Tam Metin / Full Text Aim: The aim of this study is to investigate the configuration of root canals in the upper first molars, and emphasize the difference in the anatomy of the root canal system in such teeth in Turkish population using micro CT technique. Material and Method: 198 specimens of extracted maxillary first molar teeth were collected and scanned with micro CT technique. Classification of the root canal configuration according to Vertucci and Gulabivala et al systems, number of canal orifices and number of major apical foramina were determined. Distribution of merging and splitting of canals along the roots and the number of canals were discussed in details by examining the coronal, middle and apical thirds for each root of the samples. Obtaining results were evaluated statistically using the frequency analysis with IBM SPSS Statistics 22.0 program and the level of significance was set at 0.05. Results: The mesiobuccal root of the first maxillary molar is the most variable in terms of root canal configuration with dominance for type I in the palatal and distobuccal roots. The highest percentage of multiple canals probability and apical deltas was noticed in the mesiobuccal roots. Mergence and divergence in canals could be seen at any level of the roots of the maxillary first molar except the palatal one. In addition, divergence was more common than mergence in all the apical thirds. Conclusions: The first molars in the Turkish population had a wide range of variability in the root canal system between their mesiobuccal, distobuccal and palatal roots, and along the course of the root canals themselves. Clinicians must be knowledgeable about the sites of root canal merging and splitting, which simplifies the treatment process. It was found that the divergence in the present study is greater than the mergence in the apical thirds of all roots of the first maxillary molars, which increases the complexity of the canal system. Amaç: Bu çalışmanın amacı, mikro BT tekniği kullanılarak Türk popülasyonunda maksiller birinci moların dişlerindeki kök kanallarının konfigürasyonunu araştırmak ve bu tür dişlerde kök kanal sistemi anatomisindeki farklılığı vurgulamaktır. Gereç ve Yöntem: Çekilen maksiller birinci molar dişlerden 198 örnek toplandı ve mikro BT tekniği ile tarandı. Vertucci ve Gulabivala ve arkadaşlarının sistemlerine göre kök kanal konfigürasyonunun sınıflandırılması, kanal giriş sayısı ve major apikal foramen sayısı belirlendi. Kökler boyunca kanalların birleşme ve ayrılma dağılımı ve kanal sayısı, örneklerin her bir kökü için koronal, orta ve apikal üçlüler incelenerek ayrıntılı olarak tartışıldı. Elde edilen sonuçlar, IBM SPSS Statistics 22.0 programı ile frekans analizi kullanılarak istatistiksel olarak değerlendirildi ve anlamlılık düzeyi 0.05 olarak belirlendi. Bulgular: Birinci maksiller molar dişin mesiobukkal kökü, kök kanal konfigürasyonu açısından en değişken olanıdır. Palatal ve distobukkal köklerde Tip I baskınlığı. Meziobukkal köklerde çok sayıda kanal ve çok sayıda major apikal foramen olasılığı fark edildi. Kanalların birleşme ve ayrılma, maksiller birinci molarların köklerinin palatal olanı hariç herhangi bir seviyesinde görülebilir. Ek olarak, tüm apikal üçlülerde ayrılma birleşmeden daha yaygındı. Sonuçlar: Türk popülasyonundaki birinci molar dişleri, kök kanal sisteminde mesiobukkal, distobukkal ve palatal kökler arasında ve kök kanallarının seyri boyunca geniş bir değişkenlik yelpazesine sahipti. Klinisyenler, tedavi sürecinde kök kanallarındaki birleşme ve ayrılma bölgeleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Bu çalışmadaki fark, birinci maksiller dişlerin tüm köklerinin, apikal üçüncü kısımdaki kanalların ayrılmasından daha büyük olduğu bulundu. böylece kanal sisteminin karmaşıklığını arttırır.