Search

Background : Acute mesenteric ischemia (AMI) is a life-threatening pathology that often requires urgent surgical intervention. It is frequently faced in elderly patients. Despite advances in the diagnosis of AMI morbidity, and mortality rates are still high. The presence of comorbidities delayed surgical intervention due to diagnostic difficulties, and in most cases, older patients with heart problems may be remarkable factors for higher mortality rates. Diagnostic challenges are tried to be overcome with both imaging methods and laboratory findings. Unfortunately, to date, no clear laboratory parameters have been described in diagnosing or predicting mortality of mesenteric ischemia.Materials and Methods : The patients diagnosed with acute arterial mesenteric ischemia between the dates 2010-2019 were enrolled in the study. Demographic characteristics, diagnostic biochemical parameters (lymphocyte, neutrophil, albumin, C-reactive protein, lactate, lactate dehydrogenase, Di-Dimer, troponin, white blood count, platelet, fibrinogen, creatine kinase-MB) levels, as well as comorbidities of the patients, were evaluated.Results : A total of 149 patients was enrolled in the study, with a mean age of 66.11 . In the non-survivor group, neutrophil, RDW, lactate, DDM, Fibrinogen, and CK-MB levels, furthermore albumin levels were defined as significantly elevated in the survivor group (p0.05). Hypertension was the major comorbidity by far in both groups.Conclusion : High levels of fibrinogen, lactate, DDM, CK-MB levels and low levels of albumin levels may be predictors of mortality in mesenteric ischemia., ÖzetAmaç : Akut mezenterik iskemi (AMI), sıklıkla acil cerrahi müdahale gerektiren hayatı tehdit eden bir patolojidir. Yaşlı hastalarda sıklıkla karşılaşılmaktadır. AMI tanısındaki gelişmelere rağmen morbidite ve mortalite oranları hala yüksektir. Komorbiditelerin varlığı, tanısal zorluklar nedeniyle cerrahi müdahaleyi geciktirir ve genellikle kardiyak problemleri olan yaşlı hastalar, daha mortal seyredebilirler. Gerek görüntüleme yöntemleri gerekse laboratuvar bulguları ile tanısal zorluklar aşılmaya çalışılmaktadır. Günümüzde halen mezenterik iskeminin mortalitesini teşhis etmek veya tahmin etmek için net bir laboratuvar parametresi tanımlanmamıştır.Gereç-Yöntemler : 2010-2019 tarihleri arasında akut arteriyel mezenterik iskemi tanısı alan hastalar çalışmaya dahil edildi. Demografik özellikler, tanısal biyokimyasal parametreler (lenfosit, nötrofil, albümin, C-reaktif protein, laktat, laktat dehidrojenaz, D-Dimer, troponin, beyaz kan sayımı, trombosit, fibrinojen, kreatin kinaz-MB) seviyeleri ve ayrıca komorbiditeler değerlendirildi.Bulgular : Çalışmaya yaş ortalaması 66.11 olan toplam 149 hasta alındı. Mortal seyirli grupta nötrofil, RDW, laktat, DDM, Fibrinojen ve CK-MB seviyeleri, ayrıca albümin seviyeleri hayatta kalan grupta anlamlı olarak yüksek olarak tanımlandı (p < 0.05). Her iki grupta da açık ara en önemli komorbidite hipertansiyondu.Sonuç : Yüksek fibrinojen, laktat, DDM, CK-MB seviyeleri ve düşük albümin seviyeleri mezenterik iskemide mortaliteyi saptamada prediktif faktörler olabilirler.

ObjectiveCOVID -19 placed a tremendous and unforeseen burden on the health system worldwide. In addition to the general surgery practice, the approach to emergency surgery cases, and patients’ admissions to the hospitals were also seriously affected by this unexpected consequence. Herein we aim to pay attention to the notable decrease in cases requiring urgent surgical intervention in our city and to try to explain this upshot.MethodsIn this multicenter retrospective study, emergency general surgical interventions performed in the 3rd and 2nd stage private and public hospitals, before the pandemic (January 2020- February 2020), and acute phase of the pandemic (Mid-March 2020 - Mid-May 2020) in Sakarya province were compared.ResultsThe distribution of patients before pandemic by gender was 53.1% in male patients, 46.9% in female patients, while 61.6% in male, and 38.4% in female patients during the pandemic respectively. The mean age of patients was 54.72±3.65 before pandemic and 38.54±2.32 during the pandemic, and there was a statistically significant difference in terms of the age distribution of patients undergoing emergency surgery (p, AmaçCOVID -19 dünya çapında sağlık sistemi üzerinde muazzam ve öngörülemeyen bir yük oluşturdu. Elektif genel cerrahi uygulamalarına ek olarak, acil cerrahi vakalarına yaklaşım ve hastaların hastanelere kabulleri de bu beklenmedik sonuçtan ciddi şekilde etkilenmiştir. Burada, şehrimizde acil cerrahi müdahale gerektiren olgularda kayda değer azalmaya dikkati çekmeyi ve bu durumu açıklamaya çalışmayı amaçlıyoruz.YöntemBu çok merkezli retrospektif çalışmada, Sakarya ilinde, pandemi öncesi (Ocak 2020- Şubat 2020) ve pandeminin akut fazı (Mart 2020 Ortası- 2020 Ortası) dönemlerinde yapılan acil cerrahi ameliyatlar karşılaştırılmıştır.BulgularPandemi öncesi hastaların cinsiyete göre dağılımı erkek hastalarda %53.1, kadın hastalarda %46.9, pandemi sırasında kadınlarda % 61.6 ve kadın hastalarda %38.4 idi. Hastaların ortalama yaşı pandemi öncesi 54.72 ± 3.65 ve pandemi sırasında 38.54 ± 2.32 idi ve acil cerrahi geçiren hastaların yaş dağılımı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p

Lynch sendromu; kolorektal kansere dönüşen soliter adenomlar ve ekstra-kolonik manifestasyonlarla karakterize, otozomal dominant kalıtımlı bir kanser predispozan sendromdur. Sendromun tanısı klinik bulgular, patolojik özellikler, aile öyküsü ve genetik testler ile koyulabilir. Lynch Sendromu riski altında olan bireylerde tarama çalışmalarına 20’ li yaşlardan itibaren başlanmalı, mutasyon pozitif taşıyıcılarında yıllık olarak devam edilmeli ve belli şartların varlığında da da profilaktik cerrahi gündeme alınmalıdır.