Search

Araştırmanın amacı, hemşirelerde algılanan lider-üye etkileşiminin işten ayrılma niyetine etkisinde işe yabancılaşmanın aracılık rolünün araştırılmasıdır. Çalışma evreni olarak Eskişehir’de hizmet veren bir üniversitenin Sağlık, Uygulama ve Araştırma hastanesinde (N=560) çalışan hemşireler alınmıştır. Demografik özellikler ve üç değişkene ait ifadelerinin yer aldığı anket formu ile 342 hemşireden toplanan veriler kullanılarak, araştırmanın değişkenleri arasındaki ilişkiler doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon analizi, yapısal eşiklik modeli ve boostrap istatistiksel yöntemler ile analiz edilmiştir. Bu analizler sonucunda, lider-üye etkileşiminin işten ayrılma niyetine etkisinde işe yabancılaşmanın kısmi aracılık etkisinin olduğu tespit edilmiştir.

Sağlık organizasyonları insan yaşamında hayati bir rolü olması nedeniyle etkinlik ve verimliliğinin sağlanması gereken organizasyonların başında yer almaktadır. Bu nedenle bu çalışmada, sağlık bakım sistemlerinin verimliliği, etkinliği ve sürdürülebilirliğini belirlemede kritik bir role sahip olan hemşirelerin örgütsel güven algıları ve iş doyumları ele alınmıştır. Bu araştırmanın amacı hemşirelerde algılanan örgütsel güvenin iş doyumu düzeylerine etkisinin araştırılmasıdır. Söz konusu değişkenler arasındaki ilişki; faktör analizi, korelasyon analizi ve regresyon analizi gibi istatistiksel yöntemler ile analiz edilmiştir. Çalışmada Eskişehir ilinde faaliyet gösteren bir üniversite hastanesinde çalışan hemşireler örneklem olarak seçilmiştir. Bu konuda hazırlanan anket formu ile 352 çalışandan toplanan veriler kullanılarak çalışmada yer alan değişkenler arasındaki ilişkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, algılanan örgütsel güvenin iş doyumunu pozitif yönde ve anlamlı bir şekilde etkilediği belirlenmiştir.

Son yıllarda çalışanların öz yeterlilik algıları ve girişimci davranışları, örgüt ve çalışanların başarısına pozitif yönde katkı sağlayan değişkenler olması nedeniyle araştırmacıların ve profesyonellerin dikkatini çekmektedir. Sağlık sektörü, insan yaşamı ile ilgili olması nedeniyle çalışan ve örgütsel etkinlik ve verimliliğinin sağlanması gereken sektörlerin başında yer almaktadır. Bu nedenle sağlık örgütlerinin başarısında kritik bir role sahip hemşirelerin öz yeterlilik ve girişimci davranışları bu çalışmada ele alınmıştır. Bu araştırmanın amacı; hemşirelerde öz yeterliliğin girişimci davranışa etkisi ve demografik değişkenlerin rolünün araştırılmasıdır. Araştırmanın değişkenleri arasındaki ilişki; t testi, ANOVA testi, korelasyon analizi, regresyon analizi gibi istatistiksel yöntemler ile analiz edilmiştir. Çalışmada Eskişehir ilinde faaliyet gösteren bir üniversite hastanesinde (n=550) çalışan hemşireler örneklem olarak alınmıştır. Bu konuda hazırlanan anket formu ile 396 çalışandan toplanan veriler kullanılarak çalışmada yer alan değişkenler arasındaki ilişkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, öz yeterliliğin girişimci davranışı pozitif yönde etkilediği tespit edilmiştir.

Thepurpose of this study is to determine the effect of individual innovativebehaviours on the role conflict and Role ambiguity of workers and the mediatingrole of Conflict with Co-Workers in this effect. The sample of the study wascomprised of 387 participants chosen from among the workers of public andprivate health sector active in Mersin Province with Simple Random Samplingmethod. Data were obtained with face to face survey method. When analysing dataobtained in the study, Statistical Package for Social Sciences (AMOS and SPSS)was used. Within this framework, when determining the relations between thevariables, statistical methods of correlation analysis, hierarchic regressionanalysis and Sobel test were used. As a result of the research, it was foundthat innovative behaviour affects role conflict positively and conflict withco-workers has a mediating effect in this relationship. However, no meaningfulrelationship was found between innovative behaviour and role ambiguity. Thatthe study revealed individual innovative behaviours in organizations may havepositive results as well as negative results and they may affect role conflictand conflict with co-workers positively is one of the most important findingsof this study

Theadaptation of a scale to a culture and language in another culture and languageis very critical, requiring a series of scientific processes. The fact that thefindings obtained from the researches using this scale reflect the realsituation depends mainly on the scale adaptation studies. This scale adaptationstudy includes findings regarding reliability and validity values within thecontext of adaptation of the Innovative Behavior Scale developed by Scott andBruce (1994) to Turkish language. The study was carried out with the data obtainedfrom two different sample groups (n = 391, n = 619), textile and health sector.As a result of the statistical analysis, it was found that the scale has asingle factor structure in our language in accordance with the original singlefactor structure. The Cronbach Alpha coefficient of the innovative behavior scale wasmeasured as .93 for the first sample and .91 for the second sample. Thefindings obtained by statistical analysis of the adaptation of innovativebehavior scale showed that it could be used as a valid and reliable scale tomeasure the innovative behavior for employees in various sectors in Turkey., Birkültür ve dilde ortaya çıkan bir ölçeğin diğer bir kültür ve dile uyarlanmasıbir dizi bilimsel süreci gerektiren çok kritik çalışmalardır. Çünkü bu ölçeğinkullanıldığı araştırmalardan elde edilecek bulguların gerçek durumu yansıtmasıtemelde ölçek uyarlama çalışmalarına bağlıdır. Bu ölçek uyarlama çalışması, Scott ve Bruce(1994) tarafından geliştirilen Yenilikçi Davranış Ölçeği’ nin, Türkçe’yeuyarlanması kapsamında, güvenilirlik ve geçerlilik değerlerine ait bulgularıiçermektedir. Çalışma, tekstil ve sağlık sektörü olmak üzere iki farklıörneklem grubundan (n=391, n=619) elde edilen veriler ile yapılmıştır. Yapılanistatistiksel analizler sonucunda, ölçeğin orijinal tek faktörlü yapısına uygunşekilde dilimizde de tek faktörlü bir yapıya sahip olduğu tespit edilmiştir.Yapılan güvenilirlik analizlerinde yenilikçi davranış ölçeğinin Cronbach Alfakatsayısı, ilk örneklem için ,93, ikinci örneklem için ise ,91 olarakölçülmüştür. İstatistiksel analizler sonucu elde edilen bulgular, uyarlamasıyapılan yenilikçi davranış ölçeğinin, Türkiye’deki çeşitli sektörlerdeçalışanlar için yenilikçi davranışın ölçülmesinde geçerli ve güvenilir birölçek olarak kullanılabileceğini göstermiştir.

Bu araştırmada, eğitimkurumlarında görevli öğretmenlerin performansları üzerinde lider desteğinin veörgütsel adalet algısının kişi-örgüt uyumu aracılığı ile etkisi tespit edilmeyeçalışılmıştır. Araştırma evrenini İzmir İli Selçuk İlçesi Milli EğitimMüdürlüğüne bağlı okullarda görev yapan yaklaşık 600 öğretmen oluşturmaktadır.Çalışmanın örneklemi ise basit tesadüfî yöntem ile belirlenen 264 öğretmendenmeydana gelmektedir. Yapılan araştırmada anket yönteminden faydalanılmıştır.Anketler ilk ve orta dereceli okullarda görevli yönetici ve öğretmenlereuygulanmıştır. Veriler yüz yüze anket yöntemi ile toplanmıştır. Araştırmadaelde edilen veriler, SPSS ve AMOS isimli istatistik programları aracılığı ileanaliz edilmiştir. Bu kapsamda, değişkenler arasındaki ilişkilerin tespitedilmesinde t-testi, ANOVA testi, regresyon, korelasyon, varyans ve doğrulayıcıfaktör analizleri ile sobel testi istatistiksel yöntemleri kullanılmıştır.Araştırma sonucunda lider desteği ve örgütsel adalet algısının kişi-örgüt uyumuaracılığı ile çalışanların iş performansını pozitif ve anlamlı olaraketkilediği tespit edilmiştir.

Bu ölçek uyarlamaçalışması, Pearce ve arkadaşları (1997) tarafından geliştirilen Girişimci DavranışÖlçeği’nin, Türkçe ’ye uyarlanması kapsamında, güvenilirlik ve geçerlilikdeğerlerine ait bulguları içermektedir. Çalışma, yazılım ve lojistik sektörüolmak üzere iki farklı örneklem grubundan (n=401, n=366) elde edilen verilerile yapılmıştır. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda, ölçeğin orijinaltek faktörlü yapısına uygun şekilde dilimizde de tek faktörlü bir yapıya sahipolduğu tespit edilmiştir. Yapılan güvenilirlik analizlerinde girişimci davranışölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı, ilk örneklem için ,97, ikinci örneklem içinise ,92 olarak ölçülmüştür. İstatistiksel analizler sonucu elde edilenbulgular, uyarlaması yapılan girişimci davranış ölçeğinin, Türkiye’deki çeşitlisektörlerde çalışanlar için girişimci davranışın ölçülmesinde geçerli vegüvenilir bir ölçek olarak kullanılabileceğini göstermiştir.

Buçalışmanın amacı; bankacılık sektöründe çalışanların, mevcut örgütsel adaletalgılarının, iş-aile çatışması seviyelerine etkisini tespit etmektir. Çalışmadaörgütsel adalet ve iş-aile çatışmalarını oluşturan boyutlar ile varsaaralarındaki ilişkiler ve yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanınörneklemini Türkiye’de İzmir ili Bayraklı ilçesinde faaliyet gösteren kamu veözel bankacılık sektörü çalışanları oluşturmuştur. Araştırmaya 172 bankaçalışanı katılmıştır. Verilerin analizinde çeşitli SPSS ve AMOS istatistiksel programlarkullanılarak; örgütsel adaletin alt boyutları olan dağıtım adaleti, prosedüradaleti ve etkileşim adaleti ile iş-aile çatışması arasındaki ilişkiler tespitedilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın sonucunda örgütsel adalet ve boyutlarınınbağımlı değişken olan iş-aile çatışması ile negatif yönde anlamlı bir ilişkiyesahip olduğu görülmüştür. Bu doğrultuda banka yöneticilerine ve çalışanlarınaönerilerde bulunulmuştur.&nbsp, The aim of this study is to research theeffect of the perception of organizational justice of workers in banking sectoron the conflict level between their work and family. In the study, alldimensions of the organizational justice, the work-family conflict and therelationships between them are determined. The sampling of the present studyconsists of 172 employes working in both the state and private banks serving inBayraklı district of İzmir in Turkey. Various SPSS and AMOS statisticalprograms were used in the data analysis in order to determine the relationshipsamong distributive justice, procedure justice, interaction justice, which arethe sub-dimensions of organizational justice, and the work-family conflict.From the study, it is found that the organizational justice and itssub-dimensions have meaningful but negative relationship with the work-familyconflict. Hence some suggestions have been made to bank employees andemployers.&nbsp

The research was done in order to determine the burnout level of the employees in the Provincial Education Directorate which is bridge between schools important in Turkish education system and ministry determining education policy about future and to reveal suggestions about improving the performance of the employee by determining whether the variables make a difference on burnout or not. The working population includes 17 managers, 20 supervisors of training, 24 chefs, 63 officers/VHKİ, 26 auxiliary personnel, 8 drivers, 11 teachers, and 3 lawyers, 172 staff in total in Balıkesir Provincial Directorate of National Education. In this study, emotional burnout, depersonalization, and burnout in sub-levels of personal accomplishment were analyzed according to the variables such as individual characteristics of age, gender, education level, marital status, job title, seniority, work period, selection of profession status willingly, spouse’s employment status, awarded status, participating in social and cultural activities. To collect data; personal information form prepared by the researcher and 22 items of “Maslach Burnout Inventory” which was developed by Maslach and Jackson 1981 and translated into Turkish by Ergin 1992 were used, Bu araştırma, Türk Eğitim Sisteminde önemli yeri olan okullar ile gelecekle ilgili eğitim politikalarını belirleyen Bakanlık arasında köprü konumunda bulunan İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışanların tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesi ve çeşitli değişkenlerin tükenmişlik üzerinde anlamlı bir farklılık oluşturup oluşturmadığının tespit edilerek, çalışanların performanslarının artırılmasına yönelik önerileri ortaya koyabilmek amacıyla yapılmıştır. Çalışma evrenini Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görev yapan 17 yönetici, 20 eğitim denetmeni, 24 şef, 63 memur/VHKİ, 26 yardımcı hizmetler, 8 şoför, 11 öğretmen ve 3 avukat olmak üzere toplam 172 personel oluşturmaktadır. Araştırmada duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı düzeyi alt boyutlarındaki tükenmişlik, bireysel özelliklerden yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu, çocuk sahibi olma durumu, görev unvanı, mesleki kıdem, kurumda çalışma süresi, mesleği isteyerek seçme durumu, eşin çalışma durumu, ödül alma durumu, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılma durumu değişkenlerine göre incelenmiştir. Veri toplamak için, araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu ile Maslach ve Jackson 1981 tarafından geliştirilen ve Ergin 1992 tarafından Türkçe’ye çevrilen 22 maddeden oluşan “Maslach Tükenmişlik Ölçeği” kullanılmıştır

Günümüzde sürdürülebilir rekabet gücünün yakalanmasında yöneticiler için en önemli kritik başarı faktörlerinden birisi çalışan performansının artırılmasıdır. Çalışan performansının artırılmasında pek çok faktör rol oynar. Yöneticiler için sorunun ve aynı zamanda çözümün başlangıcı bu faktörlerin belirlenerek optimize edilmesidir. Bu çalışmada çalışanların iş performansında etkili olduğu düşünülen gelişim kültürü, algılanan örgütsel destek, iş tatmini ve güven faktörleri ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, yöneticiler için önemli bir problem sahası olan iş performansını artıran faktörlerin modellenmesidir. Araştırma sonucunda algılanan örgütsel desteğin ve gelişim kültürünün çalışanların iş tatmini ve iş performansı üzerine etkilerinin bulunduğu, İş tatmininin iş performansını pozitif ve anlamlı olarak etkilediği tespit edilmiştir. Algılanan örgütsel destek ve gelişim kültürünün çalışanların hem iş tatmini hem de iş performansı üzerine etkisinde güvenin kısmi aracılık rolü olduğu belirlenmiştir. Tüm bu değişkenlerden oluşan en uyumlu yapısal eşitlik modeli yapılan yol analizleri ile tespit edilerek yöneticilere önerilerde bulunulmuştur

Günümüzde rekabet yeteneğine sahip olmak örgütler için kritik öneme sahiptir. Bu yeteneğin kazanılmasında anahtar rol oynayan değişkenlerden birisi çalışanların yenilikçi davranışa sahip olmalarıdır. Çalışanların yenilikçi davranış gösterebilmeleri örgütün yapı ve işleyişinde gelişim kültürü, etik iklim ve dağıtım adaleti gibi çalışanların algı, tutum ve davranışlarını üzerinde belirleyici etkiye sahip değişkenlerin uygun bir şekilde yer alması ile mümkündür. Bu kapsamda çalışanların yenilikçi davranışlarında, gelişim kültürü ve etik iklimin rolü ve bu etkide dağıtım adaletinin aracılık rolünü belirlemek bu çalışmanın temel problemini oluşturmaktadır. Havacılık ve uzay sanayiinde yapılan bir araştırma ile 576 çalışanın tutumları ölçülerek açıklayıcı bulgulara ulaşılmaya çalışılmıştır. Araştırma neticesinde, gelişim kültürü ve etik iklimin yenilikçi davranışı olumlu yönde etkilediği ve bu etkiye dağıtım adaletinin aracılık etkisinin olduğu belirlenmiştir. Böylelikle çalışmada ele alınan değişkenler arasındaki ilişkileri ait elde edilen bulgular neticesinde yöneticilere önerilerde bulunulmuştur.

Bu çalışmanın amacı grup kültürü ve hiyerarşik kültürün çalışanların iş performansına etkisi ve bu etkide lider-üye etkileşiminin aracılık rolünün tespit edilmesidir. Söz konusu değişkenler arasındaki ilişkiler çeşitli istatistiksel yöntemler ile analiz edilmiştir. Çalışmada Ankara ilinde faaliyet gösteren ve savunma ve havacılık sanayinde yer alan özel işletmeler ele alınmıştır. Bu konuda hazırlanan anket formu ile 700 çalışandan toplanan veriler kullanılarak çalışmada yer alan değişkenler arasındaki ilişkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, grup kültürü ve hiyerarşik kültürün iş performansını olumlu yönde etkilediği ve lider-üye etkileşiminin bu ilişkide kısmi aracılık etkisinin olduğu belirlenmiştir., The aim of this study is to investigate the effect of group and hierarchical culture on the employees’ job performance and the mediating role of the leader-member exchange on this effect. The relationship between the aforementioned variables is analyzed by using a set of statistical techniques. The data used in the analysis is obtained through questionnaires filled out by 700 employees of the private firms in the defense and aerospace industry in Ankara. The results of the analysis indicate that group culture and hierarchical culture affect job performance positively and leader-member exchange has a partial mediating role in that effect.

Günümüzde işletmeler karmaşık ve belirsizliğin arttığı bir çevrede faaliyetlerini sürdürmektedirler. Özellikle artan rekabet, pazar ve teknolojideki sürekli değişimler işletmeleri girişimci ve yenilikçi davranışlar üzerine odaklanmalarına neden olmaktadır. Bu kapsamda çalışanların girişimci ve yenilikçi davranışlarının, iş performansına etkisi ve bu etkide çevresel belirsizliğin aracılık rolünü belirlemek bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Yazılım sektöründe yapılan bir araştırma ile 543 çalışanın tutumları ölçülerek açıklayıcı bulgulara ulaşılmaya çalışılmıştır. Araştırma neticesinde, girişimci ve yenilikçi davranışın iş performansını pozitif yönde etkilediği ve bu etkide çevresel belirsizliğin aracılık etkisinin olduğu belirlenmiş ve elde edilen bulgular doğrultusunda işletme yöneticilerine ve araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur, Today, organizations are operating in an environment of uncertainity and chaos which is improving day by day. Especially, hardened competence, persistent improvements in market and technology causes organizations focus on entrepreneur and innovative behaviors. In thıs context, the aim of this study is to determine the effect of employees’ entrepreneur and innovative behaviors on work performance and the mediating role of environmental uncertainity on this effect. This study was conducted in Software Industry and aimed to get explanatory findings by evaluating 543 workers' attitudes. As a result of this study, it's found that entrepreneur and innovative behavior have positive effect on work performance and environmental uncertainity has mediating role on this effect. Hereby, some suggestions are made for managers and researchers in consequence of findings about the relation among the variables examined in this study

Bu çalışmanın amacı gelişim kültürü ve rasyonel kültürün çalışanların girişimci davranışına etkisi ve bu etkide algılanan çevresel belirsizliğin aracılık rolünün tespit edilmesidir. Söz konusu değişkenler arasındaki ilişki; faktör analizi, regresyon analizi ve sobel testleri gibi istatistiksel yöntemler ile analiz edilmiştir. Çalışmada Ankara ilinde faaliyet gösteren ve savunma sektöründe yer alan özel işletmeler ele alınmıştır. Bu konuda hazırlanan anket formu ile 651 çalışandan toplanan veriler kullanılarak çalışmada yer alan değişkenler arasındaki ilişkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, gelişim kültürü ve rasyonel kültürün girişimci davranışı olumlu yönde etkilediği ve algılanan çevresel belirsizliğin bu ilişkide aracılık etkisinin olduğu belirlenmiştir. Böylelikle değişkenler arasındaki ilişikleri optimize eden bir yapısal eşitlik modeli önerilmiştir., The aim of this study is to investigate the effect of developmental and rational culture on the employees’ entrepreneurial behaviors and the mediating role of the perceived environmental uncertainty on this effect. The relationship between the aforementioned variables is analyzed by using a set of statistical techniques, i.e., factor analysis, regression analysis, and sobel tests. The data used in the analysis is obtained through questionnaires filled out by 651 employees of the private firms in the defense sector in Ankara. The results of the analysis indicate that developmental culture and rational culture affect enterpreneurship behaviour positively and environmental uncertainity has a mediating role in that effect. Thus, a compatible structural equation model that optimizes the relationship among the variables is recommended.

The aim of this study is to figure out the relationship between the performance of the salespeople working for pharmaceutical firms and the leadership type and the structure of organization applied by these firms. The sample is chosen from the pharmaceutical salespeople who work at Konya district offices of their firms which are evaluated in the top 500 industrial firms of Turkey by Istanbul Chamber of Industry. The total amount of pharmaceutical salespeople included in this survey is 229. Various statistical techniques, the relationship between the performance of pharmaceutical salespeople and the new approaches in leadership theories such as transformatioanal leadership, transactional leadership and laissezfaire leadership is identified. Furthermore, the relationship between the performance of these pharmaceutical salespeople and the dimensions (complexity, formalization, span of control and centralization/decentralization) of the structure of their organizations are analyzed, Bu çalışmanın amacı organizasyon yapısı ve liderlik türü ile iş performansı arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Çalışmada liderlik türleri ve organizasyon yapısını oluşturan boyutlar ile performans arasında varsa ilişkiler ve bu ilişkilerin yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın örneklemi Türkiye’de ilaç sektöründe faaliyette bulunan ve İstanbul Sanayi Odasının ilk 500 büyük sanayi kuruluş içinde yer alan ilaç firmalarının Konya bölge Müdürlüklerinde çalışan tıbbi satış temsilcilerinden oluşmuştur. Araştırmaya 229 tıbbi satış temsilcisi katılmıştır. Verilerin analizinde çeşitli istatistiksel teknikler kullanılarak; liderlik teorilerinde yeni yaklaşımlar içinde yer alan dönüştürücü liderlik, yönetsel liderlik ve serbestiyetçi liderlik ile iş performansı arasında aynı zamanda organizasyon yapı boyutları (karmaşıklık, formalleşme, kontrol alanı ve merkezileşme ve merkezileşmeme) ile iş performansı arasında ilişkiler tespit edilmeye çalışılmıştır

İlaç sektörü, dünyanın en kârlı sektörlerinden biri olmasının yanı sıra kişisel satış temsilcisi istihdam eden sektörlerin başında yer almaktadır. Bu sektör için kişisel satış temsilcileri son derece önemlidir. Çünkü dünyada birkaç ülke hariç ilaç ürünlerinin doğrudan tüketiciye yönelik reklâmları yasaklanmıştır. İlaç firmaları ürünlerinin tanıtımını sadece tıbbi satış temsilcileri aracılığıyla yapmaktadırlar.Bu çalışmanın amacı liderlik türü ve organizasyon yapı boyutlarının tıbbi satış temsilcilerinin performansına etkilerini araştırmaktır. Bu amaca yönelik olarak veriler, ilaç sektöründe faaliyette bulunan ve İstanbul Sanayi Odası'nın 2006 yılı ilk 500 büyük sanayi kuruluş içinde yer alan 14 ilaç firmasının Konya Bölge Müdürlüklerinde çalışan tıbbi satış temsilcilerinden anket yöntemiyle elde edilmiştir.Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın teorik çerçevesi literatür taraması yapılarak; organizasyon yapısı, liderlik, kişisel satış ve ilaç sektörü konuları olmak üzere üç bölüm halinde ortaya konulmuştur. Son bölümde ise örneklemde yer alan ilaç firmalarında çalışan tıbbi satış temsilcilerinden elde edilen verilerin analizi yapılarak bulgular değerlendirilmiştir.Bu çalışmadan elde edilen temel bulgular şunlardır. İlk olarak liderlik teorilerinde yeni yaklaşımlar içinde yer alan dönüştürücü liderlik ve ödüle dayalı yönetsel liderlik ile tıbbi satış temsilcilerinin performansı arasında pozitif yönlü düşük düzeyde anlamlı bir ilişki tespit edilirken, istisnaya dayalı yönetsel liderlik ve serbestiyetçi liderlik ile tıbbi satış temsilcilerinin performansı arasında anlamlı bir iliş tespit edilememiştir. İkinci olarak, Organizasyon yapı boyutları (karmaşıklık, formalleşme, kontrol alanı ve merkezileşme ve merkezileşmeme) ile tıbbi satış temsilcilerinin performansı arasında anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. Son olarak, liderlik türleri ile organizasyon yapı boyutları arasında pozitif yönlü orta düzeyde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Being one of the world?s most profitable sectors, pharmaceutical industry is also the leading sector in salesperson employment. Since, except for several countries, direct advertising of pharmaceutical products to the customer is prohibited, salespersons are crucial for this sector. Therefore, pharmaceutical companies are left to conduct the presentation of their products only by salespersons.The aim of this research is to examine the effect of leadership styles and organizational structures over the performance of salespeople. The data set employed collected via questionnaires applied to sales people working in Konya Regional Directories of 14 firms, which perform in pharmaceutical industry and are among the largest 500 companies of the year 2006 declared by the Istanbul Chamber of Industry.Research has four parts. Having performed a literature review, theoretical dimensions of the research were manifested within three parts; organizational structure, leadership, personal selling and pharmaceutical field. In the last section, an analysis was performed on data gathered via employing questionnaires to salespeople working for the sample pharmaceutical companies.The main findings of this research include first that there is a slightly positive relationship between the performance of pharmaceutical salespeople and both transformational leadership, and reward-based leadership, both of which are among the new managerial approaches. On the other hand, no meaningful relationship is found between the performance of pharmaceutical salespeople and both managerial leadership based on exception, and laissez-faire leadership. Secondly, we have not found any meaningful relation between the performance of pharmaceutical salespeople and dimensions of the organizational structures (complexity, formalization, span of control and centralization/decentralization) was not found. Lastly, a medium level positive relationship is reported between leadership styles and the dimensions of organizational structure. 242

122

Örgütsel adalet algısı ve iş aile çatışması çalışanların tutum, karar ve davranışlarının yanı sıra örgütsel sonuçlarla da yakından ilgilidir. Bu yüzden son yıllarda araştırmacılar tarafından oldukça ilgi görmektedir. İnsan hayatının en önemli öğelerden ikisi iş ve aile hayatıdır. Günümüzdeki teknolojik gelişmeler bireylerin iş bağımlılığını dolaylı olarak yükseltmektedir. İşyerinde yetiştiremediği veya ekstra işlerini, akıllı telefonlar, tabletler kullanarak evde kolaylıkla yapabilmeleri, 24 saat 7 gün boyunca işletmelerin kendilerine ulaşabilmelerine yol açmıştır. Bu da iş-aile çatışmalarının artmasına zemin hazırlamıştır.Bu tez çalışmasının temel amacı; bankacılık sektöründe çalışanların, mevcut örgütsel adalet algılarının, iş ve aile çatışması seviyelerine etkisini tespit etmektir. Böylece sektörde faaliyet gösteren işletmelerin örgütsel adalet yapısını düzenleyecek, iyileştirecek ve çalışanlarının buna bağlı olarak iş ve aile çatışmalarının düzeylerini belirleyecek, yönetsel yaklaşımlara katkı sağlanması hedeflenmiştir. Bu doğrultuda, Moorman tarafından geliştirilen, Niehoff ve Moorman tarafından geçerleme çalışması yapılan, `Prosedür Adaleti`, `Dağıtım Adaleti` ve `Etkileşim Adaleti` boyutlarının yer aldığı `Örgütsel Adalet Ölçeği`; Netenmeyer ve arkadaşlarının geliştirdiği `İş-Aile Çatışması` ölçeğinin bir boyutu kullanlmıştır.Araştırmanın örneklemini kamu ve özel bankacılık sektörü çalışanlarının arasından basit tesadüfî yöntem ile seçilen 172 katılımcı oluşturmuştur. Veriler yüz yüze anket yöntemi ile elde edilmiştir.Araştırmada elde edilen verilerin analizinde SPSS ve AMOS paket programları kullanılmıştır. Bu çerçevede, değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlenmesinde doğrulayıcı faktör analizi, ölçeklerin güvenilirlik analizleri Cronbach alfa güvenirlik katsayısı, t-testi, tek yönlü ANOVA analizleri istatistiksel yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; örgütsel adalet ve boyutlarının bağımlı değişken olan iş-aile çatışması ile negatif yönde anlamlı bir ilişkiye sahip olduğu görülmüştür. Perception of organizational justice and work-family conflict are closely linked to employee's attitudes, decisions and behaviors together with organizational justice. Therefore it is receiving considerable attention by researchers in recent years. Two of the most important elements of human life are work and family life. Contemporary technological developments indirectly raising individual's work dependence. Doing job works easily by using smart phones, tablet PCs at home; lead corporations to reach them 7/24 . That gives occasion to increase of work-family conflict. The main objective of this thesis; of employees in banking sector, the current perceptions of organizational justice is to determine the effect of work and family conflict level. According to this, the scale of `justice of procedure, distribution, interaction` and `work-familiy conflict` are used, which are improved by Moorman ,Niehoff, Netenmeyer.The sample of research consists of 172 participants are selected from the public and the private banking sector with method of simple coincidence. The data implemented with face to face sample survey method.The pocket programs of SPSS and AMOS have been used in the research. In this context, Cronbach alpha reliability coefficient of the scale, the t-test, one way ANOVA analysis statistical methods have been used.End of research; organizational justice and work-family conflict is seen to have significant negative correlation. 117

Bu tezin amacı örgütsel vatandaşlık ile iş tatmini arasındaki ilişkiyiincelemektir. Çalışanların örgüt için iş görmeleri ve sorumluluk alarak örgütperformans ve kalitesini artırmak istemeleri, karar alınırken veya fikir üretirkenistekli olmaları, örgüt açısından maddi ve manevi yarar oluşturabilmektedir. Ancaksarf edilen emeğin karşılığı olmazsa, adil bir politika yoksa ve çalışanların bireyselamaçları gerçekleşmiyorsa örgütte durmak istemeyeceklerdir. Günümüzdeuluslararası rekabet, iş dünyasında ve kamu kurumlarında hızlı değişmelere nedenolmakta ve nitelikli insan gücünü elinde tutmak isteyen şirketler ve kurumlar için,çalışanlarının motivasyon algılamalarına dayanan sonuçlar daha bir önemkazanmaktadır. Bu çalışmada öğretmenlerin örgütsel vatandaşlık algılamalarının, iştatmini üzerindeki etkilerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu çalışmanın temelyöntemi; özel ve kamu kurumlarında çalışan öğretmenlerin örgütsel vatandaşlıkdavranışı göstermedeki ilişkisini araştırmak ve bu ilişkinin iş tatmini üzerindekietkisini incelemek olmuştur. Tezde, örgütsel vatandaşlık ile ilgili tanımlar, örgütselvatandaşlığın boyutları, teorileri, Örgütsel Vatandaşlık Davranışını Ortaya ÇıkaranFaktörler ele alınırken; iş tatmininin tanımı, kuramları, önemi, iş tatminini etkileyenfaktörler, iş tatminsizliği ve sonuçları da ayrıntılı şekilde incelenmiştir. LiteratürdeÖrgütsel Vatandaşlık Davranışı, İş Tatmini konuları sıklıkla araştırılan konulararasındadır. Fakat bu iki konunun eğitim sektöründe uygulanabilirliğini inceleyenaraştırma sayısı oldukça azdır. Bu eksiklikten yola çıkarak bu çalışma planlanmış veliteratüre katkıda bulunulması amaçlanmıştır.Anahtar Kelimeler: Örgütsel vatandaşlık davranışı, İş tatmini, Eğitim sektörü The aim of this thesis was to examine the relationship between job satisfactionand organizational citizenship is. Employees of an organization to operate in theorganization's performance and to improve the quality of personal responsibility forwanting to get their work done, the decision-making and new ideas are willing behalfof the organization financially and morally, would benefit. But money is not given tothe effort, it does not apply a fair policy among employees and employees will notwant to stay in the organization if they fail to individual objectives.Today,international competition, rapid changes in the business world and public institutionscause and want store tain skilled man power for companies and institutions, based onthe motivation of employees sensing results are gaining more importance. In thisstudy, teachers' perceptions of organizational citizenship, job satisfaction was aimedto reveal the effects on. The basic method of this study, teachers working in privateand public institutions to investigate the relationship in the show organizationalcitizenship behavior and jobsatisfaction in this relationship was to investigate theeffect. In this thesis, organizational citizenship definitions related to organizationalcitizenship dimensions, theories, Organizational Citizenship Behaviors to realize theFactors When considering job satisfaction definitions, theories, importance, influencejob satisfaction factors, job dissatisfaction and the results detail has been studiedintensively. In the literature, Organizational Citizenship Behavior, Job Satisfaction Among the topics are topics frequently investigated. But these two issues in theeducation sector there is very little research that investigates the feasibility. Based ontheses hortcomings, this study was designed and is intended to contribute to theliterature.Keywords: Organizational citizenship behavior, Job satisfaction, Educationsector. 127

Bu çalışmada eğitim kurumlarında stratejik planlama ile örgütsel değişim arasındaki ilişkinin, ilköğretim okulları öğretmen ve yöneticilerin düşüncelerine göre incelenmesi ve bunu etkileyen demografik faktörlerin belirlenmesine yer verilmiştir. Araştırma betimsel tarama modeline göre desenlenmiştir. Anket formunda katılanlara kişisel bilgilerin yanında, Baloğlu ve arkadaşları tarafından geliştirilen `Stratejik Planlama Tutum Ölçeği`, Smith ve Hoy tarafından geliştirilen, Demirtaş tarafından geçerlilik ve güvenilirliği Türkçeye uyarlanan `Okulların Değişime Açıklık Ölçeği` kullanılmıştır.Araştırmanın evrenini İzmir'de bulunan ilk ve ortaokullarda 2013-2014 yılları arasında görev yapan yönetici ve öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi basit tesadüfi yöntemle seçilen 423 öğretmenle yüz yüze anket yapılarak oluşturulmuştur.Araştırmada elde edilen verilerin analizinde Sosyal Bilimler için istatistik Paketi kullanılmıştır (SPSS). Değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlenmesinde korelasyon analizi, frekans analizi, Kolmogorov Smirnov testi, Mann Whitney-U testi ve Kruskal Wallis testi istatistiksel yöntemleri kullanılmıştır.Korelasyon analizi sonuçlarına göre stratejik planlama boyutlarından kurumsal geliştirme ile öğretmenin değişime açıklığı, müdürün değişime açıklığı ve çevrenin değişim baskısı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki belirlenmiştir (p

ÖZETLİDER-ÜYE ETKİLEŞİMİNİN TÜKENMİŞLİĞE ETKİSİNDE İŞDOYUMUNUN ARACILIK ROLÜ: EĞİTİM SEKTÖRÜNDE BİRARAŞTIRMAÇİFTCİ, Ahmet FarukYüksek Lisans İşletme Anabilim DalıTez Danışmanı: Yrd. Doç. İrfan AKKOÇAğustos 2015, 72 sayfaBu araştırma; eğitim sektöründeki çalışanların lider-üye etkileşiminintükenmişliğe etkisinde iş doyumunun aracılık rolünün eğitim sektöründe incelenmesiamacıyla gerçekleştirilmiştir.Amaç doğrultusunda, kişisel bilgi formu, lider-üye etkileşimi, iş doyumu ölçeğive Maslach Tükenmişlik ölçeklerinden oluşan anket formu; 2013-2014 eğitim öğretimyılında İzmir ili Torbalı ilçesinde görev yapan eğitim çalışanlarına uygulanmıştır.Anketlerden elde edilen veriler bilgisayar ortamında Sosyal Bilimler içinistatistik paket programı aracılığıyla analiz edilmiştir (AMOS ve SPSS). Buçerçevede, değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlenmesinde korelasyon analizi, ttesti,varyans analizi, Sobel testi istatistiksel yöntemleri kullanılmıştır.Araştırma sonucunda; Lider üye etkileşiminin tükenmişlik düzeyleri üzerindekietkisinde iş doyumunun aracılık rolü üstlendiği bulgusuna ulaşılmıştır. Lider üyeetkileşiminin çalışanların iş doyumu ve tükenmişlik düzeyleri üzerinde istatistikselaçıdan anlamlı etkilerinin olduğu, eğitim sektörü çalışanlarının lider üye etkileşimialgıları arttığında, iş doyumu düzeylerinin arttığı ve tükenmişlik düzeylerininazaldığı belirlenmiştir.Anahtar Kelimeler: Lider Üye Etkileşimi, İş Doyumu, Tükenmişlik ABSTRACTTHE MEDIATOR ROLE OF JOB SATISFACTION ON THE INFLUENCEOF LEADER-MEMBER EXCHANGE ON BURNOUT: A RESEARCH INTHE FIELD OF EDUCATIONÇİFTCİ, Ahmet FarukMasters Degree, Department of ManagementThesis Supervisor: Asst. Prof. Dr. İrfan AKKOÇAugust 2015, 72 pagesThis research has been carried out to investigate the mediator role of jobsatisfaction on the influence of leader-member exchange of the educators on burnoutin the education field.For that purpose, a questionnaire including a CV (personal information form),leader-member exchange form, job satisfaction form and Maslach BurnoutChecklist was implemented on educators working in İzmir Torbalı during 2013-2014 educational years.The data obtained from the questionnaire were analyzed with the help of SPSSstatistics program on the computer. Statistical Package for Social Sciences, a softwarepackage, has been used to analyze the data collected in this research (AMOS, SPSS).In this frame, statistical methods of Sobel test, variant analysis, t-test and correlationanalysis in order to determine the relationship between variables have been used.As a result of the research, in evaluating the mediator role of job satisfaction onthe influence of leader-member exchange on the level of burnout, the views as betweenwork overload and burnout. It was determined that the leader – member exchange hasa statistically significant effects on the level of burnout and job satisfaction and it wasalso found that when educators' perception of leader – member exchange increase,their job satisfaction increases and the level of burnout decreases.Key words: Leader – Member Exchange, Job Satisfaction, Burnout 85

Değişen sosyal şartlar, bireylerin sosyal hayatlarını artan rekabet ve stres koşulları getirerek etkilemiştir. Lider desteği ile çalışanların verimliliklerini ve örgütlerine olan bağlılıklarını artırmak mümkündür.Bu çalışmanın amacı, eğitim sektöründe lider desteği ve örgütsel bağlılık ilişkisinin tespit edilmesidir. Araştırmanın evrenini İzmir İli Torbalı ilçesi eğitim sektörü çalışanları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini eğitim çalışanları arasından basit tesadüfî yöntem ile seçilen 392 çalışan oluşturmaktadır. Araştırmada anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya katılan çalışanların kişisel bilgilerini betimlemek amacıyla hazırlanan 'Kişisel Bilgi Formu', lider desteği düzeylerini belirlemek amacıyla, Netenmeyer ve arkadaşları, tarafından geliştirilen, ölçeğin Akkoç ve arkadaşları, tarafından Türkçeye uyarlanan lider desteği ölçeği kullanılmıştır. Örgütsel bağlılık ölçeği olarak da Allen ve Meyer'in, oluşturduğu ve Meydan, tarafından Türkçe'ye uyarlanan ölçek kullanılmıştır. Araştırmanın verileri SPSS ve AMOS paket programları aracılığıyla analiz edilmiştir. Korelasyon analizi, t-testi, varyans ve regrasyon analizleri istatistiksel yöntemleri ile değişkenler arasındaki ilişkiler belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, lider desteği ile örgütsel bağlılık ve örgütsel bağlılığın alt boyutları olan duygusal bağlılık, devam bağlılığı ve normatif bağlılık arasındaki ilişkinin pozitif ve anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Anahtar Sözcükler: Lider desteği, Örgütsel bağlılık, Eğitim sektörü Social conditions affected individuals working and social lives biringing increasing competition and stress conditions. With the leader support, supoort, ıt is possible to increase the employees' productivity and their commitment to organization.The aim of this study is to identify the relationship between the leader's support and organizational commitment in education sector. This study is made in İzmir, Torbalı education sector with 392 employees chosen according to the simple random method. In this study, the research study method was used, `The Personal Information Form` prepared to describe the personal information of the amployees participated in the survey was used to determine the leader support levels with a scale of leader support that was developed by Netenmeyer with his colleagues and adapted to Turkish by Akkoç and his friends. As the organizational commitment scale, the scale wihch was produced by Allen and Meyer and adapted to Turkish by Sguare was used. The reaserch data were analyzed with, SPSS and AMOS software packages. The relationships between correlation analysis, t-test, analysis of variance, regression analysis statistical methods and variables were determined. As a result, of this study, it has seen that relationships among the leader support and organizational commitment, emotional commitment, dedication commitment and normative commitment are positive and significant. Key Words: Leader Support, Organizational Commitment, Education Sector. 80

Bu arştırmanın amacı, Denizli ilinde görev yapan orta öğretim öğretmen ve yöneticilerinin yaşadıkları mobbingin iş performansına etkisi ve bu etkide iş-aile yaşam çatışmasının aracılık rolünün olup olmadığının tespit edilmesidir.Örneklem 2013-2014 eğitim öğretim yılında farklı kamu ortaöğretim kurumlarında çalışan 357 öğretmen ve yönetici oluşturmaktadır. Araştırma anketi kişisel bilgileri içeren sorular, Leymann'ın Mobbing Ölçeği, Netenmeyer, Boles ve McMurrian (1996) tarafından geliştirilen, İş-Aile Yaşam Çatışması Ölçeği ve Kirkman ve Rosen, Sigler Pearson (1999) tarafından geliştirilen İş Performansı Ölçeğinden oluşmaktadır. Araştırma verileri çalışanların doldurduğu anket yolu ile elde edilmiştir.Verilerin analizinde; pearson korelasyon, linear regresyon, faktör analizi, t testi ve anova testi istatistiksel yöntemleri kullanılmıştır. Veri analizleri sonucunda; aşağıdaki veri sonuçları bulunmuştur;1. Kıdem düzeyi 11-20 yıl olanların, cinsiyet açısından kadınların erkeklerden, çalışma süresi 1-3 yıl olanların, medeni durum açısından boşanmış olanların evli olanlara göre mobbingin alt boyutu olan iletişime dönük saldırıları daha yüksek seviyede yaşadıkları,2. Kıdem Düzeyi 11-20 yıl olanların, 25-34 yaş aralığında olanların, okulda çalışma süresi 6 ay-1 yıl olanların iş-aile çatışmasını yaşaması anlamlı düzeyde olduğu anlaşılmıştır.3. İş performansı açısından öğretmen iş performansı puanları, yönetici iş performansı puanlarından yüksek bulunmuştur.4. İş-aile yaşam çatışmasının; mobbing iş performansı ilişkisinde aracılık rolünün olmadığı tespit edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Mobbing, İş-Aile Çatışması, Aile-İş Çatışması, İş Performansı, Eğitim Sektörü. The aim of this study is to determine the effect of mobbing experienced by secondary school teachers and managers in Denizli city on job performance and to show-determine-decide if there is an interventive role of work family conflict on this effect.The sample of this study is consists of 357 teachers and managers working at different state secondary schools in the academic year of 2013-2014. The research questionnaire covers questions about personal information, Leymann Mobbing scale, work-family confilict scale, which is developed by Netenmeyer, Boles ve McMurrian and Job Performance Scale which is devoleped by Kirkman and Rosen, Sigler Pearson is used to. Data was collected by a public survey questionnaire copleted by educators.In the analyses of the data, the statistical methods of pearson correlation, linear regression, factor analysis, t test and ANOVA were used. As a result of the analysis of the data below results were found;1. More assults of communication, which is sub-dimension of mobbing have been experienced by 11-20 year seniority level, 1-3 year working time, for gender women compared to men, for marital status divorced compared to married.2. Meaningful / significant work-family conflict is found for 11-20 year seniority level, 25-34 age span and 6 to 12 months working time at this institution.3. Job performance scores of teachers are found higher than scores of managers.4. No mediating role of work-family conflict in relationship between mobbing and job performance is found.Keywords: Mobbing, Work-Family Conflict, Family-Work Conflict, Job Performance, Educational Sector. 188

Günümüzde değişmekte olan toplumsal koşullar bireylerin iş ve sosyal yaşamlarını etkilemektedir. Küresel rekabet çalışanlardan beklentilerin sürekli artmasına neden olmaktadır. Bu durum doğal olarak aşırı iş yükü tükenmişlik başta olmak üzere bir çok olumsuz değişkenin örgütün çalışma yaşamında yer almasına neden olmaktadır.Bu gelişmeler kapsamında çalışmanın amacı eğitim sektöründe aşırı iş yükü tükenmişlik ilişkisinde algılanan sosyal desteğin aracılık rolünün tespit edilmesidir. Araştırmanın örneklemini eğitim sektörü çalışanlarının arasından basit tesadüfi yöntem ile seçilen 351 katılımcıdan meydana gelmiştir. Veriler yüz yüze anket yöntemiyle elde edilmiştir. Araştırmaya katılan çalışanların kişisel bilgilerini betimlemek amacıyla hazırlanan 'Kişisel Bilgi Formu', tükenmişlik düzeylerini belirlemek amacıyla, Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştirilen ve Ergin (1993) tarafından Türkçeye uyarlanan `Maslach Tükenmişlik Ölçeği` kullanılmıştır. Aşırı iş yükünü ölçmek için, Netenmeyer (2000) tarafından geliştirilen Aycan ve Eskin (2005) tarafından Türkçeye uyarlanan iş yükü ölçeği kullanılmıştır. Çalışanlarda algılanan sosyal destek düzeyini belirlemek üzere Totterdell ve Holman (1998) tarafından geliştirilen ve Chen ve arkadaşları (2009) tarafından kullanılan 4 maddelik ölçek kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde SPSS ve AMOS paket programları kullanılmıştır. Bu çerçevede, değişkenler arasındakiilişkilerin belirlenmesinde korelasyon analizi, t-testi, varyans analizi ve Scheffe testi istatistiksel yöntemleri kullanılmıştır.Araştırma sonucunda, aşırı iş yükü tükenmişlik ilişkisinde sosyal desteğin aracılık rolü üstlendiği bulgusuna ulaşılmıştır.Anahtar Sözcükler: Aşırı iş yükü, Tükenmişlik, Sosyal destek In frame of the changing social circumstances, work life and social life of individuals are in a constant interactive relation. Global competition leads expectations from workers to increase constantly. This situation naturally causes many negative factors, especially work overload and burnout to appear in organized work life. Within the scope of these developments, the purpose of this study is to determine the mediation role of perceived social support in the relationship between work overload and burnout within education sector. Sample of this study consists of 351 participants who have been selected among workers in education sector by using simple random sampling. Data has been obtained through one-on-one survey method. In order to describe the personal information of the attendants `Personal Information Form` and `Maslach Burnout Inventory` that has been developed by Maslach and Jackson (1981) and adopted to Turkish language by Ergin (1993) have been used to determine burnout level of workers who attended to the study. In order to measure work overload, the workload scale which was developed by Netenmeyer (2000) and adapted to Turkish by Aycan and Eskin (2005) has been used. To determine the level of perceived social support, a scale consisting of 4 items which was developed by Totterdell and Holman (1998) and applied Chen and colleagues (2009) has been used. During the analysis of data obtained through this study, SPSSand AMOS packaged software have been used. In this frame, statistical methods of Scheffe test, variant analysis, t-test and correlation analysis in order to determine the relationship between variables have been used. As a result of this study, it has been shown that the social support plays a mediative role in the relationship between work overload and burnout.Key Words: Work overload, Burnout, Social support 113

daha sonra doldurulacaktır daha sonra doldurulacaktır 167

Bu çalışmanın amacı liderlik tarzlarının örgütsel bağlılığa etkisinde iş tatminin aracılık rolünü açıklamaktır. Çalışmada; çalışanların `Liderlik Tarzları` sonucunda örgüte bağlılık düzeylerindeki değişimin yönü incelenerek, bu durumun iş tatmini üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Bu çalışmada İzmir ilindeki eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin bakış açısıyla liderlik tarzları ve örgüt bağlılığnın iş tatmini üzerindeki etkisi anket yöntemi yardımıyla oluşturulan veri setinden hareketle analiz edilmiştir. Ayrıca okul yöneticilerinin gösterdikleri liderlik tarzlarının, okulda görev yapan öğretmenlerin örgütsel bağlılık ve iş tatmini düzeylerini nasıl ve hangi yönde etkilediğinin belirlenmesi açısından da önem arz etmektedir. Çalışanların iş tatmini düzeyini belirlemek üzere Chen ve arkadaşları (2009)'nın Arnett ve Judge ve arkadaşları (2009)'nı referans göstererek hazırladıkları 5 maddeli ölçek kullanılmıştır. Dönüşümcü liderlik ve şartlı ödüllendirici liderlik tarzlarını belirlemek üzere Podsakoff arkadaşları (1990; 1996) tarafından geliştirilen sırasıyla 5 ve 4 maddeli ölçek kullanılmıştır. Örgütsel bağlılık, Allen ve Meyer (1993) tarafından geliştirilen ve Wasti tarafından Türk kültür ifadelerini içeren maddeler de eklenerek Türkçeye uyarlanan ve Meydan (2010) tarafından kullanılan örgütsel bağlılık ölçeği ile ölçümlenmiştir. Araştırmada bağımlı değişken (örgütsel bağlılık) ve aracılığı araştırılan ara değişkenin (iş tatmini) cinsiyete, medeni duruma, iş pozisyonu ve kurumu ve konumu gibi 5 ayrı özelliğe göre farklılık gösterip göstermediği `t-testi`; çalışanların eğitim durumuna, okul türüne ve gelire göre farklılık gösterip göstermediği ise `ANOVA analizi` ile test edilmiştir. Liderlik tarzlarının, örgütsel bağlılık ve boyutlarına tesirini ve bu tesirde iş tatminin aracılık rolünü açıklamak amacıyla, Baron ve Kenny (1986) tarafından önerilen üç kademeli regresyon analizi yapılmıştır.Sonuç olarak; Dönüşümcü liderlik ve şartlı ödüllendirici liderlik tarzlarının örgütsel bağlılığı ve iş tatminini pozitif ve anlamlı olarak etkilediği, iş tatminin aracılık rolü üstlendiği görülmüştür. The purpose of this study is to explain the mediating role of job satisfaction on effect of leadership styles to organizational commitment. In this study; direction of change in organizational commitment level as a result of workers' `Leadership Styles` is analyzed and the effects of this condition on job satisfaction are discussed. This study was carried out with data set created by means of survey method on leadership styles from the perspective of teachers working in educational institutions in İzmir and also on the effect of organizational commitment to job satisfaction. In addition, it has an importance on determining how and in which direction the leadership styles of school administrators affect the organizational commitment and job satisfaction levels of teachers working at that school. 5-item scale prepared with reference to Arnett (1999) and Judge et. al., (2009) by Chen et. al., (2009) was used to determine the job satisfaction levels of workers. In order to determine transformational leadership (TL) and conditionally rewarding leadership (CL) styles, 5 and 4-item scales developed by Podsakoff et. al., (1990; 1996) was utilized. Organizational commitment was scaled with organizational commitment scale developed by Allen and Meyer (1993) and adapted to Turkish with the addition of items consisting of Turkish cultural expressions by Wasti and which was used by Meydan (2010). Whether or not the dependent variable (organizational commitment) and intervening variable (job satisfaction) of which the mediating role is studied differentiates depending on 5 different features such as sex, marital status, job position, organization and location was tested with `t-test`; and whether or not it differentiates depending on educational status of workers, school type and income was tested with `ANOVA analysis`. In order to explain the mediating role of job satisfaction (JS) on the effect of leadership styles (TL and CL) on organizational commitment and its extent, three-step regression analysis suggested by Baron and Kenny (1986) was carried out.As a result;It is concluded that transformational and conditional rewarding leadership styles affect organizational commitment and job satisfaction positively and significantly and that the job satisfaction plays a mediating role. 118

Bu araştırma, Türk Eğitim Sisteminde önemli yeri olan okullar ile gelecekle ilgili eğitim politikalarını belirleyen Bakanlık arasında köprü konumunda bulunan İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde çalışanların tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesi ve çeşitli değişkenlerin tükenmişlik üzerinde anlamlı bir farklılık oluşturup oluşturmadığının tespit edilerek, çalışanların performanslarının artırılmasına yönelik önerileri ortaya koyabilmek amacıyla yapılmıştır.Çalışma evrenini Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görev yapan 17 yönetici, 20 eğitim denetmeni, 24 şef, 63 memur/VHKİ, 26 yardımcı hizmetler, 8 şoför, 11 öğretmen ve 3 avukat olmak üzere toplam 172 personel oluşturmaktadır.Araştırmada duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı düzeyi alt boyutlarındaki tükenmişlik, bireysel özelliklerden yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu, çocuk sahibi olma durumu, görev unvanı, mesleki kıdem, kurumda çalışma süresi, mesleği isteyerek seçme durumu, eşin çalışma durumu, ödül alma durumu, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılma durumu değişkenlerine göre incelenmiştir.Veri toplamak için, araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu ile Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştirilen ve Ergin (1992) tarafından Türkçe'ye çevrilen 22 maddeden oluşan `Maslak Tükenmişlik Ölçeği` kullanılmıştır.Toplanan verilerin istatistiksel analizleri SPSS 16.0 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Verilerin çözümlenmesi amacıyla istatistik testler kullanılmış ve anlamlılık düzeyi ,05 olarak alınmıştır.Elde edilen bulgulara göre çalışanların tükenmişliklerinde cinsiyet, eğitim durumu ve kurumdaki çalışma süresi değişkenleri açısından anlamlı fark görülmezken; yaş, medeni durum, mesleki kıdem, çocuk sahibi olma durumu, görev unvanı, mesleği isteyerek seçme durumu, eşin çalışma durumu, ödül alma durumu ve sosyal ve kültürel faaliyetlere katılma durumu değişkenleri açısından anlamlı farklılaşmalar görülmüştür.Anahtar Kelimeler: Tükenmişlik, Milli Eğitim Müdürlüğü, Duygusal Tükenme,Duyarsızlaşma, Kişisel Başarı Duygusu The research was done in order to determine the burnout level of the employees in the Provincial Education Directorate which is bridge between schools important in Turkish education system and ministry determining education policy about future and to reveal suggestions about improving the performance of the employee by determining whether the variables make a difference on burnout or not.The working population including 172 staff in total in Balikesir Provincial Directorate of National Education.In this study, emotional burnout, depersonalization, and burnout in sub-levels of personal accomplishment were analyzed according to the variables such as individual characteristics of age, gender, education level, marital status, job title, seniority, work period, selection of profession status willingly, spouse's employment status, awarded status, participating in social and cultural activities. To collect data; personal information form prepared by the researcher and 22 items of `Maslach Burnout Inventory` which was developed by Maslach and Jackson (1981) and translated into Turkish by Ergin (1992) were used.The statistical analysis of the collected data were performed using SPSS 16.0 software package. According to the findings, there are no significant differences in employee burnout in terms of variables such as gender, education level and working time in the organization while some significant differences are seen in terms of variables such as age, marital status, job title, seniority, selection of profession status willingly, spouse's employment status, awarded status, participating in social and cultural activities.Keywords: Burnout, Directorate of Education, Emotional Burnout,Depersonalization, Personal Accomplishment of Emotions. 128

Örgütlerin temel amacını oluşturan insan faktörü, iş tatmini ve örgütsel bağlılığa olan ilgiyi de arttırmıştır. Günümüzde iş tatmini ve örgütsel bağlılık unsurlarının örgütler açısından öneminin daha iyi anlaşılmasıyla, yapılan birçok bilimsel çalışmada bu iki unsur üzerinde daha çok durulmaktadır.Bu çalışmada, Türk Havacılık Sektörü çalışanlarının kuruma olan bağlılıklarının iş tatmini ve örgüt uyumuna etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda, Allen ve Meyer tarafından geliştirilen `duygusal bağlılık`, `devam bağlılığı` ve `normatif bağlılık` boyutlarının yer aldığı `Örgütsel Bağlılık Ölçeği`, Chen ve arkadaşlarının geliştirdiği beş boyutlu `İş Tatmini Ölçeği`, Netemayer ve arkadaşlarının geliştirdiği dört boyutlu `Kişi-Örgüt Uyumu Ölçeği` kullanılmıştır.Araştırmanın örneklemini, Kamu ve Özel Havacılık çalışanlarının arasından basit tesadüfî yöntem ile seçilen 160 katılımcı oluşturmuştur. Veriler yüz yüze anket yöntemiyle elde edilmiştir.Araştırmada elde edilen verilerin analizinde Sosyal Bilimler için istatistik Paketi kullanılmıştır. (AMOS ve SPSS). Bu çerçevede, değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlenmesinde korelasyon analizi, t-testi, varyans analizi ve Scheffe testi istatistiksel yöntemleri kullanılmıştır.Araştırma sonucunda; örgütsel bağlılık ve boyutlarının bağımlı değişken olan iş tatmini ve kişi-örgüt uyumu ile pozitif yönde anlamlı bir ilişkiye sahip olduğu görülmüştür.Anahtar Kelimeler: Örgütsel Bağlılık, İş tatmini, Kişi-Örgüt Uyumu The human factor which is the main purpose of the organizations has increased the interest in job satisfaction and organizational commitment as well. Nowadays, with a better understanding of the importance of job satisfaction and organizational commitment in terms of the elements of organizations, many scientific studies have been done by mostly focusing on these two factors.This study were examined relations between organizational commitment, job satisfaction and organizational compliance of the aviation sector The first scale based on Allen and Meyer, (1990) with three items, `Scale of Three Component Model of Organizational Commitment`, which consists of `affective commitment`, `continuance commitment`, and `normative commitment`, The second scale deals with the measurement of `Job satisfaction` with a five itemsbased, Chen et al. (2009) the third scale is deal compliance between employee and organization with a four items based on Netemayer at all (1997) `Person-organization fit scale` have been used in this research.The data was collected from 160 participants through face to face interviews simple random sampling method by using a structured questionnaireStatistical Package for Social Sciences, a software package, has been used to analyze the data collected in this research (AMOS, SPSS). In determining the relationships between variables, the statistical methods of correlation analysis, t-test, variance analysis, and Scheffe test have been used.The result of this empirical research study indicate that organizational commitment and its dimensions are significantly related to the dependent variables, job satisfaction and person-organization fit in a positive way.Keywords: Organizational Commitment, Job Satisfaction, Person-Organization Fit 135