29 results on '"Aksu, Oğuzhan"'
Search Results
2. Postmenapozal Tip-2 diyabetes mellitus’lu hastalarda osteoporoza bağlı kırık riskinin ve kemik Turnoveri’nin değerlendirilmesi
- Author
-
AKSU, Oğuzhan and AYDIN, Digdem
- Subjects
Endokrinoloji ve Metabolizma ,Osteoporoz,Tip 2 DM de fraktür riski,pentosidin,sclerostin ,Endocrinology and Metabolism - Abstract
Tip 2 DM hastalarda KMD değerlerinden bağımsız olarak kırık riskinde artış olduğunu gösteren meta analizler mevcuttur. Diyabette kemik frajilitesindeki artış pentosidin ile ilişkilendirilmiştir. Çalışmamızda postmenopozal Tip 2 DM hastalarda kontrol grubuna göre diyabete bağlı olarak artmış kırık riskini ortaya koymak için WHO FRAX ölçeğini kullanarak hesapladığımız kırık riski yüzdesi ile kemik turnover belirteçleri, sclerostin ve pentosidin düzeylerinin ilişkisini göstermeyi planladık. Çalışmaya 55-65 yaş arası 80 postmenopozal kadın alındı. 50 kişi Tip 2 DM grubuna ve 30 kişi (DM olmayan) kontrol grubuna alındı. Çalışmaya sekonder osteoporoz nedenlerine sahip hastalar alınmadı. Diyabetik ve kontrol grubu arasında kırık riski yüzdeleri ve kemik turnover belirteçleri, pentosidin, sclerostin düzeyleri arasında anlamlı fark saptanmadı. Ayrıca kırık riski yüzdesi, KMD değerleri ile serumda bakılan belirteçler arasında korelasyon saptanmadı. Diyabetik hastalarda osteoporoza bağlı kırık riskini değerlendirmede KMD yetersiz olup, kandaki belirteçlerden faydalanılması ve FRAX a entegre edilebilmesi için yeni çalışmalara ihtiyaç vardır. There are some meta analysis about high fracture risk in type 2 DM group, independent of high BMD values. Fracture risk in DM; related with Pentosidine. In this study we aimed to determine whether there is a relation between bone turnover markers, pentosidin, sclerostin and increased fracture risk, calculated with WHO FRAX algoritm. In totaly, 80 postmenupausal women between ages 55-65 were included to this study. 50 patients with type 2 DM for DM group and 30 patients choosed for control group. Patients who have seconder osteoporosis were excluded. As a result of study there was no significant difference between with diabetics and control group as following parameters: Bone turnover markers, pentosidin and sclerostin levels and fracture risk percentages. Morover, among the markers assesed by fracture risk persentages no significant correlation determined.
- Published
- 2020
3. Postmenapozal 55-60 Yaş Arası Tip-2 Diyabetes Mellitus’lu Hastalarda Osteoporoz ve Buna Sekonder Gelişen Kırık Riskinin Değerlendirilmesi
- Author
-
AKSU, Oğuzhan, primary and AYDIN, Digdem, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
4. Fruktozdan zengin beslenen ratlarda karaciğer dokularında hasar ve oksidatif stres gelişimini saksagliptin ve metformininin tedavileri önlemektedir
- Author
-
AŞCI, HALİL, SAYGIN, MUSTAFA, AKSU, OĞUZHAN, DEMİRKAN, HALİL, AYDIN, BÜNYAMİN, KORKMAZ, HAKAN, KALE, BANU, TAMER, MEHMET NUMAN, and ÇATALBAŞ, TAHİR
- Published
- 2015
5. Ratlarda fruktozdan zengin beslenmenin böbrekte yaptığı değişiklikler ve bu değişiklikler üzerine saksagliptin ve metformininin etkileri
- Author
-
AYDIN, BÜNYAMİN, KORKMAZ, HAKAN, AKSU, OĞUZHAN, SAYGIN, MUSTAFA, AŞCI, HALİL, ÇATALBAŞ, TAHİR, TAMER, MEHMET NUMAN, KALE, BANU, and DEMİRKAN, HALİL
- Published
- 2015
6. Fruktozdan zengin beslenen ratlarda insülin direnci ve pankreas hasarı gelişimi üzerine saksagliptin ve metforminin etkileri
- Author
-
AKSU, OĞUZHAN, TAMER, MEHMET NUMAN, ÇATALBAŞ, TAHİR, DEMİRKAN, HALİL, AYDIN, BÜNYAMİN, KALE, BANU, AŞCI, HALİL, SAYGIN, MUSTAFA, and KORKMAZ, HAKAN
- Published
- 2015
7. Ratlarda fruktozdan zengin beslenmenin böbrekte yaptığı değişiklikler ve bu değişiklikler üzerine insülin direnci ve pankreas hasarı gelişimi üzerine saksagliptin ve metforminin etkileri
- Author
-
DEMİRKAN, HALİL, TAMER, MEHMET NUMAN, AŞÇI, HALİL, ÇATALBAŞ, TAHİR, KALE, BANU, KORKMAZ, HAKAN, AKSU, OĞUZHAN, AYDIN, BÜNYAMİN, and SAYGIN, MUSTAFA
- Published
- 2015
8. Fruktozdan zengin beslenen ratlarda karaciğer dokularında hasar ve oksidatif stres gelişimini saksagliptin ve metforminin tedavileri önlemektedir
- Author
-
SAYGIN, MUSTAFA, KORKMAZ, HAKAN, AYDIN, BÜNYAMİN, KALE, BANU, TAMER, MEHMET NUMAN, DEMİRKAN, HALİL, ÇATALBAŞ, TAHİR, AŞÇI, HALİL, and AKSU, OĞUZHAN
- Published
- 2015
9. Kronik Böbrek Yetmezlikli Hastalarda Sinakalset Kullanımının Hematolojik Parametreler Üzerine Etkisi
- Author
-
Altuntaş, Atila, Aksu, Oğuzhan, Akın, Davut, and Sezer, Mehmet Tuğrul
- Subjects
Anemia ,Chronic Renal Failure ,Cinecalcet ,Anemi ,Kronik Böbrek Yetmezliği ,Sinekalset - Abstract
Introduction: The reasons of anemia seen in patients with chronic (CRF) include eritropoeitin deficiency-resistance, iron deficiency and üremic toxins. Elevated PTH levels play a role in resistance to EPO's effect. Cinecalcet is successfully used in secondary hyperparatiroidism. The control of hyperparatiroidism can contribute to diminishing of resistance to EPO and to sooner acquiring of target hemoglobin levels. Because of this the effect of cinecalcet on hemoglobin levels has been researched. Material and Methods: The dialysis patients given cinecalcet are the study group and the patients not given cinecalcet are the control group. The study included 24 patients. The acceptance criterias to the study are patients Kt/V hemodialysis ≥1.2 for peritone dialysis, ferritin levels≥ 200, transferrin saturation ≥ %20 and PTH ≥300 pg/ml. The index of eritropoeitin resistance at the beginning and at the end of 3 months, hemoglobine, the EPO dosage IU/kg/week is recorded. The data is compared with appropriate statistical methods. Results: The dialysis age, Kt/V, Ca, P, CaxP , Hb values were similar at the beginning and after 3 months in both groups. The rises of Hb in the groups are meaningful. The PTH levels of the cinecalcet given group, at the beginning and after 3 months, are meaningfully higher than the control group (p, Giriş: Kronik böbrek yetmezliği hastalarında aneminin nedenleri arasında; eritropoietin (EPO) eksikliğidirenci, demir eksikliği ve üremik toksinler gibi faktörler yer alır. EPO'nun etkisine karşı dirençte parathormon (PTH) seviyeleri de rol oynamaktadır. Sekonder hiperparatiroidide kalsimimetik bir ajan olam sinakalset başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Hiperparatiroidinin kontrol altına alınması, EPO'ya olan direncin azalmasına ve hedef hemoglobin (Hb) değerlerine daha kısa bir süre içinde ulaşılmasına katkı sağlayabilir. Bu nedenle sinakalsetin hemoglobin değerleri üzerine etkisi araştırıldı. Materyal Metod: Diyaliz hastalarından sinakalset tedavisi alanlar çalışma grubunu, almayanlarda kontrol grubunu oluşturdu. Çalışmaya toplam 24 hasta alındı. Hastalarda fraksiyonel üre klirensini ölçen Kt/V oranı hemodiyaliz için ≥1.2, periton diyalizi için ≥1.7olarak kabul edildi, ferritin ≥ 200 ng/ml, transferin satürasyonu ≥ %20 ve PTH ≥ 300 pg/ml kabul kriteri sayıldı. Hastaların demografik verileri, çalışmanın başladığı tarihteki ve 3. ay sonundaki eritropoetin rezistan indeksi (ERİ), Hb değeri, EPO dozu İÜ/kg/haf kaydedildi. Veriler uygun istatistiksel yöntemle karşılaştırıldı. Bulgular: Her iki grupta diyaliz yaşı, Kt/V, kalsiyum (Ca), fosfor (P), CaxP, Hb değerleri başlangıç ve 3. ay sonundaki değerleri karşılaştırıldığında birbirine benzerdi. Sinekalset ve kontrol grubundaki 3. aydaki Hb artışı anlamlı olarak saptandı (sırasıyla p=0.031, p=0.028). Başlangıç ve 3. aydaki PTH değerleri sinakalset grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p
- Published
- 2015
10. Coexistence of Thyroid Tuberculosis and Graves Disease
- Author
-
ERSOY, İsmail Hakkı, AKSU, Oğuzhan, KÖROĞLU, Banu Kale, ÇİRİŞ, İbrahim Metin, ALTUNTAŞ, Atila, and TAMER, Mehmet Numan
- Subjects
Thyroid Tuberculosis ,Graves Disease ,Thyrotoxicosis ,Tiroid Tüberkülozu ,Graves Hastalığı ,Tirotoksikoz - Abstract
Tüberkulozun toplumdaki prevalansı yüksek olsa bile tiroid tubekulozu nadir görülen bir durumdur. Bu durum farklı bir klinik seyir gösterir ve asemptomatik olabilir. Postmortem çalışmalarda tiroid tüberkülozu insidansı %0.003-0.1 olarak rapor edilmesine rağmen gerçek tiroid tüberkülozu insidansı bilinmemektedir. Bu nedenle hastalığın tanısı gözden kaçabilir veya geçikebilir. Sonuç olarak hastalık ilerleyebilir ve mortalite ve morbiditenin artmasına neden olabilir. Primer tiroid tüberkülozu ilk kez 1893 yılında pulmoner tutulumun olmadığı ve servikal lenfadenopatinin eşlik ettiği guatrda hızlı büyümeyle rapor edilmiştir. Hastalığın tanısında iiab ve aspire edilen materyalin aside direçli olarak boyanması ve kültürü oldukça değerlidir. Biz burada tiroidektomi operasyonu sonrasında histopatolojik incelemede tanı konmuş graves ve hipoaktif nodülle beraber tiroid tuberkuloz olgusunu tartışacağız. Anahtar kelimeler: Tiroid Tüberkülozu; Graves Hastalığı; Tirotoksikoz., Thyroid tuberculosis is a rare condition, even in the populations with high prevalence of tuberculosis. It shows different clinical course, and may be asymptomatic. The incidence of thyroid tuberculosis was reported as 0.003%-0.1% in a postmortem study, however, its real incidence is not known exactly. Therefore, diagnosis of the disease may be overlooked or delayed. Consequently, it may present as an advanced stage disease with increased morbidity and mortality. Primary thyroid tuberculosis that presented with rapidly enlarging goiter together with cervical lymphadenopathy without pulmonary involvement was first reported in 1893. Fine needle aspiration biopsy together with acido-resistant staining of the aspiration material and the culture are quite valuable in the diagnosis of the disease. In this paper, we will discuss a case of thyroid tuberculosis with graves and hypoactive nodule, which diagnosed by histopathological examination of postoperative thyroidectomy material. Key words: Thyroid Tuberculosis; Graves Disease; Thyrotoxicosis.
- Published
- 2015
11. Tiroid Kanserli Hastaların Demografik, Histopatolojik ve Radyolojik Özellliklerinin Değerlendirilmesi
- Author
-
DEĞER, Özgür, ERSOY, İsmail Hakkı, AKSU, Oğuzhan, KÖROĞLU, Banu Kale, ÇİRİŞ, İbrahim Metin, and TAMER, Mehmet Numan
- Subjects
Thyroid Cancer ,Patients ,Demography ,Histopathology ,Epidemiology ,Ultrasonography ,Tiroid Kanseri ,Hastalar ,Demografi ,Histopatoloji ,Epidemiyoloji ,Ultrasonografi - Abstract
Aim: Our aim of this retrospective study was to evaluate the demographic, histopathologic and radiological features of thyroid cancer patients. Material and Methods: In our study 129 thyroid cancer patients were divided into two groups: group 1 (tumor size 1 cm). Parameters were age, gender, preoperative thyroid function test results, findings of nodule structure, nodule echogenicity and border features, presence of microcalcification and halo and anterioposterior diameter in preoperative thyroid ultrasonography, presence of radioactive iodine therapy, postoperative thyroglobulin values, postoperative diagnosis, histological type and size of the tumor, presence of multifocality and bilaterality, presence of invasion and recurrence after therapy. Results: 27 (20.9%) of the patients were male and the remaining 102 (79.1%) patients were female. The preoperative average age was 44.8±14.4 years. There were no significant differences between two groups when compared to their age, fT3, fT4, TSH, TG, anti-TPO, anti-TG, supplementary operation, postoperative aphonia, hypocalcemia symptoms, multifocality of the tumor, bilateral tumor presence, nodule halo, anterioposterior diameter, recurrence, results of thyroid fine needle aspiration biopsy, structure and echogeneity of the nodule and pre- and postoperative diagnostic features. Most common preoperative histopathological diagnosis was suspicious malignancy (39.6%), whereas the most common postoperative diagnosis was papillary carcinoma (88.5%). Conclusion: Extensive studies will enable the approaches with a result to minimize the disease related mortality and enable the early diagnosis of thyroid cancers. Key words: Thyroid Cancer; Patients; Demography; Histopathology; Epidemiology; Ultrasonography., Amaç: Bu retrospektif çalışmada tiroid kanserli hastaların demografik, histopatolojik ve radyolojik özellikleri değerlendirildi. Gereç ve Yöntemler: Tiroid kanserli 129 hastanın alındığı çalışmada hastalar 2 gruba ayrıldı: grup 1 tümör boyutu 1 cm'den küçük olan hastalar ve grup 2 tümör boyutu bir cm'den büyük olan hastalar. Yaş, cinsiyet, preoperatif tiroid fonksiyon test sonuçları, tiroid ultrasonografisinde nodül yapısı, nodül ekosu ve kenar özelliği, mikrokalsifikasyon ve halo varlığı, anteroposterior çapı, hastanın radyoaktif iyot tedavisi alıp almadığı, postoperatif tiroglobulin değerleri, postoperatif tanı, tümörün histolojik tipi, boyutu, multifokalite ve bilateralite durumu, invazyon varlığı ve tedavi sonrası nüks varlığı değerlendirildi. Bulgular: Hastaların 27'si (%20.9) erkek ve 102'si (%79.1) kadındı. Hastaların preoperatif yaş ortalaması 44.8±14.4 yıl olarak saptandı. Her iki grup arasında yaş, fT3, fT4, TSH, TG, anti-TPO, anti-TG, tamamlayıcı operasyon, postoperatif ses kısıklığı ve hipokalsemi belirtileri, tümörün multifokal olması, tümörün bilateral yerleşimi, nodül halosu, nodül anteroposterior çapı, nüks, tiroid ince iğne aspirasyon biyopsi sonuçları, nodül yapısı ve nodül ekosu, bakımından anlamlı fark saptanmadı. En sık görülen preoperatif histopatolojik tanı şüpheli malignite (%39.6) iken, postoperatif en sık tanı papiller karsinom (%88.5) olarak rapor edildi. Sonuç: Geniş çaplı araştırmalar tiroid kanserlerinin erken tanıları ve hastalığa bağlı mortalitelerini en az düzeye indirebilecek tedavi yaklaşımlarının gelişmesine imkan sağlayacaktır. Anahtar kelimeler: Tiroid Kanseri; Hastalar; Demografi; Histopatoloji; Epidemiyoloji; Ultrasonografi.
- Published
- 2015
12. Metabolik sendrom'lu OSAS'lı hastalarda Nesfatin-1 düzeylerinin değerlendirilmesi
- Author
-
Aksu, Oğuzhan, Kale, Banu, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Nesfatin 1 ,Endocrinology and Metabolic Diseases ,Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları ,Sleep disorders ,Metabolic syndrome ,Sleep apnea syndromes - Abstract
Giriş: Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OUAS) uyku sırasında tekrarlayan tam (apne) veya parsiyel (hipopne) üst solunum yolu obstrüksiyonu epizodları ve sıklıkla kan oksijen satürasyonunda azalma ile karakterize bir sendromdur. OUAS ile metabolik sendrom (MS) birlikteliği yapılan çalışmalarla gösterilmiş olup, son yıllarda obeziteden bağımsız olarak OUAS'un insülin direnci üzerine etkisi yeni çalışmaların araştırma konusu olmuştur. Nesfatin-1 yeni tanımlanmış prekürsör molekülü NUCB2 (nukleobindin2) olan 82 aminoasitli bir proteindir. Nesfatin-1'in sadece gıda alımının düzenlenmesinde değil aynı zamanda bazı beyin fonksiyonlarının düzenlenmesinde, otonom regülasyonunda, stres, ruh hali ve paradoksal uykuda düzenleyici olarak rol aldığı bilinmektedir. Çalışmamızda OUAS'lu hastaların MS ile olan ilişkisini ve son zamanlarda enerji balansı, glukoz metabolizması, obezite üzerine etki gösteren hipotalamik doygunluk peptidlerinden biri olan Nesfatin-1'in bu ilişkide MS'a bağımlı ya da bağımsız etkinliğini değerlendirmeyi amaçladık. Materyal Metod: OUAS kliniği ile başvuran hastalar alındı. Polisomnografi'de Apne-Hipopne indexi (AHİ) değerlerine göre hastalar hafif, orta ve ağır OUAS olmak üzere 3 gruba ayrıldı, kontrol grubu ile birlikte toplam dört grup oluşturularak 59 hasta alındı. MS ve MS ile ilişkili laboratuvar değerleri ile çeşitli OUAS parametreleri karşılaştırıldı. MS olan ve olmayan OSAS'lı tüm hasta gruplarında Nesfatin-1 düzeyleri değerlendirildi.Bulgular: Hafif OUAS grubunda 12, orta OUAS grubunda 12, ağır OUAS grubunda 17 ve kontrol grubunda ise 18 hasta mevcuttu ve tüm hasta gruplarında erkek cinsiyet daha fazla görüldü (p=0,007). Tüm gruplar arasında PSG bulguları açısından bakıldığında arousal-index, toplam uyku süresi, desatürasyon indexi istatiksel olarak anlamlı bulundu (p değerleri sırasıyla p=0,043, p=0,042, p=0,00). Arousal-indexi ve desatürasyon indexi OUAS şiddeti arttıkça artmaktayken, toplam uyku süresi OUAS şiddeti arttıkça anlamlı olarak azalmaktaydı. AHİ≥30 olan grupta AHİ
- Published
- 2014
13. Investigation of pulmonary involvement in inflammatory bowel disease in an experimental model of colitis
- Author
-
Aydin, Bunyamin, primary, Songur, Yıldıran, additional, Songur, Necla, additional, Aksu, Oğuzhan, additional, Senol, Altug, additional, Ciris, I. Metin, additional, and Sutcu, Recep, additional
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
14. Hafif—Orta Psöriyazisli Hastalarda Endotel Fonksiyonlarının ProspektifVaka Kontrollü Değerlendirilmesi
- Author
-
Korkmaz, Selma, Tamer, Mehmet Numan, Ermiş, Fatih, Köroğlu, Banu Kale, Erturan, İjlal, Ersoy, İsmail Hakkı, and Aksu, Oğuzhan
- Subjects
Genel ve Dahili Tıp - Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı orta derecede psöriyazisi olan hastalarda endotelyel disfonksiyonu varlığınıinvaziv olmayan yöntemlerle araştırmaktır. Gereç ve yöntemler: Elli üç psöriyazisli hasta ve 53 sağlıklı birey çalışmaya dâhil edildi. Çalışmaya dahil edilen tüm hasta ve kontrol grubunun karotid arter intima--medya kalınlığı ve brakiyal arterin akım aracılı dilatasyonu ölçüldü. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen tüm hastaların ortalama yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi, sigara alışkanlığı, antropometrik ölçümler ve arteryel kan basınçlarının hem psöriyazisli hasta hem de kontrol grubunda benzer olduğu görüldü. Hasta grubu değerlendirildiğinde ortalama psöriyazis alanı ve şiddet indeks skorunun 6.35:6.81 oldugu görüldü. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında hasta grubunda trigliserid seviyesi anlamlı olarak daha yüksekti (p0.05), lipoprotein kolesterol seviyesi ise anlamlı olarak daha düşüktü (p0.05). Hasta grubunda insülin direnci kontrol grubuna oranla istatistiksel olarak daha yüksek bulundu (p0.05). Hem psöriyazisli hasta grubunda hem de kontrol grubunda karotid arter intima--medya kalınlığı açısından anlamlı bir fark yoktu (p0.05); ancak akım aracılı dilatasyonu hasta grubunda kontrole oranla istatistiksel olarak daha düşük bulundu (p0.05). Serbest T3 seviyesi de hasta grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak daha düşük bulundu (p0.05). Sonuçlar: Bu çalışma ile düşük aktiviteli psöriyatik hastalarda, klinik olarak kardiyovasküler hastalık saptanmamış olsa bile endotelyel disfonksiyonunun olabileceğini gösterilmiştir. Ayrıca bu çalışma ile psöriyatik hasta grubunda insülin direncininin olduğu da gösterilmiştir. Tiroid fonksiyon testleri kardiyovasküler risk hakkında ilave bilgi sağlayabilir. Aim: The aim of this study is to investigate endothelial dysfunction in psoriasis patients with non-invasive methods. Materials and Methods: Fifty—three psoriasis patients and 53 healthy individuals were included in the study. Carotid artery intimae—media thickness and brachial artery flow-mediated dilation was measured both in patient and control groups. Results: Mean age, gender, body mass index, smoking habits, anthropometric measurements and arterial blood pressure values were similar in both groups. Mean psoriasis area and severity index score of psoriasis patients was 6.35:6.81. Triglyceride level was significantly higher (p0.05) and high density lipoprotein cholesterol level was significantly lower (p 0.05) in psoriasis patients when compared with the controls. Insulin resistance was found to be statistically higher in psoriasis patients group than the control group (p0.05). There was no significant differences between two groups in terms of carotid artery intimae—media thickness (p0.05); but flow—mediated dilation was found to be statistically significantly lower in psoriasis patients than the control group (p0.05). FT3 level was also found to be statistically significantly lower in psoriasis patients than the control group (p0.05). Conclusion: This study showed endothelial dysfunction and insulin resistance in psoriasis patients with low disease activity even in the absence of clinical cardiovascular disease. Thyroid function tests could supply information about cardiovascular risk.
- Published
- 2013
15. The utility of fine needle aspiration biopsy in nodular thyroid lesions three years of experience
- Author
-
KAPUCUOĞLU, NİLGÜN, ÇİRİŞ, İBRAHİM METİN, BOZKURT, KEMAL KÜRŞAT, BAŞPINAR, ŞİRİN, ERSOY, İSMAİL HAKKI, AKSU, OĞUZHAN, KALE KÖROĞLU, BANU, TARHAN, ÖMER RIDVAN, KARAHAN, NERMİN, and BİRCAN, SEMA
- Published
- 2011
16. Effects of hyperthyroidism on hand grip strength and function
- Author
-
Erkol İnal, Esra, primary, Çarlı, Alparslan Bayram, additional, Çanak, Sultan, additional, Aksu, Oğuzhan, additional, Köroğlu, Banu Kale, additional, and Savaş, Serpil, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
17. Lipoxin A4 and Neutrophil/Lymphocyte Ratio: A Possible Indicator in Achieved Systemic Risk Factors for Periodontitis
- Author
-
Doğan, Burak, primary, Fentoğlu, Özlem, additional, Kırzıoğlu, Fatma Yeşim, additional, Kemer, Esra Sinem, additional, Köroğlu, Banu Kale, additional, Aksu, Oğuzhan, additional, Çarsancaklı, Süleyman Akif, additional, and Orhan, Hikmet, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
18. Interstitial lung disease in individuals with gastroesophageal reflux
- Author
-
Aksu, Oğuzhan, Songür, Yıldıran, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Gastroenteroloji ,Göğüs Hastalıkları ,Gastroenterology ,Chest Diseases ,respiratory system - Abstract
Gastroözefageal reflünün (GÖR) özefagus dışında etkilediği en önemli organlardan biri, üst solunum yolları ve akciğerlerdir. GÖR'ün akciğerlerde, potansiyel olarak hayati tehlike taşıyan komplikasyonlarından birinin idiyopatik pulmoner fibrozis olabileceği öne sürülmektedir. Çalışmamızda, GÖR'ün intestisyel akciğer hastalığına yol açıp açmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla GÖR'lü hastaların reflü özellikleri, solunum fonsiyon testleri (SFT), bronkoalveolar lavaj (BAL) sıvılarındaki hücre içeriği, lenfosit alt-grupları ile IL-1ß ve TNF-? düzeyleri, kontrol grubunun sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır.Materyal ve metodReflü semptomlarıyla birlikte kronik öksürük şikayeti olan, üst gastrointestinal endoskopi ve histoloji ile reflü özefajit saptanan 21 hasta ve kronik öksürüklü ancak GÖR ve akciğer hastalığı bulguları olmayan 10 olgu kontrol grubu olarak çalışmaya alındı. Tüm hastalarda larenks endoskopisi, SFT, difüzyon kapasitesi ölçümü, gastroözefageal reflü sintigrafisi, BAL için bronkoskopik inceleme yapıldı. BAL sıvısında total ve diferansiyel hücre sayımı, IL-1ß ve TNF-? düzeyleri, akım sitometrisi ile lenfosit alt grupları çalışıldı.BulgularHastaların %52.5'unda özefagusun proksimaline uzanan reflü saptandı. Sintigrafik olarak karşılaştırdığımızda, proksimal reflülü hastalarda en şiddetli reflü atağının süresi ve reflü olan mide volümü yüzdesi distal reflülü hastalardakinden daha fazlaydı (p= 0.021, p=0.002). Hastaların %90.5'in de posterior larenjit mevcuttu. Reflülü hastalarda sintigrafik inceleme ile akciğere aspirasyon gözlenmedi ve FEV1, FVC, FEV1/FVC, TLC, DLCO değerleri normal sınırlarda bulundu. BAL`da nötrofil, lenfosit, eozinofil, makrofaj ve total hücre sayıları GER'li hastalarda kontrol grubundan istatistiksel olarak farklı değildi. BAL'da IL-1ß ve TNF-? düzeyleri, ortalama T hücre alt grupları ve B hücre sayıları açısından da hasta ve kontrol grupları arasında fark yoktu.Sonuç: Solunum şikayeti olan GÖR'lü hastaların yarısından fazlasında özefagusun proksimaline uzanan reflü ve büyük çoğunluğunda posterior larenjit bulguları olmasına rağmen pulmoner aspirasyon bulguları gözlenmemiştir. GÖR'lü hastaların SFT, BAL sıvılarındaki lenfosit alt-grupları, differensiyel ve total hücre sayısı, IL-1ß ve TNF-? düzeylerinde kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Bulgularımız GÖR'ün intestisyel akciğer hastalığına yol açabileceği hipotezini desteklememektedir. Gastroesophageal reflux (GER) is frequently associated with pulmonary diseases. It has been proposed that one of the potentially life-treating complications is idiopathic pulmonary fibrosis. This study was aimed to investigate whether GER may cause interstitial lung disease. With this purpose, the characteristics of reflux, pulmonary function tests (PFTs) and, the cellular content and lymphocyte subpopulations of bronchoalveolar lavage (BAL) fluid obtained from individuals with GER are compared with the results to those of controls.Material and MethodsTwenty-one GER patients with chronic cough in whom reflux esophagitis documented by upper gastrointestinal endoscopy and histology, and a control group of ten chronic cough subjects with no GER symptoms and lung disease were included the study. All subjects underwent laryngoscopic examination, PFTs, gastroesophageal sintigraphy with late lung image to show the extent of the reflux (proximal or distal), and broncoscopic examination to obtain bronchoalveolar lavage fluid. The differential and total cell counts, lymphocyte subpopulations, and the level of TNF-?, IL-1ß in the bronchoalveolar lavage fluid were analyzed.ResultsGastroesophageal sintigraphy revealed that 52.5% of the patients have proximal reflux. The duration of the most severe episode, and percentage volume of gastric content of reflux episodes were significantly greater in patients with proximal reflux than in patients with distal reflux (p=0.021, p= 0.002, respectively). The laryngoscopic examination showed a posterior laryngitis in 90.5% of the patients. No pulmonary aspiration was observed in the GER patients. The FEV1, FVC, FEV1/FVC, TLC and DLCO were normal ranges in the GER patients. The neutrophil, lymphocyte, eosinophil, macrophage counts, and total cell counts of the BAL fluid were not significantly different in patients with GER patients as compared to controls.No difference in the percentage, median or range of individual T cell subsets or B cell numbers and TNF-?, IL-1ß levels in the bronchoalveolar lavage fluid was found between the groups.ConclusionAlthough, more than half of the GER patients with pulmonary symptoms have proximal reflux, and the majority of the patients have posterior laryngitis, the features of pulmonary aspiration could not be observed. There was no significant change in PFT, the levels of the IL-1ß and TNF-?, differential and total cell counts and lymphocyte subpopulations of the BAL fluid of the patients with GER compared to those of controls. The results of this study do not support the hypothesis that GER is a cause of interstitial lung disease 85
- Published
- 2009
19. Caffeic Acid Phenethyl Ester Protects against Amphotericin B Induced Nephrotoxicity in Rat Model
- Author
-
Altuntaş, Atila, primary, Yılmaz, H. Ramazan, additional, Altuntaş, Ayşegül, additional, Uz, Efkan, additional, Demir, Murat, additional, Gökçimen, Alparslan, additional, Aksu, Oğuzhan, additional, Bayram, Dilek Şenol, additional, and Sezer, Mehmet Tuğrul, additional
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
20. Kronik Böbrek Yetmezlikli Hastalarda Sinakalset Kullanımının Hematolojik Parametreler Üzerine Etkisi.
- Author
-
Altuntaş, Atila, Aksu, Oğuzhan, Akın, Davut, and Sezer, Mehmet Tuğrul
- Subjects
- *
HEMATOLOGY , *CALCIUM-sensing receptors , *KIDNEY disease treatments , *ANEMIA , *HYPERPARATHYROIDISM , *DRUG resistance , *PREVENTION - Abstract
Introduction: The reasons of anemia seen in patients with chronic (CRF) Include eritropoeitln deficiency-resistance, iron deficiency and üremic toxins. Elevated PTH levels play a role in resistance to EPO's effect. Cinecalcet is successfully used in secondary hyperparatiroidism. The control of hyperparatiroidism can contribute to diminishing of resistance to EPO and to sooner acquiring of target hemoglobin levels. Because of this the effect of cinecalcet on hemoglobin levels has been researched Material and Methods: The dialysis patients given cinecalcet are the study group and the patients not given cinecalcet are the control group. The study included 24 patients. The acceptance criterias to the study are patients Kt/V hemodialysis >1.2 for peritone dialysis, ferritin levels> 200, transferrin saturation > %20 and PTH >300 pg/ml. The index of eritropoeitin resistance at the beginning and at the end of 3 months, hemoglobine, the EPO dosage IU/kg/week is recorded. The data Is compared with appropriate statistical methods. Results: The dialysis age, Kt/V, Ca, P, CaxP, Hb values were similar at the beginning and after 3 months in both groups. The rises of Hb in the groups are meaningful. The PTH levels of the cinecalcet given group, at the beginning and after 3 months, are meaningfully higher than the control group (p<0.00019. There was no meaningful difference in EPO and ERI indexes of the groups. Conclusion: In this study no prominent effect of cinecalcet on anemia is detected in the cinecalcet group. For this purpose prospective studies of larger series are needed. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
21. Coexistence of Thyroid Tuberculosis and Graves Disease.
- Author
-
Ersoy, İsmail Hakkı, Aksu, Oğuzhan, Köroğlu, Banu Kale, Çiriş, İbrahim Metin, Altuntaş, Atila, and Tamer, Mehmet Numan
- Subjects
- *
TUBERCULOSIS , *MYCOBACTERIAL diseases , *THYROID diseases , *DISEASES , *MORTALITY - Abstract
Thyroid tuberculosis is a rare condition, even in the populations with high prevalence of tuberculosis. It shows different clinical course, and may be asymptomatic. The incidence of thyroid tuberculosis was reported as 0.003%-0.1% in a postmortem study, however, its real incidence is not known exactly. Therefore, diagnosis of the disease may be overlooked or delayed. Consequently, it may present as an advanced stage disease with increased morbidity and mortality. Primary thyroid tuberculosis that presented with rapidly enlarging goiter together with cervical lymphadenopathy without pulmonary involvement was first reported in 1893. Fine needle aspiration biopsy together with acido-resistant staining of the aspiration material and the culture are quite valuable in the diagnosis of the disease. In this paper, we will discuss a case of thyroid tuberculosis with graves and hypoactive nodule, which diagnosed by histopathological examination of postoperative thyroidectomy material. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
22. Evaluation of Demographic, Histopathologic and Radiological Features of Thyroid Cancer Patients.
- Author
-
Değer, Özgür, Ersoy, İsmail Hakkı, Aksu, Oğuzhan, Köroğlu, Banu Kale, Çiriş, İbrahim Metin, and Tamer, Mehmet Numan
- Subjects
THYROID cancer ,IODINE isotopes ,ULTRASONIC imaging ,PREOPERATIVE care ,THYROGLOBULIN - Abstract
Copyright of Journal of Turgut Ozal Medical Center is the property of Annals of Medical Research and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
23. A Prospective Case-Controlled Study of Endothelial Function in Patients with Mild to Moderate Psoriasis.
- Author
-
Aksu, Oğuzhan, Erturan, İjlal, Ersoy, İsmail Hakkı, Köroğlu, Banu Kale, Ermiş, Fatih, Korkmaz, Selma, and Tamer, Mehmet Numan
- Subjects
- *
PSORIASIS , *ENDOTHELIUM , *NONINVASIVE diagnostic tests , *HIGH density lipoproteins , *CASE-control method , *CONTROL groups - Abstract
Aim: The aim of this study is to investigate endothelial dysfunction in psoriasis patients with non-invasive methods. Materials and Methods: Fifty-three psoriasis patients and 53 healthy individuals were included in the study. Carotid artery intimae-media thickness and brachial artery flow-mediated dilation was measured both in patient and control groups. Results: Mean age, gender, body mass index, smoking habits, anthropometric measurements and arterial blood pressure values were similar in both groups. Mean psoriasis area and severity index score of psoriasis patients was 6.35±6.81. Triglyceride level was significantly higher (p<0.05) and high density lipoprotein cholesterol level was significantly lower (p <0.05) in psoriasis patients when compared with the controls. Insulin resistance was found to be statistically higher in psoriasis patients group than the control group (p<0.05). There was no significant differences between two groups in terms of carotid artery intimae-media thickness (p>0.05); but flow-mediated dilation was found to be statistically significantly lower in psoriasis patients than the control group (p<0.05). FT3 level was also found to be statistically significantly lower in psoriasis patients than the control group (p=0.05). Conclusion: This study showed endothelial dysfunction and insulin resistance in psoriasis patients with low disease activity even in the absence of clinical cardiovascular disease. Thyroid function tests could supply information about cardiovascular risk. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
24. Propylthiouracil-induced alveolar hemorrhage.
- Author
-
Aydın, Bünyamin, Aksu, Oğuzhan, Kacemer, Hasret, Demirkan, Halil, Altuntaş, Atilla, Dirican, Nigar, Köroğlu, Banu Kale, and Şahin, Mehmet
- Subjects
- *
HEMORRHAGE risk factors , *PULMONARY alveoli , *THIOURACIL , *WOUNDS & injuries - Abstract
Thionamide induced vasculitis is a multisystem disease. The patients may present with different clinical signs and findings due to organ involvement. These patients are almost always perinuclear antineutrophil cytoplasmic antibody (pANCA) or antimyeloperoxidase (MPO) positive. Clinical findings are not seen in all of the patients who are ANCA positive while using thionamide. Although symptoms usually resolve with drug discontinuation, some patients, however, require high-dose steroids, immunosuppressants, or plasmapheresis. We present here a case of alveolar hemorrhage induced by propilthiouracil (PTU) during treatment with PTU for Graves'disease; patients completely recovered with corticosteroid, cyclophosphamide, and plasmapheresis. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
25. Gastroözefageal reflülü hastalarda interstisyel akciğer hastalığı = Interstitial lung disease in individuals with gastroesophageal reflux
- Author
-
Aksu, Oğuzhan. author 24168, Songür, Yıldıran. thesis advisor 10698, and Süleyman Demirel Üniversitesi. Tıp Fakültesi. İç Hastalıkları Anabilim Dalı. issuing body 9315
- Subjects
Süleyman Demirel Üniversitesi - Abstract
Gastroözefageal reflünün (GÖR) özefagus dışında etkilediği en önemli organlardan biri, üst solunum yolları ve akciğerlerdir. GÖR'ün akciğerlerde, potansiyel olarak hayati tehlike taşıyan komplikasyonlarından birinin idiyopatik pulmoner fibrozis olabileceği öne sürülmektedir. Çalışmamızda, GÖR'ün intestisyel akciğer hastalığına yol açıp açmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla GÖR.lü hastaların reflü özellikleri, solunum fonsiyon testleri (SFT), bronkoalveolar lavaj (BAL) sıvılarındaki hücre içeriği, lenfosit alt-grupları ile IL-1. ve TNF-. düzeyleri, kontrol grubunun sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır. Materyal ve metod Reflü semptomlarıyla birlikte kronik öksürük şikayeti olan, üst gastrointestinal endoskopi ve histoloji ile reflü özefajit saptanan 21 hasta ve kronik öksürüklü ancak GÖR ve akciğer hastalığı bulguları olmayan 10 olgu kontrol grubu olarak çalışmaya alındı. Tüm hastalarda larenks endoskopisi, SFT, difüzyon kapasitesi ölçümü, gastroözefageal reflü sintigrafisi, BAL için bronkoskopik inceleme yapıldı. BAL sıvısında total ve diferansiyel hücre sayımı, IL-1. ve TNF-. düzeyleri, akım sitometrisi ile lenfosit alt grupları çalışıldı. Bulgular Hastaların %52.5.unda özefagusun proksimaline uzanan reflü saptandı. Sintigrafik olarak karşılaştırdığımızda, proksimal reflülü hastalarda en şiddetli reflü atağının süresi ve reflü olan mide volümü yüzdesi distal reflülü hastalardakinden daha fazlaydı (p= 0.021, p=0.002). Hastaların %90.5.in de posterior larenjit mevcuttu. Reflülü hastalarda sintigrafik inceleme ile akciğere aspirasyon gözlenmedi ve FEV1, FVC, FEV1/FVC, TLC, DLCO değerleri normal sınırlarda bulundu. BAL'da nötrofil, lenfosit, eozinofil, makrofaj ve total hücre sayıları GER.li hastalarda kontrol grubundan istatistiksel olarak farklı değildi. BAL.da IL-1. ve TNF-. düzeyleri, ortalama T hücre alt grupları ve B hücre sayıları açısından da hasta ve kontrol grupları arasında fark yoktu. Sonuç: Solunum şikayeti olan GÖR'lü hastaların yarısından fazlasında özefagusun proksimaline uzanan reflü ve büyük çoğunluğunda posterior larenjit bulguları olmasına rağmen pulmoner aspirasyon bulguları gözlenmemiştir. GÖR'lü hastaların SFT, BAL sıvılarındaki lenfosit alt-grupları, differensiyel ve total hücre sayısı, IL 1. ve TNF-. düzeylerinde kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Bulgularımız GÖR'ün intestisyel akciğer hastalığına yol açabileceği hipotezini desteklememektedir. Anahtar Kelimeler: Gastroözefageal reflü, interstisyel akciğer hastalığı, bronkoalveoler lavaj, lenfosit alt grupları, TNF-., IL-1., Gastroesophageal reflux (GER) is frequently associated with pulmonary diseases. It has been proposed that one of the potentially life-treating complications is idiopathic pulmonary fibrosis. This study was aimed to investigate whether GER may cause interstitial lung disease. With this purpose, the characteristics of reflux, pulmonary function tests (PFTs) and, the cellular content and lymphocyte subpopulations of bronchoalveolar lavage (BAL) fluid obtained from individuals with GER are compared with the results to those of controls. Material and Methods Twenty-one GER patients with chronic cough in whom reflux esophagitis documented by upper gastrointestinal endoscopy and histology, and a control group of ten chronic cough subjects with no GER symptoms and lung disease were included the study. All subjects underwent laryngoscopic examination, PFTs, gastroesophageal sintigraphy with late lung image to show the extent of the reflux (proximal or distal), and broncoscopic examination to obtain bronchoalveolar lavage fluid. The differential and total cell counts, lymphocyte subpopulations, and the level of TNF-., IL-1. in the bronchoalveolar lavage fluid were analyzed. Results Gastroesophageal sintigraphy revealed that 52.5% of the patients have proximal reflux. The duration of the most severe episode, and percentage volume of gastric content of reflux episodes were significantly greater in patients with proximal reflux than in patients with distal reflux (p=0.021, p= 0.002, respectively). The laryngoscopic examination showed a posterior laryngitis in 90.5% of the patients. No pulmonary aspiration was observed in the GER patients. The FEV1, FVC, FEV1/FVC, TLC and DLCO were normal ranges in the GER patients. The neutrophil, lymphocyte, eosinophil, macrophage counts, and total cell counts of the BAL fluid were not significantly different in patients with GER patients as compared to controls. No difference in the percentage, median or range of individual T cell subsets or B cell numbers and TNF-., IL-1. levels in the bronchoalveolar lavage fluid was found between the groups. Conclusion Although, more than half of the GER patients with pulmonary symptoms have proximal reflux, and the majority of the patients have posterior laryngitis, the features of pulmonary aspiration could not be observed. There was no significant change in PFT, the levels of the IL-1. and TNF-., differential and total cell counts and lymphocyte subpopulations of the BAL fluid of the patients with GER compared to those of controls. The results of this study do not support the hypothesis that GER is a cause of interstitial lung disease. Keywords: Gastroesophageal reflux, interstitial lung disease, bronchoalveolar lavage, lymphocyte subtypes, TNF-., IL-1., Tez (Tıpta Uzmanlık) - Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, 2009., Kaynakça var.
26. Metabolik sendromlu OSAS'lı hastalarda nesfatin-1 düzeylerinin değerlendirilmesi = Evaluation of serum nesfatin-1 levels in patients with osas and metabolic syndrome
- Author
-
Aksu, Oğuzhan. 24168 author, Kale Köroğlu, Banu, 1973- 24184 thesis advisor, and Süleyman Demirel Üniversitesi. Tıp Fakültesi. İç Hastalıkları Anabilim Dalı. issuing body 9315
- Subjects
Süleyman Demirel Üniversitesi - Abstract
Giriş: Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OUAS) uyku sırasında tekrarlayan tam (apne) veya parsiyel (hipopne) üst solunum yolu obstrüksiyonu epizodları ve sıklıkla kan oksijen satürasyonunda azalma ile karakterize bir sendromdur. OUAS ile metabolik sendrom (MS) birlikteliği yapılan çalışmalarla gösterilmiş olup, son yıllarda obeziteden bağımsız olarak OUAS’un insülin direnci üzerine etkisi yeni çalışmaların araştırma konusu olmuştur. Nesfatin-1 yeni tanımlanmış prekürsör molekülü NUCB2 (nukleobindin2) olan 82 aminoasitli bir proteindir. Nesfatin-1’in sadece gıda alımının düzenlenmesinde değil aynı zamanda bazı beyin fonksiyonlarının düzenlenmesinde, otonom regülasyonunda, stres, ruh hali ve paradoksal uykuda düzenleyici olarak rol aldığı bilinmektedir. Çalışmamızda OUAS’lu hastaların MS ile olan ilişkisini ve son zamanlarda enerji balansı, glukoz metabolizması, obezite üzerine etki gösteren hipotalamik doygunluk peptidlerinden biri olan Nesfatin-1’in bu ilişkide MS’a bağımlı ya da bağımsız etkinliğini değerlendirmeyi amaçladık.Materyal Metod: OUAS kliniği ile başvuran hastalar alındı. Polisomnografi’de Apne-Hipopne indexi (AHİ) değerlerine göre hastalar hafif, orta ve ağır OUAS olmak üzere 3 gruba ayrıldı, kontrol grubu ile birlikte toplam dört grup oluşturularak 59 hasta alındı. MS ve MS ile ilişkili laboratuvar değerleri ile çeşitli OUAS parametreleri karşılaştırıldı. MS olan ve olmayan OSAS’lı tüm hasta gruplarında Nesfatin-1 düzeyleri değerlendirildi. Bulgular: Hafif OUAS grubunda 12, orta OUAS grubunda 12, ağır OUAS grubunda 17 ve kontrol grubunda ise 18 hasta mevcuttu ve tüm hasta gruplarında erkek cinsiyet daha fazla görüldü (p=0,007). Tüm gruplar arasında PSG bulguları açısından bakıldığında arousal-index, toplam uyku süresi, desatürasyon indexi istatiksel olarak anlamlı bulundu (p değerleri sırasıyla p=0,043, p=0,042, p=0,00). Arousal-indexi ve desatürasyon indexi OUAS şiddeti arttıkça artmaktayken, toplam uyku süresi OUAS şiddeti arttıkça anlamlı olarak azalmaktaydı. AHİ≥30 olan grupta AHİ, Introduction: Obstructive sleep apnea syndrome (OSAS) is a syndrome characterised with recurrent complete (apnea) or partial (hypopnea) obstruction of upper respiratory tract during sleep. In many studies, the association of metabolic syndrome (MS) and OSAS was shown. In recent years, effects to insulin resistance of OSAS is not associated with obesity has been new research topic of studies. Nesfatin-1 is a new defined protein consisting of 82 amino acids and percursor molecule is NUCB2 (nukleobindin2). Nefsatin-1 is known that not only in the regulation of food intake, but also takes part in the regulation of brain function, otonom regulation, stress, psychology and paradoxical sleep also. We aimed in our study to evaluation the association of metabolic syndrome (MS) and OSAS and effetiveness of dependent or independent of the metabolic syndrome of Nefsatin-1 that is a peptid affects on energy balance, glucose metabolism, obesity.Material and Methods: The patients admitted to hospital with OSAS were enrolled. Patients were divided into 3 groups; mild, modatere, severe according to apnea-hypopnea index (AHI) of polysomnography. Creating a total of 4 groups with the control group, 59 patients were enrolled. MS and MS associated laboratory values comparied with OSAS parameters. With and without MS in patient groups with OSAS, Nefsatin-1 levels were evaluated. Results: 12 patients in the mild OSAS group, 12 patients in the middle OSAS group, 17 patients in the severe OSAS group and 18 patients in the control group were available and male gender were higher in all patient groups (p = 0.007). From the perspective of PSG findings among all groups, arousal index, total sleep time, desaturation index were statistically significant (p values, respectively, p = 0.043, p = 0.042, p = 0.00). Arousal-index and the desaturation index had increased with increasing the severity of OSAS, but total sleep time had significantly decreased with increasing severity of OSAS. Incidence of MS in the group with AHI ≥ 30 was higher than in the group with AHI, Tez (Tıpta Uzmanlık) - Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, 2014., Kaynakça var.
27. A RARE OF COMPLICATION OF RHEUMATOID ARTHRITIS: AMYLOIDOSIS OF THYROID AND INTRATHYROID LOCATED PARATHYROID GLAND.
- Author
-
Ersoy, İsmail Hakkı, Köroğlu, Banu Kale, Aksu, Oğuzhan, Çiriş, İbrahim Metin, Ermiş, Fatih, Ugan, Yunus, Altuntaş, Atila, and Tamer, Mehmet Numan
- Subjects
- *
RHEUMATOID arthritis , *DISEASE complications , *AMYLOIDOSIS , *THYROID diseases , *PARATHYROID gland diseases , *PROTEINURIA - Abstract
Amyloidosis is characterized by accumulation of amorphous, proteinaceous material in various organs and tissues of the body. Amyloid goiter is an extremely rare pathologic condition due to massive amyloid infiltration of the thyroid tissue. Clinically significant thyroid involvement is found in only a small percentage of cases, although a finding of amyloid deposit in autopsies is not infrequent. We present a case of amyloid goiter. The patient was diagnosed with rheumatoid arthritis 10 years previously and hospitalized for nephrotic levels of proteinuria. She was referred to our department for a rapid, painful growth in the thyroid gland. The patient finally underwent thyroidectomy due to progressive growth of the thyroid gland with compressive symptoms. In her thyroid pathology specimens there were amyloid deposits in the the entire thyroid tissue and in the arteriolar wall of parathyroid gland which was located intrathyroid. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2014
28. Effects of hyperthyroidism on hand grip strength and function.
- Author
-
İnal, Esra Erkol, Çarlı, Alparslan Bayram, Çanak, Sultan, Aksu, Oğuzhan, Köroğlu, Banu Kale, and Savaş, Serpil
- Subjects
- *
SKELETAL muscle physiology , *CHI-squared test , *EXERCISE tests , *GRIP strength , *OUTPATIENT services in hospitals , *HYPERTHYROIDISM , *IMMUNOASSAY , *LIFE skills , *MOTOR ability , *PSYCHOLOGY of movement , *MUSCLE contraction , *PROBABILITY theory , *STATISTICAL hypothesis testing , *STATISTICS , *T-test (Statistics) , *THYROID gland function tests , *DATA analysis , *BODY mass index , *CROSS-sectional method , *DATA analysis software , *FUNCTIONAL assessment , *DESCRIPTIVE statistics , *MANN Whitney U Test - Abstract
Hyperthyroidism is a pathologic condition in which the body is exposed to excessive amounts of circulating thyroid hormones. Skeletal muscle is one of the major target organs of thyroid hormones. We evaluated hand grip strength and function in patients with overt hyperthyroidism. Fifty-one patients newly diagnosed with hyperthyroidism and 44 healthy controls participated in this study. Age, height, weight, and dominant hand of all participants were recorded. The diagnosis of hyperthyroidism was confirmed by clinical examination and laboratory tests. Hand grip strength was tested at the dominant hand with a Jamar hand dynamometer. The grooved pegboard test (PGT) was used to evaluate hand dexterity. The Duruöz Hand Index (DHI) was used to assess hand function. No significant differences were found in terms of clinical and demographic findings between the patients with hyperthyroidism and healthy controls (p > 0.05). Significant differences were found between the patients with hyperthyroidism and healthy controls regarding PGT and DHI scores (p < 0.05). Hyperthyroidism seemed to affect hand dexterity and function more than hand grip strength and seemed to be associated with reduced physical function more than muscle strength. This may also indicate that patients with hyperthyroidism should be evaluated by multidisciplinary modalities. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
29. Is gastroesophageal reflux contribute to the development chronic cough by triggering pulmonary fibrosis.
- Author
-
Aksu O, Songür N, Songür Y, Öztürk Ö, Adiloğlu AK, Kapucuoğlu N, and Akın M
- Subjects
- Adult, Bronchoalveolar Lavage Fluid cytology, Bronchoalveolar Lavage Fluid immunology, Chronic Disease, Esophagitis, Peptic etiology, Esophagitis, Peptic pathology, Female, Forced Expiratory Volume, Gastroesophageal Reflux diagnostic imaging, Gastroesophageal Reflux physiopathology, Humans, Interleukin-1beta metabolism, Laryngoscopy, Lymphocyte Count, Male, Middle Aged, Prospective Studies, Pulmonary Fibrosis physiopathology, Radionuclide Imaging, Tumor Necrosis Factor-alpha metabolism, Vital Capacity, B-Lymphocyte Subsets, Cough etiology, Gastroesophageal Reflux complications, Pulmonary Fibrosis etiology, T-Lymphocyte Subsets
- Abstract
Background/aims: Previous studies have shown that the prevalence of abnormal acid reflux in fibrotic lung disease patients is high, and in particular, patients with secondary pulmonary fibrosis show higher esophageal acid exposure than normal controls. There are also some findings that, in patients with pathological reflux, pulmonary fibrosis may develop. The aim of this study is to investigate if pulmonary fibrosis is involved in the pathogenesis of chronic cough due to Gastroesophageal Reflux., Materials and Methods: A prospective study was performed in twenty-one patients with chronic cough due to gastroesophageal reflux who was diagnosed as reflux esophagitis by upper gastrointestinal endoscopy, histology, and in ten healthy controls without GER or any lung disease. All participitants underwent laryngoscopic examination and gastroesophageal scintigraphy with late lung imaging. Bronchoalveolar lavage fluid total and differential cell counts, T and B cell subsets, and the concentrations of IL- 1β and TNF-α were measured., Results: Reflux extending into the proximal esophagus was noted in 52.5%, and posterior laryngitis was present in 90.5% of the patients. No evidence of pulmonary aspiration was noted in the patients with reflux on scintigraphic examination. No significant difference was found between the GER and control groups in terms of cellular content, IL-1β and TNF-α levels or mean T cell subsets and B cell counts in bronchoalveolar lavage fluid. Forced expiratory volume in one second, forced vital capacity FEV1/FVC, total lung capacity, and carbon monoxide diffusion capacity values were within normal limits in the gastroesophageal reflux group., Conclusion: Our findings do not support the hypothesis that gastroesophageal reflux leads to chronic cough by triggering alveolar epithelial injury and subsequent pulmonary fibrosis.
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.