Search

Yüksek insan nüfusu ve geniş yaşam alanları ile kentsel ekosistem kapsamında değerlendirilebilen üniversite kampüsalanlarının flora ve fauna yapısının tespiti ilgili alanların biyolojik çeşitliliğinin belirlenmesi bakımından önemlidir. Ayrıcailgili türlerin belirlenmesi çevresel ve sosyo-ekonomik etkilerin değerlendirilmesine bir kaynak sağlar. Bu çalışma, 2018-2019 yılları arasında otsu bitki türlerinin belirlenmesi ve etkilerinin tanımlanması konusunda Türkiye-Düzce ilinde bulunanDüzce Üniversitesi Konuralp Merkez Kampüsü’nde gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın temel amacı, kampüs alanında bulunanotsu bitki türlerine karşı gerekli önlemlerin ve kontrol programlarının oluşturulması ve ilgili alanın biyolojik çeşitliliğininkorunması ve stratejilerin geliştirilmesi için bir kaynak yaratmaktır. Araştırma sonuçlarına göre; 27 familyadan 65 taksontespit edilmiştir. En fazla takson barındıran familyalar; Asteraceae, Poaceae, Fabaceae ve Cruciferae olarak sıralanmıştır.Taksonların yaşam süreleri incelendiğinde 33 takson tek yıllık, bir takson iki yıllık, 22 takson çok yıllık ve dokuz takson iseortak yaşam süresine sahiptir. Rastlanma sıklığına göre; Lamium purpureum ve Veronica persica % 84.4 ile en fazlarastlanılan türler olarak kaydedilmiştir. Bu türleri ise sırasıyla Anagallis monelli (% 81.2), Medicago arabica (% 72.0), Poabulbosa (% 72.0), Ranunculus repens (% 69.0), Plantago lanceolata (% 69.0), Conyza canadensis (% 66.0) ve Loliumperenne (% 66.0) takip etmiştir. Kampüs alanında belirlenen 65 taksonun farklı etki şekillerine sahip olması sonucu çevresel(68) ve sosyo-ekonomik (40) açıdan toplam 108 etki değerlendirilmiştir. En fazla etki şekli 34 taksonla güçlü üreme veyayılma etkisinde belirlenirken, bunu 26 takson ile peyzaj dokusuna etki takip etmiştir. Etki statüsü incelendiğinde ise 65olumsuz 43 olumlu etki tespit edilmiştir. Sonuçlar, kampüs alanlarında bulunan otsu bitki taksonlarının olumsuz etkileriniazaltmak için gerekli önlemlerin ve kontrol programlarının oluşturulmasına kaynak sağlayabilir. Ek olarak, olumlu etkilerive biyolojik çeşitliliği korumak için stratejiler geliştirilmesine yardımcı olabilir. Son olarak bu veriler gelecek yıllarda DüzceÜniversitesi yerleşke alanında otsu bitki taksonlarının değişimlerini izlemek için kullanılabilir. The determination of the flora and fauna structure of university campus areas, which can be evaluated within the scope of urban ecosystem with high human population and large living areas, is important in terms of determining the biological diversity of the related areas. Furthermore, the identification of the relevant species provides a resource for the assessment of environmental and socioeconomic impacts. This study was carried out between 2018-2019 on the determination of herbaceous plant species and their definition of impacts in Düzce University Konuralp Central campus, located in Düzce Province, Turkey. The main purpose of the study is to create a resource for the establishment of necessary measures and control programs against herbaceous plant species in the campus area and for the protection of the biological diversity and strategies of the relevant area. Based on the results, 65 taxa from 27 families were determined. The families with the most taxa were Asteraceae, Poaceae, Fabaceae and Cruciferae. When the lifetime of taxa is examined, 33 taxa have annual, one taxon has biennial, 22 taxa have perennial and nine taxa have common lifetime. According to the frequency of occurrence; Lamium purpureum and Veronica persica were the most common species with 84.4%. The species following were Anagallis monelli (81.2%), Medicago arabica (72%), Poa bulbosa (72%), Ranunculus repens (69%), Plantago lanceolata (69%), Conyza canadensis (66%) and Lolium perenne (66%), respectively. As a result of the 65 taxa identified in the campus area having different impact patterns, 108 impacts were evaluated in terms of environmental (68) and socioeconomic (40) aspects. While the most impact types were determined in the impact of strong reproduction and spreading with 34 taxa, this was followed by the impact on landscape texture with 26 taxa. When the impact statuses were examined, 65 negative and 43 positive impacts were detected. The results may provide resources for the establishment of necessary measures and control programs to reduce the negative effects of herbaceous plant taxa in campus areas. In addition, it can help develop strategies to preserve positive effects and biodiversity. Lastly, these data may be used to monitor herbaceous plant taxa changes in the campus area of Düzce University in the coming years.