Search

Çalışma, serviks kanseri yönünden risk grubunda bulunan 40-55 yaş arası kadınlara yönelik yapılan çoklu girişimlerin sağlık sorumluluğu, serviks kanserine ilişkin inanç ve tarama yaptırmasına incelemek amacıyla; randomize, ön test - son test kontrollü deneysel tasarımında olarak planlanmıştır. Araştırma Konya ili Karatay bölgesinde bulunan bir Aile Sağlığı Merkezi'nde 13 Mart-18 Haziran 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu 67 deney ve 67 kontrol grubu olmak 134 kadın oluşturmuştur. On dört hafta boyunca deney grubuna yönelik yapılan girişimler; serviks kanseri ve erken tanısına ilişkin grup eğitimi ve broşür verilmesi, ev ziyaretleri yolu ile eğitim ve danışmanlık, telefonla hatırlatıcı aramaları ve motivasyonu artırmaya yönelik verilen materyallerden oluşmaktadır. Kontrol grubu rutin uygulamalara devam etmiştir. Son testlerden sonra kontrol grubunun etik açıdan bilgilenme hakkı dikkate alınarak deney grubuna verilen grup eğitimi, broşür, magnet ve kupa kontrol grubuna da verilmiştir. Veriler; Bilgi Formu, Sağlık Sorumluluğu Ölçeği, Serviks Kanseri ve Pap-Smear Testi Sağlık İnanç Modeli Ölçeği ve Serviks Kanseri Taraması Katılımına İlişkin Değerlendirme Formu ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; bağımlı gruplarda t testi ve bağımsız gruplarda t testi yapılmıştır. Uygulanan çoklu girişimler sonrasında deney ve kontrol grubunun Sağlık Sorumluluğu, Pap smear yarar ve motivasyon, Pap smear engeller ve sağlık motivasyonu puanları arasında anlamlı bir fark saptanmıştır (p, This study is pretest-posttest, randomized, and controlled experimental study that was intended to analyze the effect of multiple initiations on beliefs about cervical cancer, health responsibility, and screening participation. The group that is be addressed is women between 40 and 55 years of age who are at risk of cervical cancer. The study was carried out between March 13 and June 18, 2017 in a primary health care center in Karatay (Konya, Turkey). The sample of this study included 134 women (experimental group: 64; control group; 67). The 14 weeks of sessions involving the experimental group included group training and delivery of brochures on cervical cancer, training and counseling during home visits, reminder phone calls, and delivery materials, all aimed to increase motivation to be screened regularly for cervical cancer. The control group maintained their routine practices. To prevent any ethical violations, the group training as well as the brochures, magnets, and mugs that were given to the experimental group before the sessions were provided after the posttests to the control group as well. The study data were collected using an information form, the Cervical Cancer and Pap-Smear Test Health Belief Model Scale, the Healthy Lifestyle Behaviors Scale II (Health Responsibility), and The Assessment Form for Undergoing Pap-Smear Test. The data were analyzed using dependent groups t test and independent groups t test. After the multiple interventions, there was a significant difference between the test and control group's Health Responsibility, Pap smear benefit and motivation, Pap smear obstacle and health motivation scores (p

AMAÇ: Araştırma; üniversite öğrencilerin testis kanseri ve kendi kendine testis muayenesi (KKTM) ile ilgili bilgi, inanç ve uygulamalarını belirlemek, bu konuda veri tabanı oluşturmak amacıyla tanımlayıcı olarak planlanmıştır. YÖNTEM: Araştırmanın evrenini Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi 1.öğretimde eğitim gören öğrencilerden 4. sınıfta okuyan 381 erkek öğrenci oluşturmuştur. Araştırma için örneklem seçimi yapılmamış olup evrenin tamamına ulaşılması hedeflenmiş, ancak araştırmaya katılmayı kabul etmeyen, ulaşılamayan ve veri toplama formlarında hata tespit edilen öğrenciler kapsam dışı bırakılarak araştırma 304 öğrenci ile tamamlanmıştır. Veri toplamada, araştırmacı tarafından literatür doğrultusunda hazırlanan sosyodemografik, testis kanseri ve KKTM ile ilgili özelliklerini, bilgilerini ve sağlık inançlarını içeren soru formu kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin istatiksel analizi, bilgisayar ortamında SPSS16.0 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Verilerin analizinde yüzde, ortalama ve ki-kare testleri kullanılmıştır. BULGULAR: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşları 20 ile 40 yaş arasında değişmekte olup ortalama yaş 23,16 1,94’tür. Çalışmaya katılan öğrencilerin %87,2’si 20-24 yaş grubunda, %98,7’si bekârdır. Öğrencilerin %42,4’ü daha önce testis kanseri tanısını, %93,8’i daha önce KKTM’yi duymadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin %3,3’ü KKTM’yi yapmayı bildiğini, %47,4’ü KKTM’nin testis kanserinin erken tanısında önemini bildiğini ifade etmiştir. Öğrencilerin %84,2’si testis kanserinin en sık görüldüğü yaş grubunu, %82,9’u risk grubunu, %63,8’i erken tanı yöntemi olan KKTM’yi ve %81,2’si KKTM’nin ne zaman ve nasıl yapılması gerektiğinin bilmemektedir. Öğrencilerin %38,8’i KKTM’nin testis kanserinden ölme ihtimalini azaltabileceğini, %40,5’i KKTM ile erkenden bir kitle bulduğunda TK tedavisinin kötü olmayacağını düşünmektedir. SONUÇ: Üniversite öğrencilerinin büyük bir çoğunluğunun testis kanseri ve KKTM ile ilgili bilgilerinin olmadığı belirlenmiştir. Araştırmanın sonuçları doğrultusunda üniversite öğrencilerinin testis kanseri ve KKTM ile ilgili bilgi düzeylerini artırmak amacıyla sağlık eğitimlerinin planlanıp uygulanması önerilmektedir. AIM:This cross sectional research was planned to determine the knowledge, belief and practice of university students on testicular cancer(TC) and testicular self-examination(TSE) and to obtain a database on this subject. METHODS:The universe of research was composed of 381 male-students who studied at 4th class of primary teaching in OMU Faculty of Education. The selection of sampling wasn‘t done and aimed to achieve all the universe; it was performed with 304 students because of the fact that the students who rejected to participate, couldn‘t be contacted and did some mistakes while filling the data collection forms included out of the research. Data was collected by a questionnaire which was developed by the researcher in the direction of literature and it also included socio-demographical characteristics related to TC and TSE, general knowledge and health beliefs towards TC and TSE of the students. SPSS 16.0 package program was used in the statistical analyses of data. In the analyses; percentage, mean and chi-square tests were performed. RESULTS:The students participating in research were at the ages of 20-40 and the mean age was 23.16±1.94. Of the students. 87.2% were in the 20-24 age group and 98.7% were single. Oof the students, 42.4% stated that they had never heard diagnosis of testicular cancer and 93,8% also implied that they had never heard TSE before. Of the students 3.3% referred that they had known how to apply TSE and 47.4% stated that they were aware of the importance of early diagnosis. Of the students 84.2% didn‘t know that the most frequent age group of testicular cancer, 82.9% didn‘t know high risk group, 63.8% weren‘t aware of TSE, 81.2% didn‘t have any idea about when and how to apply TSE, 38.8% thought that TSE would decrease the mortality rate from TC, and 40.5% supposed that if they found a mass in early phase the treatment of TC wouldn‘t be so bad. CONCLUSION:As a result it was determined that most of university students didn‘t have knowledge on TC and TSE. In the light of research, it would be proposed that health trainings could be planned and organized with the aim of improving the knowledge levels of university students on TC and TSE.

Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2011 Libra Kayıt No: 73383 …

Bu çalışma, testis kanseri ve erken tanısı konusunda üniversite öğrencilerine verilen eğitim broşürünün sağlık inançlarına ve kendi kendine testis muayenesi yapmasına etkisini incelemek amacıyla; randomize olmayan gruplarda, ön test- son test kontrol gruplu yarı deneysel tasarımda yapılmıştır. Araştırma Malatya ilinde yer alan bir devlet üniversitesinin psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünde öğrenim gören öğrenciler ile 15 Haziran – 20 Temmuz 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu 48 deney ve 44 kontrol olmak üzere toplam 92 öğrenci oluşturmuştur. Sadece deney grubuna testis kanseri ve kendi kendine testis muayenesi hakkında eğitim broşürü verilmiştir. Son testlerden sonra kontrol grubunun etik açıdan bilgilenme hakkı dikkate alınarak kontrol grubuna da eğitim broşürü verilmiştir. Veriler; Kişisel bilgi formu, Testis Kanseri Ve Kendi Kendine Testis Muayenesine Yönelik Sağlık İnançları Ölçeği, kendi kendine testis muayenesi yapma durumuna yönelik form ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; Mann Whitney U, Wilcoxon ve Ki kare analizleri kullanılmıştır. Verilen eğitim broşürü sonrasında deney ve kontrol grubunun, ciddiyet/önemseme, yarar ve sağlık motivasyonu, engeller ve öz-etkililik puanları arasında anlamlı bir fark saptanmıştır. Verilen eğitim broşürü sonrası deney grubunun kendi kendine testis muayenesi yapma oranı %83,3 olarak belirlenmiş ve kontrol grubuna göre kendi kendine testis muayenesi yapma oranının anlamlı derecede yüksek olduğu saptanmıştır. Çalışma sonuçları doğrultusunda kendi kendine testis muayenesi yapmayı artırmaya yönelik daha büyük çalışma grupları ile deneysel çalışmaların yapılması önerilebilir., This study was intended to examine the impact of the educational brochure given to university students on testicular cancer and early diagnosis on their health beliefs and conducting a Self Testicle Examination; in non-randomized groups, the preliminary test was conducted in semi-experimental design with a control group. The research was conducted between June 15 and July 20, 2020 with students studying in the Psychological Counseling and Guidance department of a State University located in Malatya province. A total of 92 students formed the working group, including 48 experiments and 44 controls. Only the experimental group was given an educational leaflet on testicular cancer and self-examination of testicles. The control group was also given an educational brochure after the final tests, taking into account the control group's right to be ethically informed. Data; The personal fact sheet, the scale of health beliefs towards testicular cancer and self-testicular examination, has been collected with the form for the condition of conducting a self-testicular examination. Assessment of data; Mann Whitney U, Wilcoxon and ki squared. Following the training brochure, a significant difference was determined between the severity/caring, benefit and health motivation, obstacles, and self-efficacy scores of the experiment and control group. The rate of self-testicular examination of the post-training brochure experiment group was determined to be 83.3%, and the ratio of self-testicular examination was significantly higher compared to the control group. In line with these study results, experimental studies with larger working groups may be recommended to increase self-testicular examination., Bu araştırma Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından 20202002 proje numarası ile desteklenmiştir.