Giriş ve Amaç: Fibromiyalji sendromu (FMS), kronik ve yaygın muskuloskeletal ağrılar ile karakterize bir sendromdur. Prevelansı %3-6 olan hastalık, 10:1 oranında daha çok kadınlarda görülmektedir. Fibromiyalji sendromu semptomları arasında ağrı dışında; hiperaljezi ve/veya allodini, fiziksel ve mental yorgunluk uyku bozuklukları, baş ağrısı, irritabl bağırsak sendromu, psikiyatrik ve bilişsel bozukluklar gibi heterojen diğer durumlara da sık rastlanmaktadır. Etiyolojisi tam olarak anlaşılmamakla birlikte biyolojik, genetik, ve tıbbi hastalık, nöroendokrin bozukluklar, stres ve psikiyatrik hastalıklar gibi sosyo-kültürel faktörler arasındaki kompleks etkileşimlerin önemli rol oynadıkları düşünülmektedir. Fibromiyalji sendromu hastalığının başlamasında ve sürmesinde etkili olduğu düşünülen psikolojik faktörleri açıklamada sosyal beyin kavramları yardımcı olabilir. Sosyal beyin kavramı başkalarından gelen emosyonel uyarıları deneyimleme ve tanımlama, diğerlerinin inanç ve niyetlerini tasvir edebilme kapasitesi gibi kişilerarası ilişkileri belirlemede etkili; zihin kuramı, yakın ilişkilerde bağlanma biçimleri gibi tanımlanmış birçok farklı süreci içermektedir. FMS hastalarının, zihin kuramı, empati ve bağlanma biçimleri gibi sosyal beyin parametreleri açısından değerlendirilmesinin, hastalığın psikososyal komponentlerinin açıklanması ve bu bağlamda olası yeni psikolojik ve sosyal müdahalelerin geliştirilmesi için katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı FMS hastaları ile sağlıklı gönüllüler arasındaki ilişkiyi sosyal beyin parametreleri açısından değerlendirmektir. Yöntem: Vaka-kontrol tipinde planlanan araştırmada vaka grubu, T. C. Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi (MÜTFPEAH) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) Kliniği' ne başvuran, FTR Uzmanı tarafından tanısı konulan ve tedavi amaçlı takip edilen FMS hastalardan oluşmuştur. Hastalar ile yaş, cinsiyet ve eğitim yılı açısından eşleştirilen kontrol grubuna MÜTFPEAH Aile Hekimliği Polikliniği' ne başvuran ve çalışmaya katılmayı kabul eden hasta ve hasta yakınları dahil edilmiştir. Her iki gruba sosyodemografik özelliklerin sorgulandığı veri formu, FMS grubuna hastalık özelliklerini tanımlama amaçlı klinik veri formu ve hastalık şiddetini belirlemek için Fibromiyalji Etki Anketi (FEA) uygulanmıştır. Katılımcıların sosyal kognisyon profillerini değerlendirme amacıyla afektif zihin kuramı testi olarak Gözlerden Zihin Okuma Testi, Empati Ölçeği ve Yakın İlişkilerde Yaşam Envanteri aynı araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmaya 41 FMS hastası ile yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi açısından eşleştirilmiş 44 sağlıklı kontrol dahil edilmiştir. FMS ve kontrol grupları arasında sosyodemografik parametrelerde anlamlı fark yoktur. Çalışmamızda FMS hastalarının afektif zihin kuramı değerlendirmesi için kullandığımız GZO testinde toplam puanda sağlıklı kontroller ile hastalar arasında anlamlı fark saptanmazken, hastalar FEA skorlarına göre iki gruba ayrılıp kendi aralarında karşılaştırıldıklarında yüksek FEA skoruna sahip hastaların (FEA>70), hastalık şiddeti düşük olan gruba göre GZOT-kadın alt kırımında anlamlı olarak daha düşük skor elde ettikleri gözlenmiştir. Hasta ve kontrol grubu arasında empati düzeylerini değerlendirme amacıyla uyguladığımız Empati Ölçeği skorlarında anlamlı bir fark bulunmamıştır. FMS hastalarının kontrol grubuna göre daha kaçıngan bağlanma biçimine sahip oldukları saptanırken, FMS hasta grubu ile sağlıklı kontroller arasında kaygılı bağlanma boyutunda anlamlı fark bulunmamıştır.Sonuç: Sosyal beyin kavramı hayatın ve mesleki uygulamaların her alanını etkilemekle birlikte, özellikle psikosomatik komponenti bulunan hastalıkların kontrolünde daha çok önem taşımaktadır. Bu nedenle FMS gibi kronik hastalıklara sahip hastaların sosyal kognisyon profillerini belirlemek; kendilik algısı üzerine, hasta-yakın çevresi ve özellikle hasta-hekim arasındaki ilişkinin güçlenmesine yardımcı olarak, hastalığın takip ve tedavisine fayda sağlayabilir.Anahtar sözcükler: Fibromiyalji, Zihin Kuramı, Bağlanma, Empati, Birinci basamak Introduction and Aim: Fibromyalgia is a chronic syndrome primarily characterised by widespread musculoskeletal pain. In general population, the estimated prevalence of FMS is 3–6%, and it occurs predominantly in women, with a female to male ratio of 10:1. FMS is often accompanied by other symptoms such as hyperalgesia and / or allodynia, physical and mental fatigue sleep disorders, headache, irritable bowel syndrome, psychiatric and cognitive disorders. Although the etiology is not fully understood, complex interactions between biological, genetic, and socio-cultural factors such as medical illness, neuroendocrine disorders, stress and psychiatric diseases are considered to play an important role. Social cognition includes a range of cognitive processes used to understand and store information about other persons, including the self, such as Theory of Mind (ToM) and emotion recognition. Psychological factors thought to be effective in the onset and maintenance of FMS could be explained by social brain concepts, which include processes like mentalizing other person's intentions, beliefs, behaviours and attachment styles which effect interpersonal relationships. Social support through the presence of a significant other can influence pain processing at the subjective–behavioral level and contribute to general well-being. Disclosure of the psychosocial components of the disease may contribute to the development of new psychological and social therapeutic interventions. The aim of this study is to evaluate the relationship between FMS patients and healthy controls in terms of social brain parameters.Method: The case-group consisted of FMS patients who applied to the Physical Therapy and Rehabilitation (FTR) Clinic of Marmara University Pendik Training and Research Hospital. Patients and their relatives who applied to MÜTFPEAH Family Medicine Outpatient Clinic and accepted to participate in the study were included in the control group. Sociodemographic data were questioned in both groups while FMS group was also administered clinical data form to identify disease characteristics and Fibromyalgia Impact Questionnaire (FIQ) was used to determine disease severity. In order to evaluate social cognition profiles of the participants, Reading Mind in the Eyes Test (RMET), Empathy Quotient (EQ) and Experiences in Close Relationships-Revised were applied by the same researcher.Findings: Forty-one women with FMS and forty-four healthy women matched for education and age were involved in the study. There was no significant difference in sociodemographic parameters between FMS and control groups. When patients divided into two groups according to their FIQ scores, it was observed that patients with a high FIQ score (FIQ>70) had significantly lower scores in the RMET-female subcontinent than the group with lower disease severity (FIQ