18 results on '"Emotional capability"'
Search Results
2. Walking the tight rope of DEI implementation: paradox mindset and emotional capabilities as preconditions for middle managers' success
- Author
-
Smaranda Boroş and Andreea Gorbatai
- Subjects
paradox mindset ,middle management ,DEI implementation ,leadership skills ,organizational paradoxes ,emotional capability ,Psychology ,BF1-990 - Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Uncovering the role of competitor orientation and emotional capability in enhancing innovation performance
- Author
-
Arias-Pérez, José, Alegre, Joaquín, and Villar, Cristina
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Yeni Ürün Geliştirme Perspektifinden Duygusal Yetenek Kavramı: Bir Literatür Taraması
- Author
-
Ali E. Akgün, Ayşe Günsel, and Halit Keskin
- Subjects
capability ,emotional intelligence ,emotional capability ,new product development ,team ,yetenek ,duygusal zeka ,duygusal yetenek ,yeni ürün geliştirme ,takım ,Social sciences (General) ,H1-99 - Abstract
Bu çalışmada derin bir literatür taraması temel alınarak duygusal yetenek kavramı, yeni ürün geliştirme takımlarının başarısını belirleyen temel bir unsur olarak detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Duygusal zekânın kolektif seviyedeki şeklini ifade eden duygusal yetenek, örgüt ya da takım üyelerinin kendi ve diğerlerinin duygularını algılama, anlama, gözlemleme, düzenleme, kullanma ve bu duyguları rutin ve yapılara yansıtma yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Duygusal yeteneği oluşturan altı dinamiğin varlığı söz konusudur: cesaretlendirme, ifade özgürlüğü, oyun, deneyimleme, uzlaşma ve tanımlama dinamikleri. Bu dinamikler, hem örgütsel hem takımsal hem de bireysel seviyeye hitap etmekte olup; bireylerin diğerleri ile olan etkileşimlerinde duyguların algılandığı, değerlendirdiği ve ifade edildiği örgütsel süreç ve mekanizmaları da gözler önüne sererek; duygu ve hislerin bireyler arasındanasıl ifade edilip düzenlendiğini ve örgütlerin bu duyguları nasıl tetikleyip yönetebildiğini ortaya koymaktadır.
- Published
- 2014
5. BUSINESS POLICY & STRATEGY Conference Paper Abstracts.
- Subjects
ABSTRACTS ,COMPETITIVE advantage in business ,TRANSITION economies ,DEVELOPED countries ,MARKETING strategy ,ECONOMIC competition ,LEADERSHIP ,BUSINESS intelligence ,EXECUTIVE succession ,ORGANIZATIONAL change - Abstract
This section presents abstracts of conference papers related to business policy and strategy. These include "Competitive Advantage in Transition Economies: Exploring Organizational Capacity for Change," discussing competitive advantage in developed countries, "A Changing of the Guard: Executive and Director Turnover Following Corporate Earnings Restatements," on corporate earnings restatements, and "Balancing Exploration and Exploitation in Alliance Formation: A Multidimensional Perspective."
- Published
- 2005
- Full Text
- View/download PDF
6. An investigation into the relationship between EFL learners' emotional experiences and L2 motivational self system
- Author
-
Sıvacı, Seda, İnözü, Jülide, İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı, İnözü, Julide, and Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Emotional capability ,Motivation ,Emotional attitude ,L2 Motivational Self system ,İkinci dilde özmotivasyon ,Eğitim ve Öğretim ,Foreign language ,English ,Education and Training ,Learning ,Emotional experiences ,Duygusal deneyimler ,Study of languages ,Akademik duygular ,Foreign language learning ,Achievement emotions - Abstract
Bu çalışmanın amacı, öğrencilerin ideal L2 self, ought-to L2self ve L2 öğrenme deneyimi açısından ikinci dil öz-motivasyon profillerini ve dil öğrenme süreci öncesinde, sırasında ve sonrasında yaşadıkları duygusal deneyimlerini incelemektir. Buna ek olarak, öğrencilerin İngilizce dersine katılırken, ders çalışırken ve sınav olurken yaşadıkları bu duygusal deneyimlerin ideal L2 self, ought-to self ve L2 öğrenim deneyimleri kapsamında kendi ikinci dil öz-motivasyon sistemleri üzerindeki etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, bölümlerinin hazırlık sınıfında İngilizce öğrenen 214 yetişkin öğrenci çalışmaya dahil edilmiştir. Verilerin toplanması için Başarı Duyguları Anketi (Pekrun ve ark, (2002) ve Dil Öğrenme Anketi (Taguchi ve ark, 2009) uygulanmış, her iki anketle toplanan verilerin analizinde betimsel analizler ve çoklu regresyon analizleri kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları, öğrencilerin ikinci dil öz-motivasyon sistemi ile en fazla bağlantılı olduğu düşünülen değişkenin ideal L2 self olduğunu ve bunu L2 öğrenim deneyimi ve ought-to L2 selfin takip ettiğini göstermiştir. Bununla beraber, öğrencilerin İngilizce öğrenme sürecinde negatif duygulardansa (utanç ve umutsuzluk gibi) pozitif duyguları (zevk ve umut gibi)daha çok deneyimledikleri bulunmuştur. Öğrencilerin deneyimledikleri duyguların kendi öz-motivasyonları üzerindeki etkisi incelendiğinde ise, yapılan çoklu regresyon analizleri öğrencilerin ideal L2 self ve L2 öğrenme deneyimlerine pozitif duyguların (umut, gurur, zevk) anlamlı bir şekilde katkı sağladığını gösterirken, ought-to L2 self motivasyonlarının hem pozitif (umut, gurur, zevk, rahatlama) hem de negatif (utanç, kaygı ve umutsuzluk) duygulardan etkilendiğini göstermiştir., The purpose of the present study is to investigate the learners' L2 motivational self-system profiles in terms of ideal L2 self, ought-to L2 self and L2 learning experience and the emotions they experience before, during and after the language learning process. In addition, it aims to investigate the effects of these emotional experiences experienced when attending class, studying and taking tests or exam on learners' motivational orientations to learn English with a specific reference to ideal L2 self, ought-to self and L2 Learning experience. In this regard, 214 adult English language learners, who were at the preparatory class of their department were included in the study. To collect the data, Achievement Emotions Questionnaire (Pekrun et al., (2002) and Language Learning Questionnaire (Taguchi et al., 2009) were administered. To analyze the data collected through both questionnaires, descriptive statistics and multiple regression analyses were conducted. The results of the study revealed that the variable that seems to be the most linked to the learners L2 motivational self system is ideal L2 self followed by L2 Learning experience and then Ought-to self. In addition, it was found that the learners had more positive emotional experiences (e.g., enjoyment and hope) in English learning process than negative emotional experiences (e.g., shame and hopelessness). As for the effects of emotional experiences of learners on their motivational orientations, the results of the multiple regression analyses suggested that while positive emotions (hope, pride, enjoyment) significantly contributed to the learners' ideal L2 selves and L2 Learning experience, Ought-to selves of the learners were affected by both positive emotions (hope, pride, enjoyment, relief) and negative emotions (shame, anxiety and hopelessness).
- Published
- 2019
7. Knowledge Management, Emotional Capability, Teamwork, and Innovativeness: Mediating Role of Organizational Learning
- Author
-
Khalil, Syeda Rumaisa, Mehmood, Khawaja Khalid, Khalil, Syeda Rumaisa, and Mehmood, Khawaja Khalid
- Abstract
Innovation has become critical success factor in many industries today and numerous scholars approve that it could be achieved through learning in organizations. Despite the availability of numerous researches on innovativeness and organizational learning in international context, there are limited studies that analyze the effect of learning on innovativeness in context of Pakistan. Specifically, the research is limited regarding mediating role of organizational learning between knowledge management, teamwork, emotional capability, and innovativeness; and the main purpose of this study was to fill this research gap. This study draws its framework mainly from resource based view, knowledge based view, and dynamic capability perspective. For this research, data was obtained through survey from managers in Pakistani SMEs operating in multiple sectors. The study performed its analyses using SmartPLS 3.0 based on 149 responses. The study concludes that organizational learning significantly mediates the relationship between knowledge management, teamwork, emotional capability, and innovativeness. The study provides valuable information for Pakistani SMEs about how they could enhance their innovative capability through learning capability.
- Published
- 2018
8. Üstün niteliklilik algısının mental iyi oluş üzerindeki etkisi ve duygusal yeteneğin aracılık rolü
- Author
-
Kayalik, Aziz, Aksoy, Muhibbi Suat, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Emotional capability ,Meditation ,İşletme ,Mental factors ,Employment policies ,Overqualification ,Psychological well being ,Mental talents ,Workers ,Business Administration ,Gifted - Abstract
Örgütlerin niteliği daha yüksek çalışanları tercih etmesi nedeniyle bireyler daha iyi istihdam koşullarına sahip olmak için niteliklerini artırmaya çalışmaktadırlar. Çalışanlar arasında üstün niteliklilik artan bir problemdir ve hem çalışanlar hem örgütler açısından olumsuz sonuçları olabilmektedir. Mental iyi oluş çalışanların sahip oldukları becerilerini kullanabilmeleri ve örgütsel amaçlara hizmet edebilmeleri için çok önemlidir. Bu nedenle bu çalışmada üstün niteliklilik algısının mental iyi oluş üzerindeki etkisi ve duygusal yeteneğin bu etkide aracılık rolü olup olmadığı ele alınmıştır.Araştırma verileri Kayseri'deki kamu çalışanlarından toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır ve 384 kişilik bir örneklemden veri toplanmıştır. Çalışmanın sonuçları üstün niteliklilik algısının hem uyumsuzluk hem gelişmeme boyutunun mental iyi oluş üzerinde negatif yönlü etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bu sonuçlara göre üstün niteliklilik algısının çalışanlar ve örgütler için olumsuz etkileri olabileceği ortaya konulmuştur. Araştırma sonuçları üstün niteliklilik algısının, mental iyi oluş üzerindeki etkisinde duygusal yeteneğin aracılık rolü olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak bu çalışma duygusal yeteneğin, üstün niteliklilik algısının mental iyi oluş üzerindeki olumsuz etkisini azaltabileceğini göstermiştir.Anahtar Kelimeler: Üstün niteliklilik algısı, mental iyi oluş, duygusal yetenek Because organizations prefer the more qualified employees, individuals are seeking to improve their qualifications to have better employment conditions. Overqualification is an increasing problem among employees and may have negative results for both employees and organizations. Mental well-being is very important for employees to use the abilities they have and to serve organizational goals. Accordingly, this study examined the effect of perceived overqualification on mental well-being and the mediating role of emotional competence in this effect.Data were gathered from public sector employees in Kayseri. A survey was conducted to gather the data and the sample consisted of 384 individuals. The results of this study showed that both of mismatch and no-grow dimensions of perceived overqualification have negative effects on mental well-being. On the basis of these results, it is proven that perceived overqualification can cause negative effects for employees and organizations. The results of the study showed that emotional competence has mediating role in the effect of perceived overqualification on mental well-being. Hereby, this research revealed that emotional competence can decrease the negative effect of perceived overqualification on mental well-being.Key Words: Perceived overqualification, mental well-being, emotional competence 175
- Published
- 2017
9. Lise öğrencilerinin öğrenme yaklaşımları ile akademik, sosyal ve duygusal yetkinliklerinin kişiler arası problem çözme becerilerini yordaması
- Author
-
Arslan, Mehmet, Yalçın, Süleyman Barbaros, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Academic self-efficacy ,Emotional capability ,Eğitim ve Öğretim ,Social self-efficacy ,Deep learning ,Problem solving ability ,High schools students ,Psikoloji ,Learning methods ,Competence ,Education and Training ,Psychology ,Learning ,Emotional skills - Abstract
Bu araştırmanın amacı, lise öğrencilerinin öğrenme yaklaşımları (derin ve yüzeysel yaklaşım) ile yetkinliklerinin (duygusal, sosyal ve akademik yetkinlik) kişiler arası problem çözme becerilerini yordayıp yordamadığını araştırmaktır.Araştırma genel tarama modelinin bir alt türü olan ilişkisel tarama modeline uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma evrenini, 2016 yılında Konya il merkezinde lise düzeyinde farklı okul ve sınıflarda eğitim görmekte olan öğrencilerden tesadüfi küme örnekleme yöntemi ile seçilmiş, 153' ü erkek, 257'si kız toplam 410 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada öğrencilerin öğrenme yaklaşımlarını belirlemek amacıyla 'Öğrenme Yaklaşımları Envanteri' Lise formu kullanılmıştır. Öğrencilerin yetkinliklerini belirleyebilmek için 'Ergenlerde Yetkinlik Beklentisi Ölçeği' kullanılmıştır. Öğrencilerin kişiler arası problem çözme becerilerini belirlemek amacıyla 'Kişiler arası Problem Çözme Envanteri' kullanılmıştır. Verilerin analizinde, değişkenler arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amacıyla Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı tekniği kullanılmıştır. Ayrıca; öğrenme yaklaşımları ve yetkinlik beklentileri değişkenlerinin kişiler arası problem çözmenin alt boyutlarını yordayıp yordamadığına bakmak için çoklu doğrusal regresyon analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları, probleme olumsuz yaklaşımın yordayıcıları; yüzeysel yaklaşım, derin yaklaşım, sosyal yetkinlik beklentisi ve duygusal yetkinlik beklentisi bulunmuştur. Yapıcı problem çözmenin yordayıcıları; derin yaklaşım, duygusal yetkinlik beklentisi ve akademik yetkinlik beklentisi bulunmuştur. Kendine güvensizliğin yordayıcıları; yüzeysel yaklaşım ve sosyal yetkinlik beklentisi bulunmuştur. Sorumluluk almamanın tek yordayıcısı yüzeysel yaklaşım bulunmuştur. Israrcı-sebatkâr yaklaşımın yordayıları; derin yaklaşım, sosyal yetkinlik beklentisi, akademik yetkinlik beklentisi ve yüzeysel yaklaşım bulunmuştur. Bulgular; lise öğrencilerinin öğrenme yaklaşımları ve yetkinlik beklentileri kişiler arası problem çözme becerilerini yordadığını göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Öğrenme Yaklaşımı, Yetkinlik Beklentisi, Kişiler Arası Problem Çözme, Lise Öğrencisi The aim of this research is to investigate whether high school students' learning approaches and Self-efficacy (emotional, social and academic) have predicted interpersonal problem solving skills. The research was conducted in accordance with the relational screening model, a subtype of the general screening model. The study's study group is consists of 410 students, 153 of whom are male and 257 are girls, selected by random cluster sampling method from the students who are educated in different schools and classes in Konya city center high school level in 2016. In order to determine the learning approaches of the students in the research, `Learning Process Questionnaire` high school form was used. In order to determine the Self-efficacy of the students, the Adolescent Self-Efficacy Expectation Scale ' was used. The 'Interpersonal Problem Solving Inventory' was used to determine the interpersonal problem solving skills of the students. To reveal the associations among variables pearson correlation moments coefficient was used. Also to determine the predicted interpersonal problem solving skills with approach to learning and self-efficacy multilinear regression analysis was used. The results of the research revealed: Predictors of Approaching problems in a negative way; surface approach, deep aproach, social self-efficacy, emotional self-efficacy. Predictors of Constructive problem solving; deep approach, emotional self-efficacy, academic self-efficacy. Predictors of Lack of self-confidence; surface approach, social self-efficacy. prediction of Unwilling to take responsibility; surface approach. Predictors of Insistent-persevering approach; deep aproach, social self-efficacy, academic self-efficacy, surface approach. Key Words: Approaches to Learning, Self-efficacy, Interpersonal Problem Solving, High School Students 139
- Published
- 2017
10. Zihin kuramı çerçevesinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların duygu tanıma ve diğer kişilerin zihinsel durumlarını temsil performansları
- Author
-
Elhadef, Sarita, Erdoğan, Ayten, and Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Emotion ,Emotional capability ,Psikoloji ,Theory of mind ,Performance ,Psychology ,Children ,Mental represantation ,Measurement and evaluation ,Attention deficit disorder with hyperactivity - Abstract
AMAÇ: Otistik spektrum bozukluğu ve şizofreni hastalarında diğer insanların zihinsel durumlarını atfetme yeteneği olarak bilinen 'Zihin Kuramı' ile ilgili problemler olduğu çalışılmalarda gösterilmiştir. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısı alanlarda da zihin kuramı ile ilgili sorunlar olabileceği bildirilmektedir, ancak bu konuda çalışma sayısı kısıtlıdır. Bu çalışmanın amacı DEHB'li çocuk ve ergenlerin duygu tanımada kendi ve diğer kişilerin zihinsel durumlarını temsil edebilme becerilerini incelemektir. YÖNTEM: Bu çalışma için Balıklı Rum Hastanesi'nde dikkat eksikliği bozukluğuyla takip edilen yaşları 7-15 arası değişen 30 çocuk ve ergen alınmıştır. Kontrol grubu olarak yaşları ve cinsiyetleri hasta grubuyla eşleştirilmiş 7-15 yaş arası dikkat eksikliği bulunmayan 30 çocuk ve ergen çalışmaya dâhil edilmiştir. Çalışmaya katılanlara GAOT (Gözlerde akıl okuma testi) ve Dokuz Eylül Zihin Teorisi değerlendirme ölçeği verilmiştir. GAOT ölçeği zihinselleştirme becerilerini ölçen bir bilişsel empati testidir. Dokuz Eylül Zihin Teori Ölçeği de kişilerin empati, ironi ve metafor anlama yeteneklerini değerlendiren bir testtir. BULGULAR: Yapılan GAOT sonucunda DEHB olan çocukların gözden akıl okuma performanslarının kontroller gruba göre anlamlı derecede düşük olduğu saptanmıştır (t=-12368, df=58, p
- Published
- 2017
11. Doğum korkusunu azaltmada iki farklı teknik: Duygusal özgürleşme ve nefes farkındalığı
- Author
-
Irmak Vural, Pinar, Aslan, Ergül, and Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı
- Subjects
Emotional capability ,Labor pain ,Breathing exercises ,Obstetrics and Gynecology ,Emotional autonomy ,Nursing ,Hemşirelik ,Anxiety ,Delivery ,Kadın Hastalıkları ve Doğum - Abstract
Bu çalışma doğum korkusunu azaltmada duygusal özgürleşme tekniği (Emotional Freedom Technique-EFT) ve nefes farkındalığı (NF) uygulamalarının etkinliğinin belirlenmesi amacıyla yapılan randomize kontrollü deneysel bir araştırmadır. Araştırma bir vakıf üniversite hastanesinde Nisan 2016-Mayıs 2017 tarihleri arasında gerçekleştirldi. Randomizasyonla gruplara ayrılmış doğum korkusu olan 35'er gebe EFT ve NF, 50 gebe kontrol grubunda olmak üzere toplamda 120 gebeyle yürütüldü. Gebelere öncelikle Tanıtıcı Özellikler Veri Formu ve Wijma Doğum Beklentisi/ Deneyimi Ölçeği A versiyonu uygulandı, dahil olduğu gruplara göre uygulamalar yapıldı. Doğumun birinci evresinde her bir fazın başında ve sonunda Öznel Rahatsızlık Birimi (SUD) ile doğum korkusu düzeyi belirlendi. İkinci evrede İnnatal Dönem Değerlendirme Formu uygulandı. Doğum gerçekleştikten 24 saat sonra ise Wijma Doğum Beklentisi/ Deneyimi Ölçeği B (W-DEQ B) versiyonu ve EFT ya da NF uygulaması anket formu uygulandı. Gebelerin gruplara göre sosyodemografik ve gebelik özellikleri, W-DEQ A versiyonu puan toplamları arasında farklılık saptanmadı (p>0,05). W-DEQ B versiyonundan alınan puan toplamları arasında farklılık saptandı (p0,05). Similarly, no difference as for the total scores of W-DEQ-A was spotted between groups of expectant mothers (p>0,05). The difference detected between total scores of W-DEQ-B (p
- Published
- 2017
12. A study of searching effects of emotional capabilities of research and development team to their performance
- Author
-
Büyüktopçu, Çağatay, Zehir, Cemal, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Emotional capability ,İşletme ,Personnel development ,Research-development ,Performance ,Personnel ,Team performance ,Innovation ,Emotional skills ,Performance development ,Emotional suficiency ,Business Administration - Abstract
Günümüzde inovasyonun ve buna bağlı olarak da Araştırma-Geliştirme'nin (Ar-Ge) önemi, hayatımız üzerindeki etkileri her geçen gün kendisini daha da güçlü hissettirmektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyinin ve teknoloji sektöründe nerede olduğunun bir göstergesi olan GSMH içerisindeki Ar-Ge harcamalarının payı hala çok önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler son yıllarda bu gerçeği daha iyi kavramış, buna bağlı olarak da Ar-Ge harcamalarına ayrılan payın yüzdesini her geçen yıl daha da artırmaktadırlar.Ar-Ge takımlarındaki personelin genel olarak yüksek IQ, analitik düşünme ve problem çözme yeteneklerine sahip olması beklenmektedir. Ancak bir Ar-Ge personelinin inovasyon yapabilmesi için kendi teknik eksikliklerini bilerek kendini sürekli olarak geliştirebilmesi (kendini tanıma), tasarladığı ürüne kullanıcıların nasıl tepki verebileceğini kestirebilmesi (empati), buna göre gerekli planlamaları yaparak harekete geçmesi (kendini yönetme) çok önemlidir. İşte buradaki kendini tanıma, yönetme ve empati kavramları duygusal yetenekler alanının içine girmektedir. Ayrıca Ar-Ge takımları içindeki personelin edindiği bilgi ve tecrübelerin tüm takımla paylaşılması, farklı disiplinlerin bir araya gelerek ortak bir proje için çalışmaları takım öğrenmesine olumlu katkı sağlayacaktır. Bu tip çalışmalarda kişilerin sosyal yönlerinin ve iletişim kabiliyetlerinin yüksek olması çalışmanın başarıya ulaşıp ulaşmamasında son derece kritik bir öneme sahiptir.Buradan hareketle bu çalışmanın amacı, bir IQ alanı olarak algılanagelen Ar-Ge takımlarının performanslarına, öğrenme düzeylerine, yeni ürün geliştirme performansına duygusal yeteneklerin nasıl ve ne derecede etki edebileceğinin incelenmesidir. In today's world, innovation and accordingly Research and Development (R&D) is being more and more effective on our lives day by day. R&D portion in Gross National Product is still be accepted as an important indicator as the level of development and technology sector of the countries. Developing countries like Turkey, has understood this fact last years, and they have started to increase the R&D ratio in GNP year by year.Generally it is expected from R&D staff to have high level IQ, analytical thinking capability and problem solving. However, in order to make innovation R&D staff has to know their weaknesses so to improve accordingly, has to have empathy, and self-discipline. All these features; knowing-himself, empathy and self-discipline are characteristics of emotional capabilities. Additionally, it is very important for a better team learning of R&D teams that share the knowledge and experiences with all the other staff. This is also critical for interdisciplinary projects. To get successful results in such R&D studies, it is very important that R&D staff has high communication skills and social properties.From this point of view, the purpose of this study is to investigate effect of emotional capability level on R&D team performance, team learning and innovativeness, which used to be known as IQ is the main actor. 84
- Published
- 2015
13. Duygusal Yetenek ile Pazarlama Yeteneği Arasındaki İlişkiler ve İşletme Performansına Etkileri - The Relationships Among The Emotional and Marketing Capabilities, and Their Impact On Business Performance
- Author
-
Süreyya Yilmaz
- Subjects
Emotional capability ,işletme performansı ,pazarlama yeteneği ,Duygusal yetenek ,Social network ,business.industry ,05 social sciences ,Effective management ,lcsh:Business ,Competitive advantage ,business performance ,0502 economics and business ,050211 marketing ,marketing capability ,Business ,Marketing ,Dimension (data warehouse) ,lcsh:HF5001-6182 ,050203 business & management - Abstract
İşletmenin içsel kapasitesinin önemli bir boyutunu oluşturan duygusal yetenek kavramı, bir işletmenin çalışanlarını nasıl cesaretlendireceğini, güçlendireceğini ve örgütsel bağlılıklarını sağlayacaklarını açıklamaktadır. Örgütsel etkileşimlerin sosyal ağı içerisine sinmiş bir yetenek olduğundan, taklit edilmesi zordur. Bu nedenle, işletmenin sürdürülebilir rekabet üstünlüğü elde etmesinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda, işletmenin temel yetkinlikleri üzerinden de performansını arttırmaktadır. Bu çalışmada, duygusal yetenek dinamikleri ile işletmenin temel yetkinliklerinden biri olan pazarlama yeteneği arasındaki ilişkiler ve işletme performansına etkileri araştırılmıştır. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden 211 işletmenin 307 orta ve üst düzey yöneticisinden elde edilen veriler, öncelikle faktör ve güvenilirlik analizlerine tabi tutulmuştur. Hipotezleri test etmek üzere yapılan regresyon analizleri sonucunda ise, duygusal yetenek dinamiklerinin işletme performansını hem doğrudan hem de pazarlama yeteneği üzerinden olumlu yönde etkilediği bulgularına ulaşılmıştır. Emotional capability concept, which constitute an important dimension of the internal capacity of the organization explains how an organization encourage, empower, and bind the employee to the organization. Because it is deeply embedded within the social network of the organizational interaction, it is difficult to imitate. Thus, an effective management of emotions in an organization can facilitate a sustainable competitive advantage. Also, an organization’s emotional capability influences its performance via core-competencies of organization. In this study, the relationships among the emotional capability dinamics and marketing capability, which is one of the core-competencies of organization, and their impact on business performance have been researched. Research data collected from 307 managers of 211 firms from different regions of Turkey have first been subjected to factor and reliability analyses. Regression analyses have been used to test the hypotheses and the results show that emotional capability dinamics have positive effects both directly and via marketing capability on business performance.
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
14. Duygusal yetenek ile temel yetenekler arasınddaki ilişkiler ve işletme performansına etkileri
- Author
-
Yilmaz, Süreyya, Keskin, Halit, and İşletme Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Emotional capability ,Emotional intelligence ,İşletme ,Performance ,Company performance ,Firm performance ,Ability ,Business Administration - Abstract
İşletme yönetiminin ve stratejinin öncelikli ilgilendiği konu, değer yaratmak ve bunu sürdürmektir. Değer yaratma süreci müşteriye değer sunmakla başlar. Nadir ve değerli kaynaklara sahip olmak ise değer yaratmanın temelini oluşturur. Örgütsel yetenek kavramı, işletme performansının işletmenin sahip olduğu nadir, değerli, taklit edilemez ve yeri doldurulamaz kaynaklarıyla açıklanabileceğini öne süren Kaynak Temelli Görüş'e (RBV) dayanmaktadır. Kaynaklar demetinin ve tamamlayıcı örgütsel bileşenlerin kombinasyonu örgütsel yetenekleri oluşturabilir. Rekabette eşsiz olan bu yeteneklerden bazıları örgütsel yetkinlikleri ortaya çıkartır. Örgütsel yetkinliklerden biri de, örgütsel yetenek ve duygusal zekâ kavramlarına dayanan duygusal yetenektir.Bu çalışmada, duygusal yetenek ile temel yetenekler arasındaki ilişkiler ve işletme performansına etkileri araştırılmıştır. Türkiye'in çeşitli bölgelerinden 211 işletmenin 307 yöneticisinden elde edilen veriler, öncelikle faktör ve güvenilirlik analizlerine tabi tutulmuşlardır. Hipotezleri test etmek üzere yapılan regresyon analizleri sonucunda ise, duygusal yeteneğin işletme performansını ve temel yetenekleri olumlu yönde etkilediği, ayrıca temel yeteneklerden teknoloji, pazarlama ve yönetim yeteneklerinin de işletme performansını olumlu yönde etkiledikleri bulgularına ulaşılmıştır. Son olarak, yöneticilere ve araştırmacılara yönelik önerilerde bulunulmaktadır. The main goal of business management and strategy is to create and maintain value. Value creation begins by providing value to customers. Possessing valuable and rare resources provides the basis for value creation. The theory of organizational capabilities is an extension of resource-based view (RBV), which argues that the performance of firms is explaned by the rare, valuable, inimitable and non-substitutable resources that the firms own. The combination of a set of resources and complementary organizational components can form organizational capabilities. Some capabilities are relatively unique in competition and form competencies of a company. One of the firm competencies is the emotional capability based on the theories of organizational capability and emotional intelligence.In this study, the interrelations among the emotional and core capabilities, and their impact on firm performance have been researched. Research data collected from 307 managers of 211 firms from different regions of Turkey have first been subjected to factor and reliability analyses. Regression analyses have been used to test the hypotheses and the results show that emotional capability has positive effect on firm performance and on organizational core capabilities, on the other hand, marketing, technological and management capabilities have also positive effect on firm performance. Finally, managerial and research implications have been provided. 168
- Published
- 2012
15. Yeni ürün geliştirme takımlarında duygusal yeteneği etkileyen faktörler ve bunun proje performansına etkileri
- Author
-
Günsel, Ayşe, Akgün, Ali Ekber, and İşletme Ana Bilim Dalı
- Subjects
Emotion ,Emotional capability ,Product development ,Emotional intelligence ,İşletme ,Performance ,Ability development ,New products ,Projects ,Scales ,Ability ,Business Administration - Abstract
Duygusal yetenek, grup davranışları literatüründe yeni bir kavram olarak kabul edilmektedir. Ancak ilgili literatür incelendiğinde, yapılan araştırmaların duygusal yeteneğin genel anlamda heterojen çalışma gruplarında özellikle de çapraz fonksiyonel ürün geliştirme takımlarındaki rolünü ihmal ettiği görülmektedir. Bu çalışmada, duygusal yeteneğin öncülleri ve sonuçları, çevresel belirsizliğin moderatör etkisi de dikkate alınarak ve cesaretlendirme, teşhir özgürlüğü, oyun, deneyimleme, duygusal uzlaşma ve tanımlama dinamik değişkenleri dâhil olmak üzere yeni ürün geliştirme takımları kapsamında incelenmektedir. 65 yeni ürün geliştirme takımı üzerinde Partial Least Squares (PLS) metodu kullanılarak gerçekleştirilen araştırmada; a-) takım otonomisi ve çapraz fonksiyonel entegrasyonun cesaretlendirme, ifade özgürlüğü ve oyun dinamikleri üzerinde pozitif bir etkisi olduğu; b-) takım deneyiminin ifade özgürlüğü, deneyimleme ve uzlaşma dinamiklerini pozitif bir şekilde etkilediği, c-) proje liderinin gücü veya direktif kontrolün, cesaretlendirme, deneyimleme ve tanımlama dinamikleri üzerine pozitif bir etkiye sahip olduğu ve, d-) proje liderinin gücünün tanımlama dinamikleri üzerinde pozitif bir role sahip tek faktör olduğu bulunmaktadır. İlaveten her bir dinamiğin hız ve pazar başarısı gibi proje çıktıları üzerindeki etkileri de incelenmektedir. Proje çıktıları açısından bakıldığında ise; cesaretlendirme dinamiklerinin de proje hızı ve pazar başarısı üzerinde olumlu ve direkt bir role sahip olduğu ve çevresel belirsizliğin artışına paralel olarak uzlaşma dinamikleri ile pazar başarısı arasındaki ilişkinin de şiddetlendiği görülmektedir. Nihayetinde çalışmanın idari ve teorik sonuçları tartışılmaktadır. Emotional capability is considered an emergent phenomenon in the group behavior literature. However, researchers have given little attention to the role of emotional capability in heterogeneous work groups in general and cross-functional product development teams in particular in an empirical context. In this study, regarding the moderator effect of environmental uncertainity, we investigate the antecedents and consequences of the emotional capability, involving the dynamics of encouragement, displaying freedom, playfulness, experiencing, reconciliation, and identification constructs, in new product development project teams. By studying 65 new product development project teams, we found, on the basis of using Partial Least Squares (PLS) method, that: a) team autonomy and cross functional integration positively influence the dynamics of encouragement, displaying freedom and playfulness, b-) team experience positively effects dynamics of experiencing, displaying freedom and reconciliation, c-) project leader?s strength or directive control positively impacts dynamics of encouragement, experiencing and identification, and d-) Project leader`s strength is the only factor positively impacts the dynamics of identification. In addition, we investigated the consequences of each emotional dynamics on project outcomes, such as speed-to-market and market success of new products. We found that the dynamics of encouragement, is positively related to the speed-to-market and market success of new product and influences of the dynamics of reconciliation on product success increase with increased rate of environmental uncertainty. Managerial and theoretical implications of the study were discussed. 143
- Published
- 2008
16. Practical wisdom and emotional capability as antecedents of organizational accountability in revolutionary change processes
- Author
-
Durand, Rodolphe, Huy, Quy, Groupement de Recherche et d'Etudes en Gestion à HEC (GREGH), Ecole des Hautes Etudes Commerciales (HEC Paris)-Centre National de la Recherche Scientifique (CNRS), N. Ashkanasy, W. Zerbe, and C. Hartel (Eds)
- Subjects
revolutionary change processes ,[SHS.GESTION.STRAT]Humanities and Social Sciences/Business administration/domain_shs.gestion.strat ,organizational accountability ,antecedents ,emotional capability ,Practical wisdom - Abstract
chap. 14; This chapter explains organizational accountability in context of a revolutionary change by the emotional capability of an organization and the ethical orientation of its top executives. Four situations lead to four propositions accounting for the level and durability of an organization's accountability. This chapter fills a gap in the literature by articulating two antecedents of organizational accountability, underlines the relevance of organizational ethics, and extends the realm of emotion management to strategic organizational outcomes.
- Published
- 2008
- Full Text
- View/download PDF
17. An emotion-based view of acquisition integration capability
- Author
-
Huy, Q.N. (Quy N.), Reus, T.H. (Taco), Huy, Q.N. (Quy N.), and Reus, T.H. (Taco)
- Abstract
We propose an emotion-based view of acquisition integration capability by developing an inter-firm model that focuses on dealing constructively with emotions during various organizational identification processes following mergers and acquisitions. The model describes diverse types of organizational actions that elicit or express emotions-called emotional dynamics-that facilitate stabilization, destabilization, and re-identification of acquired employees' organizational identity. Emotional dynamics that elicit emotions among acquired employees or express acquirer's emotions toward acquired employees constitute what we call emotional pairing. This emotion-based view of integration capability complements extant process research that has emphasized cognition and structure.
- Published
- 2011
18. How Organizational Approach Emotions Influence Sharing of Sensitive Information.
- Author
-
Sguera, Francesco, Bagozzi, Richard P., Boss, Wayne, and Boss, David S.
- Abstract
Superior organizational performance depends on employees sharing sensitive information--including sharing mistakes and seeking feedback for improvement. Much of the literature has focused on cognitive and social factors that influence knowledge sharing; we focus on perceived organizational emotions that influence sharing sensitive information at work. We explore, specifically, the effects of what we call positive organizational approach emotions--employees' perceived organizational hope, pride, and empathy--on registered nurses' actual behaviors in sharing mistakes with their peers and seeking feedback for improvement in a hospital. Our research advances the emotion-based perspectives of the behavioral strategy literature. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.