65 results on '"Aksoy, İlhan"'
Search Results
2. Micro-structural analysis of self-accommodating martensites in Cu–11.92 wt%Al–3.78 wt%Ni shape memory alloy
- Author
-
Sarı, Uğur and Aksoy, İlhan
- Published
- 2008
- Full Text
- View/download PDF
3. Türk İnkılap Tarihi ve Atatürk İlkeleri
- Author
-
TURAN MUSTAFA,YALÇIN Semih,EKİNCİKLİ Mustafa,GEDİKLİ BERBER ŞARİKA,AKSOY İLHAN
- Subjects
Yakınçağ Tarihi - Published
- 2020
4. Structure of 2-{2-[3-methyl-3-(2,4,6-trimethylphenyl) cyclobutyl]-2-oxoethyl}isoindole-1,3-dione
- Author
-
Sari, Uğur, Yilmaz, İbrahim, Güven, Kutalmış, Çukurovali, Alaaddin, and Aksoy, İlhan
- Published
- 2004
- Full Text
- View/download PDF
5. Electron microscopy study of 2H and 18R martensites in Cu–11.92 wt% Al–3.78 wt% Ni shape memory alloy
- Author
-
Sarı, Uğur and Aksoy, İlhan
- Published
- 2006
- Full Text
- View/download PDF
6. Dispersion-strengthening effect of Cu-based Mn, Al, and Zn rich alloys
- Author
-
Sarı, Uğur, Ağan, Sedat, Aksoy, İlhan, Güven, Kutalmış, and Kahveci, Nermin
- Published
- 2004
- Full Text
- View/download PDF
7. Crystal Structure of 4-(1-Mesityl-1-methylcyclobutane-3-yl)-2-(N-ethyl)aminothiazole
- Author
-
Sari, Uğur, Güven, Kutalmış, Yilmaz, İbrahim, Çukurovali, Alaaddin, and Aksoy, İlhan
- Published
- 2002
- Full Text
- View/download PDF
8. Hegemony And Counter-Hegemonic Leaks: Essaying Of A New Conceptualizing
- Author
-
AKSOY, İlhan and CAN, Candaş
- Subjects
İdeoloji,Hegemonya,Karşı-Hegemonya,Karşı-Hegemonik Sızıntı,Devletin İdeolojik Aygıtları ,Ideology,Hegemony,CounterHegemony,Counter-Hegemonic Leak,Ideological Apparatus of State - Abstract
Hegemonya; İtalyan düşünür Antonio Gramsci’nin kullanımıyla birlikte, siyaset literatürünün önemli kavramlarından biri haline gelmiştir. Bugün gerek ulusal gerekse de uluslararası çaplı siyasal analizlerin temel kavramsal araçlarından biri olan bu kavram, özellikle sivil alanda kurulan kültürel ve ahlaki bir üstünlüğe işaret eder. Bir üstünlüğe işaret etmekle birlikte, bir hegemonya analizinin, üstünlük kurulan karşı kutbu da içermesi gerekir. Zira hegemonya, bir yönüyle de her daim karşı çıkılan bir şeydir. Başka bir ifadeyle; her hegemonya düzeninde, onu ortadan kaldırabilecek, yani alternatif bir hegemonyaya dönüşebilecek sızıntılar mevcuttur. Bu yüzden Louis Althusser’in belirttiği ideolojik aygıtlar, karşı-ideolojilerin de işlediği alanlar olarak görülmelidir. Bu çalışmada ise hegemonya süreci, “karşı-hegemonik sızıntı” kavramsallaştırması üzerinden diyalektik bir çerçevede incelenmektedir., Hegemony has been the key concepts of political literature after Antonio Gramsci, who was Italian philosopher, used it. The concept being a conceptual tool of national and international political analysis means the supremacy of ethical and cultural establishing particularly on civil sphere. The analysis of a hegemony, however, must also include counter-groups, because hegemony is a thwarted thing. In the other words; any hegemony order has leaks which can displace it. Thus, the ideological apparatus stated by Louis Althusser also should be seen as spheres where counter-hegemonic ideologies processed. The process of hegemony, hence, is examined in a dialectic framework in this study by means of the conceptualizing of counter-hegemonic leak
- Published
- 2016
9. II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ EĞİTİM POLİTİKASI VE SATI BEY
- Author
-
AKSOY, İlhan
- Subjects
II. Meşrutiyet,Eğitim,Satı Bey,Yenileşme - Abstract
II. Meşrutiyet dönemi Osmanlı eğitim politikasına yön veren iki kişi vardır; Emrullah Efendi ve Satı Bey. Bu iki isimden Satı Bey’in Türk eğitim sistemi üzerindeki Osmanlı ile sınırlı kalmayıp Cumhuriyet Dönemi’nde de etkilerini göstermiştir. Eğitim politikasının temel ilköğretimden değişmesi gerektiğini savunan görüşleri bugün dahi geçerliliğini korumaktadır. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin, tebaa olmaktan birey olmaya geçişin en önemli basamağı sayılan II. Meşrutiyet dönemi eğitim anlayışı bize farklı bir bakış açısı kazandıracaktır
- Published
- 2015
10. DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ TARIMSAL ÜRETİMDE VERİMLİLİK.
- Author
-
AKSOY, İlhan
- Abstract
Copyright of Kastamonu University Journal of Economics & Administrative Sciences Faculty / Kastamonu Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Dergisi is the property of Kastamonu University and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2017
11. İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin, okulda değişim yönetiminin gerçekleştirilmesinde, örgütsel iletişimin rolüne ilişkin algıları (Ankara ili örneği)
- Author
-
Aksoy, İlhan, Korkmaz, Ayşe, and Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Eğitim ve Öğretim ,Education and Training - Abstract
ÖZET Bu araştırmanın amacı, ilköğretim okulu yöneticilerinin değişim yönetiminin gerçekleştirilmesinde, sahip oldukları örgütsel iletişim becerilerine ilişkin öğretmen algılarını değerlendirmek ve çeşitli değişkenler açısından belirlemektir. Araştırmada kuramsal çerçeve içerisinde; Değişim yönetimi, amacı, aşamaları, ilkeleri, değişimi gerekli kılan faktörler, örgütsel değişim yöntemleri, değişime direnç ve önlenmesi, değişim liderliği, değişim yönetiminde örgütsel iletişim faktörü, iletişim, süreci ve öğeleri, örgütsel iletişim, türleri, araçları, biçimleri gibi konular tartışılmıştır. Araştırma, tarama modelindedir. Veri toplama amacıyla örneklem grubuna on boyuttan oluşan veri toplama aracı uygulanmıştır. Araştırma evrenini, Ankara il merkezindeki 528 resmi ilköğretim okulu oluşturmaktadır. Araştırma evreninden, oransız küme örnekleme yoluyla 15 okul seçilmiştir. Seçilen bu okulların müdür ve öğretmenleri, araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Veri toplama aracı 155 sınıf, 143 branş öğretmenine uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin istatistik analizinde, t-testi, tek yönlü varyans analizi ve Sheffe testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, tablo ve grafikler ile yorumlanmıştır. Yapılan araştırma sonucu, ilköğretim okullarında değişim yönetiminin gerçekleştirilmesi sürecinde, örgütsel iletişimin rolüne ilişkin öğretmen algılan değerlendirildiğinde araştırmaya ilişkin bulgular şunlardır: ? Okul yöneticileri `Çözülme`, `Gelecek beklentisi ve Avantaj` ve Vizyon- Misyon Bildirimi ve Ekip Çalışması` açılarından yeterli olarak değerlendirilmektedir. ? Yapılan araştırma sonucu okul yöneticileri `Motivasyon`, `İletişim`, `Yeni Değerler`, `Karılım`, `Eğitim`, `Zorlama`, `Güven Verme` boyutlarında örneklem grubu tarafından orta derecede yeterli görülmüşlerdir. ? Örneklem grubunun cinsiyetlerine göre yaptıkları değerlendirmelerde, çeşitli değişkenlerin etkisiyle erkek öğretmenlerin okul yöneticilerini yeterli buldukları, bayan öğretmenlerin ise okul yöneticilerini kısmen de olsa erkek öğretmenler kadar yeterli bulmadıkları sonucuna ulaşılmıştır.Öğretmenlerin görev alanı değişkenine göre İlköğretim okulu yöneticilerinin değişim yönetiminin gerçekleştirilmesinde, sahip oldukları örgütsel iletişim becerilerine ilişkin öğretmen algılan arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar bulunmamıştır. Ancak bazı maddelerde sınıf öğretmenleri ile branş öğretmenleri arasında farklılaşmalar görülmektedir. Öğretmenlerin kıdem değişkenine göre yaptıkları değerlendirmelerinde, gruplar arasında anlamlı farklılıklar bulunmaktadır. Öğretmenlerin algıları, `Motivasyon ` boyutunda kıdem durumuna bağlı olarak değişmektedir. Yapılan değerlendirmelere göre özellikle 1-5 yıl kıdeme sahip öğretmen grubunun okul yöneticilerinden yüksek beklenti içinde oldukları tespit edilmiştir. Öğretmenlerin eğitim durumu değişkenine değerlendirmeleri sonucu, eğitim grupları arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar bulunmamıştır. Ancak bazı maddelerde özellikle lisans tamamlama ve öğretmen okulu mezunu öğretmenler ile diğer gruplar arasında farklılaşmalar görülmüştür. ABSTRACT The aim of this research is to evaluate the teacher perceivements related to their organizational communication skills at realizing the primary school administrators' change management and to determine these from different variables. In the research in the theoretical frame; subjects such as change management, its aim and levels, principles, the factors required for change organizational change methods, resistance to change and its prevention, change leadership, organizational communication factor in change management, its processes and elements, organizational communication, its kinds and materials and styles are discussed. The research is in the survey model. Data collection material is adapted to the sample group that is formed of 10 dimensions with the aim of data collection. 528 formal primary schools in the Centrum of Ankara form the research population. 15 schools have been selected from the research population by the method of unpropotioned group sample. The teachers selected from these schools form the sampling of the research. Data collection material has been adapted to 155 classes and 143 branches. T-test, single directed variance analysis and Sheffe test have been used in the analysis of the data taken from the research. These findings have been interpreted by the tables and graphics. The findings related to the research are the realization process in the change management at primary schools and evaluation of teacher perceivements related to the role of organizational communication:. The school administrators are evaluated as sufficient in `Soluble Power`, `Future Expectations and Advantage` and `Indication of Vision and Mission and Team Working`.. At the end of the research made, the school administrators have been accepted as medium sufficient in `Motivation`, `Communication`, `New values`, `Education`, `Participation`, `Forcing`, `Giving Confidence` by the sample group.. In the evaluation made by the sample group according to the genders; the male teachers has found school administrators sufficient whereas the female teachers hasn't found them enough sufficient like the female teachers. By the effect of different variables.According to the teachers' work place variable; there hasn't been a statistically meaningful difference between the teacher perceivements related to the organizational communication skills the primary school administrators have in realizing the change management. In the evaluation made according to the teachers' seniority variable; there has been a meaningful difference between the groups. The teachers' perceivement according to the seniority situation changes in Motivation dimensions. It is determined that especially the teachers' group that have 1-5 years experience have great expectations from the school administrators in the evaluations made. In the evaluation results according to the teachers' education, there haven't been differences between the education groups, There has been differentiations especially between teacher training school graduates and 4-year university graduates. 206
- Published
- 2005
12. Yükseköğretim kurumlarında inkılap tarihi ve öğretimi
- Author
-
Aksoy, İlhan, Turan, Refik, and Diğer
- Subjects
History ,Universities ,History teaching ,Teaching ,Eğitim ve Öğretim ,Kemalism ,Education and Training ,Higher education ,Revolution history ,Atatürk - Abstract
m ÖZET Bu araştırmada Yüksek Öğretim Kurumlarında Okutulan Atatürk İlkeleri ve inkılâp tarihi dersinin öğretimi üzerinde durulmuştur. Araştırmanın amacı, Yüksek Öğretim Kurumlarında Atatürk İlkeleri ve inkılâp Tarihi dersinin öğretimine kavram, içerik, yazım ve metod yönünden incelemektir. Bunun yanı sıra Ankara'da bulunan; Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesinde okuyan öğrencilere yönelik anket çalışması yapılmıştır. Dersi veren öğretim elemanlarına yönelik anket çalışmamız ise 1 8 üniversiteyi kapsamaktadır. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersi öğretim elemanlarının Atatürk İlkeleri ve inkılâp Tarihi dersini değerlendirmeye yönelik görüşleri, Atatürk İlkeleri ve inkılâp Tarihi dersi öğrencilerinin Atatürk İlkeleri ve inkılâp Tarihi dersini değerlendirmeye yönelik görüşleri ve Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersi öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının Atatürk İlkeleri ve inkılâp Tarihi dersinin öğrenci üzerindeki etkisini değerlendirmeye yönelik görüşleri farkı ortaya koymaya çalıştık. Çalışmamızın neticesinde elde edilen sonucu özetlemek gerekirse: Atatürk İlkeleri ve inkılâp Tarihi dersi öğretim elemanları, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersini YÖK programıyla kısmen uyumlu bulmaktadır. Bir taraftan YÖK programım eksik bulmakta, diğer taraftan bağlayıcı görerek YÖK programım aynen takip etmeye ve YÖK programı dışındaki konulara yer vermemeye çalışmaktadırlar. Öğrenciler ise Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersini gerekli görmekte yalnız dersin içeriğinin güncellenmesini istemektedirler. Sınırlamamıza rağmen aldığımız sonuç, bize göre ümit vericidir. Uygun şartlar hazırlanır ve program geliştirilirse bu ders ile öğrenciye verilmeye çalışılan davranışlar üniversite seviyesinde de kazandırılabilir. rv SUMMARY The course named `Atatürk' s Principles and the History of the Revolution` (APHR) which is taught in the universities is studied in this research. The aim of the research is to study the concept, contents and the methods of the teaching of the APHR. Questionnaires prepared and the students of the Ankara University, Gazi University, Hacettepe University, Middle East Technical University and Bilkent University answered to these questionnaires. Besides, another poll is taken among the lecturers who teach this course in 18 universities. It is tried to put forward the differences between the opinions of the students and lecturers about the evaluation of the APHR, and it is also tried to put forward the opinions of both the students and lecturers about the effects of the APHR on the students. The result of the research is as follows: Lecturers think that the course is partly harmonious with the curriculum of the Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK). They find insufficient the curriculum of the YÖK On the other hand, they think that they have to follow this curriculum and they try not to add other topics, which are not in the contents of the curriculum. Students think that the course is necessary, but they want it to be more actual. Although some limitations, these results are hopeful. If the appropriate conditions are prepared and if the curriculum is improved, then the course can reach to its goals. 265
- Published
- 2003
13. Effects of Heat Treatment and Deformation on 2H and 18R Martensites in Cu–9.97 % Al–4.62 % Mn Alloy
- Author
-
Aldırmaz, Emine, primary and Aksoy, Ilhan, additional
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
14. Lozan görüşmeleri ara döneminde Ankara basınında dış haberler / İlhan Aksoy; Danışman Dursun Ali Akbulut
- Author
-
Aksoy, İlhan, Akbulut, Dursun Ali, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı
- Subjects
TEZ YÜK LİS A313l 1996 ,Lozan Konferansı ,1922-1923 - Abstract
Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 1996 Libra Kayıt No: 35909 Tezin özgününde özet verilmemiştir.
- Published
- 1996
15. The Calculation Of Lattice Parameters With X-Ray Diffraction Of Crystalline Polyethylene
- Author
-
AKSOY, İlhan
- Published
- 1992
16. Analysis Of Powder Diffraction Patterns Of Monoclinic Crystals
- Author
-
AKSOY, İlhan
- Subjects
Crystallography/ X-ray diffraction/ Lattice parameters/ Calculation method - Published
- 1992
17. Micro-structural analysis of self-accommodating martensites in Cu–11.92wt%Al–3.78wt%Ni shape memory alloy
- Author
-
Sarı, Uğur, primary and Aksoy, İlhan, additional
- Published
- 2008
- Full Text
- View/download PDF
18. Electron microscopy study of 2H and 18R martensites in Cu–11.92wt% Al–3.78wt% Ni shape memory alloy
- Author
-
Sarı, Uğur, primary and Aksoy, İlhan, additional
- Published
- 2006
- Full Text
- View/download PDF
19. Structure of 4-(1-phenyl-1-methylcyclobutyl-3-yl)-2-aminothiazole
- Author
-
AKSOY, Ilhan, primary, ÇUKUROVALI, Alaaddin, additional, GÜVEN, Kutalms, additional, YILMAZ, Ibrahim, additional, and SARI, Ugur, additional
- Published
- 2003
- Full Text
- View/download PDF
20. Structure of 1-(4-Methylphenylamino)-2-phenyl-1,2-ethandione-1-oxime
- Author
-
SARI, Ugur, primary, BATI, Hümeyra, additional, GÜVEN, Kutalms, additional, TAs, Murat, additional, and AKSOY, Ilhan, additional
- Published
- 2003
- Full Text
- View/download PDF
21. Synthesis, characterization and thermal properties of bentonite-polyacrylate sol–gel materials
- Author
-
Seçkin, Turgay, primary, Gültek, Ahmet, additional, Önal, Yunus, additional, Yakinci, Eyüphan, additional, and Aksoy, İlhan, additional
- Published
- 1997
- Full Text
- View/download PDF
22. Phase investigation of an iron meteorite from Akyumak
- Author
-
Aksoy, İlhan, primary, Ceylan, Mehmet, additional, and Kayali, Nejdet, additional
- Published
- 1996
- Full Text
- View/download PDF
23. TÜRKLERDE AİLEVE ÇOCUK EĞİTİMİ.
- Author
-
Aksoy, İlhan
- Subjects
TURKS ,EVERYDAY life ,SOCIAL structure ,RELIGION ,FAMILIES ,EDUCATION - Abstract
Copyright of Journal of International Social Research is the property of Journal of International Social Research and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2011
24. Bentonitlerde değişebilir katyonların katman yapısına etkilerinin x-ışınları kırınım yöntemi ile incelenmesi
- Author
-
Aksoy, İlhan, Armağan, Nizamettin, and Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
X ray diffraction method ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Cations ,Tokat-Reşadiye ,Bentonite ,Physics and Physics Engineering ,Layers - Abstract
Bu çalışmada Reşadiye/Tokat kilinin değişebilir katman- lararası katyonların katman yapısına etkileri kimyasal analiz yöntemlerinden de yararlanılarak x- ışınları kırınım yöntemle ri ile incelenmiştir. Orijinal kilin x- ışınları kırınım tekniği ile yapılan madde analizi sonucu bentonit türü kil olduğu belirlenmiştir. Bentonitin %84 smektit, %16 illit katmanlarından oluştuğu bu lunmuştur. KimyasaJ^analiz ve x^ı^şınları kır-m-ım yöntemleri yardımıyla belirlenen birim hücre formülü: (Sİ7,71A10/29)(A13,12Fe0,44^0,44)O22K0/12(Ca'Ka)0/61 Birim hücredeki değişebilir katyonlar katman yapısını etkile meden katmanlar arasında belli bir konumda bir düzlem oluştu racak şekilde yerleşirler. X- ışınları kırınım yöntemleri ile orijinal (RT1) bentoni tinin deneysel ve kuramsal (001) yansı masının karşılaştırılması sonucu katmanlar ar ası katyonların 2 koordinatları belirlenmiştir (Bkz.çiz.5.4.). Bentonitin Na+, K+, Ca*`1`, Ba** katyonları ile etkileşti- ği ve bu etkileşmede birim hücre başına mol sayıları bakımın dan K < Na < CaTT< Ba' ' olduğu tespit edilmiştir. Bu sıralama bentonitin katyonlarla etkileşmesinde öncelik sırası olarak düşünülebilir. 68
- Published
- 1986
25. Toplumsal ve Siyasal Süreçte Türk Kadını
- Author
-
AKSOY, İlhan
- Subjects
Kadın,Aile,Türk kadını,İslâm ve kadın,tarihte kadın ,Women,Family,Turkish women,İslam and women,women in history - Abstract
This study focusses on the fact of pre-Islamic and post-Islamic “Turkish woman”. To understand woman’s role in social life is tied with to understand her historical role in Turkish societies. Pre-Islamic Turkish history depicts woman as a subject joining all man’s activities. Since Asian Hun traditions, it can be said that exogamy and monogamy have been dominant practices. In this context, women seem legally powerfull in textual and oral sources. On the contrary, in pre-Islamic Arab societies women were metas. Similarly, women were under authority of men in Chinese societies and should have been stayed at home in Iranian societies. On the other hand, in post-Islamic societies, comparatively with previous Jewish or Christian traditions, women have been in a much better position. Gaining a stronger character in geographies adopting Islam, women were able to role in social lives in Seljuk and Anatolian Seljuk Empires. Women’s problems in Ottoman Empire were moved to the social life and started to be discussed in Tanzimat Era. This study analyzes women’s role in social life with positive and negative examples in various eras mentioned above, Bu çalışma, İslâm öncesi ve İslâm sonrası “Türk Kadını” olgusuna odaklanmaktadır. Kadının toplum içindeki yerinin anlaşılması, Türk toplumlarındaki tarihsel rolünün anlaşılmasına bağlıdır. İslâm’dan önceki Türk tarihi, kadını erkeğin bütün faaliyetlerine katılan bir özne olarak resmeder. Asya Hun geleneğinden itibaren, dışardan evlenme ve tek eşlilik uygulamalarının hakim olduğu söylenebilir. Bu bağlamda yazılı ve sözlü kaynaklarda kadınlar, hukukî olarak güçlü görünürler. İslâm Öncesi Arap toplumunda ise kadınlar, tam tersine birer metaydı. Benzer şekilde Çin toplumunda erkeğin otoritesi altında yaşamak durumunda kalan kadınlar, İran toplumunda da evinde oturmak zorundaydı. İslâm’dan sonraki Türk kadını ise önceki Yahudi veya Hristiyan gelenekleri ile karşılaştırıldığında çok daha iyi durumdadır. İslâmiyet’in kabul edildiği coğrafyalarda şahsiyet kazanan kadınlar, Selçuklu ve Anadolu Selçuklu devirlerinde de toplumsal hayatta yer alabildiler. Osmanlı Devleti’nde kadın sorunu ise Tanzimat Dönemi ile beraber toplumsal hayata taşındı ve tartışılmaya başladı. Bu çalışma, söz konusu dönemlerde kadınların toplumsal hayattaki yerini, olumlu ve olumsuz örneklerle incelemektedir
26. ZİYA GÖKALP VE YUSUF AKÇURA’DA MİLLET TASAVVURUNUN ONTOLOJİK TEMELLERİ
- Author
-
AKSOY, İlhan and CAN, Candaş
- Subjects
Millet,Milli Kimlik,Türk Milliyetçiliği,Ziya Gökalp,Yusuf Akçura ,Nation,National Identity,Turkish Nationalism,Ziya Gökalp,Yusuf Akçura - Abstract
Modern çağın en önemli politik nesneleri olan milletler, çözümlenmesi zor bir ontoloji barındırırlar. Çünkü milletlerin üzerinde temellendiği ontolojik zemin, fazlasıyla özneldir. Daha açık bir ifadeyle her bir millet, farklı milli kimlik kodlamalarıyla biçimlenmiştir. Belirli bir milli aidiyete mensup bireylerin, milli kimliği kavrayış biçimleri bile farklılık gösterebilir. Bu bağlamda Türk milliyetçiliği üzerine bir çalışma, homojen bir düşünce yapısını incelemeyi mümkün kılmaz gibidir. Her ne kadar söylem olarak tek bir Türk milliyetçiliğinden söz edilebilirse de aslında bu düşünce altında birbirinden çok farklı fraksiyonların varlığı söz konusudur. Bu fraksiyonların temel ayrım noktasını ise Türk milli kimliğinin hangi “ontolojik” temel üzerine inşa edileceği oluşturur. Türkiye’de milliyetçilik konusunda oluşan bu farklı ontolojik kabullerin temelleri ise büyük ölçüde Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura tarafından atılmıştır. Bu çalışma Türk milliyetçiliğinin bu iki önemli ideoloğunun, Türk milli kimliğinin ontolojisinde neyi konumlandırdıkları üzerine bir karşılaştırmaya dayanmaktadır, Nations, the most important political objects of the modern era, have a difficult ontology to solve. Because the ontological ground on which nations are based is highly subjective. More clearly, each nation is shaped by different national identity constituents. Even the individuals whom belonging to a particular national identity, the conception of nation can be different. In this context, it is impossible for a study on Turkish nationalism to examine the structure of a homogeneous thought. Although a single Turkish nationalism can be mentioned as a rhetoric, the existence of very different fractions is under discussion. The basic distinction of these fractions is on which "ontological" foundation the Turkish national identity is based on. If these different ontological assumptions made about the foundations of nationalism in Turkey is largely laid by Ziya Gokalp and Yusuf Akçura. This study is based on a comparison of what these two important ideologists of Turkish nationalism place in the ontology of the Turkish national identity
27. Lozan Antlaşmasında Azınlık Okulları ve Yabancı Okullar
- Author
-
AKSOY, İlhan
- Subjects
minority schools,foreign schools,Lausanne,Greek Schools Patriarchate - Abstract
Lausanne Peace Treaty with regard to Turkey, after World War I, on equal terms between the parties negotiated and signed as a result of the free will of the parties is the most important international treaty . Because of this treaty, the Republic of Turkey in the international arena and the new Turkish state recognition as an independent state in the international arena providing registration shows feature a founding document. Also Lausanne , officially ending the first World War is the latest agreement .In our country, belonging to foreigners schools called “foreign schools” and belonging to minorities who are Turkish citizens of schools “minority schools” there are two types. Ottoman education, alongside the creation of national institutions and also from the structure of the empire lived in developments arising from the century is full of features. Need “foreign” and “the minority” schools only with the Ottoman Empire “Great Powers - i enormous to “the political struggle between the legal result of being on the other, a sociologically Ottoman modernization many of the dynamics of the different religious and ethnic communities on the impact for a further products are
28. Effects of Deformation on Microstructure of Cu-Zn-Ni Alloy.
- Author
-
Çelik, Harun, Aldirmaz, Emine, and Aksoy, İlhan
- Subjects
- *
DEFORMATIONS (Mechanics) , *MICROSTRUCTURE , *COPPER alloys , *X-ray diffraction , *SCANNING electron microscopy , *DIFFERENTIAL scanning calorimetry ,THERMAL properties of alloys - Abstract
The thermal and mechanical effects on microstructure of Cu-12.44%Zn-4.75%Ni (wt%) alloy were investigated. The effects mechanical on both rapidly cooled sample and slowly cooled sample obtained from Cu-Zn-Ni alloy were investigated by using scanning electron microscopy (SEM), X-ray diffraction techniques (XRD). The thermal energy changes of in the alloy were examined by means of differential scanning calorimetry (DSC). As a result of SEM observations, annealing twins structures are observed in rapidly and slowly cooled samples. According to pictures of the SEM and XRD, the stress applied to samples caused to lose existing annealing twins, and led to formation of slip planes lying parallel to each other in between plates. The stress-strain behaviour is associated with applied heat treatment effect to samples. It's shown that the intensities of XRD peaks to be decrease, as a result of the increase in cooling rate. This result indicates that density defects of crystal increases with rapidly cooled in the Cu-Zn-Ni alloy. In both samples of the thermal energy changes, at the process of diffusion transformation eutectoid separation reactions have been proved to exist. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2012
29. İslam dinine geçiş sürecinde Ahmet Yesevi ve Divan-ı Hikmet'in Türk devlet geleneği / Gauhar Imanzhanova ; Danışman İlhan Aksoy
- Author
-
Imanzhanova, Gauhar, Aksoy, İlhan, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Devlet yönetimi ,Divan-ı Hikmet ,İslam dini ,Ahmet Yesevi ,TEZ YÜK LİS İ31i 2019 ,ö.1166 - Abstract
Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2019 Libra Kayıt No: 127386 …
- Published
- 2019
30. Küresel ve bölgesel politikalar açısından tarihi ipek yolu ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı
- Author
-
Taghiyev, Mikayil, Aksoy, İlhan, and Diğer
- Subjects
Caucasus ,Silk Road ,Central Asia countries ,International Relations ,Uluslararası İlişkiler ,Transportation ,Kars-Tiflis-Bakü Railway Project ,Regional policies ,Railways ,International relations ,Ulaşım ,Globalization ,Historical roads ,International policy - Abstract
Tarihi İpek Yolu, iki bin yıldan fazla bir süreyi aşkın, Doğu ve Batı arasında bilim, kültür ve fikirlerin yayılması için bir köprü olmuştur. İpek Yolu bin yıl öncesinde olduğu gibi, günümüzde de farklı kültürlerle medeniyetler arasında bir köprü oluşturma potansiyeline sahiptir. Bu yüzden Tarihi İpek Yolu'nun yeniden yapılandırılması, Avrupa ve Asya arasındaki transit yük akışı için önemli bir araç haline gelmiştir.Ticaret amacıyla kullanılan İpek, etkileri bakımından siyasi ve sosyal etkileşimlerin de ağlarını oluşturmuştur. Bu yüzden İpek Yolu güzergahı uzun yıllar siyasi mücadelelerin yoğunlaştığı alana dönüşmüştür. İpek Yolu'nun geçtiği bölgeler üzerinde hakimiyet kuran büyük imparatorluklar, Asya'nın en etkili güçleri olmuşlardır. Bu yüzden bugün Tarihi İpek Yolu'nun sadece ticari ve ekonomik amaçlar için canlandırılmadığı, aslında işin perde arkasında jeopolitik nedenlerin yattığı bilinmektedir.Tarihi İpek Yolu'nun canlandırılmasına yönelik çalışmalardan birisi de Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi'dir. Buradaki ana fikir, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki demiryollarını Gürcistan üzerinden bağlamaktır; böylece Orta Asya'dan Güney Kafkasya'ya, Avrupa yoluyla daha ucuz ve daha kısa bir alternatif ulaşım koridoru yaratılmıştır.Çin'in Tarihi İpek Yolu'nun yeniden onarılması yönünde önerdiği stratejik proje Tek Kuşak Tek Yol adlandırmaktadır. Tek Kuşak Tek Yol, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve Deniz İpek Yolu projelerini kapsamaktadır. Tek Kuşak Tek Yol Projesi Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi ile uyumluluk göstermektedir.Anahtar Kelimeler: İpek Yolu, Jeopolitik, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu, Tek Kuşak Tek Yol. The Historic Silk Road has been a bridge for the spread of science, culture and ideas between East and West for more than two thousand years. As it was a thousand years ago, the Silk Road has the potential to create a bridge between different cultures and civilizations. Therefore, the reconstruction of the Historical Silk Road has become an important issue for the flow of the transportaion between Europe and Asia.Silk not only have been an important comodity and traded since ancient times, but also have formed networks of political and social interactions between soceities. Therefore, the route of the Silk Road has been transformed into an area where political struggles have been concentrated for many years. The great empires which dominated the Silk Road became the most influential power of Asia. Therefore, it is known that the historical Silk Road is not only revitalized for commercial and economic purposes, it also highly impacted the geopolitical aspects of the area.One of the works aimed at revitalizing the historical Silk Road is the Baku-Tbilisi-Kars Railway Project. The main idea here is to connect the railway between Azerbaijan through Georgia and Turkey; thus, a cheaper and shorter alternative transportation corridor was created from Central Asia to the South Caucasus through Europe.The strategic project called One Belt One Road is proposed for the restoration of China's Historical Silk Road. This route will cover the Silk Road Economic Belt and the Maritime Silk Road projects. This project is in compliance with the Baku-Tbilisi-Kars Railway Project.Key Words: Silk Road, Geopolitics, Baku-Tbilisi-Kars Railway, One Belt One Road. 136
- Published
- 2019
31. Din-siyaset ilişkisinin kurumsallaşması:Diyanet İşleri Başkanlağı örneği / Mehmet Talha Paşaoğlu ; Danışman İlhan Aksoy
- Author
-
Paşaoğlu, Mehmet Talha, Aksoy, İlhan, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Din ve siyaset -- Türkiye ,TEZ DOK P277d 2019 - Abstract
Tez (doktora) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2019 Libra Kayıt No: 128568 …
- Published
- 2019
32. Bölgesel ve küresel politikalar açısından tarihi İpek Yolu ve Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı / Mikayil Taghiyev; danışman İlhan Aksoy
- Author
-
Taghiyev, Mikayil, Aksoy, İlhan, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Ticaret rotaları -- Tarih ,TEZ YÜK LİS T125b 2019 ,İpek yolu -- Tarih ,Doğu ve Batı ,Demiryolları -- Ekonomik yönler - Abstract
Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2019 Libra Kayıt No: 128587 …
- Published
- 2019
33. Bağımsızlık sonrası dönemde Türkmenistan'da milliyetçilik / Hikmatulla Matyakubov ; Danışman İlhan Aksoy
- Author
-
Matyabukov, Hikmatulla, Aksoy, İlhan, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Türkmenistan -- Siyaset ve yönetim ,TEZ YÜK LİS M446b 2019 - Abstract
Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2019 Libra Kayıt No: 128724 …
- Published
- 2019
34. İslаm dininе gеçiş sürеcindе Ahmеt Yеsеvi vе Divаn-ı Hikmеt'in Türk dеvlеt gеlеnеği üzеrindеki еtkisi
- Author
-
Imanzhanova, Gauhar, Aksoy, İlhan, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Tarih ,Traditions ,Kamu Yönetimi ,History ,Koran ,Public Administration ,Turks ,Islamic history ,Divan-ı Hikmet ,Ahmed Yesevi ,State administration ,Islam ,Management - Abstract
Türkler, İslamiyet'i kabul ederek İslam dinine, dolayısıyla İslam medeniyetine önemli katkıda bulunmuşlardır. İslami ilimler başta olmak üzere çeşitli alanlarda eserler veren Türk bilginlerin söz konusu medeniyetin gelişmesinde önemli rolleri vardır. Bunlardan biri tezimizin ana konusu olan Hoca Ahmet Yesevi'dir.Аhmеt Yеsеvi'nin еn tеmеl еsеri `Divаn-ı Hikmеt`tir. Divаn-ı Hikmеt, İslаm'ın еmir vе yаsаklаrını, İslаm аhlаkını аnlаtаn öğrеtici bir еsеrdir. Bu eser Ahmet Yesevi'nin hikmetlerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Divаn-ı Hikmеt, Türklеr аrаsındа İslаmiyеt'i bеnimsеtmеyi vе yаymаyı аmаçlаyаn bir еsеrdir. Bu bütünün içindе sosyаl nizаmın sаğlаnmаsındа dеvlеt vе toplum önеmli bir yеr tutmаktаdır. `Divan-ı Hikmet`in İslam öncesi dönemdeki Türk devlet geleneğiyle İslam devlet anlayışının uzlaşıp bir araya gelmesinde ve sentezlenmesindeki rolü önemlidir. Araştırma kapsamında yararlanılan başlıca çalışma, Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından günümüze aktarılan `Divan-ı Hikmet` adlı eserdir. Mustаfа Tаtcı еditörlüğündе hаzırlаnаn bu eserini baz alarak eserindeki yönetimsel kavramları ortaya çıkarmaya çalıştık. Eserinde bu kavramların ne kadar kullanıldığını inceleyerek Yesevi'nin görüşlerini anlamaya ve ortaya koymaya çalıştık.Yesevi, hem Türklüğü hem Kur'an'ı çok iyi bilen birisi olarak Türklerin iç dinamikleri ve prensipleri üzerine kendisine özgü bir din anlayışı inşa etmiştir. İslam dini etrafında Türkleri birleştirmeye çalışarak, İslam dinini dağıtıcı değil birleştirici bir unsur olarak ortaya koymaktadır.Аnаhtаr Sözcüklеr: Аhmеt Yеsеvi, Divаn-ı Hikmеt, İslаm, Kur'an-ı Kerim, Devlet, Yönetim. By accepting Islam, the Turks have made significant contributions to the religion of Islam and hence to the Islamic civilization. Turkish scienetiests, who work in various fields, especially in the field of Islamic sciences, play an important role in the development of this civilization. One of them is Khoja Ahmed Yassawi who is the main subject of our thesis.One of the main works of Ahmed Yassawi is ''Divan-ı Hikmet''. Diwani Hikmet (Divine Wisdom), is about Islam's orders and bans, it describes morality of Islam. This work is the merger of the wisdom of Ahmed Yassawi. The aim of this work is to accept Islam by Turks and spread it among them. In this whole, the state and society have an important place in providing the social order. The role of Diwani Hikmet in the synthesis of the pre-islamic Turkish state tradition and the Islamic state concept is very important.The main research theme used in the frames of this work is Diwani Hikmet which was translated by the Akhmet Yassawi University. We tried to reveal the administrative concepts in his work based on this work prepared by Mustafa Tatci. We tried to understand Yassawi's views by examining how much these concepts were used in his work.As a person who knows both Turkishness and the Koran very well, Yassawi has built his own concept of religion on the internal dynamics and principles of the Turks. By trying to unite Turks around the Islamic religion, Islam reveals its religion as a unifying rather than a separating.Key Words: Ahmet Yassawi, Divan-ı Hikmet, Islam, Qur'an, State, Governance 122
- Published
- 2019
35. Bağımsızlık sonrası dönemde Türkmenistan'da milliyetçilik politikaları
- Author
-
Matyakubov, Hikmatulla, Aksoy, İlhan, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Nationalism ,Kamu Yönetimi ,Siyasal Bilimler ,Public Administration ,Political Science ,Government policies ,Independence ,Turkmenistan ,Government programs - Abstract
Türkmenler asırlar boyu bağımsız ve özgür devlet olma arzusuna diğer Orta Asya devletleri ile birlikte 1991 yılında Sovyetler Birliği egemenliğinden ayrılarak kavuşmuştur. Ancak yeni devlet olmanın getirdiği yeni sorunlar da vardı. Yüzyıllar boyunca özlüğünden uzak kalan Türkmenleri yeniden bir çatı altında toplamak kolay olmadı. Bağımsızlıktan sonra Türkmenistan Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı Saparmurat Niyazov yeni Türkmen devletini kurmakta ve şekillendirmekte önemli bir konuma sahip olmuştur. Niyazov'un milliyetçilik politikalarıyla Sovyetler döneminde kimliğini kaybeden Türkmen kimliğini yenden oluşturma çabaları söz konusu iken Niyazov'un halefi ve günümüzdeki Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhammedov döneminde de bu kültürün devamlılığı sürmektedir. Bu çalışmada Orta Asya ülkesi olan Türkmenistan'ın bağımsızlıktan sonraki milliyetçilik politikaları incelenmiştir. Bağımsızlıktan sonra milliyetçilik politikalarının üzerinde durulurken milliyetçilik politikalarının siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarına nüfusu iki cumhurbaşkanı dönemindeki reform ve hükümet programlarıyla karşılaştırılarak ele alınmıştır. The dream of Turkmens to be an independent and free state finally came true with other Central Asian states after withdrawing from Soviet Union's sovereignty in 1991. However, being newly independent state brings new issues within it together. It has not been easy task to gather Turkmens under the same roof which has been away from their sense of essence for centuries. After gaining independence, the first president of the Republic of Turkmenistan, Saparmurat Niyazov, had an important position in establishing and shaping the new Turkmen state. With Niyazov's nationalist policies aimed to recreate the Turkmen identity which was lost under Soviet regime era, while Niyazov's successor and current president Gurbanguli Berdimuhammedov, it can be observed the continuity of this culture.In this study it is examined the nationalist policies of Central Asian country Turkmenistan after gaining its independence. While examining the Turkmenistan's nationalism after independence, it emphasized the influence of nationalism in political, economic and social fields of country by comparing it in two presidents' reforms and government programs. 162
- Published
- 2019
36. Din-siyaset ilişkisinin kurumsallaşması: Diyanet İşleri Başkanlığı örneği
- Author
-
Paşaoğlu, Mehmet Talha, Aksoy, İlhan, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Siyasal Bilimler ,Presidency of Religious Affairs ,Political Science ,Sunnism ,Institutionalization ,National unity ,Religious-politics relations - Abstract
Bu çalışmanın konusu Diyanet İşleri Başkanlığının üstlendiği ve ona atfedilen siyasi roller çerçevesinde din-siyaset ilişkisinin kurumsallaşmasıdır. Cumhuriyet tarihi boyunca, din-devlet ve din-siyaset ilişkilerinin merkezinde konumlanan Başkanlığın, Tek Parti Dönemi'nden itibaren taşıdığı sembolik ve işlevsel önemin inkâr edilmediği ve Sünni İslam'ın Türkiye'deki tarihselliği bağlamında toplumsal hayatı belirleyici ve denetleyici rolüne odaklanıldığı söylenebilir. Laik devletin tek büyük dinî kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı, siyasi işlevi ile, kurumsal tarihinin başından bugüne dek ana hatları çizilmiş bir izleğe sahiptir. Kurumun ilk döneminden itibaren yasal çerçevesi içinde `din işlerinin idaresi` olarak tanımlanan görev alanı, ulus-devlet kimliğini Türk ve Müslüman halk üzerinden inşa eden hutbeler ve yayınlar aracılığıyla genişletilir. Çok partili hayata geçişle birlikte, din politikasındaki liberalleşmeye bağlı açılımlar, yasal mevzuat ve yayın politikası açısından idare işlevinin esnetilmesi anlamı taşır. DP (Demokrat Parti) iktidarından itibaren Başkanlığın toplumsal rolünün ve etki alanının genişlemesi, 1960 Darbesi sonrasında istikrarsız bir siyasi döneme girilmesine karşın, 1965'teki 633 sayılı düzenleme ile kanunî hale gelmiştir. Söz konusu teşkilat yasasının öngördüğü dinî konularda toplumu aydınlatma görevi ile sınırlı kalmayan kurum 1980 öncesi siyasi kutuplaşma ve çatışma ortamına verdiği yanıtlarla gündemdedir. Diyanet Gazetesi'nin milliyetçi-muhafazakâr, devletçi ve kalkınmacı yazıları dönemin şiddet ikliminde kurumu siyasallaştırır. Kurum, aynı zamanda kurumsallaşma sürecinin bir parçası olarak siyasi aktörlerle arasına mesafe koyup onlara tavır almayı başarmıştır. 1980 sonrası milletçe dayanışma ve bütünleşme rolü tanınan Diyanet İşleri Başkanlığı kurumsallaşmasını tamamlayıp toplumsal bir aktör olarak öne çıkar. Dinî alanda tekel (tek resmî otorite) olan kurum, aynı zamanda Türkiye Diyanet Vakfının kurulması ve ekonomik bir güç olması ile kamusal alanda giderek büyür. Özerkleşmenin tartışıldığı fakat gerçekleşmediği 1990'lar sonrası ise din-devlet ilişkisinin dönüşümü bağlamında Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı ile paralel söylem üreten ve giderek ona bağlı hale gelen kurum 15 Temmuz Örneği'nde dinî otoritesini kolektif otorite ile birleştirmiştir. Kurumun ilk döneminde çizilen izlek bugün de geçerlidir: Milli birlik ve beraberliğin taşıyıcısı olan bir dinî kurumun özerk olması mümkün değildir. The topic of this study is the institutionalization of religion-politics relation in the context of the Presidency of Religious Affairs' (namely Diyanet) role undertaken by it or attributed to it. During the Republican era, symbolic and functional cruciality of the Presidency, situated at the centre of the religion-state and the religion-politics relations, has not been denied and, in the context of the historicality of Sunni Islam in Turkey, it can be argued that it was focused on its determinative and supervising role in social life. Since the very beginning of its institutional history Diyanet, the only biggest religious institution of the Secular State, with its political function, has a path which was mainly drawn. The assigned position of the institution described as the directorate of religious affairs in its legal framework has been expanded by means of khutbes and publications which constructed the nation-state identity upon Turkish-Muslim People. With the transition to multi-party era, liberalization initiatives in religious policies mean that administrative function was stretched with regards to legal regulations and editorial policy. The Directorate's expanding sphere of influence and social role from the Democratic Party era became legal with Law no. 633 (1965) in spite of beginning of an unstable political era. The institution which is not confined to assume the mission of `to enlighten society in religious issues` prescribed by the law of organization mentioned above was on the front burner with its responds to the conflictual and polarizing circle. The statist, developmentalist, conservative and nationalist texts in Diyanet Newspaper politicized the institution in this circle of growing political violence. At the same time, as a part of the institutionalization process, Diyanet managed to take a stand against political actors. After 1980, Diyanet, described by the role of `national solidarity and integration`, accomplished its institutionalization and stood out as a social actor. Diyanet which is the only formal authority (monopoly) in religious sphere besides to Turkiye Diyanet Foundation's establishment and growth as an economic power was developed in public sphere. After the 1990s in which autonomization was argued but not realized, in the context of the transformation of religion-state relation, Diyanet who produced a discourse paralel with Juctice and Development Party in power and became more and more attached to it, unified its religious authority with collective authority in the case of 15th July. So, the path drawn in the first period of the institution is still valid: It is not possible to be autonomous for a religious institution who is carrier of national unity and togetherness. 224
- Published
- 2019
37. Kamu yönetiminde etik: Feke Kaymakamlığı örneği / Buğra Karadağ ; Danışman İlhan Aksoy
- Author
-
Karadağ, Buğra, Aksoy, İlhan, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Yönetimde ,TEZ YÜK LİS K18k 2018 ,Etik ,Kamu yönetimi - Abstract
Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2018 Libra Kayıt No: 122390 …
- Published
- 2018
38. Ethics in public administration: The example of Feke District governorship
- Author
-
Karadağ, Buğra, Aksoy, İlhan, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ethics ,Favoritism ,Kamu Yönetimi ,Bribery ,Extortion crime ,Meditation ,Public Administration ,Turkish public administration ,Sub-governorship ,Mobbing ,Embezzlement - Abstract
Ahlak kavramı, insanlar birbirleriyle etkileşim haline geçtiğinden beri hayatın içinde olan bir kavramdır. Etik ise, ahlak üstüne düşünme, neyin iyi neyin kötü olduğuna karar verebilme, iyinin neden iyi, kötünün neden kötü olduğunu sorgulama süreci olarak Eski Yunan'dan beri felsefi bir disiplin olarak karşımıza çıkmaktadır. Platon'dan Aristo'ya, Farabi'den İbn Haldun'a, Spinoza'dan John Stuart Mill'e kadar birçok düşünür bu konuyla ilgilenmiş ve doğruya, iyiye, güzele ulaşmanın yolunu aramışlardır. Kimi, fayda sağlayan her davranışın ahlaki olduğunu savunmuş; kimi ise davranış fayda sağlasa da sağlamasa da, doğru ya da iyi olduğu için yapılması gerektiğini savunmuştur.Toplum halinde yaşamanın bir sonucu olan etik ve ahlak kavramları kamu yönetimi disiplininin de ilgi alanına girmektedir. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig adlı eserinin birçok yerinde, devlet adamının uyması gereken ahlaki kuralları sayarak, bundan bin yıl önce devlet idaresinde ahlak kavramının önemini ortaya koymuştur. Bu çalışmada da, öncelikle etik kavramı derinlemesine incelenmiş, ilişkili olduğu kavramlar ortaya koyulmuş, farklı düşünürlerin bu konudaki yaklaşımları ele alınmıştır. Devamında ise kamu yönetiminde uyulması gereken ahlaki davranış standartları ve ahlak dışı davranışlar incelenmiş, sonrasında ise ahlak dışı davranışlara yol açan etmenler ele alınmıştır. Son bölümde ise, Feke Kaymakamlığına bağlı olarak görev yapan kamu personellerinin ve Feke İlçesinde yaşayan vatandaşların rüşvet, kayırmacılık ve aracılık konularına ilişkin görüşleri bir anket çalışması ile incelenmiştir.Anahtar Sözcükler: Etik, Ahlak, Kaymakamlık, Rüşvet, İrtikap, Zimmet, Mobbing, Kayırmacılık, Aracılık Bürokrasi. `Moral` is a term which is inside life since people interact with each other. `Ethics` is a philosophic discipline comes from Ancient Greek that is the process of thinking on moral, deciding what good or bad is, why good is good or bad is bad. A lot of philosophers –from Platon to Aristo, from Farabi to İbn Haldun, from Spinoza to John Stuart Mill- were interested in this subject, and looked for a way to reach the truth, the good and the beauty. Some defended that every behavior which utilize is moral. Some defended that a behavior must be exhibited for its goodness or truth whether it utilizes or not.Ethics and moral are results of living as a society, and taken interest by the discipline of public administration. Yusuf has Hacib put forward the importance of moral in governance by counting the rules that every statesman must obey in a lot of parts of Kutadgu Bilig. In this work, first, the term ethics is deeply analyzed, put forward related terms and handled approaches of different philosophers. Secondly, moral behavior standards that must be obeyed in public administration and immoral behaviors are analyzed; then, the reasons that cause immoral behaviors are handled. In the last chapter, it is studied with a questionnaire that what public personnel of Feke District Governorship and citizens of Feke think about bribery, clientelism, intercession.Key Words: Ethics, Moral, District Governorship, Bribery, Commission, Embezzlement, Mobbing, Clientelism, Intercession, Bureaucracy. 209
- Published
- 2018
39. Sosyal medyanın genç kuşak seçmen davranışı üzerindeki etkisi: Amasya'da bir araştırma
- Author
-
Demir, Fatih, Aksoy, İlhan, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Social media ,Kamu Yönetimi ,Siyasal Bilimler ,Public Administration ,Political communication ,Political Science ,Voting use ,Youngs ,Voter behaviour ,Amasya - Abstract
Sosyal ve teknolojik dönüşümün olağanüstü bir hızda gerçekleştiği bir çağa tanıklık eden ve internetle genç yaşta tanışmış olan ve ilk kez oy kullanacak genç seçmenlerin siyasi tercihlerinin nasıl şekillendiği, hem siyasi partiler hem de akademik çevrelerin üzerinde önemle durduğu bir konudur. Siyasi partiler ve parti liderleri, siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için özellikle sosyal medyada siyasal iletişim stratejilerine yönelmektedir. Bu çalışmada, siyasi partilerin ve parti liderlerinin sosyal medya üzerinden yürüttüğü siyasal iletişim faaliyetlerinin ilk kez oy kullanacak genç seçmenlerin oy verme davranışı üzerindeki etkisi araştırılmaktadır. Araştırma verilerinin toplanmasında anket formu kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Amasya'da ikamet eden 18-20 yaş aralığında olan, 24 Haziran 2018 seçimlerinde ilk defa oy kullanacak bireyler oluşturmaktadır. Araştırma örneklemi olarak ise basit rastgele örnekleme tekniği ile belirlenen 428 kişi seçilmiştir. Bu araştırmaya göre, ilk kez oy kullanacak her on genç seçmenden dokuzundan fazlasının sosyal medyayı her gün kullandığı ve yaklaşık her üç gençten birinin gündemi takip etme amacını taşıdığı bulgusuna ulaşıldığından, sosyal medyanın siyasi parti ve liderleri için önemli bir siyasal iletişim alanı olduğu gözlemlenmektedir. Dahası, ilk kez oy kullanacak genç seçmenlerin yaklaşık üçte birinin siyaseti özel olarak sosyal medyadan takip ettiği, yaklaşık üçte birinin de zaman zaman takip ettiği sonucuna varılmıştır. Tüm bu verilerin yanında, siyasi kampanyaların her on katılımcıdan dördünün oy tercihlerinde etkili olduğu sonucuna varıldığından, ilk kez oy kullanacak genç seçmenler üzerinde siyasal iletişim faaliyetlerinin önemi göze çarpmaktadır. Araştırmada ulaşılan sonuçlarda, katılımcı grubun demografik özellikleri ile sosyal medya kullanımına ilişkin tercihleri arasında yaş haricinde cinsiyet, gelir ve eğitim durumu düzlemlerinde önemli örüntüler saptanmıştır. Bu araştırmada; siyasal iletişimi etkili kullanan siyasi parti liderlerinin ilk kez oy kullanacak genç seçmenleri etkilemede önemli bir avantaj sağlayacağı bulgusuna ulaşılmıştır. İlk kez oy kullanacak genç seçmenlere sosyal medya üzerinden doğru ve aktif biçimde ulaşan siyasi partiler ve liderleri siyasal iletişim stratejisinde önemli bir hamle gerçekleştirmiş olacaklardır. How political preferences of young voters who have witnessed an era of social and technological transformation at an extraordinary pace and met young people on the internet and who will vote for the first time is a matter that both political parties and academic circles place emphasis on. Political parties and party leaders are turning to political communication strategies, especially in the social media, to achieve their political goals. In this study, political communication activities conducted by political parties and party leaders on social media are being investigated on the voting behavior of young voters who will vote for the first time.Questionnaire form was used to collect research data. The researchers' universe constitutes the first individuals to vote in the June 24, 2018 elections, who are between the ages of 18 and 20 who reside in Amasya. As the research sample, 428 individuals selected by simple random sampling technique were selected. According to this research, it is observed that social media is an important political communication area for political parties and leaders, since every ten young voters who will vote for the first time use social media more than nine every day and one of every three young people has the aim of following the agenda. What's more, about one-third of the young voters who will vote for the first time have come to the conclusion that from time to time, about one-third, which politics has followed privately from social media. In addition to all these data, the political communication activities on the young voters who will vote for the first time are the result of the fact that political campaigns are effective in voting preferences of four out of every ten participants. In the results reached in the survey, the demographic characteristics of the participant group and their preferences regarding the use of social media were found to be important patterns in terms of gender, income and educational status except age. In this study; it has been found that political party leaders who use political communication effectively will have an important advantage in influencing young voters to vote for the first time. Political parties and leaders who reach the young voters who will vote for the first time correctly and actively through the social media will have made an important move in the political communication strategy. 180
- Published
- 2018
40. Doğu medeniyetinde yönetim düşüncesi: Çin ve Hindistan örneği
- Author
-
Kalkan, Duygu, Aksoy, İlhan, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Kamu Yönetimi ,China ,Public Administration ,Eastern culture ,India ,Management systems ,Eastern civilzation ,Management - Abstract
Günümüz yönetim biliminin kökleri, temelleri İlk Çağlar'da atılan yönetim düşüncesine dayanmaktadır. İlk Çağ toplumlarından olan Çin ve Hindistan medeniyetleri, felsefi ve siyasal düşüncenin doğuşuna, dünyanın diğer medeniyetlerine göre çok daha erken bir tarihte kaynaklık etmesi açısından önem taşımaktadır. Günümüzde güçlü bir devlet geleneğine sahip olan Çin, bu başarısını binlerce yıl önceden tesis ettiği siyasal ve askeri stratejilerine borçludur. Dini, felsefi ve siyasal düşüncenin beşiği olan Hindistan, şu an mevcut olan dinlerin, dillerin ve felsefelerin yarısından fazlasını kendi coğrafyasında bulundurmaktadır.Ünlü filozof Konfüçyüs, yönetim ve siyasetle ilgili öğretilerinden oluşan `Konuşmalar` adlı eseriyle, yüzyıllardır yöneticilere yol göstermiş ve kendisinden yüzlerce yıl sonra ortaya çıkacak `devlette devamlılık` anlayışını antik dönemde ortaya koymuştur. Lao Tzu'nun `Tao Te Ching` adlı eseri, insanlara ve evrensel değer yargılarına nesiller boyu yol göstermiştir. Mo Tzu'nun `eşitlik`, `evrensel sevgi` ve `faydacılık` kavramlarına dayanan öğretisi, günümüzde Çinli reformistler tarafından sıkça başvurulan bir kaynak olmuştur. Mencius, `halkın egemenliği` kavramını ilkel biçimde de olsa antik dönemde ortaya koyan ilk Çin filozofudur. Sun Tzu'nun 2500 yıldır askeri liderler ve strateji uzmanlarına kılavuzluk eden `Savaş Sanatı`, askeri, politik ve ekonomik alandaki benzerleriyle hala boy ölçüşebilecek düzeyde güncelliğini korumaktadır.Siyaseti, tüm bilimlerin kaynağı olarak gören Kautilya `Arthaşastra` adlı eserinde, merkezi yönetimin ilke ve esaslarını ortaya koymaktadır. Beydeba'nın yöneticinin niteliklerinin yer aldığı ve yöneticiye bilgece öğütler veren `Kelile ve Dimne` adlı eseri, siyaset ve devlet idaresi alanındaki etkisiyle evrensellik kazanmış bir eserdir. Günümüzde geniş kitlelerce benimsenen Hinduizm, Brahmanizm, Caynizm, Budizm, Taoculuk, Konfüçyüsçülük antik dönemdeki Çin ve Hindistan medeniyetlerinde doğmuş dinlerdir.Siyasal düşünceler tarihine önemli katkıları olan Antik Çin ve Hindistan medeniyetlerindeki yönetim düşüncesinin incelendiği bu çalışma, kadim zamanlarda doğan din, felsefe ve yönetim ilişkisini görme imkânı sağlamıştır. Dinlere, tanrılara, vahiylere, mitolojilere ve filozoflara kaynaklık eden bu medeniyetler, günümüz yönetim ilkelerinin temellerini binlerce yıl öncesinden atmışlardır. The origin of modern-day goverment science, bases on the thought profound at the first ages. China an Indıa civilisations from early ages, are important communities because of creating the birth of philosopy and politics before other communities. China, which has a strong state government tradition at present, owe its succes to political and military strategies that constituted thousand years ago. Being the home of religious, philosopic and political thoughts, India keeps more than half on the religions, languages and philosopies of modern-day in the geograpy of itself.With the teachings on government and politics `Lun Yu`, the famous philosopher Confucius guides the leaders for years and he reveals the `continuity of state` at ancient era that will appear hundred years later. `Tao Te Ching` by Lao Tzu guides the people and universal standarts of judgement for centuries. The diciplines of Mao Tzu base on equality`, `universal love` ve `utilitarizm` and it is one of the main source of today that applied by the Chinese reformists. Mencius is the first philosopher in ancient time who alleged the `popular sovereignty` even in the form of primitive style. `The Art of War` by Sun Tzu, which guides military leaders, strategy for 2500 years, still contend against the other similar works in the branch of military, politic and economy by protecting it, currentness.Kautilya, who thinks that politics is the source of all science, explains the principles of centralized government in his work `Arthaşastra`. `Kelile ve Dimne` by Beydeba, indicates the manager's features and give them brilliant advices. It gains universality with the effects on politics and state government. Being adopted by large-cross in present day Hinduism, Brahmanism, Jainism, Buddhism, Taoism, Confucianism are religions that born in ancient China and India civilisations.In this academic study, maangement styles of Ancient China and India were examined, which have important contribution to history of political thoughts. Moreover, it let us see the relationship among religion, philosopy and government that appeared autochthonously. These civilisations formed the basis for religion, Gods, reveletions, mythologies, philosophers and they composed the principles pf today's government systems thousand years ago. 150
- Published
- 2017
41. Doğu medeniyetinde yönetim düşüncesi:Çin ve Hindistan örneği / Duygu Kalkan ; Danışman İlhan Aksoy
- Author
-
Kalkan, Duygu, Aksoy, İlhan, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Çin -- Siyaset ve yönetim ,TEZ YÜK LİS K14d 2017 ,Hindistan -- Siyaset ve yönetim - Abstract
Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2017 Libra Kayıt No: 120171 …
- Published
- 2017
42. Kamu yönetiminde açıklık aracı olarak Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uygulamaları : Ağrı Valiliği örneği / Yasin Erkan ; Danışman İlhan Aksoy
- Author
-
Erkan, Yasin, Aksoy, İlhan, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Bilgi edinme özgürlüğü ,TEZ YÜK LİS E69k 2017 ,Kamu yönetimi -- Türkiye - Abstract
Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2017 Libra Kayıt No: 116865 …
- Published
- 2017
43. Kamu yönetiminde açıklık aracı olarak Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uygulamaları: Ağrı Valiliği örneği
- Author
-
Erkan, Yasin, Aksoy, İlhan, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Kamu Yönetimi ,Public Administration ,Public administration ,Ağrı ,Obtain information ,Openness ,Transparency ,Laws ,Governorship ,Obtain information rights - Abstract
Gizlilik ve kapalılığa dayalı uygulamalar kamu yönetiminde uzun yıllar etkili olmuştur. Gizlilik ve kapalılığın hâkim olduğu bu yönetim anlayışı eleştirilmeye başlanmış ve özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısıyla beraber yönetimde açıklık, yönetimde şeffaflık ve bilgi edinme hakkı gibi konular kamu yönetiminin gündemine girmiştir. Bu gelişmelerden sonra bilgi edinme hakkına ulusal ve uluslararası metinlerde yer verilmeye başlanmıştır. Modern demokrasi anlayışında, kamu yönetiminin yapmış olduğu uygulama ve faaliyetler hakkında tek taraflı iletişim kurması ve kamuoyunu bu şekilde bilgilendirmesi yeterli görülmemekte, toplumu ilgilendiren iş ve eylemlerin kamuya açık olması ve bireylerin kamuya ait bilgi kaynaklarından, özgür bir şekilde, talep ettikleri bilgi ve belgelere ulaşabilme imkânı olması gerekliliği savunulmaktadır. Bireylerin bilgilenme ihtiyacını karşılayan bilgi edinme hakkı, çağdaş demokrasinin belirgin özelliklerinden biridir.Bilgi edinme hakkı, yönetimde açıklığı ve hesap verebilen bir yönetimi esas almakta, diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de yönetime aktif katılan ve yönetimi denetleyen bireylerden oluşan bir toplum ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Modern dünyada yaşanan bu gelişmelere Türkiye de kayıtsız kalamamıştır. Bu kapsamda ülkemizde 2004 yılında 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıkartılmıştır. Bu Kanun ile bireylere bilgi edinme hakkı tanınırken, kamu kurum ve kuruluşları da bilgi verme ödevi ile yükümlü kılınmıştır.Bu çalışmada kamu yönetiminde açıklığın önemli bir aracı olan bilgi edinme hakkı incelenmektedir. Yönetimde açıklık kavramı kapsamlı şekilde ele alınmıştır. 4982 sayılı Kanun ayrıntılı bir şekilde ele alınmakta ve Kanunun uygulama örneği olarak incelediğimiz Ağrı Valiliği özelinde bilgi edinme hakkının kullanımına ilişkin verilere yer verilmektedir.Anahtar Sözcükler: Bilgi edinme hakkı, Yönetimde Açıklık, Kamu Yönetimi, Türkiye'de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Applications based on confidentiality and confinement have been influential on public administration for many years. This understanding of management, which is dominated by confidentiality and confinement, has begun to be criticized and in particular with the second half of the 20th century, issues such as openness in administration, transparency in administration and the right to obtain information have entered the public administration agenda. After these developments, the right to obtain information has begun to be included in national and international texts. In modern democracy, the one-sided communication about applications and activities that public administration has done and to inform the public in this way are not seen enough, and it is argued that the jobs and actions that are relevant to society are open to the public and that individuals should be able to access the information and documents they request freely from sources of information belonging to the public. The right of individuals to obtain information that meets their need for information is one of the distinctive features of contemporary democracy.Right to information is based on management's accountability and accountability in management, in Turkey as in other countries of the World, aims to create a society composed of individuals who actively participate in management and supervise management. Turkey has not been indifferent to these developments in the modern World. In this context, in our country, the right to information act numbered 4982 was issued in 2004. While this law gives the right to information to individuals, public institutions and organizations are obliged to give information.This study examines the right to information, an important tool in openness in public administration. The concept of openness in management has been handled extensively. 4982 numbered law was discussed in detail and the data about the use of the right to information is given in the case of Ağrı governorship that we examined as an example of application.Key Words: A right to information, openness in management, public management, the right to information act in 131
- Published
- 2017
44. Hegemonya ve karşı-hegemonya inşasında eğitimin rolü : köy enstitüleri ve imamhatip okulları üzerinden karşılaştırmalı bir analiz / Candaş Can; danışman İbrahim Tellioğlu
- Author
-
Can, Candaş, Aksoy, İlhan, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
TEZ DOK C212h 2016 ,Hegemonya - Abstract
Tez (doktora) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2016 Libra Kayıt No: 116839 …
- Published
- 2016
45. Hegemonya ve karşı-hegemonya inşasında eğitimin rolü: Köy Enstitüleri ve İmamhatip Okulları üzerinden karşılaştırmalı bir analiz
- Author
-
Can, Candaş, Aksoy, İlhan, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Siyasal Bilimler ,Public Administration ,Political Science ,İmam hatip high schools ,Comparative education ,Eğitim ve Öğretim ,Comparative analysis ,Religious Vocational secondary school ,Education ,Kamu Yönetimi ,Hegemony ,Village institutions ,İmam hatips ,Education and Training - Abstract
Formel anlamıyla eğitim, tarih boyunca en önemli siyasal meşruiyet araçlarından biri olmuştur. Nitekim Antik çağlardan günümüze okullar, iktidarların arzu ettiği `makbul özneler` inşa etmek gibi bir misyon üstlenmişlerdir. Şüphesiz bu `makbul` ya da `iyi` olan insan-tipinin unsurları, egemen ideolojik kalıplar aracılığıyla belirlenir. Bu anlamda okullar, egemen ideolojilerin zihinlerde yerleştirilmesi ve bununla bağlantılı olarak iktidarların arzu ettiği bir sivil toplum formasyonunun oluşturulması hususlarında hayati işlevlere sahiptirler. Keza Louis Althusser'in en verimli `ideolojik aygıt` olarak tanımladığı öğretimsel aygıt, bir iktidar bloğunun hegemonya üretiminde `toplumsal rızayı` sağlayan önemli bir araçtır. Ancak bu yönde indirgemeci bir bakış, okullarda yeşeren karşı-ideolojik reaksiyonların ve dolayısıyla okulların karşı-hegemonya inşa etme potansiyelinin gözden kaçırılmasına neden olabilir. Özellikle modern devletlerde okulların birer ideolojik aygıtlar olduğu doğrudur, fakat bu önerme bir yönüyle de eksiktir. Zira nasıl ki her hegemonik düzen, karşı-hegemonik sızıntılar zemininde hareket ediyorsa; okullar da bu bütünün bir parçası olarak hegemonik tesirlerden `görece özerk` bir konum işgal ederler. Nihayetinde de okullar basit bir hegemonik aygıt olmanın aksine, çelişkiye dayalı yeniden-üretim alanları olmaları nedeniyle her an karşı-hegemonik bir girişimin öznelerini üreten bir mekân hüviyetine bürünebilirler. Nitekim bu çalışmada, ifade edilen bu kuramsal çerçeve üzerinden, Türkiye'de Köy Enstitüleri ve İmam-Hatip Okulları pratiklerinin karşılaştırmalı bir analizinin yürütülmesi amaçlanmaktadır. Sonuç olaraksa bu iki eğitim pratiğinin, Osmanlı'dan günümüze değin hâkim iki grup [Batıcı/İslamcı Modernleş(tir)meciler] arasında süregiden bir hegemonya mücadelesinin yansımasını oluşturduğuna ulaşılmaktadır.Anahtar Sözcükler: Hegemonya, Karşı-Hegemonya, Köy Enstitüleri, İmam-Hatip Okulları. Education has been formally the most important apparatus of political legitimacy throughout history. Hence, schools have undertaken a mission to build good subjects who powers ask for them. The elements of the good person, thus, is undoubtedly determined by powers. Schools, in this sense, have the crucial functions with regard to mental processing of the dominant ideologies and formation of civil society that the powers generate it. Educational apparatus which Louis Althusser also expressed the most productive it is an important apparatus to gain social consent in hegemonic building of a power block. However, this perspective can cause to overlook emergent counter-hegemonic reactions at schools and also the potential of building counter-hegemony of school. İt is true that schools are ideological apparatus in modern states, but this presumption includes considerably deficiency. This is because just as hegemonic order is moving the ground of counter-hegemonic leaks, schools have a `relative autonomic` position from hegemonic impacts as a part of this totality. Schools are not ultimately a simple hegemonic apparatus. They can also turn into a space suddenly producing subjects of a counter-hegemonic attempt by reason of the fact that they are dilemma-based. The purpose of this dissertation, in this context, is to comparatively analyze Village Institutes and Imam-Hatip Schools in Turkey as a part of expressed theoretical framework. The dissertation conclude that this educational practices are a reflection of hegemonic struggle between two dominant groups [Western/ Islamic Modernization].Key Words: Hegemony, Counter-Hegemony, Village Institutes, Imam-Hatip Schools 265
- Published
- 2016
46. Investigation of thermal and mechanical properties of Cu-%24,2Mn alloy
- Author
-
Tekelioğlu, Asuman, Aksoy, İlhan, KKÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı, and Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Copper alloys ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Phase transformations ,Physics and Physics Engineering - Abstract
YÖK Tez ID: 237043 Bu tez çalışmasında, Cu-%24,2Mn alaşımına farklı ısıl ve mekanik işlemler uygulanarak; bu alaşımdan elde edilen numuneler üzerinde termal ve mekanik etki ile oluşturulan faz dönüşümlerinin morfolojik ve mekanik özellikleri çeşitli fiziksel yöntemler kullanılarak incelendi.SEM incelemeleri sonucunda, hızlı ve yavaş soğutulan numunelerde austenite faz elde edildi. Hızlı soğutma ile elde edilen tane boyutunun, yavaş soğutma sonucunda elde edilen tane boyutundan daha küçük olduğu gözlendi. Böylece soğutma işlemindeki farklılığın, alaşımın tane boyutunu değiştirdiği sonucuna varıldı.Austenite faz dönüşümü üzerine deformasyon etkisini araştırmak için alaşıma basma zoru uygulandı. Meydana gelen faz dönüşümlerinin yapısal özellikleri incelendi. Deformasyon yolu ile elde edilen faz dönüşümlerinin, termal yol ile elde edilen faz dönüşümleriyle benzer sonuç verdiği bulundu. Bu nedenle Cu-%24,2Mn alaşımının deformasyon etkisi göstermediği sonucuna varıldı. In this research, different heat and mechanical treatments have been applied to the Cu-%24,2Mn and some samples have been obtained from this alloy. On these samples, phase transformations have been formed by thermal and mechanical effect. Morphological and mechanical characteristics of the phase transformations have been examined by using different physical methods.Austenite phase has been obtained in the samples which have been applied slow and rapid cooling according to the SEM analysis. It has been observed that the grain size obtained by the rapid cooling is smaller than the grain size obtained by the slow cooling. Therefore, it has been concluded that the cooling process differences changes the grain size of the alloy.Compression stress has been applied to the alloy in order to search the deformation effect on the austenite phase transformation. The structural features of the phase transformations have been examined. It has been found that phase transformations obtained by the deformation method have similar results with the phase transformations obtained by the thermal method. Therefore, it has been concluded that Cu-%24,2Mn alloy don?t show deformation effect.
- Published
- 2009
47. Investigation of mechanical and thermal effects about microstructures in Cu-Zn-Al, Cu-Zn-Ni and Cu-Zn-Sn alloys
- Author
-
Çelik, Harun, Aksoy, İlhan, Kırıkkale Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı, Fizik Anabilim Dalı, and KKÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,X ray diffraction ,D-FBE/639 ,Difüzyonlu dönüşüm ,XRD kırınımı ,Cooling rate effect ,Stress strain ,XRD diffraction ,Martensitic transformation ,Cu-Zn bazlı alaşımlar ,Cu-Zn Based alloys ,Phase transformations ,Martensitik faz dönüşümleri ,Martensitic Phase transformations ,Physics and Physics Engineering ,Diffusion transformations ,Zor-zorlanma ,Soğutma hızı etkisi - Abstract
YÖK Tez ID: 259645 Bu doktora tezi çalışması kapsamında, Cu-Zn bazlı Cu-%26.04Zn-%4.01Al, Cu-%12.44Zn-%4.75Ni, Cu-%11.89Zn-%6.78Sn alaşımlarında termal ve mekanik etkiler sonucunda alaşımların mikro yapılarında ve zor-zorlanma davranışlarında meydana gelen değişimlerin morfolojik, kristalografik, kinetik ve termodinamik özellikleri çeşitli fiziksel yöntemlerle tespit edildi.Hızlı soğutulma olarak termal etkide bulunulan Cu-Zn-Al alaşımında, DO3 (ß1)?M18R (ß ) martensitik dönüşümünün meydana geldiği ve oda sıcaklığında mekaniksel etki olarak uygulanan deformasyon sonrası elde edilen yeni örneğin X-ışını kırınımı analizleri incelendiğinde ise M18R (ß ) ve 2H (? ) olmak üzere iki tür martensite yapının meydana geldiği gözlendi. Ayrıca örgü parametreleri oranından (a/b< ) ve düzlemler arası uzaklık değerlerinden (?d ) elde edilen sonuçlarla ana fazın düzenli olduğu sonucuna varıldı. Martensite yapıya ait yüzey gözlemlerinde, V-türü, zik-zak türü, iğne türü ve birbirine paralel şeklinde ikizlenmiş martensite plakalar tespit edildi. Mekanik etki sonrasında yüzey gözlemlerinde band, çapraz çizgili, iğnesel ve dalgasal morfolojilerin mevcut olduğu gözlendi. 18R ya da 2H martensite bölgelerindeki ikizlenmenin bir sonucu olarak çapraz-çizgi morfolojisi gözlendi. Yine aynı alaşımda uygulanan zorun, kusur yoğunluğunu artırmasıyla ilişkilendirilerek As ve Af ters dönüşüm sıcaklıklarını yükselttiği tespit edildi. Cu-Zn-Al şekil hatırlatmalı alaşımının yavaş soğutulmasından elde edilen örneğinin yüzey gözlemlerine ait morfolojik yapısında matris içerisinde ?-çökelti fazının (fcc) çok yoğun bir şekilde mevcut olduğu görüldü. Bu alaşım üzerinde termal etki sonrası uygulanan mekanik etkinin kusur yoğunluğu ile bağlantılı olarak mikroyapılar ve zor-zorlanma davranışları üzerinde etkili olduğu görüldü.Cu-Zn-Ni alaşımından farklı ısıl işlemler yoluyla elde edilen örneklerin mikroyapısal gözlemleri; fcc yapıya sahip tavlama ikizi türü yapıların, Cu-Zn-Sn alaşımında ise yine fcc kristal yapılı dentrit türü ve tavlama ikizi türü yapıların meydana geldiğini gösterdi. Plastik deformasyon sonrası kayma düzlemlerinin meydana geldiği görüldü. Hızlı soğutulma işlemi ile bağlantılı olarak kusur yoğunluğundaki artışın faz yapılarında bir değişmeye neden olmaksızın, örneklerin mikroyapısal ve mekaniksel özelliklerini etkilediği tespit edildi. Difüzyonlu faz dönüşümünün meydana geldiği her iki alaşımın termal enerji değişimlerinde ötektoid ayrışma reaksiyonları gözlendi. In the scope of this Ph. D. thesis, morphological, crystallographic, kinetix and thermodynamic properties of changes which occur in stress-strain behaviours and microstructures of Cu-Zn based Cu-26.04%Zn-4.01%Al, Cu-12.44%Zn-4.75%Ni and Cu-11.89%Zn-6.78%Sn alloys due to thermal and mechanical effect have been decided.DO3 ?M18R occurs as a rapidly cooling which Cu-Zn-Al alloy has been interacted thermally. It is deformed in room temperatures by unloading, new sample have been obtained and analyzed by XRD diffraction, after that two kinds martensite structures M18R (ß ) and 2H(? ) have come out. By the rate of lattice parameters (a/b< ) and by the distance mesurement of interplanes (?d ), it was decided that the DO3 parent phase was ordered. In surface observations about martensite structures, martensite plates are found as V-type, zig-zag type, needlelike type and twin-related type. After mechanically effect surface, it showed that there are band, cross-striped, needlelike and wavelike, and corrugated morphologies. As a result of twinning martensite in 18R and 2H martensite regions wavelike morphology has been observed. At the same alloy, related to the increasing density of defects As and Af reverse transformation temperatures has been increased. It was seen that a ?-precipitation (fcc) phase in the matrix, the morphological structures about surface observation which has got over by cooling gredually Cu-Zn-Al shape memory alloy. It was understood that the mechanical effect applied to these alloys after thermal effect affects the stress-strain behaviours and microstructure of the Cu-Zn-Al alloy. These effects have been related by defect densityThe microstructural observation of samples obtained by different thermal treatment in Cu-Zn-Ni and Cu-Zn-Sn alloys have shown that occured annealing twins which have fcc structure at the first sample and the other one has dentrites which have fcc structure and annealing twins. After plastic deformation, it was observed that sliding surface exist. Related to rapidly cooling treatment, the increase in defect density has machanical and microstructural effect have been found without a change in phase structure. In both alloys of the thermal energy changes, at the process of diffusion transformation eutectoid seperation reactions have been proved to exist.
- Published
- 2009
48. Cu-%9,97Al-%4,62Mn ve Cu-%13,81Mn-%3,78Al alaşımlarında termal ve mekanik etkiler ile oluşan yapısal değişimlerin incelenmesi
- Author
-
Aldırmaz, Emine, Aksoy, İlhan, Fizik Anabilim Dalı, KKÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı, and Kırıkkale Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Bainitic phase transformation ,Bainitik faz dönüşümü ,XRD ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Çökelti ,2H martensite ,Stres-strain behaviour ,D-FBE/1160 ,M18R martensite ,Martensitik faz dönüşümü ,Shape memory effect ,DSC ,Zor-zorlanma davranışı ,Şekil hatırlama olayı ,Martensitic transformation ,Precipitate ,SEM ,Physics and Physics Engineering ,Martensitic phase transformation ,Microscopy-electron scanning - Abstract
YÖK Tez ID: 237046 Bu çalışmada, Cu-%9,97Al-%4,62Mn ve Cu-%13,81Mn-%3,78Al (% ağırlık) alaşımlarına farklı ısıl ve mekanik işlemler uygulanarak, Cu-%9,97Al-%4,62Mn ve Cu-%13,81Mn-%3,78Al alaşımlarında termal ve mekanik etki ile oluşturulan faz dönüşümlerinin kristaloğrafik, morfolojik, mekanik ve termodinamik özellikleri çeşitli fiziksel yöntemler kullanılarak araştırıldı.Yüzey incelemeleri sonucunda, Cu-%9,97Al-%4,62Mn alaşımının yavaş soğutulan örneğinde bainitik faz dönüşümü gözlenirken, hızlı soğutulan örneğinde martensite faz dönüşümü gözlendi. Cu-%13,81Mn-%3,78Al alaşımında yavaş soğutulan örnekte çökelti, hızlı soğutulan örnekte ise austenite faz elde edildi.X-ışını kırınım incelemeleri ile, Cu-%9,97Al-%4,62Mn alaşımında termal etki sonunda DO3 ana fazdan ve iki tür martensitenin meydana geldiği gözlendi. Meydana gelen martensite fazın M18R yapısında olduğu ve Cu-%13,81Mn-%3,78Al alaşımında austenite fazın DO3 yapısında olduğu bulundu. Uygulanan zor altında da Cu-%9,97Al-%4,62Mn alaşımı için, martensite yapının hem hem de iki türünün birlikte var olduğu gözlendi.Mekanik ve termal etki sonunda alaşımlarda meydana gelen faz dönüşümleri için dönüşüm sıcaklıkları DSC tekniği ile belirlendi. In this study, crystallographic, morphological, mechanical and thermomechanical properties of Cu-%9,97Al-%4,62Mn and Cu-%13,81Mn-%3,78Al (Wt) alloys have been investigated under various conditions such as different annealing temperatures and time by distinct physical methods.Microstructural examination of Cu-%9,97Al-%4,62Mn and Cu-%13,81Mn-%3,78Al (Wt) alloys were also done. Morphological observations revealed that bainitic transformation occured in slowly cooled specimens while martensitic transformation occured in the quenched specimens of Cu-%9,97Al-%4,62Mn alloy. Additionally, precipitates were observed in the slowly cooled specimen while austenite phase was observed in quenched specimen of Cu-%13,81Mn-%3,78Al alloy.X-Ray analysis, in Cu-%9,97Al-%4,62Mn alloy it was observed two kinds of thermal induced martensitic phases, and from DO3 parent phase and the kind of the produced martensite structures. M18R martensite peaks were determined for Cu-%9,97Al-%4,62Mn alloy and DO3 austenite phase for Cu-%13,81Mn-%3,78Al alloy. For Cu-%9,97Al-%4,62Mn alloy both and martensite structures were occured in the stress induced and transformation at the same time.Transformation temperatures for phase transformations of Cu-%9,97Al-%4,62Mn and Cu-%13,81Mn-%3,78Al alloys have been also determined by differential scanning calorimetry (DSC).
- Published
- 2009
49. Investigation of thermal treatment effects on the stress-strain behaviors of Al-%40Zn, Al-%40Zn-%5Pb, Al-%40Zn-%Tl alloys
- Author
-
Şentürk, Mustafa, Aksoy, İlhan, Nezir, Saffet, Ağan, Sedat, Fizik Anabilim Dalı, Sedat Ağan, and KKÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Physics and Physics Engineering - Abstract
YÖK Tez ID: 196750 ÖZETAl-%40Zn, Al-%40Zn-%5Pb, Al-%40Zn-%5TlALAŞIMLARININ ZOR-ZORLANMA DAVRANIŞLARI ÜZER NDEISIL ŞLEM ETK LER N N NCELENMESŞENTÜRK, MustafaKırıkkale ÜniversitesiFen Bilimleri EnstitüsüFizik Anabilim Dalı, Yüksek Lisans TeziDanışman : Prof. Dr. lhan AKSOYTemmuz 2005, 57 sayfaAl-40wt%Zn alaşımının sıkıştırma davranışı üzerine ısılişlemlerin ve üçüncü elementlerin etkileri, oda sıcaklığında elde edilen zor -zorlanma eğrileri vasıtasıyla araştırılmıştır. %10 luk sıkıştırma zorunun, mikroyapılar üzerine etkisi ve Al-40wt%Zn, Al-40wt%Zn- 5wt%Pb ve Al- 40wt%Zn-5wt%Tl döküm alaşımlarının mikro yapıları Taramalı Elektron Mikroskobu(SEM) ve Enerji Dağınım Spektrometresi(EDS) tekniği ile incelenmiştir.Al-40wt%Zn alaşımına Pb yada Tl elementlerinin eklenilmesi, akmadayanımını düşürerek alaşımın zorlanma sertleşmesi davranışını yoketmiştir. Isıl işlemleri takip eden soğutma hızındaki artış Al-40wt%Znalaşımının akma dayanımını artırmıştır.Ayrıca akma dayanımı,homojenleştirme süresinin artırılması ile düşmüştür.Akma dayanımındaimeydana gelen bu değişiklikler, ısıl işlemler neticesinde ortaya çıkankusurların yoğunluğu ile ilişkilendirilmiştir. Deformasyondan sonra,alaşımların yüzeylerinde kayma çizgileri ve mikro çatlaklar gözlenmiştir.Al-40wt%Zn-5%Pb alaşımında %10 sıkıştırma zorlanması ile çoklukaymanın meydana geldiği görüldü.alaşımları; sıkıştırma testi; Zor-ZorlanmaAnahtar Kelimeler :Al-Zndavranışı ; soğutma oranı; akma dayanımı ; SEMii ABSTRACTINVESTIGATION OF THERMAL TREATMENT EFFECTS ON THESTRESS-STRAIN BEHAVIORS OF Al-%40Zn, Al-%40Zn-%5Pb,Al-%40Zn-%5Tl ALLOYSŞENTÜRK, MustafaKırıkkale UniversityGraduate School Of Natural and Applied SciencesDeparment of Physics, M. Sc. ThesisSupervisor : Prof. Dr. lhan AKSOYJuly 2005, 57 pagesThe effects of thermal treatments and third elements oncompression behavior of Al-40wt%Zn casting alloy were studied throughstres- strain curves obtained at room temperature. Effects of compressionstrain of 10% on the microstructures and the microstructures of Al-40wt%Zn,Al-40wt%Zn- 5wt%Pb and Al- 40wt%Zn- 5wt%Tl cast alloys wereinvestigated by scanning electron microscopy (SEM) and energy dispersivespectroscopy(EDS) technique. The addition of Pb or Tl elements to the Al-40wt%Zn alloy decreased the yield strength and it removed the strainhardening behavior. Increasing in cooling rate following the heat treatmentincreased the yield strenght of Al-40wt%Zn alloy. Furthermore, the yieldstrenght decreased with increasing in homogenization time. These changesobserved in the yield strenght as a result thermal treatments related todensity of defects. Slip lines and microcraks were observed on the surface ofthe alloys after the deformation. Multiple slip occurred with compressionstrain of 10% in Al- 40%Zn- 5%Pb alloy.Keywords: Al- Zn casting alloys; compression test; stress- strain behavior;cooling rate; yield strenght, SEM
- Published
- 2005
50. Şekil Hatırlamalı Cu-% 11.92aı - %3.78 Ni Alaşımında Martensitik Dönüşümler Üzerine Termal Ve Mekanik Etkiler
- Author
-
Sarı, Uğur, Aksoy, İlhan, and Kırıkkale Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
B1 Martensite -- Y1 Martensite -- İkizlenme -- Plastik Deformasyon ,Zor -- Zorlanma Davranışı -- Martensitik Dönüşüm Sıcaklığı ,D-FBE/517 - Abstract
Tez (Doktora) -- Kırıkkale Üniversitesi 48261 …
- Published
- 2004
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.