7. ÖZET Bu çalışma, Van ekolojik koşullarında farklı ekim ve hasat zamanlarının, bazı seker pancarı cesi tlerinin morfolojik, verim ve kalite özelliklerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla 1992 ve 1993 yıllarında yürütülmüştür. Deneme de; Eva, Türk Seker Poly 863, Nina, Kawemaja ve Kawepoly çeşitleri; 7, 14, 21 ve 28 Mayıs ekim zamanları ile 10 ve 30 Ekim hasat zamanları kullanılmıştır. Deneme sansa bağlı tam bloklar deneme planında, bölünmüş parseller deneme desenine göre 4 tekerürlü olarak kurulmuştur. Çeşitler ana parsellere, ekim ve hasat zamanları da kombine edilerek alt parsellere uygulanmıştır. Tohum ekimi her alt parselde kenar sıralar dahil olmak Üzere 6 m uzunluğunda 10 sıraya; sıra arası mesafe 45 cm, sıra Üzeri mesafe 25 cm ve ekim derinliği 4 cm olacak şekilde yapılmıştır. Kumlu - killi - tınlı veya killi - tınlı deneme yeri toprakları; tuz problemi olmayan, kireç ve potasyumca zengin, pH bakımından hafif alkalin (pH: 7.4 - 7.6), organik madde ve azotça fakir olup, fosfor bakımından ise orta durumdadır. Bitkilerin temel besin maddeleri ihtiyacını karşılamak için, ekimle birlikte, 20 kg N / da (amonyum sUlfat % 21) ve 15 kg P205 / da (triple super fosfat % 42) olacak şekilde gübreleme yapılmıştır. Araştırmanın her iki yılında da 8 defa sulama ve 4 defa da çapalama işlemi yapılmıştır. Denemede, parsel hasat alanı (14.4 m2) içerisinden dirgen ile sökülen pancarlar üzerinde gerekli ölçüm, tartım ve analiz işlemleri yapılmış, elde edilen bulgular yılların ortalamasına göre aşağıda özetlenmiştir: 1. Çatallı kök oranı bakımından seker pancarı çeşitleri ve hasat zamanları arasındaki farklılıklar önemsiz bulunmuştur. Ekim zamanları arasındaki farklılıklar ise 1992 yılında önemli olmuştur. Killi - tınlı topraklarda; özellikle 21 ve 28 Mayıs ekim zamanlarında önemli oranda, yüksek çatallı kök elde edilmiştir. 2. Seker pancarı çeşitleri ile hasat zamanları arasındaki kök- gövde çapı farklılıkları önemsiz olurken, her iki yılda da 7 Mayıs ekim zamanı önemli derecede yüksek değere sahip olmuştur. Yetişme süresinin kısalmasıyla kök-gövde çapı değerleri, linear bir azalma114 göstermiştir. 3. Kök-gövde uzunluğu bakımından seker pancarı çeşitleri önemli farklılık göstermemiştir. Ekim zamanları deneme yıllarında önemli bulunurken hasat zamanları sadece 1993 yılında önemli bulunmuştur. 1992 yılının ağır toprak şartlarında genelde daha kısa olan kök-gövde uzunlukları, her iki yılın son ekimlerinde (21 ve 28 Mayıs) oldukça kısa kalmaktadır. Diğer taraftan 1993 yılı 30 Ekim haşatında kök-gövde uzunluğu önemli derecede yüksek bulunurken, 1992 yılında bu yönden herhangi bir etki görülmemiştir. 4. Seker pancarı çeşitleri arasında yaprak sayıları bakımından önemli farklılık bulunmamıştır. Ekim zamanları 1992 yılında, hasat zamanları 1993 yılında önemli olmuştur. Buna göre; bitki basına yaprak sayısı 1992 yılında 7 Mayıs ekiminde, 1993 yılında ise 30 Ekim haşatında en fazla olmuştur. 5. Deneme yıllarında yaprak uzunluğu farklılıkları istatistiksel olarak önemli bulunmuş, ilk yılın iklim ve toprak şartlarında daha uzun yapraklar elde edilmiştir. Seker pancarı çeşitleri ve ekim zamanları bu bakımdan farklılık göstermezken; 1992 yılında, 1993 yılına oranla daha uzun olan yapraklar, canlılıklarını kısa sllrede kaybettiklerinden, özellikle alt yaprakların dökülmesi nedeniyle, 30 Ekim haşatında yaprak uzunluğunda düşme görlllmUstUr. 6. Kök-gövde verimi bakımından seker pancarı çeşitleri ile hasat zamanları arasındaki farklılıklar önemsiz, ekim zamanları farklılıklar ise çok önemli bulunmuştur. Yılların ortalamasına göre 7 Mayıs ekiminden itibaren linear bir azalma gözlenmekle birlikte (Y= 6460.39 - 398.5 X), en yüksek kök-gövde verimi 7 ve 14 Mayıs ekimlerinde (6064 ve 5743 kg / da), en düşük kök-gövde verimi ise 21 ve 28 Mayıs ekimlerinde (5099 ve 4951 kg / da) elde edilmiştir. 7. Seker pancarı çeşitleri ve ekim zamanlarının yaprak verimi üzerindeki etkileri önemsiz bulunurken, hasat zamanlarının etkisi ise çok önemli olmuştur. Yılların ortalamasına göre; 10 Ekim haşatında elde edilen yaprak verimi (2485 kg / da), 30 Ekim haşatından (2100 kg / da) daha yüksek bulunmuştur. 8. Ham seker verimi bakımından seker pancarı çeşitleri115 arasında istatistiksel farklılık görülmemiştir. Ekim ve hasat zamanları arasındaki farklılıkları önemli olmuştur. Geciken ekim ve hasat zamanlarındaki değişmeler linear olarak önemli bulunmuştur (Ekim zamanı için: Y= 1286.65 - 79.893 X, hasat zamanı için: Y= 897.563 + 126.238 X). Buna göre ham seker verimlerinde 7 Mayıs'tan itibaren azalma görlllUrken, 30 Ekim hasat zamanında 10 Ekim'den daha yllksek olmuştur, istatistiksel olarak en yliksek ham şeker verimi 7 ve 14 Mayıs zamanları (1209 ve 1141 kg / da) ile 30 Ekim hasat zamanında (1150 kg / da); en dUsUk ham seker verimi ise 21 ve 28 Mayıs ekim zamanları (1013 ve 985 kg / da) ve 10 Ekim hasat zamanında (1024 kg / da) elde edilmiştir. 9. Kuru madde oranı bakımından, seker pancarı çeşitleri farklılık göstermemiştir. Ekim zamanları bakımından kuru madde oranları arasındaki farklılıklar, deneme yıllarında önemsiz olurken; iki yılın ortalama sonuçlarına göre, 7 Mayıs ekim zamanında, diğer ekim zamanlarından Önemli derecede yüksek kuru madde oranı elde edilmiştir. Hasat zamanlarında ise 30 Ekim'deki kuru madde oranı, 10 Ekim'den daha yllksek olmuştur. 10. Ham seker oranı üzerine hasat zamanlarının etkisi önemli olmuştur. Seker pancarının şeker yapma döneminin uzaması nedeniyle ham seker oranı 30 Ekim haşatında (% 20.94), 10 Ekim haşatından (% 18.86) önemli derecede yüksek bulunmuştur. Seker pancarı çeşitleri ve ekim zamanları arasında önemli farklılık görülmemiştir. 11. Çözünebilir şeker oranı bakımından, seker pancarı çeşitleri ve ekim zamanları arasındaki farklılıklar önemsiz bulunurken, hasat zamanları çok önemli bulunmuş, 30 Ekim haşatında en yüksek olmuştur. 12. Usare safiyeti üzerine, hasat zamanlarının etkisi önemli olmuş ve 30 Ekim haşatında önemli oranda yükselme görülmüştür. Seker pancarı çeşitleri ve ekim zamanları arasında ise istatistiksel farklılık görülmemiştir. 13. Pancarın kalitesini genelde olumsuz etkileyen kül oranı, ekim zamanı geciktikçe artma göstermiştir. 7 Mayıs* ta en düşük, 21 Mayıs 'ta ise en yüksek kül oranı elde edilmiştir. Diğer taraftan, 30 Ekim haşatında, 10 Ekim'den daha düşük oranda kül elde116 edilmiştir. Seker pancarı çeşitleri arasında ise herhangi bir farklılık bulunmamıştır. 14. Seker pancarı çeşitleri amino azot oranları bakımından önemli derecede farklılık göstermiştir. Eva ve T. S. Poly 863 çeşitlerinin amino azot oranı (40.5 ve 38.1 mg); Kawepoly, Nina ve' Kawemaja çeşitlerinden daha yllksek bulunmuştur (sırasıyla 33.6, 32.0 ve 31.7 mg). Ekim ve hasat zamanları geciktikçe amino azot oranlarında dUşme görlllmUstUr. Buna göre, en yllksek amino azot oranı 7 Mayıs ekim zamanında (40.5 mg) ve 10 Ekim hasat zamanında (36.8 mg) ; en dUsUk amino azot oranı ise 28 Mayıs ekim zamanında (30.9 mg) ve 30 Ekim hasat zamanında (33.6 mg) elde edilmiştir. 8. SUMMARY In this study carried out in the ecological conditions of Van city in the dates of 1992 and 1993, It was aimed to determine the effect of different sowing and harvesting dates on the characteristics of morphology, yield, and on the quality of some sugar cultivars. In the research, the cultivars of Eva, Turk Seker Poly 863, Nina, Kawemaja, and Kawepoly suger beets were used. As sowing dates, 7, 14, 21, and 28 May, and also the dates of 10 and 30 October were chosen. The experimental design was conducted according to split plots with as 4 replications in randomized blocks. When applying sowing process, every cultivar was considered for each main plot with combination. When sowing of seed into the each sub plot including edge rows, dimensions were 6 m lenght for 10 rows, 45 cm for row spacing, 25 cm for intra row, and 4 cm for sowing depth. The soil was in the structure of sandy-clay-loam and clay-loam, non- saline, and also It was rich in lime and potassium. In addition, It was weak in alkali reaction (pH: 7.4 - 7.6), and poor in organic matter and nitrogen, and finally It was medium in avaliable phosphorus. To supply the needs of basic nutrients for plants, the soil was fertilized with 20 kg N / da ( Amonium sulfate 21 %) and 15 kg P205 / da (Triple super phosphate 42 %). 8 times of irrigation and 4 times of hoeing were done for both of dates of experiment. In the experiment, the necessary measurements, weighing, and analysis process were done on the sugar beets harvested with pitchfork from the harvesting area of plots (14.4 mi), and the results obtained were summarized as the following based on the average of the years: 1. In terms of root pronginess, there was no differences between the cultivars of sugar beets and harvesting dates. Differences within sowing dates were found significant for 1992. The root pronginess at significant levels in the clay-loam soils, especially on the dates of 21 and 28 May, was obtained. 2. While differences of root diameters the cultivars of sugar beets and harvesting dates were insignificant, the harvesting date118 of 7 May for both years had the rate of high level significantly. 3. The cultivars of sugar beets showed significant differences in point of root lenght. The sowing dates for both years were found significant, except the year of 1993. The root lenght which was generally shorter in the heavy soil conditions shortened particularly in the latest sowing dates (21 and 28 May) of both years. On the other hand, while root lenght of harvesting date of 30 October 1993 was found highly significant, It was not significant in aspect of characteristics mentioned for 1992. 4. Differences in the numbers of leaves were not significant among the cultivars of sugar beets. The sowing dates in 1992 and harvesting dates in 1993 showed differences. According to that, the most number of leaves per plant were obtained in the sowing date of 7 May 1992 and harvesting date of 30 October 1993. 5. The differences of leaves lenght were statistically significant in the years of experiment. Longer leaves were observed for the climate and soil conditions of the first year. For the some aspect, the cultivars of sugar beets and sowing dates did not show differences. Longer leaves were obtained in the year of 1992 when compared with the year of 1993 since they lost their viability in short time, particularly because of falling down of bottom leaves. Because of that, the lenght of leaf decreased on the harvesting date of 30 October. 6. The yield of root in the cultivars of sugar beets and in the narvesting dates did not show any differences. However, differences in the sowing dates were fairly significant. According to the averages of the years, a linear decline (Y= 6460.39 - 398.5 x) was observed after 7 May sowing date. The highest root yield for the sowing dates of 7 and 14 May (6064 and 5743 kg / da), and the lowest root yield (5099 and 5951 kg / da) for the sowing dates of 21 and 28 May were obtained. 7. While the effects of the cultivars of sugar beets and sowing dates on the yield of fresh leaves were insignificant, the effect of harvesting date was found more significant. In points of averages of the years, the yield of fresh leaf obtained from the119 harvesting of the date of 10 October (2485 kg / da) was higher than those of the harvesting date of 30 October, which was 2100 kg / da. 8. Differences among the cultivars of sugar beets were not significant in view of crude sugar yield, but differences in the sowing and the harvesting dates. If the averages of the years looked over, there was significant changes in the delayed sowing and harvesting dates linearly (Y= 1286.65 - 79. 893 xfor the sowing date; Y= 897.563 + 126.238 xfor the harvesting date). As conclusion of this, while a decrease was observed for the yield of sugar after 7 May, a higher yield of crude sugar was found from the harvesting date of 30 October than those of 10 October. Statistically, higher crude sugar yield was monitored on the sowing dates of 7 and 14 May (1209 and 1141 kg / da), and on the harvesting date of 30 October (1150 kg / da) while the lowest crude sugar yield was obtained from the sowing dates of 21 and 28 May (1013 and 985 kg / da), and on the harvesting date of 10 October (1024 kg / da). 9. For the contents of dry matter, the cultivars of sugar beets had differences. In aspect of sowing dates, while the differences in the contents of dry matter were insignificant in the years of experiment, highly dry matter rates were found from 7 May sowing date rather than the other sowing dates when the mean results of the both years viewed. In the harvesting dates, the contents of dry matter on the date of 30 October were higher than those of 10 October. 10. The effect of harvesting dates on the crude sugar rates was significant. The rate of crude sugar of the averages of the years was found significantly higher on the harvesting date of 30 October (20.94 %) than that of 10 October harvesting date (18.86 %), due to taking long time of the sugar making period of sugar beets. It was not seen any differences in the cultivars of sugar beets and the dates of harvesting. 11. While the differences of the soluble sugar rates obtained for the cultivars of sugar beets and sowing dates were insignificant, It was found significant differences in the harvesting dates. The highest value was found for the date of 30120 October. 12. The effect of the harvesting date on the concentration of juice was different significantly, and It was in higher levels on the date of 30 October. There was no differences in the dates of the sowing and the cultivars of sugar beets. 13. The content of ash affects the quality of sugar beets negatively showed the more increase when sowing date had the more delaying. The lowest ash content was found on the date of 7 May while highest content were monitored on the date of 21 May. On the other hand, the highest ash content was found on the harvesting date of 30 October than those of 10 October. No differences was obtained in the cultivars of sugar beets. 14. There was significantly differences in the contents of amino nitrogen of sugar beets cultivars. The content of amino nitrogen of Eva and T.S. Poly 863 cultivars (40.5 and 38.1 mg) were found higher than those of Kawepoly, Nina, and Kawemaja (33.6, 32.0 and 31.7 mg respectively). The more delaying was seen in the harvesting and sowing dates, the more decrease was obtained in the amount of amino nitrogen. According to that, the highest amino nitrogen content was observed on the harvesting dates of 7 May and 10 October (36.8 mg). In addition, the lowest amino nitrogen content was obtained on the sowing date of 28 May (30.9 mg), and on the harvesting date of 30 October (33.6 mg). 131