Search

Bu çalışmada da Doğu Marmara Bölgesi'nin sosyal medya bağımlılığı bulunan bireylerin psikolojik semptomları ve pozitif ve negatif duygu durumu ile kısa semptomları arasındaki ilişkinin incelenmiştir.Doğu Marmara Bölgesi'nin sosyal medya bağımlılığı bulunan bireylerin psikolojik semptomları ve pozitif ve negatif duygu durumu ile kısa semptomları arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yapılan bu çalışmaya 18 yaş üstü ve 65 yaş altı, 1502 kadın ve 1498 erkek olarak toplam 3000 kişi katılmıştır. Katılımcılara internet kullanımı, bağımlılık yaşama durumuyla ilgili sorular yöneltilmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen veriler Sosyal Bilimler İstatistik Paket Programı (SPSS) ile çözümlenmiştir. Araştırma da pozitif ve negatif duygu durumu ile kısa semptomları ölçeği kullanılıp, kayda değer birçok sonuca ulaşılmıştır.Araştırmada elde edilen sonuçlar doğrultusunda, sosyal medya ile demografik değişkenler arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Ayrıca, psikolojik semptomlar arasındaki hostilite alt boyutunun sosyal medya bağımlılığı düzeyi ile anlamlı ilişkili olduğu görülmüştür. Pozitif ve Negatif duygular alt boyutlarının ise sosyal medya bağımlılık düzeyi anlamlı ilişkili olduğu bulunmuştur. Demografik değişkenler arasında yer alan, çocuk sahibi olmama, genç yaşta olmak ve bekar olmak ile sosyal medya bağımlılığı arasında pozitif yönlü ilişki saptanmıştır. Hostilite düzeyi, pozitif ve negatif duyguları yüksek olma durumu ile sosyal medya bağımlılık düzeyi pozitif yönlü ve anlamlı ilişkilidir. Araştırmada elde edilen bulguların, ilerleyen dönemlerde sosyal medya bağımlılığı ve ilişkili psikolojik faktörlerin ele alınması bakımından yol gösterici veriler sunduğu düşünülmektedir. İleri çalışmalarla bulgular desteklenebilir. In this study, the relationship between positive and negative mood and psychological symptoms of individuals who have social media addiction in Eastern Marmara region was investigated.This study was conducted for the purpose of reviewing,the relationship between positive and negative mood and short symptoms of individuals who have social media addiction in Eastern Marmara region and in this study , a total of 3000 people were included under 18 years of age and under 65 years of age, 1502 women and 1498 men. The participants were asked questions about the use of the internet and the situation of addiction. The data obtained within the scope of the research were analyzed with the Social Sciences Statistical Package Programme (SPSS). In addition,in the study, positive and negative mood and Brief Symtom Inventory were used and a remarkable number of results were obtained.According to the results of the study, a significant relationship was found between social media and demographic variables. In addition, the hostility sub-dimension between psychological symptoms was significantly associated with the level of social media dependence. Positive and Negative emotions subscales were found to be significantly related to social media addiction levels. Among the demographic variables, there was a positive relationship between having a child, being younger and being single, and the level of social media addiction. The level of hostility, positive and negative emotions, and high level of social media dependency are positively and significantly correlated. The findings of the study are thought to provide guidance in addressing social media dependency and related psychological factors in the following periods. Findings may be supported by further studies. 72

Bu çalışmada NixFeyMoz(x = 0.80; y = 0.15; z = 0.05), NixCryFez (x =0.70; y = 0.20; z = 0.10), and NixCryAlzCut(x = 0.75; y = 0.20; z = 0.025; t = 0.025) şeklinde olan ve yükseksıcaklıklarda pellet formunda ısıtılarak hazırlanan Ni esaslı alaşımlarınyapısal ve manyetik özellikleri incelenmiştir. Bu amaçla, dış manyetik alandaalaşımların davranışlarını görmek için bu kompozisyonların paramanyetiközelliklerinin analizinde elektron paramanyetik rezonans deneyi kullanılmıştır.Oda sıcaklığında kaydedilen elektron paramanyetik rezonans spektrumlarından gdeğerleri hesaplanmıştır. NixFeyMoz,NixCryFez and NixCryAlzCutalaşımlarının yapısal özellikleri x-ışını kırınımı tekniği ilegözlemlenmiştir. Çizgi yerleri ve şiddetleri oda sıcaklığında kaydedilenx-ışını kırınımı spektrumları ile tartışılmıştır. Numunelerin yüzeymorfolojisini anlamak için taramalı elektron mikroskobu; alaşımların elementelkompozisyonu için enerji dağılımlı spektroskopi deneyleri oda sıcaklığındayürütülmüştür., In this paper, we investigate the structural and magnetic properties ofNi based alloys which are in the form of NixFeyMoz(x = 0.80; y = 0.15; z = 0.05), NixCryFez (x =0.70; y = 0.20; z = 0.10), and NixCryAlzCut (x = 0.75; y = 0.20; z =0.025; t = 0.025) and are prepared by heating the pellet formed samples at hightemperature. For this purpose, electron paramagnetic resonance experiment isperformed for analysis of paramagnetic centers of these compositions to see thebehaviours of alloys in an external magnetic field. g values are calculatedfrom electron paramagnetic resonance spectra recorded at room temperature.Structural features of NixFeyMoz,NixCryFez and NixCryAlzCutalloys are observed by x-ray diffraction technique. Line positions and lineintensities are discussed by the help of x-ray diffraction spectra recorded atroom temperature. In order to understand the surface morphology of samples,scanning electron microscopy; for the elemental compositions of the alloysenergy dispersive spectrosopy experiments are carried out at room temperature.

Amaç: Nöroblastomlarda anaplastik lenfoma kinaz (ALK) genindeki germline mutasyonların ailesel yatkınlığın başlıca nedeni olduğu gösterilmiştir. ALK mutasyonu içeren tümörlerin germline ya da somatik özellikte olsun, bu kinaz aktivitesini hedefleyen tedavilere yanıt verdiği düşünülmektedir. Yine yapılan son çalışmalarda; yüksek riskli nöroblastom olgularında GD2 yüzey antijenini hedefleyen monoklonal antikor tedavisinin rekürrens riskini düşürüp, sağkalımı uzattığı gözlenmiştir. CAMTA1 ise bir transkripsiyon faktör aktivatörüdür. Düşük CAMTA1 ekspresyonunun nöroblastom hastalarında kötü prognozla ilişkili olduğu az sayıda çalışmada gösterilmiştir. Çalışmamızda, periferal nöroblastik tümör (Nöroblastom, Ganglionöroblastom, Ganglionörom) tanısı almış vakalarımızda ALK, GD2 ve CAMTA1 ile immunhistokimyasal boyanma özelliklerinin evre ve diğer prognostik faktörler ile ilişkisini belirlemeyi amaçladık.Materyal-Metod: İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı arşivinden, 2005-2013 yılları arasında tanı almış 32 nöroblastom, 7 ganglionöroblastom, 1 ganglionörom olgusu çalışmaya alındı. İmmünhistokimyasal olarak ALK, GD2 ve CAMTA1 ekspresyonlarının varlığı araştırıldı. İstatiksel olarak Ki-kare testi, Student's t test ve Pearson korelasyon analizi yöntemleri kullanıldı. CAMTA1 antikoru ile farklı metodlar uygulandı. Kontrolde pozitif sonuç alınamadı.Bulgular: Nöroblastom olgularının %53'ü ALK ile yaygın pozitiflik gösterirken, ganglionöroblastom olgularında bu oran %14 olarak saptanmıştır. ALK immunpozitifliği ile diferansiyasyon ve evre arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır. GD2 ile immun boyanma yaygınlığı ve yoğunluğu diferansiye grupta, az diferansiye ve andiferansiye gruba göre anlamlı düzeyde daha yüksektir. Ayrıca 10 cm ve üzeri tümörlerde, GD2 immunpozitifliği anlamlı düzeyde daha düşük bulunmuştur. ALK ile benzer şekilde GD2 ile evre arasında da korelasyon saptanmamıştır.Sonuç: Nöroblastom hastalarında GD2 immunpozitifliği ile hastalık evresi arasında korelasyon saptanmamasına rağmen, diferansiyasyon azaldıkça ve tümör çapı arttıkça hücrelerde GD2 ekspresyonunun azaldığı gözlenmiştir. Bu nedenle GD2 düzeyi hastalık progresyonunu ve tümör büyümesini öngören bir parametre olarak dikkat çekmektedir. İmmünhistokimyasal olarak saptanan ALK immunpozitifliği ile evre ve tümör diferansiyasyonu arasında anlamlı bir ilişki görülmemiştir.Anahtar kelimeler: Nöroblastom, ALK, GD2, CAMTA1, immunhistokimya Aims: Germline mutations in the anaplastic lymphoma kinase (ALK) gene has emerged as a major cause of familial predisposition. Germline or somatic featured ALK mutations harboring tumors are thought to be responding to this kinase activity targeting treatments. Likewise, in recent studies, anti GD2 monoclonal antibody therapy have been found to be effective against recurrens and to improve the survival of patients. The aim of this study was to elucidate whether immunohistochemical staining characteristics of ALK, GD2 and CAMTA1 are involved in prognosis of the peripheral neuroblastic tumors (neuroblastoma, ganglioneuroblastoma, ganglioneuroma) patients with different stages and favorable / unfavorable features. Methods: 32 neuroblastoma, 7 ganglioneuroblastoma, 1 ganglioneuroma cases were included in this study. They have been diagnosed between the years of 2005-2013 at the Cerrahpasa Faculty of Medicine, Department of Pathology. ALK, GD2 and CAMTA1 expression was evaluated using immunohistochemical staining methods. Statistical analysis was performed using Student's t-test for continuous variables, chi-square test for categorical variables and Pearson test for correlation analysis. CAMTA1 was performed with different methods. Positive immunostaining was not obtained in control tissues. Results: There was %53 immunopositivity with ALK in neuroblastoma. But this rate was %14 in ganglioneuroblastoma patients. There is no statistical significance between ALK immunopositivity and tumor differantiation and stage. The diffusiveness and consistency of GD2 immunostaining was higher in well differantiated group and it was statistically significant. Additionally, GD2 immunopositivity was lower in tumors which is smaller than 10 cm. There is no correlation between GD2 immunostaining and tumor stage. Conclusion: Although there was no correlation between GD2 immunopositivity and stage, poor differantiation and higher tumor sizes were related to lower GD2 immunopositivity. GD2 levels taking attention as good predictive factor for disease progression and tumor growth. There is no relation between immunohistochemically ALK immunopositivity and tumor grade and stage. Keywords: Neuroblastoma, ALK, GD2, CAMTA1, immunohistochemistry 83

In the present study, the elastic scattering angular distribution of 6He on 58Ni is investigated at incident energies of 12.2, 16.5 and 21.7 MeV. In the calculations, three different nuclear potentials obtained with the phenomenological and the microscopic approaches based on the optical model are used. Firstly, the phenomenological Woods-Saxon potential for both real and imaginary parts of nuclear potential is considered. Secondly, the double folding potential for the real part together with an imaginary part in Woods-Saxon form is applied. Finally, the real and imaginary parts of nuclear potential are assumed as the folding potentials. The elastic scattering results of all the models are compared with the literature results as well as the experimental data. The results are in agreement with the experimental data.

Bu çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, bazı anorganik bileşiklere geçiş metal iyonu katkılandırıldı. Cu2+ katkılandırılan disodyum malonate trihidrat (Na2C3H2O4.3H2O) tek kristali EPR ve optik soğurma teknikleri ile oda sıcaklığında incelendi. Yapıda üç farklı merkez ve her bir merkeze ait bir yerleşim belirlendi. Cu2+ katkılandırılmış potasyum dihidrojen sitratın (C6H7KO7) tek ve toz kristal EPR spektrumları oda sıcaklığında kaydedildi. Yapıda geçiş metal iyonuna ait üç merkez ve her bir merkeze ait tek yerleşim olduğu gözlemlendi. VO2+ ile katkılandırılan potasyum d-glukonat monohidrat (C6H11KO7.H2O) tek kristali için kaydedilen EPR spektrumlarından VO2+'un iki faklı kimyasal çevreye yerleştiği ve her bir çevrede kimyasal olarak özdeş, manyetik olarak farklı iki yerleşim olduğu belirlendi. VO2+ katkılı potasyum dihidrojen sitrat (C6H7KO7) tek kristali EPR ve optik soğurma spektroskopileri ile incelendi ve yapıda iki K+ iyonunun V4+=O2- grubu ile yer değiştirdiği anlaşıldı. Son olarak, VO2+ katkılandırılmış tripotasyum sitrat monohidrat (C6H5K3O7.H2O) tek kristali, EPR ve optik soğurma teknikleri ile incelendi. EPR analizleri sonucu her bir yapı için g ve A tensörleri, esas eksen değerleri ve yön kosinüsleri belirlendi. Optik soğurma incelemeleri ile elde edilen veriler ve EPR sonuçları birlikte kullanılarak, yapılara ait moleküler orbital bağ katsayıları hesaplandı ve eşlenmemiş elektrona ait taban durum dalga fonksiyonları belirlendi.İkinci bölümde, ışınlanmış organik ve anorganik yapılar incelendi. Disodyum malonate trihidrat (Na2C3H2O4.3H2O) tek kristali gama ışınına maruz bırakıldı. Elde edilen EPR spektrumları incelendiğinde, ışınlamadan önce EPR inaktif olan kristalde ?H(COO)2 radikali, spin flip özelliği ve yasak geçişler meydana geldiği belirlendi. Bunlara ilaveten, beş kompozit dolgu örneği; halojen lamba, LED, gama ışını ve UV ile ışınlanarak oluşan (H2C-R-CH2)- ile (CH3OH)- radikalleri incelendi. Spin-Hamiltonien parametreleri belirlenmiş olup radikallerin yaşama süreleri tayin edildi. This study consists of two parts. In the first part, transition metal ions doped in some inorganic compounds. Cu2+ doped disodium malonate trihydrate (Na2C3H2O4.3H2O) single crystal was studied with EPR and optical absorption techniques at room temperature. Two different centers and only one site for each center were determined in the structure. The single crystal and powder crystal EPR spectra of Cu2+ doped potassium dihydrogen citrate (C6H7KO7) were recorded at room temperature. It is observed that there are three different centers and each center has only one site belonging to the transition metal ion in this structure. From the recorded EPR spectra of VO2+ doped potassium d-gluconate monohydrate (C6H11KO7.H2O) single crystal, it was determined that VO2+ transition metal ion sites in two different chemical environment, in each environment same chemical property and two different magnetic properties were seen. VO2+ doped potassium dihydrogen citrate (C6H7KO7) single crystal was investigated with EPR and optical absorption spectroscopies, and it was understood that two K+ ions substitute with V4+=O2- groups in this structure. Finally, tripotassium citrate monohydrate (C6H5K3O7.H2O) single crystal, doped with vanadium studied with EPR and optical absorption techniques. As a result of EPR analysis g and A tensors, principle values and direction cosinuses were determined. By using optical absorption and EPR results together, the molecular orbital bonding coefficients were calculated and the ground state wave functions of unpaired electron were determined.In the second part, irradiated organic and inorganic structures were investigated. DSMT (Na2C3H2O4.3H2O) single crystal was irradiated with gamma ray. When the spectra obtained with EPR technique were investigated, it was determined that ?H(COO)2 radical, spin flip property, and also forbidden transitions were occur in the crystal while it is EPR inactive before irradiation. In addition to them, five dental composite samples were irradiated with halogen lamb, LED, gamma ray, and UV; (H2C-R-CH2)- and (CH3OH)- radicals were studied. Spin-Hamiltonien parameters were assigned, and the life span of radicals were determined. 166

Bu çalışmada, Oligosen yaşlı alt sedimanter birim, volkanik birim ve üst sedimanter birimden oluşan Oltu/Erzurum bölgesine ait takviye edilmemiş ve takviye edilmiş atık lastik ve mermer tozunun farklı miktarlarda eklenmesi ile kil türleri ve siltli kum örneklerinin kapsamlı bir analizinin verilmesi amaçlanmıştır. Bu örneklerin manyetik özelliklerini incelemek için elektron paramanyetik rezonans kullanılmıştır, kristal doğasını görmek için x-ışını kırınımı performe edilmiştir, yüzey morfolojisini gözlemlemek için taramalı elektron mikroskobu kullanılmış ve elementel kompozisyonu öğrenmek için enerji dağılımlı spektroskopi tercih edilmiştir, In the present study, it has been aimed to give a comprehensive analysis of unreinforced and reinforced materials with waste tire and marble dust additions in different amounts ; clays green and red and silty sand, obtained from Oltu/Erzurum region which consists of Oligocene lower upper sedimentary units, volcanic rocks and upper sedimentary units. In order to investigate the magnetic properties of these samples electron paramagnetic resonance has been used, to see the crystalline nature x-ray diffraction has been performed, to observe the surface morphology scanning electron microscope has been used and to learn the elemental compositions energy dispersive spectroscopy has been preferred.