6 results on '"Doğan, Bedriye"'
Search Results
2. Predictors of local control after robotic stereotactic radiotherapy for brain metastases: 10‐years‐experience after Cyberknife installation.
- Author
-
Demir, Harun, Doğan, Bedriye, Günbey, Hediye Pınar, Işık, Naciye, and Yaprak, Gökhan
- Subjects
- *
STEREOTACTIC radiotherapy , *BRAIN metastasis , *SURGICAL robots , *DISEASE progression , *OVERALL survival - Abstract
Background: To evaluate the factors influencing brain metastases (BM) local control (LC) after stereotactic radiotherapy (SRT). Methods: Between 2010 and 2020, a cohort of 145 patients (246 BM) treated consecutively with robotic radiosurgery was analysed. Results: Median age was 61 years (range, 29–90 years). Median radiological follow‐up of the lesions was 21.7 months (range, 3–115 months). The mean overall survival and LC were 33.0 and 82.7 months, respectively. On univariate analysis, sex, primary cancer site, histological type, use of systemic steroids, maximum diameter, volume, early MRI response, isodose line, number of fractions, BED10 value, and BED10 value proportional to volume and maximum diameter were significant factors for LC. On multivariate analysis, female sex (hazard ratio [HR]: 2.10 P: 0.035), adenocarcinoma histology (HR: 6.54 P: 0.001), no steroid use (HR: 3.60 P: 0.001), maximum diameter (≤1 cm) (HR: 2.64 P: 0.018), complete response of lesion at first follow‐up MRI compared to stable or progressive disease (HR: 4.20, P = 0.024; HR: 19.15, P < 0.001), isodose line (≥90%) (HR: 2.00 P: 0.036), and tumour volume (PTV ≤2 cc) (HR: 5.19 P: 0.001) were independent factors improving LC. Conclusions: SRT is an effective treatment for patients with a limited number of BM with a high LC rate. There are many factors related to the patient, tumour, and radiotherapy plan that have an impact on LC after SRT in brain metastases. These results warrant further investigation in a prospective setting. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Predictors of local control after robotic stereotactic radiotherapy for brain metastases: 10‐years‐experience after Cyberknife installation
- Author
-
Demir, Harun, primary, Doğan, Bedriye, additional, Günbey, Hediye Pınar, additional, Işık, Naciye, additional, and Yaprak, Gökhan, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Sıçanlarda Radyasyona Bağlı Genitoüriner Sistem Hasarında Myrtus Communisin Koruyucu Etkisi: TROD-GROG-004 Çalışması.
- Author
-
Özkurt, Selnur, Doğan, Bedriye, Yay, Nagehan Özyılmaz, Aykaç, Aslı, Ertaş, Büşra, Şen, Ali, Ceylan, Cemile, Ercan, Feriha, Şener, Göksel, and Atasoy, Beste
- Abstract
Amaç: Bu çalışmada genitoüriner sistem (over, mesane, böbrek) dokularında iyonizan radyasyona bağlı hasarın azaltılmasında Myrtus communis ekstresinin koruyucu etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Rattus türü Norvecigus cinsi olan, dişi sıçanlar (n=30) dört gruba ayrıldı. Kontrol grubuna (n=6) sadece 4 gün süre ile oral serum fizyolojik (SF) uygulandı. İyonizan radyasyon (IR) grupları uygulama günü başlanarak 4 gün oral SF verilen "IR grubu" (n=8), IR günü başlanarak 4 gün oral Myrtus communis (MC) ekstresi uygulanan "MC tedavi grubu" (n=8), IR'den 4 gün önce başlanarak toplam 8 gün oral MC uygulanan "MC ön tedavi grubu" (n=8) olarak düzenlendi. Myrtus communis, oral gavaj yöntemiyle 100 mg/kg dozunda sabah saatlerinde günde bir kez verildi. Işınlama ketamin anestezisi altında lineer akseleratör cihazında 6 MV foton enerjisiyle ön-arka iki alandan tek fraksiyonda 10 Gy tüm vücut olarak uygulandı. Deneyin dördüncü gününde tüm denekler sakrifiye edilerek alınan dokularda Hematoksilen ve Eozin boyamasıyla histopatolojik incelemeler yapıldı. Apapitozis değerlendirmesinde Kaspaz-9/β-aktin ile Kaspaz-3/β-aktin düzeylerine bakıldı. Grupların karşılaştırmasında istatistiksel olarak t testi kullanıldı. Anlamlılık olarak p<0.05 seçildi. Bulgular: Over, mesane ve böbrek dokularında, apopitoz belirteci olan Kaspaz-9/β-aktin ile Kaspaz-3/β-aktin düzeylerinde kontrol grubuna göre IR grubunda artma (p<0.001); IR grubuna göre MC tedavi ve MC ön tedavi gruplarında anlamlı olarak azalma izlendi (p<0.01). Histopatolojik incelemede böbrek dokularında IR grubunda Bowman boşluğunda genişleme, glomerüler ve interstisyel konjesyon, proksimal tübül yapısında orta düzeyde hasar görülürken ön tedavi ve tedavi gruplarında ise orta düzeyde glomerüler ve interstisyel konjesyon, hasarlı proksimal tübül yapılarında azalma gözlenmiştir. Mesanenin ışık mikroskopi değerlendirmesinde, kontrol grubuna göre IR grubunda orta düzeyde ürotelyum hasarı ve yer yer dökülme, lamina propriada vasküler konjesyon; ön tedavi grubunda oldukça düzenli morfolojide ürotelyumun varlığı; tedavi grubunda ise hafif düzeyde ürotelyum hasarı ve bazı alanlarda apikal ürotelyal hücrelerde dökülme görülmüştür. Ovaryumun IR grubunda primordiyal, primer, sekonder ve tersiyer folikül yapılarında hasar izlenirken; tüm tedavi gruplarında bütün dönemlerdeki folikül sayılarında ve morfolojilerinde oldukça fazla düzelme görülmüştür (Şekil 1). Sonuç: Myrtus communisin sıçan genitoüriner sistem dokularında, özellikle overde daha fazla olmak üzere mesane ve böbrekte iyonizan radyasyonun inflamatuar etkilerine bağlı hasarı anlamlı olarak azalttığı görülmüştür. Çalışmamız bu bitkinin klinikte yeni bir radyoprotektan ajan olarak uygulanabilirliği konusunda in vivo öncü bir çalışma niteliğindedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
5. Beyin Metastazlarında Robotik Radyocerrahi Sonrası Lokal Kontrolü Predikte Eden Faktörler: 10 Yıllık Cyberknife Deneyimi.
- Author
-
Demir, Harun, Doğan, Bedriye, Işık, Naciye, and Yaprak, Gökhan
- Abstract
Amaç: Beyin metastazları (BM) en sık görülen intrakraniyal tümörlerdir. Modern bir radyoterapi tekniği olan stereotaktik radyoterapi (SRT) yaklaşımı BM yönetiminde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada kliniğimizde robotik SRT uygulanan BM'larında lokal kontrolü (LK) etkileyen hasta, tümör ve radyoterapi planı ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Retrospektif kohort tipindeki bu çalışmada; 2010 ile 2020 yılları arasında kliniğimizde BM'na yönelik robotik SRT uygulanan ve öncesinde beyne yönelik tedavi (cerrahi/radyoterapi) almayan 145 hastaya ait toplam 246 lezyon incelendi. SRT sonrası lokal tedavi başarısı RANO (The Response Assessment in Neuro-Oncology) kriterleri1 esas alınarak değerlendirildi. Lokal kontrol süresi, Kaplan-Meier yöntemi kullanılarak hesaplandı. Tek değişkenli ve çok değişkenli analiz için log-rank testi ve cox regresyon analizi kullanıldı. İstatistiki anlamlılık için p<0,05 kabul edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 145 hastada ortanca yaş 61 olup (29-90) en sık KHDAK (%56.6), meme kanseri (%20,7) ve melanom (%5,5) tanıları izlendi. Hastalardaki ortanca BM sayısı 1 (1-5) iken ortalama lezyon boyutu 13.6mm (3-51mm) idi. Hastalara uygulanan SRT dozu ortancası 20 Gy (15-25,5) iken ortanca fraksiyon sayısı 1 (1-5) idi (Tablo 1). Ortalama takip süresi 21.7 ay (3-115 ay) iken ortalama sağkalım süresi 33.0 ay, ortalama lokal konrol süresi 82.7 ay olarak tespit edildi. Yeterli sayıda lokal nüks gelişen lezyon olmadığı için median LK süresine ulaşılamadı. (Şekil 1) Hastalarda 6, 12, 18. ve 24. ay LK oranları sırasıyla; %89.9, %81.5, %75.9 ve %72.2 olarak belirlendi. Takip sürecinde hastaların % 11' inde akut toksisite gelişmiş olup en sık baş ağrısı şikayeti (%5.5) saptanırken, hastaların % 25.5' inde geç toksisite gelişmiş olup en sık radyonekroz (% 20) tespit edilmiştir. Tek değişkenli analizlerde; cinsiyet, primer tümör orjini, primer histolojik tip, steroid kullanımı, BM çapı, ilk/erken MR yanıtı, izodoz hattı, fraksiyon sayısı, hedef volümü (PTV), BED10 değeri, tümör volümü orantılı BED10 değeri (BED10vol) ve tümör çapı orantılı BED10 değerinin (BED10size) lokal kontrol süresi üzerinde anlamlı etkisi bulunmuştur. Çok değişkenli analizde ise; kadın cinsiyet (HR: 2,104 p:0.035), adenokarsinom histolojisi (HR: 6,548 p:0.000), steroid kullanmama (HR: 3,609 p:0.000), lezyon çapı = 1cm (HR: 2,643 p:0.018), ilk MR da tam yanıt izlenmesi (HR: 19,157 p:0.000), SRT izodoz hattı = %90 (HR: 2,007 p:0.036) ve tümör volümü =2 cc olmasının (HR: 5,190 p:0.000) daha iyi lokal kontrol ile ilişkili olduğu saptandı. Sonuç: Beyin metastazlarında Cyberknife tabanlı robotik SRT yaklaşımı yüksek lokal kontrol oranları ve kabul edilebilir toksisite profili ile etkin bir tedavi şeklidir. Bu vakalarda SRT sonrası lokal kontrol üzerine etkili hasta, tümör ve radyoterapi planı ilişkili pek çok faktör bulunmakta olup uygun hasta seçimi ve optimum SRT tedavilerinin oluşturulabilmesi için bu sonuçların yapılacak prospektif çalışmalar ile desteklenmesi önem arz etmektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
6. Stereotaktik Radyoterapi Uygulanan Beyin Metastazlarında Radyonekroz Gelişimini Predikte Eden Faktörler.
- Author
-
Doğan, Bedriye, Demir, Harun, Yaprak, Gökhan, Günbey, Hediye Pınar, Günalp, Gün, Demirci, Fatma Kurban, and Işık, Naciye
- Abstract
Amaç: Günümüzde yeni tedavi protokolleri sonucunda artan genel sağkalımlar, hastalarda yaşam kalitesinin korunmasını ve radyoterapinin geç dönem yan etkilerinin azaltılmasını ön plana çıkarmaktadır. Çalışmamızda; stereotaktik radyocerrahi (SRS) ve stereotaktik radyoterapi (SRT) uygulanan vakalarda radyonekroz (RN) gelişme insidansı, gelişim zamanı ve RN'yi predikte eden faktörleri araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde 18 yaş üstü, KHAK ve lenfoma primeri dışı beyin metastazı nedeniyle primer SRS/SRT uygulanan hastalar çalışmaya dahil edildi. Takiplerinde yeterince (=2) beyin görüntülemesi olmayan ve 6 aydan kısa sağkalımı olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. RN tanısı patolojik ve veya radyolojik olarak konuldu. Hastaların demografik özellikleri, lezyonların SRS/SRT tedavi özellikleri, beyin-GTV volümleri ve bu değişkenlerin RN ile olan ilişkileri incelendi. Veriler; Ki kare testi, bağımsız örneklem t testi, lojistik regresyon analizi ve Kaplan Maier testi kullanılarak istatiksel olarak analiz edildi. Bulgular: 2010-2020 yılları arasında 144 hastanın SRS/SRT uygulanan 245 beyin metastazı retrospektif olarak analiz edildi. Hastaların ortanca yaş, GPA ve SIR değerleri sırasıyla; 59, 2 ve 6 idi. Hastaların RPA I ve II skorları sırasıyla; %13,9 (n:20) ve %86,1 (n:124) olarak bulundu. Hastaların %56,9'u (n:82) KHDAK, %20,1'i (n:29) meme ve %23'ü (n:33) farklı primer orjinliydi. Lezyonların ortalama PTV değeri 4742,18 mm3, CI: 1,27, nCI: 1,35, HI:1,13, ortanca stereotaksi dozu 20 Gy idi. Tüm beyin ortalama dozu 134,71 cGy iken, beyin-GTV 8, 10, 12, 14, 16, 18, 21Gy doz alan volümleri sırasıyla; 23,08cm3, 16,31cm3, 12,58 cm3, 9,80cm3, 7,44cm3, 5,26cm3, 2,27cm3 olarak saptandı. Stereotaktik radyoterapi sonrası ortalama takip süresi 22,6 ay, beyin metastazı sonrası sağkalım süresi 34,8 ay olarak tespit edildi. RN hastaların %23,6'sında, tedavi edilen lezyonların ise % 18,4'ünde saptandı. RN'lerin %3,3'ü (n:8) semptomatik iken; %15,1'i (n.37) asemptomatikti. RN gelişme süresi ortalama 22,8 ay olup; yaşayan hastalarda; 6, 12, 18, 24 aylık RN gelişme oranları sırasıyla; %16,8, %41,4, %52,9, %66 olarak tespit edildi. Univariate analizlerde; SIR, GPA, RPA skorları, primer tümör orjini, yaş, tümörün beyinde bulunduğu lob ve tentoriyum serebelliye göre yerleşimi ile RN gelişimi arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (p<0,05). GPA'nın medyan >2 (p:0,005), SIR'ın >6 (p:0,008), RPA I (p:0,009), yaş < 60 (p:0,02), meme kanseri primeri (p:0,002), oksipital lob (p:0,039) ve supratentorial yerleşimin (p:0,039) RN insidansını artırdığı tespit edildi. RN oranı, SRS ve SRT gruplarında benzer (%18,3 vs %18,5) olup, beyin-GTV dozları, PTV, fraksinasyon, toplam doz, CI, HI ile RN arasında ilişki bulunmadı (p>0,05). Multivariate analizlerde ise SIR >6 (p:0,016, OR:0,77) ve supratentoriyal yerleşim (p:0,05, OR:2,98) anlamlı risk faktörleri olarak bulundu. Sonuç: Beyin metastazlarının tedavisinde kullandığımız stereotaktik radyoterapi sonrası gelişebilen RN, tüm dozimetrik faktörlere dikkat edilmesine rağmen hala sık olarak karşımıza çıkmakta ve oluşum mekanizmaları tam olarak bilinmemektedir. Çalışmamızda takip süresi artıkça RN insidansının da artığı tespit edildi. RN gelişimi ile ilişkili en önemli risk faktörleri SIR skorunun >6 olması ve supratentoriyal yerleşim olarak bulundu. Beyin-GTV'nin aldığı dozlar ile RN arasında ilişki bulunamadı. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.