4 results on '"Aksoy, Dilşat"'
Search Results
2. Kritik Yoğun Bakım Hastalarında COVID-19 ile İlişkili Fungemi için Risk Faktörleri ve Klinik Özellikler.
- Author
-
Küçük, Ahmet Oğuzhan, Yılmaz, Gizem, Küçük, Nejla, Aksoy, Dilşat, Küçük, Mehtap Pehlivanlar, and Yılmaz, Gürdal
- Abstract
Copyright of Turkish Journal of Intensive Care is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
3. Dissemine İntravasküler Koagülasyon ile Seyreden Bir Deri Şarbonu Olgusu.
- Author
-
Aksoy, Dilşat, Kestane, Merve, Kalkan, Ahmet, and Yılmaz, Gürdal
- Abstract
Amaç: Deri şarbonu seyri sırasında gelişen dissemine intravasküler koagülasyon (DİK) olgusu tanı, izlem ve prognoz yönüyle sunulmuştur. Olgu: Otuz üç yaşında erkek el ve kol ön yüzde başlayan yara ve sol kolda yara çevresinde şişlik ve ağrı şikayeti ile acil servise başvurdu. Altı gün önce ölmek üzere olan hayvanı kesme hikayesi vardı, hayvan kesimi sırasında kendisine yardım eden iki kişinin derisine benzer lezyonlar ortaya çıktığını belirtti. Hastanın muayenesinde vitalleri stabil, sol el dorsumda ortası siyah, ülsere çevresi hiperemik lezyon, kolda ödem, sol koltuk altında lenfadenopati saptandı (Resim 1a). Hasta iki gün amoksisilin-klavulonik asit kullanmıştı. Tam kan sayımında hemoglobin: 18 g/dl, platelet: 64x103/µl diğer parametreleri normaldi. Siprofloksasin: 3x400 mg, penisilin 6x3 milyon IU başlandı. Periferik yaymada normositik-normokrom alyuvar, toksik granülasyon; trombosit sayısı 50 bin sonuçlandı. Servis takiplerinin ikinci gününde kırmızı renkli kanla karışık kusması gelişti. Rektal tuşede melena saptandı, oral beslenme durduruldu. Gastrointestinal şarbona yönelik gaita numunesi laboratuvara gönderildi. Hastada el dorsumunda bulunan lezyonların sınırları genişledi, ülsere lezyonlar; multipl hemorajik büllere dönüştü. Büllerden hemorajik seröz vasıfta bol miktarda akıntı oldu (Resim 1b, 1c). Sol kolda bulunan ödem ve hiperemi gövdeye progrese oldu (Resim 2a), ağrı nedeni ile immobil hastada basınç bölgelerinde ve skrotal bölgede yaygın ekimoz gelişti (Resim 2b, 2c). Yatışının 3. gününde fibrinojen: 38mg/dl, INR: 1,74, PT: 17,25 sn, aPTT: 30 sn saptanması üzerine DİK tanısı ile 15 mg/kg'den taze donmuş plazma (TDP) başlandı. Melenası geriledi. Yatışının 4. gününde hastanın nefes darlığı gelişti. Akciğer grafisinde sol sinüs kapalı izlendi, hipoalbüminemiye sekonder plevral efüzyon düşünüldü. Nefes darlığı devam eden hastada ödeme sekonder mekanik ve enflamatuvar sebepler göz önünde bulundurularak prednol 1x80 mg IV başlandı. Yatışının 6. günü kontrol tam kan sayımında hemoglobin: 6,5 g/dl gelmesi üzerine akciğer grafisi ve batın bilgisayarlı tomografi (BT) çekildi. Hemoptizi izlenmeyen hastanın akciğer grafisinde yeni gelişen infiltre alan alveolar hemoraji, pulmoner ödem açısından şüpheli olarak değerlendirildi. Batın BT'de batında serbest mai ve transvers kolonda lümende hafif seviye veren hiperdens görünüm hemoraji açısından şüpheli görünüm izlendi. Ana vasküler yapılarda aktif ekstravazasyon bulgusu saptanmadı. Batın içi kanama şüphesi bulunan DİK tablosundaki hasta yatışının 6. gününde yoğun bakıma devredildi. Referans laboratuvara gönderilen deri sürüntü numunesinde Bacillus anthracis rt-PCR: pozitif, gaita numuneleri: negatifti. Hemoglobin >10 g/dl üzerinde olacak şekilde eritrosit süspansiyonu, fibrinojen >200 mg/dl olacak şekilde TDP, kriyopresipitat ve fibrinojen verildi. Yoğun bakımda 4. gününde genel durumu stabil hasta devir alındı. Antibiyoterapinin 12. gününde hastanın sol el üzerindeki bül lezyonlarının forme hematom olduğu görüldü, plastik cerrahi tarafından hematom, nekrotik epidermal tabaka uzaklaştırıldı (Resim 1d). Antibiyoterapi 21. günde durduruldu. Yatışının 23. gününde genel durumu iyi, mobilize, ödem ve ekimotik alanları gerilemiş olan hasta taburcu edildi (Resim 1e, 2d). Kontrolde ekimotik deri lezyonlarının iyileşmekte olduğu görüldü (Resim 1f, 2e). Sonuç: Şarbon ülkemizde endemiktir ve ölümcül komplikasyonlara sebep olması nedeni ile önemini korumaktadır. Bu olgu sunumu deri şarbonunun nadir görülen sistemik bir komplikasyonunu belirtmesi nedeni ile literatüre katkı sağlamaktadır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
4. Akut Spinal Disfonksiyonla Seyreden Bir Bakteriyel Menenjit Olgusu.
- Author
-
Aksoy, Dilşat, Aksoy, Firdevs, Eyüboğlu, İlker, and Kaya, Selçuk
- Abstract
Giriş: Akut spinal disfonksiyon (ASD), santral sinir sistemi (SSS) enfeksiyonlarının çok nadir bir komplikasyonudur. Bu olgu raporunda akut bakteriyel menenjit tanılı hastada gelişen ASD sunuldu. Olgu: Kırk beş yaşında erkek, inşaat işçisi bilinç değişikliği ve ateşle başvurdu. Beş gündür devam eden şiddetli baş ağrısı, bulantı ve baş dönmesi vardı. Özgeçmişinde özellik yoktu. Geldiğinde; ateşi 38,3 °C, diğer vital bulguları stabildi. Fizik muayenede ajite, dezoryante ve nonkoopere; ense sertliği pozitifti. Diğer sistem muayenesinde patolojik bulgu yoktu. Laboratuvar incelemede: Lökosit: 9,89x10? µ/l, trombosit: 186x10? µ/l, C-reaktif protein: 6 mg/l diğer parametreler normaldi. Lomber ponksiyonda (LP); beyin omurilik sıvısı (BOS) basıncı yüksekti, BOS bulanık, direkt mikroskobik incelemede 200 hücre/µl (%70 polimorfonükleer hücre), protein seviyesi: 269 g/dl, glikoz seviyesi: 27 mg/dl (eş zamanlı kan şekeri: 130 mg/dl) idi. Gram, metilen boyamada bakteri görülmedi. Hasta SSS enfeksiyonu ön tanısıyla kliniğimize yatırıldı. İntravenöz (IV) vankomisin 3x1 gram (gr), ampisilin-sulbaktam 4x2 gr ve deksametazon 40 mg/gün başladı. Tedaviye başlandıktan 24 saat sonra, hastanın ajitasyonu düzeldi, oryante ve koopereydi. Kan ve BOS kültürlerinden patojen izole edilmedi. BOS, ARB (Ziehl-Neelsen), tüberküloz polimeraz zincir reaksiyonu (PCR), brusella Rose Bengal ve standart tüp aglütinasyon testleri negatifti. Kraniyal bilgisayarlı tomografi, beyin ve difüzyon manyetik rezonans görüntülemede (MRG) patolojik bulgu yoktu. Serum; insan immün yetmezlik virüsü, serum VDRL, total sifiliz antikoru, monospot; nasofarengeal sürüntü örneğinden parainfluenza, metapnömovirüs, adenovirüs, enterovirüs, insan metapnömovirüs, koronavirüs alt tipleri ve Koronavirüs hastalığı-2019 PCR negatifti. Deksametazon 4. gün kesildi. Yatışının 2. gününde ateş kontrolü sağlandı, ancak 5. gününde 37,8 °C ateş, gayta ve idrar inkontinansı, her iki alt ekstermitede motor kuvvet kaybı ve uygunsuz antidiüretik hormon salınımı sendromu gelişti. Yedinci günde 39 °C ateş olunca kraniyal MRG yapıldı, normaldi. Ancak fundoskopik incelemede papil ödemi vardı. LP tekrarlandı; BOS basıncı normal, BOS'nin direkt mikroskopik incelemesinde, 10 hücre/µl, protein 172 g/dl, glikoz 40 mg/dl (eş zamanlı kan şekeri: 129 mg/dl) idi. Serumda ENA paneli, p-ANCA, c-ANCA, immünoglobulinler, tiroid otoantikorları, homosistein ve tümor markerları negatif, toksoplazma, rubella, CMV serolojisi geçirilmiş enfeksiyon lehineydi. BOS CMV, EBV ve VZV PCR negatifti. Tedavi IV asiklovir 3x750 mg, meropenem 3x2 gr, vankomisin 3x1 gr olarak düzenlendi. Onuncu günde, alt ekstermitelerde motor kuvvet 2/5, hipoestezi gelişince elektromiyelografi yapıldı, normaldi. Hastaya servikotorakolomber MRG yapıldı, spinal kordu diffüz olarak etkileyen, santralde ve gri cevherde lokalize heterojen kontrastlanan hiperintens lezyonlar, kaudal liflerde homojen kontrastlanma vardı (Şekil 1). Beş gün IV pulse 250 mg/gün, üç gün 500 mg/gün, üç gün 1,000 mg/gün pulse IV metilprednizolon verildi ve 1x32 mg olarak devam edildi. Antibiyoterapi 6 haftaya tamamlandı. Alt ekstremite proksimalde 1/5 motor kuvvet; distalde fleksiyon ve dorsifleksiyonları 1/5'ti. Hasta fizyoterapi almak üzere taburcu edildi. Taburcu olduktan 15 gün sonra geldiğinde kontrol MRG'de, miyelit bulguları tamamen düzeldi (Şekil 2). Altıncı ay sonunda gayta inkontinansı tamamen düzeldi. İdrar inkontinası tam düzelmemekle birlikte üriner kateter ihtiyacı kalmadı, yürüteç desteğiyle yürüyebiliyordu. Hasta fizyoterapiye devam etmek üzere izlemden çıkarıldı. Sonuç: Bakteriyel menenjitle gelen hastada akut idrar, gayta inkontinası ve motor kuvvet kaybı geliştiğinde, hızlı bir şekilde spinal görüntüleme yapılarak ASD'nin ekarte edilmesinin mortalite ve morbiditeye olumlu katkı sağlayacağı düşünülmektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.