminde filmlerden nasıl yararlanılabileceği, bu filmlerin sosyal hizmet uygulamalarına sağlayabileceği katkılar üzerine amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilen 30 film üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır. Çocuk istismarı konusunda yaşanmış olaylara dayanan ‘Portakallar ve Günışığı’ (Orange and Sunshine, 2011) filminin ayrıntılı analizi ile sosyal hizmet ve sinema üzerine yapılan tüm değerlendirmelerin somutlaştırılması amaçlanmıştır. Film değerlendirmesinde filmin sosyal hizmet için olduğu kadar insanlık için de önemini ortaya koyması açısından felsefi değerlendirmeyi olanaklı kılan ölçütlerden olabildiğince yararlanılmıştır. In this thesis, I have researched and interpreted the historical processes and contexts which caused social work to be considered in artistic terms. The fact that social work is addressed in connection with art implies that social work itself as a science, acknowledges the confines of science. This is also a critique of the attitude of the tradition of modern science that reduces human beings into a mechanical natural entity. The science of social work is similar to art in many ways such as purpose, function and duty. Yet it is observed that the most decisive criterion in establishing the relationship between art and social work as an applied science is the values. Acts shaped by ethical values lie at the heart of perception of life as art. Therefore it should be seen that the establishment of a relationship between the science of social work and art requires a philosophical context. This situation is further reinforced by the fact that an art and science devoid of values result in existentially devastating consequences for humanity. Thus, as long as the science of social work takes human as its measure in its practices, just like in art, it can realize the possibility of carrying humanity forward. The relationship between social work and art has been discussed within the framework of the social work’s possibilities of benefiting from art. The relationship between cinema and social work as a science, as an applied science which carries the responsibility of understanding, comprehending and interfering the situation it comprehends has been studied in depth and in detail. In this way the significance, functions and value of art and the art of cinema, the movies in particular in terms of social work is presented. Within the framework of these aims, 30 movies have been selected by purposive sampling technique and reviewed with regard to the relationship between fundamental concepts and theories of social work and cinema, how social work education can make use of movies as well as the contributions which these movies can make to social work practices. The aim of this thesis is an in-depth analysis of the movie Orange and Sunshine (2011) which is based on true stories about child abuse as well as concretization of all the reviews regarding social work and cinema. In the movie review, the criteria which enable a philosophical evaluation are made use of to the extent possible so that the significance of movies can be revealed not only in terms of social work but also in terms of humanity in general.
- Published
- 2016
4. Bir bilim olarak sosyal hizmetin sanatsal yönü ve bir sanat olarak sinema ile ilişkisi
- Author
-
Erol, Handan, Bulut, Fatma Işıl, and Sosyal Hizmetler Anabilim Dalı
- Subjects
Ethics ,Social services ,Film criticism ,Science ,Sosyal Hizmetler ,Cinema ,Art ,Social Services - Abstract
Bu tez çalışmasında sosyal hizmetin sanatsal olarak değerlendirilmesine neden olan tarihsel süreç ve bağlamlar araştırılarak yorumlanmıştır. Sosyal hizmetin sanatla bağlantılı olarak ele alınması, onun bir bilim olarak bilimin sınırlarını kabul etmesi anlamına gelmektedir. Bu aynı zamanda, modern bilim geleneğinin insanı mekanik bir doğa varlığına indirgeyen tavrına getirilen bir eleştiri niteliği de taşımaktadır. Sosyal hizmet bilimi sanatla amaç, işlev ve görev bakımından birçok benzerlik taşımaktadır. Ancak sanat ile uygulamalı bir bilim olarak sosyal hizmet arasındaki ilişkinin kurulmasında en belirleyici ölçütün değerler olduğu görülmektedir. Sanat olarak yaşam algısının temelinde de etik değerlere göre şekillenmiş eylemler yer almaktadır. Dolayısıyla sosyal hizmet bilimi ve sanat arasında bir bağ kurulacaksa, bunun felsefi bir bağlamı gerektirdiği görülmelidir. Değerlerden yalıtılmış bir sanat ve bilimin insanlık için yarattığı yıkıcı sonuçlar ise bu durumu daha da güçlendirmektedir. Bundan dolayı sosyal hizmet bilimi, sanatta olduğu gibi, uygulamalarında insanı ölçüt olarak aldığı sürece insanlığı ileriye taşıma olanağını gerçekleştirebilecektir.Sosyal hizmet ve sanat arasındaki ilişki sosyal hizmetin sanattan yararlanma olanaklarının araştırılmasını da gerektirmektedir. Bundan dolayı sinema ile, bir bilim olarak, insanı anlama, kavrama ve kavradığı duruma müdahale etme sorumluluğunu taşıyan uygulamalı bir bilim olan sosyal hizmet arasındaki ilişki derinlemesine ve ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Bu şekilde sanatın ve sinema sanatı özelinde filmlerin sosyal hizmet açısından önemi, işlevleri ve değerinin ortaya konulması amaçlanmıştır.Bu amaçlar çerçevesinde sosyal hizmetin temel kavram ve kuramlarının sinema ile ilişkisi, sosyal hizmet eğitiminde filmlerden nasıl yararlanılabileceği, bu filmlerin sosyal hizmet uygulamalarına sağlayabileceği katkılar üzerine amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilen 30 film üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır. Çocuk istismarı konusunda yaşanmış olaylara dayanan 'Portakallar ve Günışığı' (Orange and Sunshine, 2011) filminin ayrıntılı analizi ile sosyal hizmet ve sinema üzerine yapılan tüm değerlendirmelerin somutlaştırılması amaçlanmıştır. Film değerlendirmesinde filmin sosyal hizmet için olduğu kadar insanlık için de önemini ortaya koyması açısından felsefi değerlendirmeyi olanaklı kılan ölçütlerden olabildiğince yararlanılmıştır.Anahtar kelimeler: Sosyal Hizmet, Bilim, Sanat, Etik, Sinema Sanatı. In this thesis, I have researched and interpreted the historical processes and contexts which caused social work to be considered in artistic terms. The fact that social work is addressed in connection with art implies that social work itself as a science, acknowledges the confines of science. This is also a critique of the attitude of the tradition of modern science that reduces human beings into a mechanical natural entity. The science of social work is similar to art in many ways such as purpose, function and duty. Yet it is observed that the most decisive criterion in establishing the relationship between art and social work as an applied science is the values. Acts shaped by ethical values lie at the heart of perception of life as art. Therefore it should be seen that the establishment of a relationship between the science of social work and art requires a philosophical context. This situation is further reinforced by the fact that an art and science devoid of values result in existentially devastating consequences for humanity. Thus, as long as the science of social work takes human as its measure in its practices, just like in art, it can realize the possibility of carrying humanity forward.The relationship between social work and art has been discussed within the framework of the social work's possibilities of benefiting from art. The relationship between cinema and social work as a science, as an applied science which carries the responsibility of understanding, comprehending and interfering the situation it comprehends has been studied in depth and in detail. In this way the significance, functions and value of art and the art of cinema, the movies in particular in terms of social work is presented. Within the framework of these aims, 30 movies have been selected by purposive sampling technique and reviewed with regard to the relationship between fundamental concepts and theories of social work and cinema, how social work education can make use of movies as well as the contributions which these movies can make to social work practices. The aim of this thesis is an in-depth analysis of the movie Orange and Sunshine (2011) which is based on true stories about child abuse as well as concretization of all the reviews regarding social work and cinema. In the movie review, the criteria which enable a philosophical evaluation are made use of to the extent possible so that the significance of movies can be revealed not only in terms of social work but also in terms of humanity in general.Keywords: Social Work, Science, Art, Ethics, Art of Cinema. 236
- Published
- 2016
5. Effects of dietary black cumin seed (Nigella sativa L.) on performance, egg traits, egg cholesterol content and egg yolk fatty acid composition in laying hens
- Author
-
Yalçın, Sakine, Yalçın, Suzan, Erol, Handan, Buğdaycı, K. Emre, Özsoy, Bülent, Çakır, Serkan, BAİBÜ, Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü, Erol, Handan, and Çakır, Serkan
- Subjects
Black Cumin Seed ,Egg Traits ,Performance ,embryonic structures ,Egg Cholesterol ,Egg Yolk Fatty Acid ,Laying Hen - Abstract
WOS:000267997500014 BACKGROUND: The objective of this study was to determine the effects of dietary black cumin seed on performance, egg traits, egg cholesterol content and egg yolk fatty acid composition in laying hens during a 12 week period. For this purpose a total of 160 Lohmann Brown laying hens 36 weeks of age were allocated to four dietary treatments with one control group and three treatment groups. Black cumin seed (Nigella sativa L.) was used at the level of 5, 10 and 15 g kg(-1) in the diets of the first, second and third treatment groups, respectively. RESULTS: Dietary treatments did not significantly affect body weight, feed intake, egg production, egg quality characteristics and blood parameters. Diets containing 10 and 15 g kg(-1) black cumin seed increased egg weight (P < 0.01), improved feed efficiency (P < 0.01) and decreased egg yolk cholesterol, saturated fatty acids (% of total fatty acid methyl esters) and the ratio of saturated to unsaturated fatty acids (P < 0.05) compared to the diet of control group. CONCLUSION: Dietary black cumin seed at the level of 10 and 15 g kg(-1) had beneficial effects on egg weight, feed efficiency, egg cholesterol content and egg yolk fatty acid composition. Therefore it can be used at the level of 10 and 15 g kg(-1) in the diets of laying hens. (C) 2009 Society of Chemical Industry
- Published
- 2009
6. Farklı enerji düzeylerindeki rasyonlara L-karnitin ilavesinin bıldırcınlarda performans ve bazı kan parametreleri üzerine etkisi
- Author
-
Yalçın, Sakine, Buğdaycı, K. Emre, Özsoy, Bülent, Erol, Handan, BAİBÜ, Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü, and Erol, Handan
- Subjects
Veterinerlik - Abstract
Bu araştırma, farklı enerji düzeylerindeki rasyonlarda L-karnitin kullanımının Japon bıldırcınlarında performans özellikleri ve bazı kan parametreleri üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Denemede toplam 204 adet bir haftalık Japon bıldırcın civcivi (Coturnix coturnix Japonica) kullanılmıştır. Her biri 51 adet bıldırcın civcivi kapsayan 4 grup düzenlenmiştir. Normal (3000 kcal/kg) ve düşük (2700 kcal/kg) metabolize olabilir enerji düzeyine sahip karma yemlere 0 ve 100 mg/kg L-karnitin ilave edilmiş ve ham protein düzeyleri eşit olacak şekilde düzenlenmiştir. Deneme 5 hafta sürdürülmüştür. Normal enerji düzeyine sahip rasyona L-karnitin ilavesi ile bıldırcınlarda deneme sonu canlı ağırlık, toplam canlı ağırlık artışı, bir kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarı ve karkas randımanı etkilenmemiş, fakat toplam yem tüketimi artmış (p
- Published
- 2007
7. Lifli maddeler ve kanatlı beslemede önemi
- Author
-
Erol, Handan, Yalçın, Sakine, BAİBÜ, Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü, and Erol, Handan
- Subjects
Ziraat Mühendisliği ,Kanatlı Besleme ,Biyoloji ,Lifli Maddeler - Abstract
Lifli maddeler, hayvan sağlığı üzerinde önemli etkiye sahip olan bir rasyon unsurudur. Suda çözünmeyen ve suda çözünen olmak üzere iki çeşit lifli maddeler vardır. Suda çözünen lifli maddeler nişasta tabiatında olmayan suda çözünen polisakkaritlerdir. Suda çözünmeyen lifli maddeler, çözünmeyen hücre duvarı materyali olup selüloz, hemiselüloz, pektik maddeler, protein ve ligninden oluşmaktadır. Lifli maddeler düşük besleyici değere sahip olmasından dolayı kanatlı rasyonlarmda sınırlı miktarlarda bulunmalıdır. Kanatlı rasyonlarmda lifli yem maddelerinin kullanımı yumurta kolesterol düzeyi, besin madde değerlendirilmesi, kanibalismus, müsin salgılanması, sindirim kanalı ve mikroorganizmalar üzerine olumlu etkilere sahiptir. Lifli yem maddeleri damızlıkların kontrollü gelişiminde de önem taşımaktadır. Bununla birlikte olumlu etkiler, lifli maddenin kaynağına, fiziksel yapısına, kimyasal yapısına, kanatlının yaşına ye rasyonlardaki düzeyine bağlıdır. Fibre is a dietary component that has a major influence on animal health. There are two sorts of fibre: water-insoluble fibre and water soluble fibre. Water soluble fibre corresponds the non-starchy water soluble polysaccharides. Water-insoluble fibre consists of insoluble cell wall material and is composed of cellulose, hemicellulose, pectic substances, protein and lignin. Because of the low nutritive value of fibre, fibre should be included in poultry diets in limited amounts. The usage of fibrous feedstuffs in the diets of poultry has positive effects on egg cholesterol level, nutrient utilization, cannibalismus, musin secretion, gastrointestinal tract and microorganisms. Fibrous feedstuffs are also important for the controlled growth of breeders. However the positive effects are depend on the source of fibre, physical structure and chemical structure of fibre, age of poultry and the level of fibre in the diets.
- Published
- 2004
8. Broyler hindi rasyonlarında karnitin kullanımı
- Author
-
Erol, Handan, Yalçın, Sakine, and Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Veterinary Medicine ,Veteriner Hekimliği - Abstract
48 ÖZET Broyler hindi rasyonlannda karnitin kullanımı Bu araştırma, hindi yemlerine farklı düzeylerde (0, 50,100 ve 150 mg/kg) L-karnitin katılmasının verim özellikleri, bazı kan parametreleri ve immun sistem üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada hayvan materyali olarak toplam 48 adet 7 haftalık dişi palaz kullanılmıştır. Deneme her biri 12 adet dişi palazdan meydana gelen 1 kontrol ve 3 deneme olmak üzere toplam 4 grup halinde yürütülmüştür. Her grup 3 dişi palazdan oluşan 4 tekrar grubuna ayrılmıştır. Birinci, ikinci ve üçüncü deneme grupları rasyonlarına sırasıyla 50, 100 ve 150 mg/kg düzeylerinde L-karnitin ilavesi yapılmıştır. Kontrol grubu rasyonuna L-karnitin ilave edilmemiştir. Araştırma 10 hafta sürdürülmüştür. Araştırma sonunda yemlere farklı düzeylerde katılan karnitinin dişi palazlarda canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve yemden yararlanma oram üzerine etkisi gözlenmemiştir. On haftalık araştırma boyunca bir kilogram canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarı kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla 2,88; 2,83; 2,83 ve 2,87 kg olarak belirlenmiştir. Dişi palaz yemlerine karnitin ilavesi karkas randımanı, iç organ ağırlıkları ve abdominal yağ ağırlığı ile oranlarım ve ince bağırsak pH'sını etkilememiştir. Karkas randımanı kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla % 81,25; 81,80; 80,80 ve 80,56 olarak saptaamıştır. Deneme başlangıcında ve bitişinde alınan kanlardan elde edilen serumlarda toplam protein, kolesterol, trigliserit, ALT, AST, ALP ve VLDL düzeyleri bakımından gruplar arasında istatistik önem taşıyan farklılıklar görülmemiştir. Yedi haftalık dişi palazlarda karnitinin immun sistem üzerinde de herhangi bir etkisi olmadığı etkisi görülmüştür.49 Sonuç olarak, yemlere 50, 100 ve 150 mg/kg düzeylerinde L-karnitin ilavesinin broyler dişi hindilerde verim özellikleri, bazı kan parametreleri ve immun sistem üzerinde önemli bir etkisi saptanmamıştır. ' Anahtar kelimden Hindi, karnitin, rasyon, performans, kan parametreleri / 50 SUMMARY Usage of Carnitine in Broiler Turkey Diets This experiment was carried out to determine the effects of different levels of L- carnitine added to the broiler turkey diets on performance characteristics, some blood parameters and immune system. A total of 48 female poults aged 7 weeks were used in this experiment. They were divided into one control group and three treatment groups each containing 12 female poults. Each group was divided into four replicate groups each containing 3 poults. The diets of the first, second and third treatment groups were supplemented with 50, 100 and 150 mg/kg L-carnitine, respectively. The experimental period lasted 10 weeks. At the end of the experiment live weight, live weight gain, feed consumption and feed efficiencyof female poults were not affected by different levels of carnitine supplementation to diets. The values of feed intake per one kg live weight gain of control group and treatment groups were 2,88; 2,83; 2,83 and 2,87 kg, xespectively during 10 week experiment. Dietary L-carnitine did not influence carcass yield, weights and rates of internal organs and pH value of small intestine. Carcass yield of groups were found as 81,25; 81,80; 80,80 and 80,56%, respectively. There were no significant differences in total protein, cholesterol, trigliceride, very low density lipoprotein and activities of alasine aminotransferase, aspartate aminotransferase, alkaline phosphatase of blood serum obtained at the beginning and at the end of the experiment among the groups. Immune system of female poults was not affected by dietary L-carnitine. The results in this study demonstrated that L-carnitine supplementation at the levels of 50, 100 and 150 mg/kg to the diets of female poults did not have any significant effects on performance characteristics, some blood parameters and immune system. Key words: Turkey, carnitine, diet, performance, blood parameters 65
- Published
- 2005
9. Effects of dietary black cumin seed (Nigella sativaL.) on performance, egg traits, egg cholesterol content and egg yolk fatty acid composition in laying hens
- Author
-
Yalçın, Sakine, primary, Yalçın, Suzan, additional, Erol, Handan, additional, Buǧdaycı, K Emre, additional, Özsoy, Bülent, additional, and Çakır, Serkan, additional
- Published
- 2009
- Full Text
- View/download PDF
10. Broyler hindi rasyonlarına L-karnitin ilavesinin performans, kan parametreleri ve bağışıklık sistemi üzerine etkileri
- Author
-
EROL, Handan, primary and YALÇIN, Sakine, additional
- Published
- 2009
- Full Text
- View/download PDF
11. The Effects of Dietary Supplementation of L-carnitine and Humic Substances on Performance, Egg Traits and Blood Parameters in Laying Hens
- Author
-
Yalçın, Sakine, primary, Ergün, Ahmet, additional, Özsoy, Bülent, additional, Yalçın, Suzan, additional, Erol, Handan, additional, and Onbaşılar, İlyas, additional
- Published
- 2006
- Full Text
- View/download PDF
12. Use of L-carnitine and humate in laying quail diets
- Author
-
Yalçin, Sakine, primary, Ergün, A., additional, Erol, Handan, additional, Yalçin, Suzan, additional, and Özsoy, B., additional
- Published
- 2005
- Full Text
- View/download PDF
13. Broyler hindi rasyonlarına L-karnitin ilavesinin performans, kan parametreleri ve bağışıklık sistemi üzerine etkileri
- Author
-
Handan Erol, Sakine Yalçin, BAİBÜ, Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü, and Erol, Handan
- Subjects
General Veterinary ,business.industry ,Broiler ,Live weight ,Bahçe Bitkileri ,Entomoloji ,Ziraat Mühendisliği ,Feed conversion ratio ,Blood parameters,carnitine,immun system,performance,turkey ,Bağışıklık sistemi,hindi,kan parametreleri,karnitin,performans ,Gıda Bilimi ve Teknolojisi ,Animal science ,Blood serum ,Veterinary ,Immunology ,Abdominal fat ,Medicine ,Veteriner Hekimlik ,Animal Science and Zoology ,Alanine aminotransferase ,Blood parameters ,business ,Biyoloji ,Total protein - Abstract
Bu araştırma, hindi yemlerine farklı düzeylerde (0, 50, 100 ve 150 mg/kg) L-karnitin katılmasının verim özellikleri, bazı kan parametreleri ve bağışıklık sistemi üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada hayvan materyali olarak toplam 48 adet 6 haftalık dişi palaz kullanılmıştır. Deneme her biri 12 adet dişi palazdan meydana gelen 1 kontrol ve 3 deneme olmak üzere toplam 4 grup halinde yürütülmüştür. Her grup 3 dişi palazdan oluşan 4 tekrar grubuna ayrılmıştır. Birinci, ikinci ve üçüncü deneme grupları rasyonlarına sırasıyla 50, 100 ve 150 mg/kg düzeylerinde L-karnitin ilavesi yapılmıştır. Kontrol grubu rasyonuna L-karnitin ilave edilmemiştir. Araştırma 10 hafta sürdürülmüştür. Araştırma sonunda yemlere farklı düzeylerde katılan karnitinin hindilerde canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas randımanı, iç organ ağırlıkları ve abdominal yağ ağırlığı ile oranlarını, ince bağırsak pH'sı ve kan serumunda toplam protein, kolesterol, trigliserit, alanin amino transferaz, aspartat amino transferaz ve alkalin fosfataz düzeyleri üzerine etkisi gözlenmemiştir. Hindilerde karnitinin bağışıklık sistemi üzerinde de herhangi bir etkisi olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak, yemlere 50, 100 ve 150 mg/kg düzeylerinde L-karnitin ilavesinin broyler dişi hindilerde verim özellikleri, bazı kan parametreleri ve bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir etkisi saptanmamıştır, This experiment was carried out to determine the effects of different levels of L-carnitine (0, 50, 100 and 150 mg/kg) added to the broiler turkey diets on performance characteristics, some blood parameters and immune system. A total of 48 female poults aged 6 weeks were used in this experiment. They were divided into one control group and three treatment groups each containing 12 female poults. Each group was divided into four replicate groups each containing 3 poults. The diets of the first, second and third treatment groups were supplemented with 50, 100 and 150 mg/kg L-carnitine, respectively. L-carnitine was not added to the diet of control group. The experimental period lasted 10 weeks. At the end of the experiment live weight, live weight gain, feed consumption, feed efficiency, carcass yield, weights and rates of internal organs and abdominal fat, pH value of small intestine and total protein, cholesterol, trigliceride, and activities of alanine aminotransferase, aspartate aminotransferase, alkaline phosphatase of blood serum were not affected by different levels of carnitine supplementation to diets. Immune system of female poults was not affected by dietary L-carnitine. The results in this study demonstrated that L-carnitine supplementation at the levels of 50, 100 and 150 mg/kg to the diets of female poults did not have any significant effects on performance characteristics, some blood parameters and immune system
- Published
- 2009
14. Effects of different forced molting methods on postmolt production, corticosterone level, and immune response to sheep red blood cells in laying hens
- Author
-
H. Erol, E. E. Onbaşılar, BAİBÜ, Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü, and Erol, Handan
- Subjects
medicine.medical_specialty ,Biology ,Molting ,Postmolt Production ,Antibody production ,chemistry.chemical_compound ,Animal science ,Endocrinology ,Immune system ,chemistry ,Corticosterone ,Internal medicine ,Forced molting ,medicine ,Animal Science and Zoology ,Plasma corticosterone ,Laying Hen ,Corticosterone Level ,Moulting ,Immune Response - Abstract
WOS:000252810900008 The objective of this study was to evaluate the effects of different molting methods on postmolt production, plasma corticosterone levels, and antibody production to SRBC for the welfare of laying hens. This experiment was conducted with 120 IGH-type Brown laying hens (70 wk of age), randomly divided into 3 experimental groups. The hens in one group were fed a whole-grain barley diet during the first 10 d (WB diet). On d 11, hens consumed 100 g of layer diet/d until d 28. In the second group, hens were fed a Zn diet containing 10,000 mg/kg of Zn as ZnO for 10 d (Zn diet). Hens were then provided 100 g of a layer diet from d 11 to 28. In the third group, feed was withdrawn for 10 d, and on d 11 hens were fed a cracked corn diet ad libitum until d 28 (California method; CAL diet). Hens in all groups were returned to the layer diet ad libitum on d 29. Egg weight was lower in the Zn treatment than in the other treatments. Feed intake and plasma corticosterone levels were higher and antibody production was lower in the CAL treatment than in the WB and Zn groups. The FCR was better in the WB than in the Zn group. Mortality, egg production, and egg quality were not significantly different among the molting methods. As a result, the WB molting program was the best method for postmolt production among the programs examined.
- Published
- 2007
15. The effects of dietary supplementation of L-carnitine and humic substances on performance, egg traits and blood parameters in laying hens
- Author
-
캅lyas Onba힊캇lar, Sakine Yal챌캇n, Suzan Yal챌캇n, Handan Erol, B체lent 횜zsoy, Ahmet Erg체n, BAİBÜ, Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü, Erol, Handan, and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
food.ingredient ,Performance ,Randomized block design ,Biology ,Feed conversion ratio ,complex mixtures ,chemistry.chemical_compound ,Blood serum ,Animal science ,food ,Egg Traits ,Yolk ,medicine ,L-carnitine ,Carnitine ,Eggshell ,Haugh unit ,Humic Substances ,Chromatography ,Cholesterol ,chemistry ,embryonic structures ,Animal Science and Zoology ,Blood Parameters ,Laying Hen ,Food Science ,medicine.drug - Abstract
This experiment was carried out to determine the effects of supplementation of L-carnitine and humic substances alone or in combination in laying hen diets on performance, egg traits and blood parameters. A total of 180 IGH type brown laying hens aged 22 weeks were employed in a completely randomized block design with one control group and three treatment groups. Each group was divided into five replicates as subgroups, each comprising 9 hens. The diets of the first, second and third treatment groups were supplemented with 0.1 g/kg L-carnitine, 1.5 g/kg humic substances (Farmagulator ® Dry Plus) and 0.1 g/kg L-carnitine+1.5 g/kg humic substances, respectively. The experimental period lasted 18 weeks. Feeding supplemental carnitine, humic substances or carnitine+humic substances resulted in increases in body weight gain (p
- Published
- 2006
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.