Search

Aim: Papillary thyroid carcinoma (PTC) and primary hyperparathyroidism (PHPT) are among the most common endocrine diseases. Although it has been shown that hyperparathyroidism may be associated with various cancers, the question of whether there is an association between hyperparathyroidism and PTC remains controversial. To evaluate the incidence of concomitant PTC among patients with PHPT and to identify possible risk factors for the development of PTC in these patients. Material and Method: The data of 543 patients who had been operated on due to PHPT in our institution were reviewed retrospectively. Patients who underwent thyroid surgery in conjunction with parathyroidectomy and patients whose diagnosis of PTC was confirmed histopathologically were compared in terms of their clinical, biochemical, and histopathological features. The prevalence of PTC found in patients with PHPT was compared with national rates to estimate standardized incidence ratios (SIRs). Results: Of the 456 PHPT patients enrolled in the study, 281 (61.6%) had concomitant thyroid nodules on thyroid ultrasonography, and PTC was detected in 53 (11.6%) patients during their thyroid surgeries. Compared to the general population, the incidence of papillary thyroid cancer was increased in both women and men with PHPT (SIR: 272.2, 95% CI: 201.6-360.0, p

Human rights and the urban – two concepts that both seem to quiver with hope, promise and potential. Songs, selfies and cinematography praising city life conjure images of growth, freedom and emancipation. The slums behind the shiny facades, the people begging next to high rise banks, the divergent life-worlds and opportunities of children in a single city. The different contributions highlight the involvement of a myriad of actors who use human rights, for instance, to respond to urbanisation processes. At the same time, this volume is mindful of critics who argue, for instance, that human rights city initiatives may preserve the state-centric human rights framework, by emphasising local ‘state actors’ and by only indirectly recognising the role of other local actors, such as community-based groups and social movements. The urban condition is often argued to define future life on the planet.

This study aims to examine the possible positions that architecture can take against the changing social life with the pandemic period, through flexible spaces. The effect of flexible spaces on the transformation of space into comfort, the change in social life due to the change in living conditions with the pandemic caused the concept of space in architecture to be questioned again and the questioning focused on new searches. The concept of flexibility, which gained importance with modernization and especially in the post-modern period, has been included in the architectural literature as different applications and approaches. These approaches are realized with applications such as the transformation of the flexibility understanding of the space, its growth, shrinkage and transportation. In this context, within the scope of the study, the concept of flexibility, which represents adaptation to changing situations, is examined in terms of the transformation of the space volume and the comfort of the space. Emphasizing the importance of flexible spaces as transformable, changeable and portable spaces for sustainable architecture in the pandemic process is the focus of the study., Bu çalışma, pandemi dönemiyle birlikte değişen sosyal yaşantıya karşı mimarlığın alabileceği olası pozisyonları esnek mekânlar üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Esnek mekânların mekânın konfora dönüşümündeki etkisi, pandemi ile birlikte yaşam koşullarının değişmesine bağlı olarak sosyal yaşantının da değişmesi, mimaride mekân kavramının yeniden sorgulanmasına ve sorgulamanın yeni arayışlar üzerine odaklanmasına neden olmuştur. Modernleşmeyle ve özellikle modern sonrası dönemde önem kazanan esneklik kavramı, farklı uygulamalar ve yaklaşımlar olarak mimarlık literatürüne dâhil edilmiştir. Bu yaklaşımlar esneklik anlayışının mekânın dönüşmesi, büyümesi, küçülmesi ve taşınması gibi uygulamalar ile gerçekleşmektedir. Bu bağlamda, çalışma kapsamında, değişen durumlara adapte olabilmeyi simgeleyen esneklik kavramı, mekân hacminin dönüşmesi ve mekânın konforu yönüyle incelenmektedir. Dönüştürülebilir, değiştirilebilir ve taşınabilir mekânlar olarak esnek mekânların pandemi süreci sürdürülebilir mimari için öneminin vurgulanması, çalışmanın odak noktasıdır.

Gastronomi turizmi kapsamında yenilebilir otlar ve bu otlardan yapılan yemekler aynı zamanda bir yörenin mutfak kültürünü yansıttığı için oldukça önem taşımaktadır. Dolayısıyla bu araştırmada, Kastamonu ilinde kendiliğinden yetişen yabani otların tespit edilmesi ve bu otların yemeklerde nasıl kullanıldığının ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda araştırma yöntemi olarak nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniğinden faydalanılmıştır. Araştırma evrenini Kastamonu ilinde yenilebilir yabani otları tüketenler ve pazarlarda satışı yapanlar oluşturmuştur. Örneklemini ise bu kapsamda mülakat yapmayı kabul eden 16 gönüllü oluşturmaktadır. Bu kişiler belirlenirken de özellikle yenilebilir ot toplayan, bunları tüketen ve yaş aralıklarının 40 üzerinde olması dikkate alınmıştır. Görüşmeler 28.11.2019-28.12.2019 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmeler sonucunda Kastamonu’da yetişen ve yemeklerde kullanılan toplamda 45 yenilebilir ot tespit edilmiştir. Ancak bu otlardan sadece 15 tanesinin pazarlarda satışa sunulduğu belirlenmiştir. Otların bir kısmının başlı başına bir yemek olarak kullanıldığı, salata olarak tüketildiği ve sağlığa faydası bakımından çayının yapılarak tüketildiği belirlenmiştir.

UNESCO; Throughout history, it has been the mission of preserving the common heritage of all cultures and civilizations that have been created by humanity and have survived to the present day and forward them to future generations. The institution protects the cultural, natural and mixed assets of the member states by putting them in the Temporary List and the World Heritage List. In this study, it was aimed to determine in which direction the Mahmutbey Mosque and its surroundings, which were taken to the UNESCO Temporary List on April 15, 2014, were affected by this process in terms of tourism. In order to collect data, a questionnaire was applied to 440 local visitors visiting the Mahmutbey Mosque. The data obtained from the survey were analyzed with a statistical program. The relationship of scale scores in the study was analyzed with Pearson correlation test, factors affecting satisfaction with Regression test, and scale scores differing according to demographic variables were analyzed by independent groups t and ANOVA tests. In addition, multiple comparisons between groups were analyzed with the Tukey test for scores that differed with the ANOVA test. In the light of the findings obtained; It was determined that the biggest problem in the failure of Mahmutbey Mosque to be brought to tourism was the lack of publicity., UNESCO; tarih boyunca insanlık tarafından meydana getirilip, günümüze kadar ulaşan bütün kültürlerin ve medeniyetlerin sahip oldukları ortak mirası muhafaza etmeyi ve gelecek nesillere iletmeyi misyon edinmiştir. Kurum, üye devletlerin sahip olduğu kültürel, doğal ve karma niteliğe sahip varlıkları Geçici Listesi’ne ve Dünya Mirası Listesi’ne alarak korumaktadır. Bu çalışmada, 15 Nisan 2014 tarihinde UNESCO Geçici Listesi’ne alınan Mahmutbey Cami’nin ve çevresinin bu süreçten turizm açısından hangi yönde etkilendiğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Veri toplamak amacıyla, Mahmutbey Cami’ni ziyaret eden 440 yerli ziyaretçiye anket uygulanmıştır. Anketten elde edilen veriler istatistik programıyla analiz edilmiştir. Çalışmada ölçek puanlarının ilişkisi Pearson korelasyon testi ile, memnuniyet üzerine etki eden faktörler Regresyon testi ile, ölçek puanlarının demografik değişkenlere göre farklılık göstermesi ise bağımsız gruplar t ve ANOVA testleri ile analiz edilmiştir. Ayrıca ANOVA testi ile fark bulunan puanlar için gruplar arası çoklu karşılaştırma Tukey testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında; Mahmutbey Cami’nin turizme kazandırılamamasındaki en büyük sıkıntının tanıtım eksikliği olduğu tespit edilmiştir.

Buaraştırmanın amacı; engelli ve sağlıklı çocuğu olan anne babaların sosyaldestek ve yalnızlık düzeylerinin, ebeveyn cinsiyeti ile çocuğun engel durumudeğişkenleri dikkate alınarak karşılaştırılmasıdır. Araştırma grubunu, 306ebeveyn oluşturmaktadır. Veriler, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal DestekÖlçeği’nin Gözden Geçirilmiş Formu (Eker, Arkar ve Yaldız, 2001), UCLAYalnızlık Ölçeği (Demir, 1989) ve araştırmacının geliştirdiği Kişisel BilgiFormu kullanılarak toplanmıştır. Ebeveynlerin, yalnızlık ve sosyal destekölçeğinin alt boyutlarında elde edilen puanlarının sağlıklı çocuğu olan annebabalar lehine anlamlı fark gösterdiği bulunmuştur. Engelli çocuğu olanailelerin arkadaş desteği puanları arasında babalar lehine anlamlı fark olduğusaptanmıştır. Annelerin, sosyal destek ölçeğinin tüm alt boyutunda elde edilenpuanları ve yalnızlık puanlarının sağlıklı çocuğu olan anneler lehine anlamlıfark gösterdiği saptanmıştır. Babaların arkadaş ve aile desteği ile yalnızlıkpuanlarının sağlıklı çocuğu olan babaların lehine anlamlı olarak farkgösterdiği tespit edilmiştir.

Background: Obesity is the main obstacle for metabolic control in patients with type 2 diabetes. Turkey has the highest prevalence of obesity and type 2 diabetes in Europe. The effect of obesity on the metabolic control, and the macro-and microvascular complications of patients are not apparent. Objectives: This nationwide survey aimed to investigate the prevalence of overweight and obesity among patients with type 2 diabetes and to search for the impact of obesity on the metabolic control of these patients. We also investigated the independent associates of obesity in patients with type 2 diabetes. Methods: We consecutively enrolled patients who were under follow-up for at least 1 year in 69 tertiary healthcare units in 37 cities. The demographic, anthropometric, and clinical data including medications were recorded. Patients were excluded if they were pregnant, younger than 18 years, had decompensated liver disease, psychiatric disorders interfering with cognition or compliance, had bariatric surgery, or were undergoing renal replacement therapy. Results: Only 10% of patients with type 2 diabetes (n = 4,648) had normal body mass indexes (BMI), while the others were affected by overweight (31%) or obesity (59%). Women had a significantly higher prevalence of obesity (53.4 vs. 40%) and severe obesity (16.6 vs. 3.3%). Significant associations were present between high BMI levels and lower education levels, intake of insulin, antihypertensives and statins, poor metabolic control, or the presence of microvascular complications. Age, gender, level of education, smoking, and physical inactivity were the independent associates of obesity in patients with type 2 diabetes. Conclusion: The TEMD Obesity Study shows that obesity is a major determinant of the poor metabolic control in patients with type 2 diabetes. These results underline the importance of prevention and management of obesity to improve health care in patients with type 2 diabetes. Also, the results point out the independent sociodemographic and clinical associates of obesity, which should be the prior targets to overcome, in the national fight with obesity. (c) 2019 The Author(s) Published by S. Karger AG, Basel, C1 [Sonmez, Alper; Haymana, Cem; Demirci, Ibrahim] Univ Hlth Sci, Gulhane Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, TR-06018 Ankara, Turkey., [Yumuk, Volkan] Istanbul Univ, Cerrahpasa Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Barcin, Cem] Univ Hlth Sci, Gulhane Sch Med, Dept Cardiol, Ankara, Turkey., [Kiyici, Sinem] Univ Hlth Sci, Bursa Yuksek Ihtisas Training & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Bursa, Turkey., [Guldiken, Sibel] Trakya Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Edirne, Turkey., [Oruk, Gonca] Izmir Katip Celebi Univ, Ataturk Educ & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Izmir, Turkey., [Saydam, Basak Ozgen] Dokuz Eylul Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Izmir, Turkey., [Baldane, Suleyman] Selcuk Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Konya, Turkey., [Kutluturk, Faruk] Gaziosmanpasa Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Tokat, Turkey., [Kucukler, Ferit Kerim] Hitit Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Corum, Turkey., [Deyneli, Oguzhan] Marmara Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Cetinarslan, Berrin] Kocaeli Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Kocaeli, Turkey., [Sabuncu, Tevfik] Harran Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Urfa, Turkey., [Bayram, Fahri] Erciyes Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Kayseri, Turkey., [Satman, Ilhan] Istanbul Univ, Med Fac, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Ayturk, Semra] Trakya Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Edirne, Turkey., [Yilmaz, Murat] Corlu REYAP Private Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Corlu, Turkey., [Asik, Mehmet] Canakkale 18 March Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Canakkale, Turkey., [Dinccag, Nevin; Cakmak, Ramazan; Turker, Fulya; Idiz, Cemile; Hacisahinogullari, Hulya; Bagdemir, Elif; Yildiz, Busra; Haliloglu, Ozlem] Istanbul Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Cerrahpasa, Turkey., [Sancak, Seda] Univ Hlth Sci, Sch Med, Fatih Sultan Mehmet Training & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Ozsari, Levent; Cagiltay, Eylem] Univ Hlth Sci, Sch Med, Sultanabdulhamit Training & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Imre, Eren] Marmara Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Sait Gonen; Boysan, S. Nur] Istanbul Sci Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Altuntas, Yuksel; Ozturk, Feyza Yener] Univ Hlth Sci, Sch Med, Sisli Hamidiye Etfal Training & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Mert, Meral; Piskinpasa, Hamide] Univ Hlth Sci, Istanbul Bakirkoy Dr Sadi Konuk Training & Res Ho, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Aydin, Hasan] Yeditepe Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Ersoy, Canan; Oz Gul, Ozen] Uludag Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Bursa, Turkey., [Selek, Alev] Kocaeli Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Kocaeli, Turkey., [Dogru, Teoman; Kirik, Ali] Balikesir Univ, Sch Med, Dept Internal Med, Balikesir, Turkey., [Kebapci, Nur; Efe, Belgin] Eskisehir Osmangazi Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Odunpazari Eskisehir, Turkey., [Kaya, Ahmet; Cordan, Ilker] Necmettin Erbakan Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Konya, Turkey., [Kirac, Cem Onur] Selcuk Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Konya, Turkey., [Capa, Zehra] Univ Hlth Sci, Gulhane Sch Med, Ankara, Turkey., [Capa, Zehra] Gulhane Training & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Cesur, Mustafa] Private Guven Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Yetkin, Ilhan] Gazi Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Corapcioglu, Demet; Canlar, Sule] Ankara Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Yildiz, Okan Bulent; Sendur, Suleyman Nahit] Hacettepe Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Cakir, Bekir; Ozdemir, Didem] Yildirim Beyazit Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Corakci, Ahmet] Ufuk Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Kutlu, Mustafa] Private Bayindir Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Bascil Tutuncu, Neslihan; Bozkus, Yusuf] Baskent Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Cakal, Erman] Univ Hlth Sci, Sch Med, Diskapi Yildirim Beyazit Training & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Demirbas, Berrin] TOBB Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Ertek, Sibel] Private Mem Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Altay, Mustafa; Dagdeviren, Murat] Univ Hlth Sci, Sch Med, Kecioren Training & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Abedi, Amir Hassein] Erciyes Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Kayseri, Turkey., [Cetinkalp, Sevki; Ozisik, Hatice] Ege Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Izmir, Turkey., [Yener, Serkan] Dokuz Eylul Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Izmir, Turkey., [Guney, Engin; Unubol, Mustafa] Adnan Menderes Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Aydin, Turkey., [Yaylali, Guzin Fidan; Topsakal, Senay] Pamukkale Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Denizli, Turkey., [Hekimsoy, Zeliha] Celal Bayar Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Manisa, Turkey., [Akbaba, Gulhan] Mugla Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Mugla, Turkey., [Aslan, Ibrahim] Univ Hlth Sci, Antalya Training & Res Hosp, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Antalya, Turkey., [Balci, Mustafa Kemal; Dalkiran, Sefika] Akdeniz Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Antalya, Turkey., [Akbay, Esen] Mersin Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Mersin, Turkey., [Gul, Kamile] Kahramanmaras Sutcu Imam Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Kahramanmaras, Turkey., [Agbaht, Kemal] Private Defne Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Antalya, Turkey., [Yilmaz, Muge Ozsan] Mustafa Kemal Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Antakya, Turkey., [Bozkirli, Emre] Baskent Univ, Adana Training Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Ankara, Turkey., [Tetiker, B. Tamer; Cetinkaya Altuntas, Seher] Cukurova Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Adana, Turkey., [Atmaca, Aysegul; Durmus, Elif Tutku] 19 Mayis Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Samsun, Turkey., [Mete, Turkan] Univ Hlth Sci, Sch Med, Samsun Training & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Samsun, Turkey., [Dikbas, Oguz] Giresun Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Giresun, Turkey., [Akin, Safak] Recep Tayyip Erdogan Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Rize, Turkey., [Nuhoglu, Irfan; Ersoz, Halil Onder] Karadeniz Tech Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Trabzon, Turkey., [Bayraktaroglu, Taner] Bulent Ecevit Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Zonguldak, Turkey., [Sisman, Pinar] Kars Harakani State Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Kars, Turkey., [Sahin, Ibrahim; Cetin, Sedat] Inonu Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Malatya, Turkey., [Capoglu, Ilyas; Akbas, Emin Murat] Erzincan Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Erzincan, Turkey., [Ucler, Rifki] Yuzuncu Yil Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Van, Turkey., [Eren, Mehmet Ali] Harran Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Sanliurfa, Turkey., [Tuzcu, Alpaslan Kemal; Pekkolay, Zafer] Dicle Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Diyarbakir, Turkey., [Ozkaya, Mesut] Univ Hlth Sci, Sch Med, Gaziantep Ersin Arslan Res & Training Hosp, Gaziantep, Turkey., [Araz, Mustafa] Gaziantep Univ, Sch Med, Dept Endocrinol & Metab, Gaziantep, Turkey., [Salman, Serpil] Liv Hosp Ulus, Dept Endocrinol & Metab, Istanbul, Turkey., [Dizdar, Oguzhan Sitki] Kayseri Educ & Res Hosp, Dept Internal Med, Kayseri, Turkey., [Gurkan, Eren] Mustafa Kemal Univ, Dept Endocrinol & Metab, Antakya, Turkey., [Kargili Carlioglu, Ayse] Erzurum Reg Educ & Res Hosp, Dept Endocrinol & Metab, Erzurum, Turkey.

Balıkesir Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı, İnfertilite vakalarının yaklaşık yarısından erkeğe bağlı nedenler sorumludur. Erkek üreme işlevinin değerlendirilmesinde en sık kullanılan yöntem spermiyogramdır. Semen analizi sonuçlarının hem rutin klinik uygulamada hem de bilimsel araştırmalarda fayda sağlayabilmesinin ilk şartı testin tüm laboratuvarlarca aynı şartlarda ve biçimde gerçekleştiriliyor olmasıdır. Bu çalışmanın amacı; semen analizi sırasında sperm hareketliliğini belirlemek amacıyla kullanılan iki farklı yöntem olan Makler Sayım Kamarası ve Islak Preparat yöntemlerinden elde edilen sonuçları karşılaştırmaktır. Makler Sayım Kamarası rutinde laboratuvarlarca çok sık tercih edilen yöntemdir, Islak Preparat ise Dünya Sağlık Örgütü (WHO)‟nün yayınladığı Laboratuvar El Kitabı‟nda önerdiği hareket belirleme yöntemidir. Çalışmaya, Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Androloji Laboratuvarı‟na semen analizi için başvuran 100 gönüllü dahil edildi. Hareketli sperm oranı Makler Sayım Kamarası sonuçlarına göre % 50.68 (±19.13), Islak Preparat yöntemine göre % 57.83 (±15.6) olarak bulundu. iki farklı yöntemden elde edilen veriler karşılaştırıldığında aralarında pozitif korelasyon olduğu (r=0.86) görüldü. Ancak, sonuçlar arasındaki tutarlılık Bland-Altman yöntemi ile analiz edildiğinde, Makler Sayım Kamarasının Islak Preparata oranla, sperm hareketliliğini yaklaşık %7.15 daha düşük bulduğu belirlendi. Sonuç olarak, sperm hareketliliği Makler Sayım Kamarası ile belirlendiğinde, Islak Preparata oranla, daha düşük değerler elde edildiği bu nedenle WHO tarafından önerilen yöntem olan Islak Preparatın kullanılmasının tercih edilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Güvenilir sonuçlar elde etmenin önemi açısından tekrarlanabilir yöntemin seçilmesi ve örnek sayısının arttırılması elde edilen verilerin karşılaştırılması için yararlı olacaktır., Males are responsible from almost half of the infertility problems. Semen analysis is the most common method used to evaluate male reproductivity function. One of the first requirements for semen analysis to provide reliable results for both clinic and scientific use is to realize the testing under the same conditions in the same way. The objective of this study is to compare the results obtained from two different methods used to specify sperm motility which are Makler Counting Chamber and Wet Preperate. Makler Counting Chamber is a common method preferred by most of the laboratories and the Wet Preparate is advised by World Health Organization in the their publication Laboratory Handbook. The study includes 100 volunteers who applied to Balıkesir University Hospital for semen analysis. Sperm motility rate was found as 50.68 % (±19.13) by applying Makler Counting Chamber method and 57.83 % (±15.6) by applying Wet Preparate method. A positive correlation was found between the methods after comparing the results obtained from the them. However, it was spotted that the sperm motility result obtained by Makler Counting Chamber was found 7.15 % less than Wet Preparate in comparison when analyzed by Bland-Altman method for verification. In conclusion, lower sperm motility rates were found when Makler Counting Chamber method applied in comparison to the Wet Preparate method, so Wet Preparate method that was advised by WHO should be preferred as a method. In terms of obtaining reliable results, preference of iterative methods and increasing number of samples will be beneficial to compare the outputs obtained.

Geçmişten günümüze kadar gelmiş olan yeryüzü üzerindeki bütün kültürlerin ve medeniyetlerin ortak mirasını muhafaza etmeyi ve kuşaktan kuşağa devretmeyi hedefleyen UNESCO, üye devletlerin sahip olduğu kültürel, doğal ve karma niteliğe sahip varlıkları Geçici ve Kalıcı Listesi'ne alarak korumayı gaye edinmiştir. Bu tezin amacı, 15 Nisan 2014 tarihinde UNESCO Geçici Listesi'ne alınan Mahmutbey Camii'nin ve çevresinin bu süreçten turizm açısından hangi yönde etkilendiğini tespit etmektir. Araştırmanın evrenini UNESCO sürecinde bugüne kadar yer alan Kastamonu'daki ilgili paydaşlar, Mahmutbey Camii'ni ziyaret eden yerli ziyaretçiler ve Kasaba Köyü'nde yaşayan yerel halk oluşturmaktadır. Araştırmanın örnekleminde ise nitel yöntemde Kasıtlı Örnekleme Yöntemi tercih edilirken, nicel yöntemde Basit Tesadüfi Örnekleme Yöntemi tercih edilmiştir. Elde edilen ikincil veriler yardımıyla Mahmutbey Camii'nin Geçici Liste'ye alınma sürecine dâhil olan ilgili paydaşlara ve Kasaba Köyü yerel halkına görüşme formu hazırlanmıştır. Görüşmeler, İçerik ve Betimsel Analiz ile yorumlanmıştır. Mahmutbey Camii'ni ziyaret eden ziyaretçiler için ise anket formu oluşturulmuştur. Anketten elde edilen veriler istatistik programıyla analiz edilmiştir. Çalışmada ölçek puanlarının ilişkisi Pearson korelasyon testi ile, memnuniyet üzerine etki eden faktörler Regresyon testi ile, ölçek puanlarının demografik değişkenlere göre farklılık göstermesi ise bağımsız gruplar t ve ANOVA testleri ile analiz edilmiştir. Ayrıca ANOVA testi ile fark bulunan puanlar için gruplar arası çoklu karşılaştırma Tukey testi ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular ışığında; Mahmutbey Camii'nin UNESCO Geçici Miras Listesi'nden UNESCO Miras Listesi'ne geçmesi için hiçbir çalışma yürütülmediği görülmektedir. Ziyaretçilere göre ise; Mahmutbey Camii'nin turizme kazandırılamamasındaki en büyük sıkıntının tanıtım eksikliği olduğu bulgulanmıştır. Kasaba Köyü Mahmutbey Camii'nin Geçici Liste'ye alınmasının yerel kalkınmaya etkisinin büyük olduğu düşünülmese de Kasaba Köyü'nde yaşayan yerel halkın yaşam kalitesini ve prestijini artırdığı görüşü hakimdir. UNESCO's main objective is to preserve the common heritage of all cultures and civilizations on the earth from past to present and from generation to generation, aiming to protect the cultural, natural and mixed assets of the member states by taking them to the Tentative and World Heritage List. The purpose of this thesis is to determine how Mahmutbey Mosque and its environment, which were taken to the UNESCO Tentative List on 15 April 2014, were affected in terms of tourism from UNESCO's action. Relevant stakeholders in Kastamonu during UNESCO process until today, local visitors visiting Mahmutbey Mosque and local community living in Kastamonu Village constitute the universe of the study. Judgmental Sampling Method for qualitative procedure and Simple Random Sampling Method for quantitative procedure was preferred in the sample of study. With the help of obtained secondary data, interview form for stakeholders involved in the joining process of Mahmutbey Mosques to Tentative List and local community was prepared. Interviews were interpreted with Content and Descriptive Analysis. A questionnaire was created for the visitors who visited Mahmutbey Mosque. The data obtained from the questionnaire were analyzed with statistical program. In this study, Pearson correlation test and the effectors on satisfaction were analyzed by Regression test, and variety of the scale scores according to demographic variables were analyzed by independent groups t and ANOVA tests. Besides, multiple comparisons between the groups were analyzed with Tukey test for points which ANOVA test found difference. In the light of the findings; it is seen that no works have been carried out for Mahmutbey Mosque to be transferred from UNESCO Tentative List to UNESCO World Heritage List. According to the visitors; the biggest problem that Mahmutbey Mosque can be gained to tourism is the lack of publicity. Although it is not thought that the Mahmutbey Mosque's inclusion in the Tentative List has a great impact on local development, the opinion of the locals living in Kasaba Village increases the quality and prestige of life. 248

Düzgün ve yerinde söz söyleme usûl ve kaidelerini inceleyen ilim dalı? olarak tarif edilen belâğat, Arapça'da dil bilimleri içerisinde bağımsızlığına en geç kavuşanıdır. Belâğata dair çalışmalar ilk önce edebî tenkîd şeklinde başlamış, bunun yanında Kur'ân-ı Kerîm'in daha iyi anlaşılması için başlatılan telîf gayretleriyle hızlı bir şekilde devam etmiştir. Belâğatın müstakil bir ilim hâlini alması ise ancak h. IV. asır sonlarından VIII. asır sonlarına kadar olmuştur. Hicrî VIII. asırda Hatîb el-Kazvînî, Sekkâkî'nin el-Miftâh'ı üzerine meşhur Telhîsu'l-Miftâh adlı eserini telif ederek belâğatı, sadece yaşanan, tadılan, fakat anlatılamaz bir duyuş olmaktan çıkarıp belirli tanım, ilke ve kuralları bulunan ve bunlar yoluyla başkalarına, özellikle de anadili Arapça olmayanlara da kolaylıkla anlatılabilen ilmî bir disipline dönüştürmüştür. İfadesinin açıklığı, üslûbunun kolaylığı, metot ve plânının düzgünlüğü ile aslını gölgede bırakan Telhîs, telîfinden itibaren hem yıllarca medreselerde okutulmuş, hem de üzerine yüzlerce muhtasar, şerh ve haşiye yazılmıştır.Biz bu çalışmamızda Telhîs'in iddialı şerhlerinden biri olan `Arûsu'l-Efrâh adlı eser çerçevesinde Bahâuddîn es-Subkî'nin belâğat ilmindeki yerini tespit etmeye çalıştık. Öncelikle giriş bölümünde es-Subkî'nin yaşadığı dönemi siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan inceledik. Birinci bölümde es-Subkî'nin nesebi, ailesi, tahsil hayatı, ifâ ettiği görevler, ilmi ve ahlâkî kişiliği, hocaları, öğrencileri ve eserleri hakkında bilgi verdik. İkinci bölümde ise belâğat ilminin tanımı ve tarihçesini inceledikten sonra, `Arûsu'l-Efrâh adlı eserinden hareketle es-Subkî'nin belâğat konularıyla ilgili görüşlerine yer vererek çalışmamızı tamamladık.Anahtar Sözcükler:Belâğat, Hatîb el-Kazvînî, Telhîsu'l-Miftâh, Bahâuddîn es-Subkî, `Arûsu'l-Efrâh Belagat( rhetoric), which is described smooth and grandiloquence procedures and knowledge bases branch of science, has gained independence at the latest of Arabic linguistic sciences. Studies in reference to Belagat first started in the form of literary analysis as well as they continued quickly with initiated copyright efforts for better understanding of the Quran. However, belagat become an independent science from end of the IV. to until the end of the VIII. century. In VIII century of the Hijra Hatîb el-Kazvînî compiling the famous Telhîsu?l-Miftâh which is about Sekkâkî?s al-Miftâh and he transformed belagat in a scinetific dicipline which is only experienced, tasted, but also describable with a specific definition, principles and rules, and so through them to others it can be readily expressible, especially for non-native speakers of Arabic. Because of clearness in its expression, ease of style, smoothness of its method and plan, Telhis which overshadowing original, both is taught from copyright in madrasahs for many years and written about hundreds of concises, explantions, post scripts.In this work, we studied to determine the location of Bahâuddîn es-Subkî within the framework named `Arûsu?l-Efrâh in the science of belagat. First, in the entry section we examined the period which is including es-Subkî lives in terms of political, social, cultural and economic standpoints. In the first section, we gave information about es-Subkî?s lineage, family, fulfilled duties, scientific knowledge and moral personality, and also about his teachers, his students and his works. In the second section, after reviewing the definition of science and the history of belâgat, we completed this study at giving place to views of es-Subkî which are from `Arûsu?l-Efrâh on issues of belâgat.Keywords:Rhetoric, Hatîb al-Kazvînî, Telhîsu?l-Miftâh, Bahâuddîn as-Subkî, `Arûsu?l-Efrâh 131

Günümüz rekabet ortamının ve küreselleşmenin etkisi altındaişletmelerin yüksek maliyet unsuru olan insan kaynağının etkin yönetimini vekurumsallaşmayı sağlamak amacıyla tercih ettiği Kurumsal KaynakPlanlaması sistemlerinin, insan kaynakları yönetimi açısından olumlu veolumsuz etkilerini incelemek amaçlanmıştır. Ayrıca diğer üretim faktörleri ilekarşılaştırıldığında standardizasyonun en zor olduğu faktör olan insanunsurunun planlanması ve yönetilmesinde işletmelerin kendi kurumsalkimliklerine uygun sistemleri belirleyebilmeleri için gereken yöntemlerinortaya konulmasını sağlamaktır.Bu çalışmada, İnsan Kaynakları Yönetimi'nin etkinliğinin sağlanmasındabir destek fonksiyonu niteliğinde olan Kurumsal Kaynak Planlamasısistemlerinden Oracle'ın incelemesi gerçekleştirilmiştir. Kurumsal KaynakPlanlaması sisteminin, İnsan Kaynakları Yönetimi'nin etkinliğine etkisininanlaşılabilmesi için Oracle İKYS Modülü fonksiyon bazında değerlendirilmişve sistemin işleyişinden örnekler verilmiştir. In this study, the intended purpose is to analyze the positive andadverse effects of Enterprise Resource Planning systems preferred today bythe enterprises under effect of competition environment and globalization toprovide effective management of the human resource being a high-costfactor for the enterprises in respect of the human resources management.Also to introduce the necessary methods for the enterprises to determine thesystems complied with own corporate profile in field of planning andmanagement of the human factor which has the most difficult standardizationas compared with other factors of production.Oracle which is one of Enterprise Resource Planning systems has a supportfunction in efficiency of the Human Resources Management was analyzed inthis study. Oracle?s HRMS Module was evaluated in line with the functionalbasis to comprehend effect of the Enterprise Resource Planning system onefficiency of the Human Resources Management and given some examplesrelated with checkout of the system. 156

IV Kayseri il merkezinde akraba evliliği görülme sikliği ve etkileyen faktörler ÖZET Bu çalışmanın amacı. Kayseride akraba evliliklerinin görülme sıklığının tespit edilmesi ve bunu etkileyebilecek faktörlerin ortaya çıkarılmasıdır. Çalışma Eylül 2002-Şubat 2003 tarihleri arasında Kayseri il merkezinde oturan 1200 kadında yapılmıştır. Basit tesadüfi örnekleme ile 16 sağlık ocağına bağlı 30 sağlık evi bölgesi seçilerek, buralardan sistematik örnekleme ile 1200 kadın alınmış ve hazırlanmış olan anket yüz yüze görüşülerek doldurulmuştur. Araştırmaya alınan kadınlar arasında akraba evliliği yapmayı destekleyenlerin oranı % 14.8'dir. Bu oran; ileri yaş kadınlarda, ilk evlenme yaşı küçük olanlarda, eğitim seviyesi düşük olanlarda, evlilik öncesi geniş aileye mensup olup herhangi bir işle çalışmayanlarda ve evlenmelerine aileleri karar verenlerde daha yüksektir. Akraba evliliği yapmış olanların oranı % 27.9`dur. Akraba evliliği yapmış olanların % 46.0'ı birbirlerini tanıdıkları ve güvendikleri için akraba evliliği yaptıklarını belirtmişlerdir. Akraba evliliği oranı; kadının ve eşinin evlenme yaşlarının küçük olması, eğitim seviyelerinin düşük olması, evlenmeden önceki gelir seviyelerinin düşük olması, oturulan yerin köy ve kasaba olması, kadının evlenmeden önceki aile yapısının geniş aile olması, kadının evlenmeden önce herhangi bir işte çalışmaması, evlilik kararını ailelerin vermesi ve çevrede ya da anııe-babada akraba evliliği yapanların olması durumlarında daha yüksek bulunmuştur. Akraba evliliği olanlarda gebelik sayısı, canlı doğum sayısı, düşük sayısı, ölü doğum sayısı, ölen çocuk sayısı ve sakat doğan çocuk sayısı anlamlı olarak daha fazladır. Akraba evliliği yapmış olanların % 68.1'i akraba evliliği yapılmasını desteklememektedir. Bu çalışmada Kayseri il merkezindeki evliliklerin dörtte birinden fazlasının akraba evliliği olduğu ve özellikle köylerde oturan, geniş ailelere mensup, küçük yaşta ve düşük eğitim seviyeli kişilerin, genellikle de ailelerinin kararıyla daha fazla akraba evliliği yaptığı sonucuna varıldı. Toplumun genetik kuruluşunu bozan, birçok tıbbi ve sosyal sorunlara yol açan akraba evliliklerinin önlenmesi için toplum bilincini arttıracak çalışmalar yapılmalıdır. Anahtar Kelimeler: Akrabalık, evlilik kararı, akraba evliliği, görülme sıklığı V FREQUENCY OF CONSANGUINEOUS MARRIAGE IN CITY CENTER OF KAYSERİ AND AFFECTING FACTORS ABSTRACT The purpose of this study is to designate the frequency of consanguineous marriage in Kayseri and to identify the factors that may influence this fact. The study is made on 1200 women who are residents in city center of Kayseri between September 2002-February 2003 with a simple specimen. 30 health house districts which are committed to 16 health center are chosen and of them 1200 women have been marked with set sample and the guestionnarie being prepared has been filled meeting with the women face to face. Among the women included in the study, % 14.8 of them support consanguineous marriage. This percentage is higher among those who are older, who get married early, whose education level is low, who is housewife and has a large family before marriage and lostly whose marriage is decided by their families. The ratio of women who marry to a relative is % 27.9. The women of % 46.0 who had consanguineous marriages state that they did such a marriage because they know and trust on each other. The percentage the marriage is considered to be higher in such sitiations as; the young ages of the couples, their level of education is low, their outcome are low before marriage, the place they live are either town or village, the women's family structure before marriage is large, the women dosent work anywhere before marriage and the decision of marriage is taken by parents and there are so many people around who marry have consanguineous marriage. In consanguineous marriage, the number of pregnancy, the number of living birth, the number of abortion, the number of dead birth, the number of dying and handicapped infant are considerably higher. The people of % 68.1 who has consanguineous marriage do not support having consanguineous marriage. In this study, it was found designated that more than quarter of couple living in city center of Kayseri are relatives and especially people who are members of a large family, who live in villages, who are younger and who have low education level marry to a relative as their families prefer such kind of marriages. Some studies that will incrase conscious of society should be carried out in order to prevent consanguineous marriage which lead to medical and social problems and which harms genetic structure of society. Key Words: Kinship, Desicion of marriage. Consanguineous marriage, Prevelance 683

Increasingly, urban actors invoke human rights to address inequalities, combat privatisation, and underline common aspirations, or to protect vested (private) interests. The potential and the pitfalls of these processes are conditioned by the urban, and deeply political. These urban politics of human rights are at the heart of this book.An international line-up of contributors with long-term engagement in this field shed light on these politics in cities on four continents and eight cities, presenting a wealth of empirical detail and disciplinary theoreticalisation perspectives. They analyse the ‘city society’, the urban actors involved, and the mechanisms of human rights mobilisation. In doing so, they show the commonalities in rights engagement in today’s globalised and often deeply unequal cities characterised by urban law, private capital but also communities that rally around concepts as the ‘right to the city’. Most importantly, the chapters highlight the conditions under which this mobilisation truly contributes to social justice, be it concerning the simple right to presence, cultural rights, accessible housing or – in times of COVID – health care.Urban Politics of Human Rights provides indispensable reading for anyone with a practical or theoretical interest in the complex, deeply political, and at times also truly promising interrelationship between human rights and the urban.