43 results on '"Aytaç, Mustafa"'
Search Results
2. TÜRKİYE’DE İŞSİZLİĞİN MEKÂNSAL ANALİZİ
- Author
-
ARAL, Neşe, primary and AYTAÇ, Mustafa, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
3. Analysis of the Relationship Between Vertigo, Anxiety and Somatosensory Amplification with Structural Equation Modelling
- Author
-
Kaya, Şule, Aytaç, Mustafa, and Bayram, Nuran
- Subjects
Structural Equation Modelling,Vertigo,Anxiety,Somatosensory Amplification ,Yapısal Eşitlik Modellemesi,Baş dönmesi,Kaygı,Bedensel Duyumları Abartma - Abstract
Yapısal eşitlik modellemesi (YEM), gizil ve gözlenen değişkenlerin nedensel ve korelasyonelilişkilerini temel alan istatistiksel bir yöntemdir. Bir çok bağımlı ve bağımsız değişkenin eş-anlı değerlendirildiği YEM, analizlere hata değerlerini de dahil ederek yeni modellerinoluşturulmasına olanak tanır. Sağlıkla ilgili araştırmalarda birçok farklı neden ve bunlarınbirçok farklı sonuçları dinamik özellikte gözlenmektedir. Sağlık alanındaki araştırmalardakuramsal model oluşturularak yapılacak analizler önem taşımaktadır. Bu çalışmada amaç, ensık hekime başvuru nedenleri arasında yer alan baş dönmesi, kaygı ve bedensel duyumlarıabartma arasındaki kuramsal ilişkilerin yapısal eşitlik modellemesi ile analiz edilmesidir.Çalışmada, veri toplama süreci bir üniversite hastanesinde baş dönmesi şikâyeti olan 220birey ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya katılmaya gönüllü olan bireylere, 20 maddelikDurumluk-Sürekli Kaygı Envanteri (State-Trait Anxiety Inventory-STAI), 10 maddelikBedensel Duyumları Abartma Ölçeği (SomatoSensory Amplification Scale-SSAS), 15maddelik Vertigo Semptom Skalası (Vertigo Symptom Scale-VSS) ve 25 maddelik DizinessHandikap Envanteri (Dizziness Handicap Inventory-DHI) uygulanmıştır. Baş dönmesi, kaygıve bedensel duyumları abartma arasında kurulan kuramsal model analiz edilmiştir. Kuramsalkaynaklardan destek alınarak oluşturulan modelin tahmin sonuçları ve bu sonuçlar ile ilgiliuyum istatistik sonuçları incelenmiştir. Verinin kurulan modele iyi ölçüde uyum sağladığıtespit edilmiştir. Buna göre baş dönmesi yakınması olan bireylerin kaygı ve bedenselduyumları abartma seviyelerinde artış olduğu görülmüştür. Ayrıca kaygı seviyesi yüksek olanbireylerin bedensel duyumları daha abartılı algıladığı belirlenmiştir.Baş dönmesi, kaygı ve bedensel duyumları abartma arasındaki ilişkinin modellenerek testedilmesi, hastaların doğru tanı alması ve uygun tedaviye yönlendirilmesi açısından büyükönem taşımaktadır. Bu çalışmanın sonuçları baş dönmesi yakınması olan bireylerin psikiyatribölümüyle işbirliği içinde değerlendirilmesi gerekliliğine işaret etmektedir. Yapısal eşitlikmodellemesinin, sağlık alanındaki araştırmalar için dinamik özellikteki gizil değişkenlerleoluşturulan karmaşık modellerin analizinde, kolaylık sağladığı görülmüştür., Structural equation modelling (SEM) is a statistical method based on the causal andcorrelational relation of observed and latent variables. In the simultaneous evaluation ofvarious dependent and independent variables, SEM makes possible the creation of newmodels, including also the error values in the analysis. It has been observed, in medicalresearch where latent variables are evaluated, that there are a number of distinct reasons witha range of results in dynamic forms. The analyzes performed by creating theoretical models inmedical research are important. The aim of this study is to test the correlation betweenvertigo, which is one of the most common reasons to get doctor consultancy, anxiety, which isclosely related to vertigo as a psychological condition, and somatosensory amplification withstructural equetion modelling.In the study, data callection process is conducted in a university hospital with 220 patientswho has complaints of vertigo. Volunteer subjects completed 20-item State-Trait AnxietyInventory (STAI), 10-item Somatosensory Amplification Scale (SSAS), 15-item VertigoSymptom Scale (VSS) and 25-item Dizziness Handicap Inventory (DHI). Hypotetical modelshowing the relation between vertigo, anxiety and somatosensory amplification is tested.As a result of analysis, the model shows good fit and identified hypothesis are supported.According to this, anxiety level and somatosensory amplification level are high in patientswith vertigo. In addition, it is found that, paitents with high anxiety score have highsomatosensory amplification score, too.Specifying the relation between vertigo, anxiety and somatosensory amplification is crucialbecause it is suggestive to give the accurate diagnosis to the patients and directing them to theappropriate treatment. The findings of the study shows that patients with vertigo should alsobe consulted by psychiatry departments. Structural equation modelling makes it easier in thefield of medicine, testing the complicated models including latent variables.
- Published
- 2016
4. The structure of environmental attidutes: First-order confirmatory factor analysis
- Author
-
AYTAÇ, Mustafa and ÖNGEN, Burcu
- Subjects
İnsan merkezcilik,Çevre merkezcilik,Yeni çevresel paradigma,Doğrulayıcı faktör analizi ,Anthropocentrism,Ecocentris,New ecological paradigm,Confirmatory factor analysis ,Engineering ,Mühendislik - Abstract
Çalışmanın amacı, Furman (1998) tarafından geliştirilen yeni çevresel paradigma ölçeğinin yeniden geçerlilik ve güvenilirlik analizlerini yapmaktır. Bu amaç doğrultusunda ölçeğe ilk olarak açıklayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Daha sonra doğrulayıcı faktör analizi ile modelin uygunluğu test edilmiştir. Açıklayıcı faktör analizi’ne göre ölçek, 15 madde ve 2 faktörlü yapı göstermektedir. Ölçeğin toplamda açıkladığı varyans %40 ve Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı 0.53 olarak hesaplanmıştır. Açıklayıcı faktör analizi ile faktörler belirlendikten sonra, hipotez ile belirlenen faktör yapılarına uygunluğunu test etmek üzere doğrulayıcı faktör analizi ile sınanmıştır. Çalışmada Uludağ Üniversitesinin yedi farklı bölümünden 287 gönüllü öğrenciye anket uygulanmıştır. Toplam, üniversite öğrencileri örneklemi için elde edilen birinci-sıra doğrulayıcı faktör analizi’nde ki-kare uyum testi, RMSEA, GFI ve CFI uyum indekslerinden yararlanılmıştır. Uyum indekslerinden elde edilen değerler ki-kare uyum testi için 1,449, RMSEA için 0.040, GFI için 0.94, CFI için 0.93 olarak hesaplanmıştır. Tüm faktörler istatistiksel olarak anlamlı bulunmuş ve uyum indeksleri sonucunda elde edilen modelin iyi bir uyuma sahip olduğu ortaya koyulmuştur, The aim of this study is re-analysing the reliability and validity new environmental paradigm scale which isdeveloped by Furman (1998). Fort his purpose exploratory factor analysis mad efor the form of the scale, thenlater goodness of fit the model has been tested with confirmatory factor analysis. For the resulting data fromthe exploratory factor analysis; structure of scale shows 15 items and two components. Scale’s overallexplaining variance is 40.0% and Cronbach Alpha internal consistency coefficient calculated as 0.53. Themodel after the operation of exploratory factor analysis, is tested by the confirmatory factor analysis. Thisstudy analyzes responses from 287 university students from the Uludag University to the new environmentalparadigm (NEP) scale. In the operation of confirmatory factor analysis chi-square fit test, RMSEA, GFI andCFI were used. The calculated results from the fit indexes are; for chi-square fit test 1.449, for RMSEA 0.040,for GFI 0.94, for CFI 0.93. All factors found a statistically significant result and the model fit indices werefound to be goodness.
- Published
- 2014
5. Sosyal bilimlerde matematik
- Author
-
Aytaç, Mustafa, Mustafa Sevüktekin, Erkan Işıǧıçok, Aytaç, Mustafa, and Mustafa Sevüktekin, Erkan Işıǧıçok
- Subjects
- Social science -- Mathematics, Sosyal bilimler--Matematik
- Published
- 2010
6. WStE 355 inve taneli yapı çeliğinde ısı girdisi ve gerilemeleri azaltma ısıl işleminin ısının tesiri altındaki bölge (ITAB)'nin tokluğuna etkisi
- Author
-
Aytaç, Mustafa Nazmi, Kaluç, Erdinç, and Makine Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Mechanical Engineering ,Steel-metal ,Makine Mühendisliği ,Heat treatment - Abstract
WStE 355 İNCE TANELİ YAPI ÇELİ?İNDE ISI GİRDİSİ VE GERİLMELERİ AZALTMA ISIL İŞLEMİNİN ISININ TESİRİ ALTINDAKİ BÖLGE (ITAB)' NİN TOKLU?UNA ETKİSİ M. Nazmi AYTAÇ Anahtar Kelimeler: İnce Taneli Yapı Çeliği, Isı Girdisi, Gerilmeleri Azaltma Isıl İşlemi, Isı Tesiri Altındaki Bölge (ITAB) ÖZET Alışılmış karbonlu çeliklerden daha iyi mekanik özelikler ve atmosferik korozyona daha fazla direnç sağlamak için yüksek mukavemetli düşük alaşımlı çelikler (HSLA) diye bilinen bir grup az alaşımlı çelik geliştirilmiştir. Bu çelikler Avrupa literatüründe ince taneli yapı çelikleri diye adlandırılırlar. Karbonlu çelik ve ince taneli çeliklerin arasındaki yapısal kaliteleri arasındaki başlıca fark kimyasal bileşimdir. Bu çelikler C ve Mn'a ilaveten daha fazla mukavemet, tokluk ve sertlik elde etmek için eklenen Cr, Nb, Ti, V, Al ve Cu gibi diğer elementleri de içerirler. Katı çözeltide 1100 °C nin üzerinde çözülebilen bu alaşım elementlerinin karbür, nitrür ve karbonitrürleri, tane sınırlarında ince bir şekilde dağılmıştır ve ostenitik fazın tane büyümesini sınırlarlar ki bu oluşum yüksek mukavemet ve tokluk özeliklerinin bir nedenidir. İnce taneli çelikler genellikle yüksek mukavemet ve ağırlıktan tasarrufun önemli olduğu hallerde kullanılırlar. İnce taneli çeliklerin tamamı inşaat makinaları, malzeme işleme ekipmanı, köprüler ve çeltk yapılar içeren geniş bir uygulama aralığında kullanılırlar. Bu çelikler genellikle sac, levha, şerit, içi boş ve dolu profiller ve özel kesitli parçalar biçiminde üretilir ve kullanıma sunulurlar. İnce taneli çeliklerörtülü elektrod ile ark kaynağı, tozaltı, gazaltı ve elektrik direnç yöntemleri ve yalın karbonlu yapı çelikleri için kullanılan kaynak yöntemlerinin herhangi biri ile rahatlıkla kayn%k edilebilirler. Karbon eşdeğerleri kaynaklanabilirlik açısından düşük tutulmaktadır. Bu çeliklerin metalürjik karakteristiklerine göre kaynak işleminin ısı girdisi, ısı tesiri altındaki bölgenin (ITAB) tokluk özeliğini önemli bir şekilde etkilemektedir. Isı tesiri altındaki bölgenin tokluğunu iyileştirmek için kaynaktan sonra gerilmeler azaltma ısıl işlemi uygulanmalıdır. Bu ısıl işlem standardlarda da önerilmektedir.Bu çalışmada, 17 mm kalınlığında WStE355 çeliği kullanılmıştır. Deney parçalarına `K` tipi kaynak ağzı açılmıştır. Bu levhalar gazaltı, tozaltı ve örtülü elektrod yöntemleri kullanılarak 5 paso ile oluk pozisyonunda kaynaklanmıştır. Daha önceki araştırmalar ve literatürden yararlanılarak saptanan optimum kaynak parametreleri kullanılmıştır., Kaynaklı levhalar üç kısma ayrılmıştır. Birinci grup deney parçaları kaynaklanan koşullarda kalmıştır. ITAB'nin tokluğunu iyileştirmek için ikinci grup parçalara 550 °C'de 2 saat süre ile, üçüncü grup parçalara da 650 °C de 2 saat süre ile gerilmeleri azaltma ısıl işlemi uygulanmıştır. Her bir durum için kaynaklı parçanın kaynak bölgesinde ITAB' den Charpy-V test numuneleri çıkarılmıştır. Çentik-darbe deneyi sıfırın altındaki dereceleri de içeren farklı sıcaklıklarda uygulanmıştır. Deney sonuçları, diğer yöntemlerden daha yüksek ısı girdisi olan tozaltı ark kaynağı ile kaynaklı parçalarda daha iyi ITAB tokluğunun sağlandığını göstermiştir. 650 °C'de 2 saat süre ile gerilmeleri azaltma ısıl işleminin de ITAB'nin tokluğunu diğerlerinden daha fazla arttırdığı gözlenmiştir. THE EFFECT OF HEAT INPUT AND STRESS RELIEF HEAT TREATMENT ON THE TOUGHNESS OF THE HAZ ON THE FINE GRAINED STRUCTURAL STEEL WStE 355 M. Nazmi AYTAÇ Keywords: Fine Grained Structural Steel, Heat Input, Stress Relief Heat Treatment, Toughness, Heat Affected Zone (HAZ) ABSTRACT A group of low alloy steels that are designed to provide better mechanic properties and, sometimes, greater resistance to atmospheric corrosion than conventional carbon steels are known as `high strength low alloy (HSLA) steels`. They are also called as `fine-grained structural steels` in European Literature. The principal difference between structural grades of carbon steel and fine grained steel is chemical composition. These steels contain, in addition to carbon and manganese, other elements such as Cr, Nb, Ti, V, Al, Cu which are added to obtain greater strength, toughness and hardening qualities. Carbides, nitrides and carbonitride's of these alloying elements are finely dispersed at the grain boundries which could be solved over the 1100 °C in solid solution and they limits the grain grownt in austenitic phase of structure and it is the reason of the high strength and toughness properties. i Fine grained steels are generally used when saving in weight are important. All of these fine-grained steels are used in a wide range of applications, including construction machinery, materials-handling equipment, bridges and buildings. These steels are generally available in all standard wrought forms: HIsheet, strip, plate, structural shapes, bars, bar-size shapes and special sections. Fine grained steels are readily welded by any of the welding process used for plain carbon structural steels, including shielded metal arc, submerged arc, flux-cored arc, gas metal-arc and electrical resistance methods. The carbon equivalents are kept low for good weldability. According to their metallurgical characteristics, heat input of welding process are significantly effect the HAZ toughness properties. And, also stress-relief heat treatment could be applied after welding in order to improve HAZ toughness. In the specifications, stress-relief heat-treatment is recommended to reduce residual stresses of weldments. In this research, WStE 355 steel of 17 mm. thickness has been used. K-type weld groove has been prepared for each condition. These plates have been welded by using MAG, SMAW and SAW processes at flat position with 5 passes. Optimum welding parameters have been used which derived from provious investigations and literature. As-welded plates have been cut in three parts. One parts has been left as-welded condition. Stress relief heat treatment was applied to second part at 550 °C for 2 hours and to the third part at 650 °C for 2 hours in order to in order to improve HAZ toughness. For each conditions, Charpy-V test specimens have been prepared from the HAZ of the weld zone of weldments. Impact test has been carried out on specimens with different temperatures including subzero degrees. Test results have been shown that submerged arc welded specimens give better HAZ toughness by means of heat input is higher than other processes. It has been examined that stress relief heat treatment at 650 °C for 2 hours gives higher HAZ toughness than other. 108
- Published
- 1996
7. Yaşam Tatmini Ve Sosyal Dışlanma
- Author
-
BAYRAM, Nuran, primary, SAM, Neslihan, additional, AYTAÇ, Serpil, additional, and AYTAÇ, Mustafa, additional
- Published
- 2010
- Full Text
- View/download PDF
8. Tek Örneklem'li durumlarda parametrik olmayan istatistik testleri ve bazı uygulamalar
- Author
-
Aytaç, Mustafa and İstatistik Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Ekonomi - Abstract
154
- Published
- 1982
9. Büyük veri ve istatistikteki uygulamaları
- Author
-
Çelik, Sadullah, Aytaç, Muhammet Mustafa, Ekonometri Ana Bilim Dalı, Aytaç, Mustafa, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Spark ,Power law distribution ,Conflict ,Power lLaw ,Statistics ,Büyük veri ,Protesto ,Protest ,BigQuery ,Protesting ,GDELT ,Çatışma ,Big data ,Kuvvet yasası dağılımı ,Hadoop ,İstatistik ,Ekonometri ,Econometrics - Abstract
Son yıllarda bilgisayar ve bulut teknolojilerinde görülen modern gelişmeler üretilen ve saklanan bilginin miktarında ve hızında büyük artışa sebep oldu. Bilgi miktarındaki bu artış `Büyük Veri` olarak adlandırılan yeni bir kavramın hayatımıza girmesini sağladı. Büyük Veri özellikle hükûmetlerin ve işletmelerin gelecekleriyle ilgili bilinçli kararları almaları konusunda büyük avantaj sağlar. Fakat ortaya çıkan bu verinin büyüklüğü ve çeşitliliği beraberinde bazı sorunları da getirdi. Geleneksel veritabanı sistemleri bu veri formatlarını işlemekte yetersiz kaldığından, bu sorunun üstesinden gelmek için yeni araç ve tekniklere ihtiyaç duyulmaktadır. Bugün çok çeşitli teknik ve teknolojiler `Büyük Veri`yi; toplamak, işlemek, analiz etmek ve görselleştirmek için geliştirilmiştir. Bu teknik ve teknolojiler; istatistik, bilgisayar bilimi, uygulamalı matematik ve ekonomi gibi birçok alanı kapsamakta ve bunlardan yararlanmaktadır. Bu çalışmada Google'ın altyapısında bulunan BigQuery'deki GDELT veri seti kullanılarak 1979-2017 yılları arasında dünyada yaşanan çatışma olayları ile Türkiye ve Ukrayna'da yaşanan protestolar SQL yardımıyla gerçek zamanlı olarak analiz edilmiştir. Analiz sonucunda elde edilen verilerden 1979-2017 yılları arasında dünyada yaşanan çatışmalar ile Türkiye ve Ukrayna'da yaşanan protestolar grafikler şeklinde sunulmuştur. Ayrıca, analiz sonucunda elde edilen çatışma ve protesto verilerinin kuvvet yasasına uygun olup olmadığı test edilmiş ve test sonuçlarında bu verilerin kuvvet yasasına uygun bir dağılım gösterdikleri bulunmuştur. Elde edilen bu bulgulardan, çatışma ve protesto gibi toplumsal olayların kuvvet yasasına uygun bir dağılım sergiledikleri söylenebilir. Developments in computer and cloud technologies in recent years have led to a significant increase in the amount and speed of information generated and stored. This increase in the amount of information enabled a new concept called `Big Data` to enter into our lives. The Big Data gives a big advantage especially for governments and businesses to make informed decisions about their future. But the size and diversity of the resulting data also emerged some problems. Since traditional database systems are insufficient to handle these data formats, new tools and techniques are needed to overcome this problem. Today, a wide range of techniques and technologies are being developed to manipulate, analyse and visualize `Big Data`. These techniques and technologies comprise and use statistics, computer science, applied mathematics and economics. In this study, using the GDELT dataset at BigQuery in Google's infrastructure, the protesters living in Turkey and Ukraine and the conflict events in the world between 1979-2017 were analysed in real time with SQL. The data obtained as a result of the analysis are presented in the form of graphs of conflicts in the world between 1979 and 2017 and protests in Turkey and Ukraine. In addition, it was tested if the conflicts and protest data obtained as the result of the analysis were in accordance with the power law, and it was found that these data were distributed according to the power law in the test results. From these findings, it can be said that social events such as conflict and protest have a distribution compatible with power law. 191
- Published
- 2018
10. Bayesyen Markov chain monte carlo simulation
- Author
-
Bilir, Kadriye Burcu Öngen, Aytaç, Mustafa, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Ana Bilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Değişim noktası analizi ,Markov zinciri monte carlo ,Önsel dağılımlar ,Prior distribution ,Bayes yöntemleri ,Bayes methods ,Markov chain monte carlo ,Change point analysis - Abstract
20.yüzyılın başlarında sosyal bilimler ve davranış bilimlerinde yapılan bilimsel araştırmalarda bayesyen istatistik oldukça fazla sayıda bilimsel çalışmada kullanılmaktadır. Bu doğrultuda klasik teoriye alternatif olarak ortaya çıkan Bayes teoremi olasılık teorisine dayanmaktadır. Bu nedenle Bayesyen istatistikçiler öznel bir bakış açısına sahip olup, önsel dağılımlarla analiz yapmaktadırlar. Dolayısıyla, MCMC yöntemiyle birlikte kurulan bayesyen yöntemler, model oluşturmada kolaylık sağlamaktadır Bu çalışmada Türkiye'deki 1983 ve 2014 yılları arasında kömür madenlerinde meydana gelen kazaların yıllık olarak kayıtlı olan verilerle kazaların "oranının" değişimine bakarak, değişimin olduğu sene tahmin edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla Böyle bir değişim anının neyi gösterdiği ortaya konulmuştur. Bu doğrultuda, değişim noktası analizinin nasıl yapıldığı, sonuçların nasıl yorumlandığını ve Bayes formüllerini hesaplamamızı sağlayan Markov Zinciri Monte Carlo Simülasyon tekniği kullanılmıştır. Kazaların sayısının tümünü iki Poisson dağılımının ortak dağılımı üzerinden modellenmiş ve bu dağılımların birinci Poisson'dan ikincisine geçtiği an hesaplanmıştır. R paket programı yardımıyla yıllar itibariyle meydana gelen değişimlerin değişim noktası analizi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda, tek aşamalı yapılan poisson değişim noktası analiziyle 2003 yılının maden kazaları sonucunda değişim noktası olduğu görülmüştür. Earlier in the 20th century scientific research in the social sciences and behavioral sciences Bayesian statistics are used in quite a number of scientific studies. This direction is based on the Bayes theorem of probability theory emerged as alternative classical theory. Therefore Bayesian statisticians are able to differentiate between a subjective point of view, they do the analysis with prior distribution. Therefore, MCMC method established with Bayesian methods, providing ease in creating a model in this study in 1983 and registered annually in accidents in coal mines between 2014 accidents with data Turkey "rate" referring to change, it has tried to predict the year of the change. To this end, such a change has been demonstrated that moment unfold. In this respect, how to make the change point analysis, Markov Chain and Bayes' formula enables us to calculate how to interpret the results of the Monte Carlo simulation technique was used. All via a common distribution of two Poisson distribution of the number of accidents is modeled and calculated from the first moment that passed to the second Poisson. R package program changes from year analysis of the changes that occur as it is made. The results showed that, as a result of a single-point mining accidents made poisson change point analysis showed that by 2003, the change point.
- Published
- 2016
11. Türkiye'de işsizliğin mekansal analizi
- Author
-
Aral, Neşe, Aytaç, Mustafa, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı., Aytaç, Muhammet Mustafa, and Ekonometri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Türkiye ,Spatial econometrics approach ,Mekansal istatistik ,Turkey ,Spatial statistics ,Unemployment ,İstatistik ,Statistics ,Spatial analysis ,Ekonometri ,Econometrics ,İşsizlik ,Mekansal analiz - Abstract
İşsizlik, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en temel sorunlardan biridir. İşsizlik oranlarının bölgesel düzeyde önemli farklılıklar göstermesi ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölgelerarasındaki farklılıklar mekansal analiz yöntemleriyle incelenebilir. Gerçek hayat ilişkilerini açıklarken konum etkilerini de dikkate alan mekansal analiz yöntemleri, son yıllarda istatistiksel analizlerde sıklıkla kullanılmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin illerine ait işsizlik oranları için bölgesel ayrışmaları incelemek ve işsizlik oranını etkileyen dinamikleri belirlemektir. Bu doğrultuda, işsizliğin bölgesel farklılıkları mekansal analiz yöntemleriyle ortaya konduktan sonra işsizlikle ilintili değişkenler ele alınmak suretiyle bu dinamiklerin işsizlik üzerindeki etkileri belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde işsizliğin yapısal özelliklerine ilişkin temel kavramlar verilmiş, kavramsal çerçeve ele alınmıştır. Ayrıca bu bölümde ekonomik ve sosyal olarak işsizlik sorununa değinilmiş ve Türkiye'de işsizliğin mevcut durumu irdelenmiştir. İkinci bölümde analizde kullanılacak olan mekansal analiz yöntemleri detaylıca incelenmiştir. Bu bağlamda öncelikle mekansal verilerin yapısı ve çeşitleri üzerinde durulmuş, açıklayıcı mekansal veri analizi yöntemleri ele alınmıştır. Sonrasında mekansal modeller açıklanıp, bu modellere ait tahmin yöntemleri ve testler incelenmiştir. Üçüncü bölümde literatürde yer alan çeşitli modellerin bulgularına dayanarak ve bu modellerin spesifikasyonlarında kullanılan değişkenler kullanılmak suretiyle Türkiye'nin 81 ilinde işsizliğin dağılımı araştırılmıştır. Bu amaçla dağılımın mekansal özelliklerini de içeren ampirik bir model geliştirilmiştir. Analiz sonuçları, Türkiye'de illerin işsizlik oranları arasında önemli derecede mekansal bağımlılık olduğunu göstermektedir. Yüksek işsizlik oranına sahip illerin ve düşük işsizlik oranına sahip illerin kümelenme eğiliminde olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra işsizlik oranlarının işsizliği açıklamada kullanılan değişkenler dışında komşu bölgelerin işsizlik oranlarından da etkilendiği gözlenmiştir. Today unemployment is one of the most important issues in Turkey as in many countries. It is another concern that unemployment rates vary at the regional level. Regional differences could be analyzed using spatial analysis techniques. Spatial analysis methods, which take into account the location effects, have been widely used in the statistical analysis in recent years. The aim of this study is to investigate the disparities in regional unemployment patterns in Turkey and examine the basic dynamics that caused unemployment. For this purpose, after differences in regional unemployment rates are put forward, it is aimed to determine the dynamics causing unemployment by dealing with variables related to unemployment. In the first section of the study, structural features of unemployment were specified and conceptual framework was considered in detail. Also in this section, economic and social problems of unemployment were considered and the current state of unemployment in Turkey was examined. In the second section, spatial analysis techniques that used in this study were deeply analyzed. In this context, primarily the structure and types of spatial data was explained on and exploratory spatial data analysis were discussed. Later, spatial models were explained and the estimation methods and tests that belong to these models were analyzed. In the third section, geographical distributions of unemployment in the 81 provinces of Turkey were investigated on the basis of findings from the related literature and by using explanatory variables used in the specifications present in this literature. To this end, an empirical model was developed that includes spatial effects. The results show that there are unemployment differentials and a significant degree of spatial dependence among unemployment rates of provinces in Turkey. It was observed that provinces marked by high unemployment and low unemployment tend to be spatially clustered. The findings also indicate that unemployment in one province tends to spillover to neighboring provinces. 96
- Published
- 2016
12. Workplace Violence: A Study of Turkish Workers
- Author
-
Selver Yildiz, Mustafa Aytac, Nuran Bayram, Fusun Sokullu Akinci, Serpil Aytac, Nazan Bilgel, Veysel Bozkurt, Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Aile Hekimliği Anabilim Dalı., Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonomi Anabilim Dalı., Aytaç, Serpil, Bozkurt, Veysel, Bayram, Nuran, Yıldız, Selver, Aytaç, Mustafa, Bilgel, Nazan Gönül, AAH-5436-2021, AAG-9068-2021, and I-7814-2019
- Subjects
Questionnaires ,Male ,Turkey ,Nurses ,Poison control ,Suicide prevention ,Turkey (republic) ,Occupational safety and health ,Engineering ,Surveys and Questionnaires ,Psychological aspect ,Medicine ,Working ,Workplace ,Safety, Risk, Reliability and Quality ,Sexual violence ,Mental Disorders ,Statistics ,Mobbing ,Middle Aged ,Classification ,Multicenter study ,Clinical trial ,Workplace violence ,Female ,Statistical model ,Medical emergency ,Sex ratio ,Safety Research ,Human ,Clinical psychology ,Risk ,Adult ,Adolescent ,Health-care workers ,education ,Violence ,Article ,Young Adult ,Social support ,Injury prevention ,Humans ,Industry ,Sex Distribution ,Workplace Violence ,Public Services International ,Aggression ,Questionnaire ,business.industry ,Public Health, Environmental and Occupational Health ,Mental disease ,medicine.disease ,Logistic Models ,Physical violence ,Ergonomics ,business ,Psychological violence ,Public, environmental & occupational health - Abstract
This research was conducted to address the experience of workplace violence of Turkish workers from different sectors and to investigate the impact of the exposed violence on their psychological well-being. Data were collected anonymously with printed questionnaires from the volunteer participants and depended on self-reporting. The response rate was 79.0% (1708/2161). The prevalence of workplace violence was found to be 44.8%. The most common type was verbal violence together with mobbing (bullying). Victims of physical violence were mostly males, whereas females were found to be victims of verbal, psychological and sexual violence. Most cases did not result in legal action and the victims remained silent. Psychological well-being of exposed workers in terms of depression, anxiety and stress seemed to deteriorate. Workplace violence remains a silent epidemic in Turkey. Preventive measures against workplace violence and social support for violated workers do not exist.
- Published
- 2011
- Full Text
- View/download PDF
13. Logistic regression analysis and an application on female labor force
- Author
-
Kara, Özgür Savaş, Aytaç, Mustafa, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı., Aytaç, Muhammet Mustafa, and Ekonometri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Kategorik veri analizi ,Female labor force ,Working women ,Labor markets ,Logistic regression analysis ,İşgücüne katılım oranı ,Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri ,Regression ,Manpower ,Catagorical data analysis ,İşletme ,Labor force participation ratio ,Ekonometri ,İşgücü piyasaları ,Women ,Econometrics ,Women labour force ,Kadın işgücü ,Labour force analysis ,Lojistik regresyon analizi ,Labour Economics and Industrial Relations ,Regression analysis ,Business Administration - Abstract
Çalışma hayatındaki varlığı ilk çağlardan beri devam eden kadınların ücretli olarak iş piyasalarında yer alması sanayi devrimi ile başlamıştır. Daha sonra II. Dünya Savaşı ile beraber erkek nüfusunun ciddi biçimde azalması kadınların işgücü piyasalarındaki yerini sağlamlaştırmıştır.Ancak kadınlar işgücü piyasalarında her zaman ikincil işgücü olarak algılanmıştır. Kadınların öncelikli görevleri aile işleri ve çocuk bakımı olarak düşünülmeye devam etmiştir.Sanayi devriminden itibaren zaman içerisinde tüm dünyada eşitlikçi yasalar çıkarılmasına rağmen kadınların işgücü piyasalarındaki sorunları hala devam etmektedir. Buna uygun olarak kadınların işgücüne katılımı tüm dünyada erkeklerden daha düşük seviyededir.Kadın işgücüne katılımı çok düşük olan ülkemizde sürdürülebilir kalkınma için kadın istihdamının artırılması gerekmektedir. Bu çalışmada kentsel yerlerde yaşayan kadınların işgücüne katılım kararını belirleyen etmenler araştırılacaktır. Çalışma dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde işgücü ve işsizlikle ilgili temel kavramlar açıklanmıştır. İkinci bölümde teorik temeller ve kadın istihdamının tarihçesi anlatılmıştır. Üçüncü bölümde ise lojistik regresyon analizi hakkında bilgi verilmiştir. Son bölümde ise lojistik regresyon analizi ile kadınların işgücüne katılımını etkileyen faktörler belirlenmeye çalışılmıştır.Anahtar Sözcükler: İşgücü piyasaları, İşgücüne katılım oranı, Kadın işgücü, Kategorik veri analizi, Lojistikregresyon analizi Continued presence of woman in working life since ancient markets but involvement in wage labor markets began with the industrial revolution. Then serious decline of the male population with World War II. has strengthened its poition of woman in the labor market.Howewer, women in the labor market always been perceived as a secondary workforce. Women's priority tasks have been continued to be considered as family and child care jobs. Problems in the labor markets of women are still continuing despite the removal egalitarian laws all ower the world in the time since industrial revolution. Accordingly, women's labor force participation is lower than men in the World.In our country where female labor force participation is very low, it is necessary to increase the employment of women for sustainable development. In the study, it will be investigated factors of the determining of the decision of labor force participation of women who living urban areas. This study contains four main parts. In the first part, basic consepts of labor force and unemployment are explained. In the second part, theoretical foundations of labor force and history of female labor force is disclosed. In the third part, information about logistic resgression analysis are given. And in the last part, it was studied for determine to factors affecting the participation of women in the labor force by logistic regression analysis.Key words: Labor markets, Labor force participation ratio, Female labor force, Catagorical data analysis, Logistic regression analysis. 121
- Published
- 2015
14. Doğrulayıcı faktör analizi ile bir uygulama
- Author
-
Öngen, Kadriye Burcu, Aytaç, Mustafa, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı., and Ekonometri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Yeni çevresel paradigma ölçeğip ,Exploratory factor analysis ,Statistics ,Verification ,Confirmatory factor analysis ,Açıklayıcı faktör analizi ,Environmental paradigm scale ,Statistical analysis ,İstatistik ,Multivariate statistic ,Ekonometri ,Econometrics ,Factor analysis ,Doğrulayıcı faktör analizi - Abstract
Son yıllarda sosyal bilimler ve davranış bilimlerinde yapılan bilimsel araştırmalarda çok değişkenli istatistiksel teknikler oldukça fazla sayıda bilimsel çalışmada kullanılmaktadır. Bu doğrultuda davranış bilimlerinde araştırmacılar sıklıkla direkt olarak gözlenemeyen teorik yapılar ile ilgilenmektedirler. Bunlara gizil değişkenler veya faktörler adı verilmektedir. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin Yeni Çevresel Paradigma Ölçeği'ne vermiş oldukları cevaplar kullanılarak, doğrulayıcı faktör analizinin teorik yapısını ortaya koyulmaktadır. Bu amaçla açıklayıcı faktör analizi yapıldıktan sonra elde edilen iki faktörlü yapının ilki ?Çevre Merkezci Yaklaşım? ve ikincisi ise ?İnsan Merkezci Yaklaşım? olarak isimlendirilmiştir. İlk yedi maddenin ?Çevre Merkezci Yaklaşım? ve diğer yedi maddenin ise ?İnsan Merkezci Yaklaşım? olarak adlandırılan faktörler altında yer aldığı belirlenmiştir. Her bir maddenin sadece kendisini açıkladığı varsayılan gizil değişken ile ilişkisi modelde tanımlanarak ölçeğin yapı geçerliliği test edilmiştir. Bunun yanı sıra ölçüm modelinin bir bütün olarak kabul edilebilir bir model olup olmadığının bir ölçütü olarak uyum iyiliği istatistiklerinin de istenilen düzeyde çıkması beklenmektedir. In recent years, scientific research in the social sciences and behavioral sciences rather than multivariate statistical techniques are used in numerous scientific studies. In this respect behavioral sciences, researchers often be observed directly interested in the theoretical structures. These are called latent variables or factors. In this study, university students gave their answers using the Environmental Paradigm Scale, confirmatory factor analysis of the theoretical structure is suggested. For this purpose, two-factor structure derived from exploratory factor analysis after the first ?ecocentrism? and the second is the ?anthropocentrism? has been named. The first seven items, ?ecocentrism? and the other seven items in the ?anthropocentrism? were taken under the so-called factors. Each article explains not only his relationship with the default latent variable model was tested by defining the validity of the scale structure. In addition, the measurement model can be considered as a whole, as a measure of whether there is a model of goodness of fit statistics are expected to grow to the desired level. 114
- Published
- 2010
15. Makroekonomik zaman serisi analizi ve yapay sinir ağı uygulamaları
- Author
-
Arabacı, Özer, Aytaç, Mustafa, Ekonometri Ana Bilim Dalı, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Time series ,Artificial neural networks ,Economics ,Statistics ,ARIMA models ,Arıma modelleri ,İstatistik ,Önraporlama ,Yapay sinir agı ,Zaman serileri ,Ekonometri ,Econometrics ,Ekonomi ,İleri beslemeli ag ,Feedforward networks ,Forecasting - Abstract
Son yıllarda zaman serisi analizinde yapay sinir agı modellerinin kullanımına ilgiartmaktadır. Dogrusal dısı modelleme basarısı, veri setinden ögrenebilme yetenegi ve veriyaratma sürecine kısıt getirmemesi gibi özellikler yapay sinir agı modellerini çekicikılmaktadır. Diger taraftan farklı bir terminolojiye sahip olması ve parametrik olamayandogası ise bir dezavantaj olarak görülmektedir. Bu çalısmada iktisadi zaman serilerinin sahipoldugu farklı anahtar özellikler durumunda yapay sinir agı modellerinin kullanımınınuygunlugu arastırılmaktadır. Bu amaçla mevsimsellik, yapısal kırılma, volatilite ve dogrusaldısılık gibi özelliklere sahip farklı zaman serileri kullanılmıstır. lk olarak bu seriler sahipoldukları bu anahtar özellikler durumda kullanılan geleneksel modellerle modellenmistir.kinci olarak ilgili seriler yapay sinir agı modelleriyle modellenmis ve önraporlamaperformansları karsılastırılmıstır. Elde edilen sonuçlar volatilite dısında diger durumlardayapay sinir agı modellerinin kullanılabilecegini destekler yöndedir.Anahtar Sözcükler: Zaman Serileri, Yapay Sinir Agı, leri Beslemeli Ag, ARIMAModelleri, Önraporlama There is an increasing interest in time series analysis using artificial neural networks models(ANN) in recent years. ANN models are attractive because of their nonlinear modellingsuccess, learning from data capability. On the other hand it is a disadvantage that it has adifferent nomenclature and nonparametric nature. In this study it was investigated that inwhich cases it is usefull to use ANN models in economic time series analysis. For thispurpose, some economic time series which have different key features such as seasonality,structural break, volatility and nonlinearity are used. Firstly these series are modelled byusing traditional methods. Secondly same series are modelled by using ANN models andforecasting performance of those models are compared. Results are supported that except forvolatility, ANN models can be used as a time series analysis method.Key Words:Time Series, Artificial Neural Networks, Feedforward Networks, ARIMA,Forecasting 211
- Published
- 2007
16. Diskriminant analizi ve bir uygulama denemesi
- Author
-
Cangül, Oya, Aytaç, Mustafa, Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı., and Ekonometri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Diskriminant analizi ,Türk bankaları ,Risk at banking ,Turkish banks ,Ekonometri ,Bankacılıkta risk ,Econometrics ,TMSF ,Discriminant analysis - Abstract
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarda incelenen olayların analizinde,kısıtlayıcı varsayımlar altında geçerli olan tek değişkenli analizlerin yeterli olmadığıgörülmektedir. Tek değişkenli analizlerle ilgili en önemli kısıt, olaydaki birçok faktöründeneysel olarak kontrol altında tutulması ve her defasında tek bir faktörün etkisininincelenmesidir. Tek değişkenli istatistiklerin kısıtlılığı nedeniyle çok değişkenli istatistikselanalizler, araştırmacılar tarafından tercih edilmeye başlanmıştır.Bu çalışmada, çok değişkenli analiz yöntemlerinden biri olan ve gözlemleri enaz hata ile ait oldukları gruplara ayırmak için yapılan işlemlerin tümü olarak tanımlanandiskriminant analizinin teorik altyapısı ve finans alanındaki bir uygulaması verilmiştir.Birinci bölümde, çok değişkenli istatistiksel analiz yöntemlerinin tercihsebepleri, amaçları, tanımları üzerinde durulduktan sonra Diskriminant Analizinin enönemli varsayımlarından biri olan normal dağılım ile ilgili bilgi verilmiş ve DiskriminantAnalizinin diğer analizlerle karşılaştırılması yapılmıştır.İkinci bölümde, Diskriminant Analizinin kullanımı, varsayımları, matematikselişlemlerle teorik yapısı, fonksiyonunun elde edilişi ve anlamı ve son olarak tekniklerigösterilmiştir.Üçüncü bölümde, finansal performanslarına göre 1999, 2000, 2001 yıllarında,mali açıdan başarısız ve mali açıdan başarılı bankaları ayırmak için bir DiskriminantAnalizi uygulaması yapılmıştır. Bu çalışmada, risk ölçütlerine göre performansdeğerlendirilmesi yapıldığından, bankacılıkta risk unsurları üzerinde durulmuştur.Anahtar Sözcükler:Diskriminant Analizi TMSF Bankacılıkta risk Türk Bankaları It can easily be seen that existing one variable analysis under some restictiveconditions used in scientific research are not enough. The most important restrictionregarding one variable analysis is that all but one variables are kept under controlexperimentally and the effect of only one variable each time is considered. Because ofthis ineffectiveness of one variable analysis, researchers started to prefer multi variablestatistical analysis.In this study theoretical background of Discriminant Analysis which isconsidered as one of the multi variable statistical analysis methods defined as the totalof procedures made to classify data to the group it belongs with the minimum number oferrors is established and a financial application is given.In the first chapter, the reasons for the multi variable statistical analysismethods to be used, their aims, definitions are recalled and after all that, someinformation on normal distribution which is one of the most important assumptions ofDiscriminant Analysis is given. Also Discriminant Analysis is compared with otheranalysis.In the second chapter, the usage, theoretical background, assumptions, themeaning, the methods and the function of Discriminant Analysis are discussed.In the third chapter, a financial application of Discriminant Analysis todiscriminate between financially succesful and unseccesful banks in the years 1999,2000 and 2001 according to their financial performances is studied. In this study, therisk factors have been focused on as the performans is assessed according to riskcriteria.Key Words:Discriminant Analysis TMSF Risk at Banking Turkish Banks 130
- Published
- 2006
17. Konjoint analizi ve tüketicilerin cep telefofonu tercihinin belirlenmesi ile ilgili bir uygulama
- Author
-
Dikici, Tuğba, Aytaç, Mustafa, and Ekonometri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ekonometri ,Econometrics - Abstract
Mal ve hizmet üreten işletmelerde bir hizmet ya da ürünün kaliteli olaraktanımlanabilmesi için en iyi nitelikleri taşıması gerekir. Ancak böyle bir ürün ya dahizmet fiyatının düşük olması beklenmez. Tüketiciler karar verirken fiyatla birliktediğer nitelikleri de gözönünde bulundururlar. Pazarlama araştırmalarının amacı ise birürün ya da hizmetin hangi özelliklerinin tüketiciler için daha önemli olduğunubelirlemektir.Daha çok yeni ya da gözden geçirilen bir ürün ya da hizmetin niteliklerinibelirlemek, fiyatların oluşturulmasına yardımcı olmak, satış ya da kullanım düzeyinitahmin etmek ve yeni bir ürün önermek amacıyla pazarlama araştırmalarında kullanılankonjoint analizi çok değişkenli istatistik yöntemlerinden biridir.Bu çalışmada ilk önce Konjoint Analizinin temel yapısı açıklanmaya çalışılacakve sonra Türkiye'de kullanılan farklı cep telefonlarının bazı nitelikler çerçevesinde nasılbir talep yaratacağı araştırılmaya çalışılacaktır. In the companies those produce goods and serve services it is a necessity theyhave got the best attributes in order to define those goods and services of good quality.However the prices of these kinds of goods and services could not be expected to pricedat cheap. Consumers take into consideration the other properties together with theprices,too. The aim of marketing researches is to determine which properties of goodsand services are more important concerning to the consumers.The Conjoint Analysis is one of the multivariete statistic methods which is usedin marketing in order to determine the properties of mostly a new or a revolving good orservice, facilitate price adjustment,estimate the sale or usage and suggest a new product.In this article the structure of Conjoint Analysis is explained first and thenworked on the topic of what type of a demand will create the variant mobile phonesbeing used in Turkey within the certain properties. 113
- Published
- 2006
18. Finansal risk yönetimine istatistiksel yaklaşım: Riskteki değer ve bir uygulama
- Author
-
Dalgıç, Sevda, Aytaç, Mustafa, Ekonometri Ana Bilim Dalı, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Statistical process ,İstatistiksel süreç ,Statistics ,Statistical models ,Management ,Risk management ,İşletme ,İstatistik ,Finansal risk ,Risk yönetimi ,Yönetim ,İstatistiksel modeller ,Financial risk ,Business Administration - Abstract
103
- Published
- 2004
19. Logistic regression analysis and an application experiment
- Author
-
Arabacı, Özer, Aytaç, Mustafa, Diğer, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Logistic regression analysis ,Lojistik regresyon modelleri ,İstatistik ,Statistics ,Regresyon modelleri ,Ekonometri ,Econometrics ,Lojistik regresyon analizi ,Regresyon analizi ,Regression models ,Regression analysis ,Logistic regression models - Abstract
73
- Published
- 2002
20. Deney planlamasında yanıt yüzeyi denemeleri ve bir uygulama denemesi
- Author
-
Kale, Burcu, Aytaç, Mustafa, Diğer, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Experiment ,Deney ,Response surfaces ,Ekonometri ,Cevap yüzeyleri ,Econometrics ,Experiments ,Experimental design - Abstract
84
- Published
- 2001
21. Correspondence analysis and aplication banking sector
- Author
-
Bayram, Nuran, Aytaç, Mustafa, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Uygunluk analizi ,Banking sector ,Bankacılık sektörü ,Correspondence analysis - Published
- 2000
22. Karşılık getirme analizi ve bankacılık sektörüne uygulaması
- Author
-
Bayram, Nuran, Aytaç, Mustafa, and Ekonometri Ana Bilim Dalı
- Subjects
İstatistik ,Statistics ,Ekonometri ,Econometrics ,Banking sector ,Correspondence analysis - Abstract
202
- Published
- 2000
23. Ömür verileri analizi ve bir uygulama
- Author
-
Şentürk, Aysan, Aytaç, Mustafa, Ekonometri Ana Bilim Dalı, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
System reliability ,İstatistik ,Statistics ,Güvenilirlik ,Ekonometri ,Econometrics ,Sistem güvenilirliği ,Reliability ,Life datas ,Ömür verileri - Abstract
145
- Published
- 1998
24. Statistical quality control and process capability analysis
- Author
-
Aydın, Z. Berna, Aytaç, Mustafa, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
İstatistik ,Kalite kontrolü ,Statistics ,Process capability analysis ,Süreç yeterlilik analizi ,Quality control - Abstract
Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır.İlk bölümde kalite kontrolun tanımı ,tarihçesi, yönetimi,istatistiksel yöntemler, ikinci bölümünde sürecin yeterliliği için ölçümler, güven aralığı, hipotez testi, deney tasarımı konuları , üçüncü bölümde oyak renault'dan alınan ölçümlerin süreç yeterliliği ve istatistiksel kontrolde olup olmadığının uygulanması anlatılmıştır. This study consists of three chapter. The first chapter is the definition of quality control, history, management, statistical methods, in the second chapter is process capability and confidence interval, hypothesis test, experiment design subjects. In the third chapter is applied sufficiency of process and statistical control of measurements taken from OYAK Renault.
- Published
- 1996
25. Minres tekniği ile faktör analizi üzerine bir uygulama denemesi
- Author
-
Bayram, Nuran, Aytaç, Mustafa, Diğer, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Faktör analizi ,Çok değişkenli istatistik ,Economics ,İstatistik ,Multivariate statistic ,Statistics ,Minres yöntemi ,Ekonomi ,Minres method ,Factor analysis - Abstract
100
- Published
- 1996
26. Türkiye-Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ilişkileri ve Almanya'nın konumu
- Author
-
Boz, Cihangir, Aytaç, Mustafa, and Diğer
- Subjects
Restructuring ,Turkey ,Economics ,Germany ,Economic relations ,Central Asia policy ,Economic situation ,Turkish Republics ,Ekonomi ,Political relations - Abstract
156
- Published
- 1996
27. Kümeleme analizi ve bir uygulama
- Author
-
Şentürk, Aysan, Aytaç, Mustafa, Diğer, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Kümeleme analizi ,Cluster analysis ,Economics ,İstatistik ,Statistics ,Ekonometri ,Hiyerarşik yöntemler ,Econometrics ,Ekonomi ,Statistical techniques ,İstatistiksel teknikler ,Hierarchical methods - Abstract
122
- Published
- 1995
28. Multiple sampling and an application
- Author
-
Göktaş, Aysun, Aytaç, Mustafa, Ekonometri Ana Bilim Dalı, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Ekonometri Anabilim Dalı/İstatistik Bilim Dalı.
- Subjects
Folded sampling ,Sampling methods ,İstatistik ,Statistics ,Örnekleme yöntemleri ,Katlı örnekleme - Abstract
120
- Published
- 1994
29. Fisher tam olasılık testi
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. and Aytaç, Mustafa
- Subjects
Betimleyici istatistik ,İstatistik ,Fisher ,Olasılık testi ,İstatistiksel kanıtlama - Abstract
İstatistik bilim dalı gelişmesini iki büyük alanda yoğunlaştırmıştır. Bunlar betimleyici istatistik ve istatistiksel kanıtlamadır. İstatistiğin daha iyi anlaşılması ve gelişmesi için itici rol oynayan dal betimleyici istatistiktir. Betimleyici istatistik, geniş şekilde niceliksel bilgi toplayıp bu bilgilerden belirli sayılar çıkarma işlemidir. Modern istatistiğin üzerinde durduğu ve çalışmalarını yoğunlaştırdığı alan ise istatiksel kanıtlamadır. İstatistiksel kanıtlama genel olarak iki temel bölüme ayrılabilir. Bunlar, ana kütle parametrelerinin tahmini ve istatistik hipotez testleridir.
- Published
- 1993
30. İç ve dış yöneltme elemanlarının bilinmesi durumunda uzaysal kestirme problemlerinin çözümü ve yersel fotogrametride uygulama olanaklarının araştırılması
- Author
-
Baş, Hüseyin Gazi, Aytaç, Mustafa, and Diğer
- Subjects
Jeodezi ve Fotogrametri ,Geodesy and Photogrammetry - Abstract
ÖZET Fotogrametride matematik modeli oluşturan en uygun koşul doğrusallık koşuludur. Bu koşul matematiK olarak de- yimlendiği zaman lineer olmayan denklem sistemleriyle karşı laşılmaktadır. Cisim uzay koordinatlarının önden kestirmeyle hesaplanması durumunda bu eşitlikler kullanılacağından, çö zümden önce lineer leştirilmeleri gerekir. Bugüne kadar bu eşitlikler klasik seriye açma yöntemiyle lineerleştirilmiş olup, genellikle de Taylor seri açınımı yeğlenmiştir. Bu çalışmada, uzaysal kestirme problemleri iç ve dış yöneltme elemanlarının bilinmesi ve hatasız var sayıl ması durumunda kendiliğinden lineer olan doğrusallık ko- v şul eşitlikleri kullanılarak çözümlenmiş, ayrıca resim koordinat hataları ve fotogrametrik yöntemin içerdiği de ğişik parametrelerin (yakınsaklık açısı vb.) nokta uzay koordinatlarının doğruluğu üzerindeki etkileri araştırıl mıştır. Birinci bölümde çalışmanın amacı anlatılmıştır.. İkinci bölümde analog ve analitik fptogrametrinin karşılaştırılmasından sonra analitik fotogrametride matema tik model kavramı açıklanmış ve fotogrametride verilerin elde edilmesi ve kullanılır duruma getirilmeleri ve yersel fotogrametride doğruluğa etkiyen temel faktörler yer almıştır, Üçüncü bölümde matematik modelin değişik fotogra. - asetr i problemlerine uygulanmasındaki bazı yöntemler açık lanmıştır..,` : :.?-..Dördüncü bölümde, doğrusallık koşul eşitliklerinin, iç ve dış yöneltme elemanlarının bilindiği ve hatasız var- sayıldığı, doğrudan lineer biçimi kullanılarak cisim uzay koordinatlarının nasıl hesaplanacağı açıklanmıştır. Beşinci bölümde, uygulanan hesap yönteminin doğ ruluk düzeyi simülasyon deneyleriyle ve bir test alanın dan elde edilen verilerin kullanılmasıyla elde edilen sonuçlara göre test edilerek hata analizleri yapılmıştır. Ayrıca `Vektör Yöntemi` ile de çözümler yapılarak iki yön tem karşılaştırılmıştır. Altıncı bölümde ise elde edilen sonuçlara göre uygulanan yaklaşımın özellikleri belirtilmiş ve test sonuçlarının analizi özetlenmiştir. Buna göre: - Uygulanan yaklaşım iterasyonsuzdur. - Yaklaşım hem uzay önden kestirmeye, hem de geriden kestirmeye uygulanabilir. - Çözümler esnasında ara işlemler en aza inmek tedir. - Yüksek incelik gerektirmeyen uygulamalarda uzaysal kestirme problemlerine uygulanması uygun olmasına rağmen, çok incelikli analitik çözümler için diğer hesap yöntemlerinin, ör neğin »demet dengelemesi` yönteminin kullanıl ması daha uygundur. VI THE INVESTIGATION OF THE SOLUTION OF SPATIAL INTERSECTION PROBLEMS AND THE APPLICATION POSSIBILITIES ON TERRESTRIAL PHOTOGRAMMETRY IN THE CASE OF INTERIOR AND EXTERIOR ORIENTATION PARAMETERS ARE KNOWN SUMMARY The first of two fundamental steps of the aerial and terrestrial photogrammetry is the space resection. By carrying out this process, the object space coordinates of the camera perspective center (exposure station) and the rotation of photographic coordinate system according to the object (geodesic) coordinate system are determined. The second step is the photographic space intersection. By performing this step, the object space coordinates of the points, which correspond to the same object point imaged in two or more photographs, are computed. In the' analogue restitution (instrumental ) both of processes are carried out on the analogue plotting instruments via some optical and mechanical treatments, namely the result, of relative and absolute orientation. However, in the analytical photogrammetry the all of the restitution is performed numerically., In the both resection and intersection, the.?.. analytical process can be carried out by employing various mathematical methods which are based on the principles of projective ore solid analytical ©eometry.VII The optimum solution is the collinearity condition is that a certain object point, its image on the photographs and the perspective center of the camera (the frontal point of the camera lens) lie along the same straight line. The non -linear equation systems are faced when the collinearty condition is expressed by means of the mathematical equations. Up to the recent studies these condition equations have been commonly linearized using the serial expansion, and often Taylor» s theorem has been preferred. For computing the object space coordinates of any ground point the collinearity equations are employed after serial expansion in space intersection. In this study, the spatial intersection problems were solved by using the direct linear collinearity condi tion equations when the parameters of the interior and the exterior orientation were known and assumed errorless. Furthermore the applied approach was tested by simulation experiments and by the data obtained from a testfield. In the first section, the aim of this study is briefly explained.VIII In the second section, the analogue method is compared -with the analytical method. After explaining the mathe matical model in the analytical photpgrammetryi data acquisition, the coordinates reduction and the correction for film distortion, correction for lens distortion and the earth9 s curvature and the atmospheric refraction are explained. Then, the principles parameters influenc ing accuracy of photogrammetric system are given as physical char acteres tics of the photogrammetric system, the geometrical- characteristics of the photogrammetric system, the redundance of the measurements and the used computational method. In the third section, the application of the mathematical model to the various photogrammetric.problems which are space resection and space inter section, the vector method and DLT and the 11 Parameter solutions are explained. in the forth section, the collinearity condition equations which are directly linear, when the parameters of the interior and the exterior orientation were known and assumed errorless, were applied to the spatial inter section problems..*?? IX The final equation? are following: '** 'ij a a a T P 1 xLj- *ij ^ij. b_ b` b` ij ij ij ai a2 a^ Xij 2ij 3ij bl.. b2.,. b3.. [ İJ X j XJ `'X (4.6) a = f a -xc h = fb -yc_ Xij * *? ^-j x 1 a2,_. = fa2`XC2 b2_., = fb2`yc2 '(4-7> ij 13 *34. = fa3`XC3 b3 = ^3-^3 ij ij J ?3` In the fifth section, in order to assess the accuracy and the appropriate of the applied model, it is tested via the simulation method. Several simulation experiments are performed to find the optimum geometric configuration and the number of plates which effect the accuracy of the results. For this aim, a mathematical test area is determined anda terrestrial camera is chosen. Then the lens distortion coefficients of the respective camera are computed, by means of o computer program. Then the fictitious photographic coordinates are generated by using directly the collinearity equations. After this step, the object space coordinates which are in the test field, are computed using the applied model. Furthermore, the applied model is compared with the vector method. In the sixth section, the results are given. According to the obtained result, the chosen geometric configuration namely parallactic angle and the object distance, and the used station number affect the accuracy of the computed object space coordinates. According to the results of the simulation study the parallactic angle has the maximum effect on the accuracy. The applied approach has the following properties t 1) The number of intermadiate steps are minimised during the performance. 2) Applicabilyty in the (programming of mathema tical expressions is straightforward and the solution time is short. 3) This model does not require any iteration.XI SİMGELER r« Bir noktanın resim vektörü g Bir cisim noktasının yer koordinat siste mindeki vektörel deyimi X,Y,2 Bir noktanın cisim uzay koordinatları X,.Y,Z Resim makinesi perspektif merkezinin o o o c~ cisim uzay koordinatları J9 Ortogonal dönme matrisi a. sb.,c. Ortogonal dönme matrisi elemanları x, y, z Resim koordinat sistemindeki nokta koordinatları x, y Ana nokta koordinatları o* 'o f Ayar edilmiş resim makinesi odak uzunluğu B Baz vektörü r Işınsal uzaklık (ana noktadan 'itibaren) Ar Mercek distorsiyon hatası 0 Yakınsaklık açısı o Paralaktik açı A Ölçek katsayısı *v. v `Resim koordinat ölçmelerine getirilecek düzeltme büyüklükleri a..,b.. Bilinmi yenlerin katsayıları N Normal denklem matrisi m Birim ağırlığın kare sel ortalama hatası o in Bilinmiyenlerin karesel ortalama hataları P Ağırlık katsayılar matrisiXII Y ` Cisim uzaklığı (resim çekme bazına dik uzaklık) O Resim çiftlerinin birbirini örtme açısı k. Mercek distorsiyon katsayıları Vv.,VV.,V«_. Gerçek arazi koordinatları ile fotogrametrik su. yi iSx olarak hesaplanan uzay koordinatları arasın daki koordinat farkları ML, Mu,, M` Koordinat farklarının kar es el ortalama Z değeri M Nokta konum hatası P n Gözlemelerin ve noktaların sayısı R Fazla ölçme sayısı u Bilinmiyenlerin sayısı DLT (Direct Linear Transformation) Doğrudan Lineer Dönüşüm L. DLT katsayıları 113
- Published
- 1985
31. Analitik fotogrametri ile yöneltme elemanlarının bulunması ve yataya indirgeme (yeni bir yöntem)
- Author
-
Ateş, M.Tevfik, Aytaç, Mustafa, and Diğer
- Subjects
Jeodezi ve Fotogrametri ,Geodesy and Photogrammetry - Abstract
Ill ÖZET Sunulan bu yazının amaç ve konusu, eğik resimlerin düşeye in dirgenmesi, başka bir deyimle eğik resimler, üzerindeki noktaların konum r larını yatay düzleme dönüştürmek ve ayrıca her tür resimin karşılıklı ve absolut yöneltme elemanlarının belirlenmesini yüksek bir hız ve incelikle sağlamaktır. Bu tür problemler geçmişte bir çok bilim adamlarınca çeşit li yollardan ve çeşitli amaçlar için ele alınmış ve işlenmiştir. Problemlerin çözümleri için önceL.ri uygulamaya konan bu yön tem ve formüllerden hiçbiri eğikliğin bulunması ve bunun yataya indirgen mesi istenen diğer noktaların koordinatlarının hesabına etkisinin gereken incelikte bulunmasına yeni yöntem kadar yeterli olamamaktadır. Diğer yön«f den yeni yöntemin diğer ana amacı,ayrı ayrı basit aşamalarla veya tek bir bileşik aşamada resim çekme noktasının konumunun belirlenmesini ve ay rıca yöneltme elemanları ile indirgenmiş koordinat değerlirininyakiaşık- sız kesin olarak oldukça kısa bir zaman sürecinde elde edilebilmesini sağ lamaktadır. Yeni yöntemin uygulanmasında.hesaplar bir dizi aşamalar sı rası ile yapılmaktadır. Bunlar sırası ile, 1 - Resim çekim noktasının en az üç nirengi yer noktası ile ve ayrıca bunların resim düzlemindeki görüntüleri ile oluşturdukları iki ayrı Piramidin açılarının hesaplanması f 2 - Resim çekim noktasının anılan belli nirengi noktalarına olan eğik uzaklığının bulunması; 3 - Yöneltme elemanlarının hesaplanması, başka bir deyişle resim eğikliğinin ve i' and since due its behaviour^ scientists have generally considered and adopted it as accidental errors and consequ ently their effects tried to be eliminated or distributed to the points by least square adjustment alone. But even in aihigh degree of fitting, the assumption of undetectable systematic errors msipccidental errors may diminish the accuracy of the computed oriantation elements and reduced coordinates and also introduce new errors unjustly to some points and conceal the systematic errors in those points.viii ^ Iiı the ease of large tilt, this disturbing inaccuracy would natural*- ly be more apparent, whereas the new medhöd, even for obligüe photog;-- raphs, furnishes a very appropriate result free of this systematic error mentioned above. ' Thus, the only error remans is due to the inaccuracy of measure ments which has to be accounted for accidental nature and can therefore be handled by least- square adjustment and consequently a more appro priate result, compared to the other methods »would be obtained in this l^s)ipettoO,i,:''';'''.î ?;'?'? ?'?;.-.?'' ??--: fî ;:?:/?.;.,?.?;?? ??^ /--'`..,/ / The effect of the small errors of the oriantation elements themsel- VeSiln a single picture as well as in the process of bridging, might be accidental; But the erafor due to the lack of the higher terms than the first ah of the expanded form of the new method or the application of other met - hods, is eönsiderable large and of systematic nature. If an appropriate and more precise results in highly tilted photograph are preferred» it can not be assumed as accidental, though it migKt give that impression; and concealed by double summation or any kind of adjustment or compu tation. andyj (U)) angles. ? ?.,,. R^^vnr,uk^-i ; 4. The computation of eoordinates of exposure station, by using, any well known resection methods with the resection angles determined photogrammetrically,, :»: ??..:?../??/<>? H-».»*//- ?.?..'Sjl'^.-v: ?...??.' ?????. -.?....??. -'- 158
- Published
- 1978
32. Ki-Kare ve Kolmogorov-Smirnov uygunluk testleri ve bunların karşılaştırılması
- Author
-
Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi. and Aytaç, Mustafa
- Subjects
Ki-Kare uygunluk testi ,İstatistik ,Kolmogorov-Smirnov uygunluk testi ,Parametrik istatistik - Abstract
Yapılan araştırmanın sonucunda uygulanan istatistik testin kuvvetli olabilmesi için, bu testin en güçlü ya da en kapsamlı varsayımlar içermesi gerekir. Bu varsayımlar geçerli olduğu zaman, istatistik testin gücü, alabildiği en yüksek değere çıkar. Diğer bir deyimle açıklamak istersek, bu en güçlü ve en kapsamlı varsayımlar geçerli olduğu zaman, bu testinin diğer testlere nazaran, sıfır hipotezi yanlış olduğunda reddetme olasılığı , en yüksek olandır. Parametrik istatistik testleri genellikle ortalamalar ve varyansların testlerinde kullanıldığı gibi bir, iki ve ikiden çok yığına da aynı güç etkinliğinde uygulanabilir. Çünkü parametrik testler, kullanışlarını belirleyen çok güçlü varsayımlara sahiptirler Buna en güzel örnek t- testi veya F- testidir. Parametrik istatistik testleri uygularken kabul edilen varsayımlar şunlardır: a) Gözlemler birbirlerinden bağımsız olmalıdır. Bir diğer ifade ile yığından alınıp gözlenen birimin seçilme şansı ve bu birimin aldığı puan, yığındaki diğer birimlerin seçilme şansını ve puanını etkiler memelidir. b) Parametrik istatistik testleri belli durumlarda- Normal dağılım gibi- sürekli bir dağılımın varlığını kabul ederler. c) Yığının şekli konusunda bir şüphe varsa, örnek sayısı merkezi limit teoreminden yararlanabilmek amacıyla otuzdan fazla seçilmelidir. d) Birimlerin aldığı puanlar üzerinde aritmetik işlemlerin yapılabilmesi için incelenen değişkenler en azından aralıklı ölçek düzeyinde ölçülmüş olmalıdırlar . e) Yığınlar aynı varyans veya özel durumlarda bilinen bir varyans oranına sahip olmalıdırlar. Parametrik testleri, varyans analizinde kullanmak istiyorsak bu beş varsayıma, aşğıdaki varsayımı da eklememiz gerekmektedir. f) Normal veya eşit varyansa sahip yığınların ortalamaları, sütun veya sıralardan doğan etkilerin doğrusal bileşkeleri olmalıdır. Yani etkiler toplama bilmelidir. Son iki varsayımı bazı özel durumlarda öne sürülebildiğinden bir kenara bırakırsak, ilk dört varsayım önceden kabul edilen varsayımlar dır. Bu varsayımlardan herhangi bir tanesi uygun değilse uygulanan parametrik testler yanıltıcı sonuçlar verebilir. Bu nedenden dolayı küçük hacimli örneklerin çalışırken her türlü bölünüm için geçerli olabilen test yöntemlerine gerek vardır.
- Published
- 1982
33. Yersel fotogrametride analog analog-analitik ve analitik değerlendirme yöntemlerinin yapı konstrüksiyon deneylerinde uygulama olanakları
- Author
-
Toz, Gönül, Aytaç, Mustafa, and Diğer
- Subjects
Jeodezi ve Fotogrametri ,Geodesy and Photogrammetry - Abstract
Ill - Ö Z ET Günümüz koşullarında topoğrafik harita yapı mından tıp araştırmalarına kadar hemen hemen bütün bilim dallarına girmiş olan f ot ogrametr i, genel çizgileriyle havadan veya yerden çekilen resimler üzerinde ölçme, yorumlama ve değerlendirme yapılma sına olanak veren bir bilim dalıdır. Bu bakımdan, çeşitli bilim dallarındaki uygulama alanlarında etüd ve araştırma yapılmasında, amaca uygun hız, ekonomi ve inceliğin elde edilmesinde fotogramet- rinin rolü büyüktür. Bu bilimin temel özelliği, ölçmelerin doğrudan doğruya cisim üzerinde yapılması yerine, cismin üç boyutlu modeli üzerinde yapılmasıdır. Bu dolaylı ölçme özelliğinden yararlanılarak, f o togramet r i, birçok alanda başarı ile uygulanmaktadır. Bu çalışmada, f o togramet r in in uygulama alan larından biri olan yapı kons t rüks iyonlar ı ile ilgi li deformasyon ölçme problemlerinde, çeşitli foto- grametrik yöntemler (analog, analog-anal it ik, ana litik, denenerek, bunların karşılaştırılması yapıl mış, yapı konstrüksiyon deneylerinde hangi incelikle uygula nabileceği araştırılmıştır. Bu amaçla, İ. T. Ü. Yapı Malzemesi Laboratuva- rmda kurulan iki deney düzeninden yararlanılmış tır. Kabuk ve kiriş deneyleri sırasında Wild C40 çift resim çekme makinesi ile çeşitli yükleme adım larında resimler çekilmiştir. Kabuk deneyi sırasın-- IV - da, 4 yükleme adımında, kiriş deneyinde ise 7 yük leme adımında çekilen resimler analog, analog-ana- litik ve analitik yönteme göre değerlendirilmiştir. Resim çekme işlemine geçmeden önce, her iki deney üzerinde gerekli geçiş noktaları, bir çelik şerit metre ve 0.5 mm bölümlü bir cetvelden yarar lanılarak belirlenmiştir. Böyle bir belirlemeye gi dilmesinin nedeni, f ot ograme t r ik nokta belirleme ve deformasyon ölçme işlemlerinde incelik konusunda şimdiye kadar yapılan çalışmalar gözönüne alındığı zaman, bunların büyük bir bölümünde geçiş noktala rının jeodezik ölçmelerle belirlendiği, bunun da ek alet donanımı, büyük zaman ve hesap programı gerek tirmesi nedeniyle f o togramet rik yöntemin ekonomik olma yönünün zedelendiğinin gözlenmesi olmuştur. Bu nedenle, bu çalışmada geçiş noktalarının belirlen mesinde, ek alet ve hesap donanımı gerektirmeyecek, ancak ölçme inceliği düşük olan geçiş noktaları tesisi yönüne gidilmiş ve sonuca ne biçimde etkidi- ği araştırılmıştır. Tek resim ölçmeleri Wild A9 Au tograph ' ma EK 8 elektronik kaydedicisi bağlanarak, çift resim ölçmeleri ve grafik değerlendirmeler ise Wild A40 Autograph ' ı nd a yapılmıştır. Elde edilen veriler, dönüşüm ve demet programları yardımıyla dengelene rek, istenen noktaların uzay koordinatları bulun muş ve her iki yöntemle elde edilen sonuçlar karşı laş t ir ı İmiş t ir. Ayrıca İ.T.Ü. Yapı Malzemesi Labo-- v - ratuvarında deney sırasında deformasyon komparatö- rü ile yapa lan ölçmelerle f otogr amet r ik yöntemle elde edilen deformasyon değerleri karşılaştırıl- mıştır. Geçiş noktalarının belirlenmesinde jeodezik yöntemin kullanılmaması zamandan tasarruf sağlamak ta, fakat özellikle Z doğrultusunda inceliğin düş mesine neden olmaktadır. Çalışma amacına ve istenen inceliğe bağlı olarak her üç f o togramet rik yöntem (analog, analog-anal it ik ve analitik), yapı konstrük- siyon deney ler indeki def ormasyonlar in ve ortaya çı kan çatlakların ölçülmesinde kullanılabilir. -vı- THE APPLICABILITY IN STRUCTURAL MODEL TESTING OF ANALOG, ANALOG- ANALYTICAL AND ANALYTICAL RESTITUTION METHODS IN CLOSE RANGE PHOTOGRAMMETRY Photogrammetry is the art, science and technique of ? determining geometric and other properties of object's by measurements and observations on the photographs of those objects. The photographs are commonly taken by means of aerial cameras and they are geometrically very close to an ideal central projection. The object is, usually a part of the earth's surface and the measured properties are the position, size and shape of ground features, land use -and other characteristics, all of which are finally presented - graphically on a map. Close range photogrammetry is covered by this definition but lies outside the most frequent use of photo grammetry; the specialised field of map production. Close range means that the distance from object to camera is limited. Some advocate 300 m as a maximum limit, while the minimum distance is a fraction of a millimetre because, when macro-and microscopic photographs are used for measurement, these will both be regarded as falling within the scope of close range photogrammetry. The possibilities of close range photogrammetry as a method for solving a measurement problem depend on a series of factors such as cost, accuracy, effectivenes and availability. In comparison with other measuring techniques in general and in surveying in particular, close range photo grammetry has many advantages. Close range photogrammetry in the industrial field has made significant advances in recent- VI ı - years especially although not exclusively, in the solution of problems in the engineering and allied industries. Although the different branches of engineering manifest many similar problems, it is in the fields of civil and mechanical engineering, particularly mechanical production and fabrication. The aim of this study is to test different photo grammetric methods which are connected with building constructions and to determine the precisions applicable for the solution of specific problems by comparing these methods. The first part of this study covers definition of photogrammetry and its objectives. The second part deals with the historical development of terrestial photogrammetry. In the third part, instruments and restitution' methods is explained. Firstly, cameras are classified and their particular features are noted. Then, mathematical model is formulated. That a mathematical, in any branch of science, should expected to define the functional relation between the measurements and the parameters determined by the measurements was borne in mind. Photogrammetric measurements are examined with geometrical situation to understand mathematical model of the photogrammetric restitution. Interior orientation of a photograph defines the form of the bundle of rays emerging- V 1 1 ı - ' - ?' from, the perspective center to the points, in the object space. It expresses the angular relationship between object space rays on the basis of the location of the image points with respect to the perspective center, co-ordinates of perspective center are needed for determination of camera situation. The orientation which describes altitude of the camera at the moment of exposure, refersto the spatial rela tionship between the object co-ordinate system and the image co-ordinate system. Two of the most common systems for defining the orientation of a photograph are orientation elements are known in a phqtogrammetric restitution in which two photographs are used, there are 2x6+3xn=12x3xn unknowns. Here, the first term is the number of exterior orientation parameters. Second term is the number of object co-ordinates for n object points. Some of the orientation unknowns are obtained from the intersection of rays,. On the other hand, a projection ray includes the following parameters; T y. = (x yc XYZu)d>K ' 1, o o, o o o V *v' Parameters Parameters of image co- Space Scale of inner exterior orien- ordinates object co- factor orientation tation for P^ ordinates object for Pf points object points The below mathematical model of collinearity condition is obtained by expressing the relationship between image (x-, y., 0) and space object. (X., Y., Z.) co-ordinate systems.- IX - = D Ü), k about X, Y, Z axes respectively and A is scale factor. A can be eliminated. Then we can write the colinearity function as; r..(X.-X ) + r19(Y.-Y ) + r,(Z.-Z )11 i o 1/ i o13 ı o _ ` rQ1(X.-X ) + r00(Y.-Y ) + r0^(Z.-Z ) *o *i `31 `32' 33' and r91(X.-X ) + r00(Y.-Y ) + r``(Z.-Z ) 21 ı oII i o23 ı o _ - c/ r,,(X,-X ) + r00(Y.-Y ) + r`(Z.-Z ) Yo yi` ?31 ?32' 33 This equations are the coplanarity condition. For the case of two photographs, there are two conjugate rays for each object point. Since these two rays originally emanate from the some object point at the time of photography, they must be coplanar in any photogrammetric solution. The corresponding mathematical condition, termed the coplanarity equation, enforces the fact that two camera stations, the two image points, and the object point all line on one and the same plane. In principle, the restitution is reproduction of the geometrical positions of the photographs with analytical or- x - analog projection methods. The procedure becomes simple when the inner orientation elements of photographs are known. Relative orientation and absolute orientation can be carried out on analog plotting instruments. These create a replica of the situation when the photographs were taken. Two projectors represent the cameras and these can be tilted and moved relative to each other. The rays of light joining the image on the photograph to the model point may be light rays in an optical projection instrument, or they may be rods, called space rods, in a mechanical projection instrument. The photographs are viewed stereoscopically and a three dimen sional model is observed. It is common for the projectors to reproduce exactly the geometry of the camera and to have the same principal distance. The photographs must be set in the projectors in the same way as they were taken in the camera and this setting is carried out with the aid of fiducial marks. Relative and absolute orientation then follow special procedures. A reference mark is associated with each photo graph and two marks combine under stereoscopic observation to form a three dimensional mark, known as the floating mark, which can be set onto points of detail. Detail and contours can be traced from model onto a plotting table and X.,Y -,,Z. co-ordinates are obtained from recording of three dimensional model co-ordinates as mentioned in this part by using transformation methods. Three translations and three scale multipliers are linear parameters. They are obtained during these transformations. But, the three rotations make the problem non-linear. In this case, best fitting linear- xı - approximations are used. The relation Dsxj +AX - Xj = 0 = F(y) is choosen as the fundamental equation in this study. Here, D is the transformation matrix, S is the coefficient matrix as x, y, z system, AX is the translation vector as X, Y, Z system, Xj is the co-ordinates of i. point in x system (first system) Xj is the co-ordinates of i- point in X system (second system) The analytical reconstruction of the bundle of rays and of the stereomodels from image co-ordinate readings in comparators or digital plotters open new possibilities for close range applications of photogrammetry, the only limitation being the size of the photograph. Any type of camera with any orientation can now be used. There is no restriction to central projection. The mechanical limitations on model size in the stereo plotter no longer influence the planning of the photography from the point of view of geometry. Corrections for systematic errors in the measuring procedure can be easily effected. The analytical approach can be used in the simple case where the interior and exterior orientations are known. But its advantages and versatility became much more pronounced in the most general case of photogrammetry in which a simultaneous solution incorparates the interior and exterior orientation elements of all photo-? - X 1 I - graphs and the space co-ordinates of object points, all as unknowns. Commonly, in industrial applications, the ratio of object depth to photographing range is too large to be accommodated in the model space of an analogue instrument, thus ruling out of direct plotting. In the analytical approach the accent is on numerical output and the creation of a mathematical model. This mathematical model can, in its simplest form, be simply a sequence of three dimensional co-ordinates of a few discrete points of particular significance in an object or structure which is undergoing some change. For example, in cases of deformation testing, it is often sufficient to take only a number of carefully selected points. Position of the principal point in the bundle adjustment method used in this study is given separetely for every photographs as an auxialary parameter to the basic elements of inner orientation in the computer program. There is a good correlation between distance from the perspective center are used as observations. In relation to the adjustment, the other observations are image co-ordinates and space co-ordinates of pass points. The observations are assumed to show no correlation and therefore, to the image points, pass points and perspective center can be given different weigts. Precision work in close range photogrammetry is given at the last section of this part.- X 1 1 ı - In the fourth part, two different deformation problems are investigated as an example for the practical application of the analog, analog-analytical and analytical methods. The data is obtained from the photogrammetric photo graphs during the shell and girder tests in Structure Labo ratory at the Technical University of Istanbul. These data are handled by using different photogrammetric methods (analog, analog-analytical, analytical). The conclusions are explained by using this information. During both of the tests, Wild C40 stereometric camera was used. Before taking photographs, necessary pass points were obtained with steel tape and a rule with 0,5 mm divisions. Later on, each photograph was measured on Wild A9 Autograph which is connected to EK8 electronic recorder. Stereoscopic measurements and graphical plotting were done on Wild AAO Autograph. The data were adjusted by transformation and bundle adjustment computer programs, space object co-ordinates of testing points were obtained and conclusions of the three methods were compared. In the final part, conclusions of this study are explained. Geodetic measurements were not used in the determination of pass points. On the other hand, this saved time, but it caused a decrease in the precision in the Z direction. Using the photogrammetric methods are helpful in the measurement of deformations in every directions for building constructions tests. These three photogrammetric methods can be used for measuring the deformations of building constructions and the development of cracks. The method can be chosen depending on the aim of the work and the require ments of precision. 125
- Published
- 1985
34. İstatistik tümevarım hipotez testleri
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. and Aytaç, Mustafa
- Subjects
İstatistik ,Tümevarım ,Hipotez testleri - Abstract
Herhangi bir konuda karar kelimesinin kullanılması olası iki veya daha fazla hareket durumu arasından birinin seçimini ifade eder.Karar alma ise, belirlilik ve belirsizlik altında olmak üzere iki şekilde olur. Olası bütün durumlar hakkında kesin bilgiler var ise, herhangi bir hareket yöntemini seçmekle bir hata yapma olasılığı yoktur. Başka bir ifade ile belirlilik altında karara varılır. Fakat hakkında karar alınacak olaylar genellikle kesin olay olma niteliğine en uzaktır. Bu durumlarda belirsizlik altında karar alın aktan söz edilir. Belirsizlik, gelecek hakkında eksik bilgi sahibi olmak şeklinde tamamlanabileceğinden belirsizlik altında karar almak, her zaman yanlış bir karar verme tehlikesini de içermektedir. Genel olarak istatistik yöntemlerden, başka deyişle olasılık kuramından yararlanarak karar alınırsa, "istatistik karar" dan söz edilir. Bu geniş anlamda karardır. Çağdaş anlamda istatistik "rastlantısal olaylar karşısında iyi kararlar alınmasını sağlayan yöntemler kümesi" diye bilinir. Nokta veya aralık şeklinde tahmin ile hipotez testleri yardımı ile varılan kararlara, dar anlamda karar alma ya da klasik karar alma adı verilir. Çünkü, bunlar yardımıyla birçok seçenek arasından değil, yalnızca iki seçenek arasından seçim yapmak söz konusudur.
- Published
- 1982
35. Eşit olmayan grup varyansları için benzer t ve F testleri
- Author
-
Li, C.C., Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi., and Aytaç, Mustafa
- Subjects
Eşit olmayan grup varyanslar ,Göreli yöntem ,Benzer t ve F testleri ,Matematiksel istatistik - Abstract
Orijinal makalenin künyesi: Li, C.C., Introduction to Experimental Statistics, Mc Graw Hill, Inc, New York, 1964, Chapter 32. Birden fazla grupla ilgili olarak yapılan analizlerde, t ve F testlerinin geçerli olmasının koşullarından birisi de grup varyanslarının aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, yukarıdaki testler grup varyanslarının eşit olduğunu varsayar. Bununla beraber, grup varyansları çok farklı olmadığı zaman, kullandığımız F testinin geçerli olduğu çok geniş bir alan vardır. Eşit olmayan gruplar için matematik olarak uygun testin sonuçlandırılması çok karmaşıktır. Matematiksel istatistikçiler, bunlar için öyle yöntemler geliştirmişlerdir ki, uygulayıcıların onları standart bir hale koyup ele almaları çok zordur. Bu bölümde göreli olarak bir yöntem açıklanacaktır. Ayrıca bu yöntemin özellikleri, limitleri ve pratik uygulamalardaki zorlukları da ele alınacaktır.
- Published
- 1984
36. 1983-84 yılında Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine kayıt yaptıran öğrenciler üzerinde uygulanan anket ve sonuçları
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. and Aytaç, Mustafa
- Subjects
Öğrencilerin sorunları ,Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ,1985 Dünya Gençlik Yılı - Abstract
1985 yılı tüm dünya ülkeleri tarafından uluslararası gençlik yılı olarak kabul edilmiştir. Bunun sonucu olarak ülkeler bu gençlik yılında, kendi ülkelerindeki gençlerle ilgili araştırmalar yapmakta, seminer ve paneller düzenlemektedirler. Uluslararası gençlik yılı ülkemizde de büyük bir coşku ile kutlanmaktadır. Bakanlıklarımız, üniversitelerimiz ve hemen hemen tüm kuruluşlar seminer, panel ve gösteriler düzenleyerek buna katılmaktadırlar. İletişim araçları ise uluslararası gençlik yılında gençler üzerine daha fazla eğilmekte ve onlarla yapılmış araştırmalara yer vererek sorunlarını kamuoyuna sunmaya çalışmaktadırlar. 1985 gençlik yılında ülkemizin özel bir de yeri vardır. Gençliğin bir toplumdaki yerinin ne kadar önemli olduğunu Atatürk "Gençliğe Hitabında" çok anlamlı bir şekilde vurgulamıştır. Buna ek olarak Atatürk, eserlerinden en büyüğü olan Türkiye Cumhuriyetini 1927 yılında Türk Gençliğine emanet etmekle kalmamış, ulusal kurtuluş savaşının başlangıç günü sayılan 19 Mayıs 1919 yılının da Gençlik ve Spor Bayramı olarak her yıl kutlanmasını istemiştir ve her yıl 19 Mayıs günleri Gençlik ve Spor Bayramı olarak ülkemizde büyük bir coşku ile kutlanmıştır. İster gelişmiş, isterse gelişmekte olan ülkeler olsun, bugünün toplumlarında az veya çok gençlik sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar gelişmekte olan ülkeler de hem daha fazla hem de daha çok birbirine bağlıdır. Özellikle son 30-35 sene içerisinde gelişme yolunda büyük ilerlemeler sağlamış bulunan Türkiye'de de gençlerin sorunları nitelik ve nicelik olarak artmıştır. Ülkemiz gençlerinin en büyük sorunu eğitimdir. İlkokula başlarken bu sorunlar doğmakta, ilkokul sonrası sıkı bir eleme sınavına bağlı olarak ortaöğretimde artmakta, üniversite kapılarında ise doruğa çıkmaktadır. Üniversiteye giremeyenler çalışmak istemekte, fakat iş bulamamakta, üniversiteyi bitirenler de aynı durumla karşı karşıya kalmaktadırlar.
- Published
- 1985
37. Marmara bölgesinde su ile örtülü alanların orijinal ve yapay landsat-4 görüntü verileri yardımı ile incelenmesi
- Author
-
Maktav, Derya, Aytaç, Mustafa, and Diğer
- Subjects
Jeodezi ve Fotogrametri ,Geodesy and Photogrammetry - Abstract
iv - ZET Birçok bilim dalları içinde geniş uygulama alanı bula bilen uzaktan algılama konusu, bilgisayarların da hızlı bir biçimde gelişmeleri ile her geçen gün daha büyük bir önem kazanmaktadır. Günümüzde uzaya fırlatılan uydulardan, özellikle yeryü zünü araştırmak amacı ile gönderilen, LANDSAT uydularından elde edilen dijital veriler, örneğin ziraat, hidroloji, erozyon, su baskınları, arazi kullanımı, şehircilik... gibi konularda öncelikle kullanılabilmektedirler. Bu çalışmada da LANDSAT dizisinin en son uydusu olan LANDSAT-4'den elde edilen dijital veriler yardımı ile Marma ra Bölgesi'nin büyük bir bölümünün su ile örtülü alanlarında inceleme yapılmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde, uzaktan algılamanın kısa bir tanımı verildikten sonra çalışmanın genel amacının, Marmara Bölgesi'nin su ile örtülü alanlarının kıyı bölgelerindeki doğal özelliklerin, orijinal ve yapay LANDSAT-4 görüntü ve rilerinden yararlanılarak ve Euklid uzaklığı kriter olarak alınarak kontrolsuz sınıflandırma yöntemi ile saptanması ol duğu belirtilmiştir. Daha sonra elektromanyetik tayf ve model belirleme ko nuları ile kısaca kontrollü ve kontrolsuz sınıflandırma yöntemleri açıklanmıştır.v - Veriler LANDSAT'den alındığından, önce LANDSAT progra mı, amacı ve özellikleri, bunların, verileri uzaydan ne bi çimde algıladıkları, sahip oldukları algılayıcılar (MSS, RBV, TM) ve algılayıcı arızaları açıklanmaya çalışılmış ve daha sonra görüntülerin ne biçimde dijital olarak bilgisa yarlarla işlenebilecekleri ve yapay renkli görüntülerin ne biçimde elde edilebileceği üzerinde durulmuştur. Ayrıca LANDSAT görüntü indis leme sistemi, görüntü elemanlarının n - boyutlu uzayda nasıl deyimlenebilecekleri dijital olarak ha zırlanmış histogramlarla açıklanmaya çalışılmış ve dijital kontrast varyasyonu ile radyometrik çözülürlük arasındaki bağıntı da İstanbul Boğazı 'nda verilen bir örnekle gösteril meye çalışılmıştır. Marmara Denizi çevresindeki kontrolsuz sınıflandırma uygulamasına geçmeden önce spektral özelliklerin bu bölgedeki dağılımı histogramlarla incelenmiş ve yorumlamada çok yararlı olan kontrast, dijital olarak kontrol altına alınmış ve böy lece herhangi bir bölgede istenen kontrastın ekranda görüle bilmesi sağlanmıştır. Uygulanan kontrolsuz sınıflandırma yönteminde, görüntü elemanları arasındaki uzaklığın hesabı için Euklid uzaklığı baz olarak alınmıştır. Euklid uzaklığının hesabı ve tüm kon trolsuz sınıflandırma yöntemi için bir FORTRAN IV programı hazırlanmış ve bu program tüm çalışmanın temelini oluştur muştur. Diğer yandan orijinal veriler çeşitli matematiksel bağıntılarla manipule edilerek Ulubat Gölü ve çevresinin 3 ayrı kanaldaki 'orantı görüntüsü' elde edilmiş ve bu görün tünün de sınıflandırılmasına çalışılmıştır. Program içerisinde seçilen parametreler arasındaki fonk siyonel bağıntı ve bu parametrelerin seçiminin icra süresine (CPU-t) olan etkisi ayrıca çeşitli bölgelerde incelenmeye çalı şılmıştır. Kontrolsuz sınıflandırma uygulamasının yapıldığı bölge ler, Ulubat Gölü (Apolyont Gölü), İznik Gölü ve Kuşgölü ile- vı - Erdek Körfezi, B. Çekmece, K. Çekmece ve Ömerli Baraj Gölü'- dür. Bu bölgelerdeki doğal özellikler tamamen dijital yön temlerle ortaya konulmaya çalışılmış, elde edilen sonuçlar, arazi çalışması sonuçları ile karşılaştırılarak parametrele rin seçimine incelik getirilmiştir. Bu çalışma için gerekli bantlar İtalya1 da Telespazio'- dan getirtilmiş, çekilen siyah beyaz filmlerin banyoları ve küçültme işlemleri ise Karlsruhe Üniversitesi Fotogrametri ve Topografya Enstitüsü (IPT) ile İTÜ İnşaat Fakültesi Foto grametri Anabil im Dalı Fotoğraf Labor at uvar lar mda hazırlan mıştır. Renkli filmler ise özel olarak banyo ettirilmiştir. - vıı - ZUS AMMEN F AS S U NG DIE UNTERSUCHUNG DER MIT WASSER BEDECKTEN FLÂCHEN I M MARMARA GEBIET MIT HILFE DER ORIGINAL-UND RATIODATEN VON LANDSAT-4 AUFNAHMEN Fernerkundung, die fiir mehrere Wissens chaf ten als Mittel benutzt wird, findet heute, besonders auch auf Grund der schnellen Entwicklung der EDV ein breites Anwendungs gebiet. Die digitalen Daten, die von den Satelliten, besonders von den LANDSAT's auf genommen werden, finden vorwiegend in der Landwir t schaf t, der Hydrologie, der Erosion, der Über schwemmung, der Landnutzung und dem S iedlungswesen Verwendung. In dieser Arbeit wird eine Untersuchung in den- vııı - mit Wasser bedeckten Flâchen eines grossen Teils des Marmara Gebiets anhand der digitalen Daten von dem letzten Erderkundungs satel 1 iten LANDSAT-4 vor- genommen. Im ersten Teil dieser Arbeit ist eine kurze Darstellung der Fernerkundung gegeben und danach wird angedeutet, dass das generelle Ziel dieser Arbeit, die Festlegung der natürlichen Eigenschaf ten im Küs tenbereich der mit Wasser bedeckten Flâchen vom Marmara Gebiet ist. Dafiir werden nicht nur die Originaldaten, sondern auch die Ratiodaten angewandt, die durch Manipulieren der Originaldaten erhalten sind. Als Kriterium fiir das angewandte uniiberwachte Klas s i f i z i erungs sy s tem wird die Euklidsche Distanz benutzt. Danach wird das elektromagne t i s che Spektrum und die Mus t ererkennung kurz erlautert. Da all die benutzten Daten von LANDSAT auf- genommen sind, wird erst versucht, LANDSAT-Prog- ramm, Ziel und Ei gens chaf t en dieses Programms, Auf- nahme der Daten und seine Sensoren (MSS, RBV, TM) darzus t el len. Die Det ektor f ehler der Satelliten werden untersucht ; und damit diese Fehler keine negativen Einflüsse auf die Klassifizierungsergeb-~ IX nisse und die Interpretation haberi, werden diese Fehler durch digitalen Methoden beseitigt. Danach wird erklârt, wie die Daten mit Hilfe der Gross- rechenanlagen verarbeitet werden können, und wie dadurch die digitalen Farbbilder entstehen. Die verschiedenen Bi ldverarbei t ungs sys teme DIDAK am IPT an der Universitât Karlsruhe, DIBIAS bei der DFVLR in Oberpf af f enhof en, IBIS am Geographis chen Institut der Universitât Zürich und GIP an der Universitât Ege werden kurz erklârt. Ausserdem wird die n-dimens ionale Darstellung der Bildele- mente (Pixel) mit Hilfe der digital vorber eit et en Histogramme vorgestellt, und die Beziehung zwischen der digitalen Kont ras t ânderung und dem radiomet- rischen Auf lösungsvermögen anhand eines Beispiels an der Bosphorus-Briicke angegeben. Vor der Darstellung der Anwendung der uniiber- wachten Klas s if iz ierung in der Umgebung vom Marma- rameer wird zunachst die Verteilung der spektralen Merkmale dieses Gebiets mit Hilfe der digitalen Histogramme untersucht, und der Farbkont ras t, der für die Interpretation wichtig ist, wird digital so gesteuert, dass der gewiinschte Kontrast für ein beliebig gewahltes Gebiet auf dem Monitor sichtbar wird.- x - Als Abstand zwischen den Bildelement en bei der angewandten uniiberwacht en Klas s if izierung wird die Euklidische Distanz genommen. Die Formel für die Euklidische Distanz lautet: n 2 2 E = ( E (X.-Y.)Z)Z. _ ı ı ı = l wobei n = Anzahl der Kanâle, X x x, X n und n die Bi ldel emente, und E die Euklidische Distanz zwischen zwei Bi ldelementen X und Y ist. Für die Berechnung der Euklidischen Distanz bei der Anwen- dung der Methode der uniiberwacht en Klas s if iz ierung wird ein FORTRAN-IV Programın geschrieben, und dieses Programm ist der Aus gangspunkt dieser Arbeit. Ausserdem werden die Or iginaldat en mit Hilfe der mat hemat is chen Beziehungen manipuliert, und als Beispiel dient dazu das Ratiobild vom Ulubat-See und seiner Umgebung mit 3 Kanâlen. Auch- xı - dieses Bild wird dann uniiberwacht klas s if i zier t, um die Ergebnisse der beiden Klas s i f iz ierungetı mit Ori ginal-und Ratiodaten zu vergleichen. Die funktionalen Beziehungen zwischen den Parametern, und die Wirkung dieser Parameter auf die CPU-Zeit werden in ver schiedenen Gebieten digital untersucht. Das für die Anwendung der Klas s if iz ierung gewahlte Gebiet ist: Ulubat See (Apolyont See), Iznik See, Kuşgölü (Manyas See), der Golf von Er dek, B. Çekmece-, K. Çekmece-, Ömerli See und andere kleinen Seen und Flüsse im Marmara Gebiet. Die natiirlichen Unterschiede dieser Gebiete wurden mit Hilfe der digitalen Methoden untersucht, und durch einen Vergleich dieser und der auf dem Land erhaltenen Ergebnisse wurde eine Prâzision für die Wahl der Parameter erreicht. Die Bander für diese Arbeit werden von Teles- pazio, Italien, erhalten. Die Verkleinerung der s chwar z-weis s Bilder werden im Photolabor des Lehrstuhls für Photogram- metrie an der Technischen Universitât Istanbul- xıı - gemacht, und die Farbbilder werden teilweise in Deutschland und in der Türkei privat entwickelt 103
- Published
- 1985
38. Fotogrametrik ve fotogrametrik olmayan ölçmelerin birlikte değerlendirilmesi ve uygulaması
- Author
-
Külür, Sitki, Aytaç, Mustafa, and Diğer
- Subjects
Jeodezi ve Fotogrametri ,Geodesy and Photogrammetry - Abstract
III - ÖZET Topoğrafik amaçlı çalışmalarda ve mühendislik uygulamalarında, diğer ölçme yöntemlerine göre üstün niteliklere sahip olması nedeni ile geniş bir uygulama alanı bulan fotogrametrik ölçme yön temler i, gel işen teknoloji ile paralel olarak hızla ilerlemektedir. Bilgisayar destekli değerlendirme aletleri yardımıyla en karışık fotogrametri problemleri çözülebilmekte ve kurulan matematik modeller hata araştırmaları ile en uygun biçime getirilmektedir. Bu çalışmada, fotogrametrik nokta belirleme sinde fotogrametrik olmayan bağımsız ölçmelerin (jeodezik ölçmeler) dengeleme hesabına kapsatılma- sı ile, koordinatları belirlenecek noktaların konum ve yükseklik incelikleri, hava fotogrametrisi ve yersel fotogrametri için ayrı ayrı incelenmiştir. Bölüm II de fotogrametrik nokta belirleme sinde kullanılan yöntemler özellikleri ile açıklanmış ve bunların birbirlerine göre olan üstünlükleri anlatılmıştır. Jeodezik ölçmelerin fotogrametrik ölçmelerden ayrı olarak yapılması, hatasız ve korelasyonsuz olarak veya jeodezik ağ dengelemesinden elde edilen varyans kovaryans matrisleri ile dengelemeye alınması ve bunların sonucu ortaya birçok sorun çıkmaktadır. Bu sorunların ortaya çıkardığı aksaklıklar, fotogrametrik nokta belirlemesinde jeodezik ölçmelerin de dengeleme hesabına kapsatılarak ortak dengeleme yapma zorunluğunu doğurmuştur. Bu konuda yapılan çalışmalar özellikleri ile açıklanmış olup amaçları belirtilmiştir. Bölüm IV de farklı türlerdeki ölçmelerin birbirleri ile olan ilişkilerini sağlıyacak bağıntıların kurulmasını esas alan matematik model açıklanmaktadır. Bu bağmt ılar, fotogrametrik ve fotogrametrik olmayan denklemler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Fotogrametrik denklemler ölçülen re-IV sim koordinatları, yer noktaları ve dış yöneltme parametreleri için kurulan denklemlerden oluşmak tadır ve aşağıdaki gibidirler: VR + B.AF + A`. AG = LR Resim ölçmeleri için kurulan denklemler, VD - AF = LD Dış yöneltme parametreleri için kurulan denklemler, VK - AG = LK Yer noktaları için kurulan denklemler. Burada, Y3> Yi? > YK ``*` düzeltme vektörleri, B, A -> katsayılar matrisleri, AF -> bilinmiyen dış yöneltme parametreleri vektörü AG -> bilinmiyen cisim nokta koordinat vek törü LR, LD, LK ->- sabit terim vektörleridir. Fot ogrametr ik olmayan denklemler (jeodezik denklemler) ise ölçülen boylar, ölçülen yatay açı lar ve yükseklik farkları için kurulan denklemler den oluşmaktadır ve aşağıdaki gibidirler.` V + G s s AG = L Ölçülen boylar için. > + Ş. Aî = b Ölçülen yatay açılar için Ah Ah AG Ah ölçülen yükseklik farkları için kurulan denklemlerdir.- v - Burada, V`, Vfl, V Ah V V ^_Ah AG -> Düzeltme vektörleri -»- Katsayılar matrisleri, -> Bilinmiyen cisim nokta koordinat vektörü L, L`, L., -> Sabit terim vektörleridir. _s ' _3 __Ah Dengelemeye katılan tüm ölçmeleri dengeleme öncesi karesel ortalama hataları belirlenmiş olup, bu değerler ile Pi=m§/m![ bağıntısına göre her bir ölçmenin dengeleme hesabı içindeki ağırlığı saptanmaktadır. Bu çal ışmada, s is tem içerisinde en çok kullanılan ölçme resim ölçmesi olduğundan bunların `a priori karesel ortalama hatası` birim ağırlığın karesel ortalama hatası olarak kabul edilmekte ve diğer ölçme gruplarının ağırlıkları da buna göre saptanmaktadır. A Yukarıdaki biçimde biraraya getirilen. foto- grametrik ve fotogrametrik olmayan denklemler, en- küçük kareler yöntemine göre çözülerek indirgenmiş normal denklemlerden bilinmiyen dış yöneltme elemanları hesaplanır ve daha sonra hesaplanan bu değerler ile yer noktalarının bilinmiyen koordinatları elde edilir. Amaca uygun olarak düzenlenen bilgisayar programı FORTRAN IV dilinde kodlanmış olup çalıştırılması İ.T.Ü. Ayazağa Bilgi işlem Merkezindeki IBM 4341 bilgisayarında gerçekleştirilmiştir. Giriş bilgilerine bağlı olarak program yalnızca fotogra-VI metrik ölçmeleri veya jeodezik ve fotoıgrametrik ölçmeleri beraberce en küçük kareler yöntemine göre dengeleyebilmektedir. Çalışmanın uygulama bölümü iki ayrı bölüm olarak ele alınmıştır. Birinci bölümde hava üçgenlemesi, ikinci, bölümde de yersel fotogrametri için hazırlanan bilgisayar programı denenmiştir. Hava üçgenlemesi için Gramastetten test alanında oluşturulan küme üzerinde yapılan resim koordinat ölç meleri/l/, bu kez jeodezik ölçmelerin `a priori karesel ortalama hataları` ile dengelemeye verilmesi ile dengelenmiştir. Jeodezik ölçmeler farklı sayı ve türde hesaba sokularak, ortaya çıkan kombinasyonlar incelenmiştir. Uygulamanın ikinci bölümünde ise yersel fotogrametriye ait bir çalışma/2/ jeodezik ölçmeler ile dengelenmiş ve farklı sayıda geçiş noktası ile resim çekme konumlarında jeodezik ölçmeler in, noktaların konum ve yükseklik inceliklerine etkileri incelenmiş ve /2/'ye göre olan artma veya eksilme değerleri % olarak belirlenmiştir. - vıı DIE GEMEINSAME BEHANDLUNG DER PHOTOGRAMMETRI SCHEN UND NICHT PHOTOGRAMMETRI SCHEN MESSUNGEN UND IHRE ANWENDUNG Die phot ogrammet r is che Messmethoden finden heute wegen ihrer Über legenhe it gegenüber den anderen Messmethoden ein umf angre iches Anwendungs- geb iet. Die zustande kommende Probleme können mit Hilfe der Computer unterstützen Auswertegerate in kurzer Zeit mit grosser Genauigkeit gelöst werden. In dieser vorgelegten Arbeit werden die Lage und Höhengenauigke iten der phot ogrammet r is eh bestimmten Objektpunkte nach der Einbeziehung der unabhangigen geodâtischen Messungen in die Ausgle ichunsgrechung untersucht. Die Untersuchung wird für Luf tphotogramme t r ie und Ter res t r is che Photogrammet r ie getrennt behandelt In dem zweiten Teil der Arbeit werden die Methoden der phot ogrammet rischen Punktbe s t immung miteinander vergliechen. Bisher werden die geodâtische Messungen entweder fehlerlos öder mit ihren Var ianz-Kovar ianz Matrizen in die Ausgle ichungsrechnung eingefiigt. Solch eine Einfügung der geodâtischen Messungen in die Ausgle ichungs rechnung bringt Probleme mit. Um diese Probleme zu uberwinden, wurde ein Zwang für eine gemeinsame Ausgleichung geodatischer und photogrammet rischer Mes s inf ormat ionen erhoben. In- vııı - diesem Teil werden auch die bisherige Arbeiten über gemeinsame Ausgleichung mit ihren Eigenschaf t en erklârt. In dem vierten Teil wird das mathema- tische Modeli, das die Beziehungen zwischen den heterogenen Mes sungsgruppen umfasst, begriindet. Diese Beziehungen werden in zwei Gruppen als photogrammet r is che und geodatische Gleichungen behandelt. Die phot ogrammetris chen Gleichungen bestehen aus den B ildkoordinatenmessungen, Objekt- punktkoordinat enmes sungen und den Messungen der Parameter der ausseren Orientierung und lauten VR + B.AF + A. AG = LR Gleichungen fiir die Bild- koord inat enmes sungen VK - AF = LK Gleichungen für die Objekt- punk t koordinat enmes sung en VD - AF = LD Gleichungen fiir die Messun gen der Parameter der aüsseren Orientierung. Hier bedeuten VR, VK, VD ->? Die Verbes serungsvekto ren, IS, A -* Die Koeff izient enmatrizen AF.> Vektoren der unbekannten augeren Orient ierungsparame tern AG -». Vektoren der unbekannten Objektpunkt koordinaten LR, LD, LK ?> Absolutgliedvektoren- ıx - Die geodâtischenGleichungen sind die Gleichungen für die gemessenen Strecken, der horizontalen Winkel und der Höhenunter sch iede und lauten V + G.AG = L Gleichungen für die gemessene - - - Strecken V + GR.AG = L Gleichungen für die gemessenen - - - horizontal Winkel V., + G.,. AG= L., Gleichungen für die gemessenen Ah Ah - Ah...., ° t_. j - - - Hohenunters eh ıeden. Hier bedeuten V, V` V,, -> Die Verbesserungsvektoren _s _g, _Ah G, G. G., -> Die Koef f iz ientenmat r izen _s ' __g, _Ah AG -> Vektoren der unbekannten Objektpunkt koordinaten L, L`, L,. -> Absolot gl iedvektoren s B Ah Die mittleren Fehler der bei der Ausgleich- ung beteiligten Messungen sind vor der Ausgleich- ungsrechnung bestimmt. Mit diesen Werten werden die Gewichte der einzelnen Messungen nach der 2 2 Beziehung P.=m`/m. berechnet. Bei dieser Berech- ö i 0 i mmg wird die a priori Genauigkeit der Bildkoordi- natenmessungen als Bezugsgrösse gewahlt und die restlichen Beobachtungs gruppen werden darauf bezogen.- x - Die wie oben vereinigte geodâtische und phot ogramme tr is che Gleichungen werden nach der Methode der kleinsten Quadrate gelöst und die unbekannten Parameter der aiisseren Orientierung von den reduzierten Normalgleichungen berechnet und danach werden die unbekannten Objektpunkt- koordinaten init Hilfe dieser Werte bestimmt. Für die in dem Abschnitt IV bes chr iebenen Untersuchungen wurde am Rechenzent rum der Technischen Universit'at Istanbul ein Programm entwickelt. Als Rechenanlage stand eine IBM 4341 zur Verftigung. Das Programmsy s tem ist in der Programmiersprache Fortran IV geschrieben. Mit diesem Program kann man geodâtische und photo- gramme tr ische Messungen zusammen, öder nur die photogramet r ische Messungen mit den St rahlenbiindeln nach der Methode der kleinsten Quadrate ausgleichen In dem fiinften Teil wird das Computer programm für Aerot r iangiilat ion und terrest r is che Photogrammetr ie getrennt getestet. Für die Aerotri- angulation sind die Bil dkoordinatenmes sungen des Testfeldes Gramestetten gewahlt worden. Als erstes ist ein Streifen mit drei Bildern getestet worden.- xı - Die geodât is chen Messungen, die von den bekannten geodat is chen Koordinaten gerechnet sind, werden mit ihren mittleren Fehler in die Ausgle ichungs- rechnung in verschiedenen Versionen einbezogen. Als zweites ist ein Block mit 12 Bildern in gleicher Weise mit den gleichen Versionen ausgeg- lichen. Die Zahl der Passpunkte ist in den beiden Fallen gleich, nâmlich vier. Die Anwendung des Programms zu der terres- rischen Photogrammet r ie ist an einem früher nur phot ogrammet r is ch ausgegl ichenen Beispiel unter Berücks icht igung geodatischer Messungen verwirk- licht worden. Die Lage und Höhengenauigke it en der Neu- punkte sind fiir verschiedene Zahl von Passpunkten, fiir verschiedene Auf nahmepos it ions und fiir verschiedene Komb inat ionen der geodâtischen Messungen untersucht worden. Die Zunahme und Abnahme Verhal tnisse gemass IH sind in % bestimmt worden. 92
- Published
- 1985
39. Kenar ağlarında nokta yatay konumu inceliği
- Author
-
Yurdakul, Ali Riza, Aytaç, Mustafa, and Diğer
- Subjects
Jeodezi ve Fotogrametri ,Geodesy and Photogrammetry - Abstract
ÖZET Gerek her boy uzunluğun doğrudan doğruya ölçülebilmesi ve gerekse ölçmelerde ^eodezik amaçlar için ön görülen doğruluk derecesinin sağlanabilmiş olması nedenleri ile Elektro-optik uzunluk ölçü aletlerinin ölçme işlerindeki kullanılışında ar tan bir yaygınlık görülmektedir. Bu yaygın kullanılışın ölçme işlemlerine etkisinin sonucu olarak, büyük ölçekli. harita ça lışmalarında, gerekli ve halen geçerli olan açı ağlarının ye rine kenar ağların kullanılması da yaygınlaşacaktır denebilir. Yalnızca kenarların ölçüldüğü yada kenar üçgenlerden olu şan kenar ağları, gözlenebilen bütün kenar uzunluklarının öl çülmesi ile serbest şekilli olarak, yada temel geometrik şekil ler olan köşegenli dörtgen ve santral şekilli kapalı çokgenler den veya her iki temel- şeklin birlikte oluşturması ile Geometrik şekilli olarak tesis edilebilirler. Kenar ağlarda kontrol noktalarının koordinatları, açı ağ larının aksine ve açısal değerler kullanılmaksızın, doğrudan doğruya, ölçülen kenarlar yardımı ile ve aşağıdaki bağıntılar yardımı ile hesaplanabilir: Yp = Y1+A.AY(1_2)+B.AX(1_2) lXp = X1+A.AX(1_2)-B.AY(1_2) yada Yp = Y2+(A-1).AY(1_2)+B.AX(1_2) xp = x2+(a-1).aX(1_2)-b.ay(1_2) Burada : Y1,X1,Y2,X2.Bilinen noktaların koordinatları Y..,X3.bilinmeyen noktaların koordinatları A =( S^ - S2 + S^ ) : 2 S, 1/2 B = [( S2 : S2 ) - A2]IV Böylece, koordinat hesabında, t.,,. açıklık açısı ve ke narlar yardımı ile üçgen açılarının bulunması ve hesap işle minde kullanılması gerekli değildir. Bir kenar üçgeninin bi linmeyen (P) noktasında oluşacak yatay konum hatası (m ) ise koordinatların hesaplanmasına ilişkin bağıntılardan üretile cek ve elektro-optik uzunluk ölçmelerindeki uzunluk ölçme hata sı (m ) ile W) kesişme açısının (3.16), (S.ve SJ ölçülen kenarların (3.17) ve (F) üçgen alanının (3.18) fonksiyonu ola rak: 1mP = İ İTİTT S/ ml2 + mS3 mp = tJ^/ S/) : [4S2 s/ - (S-2-S2 + S2g./m^+m^ S2`S3 / 2 2 mp = + (-2p- ) -J n^+m^ bağıntıları ile hesaplanır. Bu bağıntılara göre yatay konum hatası (m ), kenar hatası ir (m`TK) ve bağıl hata sayısı (KJK) sırasıyle, bir eşkenar üçgen de: S^S^S^S = 1000 m için : mp = + 16.3 mm nü..,, = + 23.1 mm KTt, = 43300 ve köşegenli kare dörtgende, (S1 = S2 = 1000 m),(S3 = 1000./Tm) için : mSM-2) ~ - 26-3mm K(1-2) = 38030 değerinde oluşurlar. Bilinmeyen (P) noktasında oluşacak (m ) yatay konum hata sının minimum değeri (mpmin) `. S2 = S3 T = ıoo9 koşulları ile sağlanır. Bu koşullar, kenar ağda oluşturulacakKenar üçgenlerinin - eşkenar dik üçgen - seklinde olmasının gerekliliğini belirler. Minumum yatay konum hatasının oluş tuğu bir ikiz kenar dik kenar üçgeninde S- = S3 = 1000 m için m_ = + 14.1 mm, in = + 20.0 mm. ve KT` = 43300 değerlerinde olurlar. JK Geometrik şekilli ağlarda, bütün arazi gruplarında yeter li olan (1:22000) bağıl hatalı bir incelik sağlanması için, santral şekilli kenar ağın ikiz kenar dik açılı yada eşkenar- lı (8-9) kenar üçgeninden, zincir şekilli kenar ağın ise (5) kare dörtgenden oluşturulması yeterlidir. Elektro-optik uzun luk ölçmelerindeki doğruluk derecesinin, uzunluğun büyümesi ile artacağı ve elektro-optik uzunluk ölçü aletlerinin özellikleri- de dikkate alınarak kenar ağın kenar uzunluklarının (1.5-3.0) km sınırları içinde bulundurulması uygun olabilir. Kenar ağların, açı ağlara nazaran bir kat, ekonomik üstün lüğü olduğu söylenebilir. Kenar ağlar, en küçük kareler prensibine dayanılarak, ser best şekilli ağlar dolaylı gözlemeler yöntemi ile geometrik şe killi ağlar koşullu dengeleme yöntemi ile dengelenirler. Geomet rik şekilli ağlarda koşul düzeltme denklemlerinin katsayıları, kolaylık sağlanması bakımından, ölçülen kenarlarla hesaplanan açısal fonksiyonlu olarak düzenlenebilir. THE PRECİSSİON FOR THE HORIZONTAL POSITION OF THE POÎNT İN TRİLATERATÎON NET SUMMARY A marked expansion is being widely noticed in use of Electro- Optic distance measuring intruments in measuring works. This is due to the fact that these instruments both allow direct measure ment of lengths at any range and secure the degree of accuracy required for geodetic purposes in such measurements. As a result of impact this widespread use may effect on measurement works, there may be said that in large scale mapping works, in lieu of triangulation net which is mainstay at present, the use of trila teration net will see also an expansion. Pure trilateration shemes, which are formed of side triangles or of solely effected length of sides being measured, may be estab lished either in free-figure, where all lines are measured or in geometrical figure where use is being made of such basic geometri cal figure as braced quadrilateral or central polygon used either combined or individually. According to the present application in the trilateration networks, the side triangles, after the interior angles having been computed by using the measured sides by means of Weil-Known trigonometric ways, are firstly transfered into form of angle triangles and desired coordinates of the control points are then computed applying the same procedure being employed as in the triangulation networks. in this investigation, in order to compute the plane coordi nates of the control points by directly use the sides being mea sured by electro-optical means and without using the any angular value, a new computation method is suggested. The basic principle of this suggested calculation method is to calculate the coordinates of the intersection point of two circles having different centers and radius in the suitable form adequate for the geodetic purposes, in this suggestion, twoVII circles are positioned at two known points and their radius are the distances having been measured to the intersection point which is the unknown point to be determined. The coordinates of this unknown point (P) related to two known points of (1) and (2) can be directly computed througth relationships specifeid below in wich solely being measured sides are directly used: From point ( 1 ) : Y = Y.. + ( AY.A+ AX.B) X = X. + IAX.A- AY.B) P ' From point (2) : Y = Y0+ [AY. (A-1) + AX.Bl p 2 u X = X2+ [AX. (A-D- AY.B] Where : 2 2 2 2 2 S1 ~ S2 + S3 1 S2 S3 A =?-=?( 1-- +- 2 2-22 2S, S1 S1 B = / -4- - A2 - 2F 2 2 S1 S1 F =, Area of Triangle concerned AY=(Y2 - Yl) S, = S(1_2) S3 = S{1_p) AX=(X2 ` X,) S2 = S(2_p) Hence, it is seen throught above equations used in calculationVIII process, no horizontal angles necessary need be directly used because the lengths of sides are sufficient to compute the Coor dinates of Control point. When the interior angles of the side triangle are needed, however, the calculation of the interior angles can be calculated by speciefied equations below in which Coefficients of (A) and (B) are only used: oc = (21P) 1?= (P21) Sino< = B. (S.,:S3) Sin P = B. (S1 : S2) CoscxC = A. (S. :S3) Cos (3 = A. (S. :S2') Tgo< = (B:A) ' Tg $ = B:(A-1). T = 200-(- -<2+ (i*r)2-(V2 in which (S.) are distances used to compute the coordinates of the unknown point. Accordingly, the horizontal position error occured at unknown point is stated by the following equations which are resulted after having been taken the par tial derivatives of the coordinate equations as the functions of the distances being measured of (S2) and (S»), the inter section angle (T) and area of the side triangle concerned: mp = + ^(AS22 S/) : O* s] -(s] - s/ + sf].J »* + m^ + 1__. LI + 2 SinT ' // S S, S^.S. - 4. 2 3 / 2 ^ 2 % ` İ 2F * ymS2+ mS3 Where : nu = a+b.ppm.S. According to these relationships, The horizontal position error (m ), side error ( nu ) and relative error coefficient P bJK (Kj ) would be, respectively, in an equilateral side triangle for ( S1 = S2 = S3 = 1000 m) : m_ = + 16.3 mm m_ = + 23.1mmKJK= 43300 and in a braced square quadrilateral for S-=S2= 1000 m and S3= lOOOyTm: M. = + 26.3 mm b(1-2) K(1-2) = 38038 The necessity of conditions for the minimizing of the horizontal position error (m_. ) are secured by two differen tiated condition equations of Oiil:3S.]=0 and (dm :dS^)=0. Solving these two condition equations simultanously, The con ditions for minimizing are obtained subject to the following conditions: (S* - S3).(1- - U- )= o J 4 Sin'Y S2 = S3 T = ioo9 These Conditions the necessity that side triangles have to be in the figure of isosceles right angle triangles. în a isosce les triangle in which minimum horizontal position error is occu- red for the sides of (s2=S3=1000 m) in length (m. = + 14.1 mm), fmg = + 20.0 mm)and(KJK= 43300). JK Since the field work of the establishing of trilateration sheme, the determination of the size and figure of the net may be carried-out by comparing the prerequisted (KjT) and obtained value (KJK) of side reached (S,K) by using the following relation ships: KJK- KJK m2S`'X4j + E^K JKXI In order to secure an accuracy with a relative error of (KJK=22000), which is adequate for all terrain classifications, the geometrical figured trilateration nets are sufficient to be established as a central point figure formed of (8^9) isosceles right angle triangles or as a chain figure formed of (5) braced square quadrilaterals. It may be found suitable for degree of accuracy in electro-optic distance measurement to improve with the increase of length and to keep the side lengths of trilate- rion net within ranges of (1.5) to (3.0) km, if account is given to properties the electro-optic distance measurement instruments bear. 1 Applying the principle of least square, the adjustment of trilateration net formed either free figured or geometrical figured are accomplished by the methods of either variation of coordinates or conditions respectively. In the adjustment of Geometrical figured trilateration net in which there will be one condition equation for each basic figure of braced quadrilatral and central figure poligon and in the form of the condition equa tion, this coefficients can be expressed as the fuctions of the angles computed by using measured distances and the area of triang les concerned. For the sake of convenience, however, the needed coefficients have to be recommended having been formed by angular values as follows: i) Condition equation for central figure -polygon : As.-Vs. + V- V + W = ° 11 11, Where : As = - - (Cotgo^ + Cotg $ ^ ) AD =+-g- (Cotgo^ + Cotg Ş ) i i w = 400 - [T] ii) Condition equation for braced quadrilateral : **2 +h~r2) * =WXII Where : 1- (Cotg 31 + CotgoC4) D1 Di AD = -I- (Cotg Ş4 + Cotgc3) 3 3 Generally, there may be stated that trilateration works have economic advantage over triangulation works at the rate of one fold. 97
- Published
- 1986
40. İstatistik kuramına matematiksel yaklaşım
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. and Aytaç, Mustafa
- Subjects
İstatistik bilimi ,Değişkenler - Abstract
İstatistik bilimi, insanlığı ilgilendiren birbirinden farklı iki sahada aynı zamanlarda yayılmaya başlamıştır diyebiliriz. Bunlar şans oyunları ve politik bilimlerdir. özellikle politikacıların istatistik bilgileri kendilerini haklı gösterecek şekilde- istatistik biliminin yöntemlerine bağlı kalmaksızın - yorumlamaları, onun bir tür yalan söyleme yöntemi olarak ün yapmasını sağlamıştır. Öyleyse istatistik nedir? "İstatistik, yığınların özellikleri üzerinde sayma veya ölçme işlemleri ile elde edilen verilerle ilgilenen bilimsel bir yöntemdir." Şans oyunları üzerine yapılan çalışmalar, ölçme hataları üzerinde bir takım kuramlar geliştirerek matematiksel istatistiğin temelini oluşturmuştur. Politik bilimlerle ilgilenen istatistik ise, verilerin tablo ve diyagramlarla gösterilmesini sağlamış ve daha ilerdeki yıllarda değişik ortalamaların verilerin özetlenmesini de içererek gittikçe gelişmiş ve betimleyici istatistik ( descriptive statistics) oluşturmuştur. Son yıllarda istatistiğin gelişmesi betimleyici istatistikten, istatistik tahmine (Statistical inference veya inductive statistics) kaydığı oranda hızlı olmuştur. İstatistik tahminleri, örnek verilerine dayanarak genellemelerde bulunmaktır. Biz bu çalışmamızda istatistikte yer alan bazı konu ve kavramlar üzerinde durmaya çalıştık. Şüphesiz bunların dışında daha birçok konular vardır. Bunların hepsini böyle bir makalede ele almak olanaksızdır. Bizim amacımız herhangi bir matematiksel istatistik kitabı veya makalesi okuyacak kişilere bunların anlaşılmasını saklamak üzere istatistik konularından önemli saydıklarımızı matematiksel bir temelle dayanarak sunmaktır. Son yıllarda' büyük gelişme göstererek hemen hemen bütün bilim. dallarında yaygın bir kullanma alanı bulan parametrik olmayan istatistik yöntemlerini de bu çalışmamızın kapsamı dışında bıraktık . Çünkü parametrik olmayan istatistik yöntemlerinde, hem ana kütle dağılımının belirlenmesine gerek duyulmaz hem de bunları uygulamak için ileri düzeyde matematik ve istatistik bilgisi istenmez. Bu nedenden dolayı sadece parametrik istatistik yöntemleri üzerinde durduk.
- Published
- 1983
41. Uludağ Üniversitesi ile U.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin Türkiye'deki üniversiteler ve fakülteler içindeki yerleri
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. and Aytaç, Mustafa
- Subjects
İstatistik ,Uludağ üniversitesi ,İktisadi ve idari bilimler fakülteleri - Abstract
İstatistiğin, uluslararası olarak 300'e yakın birbirinden farklı tanımı yapılmıştır. Fakat maalesef, Türkiye 'de istatistik ile yanlış bilgi verme; bir diğer anlamda istatistiğin yalan söyleme aracı olarak kullanıldığı her zaman ileri sürülmüştür. İngilizlerin ise -istatistiğin büyük sayılar kuramından faydalanarak-bunun böyle olmadığını anlatan güzel bir atasözleri vardır: "İstatistikler her zaman doğruyu söyler." Bu araştırmada da yalnızca sayılar ele alınarak yorumlanmağa çalışılmıştır. Araştırmada öncelikle Uludağ Üniversitesinin Türkiye'deki 27 üniversite içerisindeki konumunu ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bundan dolayı U.Ü.' nin öğretim elemanı sayısını, toplam öğrenci sayısını, fakülte ve yüksek okul sayısını, sahip olduğu kız veya erkek öğrenci yurdunu, 1984 yılındaki toplam kontenjanını ve bir öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısını diğer üniversiteler ile karşılaştırarak sıralamalarda nerelere düştüğü görülmeğe çalışılmıştır. İkinci olarak da U.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin diğer üniversitelerin İkt. ve İdr. Bil. Fak. ile bir karşılaştırılması yapılmış ve aynı fakültenin Uludağ Üniversitesi içerisindeki yeri ve önemi üzerinde durulmuştur. Bu değerlendirme, diğer yüksek okul ve fakültelerdeki toplam öğrenci sayısını, öğretim elemanı sayısını, bir öğretim elemanına düşen öğrenci sayısını, İkt. ve İdr. Bil. Fakültesinin sayılan ile karşılaştırılarak yapılmıştır.
- Published
- 1984
42. Korelasyon katsayılarının genelleştirilmesi
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. and Aytaç, Mustafa
- Subjects
Bilim ,Korelasyon katsayıları ,İstatistik ,Korelasyon ,Değişkenler - Abstract
Değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemek bilimin en önemli konularından birisidir. İstatistik kuramı ise değişkenler arası ilişkiyi incelemede bazı teknikler geliştirerek bunu anlamlı bir duruma getirmiştir. Değişkenler arasındaki ilişki değişik biçimlerde olabilir. Bu, doğrusal bir ilişki olabildiği kadar: doğrusal da olmayabilir. Korelasyon genel anlamı ile iki veya daha çok sayıda değişken arasındaki ilişkiyi gösterir ve bu ilişkinin miktarını bir sayı ile belirtir. Bu sayıya korelasyon katsayısı adı verilir. Aynca değişkenler arasındaki ilişkiyi saptarken kullanacağımız teknik, ilişki nin biçimine göre değiştiği gibi, aralarında ilişki bulunacak değişken sayısına ve ayrıca değişkenlerin sürekli veya süreksiz oluşlarına göre de değişebilir. İki de ken arasındaki ilişkiyi saptamak için kullanılan korelasyon tekniklerine basit korelasyon teknikleri denir. Aralarında ilişki aranarak değişken sayısı üç veya daha çoksa, bu durumda kullanılabilecek teknikler de kısmi Korelasyon Teknikleri adı verilir. Biz burada basit korelasyon tekniklerinden parametrik ve parametrik olmayan azı korelasyon katsayılarının genel bir tanım dan nasıl elde edildikleri ve değerlendirmelerinin ne şekilde yapılması gerektiği üzerinde duracağız.
- Published
- 1983
43. Türkiye'de fotogrametrinin karayolu etüdlerine tatbiki
- Author
-
Tüdeş, Türkay, Aytaç, Mustafa, and İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
İnşaat Mühendisliği ,Civil Engineering - Abstract
102
- Published
- 1970
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.