Search

The aim of this cross-sectional study was to evaluate the adaptation and related factors of vaginal delivery to women. The sample of the study consisted of 146 pregnant women who had normal vaginal delivery between 01.06.2018 and 31.09.2018 in this public hospital, who met the criteria for inclusion in the study and that the researchers were participant-observers at all stages of birth. After obtaining verbal consent of the pregnant women, Introductory Questionnaire Form was applied. Then, the compliance of the woman to the birth process was evaluated by the researcher midwives who were in the maternity ward during the labor, using the observation criteria as “Yes” and “No”. Data were evaluated with frequency and percentage distribution and chi-square analysis. It was found that 51.4% of the women were between 25-34 years old, 54.8% were primary school graduates, 74.7% were multiparous, 90.4% did not attend birth preparation class and 89.7% had positive thoughts about pregnancy. In addition, 66.4% of the women participated in active decisions in this process, 91.8% adhered to the midwife's orientation, 64.4% kept calm and control, 54.8% used breathing exercises during birth waves, 54.8% used relaxation methods. In our study, it was found that the women were complied with some criteria in normal birth process, this was influenced by education of the woman, information about birth, request for normal birth, planning of pregnancy, positive thoughts about pregnancy and normal birth, and intrapartum interventions such as induction and episiotomy., Kesitsel olarak yapılan bu çalışmada, vajinal doğum yapan kadınların doğum sürecine uyumlarının ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini bu kamu hastanesinde 01.06.2018-31.09.2018 tarihler arasında normal vajinal doğum yapan, araştırmaya dahil edilme kriterlerine uyan ve araştırmacıların doğumun tüm evrelerinde katılımcı-gözlemci olduğu 146 gebe oluşturmuştur. Gebelerin sözlü onamları alındıktan sonra “Tanıtıcı Anket Formu” uygulanmıştır. Ardından kadının doğum sürecine uyumu, doğum eylemi süresince doğumhanede bulunan araştırmacı ebeler tarafından değerlendirme ölçütleri kullanılanarak “Gösterdi (Evet)” “Göstermedi (Hayır)” şeklinde gözlem yöntemi ile değerlendirilmiştir. Veriler frekans ve yüzdelik dağılımı ve kikare analizi ile değerlendirilmiştir. Kadınların %51,4’ünün 25-34 yaş aralığında, %54,8’inin ilköğretim mezunu, %74,7’sinin multipar olduğu, %90,4’ünün doğuma hazırlık sınıfına katılmadığı, %89,7’sinin gebeliğine ilişkin olumlu düşüncelere sahip olduğu bulunmuştur. Ayrıca kadınların %66,4’ünün bu süreçte aktif kararlara katıldığı, %91,8’inin ebenin yönlendirmelerine uyum sağladığı, %64,4’ünün sakinliğini koruyup kontrolü elinde tuttuğu, %54,8’inin doğum dalgaları sırasında solunum egzersizlerini kullandığı, %54,8’inin gevşeme yöntemlerini kullandığı belirlenmiştir. Çalışmamızda kadınların normal doğum sürecindeki bazı ölçütlere uyumlandıkları, bu durumu kadının eğitiminin, doğum hakkında bilgi alma durumunun, normal doğumu isteme durumunun, gebeliğini planlanmasının, gebeliği ve normal doğum hakkındaki olumlu düşüncelerinin, indüksiyon ve epizyotomi gibi intrapartum müdahalelerin etkilediği bulunmuştur.

Vajinal doğum sırasında kadınların %85'inin çeşitli boyutlarda perineal travma yaşayacağı tahmin edilmektedir. Kadınların maruz kaldıkları bu travma nedeniyle yaşam kaliteleri negatif etkilenmekte, yenidoğan bakımı ve emzirme büyük ölçüde kesintiye uğramaktadır. Ayrıca doğum sonu perineal ağrı, disparoni ve estetik kaygılar kadınların normal vajinal doğumdan kaçınmalarına, elektif sezaryene yönelmelerine neden olabilmektedir. Ebeler kanıt temelli girişimler ile perineal travma ve ağrının potansiyel kısa ve uzun dönem etkilerini en aza indirmelidir.

Anahtar kelimeler: epizyotomi, sürekli sütur tekniği, tek tek sütur tekniği, perineal ağrı, disparoniAraştırma epizyotomi ve spontan perine yırtığı onarımında kullanılan sürekli sütur tekniği ve tek tek sütur tekniğinin doğum sonrası perineal ağrı ve disparoniye etkisini belirlemek amacıyla Mersin Tarsus Devlet Hastanesi'nde yapıldı. Araştırmanın etik kurul onayı ve kurum izni alındı. Çalışmada randomizasyon pazartesi ve salı günleri bir gün tek tek sütur tekniği, bir gün sürekli sütur tekniği uygulanarak gerçekleştirildi. Kasım 2015- Nisan 2016 tarihleri arasında, Doğum Salonu'na başvuran, normal doğum yapan ve perineal travma onarımı gerçekleştirilen, araştırma kriterlerine uyan kadınlar araştırma kapsamına alındı. 28 sürekli sütur tekniği uyguması, 28 tek tek sütur tekniği uygulaması olmak üzere toplam 56 vaka ile çalışma tamamlandı. Örneklem büyüklüğünün yeterliliği power analiz ile değerlendirildi ve örneklem sayısı evreni %95 güven aralığında %80 güçle temsil ettiği belirlendi.Verilerin toplanmasında literatür doğrultusunda araştırmacı tarafından hazırlanan kadınların tanıtıcı bilgilerinin yer aldığı Katılımcı Tanıtım Formu, doğum eylemi, doğum sonrası dönem ve disparoni değerlendirilmesi ile ilgili bilgileri kapsayan Değerlendirme Formu, Görsel Kıyaslama Ölçeği (GKÖ), McGill Ağrı Anketi (Kısa Form) (McGill Pain Questionnaire; MPQ), Epizyotomi Bölgesi Değerlendirme Skalası (REEDA), Doğum Sonu Konfor Ölçeği (DSKÖ) kullanıldı.Araştırmada perineal travma onarımında kullanılan sürekli sütur tekniğinin tek tek sütur tekniğine göre doğum sonrası erken dönemde dinlenme ve günlük aktiviteler sırasında daha az perineal ağrıya, daha az analjezi ihtiyacına, daha iyi yara iyileşmesine, daha kısa onarım süresine, daha az materyal kullanımına neden olduğu bulundu. Sürekli sütur tekniği uygulanan kadınların daha düşük perineal ağrı yaşaması nedeniyle günlük yaşam aktivitelerinde ve bebek bakımında daha etkin oldukları saptandı. Disparoni yaşama oranı açısından gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı.Sonuç olarak sürekli sütur tekniğinin geleneksel tek tek sütur tekniğine kıyasla daha düşük perineal ağrı düzeyine, daha az materyal kullanımına, daha kısa onarım süresine, daha etkin bebek bakımına neden olduğu belirlendi. Key words: episiotomy, continuous suture technique, Interrupted suture technique, perineal pain, dyspareuniaThe research was carried out in Mersin Tarsus State Hospital to determine the effect of the continuous suture technique and the interrupted suture technique used in episiotomy and spontaneous perineal tear repair on postpartum perineal pain and dyspareunia. Research's ethical committee approval and institutional permission were obtained. Randomizations in the study were performed on Monday and Tuesday, one day with interrupted suture technique, one day with continuous suture technique. Women who applied to the Delivery Room between November 2015 and April 2016, had a normal delivery and had perineal trauma repair, and complied with the criteria of the research were included in the research content. The research was completed with the total 56 cases, 28 continuous suture technique applications, 28 interrupted suture technique applications. The sufficiency of the sample size was assessed by power analysis and it was determined that the number of sample represented the universe with a power of 80% in 95% confidence interval.In the collection of data, the Participant Identification Form, which was prepared by the researcher in the direction of the literature, the Evaluation Form containing the information about the birth, postpartum period and dyspareunia evaluation, the Visual Comparison Scale (VCS), the McGill Pain Questionnaire (Short Form) (MPQ), Episiotomy Region Rating Scale (REEDA), Postpartum Comfort Scale (PPCS) were used.It was found in the research that continuous suture technique used in the perineal trauma repair resulted in less perineal pain, less analgesia need, better wound healing, shorter repair time, less material use during rest and daily activities in the early postpartum period compared to the interrupted suture technique. Women who applied continuous suture technique were found to be more effective in daily life activities and baby care because of having lower perineal pain. There was no significant difference between groups in terms of having dyspareunia. As a result, it was determined that the continuous suture technique resulted in lower perineal pain level, less material use, shorter repair time, more effective baby care compared to the traditional interrupted suture technique. 126