Search

This study’s objective is to investigate the sociodemographic and economic elements that are important in cases when people experience problems with their online purchases. A microdata set from the 2021 Information and Communication Technology Usage Survey in Households conducted by the Turkish Statistical Institute is used in the study. The factors connected to the problem individuals have with online purchases have been determined using binary logistic regression analysis. In the data set included in the analysis in this study, 52.4% of the men reported that they had encountered problems with their purchases made on the website or mobile application in the last three months. According to the study, 51.9% of individuals in the eastern region reported having difficulty with transactions made through a website or mobile application. As a result of the research, it has been discovered that education level, income level, age, gender, profession, family size, financial transactions conducted over the Internet, and regional characteristics are all linked to experiencing problems with online shopping.

E-ticaret, bilgisayar ağları üzerinden ticari faaliyetlerin yürütülmesi, işlem görmesi ve olanak tanınması olarak tanımlanabilir. E-ticaret, küresel ölçekte ticaretin serbestleştirilmesinin yanı sıra, bilgi iletişimini daha da kolaylaştıran son yıllarda tanık olunan en son teknolojik gelişmelerin bir ürünüdür. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de doğu bölgesinde yaşayan bireylerin e-ticaret kullanım farklılıklarını araştırmak ve bireylerin demografik, ekonomik ve kişisel özellikleri ile e-ticaret kullanımı arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Çalışmada, Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmasından elde edilen mikro veri seti kullanılmıştır. Araştırmanın örnekleme yöntemi 2 aşamalı tabakalı küme örneklemesidir. Bireylerin e-ticaret kullanımı ile ilişkili faktörlerin belirlenmesi için binary logistic regresyon analizi kullanılmıştır. Çalışmaya göre doğu bölgesinde geliri ₺6001 ve üstünde olan bir bireyin referans gruba (₺2000 ve altı) göre e-ticaret kullanma olasılığı 54.5% daha fazladır. Çalışmanın sonucunda eğitim durumu, gelir düzeyi, yaş, cinsiyet, meslek, sosyal medya kullanımı, internette mal ve hizmetler hakkında bilgi arama faaliyetinde bulunma, internette mal veya hizmet satışı faaliyetinde bulunma, internet bankacılığı kullanımı, e- devlet kullanımı, hanedeki bilişim ekipmanı sayısı ve hanehalkı büyüklüğü değişkenlerinin e-ticaret kullanımıyla ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucuna göre gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerde e-ticaretin geliştirilmesi kolaylaştırılarak ve bu bölgelerde bilgi ve iletişim teknolojisi altyapısı iyileştirilerek internet kullanımının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Dolayısıyla e-ticaret ile ilgili bilgilere ulaşmada bölgeye özgü müdahalelerin hesaba katılması gerekmektedir., E-commerce can be defined as carrying out, handling and facilitating commercial activities over computer networks. E-commerce is an output of the latest technological developments witnessed in recent years that further facilitate free trade on a global scale as well as communication of information. This study aimed to investigate the differences in the use of e-commerce by individuals living in eastern part of Turkey and determine the relationship between demographic, economic and personal characteristics of individuals and use of e-commerce.Microdata set obtained from Household Information Technologies Use Survey was used in the study. Sampling method employed in the study was stratified 2-stage cluster sampling. Binary logistic regression analysis was used to determine factors associated with the individuals’ use of e-commerce. According to the study, the likelihood of an individual with an income level of ₺6001 and above in the eastern region to use e-commerce was found to be 54.5% higher compared to the reference group (₺2000 and below). As a result of the study, variables such as income level, age, gender, occupation, use of social media, searching for information on goods and services on the internet, selling goods or services on the internet, use of internet banking, use of e-government, number of information equipment available in the household and household size were found to be associated with the use-of e-commerce.Considering the findings of the study, it is necessary to make internet use widespread by facilitating development of e-commerce in less developed regions and improving infrastructure for information and communication technology in these regions. Therefore, interventions specific to region need to be taken into consideration for access to information on e-commerce.

Bu çalışmanın amacı Türkiye’deki hanehalkı tasarruflarını etkileyen demografik, ekonomik faktörler ile konut özellikleri ve sosyal-çevresel göstergelere ilişkin faktörleri belirlemektir. Bu çalışmada, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2015-2017 yılları arasında yapılan Hanehalkı Bütçe Araştırması anketinden elde edilen yatay- kesit verileri kullanılmıştır. Hanehalkı tasarruflarını etkileyen faktörleri belirlemek için binary lojistik regresyon ve binary probit regresyon analizleri uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre, hane reisinin mesleği, eğitim durumu, cinsiyeti, yaşı, medeni durumu, hanehalkı büyüklüğü, otomobil sahipliği ve anket yılı gibi faktörlerin hanelerin tasarruf tutumları üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir., The study aims to detect demographics and economic factors and the factors related to residential properties and social-environmental indicators affecting household savings in Turkey. In the study, cross-sectional data was obtained from the Household Budget Survey conducted by the Turkish Statistical Institute between the years 2015-2017. Binary logistic regression and binary probit regression analyses determined household savings factors. According to the analysis results, the factors like the occupation of the household head, educational status, gender, age, marital status, household size, automobile ownership, and survey year were determined to affect the saving behaviour of households.

Alkol ve tütün kullanımı önemli bir sağlık problemi olmasıyla birlikte küresel bir problem haline gelmiştir. Alkol ve tütün kullanımı bireyin kaliteli yaşam hakkını elinden almakta böylelikle hastalıklara ve erken ölüme yol açabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de 15 yaş ve üzerindeki bireylerin alkol ve tütün kullanım sürelerini etkileyen faktörleri belirlemektir. Alkol ve tütün kullanım durumu birbiri ile ilişkili iki kavram olduğundan görünürde ilişkisiz regresyon modeli ile tahmin edilmiştir. Araştırmada, TUİK tarafından 2016 yılı “Türkiye Sağlık Araştırması” anketinden elde edilen yatay kesit veriler kullanılmıştır. Tahmin edilen model sonuçlarına göre, cinsiyet, medeni durum, hane geliri, genel sağlık sorunu, meyve yeme sıklığı, tütün dumanına maruz kalma ve istatistiki bölge birimleri değişkenlerinin alkol ve tütün kullanma sürelerinde etkili olduğu tespit edilmiştir

Bu çalışmanın amacı, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2018 yılında yapılmış olan Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’nın mikro veri setinden yararlanarak çok değişkenli probit regresyon analizi ile Türkiye’de bireylerin e-devlet kullanım durumlarını etkileyen faktörleri belirlemektir. Model sonuçlarına göre cinsiyet, eğitim durumu, meslek, bilgisayar kullanım sıklığı, son üç ay içinde internet kullanım sıklığı, e-ticaret kullanımı, bölge, yaş, bilişim ekipmanı sayısı ve hanehalkı büyüklüğü değişkenlerinin bireylerin e-devlet kullanımında etkili değişkenler olduğu tespit edilmiştir. Erkekler kadınlara göre e-devlet uygulamasını daha fazla kullanmaktadırlar. Çalışmada bireylerin eğitim seviyesi azaldıkça e-devlet kullanım durumlarının azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca bireylerin son üç ay içinde internet kullanım sıklığı azaldıkça e-devlet kullanım durumlarının da azaldığı çalışmanın bulguları arasındadır. E-ticaret kullananların daha fazla e-devlet kullandığı tespit edilmiştir. Yaş ve hanehalkı büyüklüğü arttıkça e-devlet kullanımının azaldığı, hanedeki bilişim ekipmanı sayısı arttıkça da e-devlet kullanımının arttığı tespit edilmiştir.

The aim of this study is to determine the factors that cause physical violence conducted by spouses / partners against women aged 15-59 years in Turkey. In this study, the micro-data set of the Research on Domestic Violence against Women in Turkey conducted by Hacettepe University Institute of Population Studies in 2014 was used. Ordered probit regression analysis was used in the study. In cases where the category of the dependent variable is more than two and when there is a natural order among the options, ordered qualitative preference models are used. The dependent variable of the study, measured on an ordinal scale, was the frequency of physical violence, which consisted of the categories “who have been subjected to violence many times”, “who have been subjected to violence several times and less” and, “non-violent”. According to the results of the model, the factors that affect the physical violence of women are woman's age, relationship status, welfare level, suicidal ideation, suicide attempt, residential area, the number of rooms of the woman's house, spouse’s / partner’s taking drugs, drinking alcohol, involvement in physical violence, education level and, working sector. In order to identify and eliminate the factors that cause violence, it can be ensured that the media and institutions work together in a common aim and create sensitivity on violence in the society. In this way, taking precautions in our country and in the world as soon as possible can prevent more women from being exposed to violence. Violence against women is a violation of human rights and disregarding this issue should be accepted as a crime. In order to provide women with the right to a healthy life, societies need to be raised. Awareness raising on violence can be increased by organizing awareness programs on domestic violence by enabling women and their spouses / partners to participate together., Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de 15-59 yaş arası kadınlara yönelik eş/partner tarafından gerçekleştirilen fiziksel şiddete sebep olan faktörleri belirlemektir. Bu çalışmada, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 2014 yılında gerçekleştirilen Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması mikro veri seti kullanılmıştır. Çalışmada sıralı probit regresyon analizi kullanılmıştır. Bağımlı değişkenin kategorisinin ikiden fazla olduğu durumlarda seçenekler arasında doğal bir sıralama olduğunda sıralı nitel tercih modelleri kullanılmaktadır. Çalışmanın ordinal ölçekle ölçülmüş bağımlı değişkeni, “çok kez şiddet görenler”, “birkaç kez ve daha az şiddet görenler” ve “şiddet görmeyenler ” kategorilerinden oluşan fiziksel şiddet görme sıklığıdır. Araştırmada, istatistiksel analizler için SPSS 20 ve STATA 14 paket programları kullanılmıştır. Model sonuçlarına göre kadının aile içi fiziksel şiddet yaşama durumlarını etkileyen faktörler, kadının yaşı, birliktelik durumu, refah seviyesi, intihar düşüncesi, intihar denemesi, yerleşim bölgesi, kadının ikamet ettiği hanenin oda sayısı, eşin/partnerin içki, uyuşturucu kullanması, kumar oynaması, fiziksel şiddet içeren kavgaya karışması, eğitim seviyesi ve çalıştığı sektör şeklindedir. Şiddeti ortaya çıkaran etkenlerin belirlenip ve ortadan kaldırılması için medya ve kurumların ortak amaç içerisinde çalışıp toplumda şiddet üzerindeki duyarlılığın oluşturulması sağlanabilir. Böylelikle ülkemizde ve dünyada önlemlerin biran önce alınarak daha fazla kadının şiddete maruz kalması engellenebilir. Kadına karşı şiddet insan hakları ihlali olup bu konuyu görmezlikten gelmek de bir suç olarak kabul edilmelidir. Kadınlara sağlıklı yaşam hakkı sağlanması için toplumların bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Aile içi şiddetle ilgili bilinçlendirme programları düzenlenerek kadın ve eşlerinin/partnerlerinin birlikte katılımları sağlanarak şiddete karşı farkındalık artırılabilir.