27 results on '"DOĞRUYOL, Adnan"'
Search Results
2. Kapitalizm’de Sermaye Birikiminin Tarihsel Evrimi.
- Author
-
DOĞRUYOL, ADNAN
- Abstract
Copyright of Econder International Academic Journal is the property of Econder International Academic Journal and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Osmanlı Mali Sayımları -Temettüat Vergisi (1840/1841): Bolvadin Örneği
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan, primary
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. İktisat, Nüfus ve Askerlik Açısından Bolvadin'in 1831 ve 1838 Yılları Nüfus Defterleri Sayımı.
- Author
-
Doğruyol, Adnan
- Abstract
Copyright of Journal of Emerging Economies & Policy is the property of JOEEP: Journal of Emerging Economies & Policy and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
5. Tarım Devrimi ve Zaman Ölçümü
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan
- Subjects
Economics ,tarım,devrim,zaman ,İktisat - Abstract
Tarım devrimi ile birlikte yerleşik hayat, şehir devletlerinin ihtiyaçlarını giderebilmesi için mübadele edebileceği mahsullerin yetiştirilebilmesine imkan tanımıştır. Toprak mahsullerinden elde edilen gelirin vergilendirilmesi, kiraya verilen arsaların günlük kayıtlarının tutulması gibi zorunluluklar yazının ve sonrasında matematiğin bulunmasına imkan tanımıştır. Çalışma, iktisadi yaşamın temellerini oluşturan bu iki icadın ortaya çıkışıyla meydana gelen ‘Çoban Takvimi’ni incelemektedir. Bir diğer ifadeyle, tarım ile birlikte yerleşik hayata geçen toplumların mahsulleri en verimli şekilde üretebilecekleri, eskiden beri yapılagelmiş ve belli bir tecrübe birikimi neticesinde oluşmuş hava olaylarının incelemesidir. Zaman kavramı, fizik ve felsefenin en tartışmalı kavramıdır. Hala Günümüzde “psikolojik zaman mı?”, “nesnel zaman mı?” paradoksu teorik düzlemde devam etmektedir. Takvim zamanı teorik olarak bölümleme, bölümlendirme ile uğraşmaktadır. Bunun gerçekliği bile söz konusu değildir
- Published
- 2021
6. İTHALATIN EKONOMİK BÜYÜMEYLE OLAN İLİŞKİSİ
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan, POLAT, Zeliha, and KUTLAR, Selahaddin
- Subjects
Dış Ticaret,Büyüme,Büyüme,İthalat,Granger nedensellik testi ,Economics ,Froeign Trade,Growth,GDP,Granger Causality Test ,İktisat - Abstract
Ülkelerin bir önceki dönemlerine göre kapasitelerinde meydana gelen artışlar o ülkelerin ekonomik büyümelerinin hızlarını göstermektedir. Dış ticaret genel olarak uluslararası mal ticaretini kapsamaktadır. Bunun yanı sıra hizmet ticaretini, yatırım gelir ve giderlerini, cari işlemleri, mal ithalat ve ihracatını kapsar. Dış ticaret kalemleri ihracat ve ithalat işlemlerinden oluşmaktadır. Dış ticarette temel hedef ihracatı arttırmak ve ithalatı kısmaktır. Bu doğrultuda dış ticaret politikaları oluşturulmuştur. Dış ticarette temel güdü ekonomik büyümeyi ve kalkınmayı sağlamaktır. Türkiye ekonomisinde dış ticaret politikaları 1980 öncesi ve sonrası olmak üzere iki farklı döneme ayrılmaktadır. 1980 öncesi dönemde dış ticarette ithal ikameye dayalı korumacı politikalar uygulanmıştır. Bu çalışmada ithalat ve ekonomik büyüme ilişkisine değinilmiş ve Türkiye ekonomisinin 2000-2019 yılları arasındaki ithalat ve GSYH çeyreklik veri setleri kullanılarak ekonometrik analiz yapılmıştır. Veriler arasındaki nedenselliğin yönünü belirlemek için Granger nedensellik testi yapılmıştır., Occurring in the capacities of the countries compared to the previous periodsthe increases show the speed of economic growth of those countries. Foreign trade generally includes international commodity trade. In addition, service trade, investment income and expenses, current transactions, including the import and export of goods. Foreign trade items It consists of export and import transactions. Basic in foreign trade the goal is to increase exports and reduce imports. Accordingly, external trade policies have been established. Basic motive in foreign trade to ensure economic growth and development. outside Turkey's economy trade policies, before and after 1980. It is divided into periods. Before 1980, import substitution in foreign trade protectionist policies have been implemented. In this study, import and relations were touched on economic growth of Turkey's economy Quarterly data sets of imports and GDP between 2000-2019 Econometric analysis has been done using. Between data Granger causality test to determine the direction of causation has been made.
- Published
- 2020
7. İHRACATIN EKONOMİK BÜYÜMEYLE OLAN İLİŞKİSİ
- Author
-
POLAT, Zeliha, DOĞRUYOL, Adnan, and BALIKÇIOĞLU, Nevzat
- Subjects
Froeign Trade,Granger Causality Test,Export ,Economics ,Dış Ticaret,Granger nedensellik testi,İhracat ,İktisat - Abstract
Ekonomik büyümeyi tetikleyen bir mekanizma olarak savunulan dış ticaret, iktisat literatüründe birçok çalışmaya konu olmuştur. Küreselleşen dünyanın gerekleri doğrultusunda ülkeler arası ticaret etkileşimlerinde artışlar yaşanmış ve dış ticarette serbestleşme yoluna gidilmiştir. Dış ticaret kalemleri ihracat ve ithalat işlemlerinden oluşmaktadır. Dış ticarette temel hedef ihracatı arttırmak ve ithalatı kısmaktır. Bu doğrultuda dış ticaret politikaları oluşturulmuştur. Türkiye ekonomisinde dış ticaret politikaları 1980 öncesi ve sonrası olmak üzere iki farklı döneme ayrılmaktadır. 1980 sonrası dönemde ise ihracata dayalı liberal politikalar uygulanmıştır. Bu çalışmada ihracat ve ekonomik büyüme ilişkisine değinilmiş ve Türkiye ekonomisinin 2000-2019 yılları arasındaki ihracat ve GSYH verileri kullanılarak ekonometrik analiz yapılmıştır. Veriler arasındaki nedenselliğin yönünü belirlemek için Granger nedensellik testi yapılmıştır., Foreign trade, which is advocated as a mechanism that triggers economic growth, has been the subject of many studies in the economics literature. In line with the requirements of the globalizing world, trade interactions between countries have increased and foreign trade has been liberalized. Foreign trade items consist of export and import transactions. The main goal in foreign trade is to increase exports and reduce imports. In this direction, foreign trade policies have been established. foreign trade policies in Turkey's economy is divided into two different periods, including before and after 1980. In the post-1980 period, liberal policies based on exports were implemented. This study addresses the export and economic growth in Turkey's economy and relations are made using econometric analysis of export and GDP data for the years between 2000-2019. Granger causality test was conducted to determine the direction of causality among data.
- Published
- 2020
8. EMEK ÜRETKENLİĞİ VE ÜCRET TEORİSİ
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan and AYDINLAR, Kıvanç
- Subjects
Çalışma,Emek,Ücret - Abstract
En romantik, en aykırı düşünen kişiler bile, insanların çalışmadan yaşadıkları bir dünya hayal etmemişlerdir. Ütopyalar kurgulayan yazarlar bile, insanların en azından manevi ihtiyaçları için çalışmayı bir zorunluluk olarak ele almışlardır. Çalışmak, er ya da geç bütün insanların kaçınılmaz bir şekilde gerçekleştireceği evrensel bir fiil olarak kendini göstermektedir. Doğa servet dağılımını adil olarak yapsaydı, medeniyetin gelişimi bugünkü düzeyde olamazdı. Doğanın insan aklına meydan okumasıyla ancak üretimde yaratıcılık ortaya çıkmaktadır. İktisadın ilgilendiği emek, bireyin uğraşması değil, üretimin esas kaynağını oluşturan emektir. Emek nedir? Bir üretim faktörü olarak emek nasıl organize edilir? Nüfus miktarındaki değişimlerin işçi sayısı ve işçinin çalışma isteği üzerinde ne gibi etkisi olur? Ücret nedir ve nasıl belirlenir? Emek neden örgütlenmiştir? Bu ve benzeri sorular açıklayıcı cevaplar gerektirmektedir.
- Published
- 2017
9. DEĞERDEN İLLÜZYONA: PARA, KREDİ, BANKA
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan and AYDINLAR, Kıvanç
- Subjects
Social ,Ekonomi,Felsefe,Değer ,Economics,Philosophy,Value ,Sosyal - Abstract
Thoughts on the concept of money, always leads up serious debates. Philosophers and clergymen approaches ethically on money, and describe people who care about money and materiality as living gradually stepping away from a moral life. On the other hand in contradiction to philosophers, economists and financiers emphasize the complimentary role of money in life. These two opposite opinions on money conflict throughout history. Monetary was a major concern of classical economists from 1790’s onwards. In 1793 and 1797 serious financial crisis took place, had changed the backgrounds of the banking system significantly. The progress of monetary theory, is the subject of this study with the explanations of outstanding economists., Her dönemde para konusundakifikirler, ciddi tartışmalara neden olmuştur. Bir taraftan filozoflar ve dinadamları para konusuna etik açıdan yaklaşıp, paraya ve maddiyata önem verenkişilerin giderek ahlaktan uzaklaşan bir yaşam sürdüklerini öne süren eserler vermişlerdir.Diğer taraftan da ekonomik hayatta paranın oynadığı role vurgu yapıp öven iktisatçıve maliyeciler, uzlaşmaz bir tartışmanın kutuplarını oluşturmuşlardır. Tarihboyunca para konusundaki karşıt iki görüş, sürekli bir çatışma içinde olmuştur.1790’lardan sonra para kavramı klasik iktisatçıların temel tartışma konularınınbaşında yer almıştır. Özellikle 1793-1797 yılları arasında ortaya çıkan ciddifinansal kriz, dönemin iktisatçılarının bankacılık sistemi ve para konusundakidüşüncelerinde köklü değişikliklere neden olmuştur. Bu çalışmada, para teorisiningelişme evresi, önde gelen iktisatçıların açıklamalarıyla birlikte elealınacaktır.
- Published
- 2016
10. BİR İKTİSAT BİLİMİ İKİLEMİ: İNGİLİZ DÜŞÜNCESİNDE ETİK VE FAYDACILIK EKSENİNDEN J.S.MILL VE MORAL TEORİSİ
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan and CİCİOĞLU, Şükrü
- Abstract
John Mill, who lived in a period when classical sense of economy lost its popularity and socialistic thought came up, was influenced by Ricardo’s economy principles and Bentham’s utility theory. He defended demanding parts to be included in analysis of international trade; reconsidered dividing relations and put forward wage fund theory. He studied on value theory and rebuilt it according to various product groups. As Mill, who emphasized “static –dynamic” analysis aspect of the economic studies for the first time, was influenced by socialistic ideology, he gave opinions for curtesy and reversion, Klasik iktisat anlayışının popülerliğini kaybettiği ve sosyalist fikirlerin yeşerdiği bir dönemde yaşayan John StuartMill, Ricardo’nun iktisat öğretisinden ve Bentham’ın fayda kuramından etkilenmiştir. Dış ticaret analizine talep cephesinin dahil edilmesi gerektiğini savunmuş ve bölüşüm ilişkilerini yeniden ele alarak ücret fonu teorisini ortaya koymuştur. Değer teorisi üzerinde çalışarak çeşitli mal gruplarına göre teoriyi yeniden inşa etmiştir. İktisadi çalışmaların “statik-dinamik” analiz yönünü ilk defa vurgulayan Mill, yaşadığı son dönemde sosyalist fikirlerin etkisinde kalarak veraset ve miras haklarının sınırlandırılması yönünde fikirler beyan etmiştir.
- Published
- 2013
11. Population in the classic economics
- Author
-
Doğruyol, Adnan
- Subjects
Economics ,T.R Malthus, Population Growth, Classic Economics, A. Smith ,Classic Economics - Abstract
Growth subject in economics is an important factor of development. Classic economics ecole indicates the population as main variable which tender of growth. On the other hand T. R. Malthus is known as economist who regards population as a problem and brings up it among the classical economists. However, Adam Smith is an intellectual who discussed population problem earlier on the classic economics theory. According to Adam Smith one of the main factors that realise the growth is labour. In addition to population made it established. The aim of this study is analyzing the mental relationship between Malthus whose name has been identified with relation between population-growth and Smith who discussed this subject first time but put it off on process of theorisation.
- Published
- 2013
12. DEĞERDEN İLLÜZYONA: PARA, KREDİ, BANKA.
- Author
-
Doğruyol, Adnan and Aydinlar, Kıvanç
- Subjects
- *
MONEY , *FINANCIAL security , *BANKING industry , *INTERNATIONAL economic relations , *ECONOMISTS - Abstract
Thoughts on the concept of money, always leads up serious debates. Philosophers and clergymen approaches ethically on money, and describe people who care about money and materiality as living gradually stepping away from a moral life. On the other hand in contradiction to philosophers, economists and financiers emphasize the complimentary role of money in life. These two opposite opinions on money conflict throughout history. Monetary was a major concern of classical economists from 1790's onwards. In 1793 and 1797 serious financial crisis took place, had changed the backgrounds of the banking system significantly. The progress of monetary theory, is the subject of this study with the explanations of outstanding economists. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2017
13. İKTİSATTA GİZEMİNİ KORUYAN BİR BİLİNMEYEN: "DEĞER" FELSEFENİN MUTLAK DEĞERİNDEN İKTİSADIN NİSBİ DEĞERİNE
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan, primary
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
14. Türkiye'de sanayinin gelişimi açısından Teşvik-i Sanayi Kanununun uygulanması
- Author
-
Doğruyol, Adnan, Kala, Ahmet, and Diğer
- Subjects
History of Turkish Revolution ,Turkey ,Economics ,Encouragement of Industry Act ,Industrial development ,Industry ,Investment incentives ,Ekonomi ,Development ,Türk İnkılap Tarihi ,Incentive measures - Abstract
X Özet Osmanlı Devleti 'nin tarih sahnesine çıkışından uzunca bir süre dünya tarihi, deyim yerindeyse bir teknolojik durgunluk dönemi yaşamıştır. Bu dönemde Osmanlıların kendi tekniği, yüz yılların içinden süzülerek gelen, tüm dünya da kullanılan tekniğin, kısmen iyileştirilmiş biçimindeydi. Nitekim İstanbul' un fethinde kızaklar üstünde gemileri indirmeyi düşünenlerin, o dönemde teknolojinin genel düzeyinin farkında olmadıkları ya da çok gerisinde oldukları söylenemez. Fakat Batı Avrupa' da XVII. yüzyıldan itibaren ortaya çıkan bilimsel devrimler çağında aynı şeyi İmparatorluk için söylemek mümkün değildir. Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyılın sonlarında Batı Avrupa' da meydana gelen sanayi devriminin dışarısında kalmıştır. Bu dışarısında kalışın farkına varan Osmanlı elitleri, batı ile aralarındaki `gelişmişlik düzeyini` kapatabilmek amacıyla XIX. yüzyılda ve XX. yüzyılın başlarında çok uğraş vermelerine rağmen fark ne yazık ki kapatılamamıştır. 1913 yılında sanayii geliştirmek için Teşvik-i Sanayi Kanunu Muvakkatini çıkarmışlardır. Sanayileşme için alınan bütün tedbirler tüm olumsuz konjöktürün (Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı) etkisiyle akamete uğramıştır. Milli Mücadelenin henüz yeni bittiği dönemde toplanan İzmir İktisat Kongresinde, Sanayileşme özlemi dile getirilmiştir. Genç Cumhuriyet kuruluşundan kısa bir süre sonra, geri kalmışlığı bertaraf etmek ve sanayileşme hedefini gerçekleştirmek için 1927 yılında Teşvik-i Sanayi Kanununu on beş yıl gibi bir süre ile yürürlüğe koymuşlardır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Milli Gelirin tamamına yakınını tarımdan sağlayan ülkede sanayiinin gelişimini sağlamak ve sektör bazında sanayiinin aldığı payı arttırmak için yürürlüğe konan bu kanunla istenilen hedefler gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Cumhuriyet' in kuruluşundan itibaren tüm olumsuz şartlara rağmen (Lozan Antlaşmasının ekonomik müeyyideleri, 1929 Büyük Bunalım, II. Dünya Savaşı) kanunXI meriyette kalmıştır. Meriyette kaldığı on beş yıl gibi bir sürede de sanayi gelirleri o günkü fiyatlarla katlamıştır. Teşvik-i Sanayi Kanunu adeta ülkede ki bütün sanayii kapsamıştır. Teşvik-i Sanayi Kanunu ile hedeflenen sanayi yapısına ulaşma gayretlerinden tüm olumsuz konjonktüre rağmen, kanunun amaçladığı pek çok hedefin gerçekleştiği görülmektedir. Ülke sanayisini geliştirmek için Teşvik-i Sanayi Kanunu'nda verilen pek çok ayrıcalık, daha sonra da sanayiinin gelişimi için verilecek teşvik politikalarına referans kaynağı olmuştur. Bu amaçla 1927-1942 yıllan arasında uygulanan Teşvik-i Sanayi Kanunu ülke sanayisi için önemli bir gelişme merhalesini oluşturmaktadır. XII ABSTRACT Before entering of the Ottoman into the stage of history, the world, if it is the right expression, had experienced a technological dullness period. During this period, the Ottoman's own technique was partially-improved form of the techniques used today, which has come to the present day by being strained through centuries. As a matter of fact, it is impossible to allege that these who had thought to transfer ships on the logs during conquest of Istanbul were not aware of or far-behind the general level of technology of that period. However, the same can not be said for the Empire during the scientific revolutions era, which had come to pass in the Western Europe as of the XVII. Century. The Ottoman Empire remained outside of the industrial revolution which had taken place in the Western Europe at the end of the XVII. Century. Althought the Ottoman Elites, who were aware such remaining outside had put forth all their efforts in order to close the gap of `level of development` between the Empire and the West during XIX. Century as well at the beginning of the XX. Century, the difference gap had unfortunately couldn't be closed. With a view to develop the industry, these Elites had issued the Temporary Encouragement of the Industry Law in 1913. All the measurements taken for industrialization had come to nought under the influence of the negative conjuncture (The Balcanese wars and the I. World War). In the İzmir Economy Congress, which had convened during the period when the National Independence war had just ended, the longing for Industrialization had been expressed. Shortly after the establishment of the Young Republic, the Encouragement of the Industry Law had put into effect with a view to achieve the target of industrialization and eliminate the state of underdevelopment in 1927 for a period of 15 year.XIII During the first years of the Republic, the targets had been tried to be achieved by this law, which had put into effect in order to develop the industry in the country, which acquired almost the whole National Income from agricultural activities and to increase the share taken by industry therein on the sectoral basis. Notwithstanding the negative conditions (Economical sanctions of the Lausanne Treaty, The Big Crisis, the II. World War), this law remained in effect as of establishment of the Republic. And during such short period of 15 years, the industry doubled the incomes in those days' prices. The Encouragement of Industry Law covered almost the entire industry throughout the country It can be seen that, although no proper results could be achieved due to the negative conjuncture, thanks to the efforts put forth towards the industrial structure targeted by Encouragement of Industry Law, so many targets aimed by such Law had been achieved. Many privileges that had been granted through the Encouragement of Industry Law with a view to develop the national industry, then became a source of reference for the policies for the encouragements to be granted for developing the industry. The Encouragement of Industry Law applied between 1927-1942 for this purpose constitutes an important step of development for the national industry. 411
- Published
- 2001
15. Türkiye'de demokrasi ve siyasal gelişme
- Author
-
Doğruyol, Adnan, Bilgiseven, Amiran Kurtkan, and Diğer
- Subjects
Republican Period ,Siyasal Bilimler ,Turkey ,Political Science ,Political improvements ,Democracy ,Ottoman Period - Abstract
ÖZET Konusu olarak aldığımız «Türkiye'de Demokrasi ve Siyasal Gelişme » adlı tezimizin birinci bölümünde siyaset bilimi, sosyoloji ve siyaset sosyolojisinin genel tarif ve uygulama alanlarıyla bu bilimlerin genel bir çerçevesini vermeye çalıştım. Demokrasinin nasıl bir yönetim biçimi olduğunu ve Demokrasinin nasıl ortaya çıktığını ve bunun nasıl bir gelişme seyri gösterdiğini ve Eski Yunanda uygulamanın nasıl olduğunu ve demokrasi üzerine bazı filozofların nasıl bir tavır aldıklarını kısaca göstermeye çalıştık. Demokrasinin ne tür bir yönetim tarzı olduğunu ve demokrasi teorisinin asıl neyi İhtiva ettiğini ve çeşitli demokrasi türleri üzerinde kısaca durarak niteliklerini genel olarak vermeye çalıştık. Bu nitelikler demokrasinin en önemli unsurlarıdır. Eğer bu nitelikleri birbirlerinden ayrı ve bağımsız düşündüğümüz zamanda demokrasiden bahsetmek mümkün olmamak tadır. Bundan dolayı bu nitelikleri birer birer inceleyerek genel bir sonuca gitmeye çalıştık. Demokrasi karşıtı dikta rejimlerinden Marksizme Faşizmi, genel hatlarıyla inceleyerek bu tür rejimlerin demokratik yönetimle uzaktan yakından bir ilişkisi olmadığını ve her- ne kadar Marksist Demokrasi olduğundan bahsedil İrse bahsedilsin Marksist bir demokrasinin olmayacağını ve faşist yönetimlerinde dikta özelliğini gösterdiğinden dolayı demokrasi sayılmayacağını ifade etmeye çalıştık.Demokrasinin yerleşip kökleşmesinde siyasal gelişme ve siyasal kültürün nedenli önemli olduğunu; siyasal gelişme ve siyasal kültürün demokrasinin yaşamasında ne kadar önemli bir yapı olduğunu ve bunların olmaması halinde demokrasinin sadece adından bahsedilebileceği bir şekli yönetim olacağını belirt tim. Tezimizin ikinci bölümünde Osmanlı Devletinde ve Cumhuriyet Türkiye'sinde nasıl bir demokrasi olduğunu ve bunu ortaya çıkartan şartların neler olduğunu belirterek Osmanlı devletinin merkezi yönetimin yapısını ve bu yapının zamanla demokratik yönden nasıl bir gelişme kaydettiğini belirttik. Senedi ittifakla başlayan ve Tanzimat la devam eden bu vetirenin anayasalı bir yönetime geçme anlamı taşıyan meşruti yet devirleriyle, II. Meşrutiyetten sonra Osmanlı yönetimini ele geçiren ittihat ve Terakki fırkası ve diğer siyasi kuruluşları inceledim. Cumhuriyetle birlikte « egemenliğin millete ait olduğu ibaresiyle tam demokratik uygulamaya geçilmesi gerekirken biranda tek parti diktatörlüğüne geçişin ve otoriter devletlerin en önemli özelliği olan devletle partinin özdeş olduğu bir yapının demokrasiyle ilgisi olamayacağının ve Cumhuriyetimizin ilk yıllarında demokrasiden bahsedilemiyeceğini belirterek gerçek demokrasiye geçişin ikinci Dünya Savaşı sonrası olduğunu demokrasinin en önemli şartının çok partili siyasi hayat olduğunu ve bundan vazgeçilemiyeceğini belirterek 1846'dan sonra milletimizin nasıl bir siyasi tercih yaptığını genel seçim sonuçlarıyla vermeye çalışarak 1950-1960 arasındaki iktidar partisini inceledik. Türkiyeyi sürekli olarak gizli bir oligarşi ile yönetmenin gereği Üzerinde duran sözde aydınların tesiriyle yapılan ihtilaller ve bunun sonuçlarını incelemeye çalışarak Ülkemizi1960 şartlarına getiren sebeplerle 1960 sonrası dönemle ve 1980' e getiren şartlar ve 1980 sonraki gelişmeler üzerinde durarak 1982 Anayasa dönemi ve bu dönemdeki siyasi tercihleri inceleyerek sonuç bölümünde Türkiye'de Demokrasi denilince netür bir anlayış olduğunu ve demokrasimizin istenilen manada bir demokrasiye malesef ulaşılamadığını belirteler tezimizi sonuçlandırma çalıştık. 149
- Published
- 1993
16. Untitled.
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan
- Published
- 2022
17. TÜRK İKTİSAT TARİHİ AÇISINDAN BİR ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ VAKFİYESİ VE MÜLKNAMESİ: "HACI İBRAHİM SULTAN VAKFI VE ZAVİYESİ".
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan
- Abstract
Copyright of Türk Dünyası Araştırmaları is the property of Turk Dunyasi Arastirmalari Vakfi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2014
18. DİYARBEKİR EYALETİNDE YAŞAYAN KARAKEÇİLİ YÖRÜK AŞİRETİNİN TARİHİ VE KÜLTÜR HAYATI.
- Author
-
DOĞRUYOL, Adnan and BAYAR, Muharrem
- Abstract
Copyright of Türk Dünyası Araştırmaları is the property of Turk Dunyasi Arastirmalari Vakfi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2012
19. Editoryal.
- Author
-
GÜL, Ekrem and DOĞRUYOL, Adnan
- Published
- 2017
20. Editoryal.
- Author
-
GÜL, Ekrem and DOĞRUYOL, Adnan
- Subjects
ECONOMIC development ,INTERNATIONAL trade - Published
- 2016
21. Gerçeklik Kategorisi Mi Yoksa Olasılık Mı?
- Author
-
GÜL, Ekrem and DOĞRUYOL, Adnan
- Published
- 2015
22. Şanghay İşbirliği Örgütü'nün askeri boyutu bağlamında Türkiye savunma harcamaları öngörüsü
- Author
-
Bilişli, Kürşat, Doğruyol, Adnan, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Cooperation ,Public expenditures ,Turkey ,Economics ,International Relations ,Uluslararası İlişkiler ,Turkish-Iran relations ,Ekonomi ,Iran ,Shanghai Cooperation Organization ,Economic cooperation ,Defense expenditunes - Abstract
Şanghay İşbirliği Örgütü, Rusya ve Çin önderliğinde öncelikle Çin'in artan enerji ihtiyaçlarının karşılanması ve Rusya'nın, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonraki dönemde içinde bulunduğu ekonomik buhrandan çıkış yolu olarak bir ekonomik işbirliği şeklinde gelişmiştir. Bunun yanında katılımcı ülkeler arasındaki sınır anlaşmazlıklarının çözümünün sağlanması maksadıyla çalışmalarına devam etmiş; beklenmedik şekilde olumlu gelişen ilişkiler neticesinde, yapılan ortak askeri tatbikatlar ile ekonomik işbirliğinin yanında askeri bir işbirliğinin temelleri atılmıştır. Örgütün kurulduğu 1996 yılından itibaren gelinen süreçte örgütün misyonu değişmiş; eski Varşova Paktı'nın yeniden canlanabileceği yönündeki yorumlar artmıştır.Süper güç çekişmelerinin olduğu soğuk savaş döneminde de görüldüğü gibi lider ülkelerin güdümünde karşı taraflarda bulunan diğer müttefik ülkeler arasında gerginlikler, küçük çaplı çatışmalar ve hatta savaşlar meydana gelmiştir.Şanghay İşbirliği Örgütü'ne gözlemci üye vasfıyla katılan ve son dönemde ABD ile olan ilişkileri gergin olan İran'ın durumu, Türkiye açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmada Orta Doğu'da uzun yıllardan beri süre gelen siyasi, ekonomik, dini ve ideolojik çekişmelerin ekseninde, NATO üyesi olan Türkiye ile Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi İran arasında oluşabilecek gerginliklere dikkat çekilmek istenmiştir.Çalışmada zaman serileri yöntemleri kullanılarak, savunma harcamalarının öngörüsünü yapmak maksadıyla ekonometrik model kurulmuştur. Model oluşturulurken ARIMAX tekniği üzerine değinilmiş; modele etki edebileceği değerlendirilen İran Savunma Harcamaları verileri bağımsız değişken olarak ilave edilmiştir.Devletin öncelikli görevi, harcamaları düzenlemek, bütçeyi hazırlayarak vatandaşların her türlü ihtiyaçları için kaynakları belirlemek ve bunları yönlendirmektir. Bir kamusal mal olan savunma harcamalarının belirlenmesinde, marjinal faydalar toplamının, marjinal maliyetlere eşit olduğu miktar olacağı düşüncesinin yanında, bu harcama şeklinin belirlenmesinde caydırıcılık sağlayarak gelebilecek tehdidin önlenebileceği düşüncesinin de önemi vurgulanmak istenmiştir. Shanghai Cooperation Organization (SCO) was developed under the leadership of Russia and China in order to primarily meet China?s growing needs of energy and find a way for Russia to get rid of economic crisis caused by falling apart of Soviet Union. Futhermore, it kept working to solve border dispute between member countries and laid the foundations of economic and military cooperation as a result of consolidated military exercises after unexpectedly and positively flourishing relationships. Since the date SCO was founded in 1996, mission of the organization has been changed in the progressive period and the idea of reviving of the old Warsaw Treaty Organization has growed.The small-scale battles, controversies and even wars broke out between other allied powers under the auspices of leader countries as seen in cold war period in which super power controversies occurredIran, an observer member to SCO and has strained relationships with USA lately, is very important for Turkey. In this study it is aimed to point out the possible tensions between an NATO member Turkey and a SCO member Iran in the domain of politic, economic, religious and ideologic controversies.An econometric model is set to forecast defence spending by using time series analyses. To forecast the defence spending ARIMAX technique is preferred and the defence spending of Iran, which is thought to be effective in model, is used exogen variable.The primary duty of a government is to manage the public expenditure, prepare the budget, and specify the source of revenue and manage them in order to meet citizens? all needs. In order to determine the defence budget, the balance point of marginal costs and marginal utility can be used. Futhermore, to determine how to use this budget it is very important to consider deterrence which can prevent threats. 113
- Published
- 2010
23. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşmasının Türkiye'deki KOBİ'lerin rekabet gücü üzerine etkileri
- Author
-
Armağan, Ali, Doğruyol, Adnan, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Competitive power ,Economics ,Small and Medium Sized Firms ,Internationalization ,Customs Union ,European Union ,Ekonomi - Abstract
Küreselleşme eğiliminin giderek hız kazandığı dünyamızda, Türkiye'nin başarılı olabilmesi dünya ekonomisi ile entegre olmasını gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda, Gümrük Birliği'ne girilmesi ve Helsinki Kararları çerçevesinde aday ülke statüsü kazanılması bu süreci adeta hızlandırmıştır. Dünya ekonomisi ile entegrasyon için yapılması gereken zorunlu çalışmalardan birisi, küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ)'lere ilişkin politikalarımızı gözden geçirip dünya ekonomisindeki gelişmeler ışığında yeni strateji ve politikalar geliştirmektir.Bu çalışma, KOBİ'leri -spesifik olarak Türkiye'deki KOBİ'leri- daha iyi anlayabilmek amacıyla hazırlanmış açıklayıcı (tasvir edici) bir tez çalışmasıdır. Çalışmada, Türk KOBİ'leri ile AB KOBİ'leri karşılaştırmalı olarak ele alınmış, Türk KOBİ'lerinin uluslar arasılaşmasını etkileyen faktörler ayrıntılarıyla incelenmiştir. Ayrıca, Gümrük Birliği ile Türk KOBİ'lerinin girdiği yolda, AB KOBİ'leri ile rekabet koşulları detaylı olarak ele alınmıştır. Gümrük Birliği üyeliğinin ve AB adaylığının Türkiye ve Türk KOBİ'leri üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri ayrıntılı olarak gösterilmiştir. With growing more and more the trend of globalization, Turkey?s achievement is to require the integration with the world economy. In this context, the entry to European Customs Union and the gaining candidate state statute according to the decisions of Helsinki almost accelerated this process. One of necessary study for the integration with the world economy is to develope new strategy and politics in light of the improvements in the world economy with the revising our politics relating to Small and Medium Size Enterprise (SME).This study is a descriptive thesis work prepared inorder to provide a better undestanding about SMEs ?specifically Turkish SMEs- (Small and Medium Enterprises). In this study, Turkish SMEs and EU?s SMEs were examined comparatively and the effective factors of the internationalization of the Turkish SMEs were examined with details. Furthermore, in the path of Turkish SMEs with Customs Union, conditions of competition with the EU?s SMEs were examined with details. The positive and negative effects of the membership of Customs Union and the candidacy of EU for Turkey and Turkish SMEs were shown with details. 92
- Published
- 2008
24. Source of China?s economic growth, challenges and the economic relationship between Turkey and China
- Author
-
Miershalijiang, Abulikemu, Yardımcı Doçent Doktor Adnan Doğruyol, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı, Doğruyol, Adnan, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Kalkınmanın kaynakları ,Dış ticaret ,Ekonomi ,Ekonomide aşırı ısınma ,DYY - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. 1978 Yllmda başlattlgl ekonomik reform ve dl~a ayllma politikasmdan beri
- Published
- 2007
25. 1929 dünya iktisadi buhranının Türk halkı üzerindeki etkileri-basındaki yansımalarıyla
- Author
-
Uğur, Cüneyt, Doğruyol, Adnan, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Ekonomi - Abstract
SAU Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Tezin Başlığı: 1929 Dünya İktisadi Buhranının Türk Halkı Üzerindeki Etkileri -Basındaki Yansımalarıyla- Tezin Yazan: Cüneyt Uğur Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Adnan Doğruyol Kabul Tarihi: 30.09.2005 Sayfa Sayısı: V (Ön kısım)+179 (tez) Ana Bilim Dalı: İktisat 1929 yılında dünya ekonomisinin görmüş olduğu en büyük krizlerden biri yaşanmıştır. Çok geniş bir coğrafyada etkilerini gösteren bu krizin etkilediği ülkelerden biri de Türkiye olmuştur. Türkiye'nin buhran yıllarındaki koşullarım halkın üzerinde gözlemlemek oldukça kolaydır; çünkü yeni kurulan ülkenin ekonomisinin yapısal sorunlar yaşaması çok zordur. Dolayısıyla buhranın etkileri doğrudan halkın üzerinde kendini göstermiştir. Bu çalışma Büyük Buhranın halkın hangi kesimlerini, ne koşullarda etkilediğini açıklamaya çalışmaktadır. Bu gerçekleştirilirken de, dönemin gazete ve dergilerinde halkın durumunu yansıtan haber ve yorumlara sıkça yer verilmektedir. Sosyolojik özelliklere sahip yorumlar yalnızca tamamlayıcı olarak kullanılmaktadır. Çalışmalım başlangıç aralığı, bütünlüğün sağlanması amacıyla 1929 'dan önceki birkaç yıla denk gelmektedir. Sonucu ise 1930'lann ikinci yarısında da görece olarak devam etmiştir. Ancak asıl etkiler erken 1930'larda ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak söylenebilir ki, bu çalışma Büyük Buhran yıllarında halkın vaziyeti ile ilgili bir durum tespiti yapmayı amaçlamaktadır. Geniş ölçekli makroekonomik tahlillerden özellikle uzak durulmaya çalışılmıştır. Basındaki haber ve yorumların bu amaca ışık tutması hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Buhran, Tarım, Sanayi, Basın. SAU Institude of Social Sciences Abstract of Master Thesis The Title of Thesis: Effects Of The Great Depression In 1929 Over Turkish Public -By The Reflection In Press- Author: Cüneyt Uğur Supervisor: Asis.Prof. Adnan Doğruyol Date: 30 September 2005 Nu.Of Pages: V(pre text)+l 79 (main body) Department: Economics One of the biggest crisis that the world economy recognized was experienced in 1929. Turkey has also been one of the countries which affected by the crisis has showed its effects over a large geography. To observe the conditions of Turkey in the depression era on the public is fairly easy, since it is rather difficult that the economy of a newly founded country experiences structural problems. Hence, the influences: of the depression directly exhibited itself on the public. This study attemts to examine that the Great Depression affected which parts of the public and under what circumstances. While this is realized, news and comments that reflected the public condition in newspapers and magazines of that period, are given place frequently. Sociological etc. comments are only used complemantary. Beginning of the study coincides to a few years before 1929 to provide the wholeness. Its outcome is also suitable to the middle of 1930' s. Essentially, effects of the depression relatively endured in the second part of 1930' s. However, main effects occured in the early 1930's. In sum, it could be said that this work aims to realize a fixing depends on the public condition in the depression era. It might be struggled to keep away especially from macroeconomic analyses in a large scale. It is intended that news and comments in the press shed light to this aim. Keywords: Depression, Agricultre, Industry, Press 184
- Published
- 2005
26. Cumhuriyet Döneminde Uygulanan İktisat politikalarının bankacılık sistemi üzerine etkileri
- Author
-
Yildiz Tekin, Yasemin, Doğruyol, Adnan, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Ekonomi - Abstract
ÖZET Anahtar Kelimeler: Ulusal, Bankacılık, Devletçilik, Politika Türkiye Cumhuriyeti ilan edildikten sonra, ülkenin kalkınması ve insanların refahının arttırılması yönetici kadronun başlıca amacıdır. Fakat yeni devletin önündeki en büyük engel sermaye birikimi ve birikim sahibi girişimci eksikliğidir. Cumhuriyet Türkiye'sinin ulusal nitelikli bir bankacılık sistemi devraldığım söylemek mümkün değildir. Cumhuriyet' in devraldığı 18 ulusal bankanın mali gücü ve örgüt yapısı o günler için çok yetersizdir. Böyle bir ortamda ; sadece ticari faaliyetlerle değil toplumsal ve ekonomik gelişmenin getirdiği her türlü işle ilgilenecek sermaye ve örgüt açısından güçlü bankalara ihtiyaç vardır. Ülke kalkınmasının gerçekleştirilebilmesi için birikimin gerekliliğinin bilen yönetici kadro Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren bankacılık sektörü ile ilgilenmiştir. Ancak ilk yıllarda bu ilgi yerli sermaye tarafindan kurulan bankalara girişilen her türlü yatırım ve girişimin tercihli olarak desteklenmesi şeklinde olacaktır. 1929 Dünya Ekonomik Krizi sonrası şartlar, yöneticileri izlenecek politika konusunda karar vermeye zorlamıştır. Sonucunda devlet eliyle sanayileşme siyasi bir karar olarak benimsenmiştir. Devletçilik ilkesini uygulamaya koymuştur. Devlet arzu ettiği hizmetlerin finansmanı için yeni bankalar kurdu. Bu dönemde, özel sermaye tarafindan önceki dönemde başlayan yöresel bankacılık hareketi durmuştur. II. Dünya Savaşı yıllarında ise bankacılık faaliyetleri durgunlaşmıştır. Savaş yıllarının bankacılık sistemine asıl önemli etkisi sonraki dönemde yansımıştır. Türk bankacılık sistemi olarak ortada var olan kurumsal yapı devlet sermayesine dayanmaktadır. Devlet, bankacılık sektörüne önemli derecede paralar ayırıp sektörde ağırlık sahibi olmasına rağmen özel girişimi engelleyici olmamıştır. Devlet, özel girişime dayalı bankacılıkla rekabeti değil ülke çıkarı için onu tamamlamayı ve böylece ülke kalkınmasına yardımcı olmayı amaçlamıştır. vı SUMMARY EFFECTS OF ECONOMIC POLICIES PRACTISED IN REPUBLIC ERA ON BANKING SYSTEM KEYWORDS: Natioanl, Banking, Statisim, Politics After the establishment of the Turkey Republic the main goals of the executive team are improvement of the nation and increasing the prosperity of people.But the greatest hindrance of the new state is lack of capital accumulation and entrepreneur who is an accumulation owner.It is not possible to say that Republic of Turkey took over banking system with national character.The financial strength and organization structure of the 18 national banks taken over by the Republic were too inadequate.In such a situation not only commercial activities but also strong banks in terms of capital and organizations are need todeal with all sort of economic and social matters yielded by the economicdevelopment.To actualize the state's improvement executive team knowing the necessity of the accumulation has paid attention to banking sector from early years of Republic onwards.But at first this interest was seen as asupporting by preference of the all sort of embarked investments and enterprise to such banks founded by domestic capital.Post-1929 World Economic Crisis 's circumstances forced the executive class to make decision as to policy whish was to carry out. At the end state paid industrialization was adopted as a political decision.Statisim principle put into practise.The state founded new banks for financing the services wishedJn this period local banking activity carried out before that time by the private capital halted. On the other hand in the World War II years banking activities turned upon weaLThe most important effects of the war time on the banking system reflected in/at the later period. Current institutional structure as a Turkish banking system rely on state capitaLAlthough the state has a seriousness in the bankşng sector by allocating consderable capital to the sector it is not a hindrance for the private enterprise.The state doesnt compete with the private banking but rather on behalf of national interests it intends to integrate the private banking,and thus help to lprovement of the state. vu 126
- Published
- 2004
27. Türkiye'de sağlık ve sağlık harcamaları: Sakarya örneği
- Author
-
Ayhan, Barış, Doğruyol, Adnan, İktisat Anabilim Dalı, Yardımcı Doçent Doktor Adnan Doğruyol, and Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Sağlık finansmanı ,Health sector ,Sakarya ,Public expenditures ,Economics ,Health expenditures ,Sağlık hizmetleri ,Sağlık Kurumları Yönetimi ,Ekonomi ,Financing ,Health Care Management ,Sağlık - sağlık statüsü ,Health services - Abstract
Anahtar Kelimeler: Sağlık, Sağlık Statüsü, Sağlık Hizmetleri, Sağlık Finansmanı Sağlık, sağlığı ekonomik kayıp ve kazanç şeklinde değerlendirenlerden daha fazla anlama sahiptir. Sağlık insanın doğumundan gelen bir haktır. Sağlık, sağlıklılık ya da her ne ise için, bir mantık oluşturmak için, insan ekonomik yönler yanında insanlık yönüne de bakmalıdır. Ne yazık ki, sağlık problemlerinin ekonomik çözümü orijinindeki nedenlerinin belirlenmesi için mantıklı bir açıklama ve problemlerin çözümünün genel çözüm konsepti ön plana çıkmaktadır. Bu tez üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde sağlık, sağlık hizmetleri, servis tipleri, ekonomik değerlendirme ve sağlık sektörünün finansmanı hakkında genel bilgiler vermektedir. İkinci bölüm, Türkiye'de ve Dünya'da sağlık statüsü üzerinde durmaktadır. Bu bölüm, sağlık temelinde Dünya'daki ülkelerin ve Türkiye'nin olduğunu anlamak ve bir durum tespiti için bazı istatistiki karşılaştırmalar eklemektedir. İkinci bölümün devamında, sağlık sektörünün finansal pozisyonu ve sağlık sektörünün finanslanması, özellikle Türkiye'de görülmeye devam ettiği şekli ile bazı problemler ile birlikte sunulmaya çalışılmaktadır. Türkiye'de ve Dünya'da görülen problemlerin yardımı ile sıkıntılara olası çözümler için bir mantık sunma çabasındadır. Tezin üçüncü kısmı, Sakarya Şehri ile civan için sağlık problemlerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Bunu yaparken, Türkiye'nin sağlık statüsü sonuçlan iyi bir yorum yapmak için en uygun bilgiyi vermektedir. Sağlık problemleri nedeni ile oluşan tüm kayıplar için bir değerlendirme ile karşılaştırma yapmak için, Sakarya ve Türkiye'nin sağlık düzeyi bazı açılardan karşılaştınlmaktadır. Bunlann bazılan sırasıyla, ekonomik refah, işsizlik oranı, Sakarya'nın milli gelirden aldığı pay, Sakarya'daki sağlık hizmetlerinin durumu vb. Keywords: Health, Health Status, Health Services, Financing of Health Health includes more meaning than those evaluating it in the platform of economic gains and losses. Health is just a right for a human being coming from his/her birth. In order to make a rationale for health, healthiness and whatsoever, one has to pay attention on not only economic aspects but also humanity. However, economic solutions to health problems come to forth to make a reasonable explanation for a determination of the origins of reasons and a general solution concept of eradicating the problems. This thesis has three main parts. The first part gives general information about health, healthiness, health services, kinds of services, economic evaluation, efficiency on sides of human, community and unity of health services as providers of services, and in the final chapter of the first part, financing the health sector. The second part is stressed on healthy status in World and Turkey. This part appends some statistical comparisons to understand and to make a point of where the countries of World and Turkey stand on the grounds of health. Further of the second part, financial position of health sector and financing the health sector are tried to introduce with some problems keeping on seen especially in Turkey. A rationale is strived to present for probable solutions on troubles being seen in Turkey with the help of both Turkey's problems and the rest of World's countries. The third part of the thesis aims to recognize the health problems of the city and province of Sakarya. While doing this, the results of Turkey's health status give the most convenient information to make a good interpretation. In order to make a comparison and to make a point about all kind of losses causing by health problems, health level of Sakarya and Turkey are compared with several respects. Some of these are economic welfare, unemployment rate, the share of Sakarya from national income, conditions of all health services in Sakarya etc. respectively. 116
- Published
- 2004
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.