37 results on '"ARSLAN, Hammet"'
Search Results
2. Samarkand: Cultural and Scientific Center of Central Asia
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
Religion ,Semerkant,Orta Asya,İpek Yolu,Kültür,Sanat ,Din Bilimi ,Samarkand,Central Asia,Silk Road,Culture,Art - Abstract
Özbekistan’da yer alan Semerkant kenti, coğrafi olarak ülkenin güneydoğusunda konumlanır. Köklü bir tarihe sahip olan Semerkant, yerleşim yeri olma niteliğini daimi surette koruması açısından Orta Asya’nın en eski kentidir. Uzun tarihsel süreçte kent, birçok İmparatorluğun merkezi olmuş, birçok hakana, sultana, krala ve idareciye ev sahipliği yapmıştır. Burada hüküm süren devletlerin ve yöneticilerin kente eğitim, mimari, sanat ve kültür alanında yapmış olduğu katkıları halen görebilmek mümkündür. Ilıman ve yağışlı bir iklime sahip olması kentin daima cazibe merkezi olmasını sağlamıştır. Dolayısıyla insanların yerleşmeyi ve yaşamayı tercih ettikleri bir bölge olarak öne çıkmıştır. Doğu’yu Batı’ya bağlayan tarihi İpek Yolu üzerinde konumlanmış olması şehrin kültürel çeşitliliğine, ekonomik zenginliğine katkı sağlamıştır. Aslında bu yönleriyle kent bir “medeniyet beşiği” olarak anılabilir. Bütün bunlarla birlikte birbirinden farklı kültürel unsurlara yer vermesi kentin kültürel anlamda zenginleşmesine yol açmıştır. Bu bağlamda Semerkant’ın tarihine göz atıldığında Yahudilik, Mecusilik, Budizm, Hıristiyanlık, Maniheizm ve İslam gibi dinlerin tarihsel süreç içerinde kentte yaşama fırsatı bulduğu görülecektir. Özellikle İslam bilim ve düşünce tarihi açısından önemli simaların kentte yetişmesi kentin bir bilim merkezi haline gelmesine yol açmıştır. Başla İslam olmak üzere bütün bu dinler değişik yönleriyle kentin kültürel açıdan zenginleşmesine katkı sağlamışlardır. Bütün bu hususlar kentin önemli bir ticaret, kültür ve eğitim merkezi olarak adının duyulmasına vesile olmuştur. Biz bu makalemizde (i) Semerkant kentinin kültürel yapısının tarihsel açıdan teşekkül sürecini (ii) kentin kültürel yapısının temel unsurlarını (iii) kentte yaşayan etnik ve dini unsurların yaşama tecrübesini ve onların bariz yönlerini ortaya koymayı hedeflemekteyiz.
- Published
- 2022
3. Budizm'de Kıssaların Önemi: Bazı Budist İnanış ve Uygulamaların Anlaşılmasına Dair Örnekler.
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
MUSTARD seeds ,LUXURY ,BUDDHISM ,BUDDHISTS ,RAFTS - Abstract
Copyright of Itobiad: Journal of the Human & Social Science Researches / İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi is the property of Itobiad: Journal of the Human & Social Science Researches and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. References to Buddhism in the al-Mâturîdî’s Kitâbu’t-Tawhid: The Case of Sumaniyya
- Author
-
ARSLAN, Hammet, primary
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
5. Mâturîdî’nin Kitâbü’t-Tevhid İsimli Eserinde Budizm’e Atıflar: Sümeniyye Örneği
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,al-Mâturîdî,Kitâbu’t-Tawhid,Sumaniyya,Shaman,Buddhism ,Mâturîdî,Budizm,Kitâbü’t-Tevhid,Sümeniyye,Şaman - Abstract
Imamal-Mâturîdî, one of the most important Muslim Turkish scholars raised inSamarqand, mentiones a group called “Sumaniyya” in his book titled Kitâbü't-Tevhid.Al-Mâturîdî mentions “Sumaniyya” inside of Dahriyye, in which the materialistphilosophical movement, which claims that the universe is eternal and thatthere is no creator. He compares thoughts of this group with those of Islamicscholars. He criticizes their thoughts of the formation and functioning of theuniverse; emphasizes they are devoid of knowledge and wisdom. In this work, wewill examine whether the group mentioned as “Sumaniyya” in al-Mâturîdî’s workis Buddhism or not. In this sense, firstly we will emphasize the variousorigins of the “Sumaniyya” such as Sumenat, Sraman, Semeniye (followers ofEightfold ways). We will then try to show whether al-Mâturîdî’s criticism isjustified in terms of Buddhist beliefs and the thoughts of the universe., Semerkand’da yetişen en önemli Müslüman Türk âlimlerdenbirisi kabul edilen Mâturîdî, kelâma dair olan Kitâbü’t-Tevhid isimlieserinde “Sümeniyye” adında bir zümreden bahseder. Mâturîdî Sümeniyye ekolünüâleminezelî olduğunu ve bir yaratıcısının olmadığını savunan materyalist felsefeakımı kabul edilen Dehriye içerisinde zikreder. Burada söz konusuzümrenin düşüncelerini İslam âlimlerinin düşünceleriyle karşılaştırır. Bunların âleminoluşum ve işleyişine dair tasavvurlarını eleştirmekte; ilim ve hikmetten yoksunolduklarını vurgulamaktadır. Biz bu çalışmamızda Mâturîdî’nin eserinde bahsigeçen Sümeniyye isimli grubun Budizm olup olmadığını ele alacağız. Bu manadaöncelikle Sümeniyye adının sümenat, sraman, semeniye(sekizciler) gibi muhtelif kökenleri üzerinde duracağız. Daha sonra daMâturîdî’nin eleştirilerinde haklı olup olmadığını Budist inanç esasları ve âlemtasavvuru açısından ortaya koymaya çalışacağız.
- Published
- 2019
6. Dinler Tarihinde Bir Mukayese Örneği: G. Parrinder’in Bakış Açısıyla Avatara ve Enkarnasyon
- Author
-
Arslan, Hammet
- Subjects
Parrinder ,Religion ,Hıristiyanlık ,Din Bilimi ,Avatara, Inkarnation, Hinduism, Christianity, Parrinder ,Inkarnation ,Hinduizm ,Avatara,Enkarnasyon,Hinduizm,Hıristiyanlık,Parrinder ,Christianity ,Avatara ,Enkarnasyon ,Hinduism - Abstract
Mukayeseli metot, Dinler Tarihi alanında yapılan çalışmalarda sıkçauygulanan bir araştırma yöntemidir. Bu yöntem sayesinde farklı dinlere aitinanç ve uygulamalar arasındaki benzerlikler ve farklılıklar ortayakonulabilmektedir. Ayrıca değişik dinlerdeki kavramların geçirdiği anlamsaldeğişikliklerin tespiti de yapılabilmektedir. Bir takım benzer ve farklıyönleri ihtiva ettiği ileri sürülen avatara ve enkarnasyon öğretisi bu konudaönemli bir örnek teşkil etmektedir. Bu makalede, G. Parrinder’in bakışaçısıyla, Hintlilerin avatara öğretisi ile Hıristiyanların enkarnasyon inancıarasındaki benzerlik ve farklılık iddialarını ortaya koymaya gayret edeceğiz., The comparative methodis a research method that is frequently applied in the field of History ofReligions. Thanks to this method, similarities and differences between beliefsand practices of different religions can be revealed. Besides, semantic changesof some terms in different religions can be determined. In this regard, thecase of avatara and incarnation doctrines, which contain a number ofsimilarities and differences, is an important example. In this article, from G.Parrinder's point of view, we will try to put forward the claims ofsimilarities and differences between the Indians' doctrine of avatara and theChristians’ doctrine of the incarnation.
- Published
- 2019
7. Almatı'daki Protestan Kiliseler
- Author
-
ARSLAN, HAMMET
- Published
- 2019
8. Kitab-ı mukaddes ve Kur'an-ı Kerim'de Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi: Karşılaştırmalı bir çalışma
- Author
-
ARSLAN, HAMMET
- Published
- 2019
9. Yahudi ve İslâm literatüründe Hz. İsmail
- Author
-
ARSLAN, HAMMET
- Published
- 2019
10. Türkiye'de hahambaşılık: Tarihi, kurumsal yapısı, önemi ve işlevi
- Author
-
ARSLAN, HAMMET
- Published
- 2019
11. BUKHARA: A MULTICULTURAL CITY IN TURKESTAN
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
Social ,Buhara,İpek Yolu,Çok Kültürlülük,Ticaret,Hoşgörü ,Bukhara,Silk Road,Multiculturalism,Trade,Tolerance ,Sosyal - Abstract
Günümüzde Özbekistan sınırları içerisinde bulunanBuhara kentinin uzun bir geçmişi vardır. Uzun tarihsel süreçte Türkler,Farslar, Yahudiler, Araplar, Ruslar başta olmak üzere kentte birçok etnik unsurve birbirinden farklı kültür varlığını sürdürmüştür. Açık bir müze kabul edilentarihi Buhara kenti, UNESCO kültürel miras listesinde yer almaktadır. Gerektarihî bir ticaret yolunda konumlanmış olması gerekse de ürettiği ticariürünler nedeniyle kente uğrayan tüccarlar hem maddi hem de kültürel anlamdakentin zenginleşmesine katkı sağlamışlardır. Dolayısıyla Buhara önemli birticaret, kültür ve eğitim merkezi olmuştur. Kent aynı zamanda farklı dinigeleneklere mensup insanların buluşma noktası haline gelmiştir. Biz bumakalemizde (i) Buhara kentinin çok kültürlü yapısına zemin hazırlayanunsurları (ii) kentte hangi etnik ve dini unsurların bir arada yaşadığını veonların öne çıkan yönlerini (iii) kentin çok kültürlülük tecrübesinin günümüzTürk dünyası açısından sunabileceği ekonomik, sosyal ve kültürel fırsatlarıortaya koymayı hedeflemekteyiz., The city of Bukhara, which is currently located within the borders ofUzbekistan, has a long history. In the long historical period, Turks, Persians,Jews, Arabs, Russians and many other ethnic elements and different cultureslived in the city. The historic Bukhara city, considered an open museum, is onthe UNESCO cultural heritage list. The merchants who came to the city due tothe fact that the city is located on a historical trade route and itscommercial products have contributed to the enrichment of the city bothmaterially and culturally. Therefore Bukhara became an important center oftrade, culture and education. The city has also become a meeting place forpeople belonging to different religious traditions. In this article we aim toreveal (i) elements that set the ground for the multicultural structure of thecity of Bukhara (ii) which ethnic and religious elements live together in thecity, and their prominent aspects (iii) economic, social and culturalopportunities that the city's multicultural experience can offer for today'sTurkish world.
- Published
- 2018
12. THE CULT OF NATURE AND POWERS ATTRIBUTED TO NATURAL ELEMENTS IN THE AFRICAN COMMUNITIES
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Social ,Afrika,Tabiat,Kült,Güç,Ruh ,Africa,Nature,Cult,Power,Spirit ,Sosyal - Abstract
Tabiat, canlı ve cansız varlıkların hepsini ihtivaeder. İnsanlık tarihinde hemen hemen her din ve kültürde tabii unsurlara büyükönem atfedildiği dikkati çekmektedir. Onların bir takım yüce güçlere sahipolduğuna inanılmıştır. Bu durum bir takım tabiat kültlerinin oluşmasına nedenolmuştur. Afrika topluluklarında da tabiat kültlerine rastlanır. Afrikatopluluklarında gök, güneş, ay, toprak, su, dağ, taş, ağaç, hayvan gibi varlıklarabir takım güçler atfedilmiştir. Dolayısıyla bu tabii unsurlar bir kült halinegelmiştir. Bu çalışmamızda, Afrika kıtasında yaygın olan tabiat kültlerini vetabii unsurlara atfedilen güçleri ele almaya çalışacağız., Nature contains all of the living and inanimate beings. It is noteworthy that in human history, great importance is attached to natural elements in almost every religion and culture. It was believed that they had some supreme powers. This has led to the formation of some natural cults. The cults of nature are also found in African communities. In African communities, a number of forces have been attributed to beings such as sky, sun, moon, earth, water, mountain, stone, tree, animal etc. So these natural elements have become a cult. In this work we will try to deal the cults of nature that are common in Africa and the powers attributed to natural elements.
- Published
- 2017
13. Prof. Dr. M. Cemal SOFUOĞLU’na Armağan
- Author
-
İLHAN, MEHMET and ARSLAN, HAMMET
- Published
- 2017
14. AFRİKA TOPLULUKLARINDA ATALAR KÜLTÜNÜN ÖNEMİ VE İŞLEVİ
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
Social ,Afrika,Kült,Atalar Kültü ,Sosyal ,Africa,Cult,Ancestral Cult,African Communities - Abstract
Atalarkültü, ailenin veya kabilenin ölmüş yaşlı bireyleriyle ilgili inanç, kabul veuygulamalardır. Bu kült özellikle geleneksel anlayışa bağlı olan topluluklararasında büyük öneme sahiptir. Geleneksel yaşam tarzı, geçmişteki inanış veuygulamaların gelecekteki nesiller tarafından yaşatılmasını sağlar. Gelenekselanlayışın hâkim olduğu Afrika topluluklarında da atalar kültü öneminikorumaktadır. Afrikalılar ataların kendi aralarında yaşamaya devam ettiğineinanır. Onlar bireysel ve toplumsal hayatın sürekliliği açısından büyük önemesahiptir. Atalar toplumun varlığı için gerekli olan çocuk sahibi olma vebereketli ürün elde etmede ciddi fonksiyonlara sahiptir. Onların ayrıcainsanları kıtlık, kuraklık ve diğer doğal felaketlerden koruduğu kabul edilir.İşte bu makalede, Afrika topluluklarının hayatında atalar kültünün önemi veişlevi üzerinde duracağız., The cult of ancestors is beliefs, acceptances and practices concerningthe dead elderly people of the family or the clan. This cult has a greatprominence among the communities, especially those who have adoptedtraditional understanding. Traditional lifestyles enable past beliefs andpractices to be kept alive by future generations. In African communitieswhere traditional understanding prevails, Ancestral Cult remains important.Africans believe that the ancestors continued to live among themselves.Ancestors have great importance for the continuity of individual and sociallife. Ancestors have serious functions for the possession of children andobtaining wealthy products which is both vital for the existence ofcommunity. They are also considered to protect people from famine,drought and other natural disasters. In this article we will emphasize theimportance and function of Ancestral cult in the life of Africancommunities.
- Published
- 2016
15. Budizm’in Çin’e Girişinde İpek Yolunun Önemi ve İşlevi
- Author
-
ARSLAN, Hammet, primary
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
16. HOLİ: HİNDU BAHAR BAYRAMI
- Author
-
Arslan, Hammet, primary
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
17. Geçmişten Günümüze İzmir Yahudileri: Yerleşme, Kurumsallaşma Süreci ve Mevcut Durum
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
İzmir Yahudileri,Yahudilik,Yedi Kiliseler,Sürgün,Sabatay Sevi ,Izmir Jews,Judaism,Seven Churches,Exile,Synagogue - Abstract
History of the Jews in Izmir and around is based on BC. In the early years of milestone, St. Paul, in the effort to spread Christianity, has aimed Jews around Izmir to Christianize and established seven churches in this context. Jews, exiled from the Iberian peninsula in 1492 and 1497, have continued religious and commercial activities freely under the protection of the Ottoman Empire and raised to key points in the state administration. Jews have created their own institutions in Izmir as of this date. Jewish population was approximately 15,000 in the city center of Izmir in 1893 and there were nearly 50 synagogues. Their population was down to 2,500 after immigrating to Europe and the United States at the beginning of the 20th century and to the Israel in 1948. Today, approximately 1300 Jews live in Izmir. In Izmir there are Bet Israel, Biker Holim, Siniora Giveret’s synagogues, as well as a hospital, numerous foundations and charities. In this article, we will try to put forward an overall snapshot of the Izmir Jews from past to present., ‘İzmir Yahudileri’ denilince, genellikle 15. yüzyıldaki İspanya’daki baskı ve zulümden kaçıp Osmanlı İmparatorluğunun özgürlükçü ve hoşgörülü idaresine sığınan Seferad Yahudileri ve 17. yüzyılda vuku bulan Sabetay Sevi olayı akla gelmektedir. Fakat İzmir Yahudilerinin İzmir ve çevresindeki geçmişleri milattan önceye dayanır. Miladın ilk yıllarında, Aziz Pavlus (Saint Paul), Hıristiyanlığı yayma çabasında, İzmir çevresinde Yahudileri hedef kitle kabul etmiş ve bu çerçevede yedi kiliseyi oluşturmuştur. Yahudiler, Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesinde özgür biçimde dini ve ticari faaliyetlerini sürdürmüşler; devlet kademesinde önemli noktalara yükselmişlerdir. 1893 yılında İzmir merkezde Yahudi nüfusu yaklaşık olarak 15.000 idi ve 50’ye yakın sinagog bulunmaktaydı. 20. yüzyılın başlarında Avrupa ile ABD’ye ve 1948’de İsrail'e göç sonrası sayıları 2.500’e kadar inmiştir. Günümüzde İzmir’de 1300 civarında Yahudi yaşamaktadır. İzmir’de Bet İsrael, Bikur Hollim, Sinyora Giveret sinagoglarının yanı sıra bir hastanesi, çok sayıda vakıf ve yardım kurumları bulunmaktadır. Biz bu makalede, geçmişten günümüze İzmir Yahudilerinin genel bir fotoğrafını ortaya koymaya çalışacağız.
- Published
- 2016
18. 'GELENEKSEL AFRİKA DİNİ'NDE TANRI TASAVVURU
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
Africa,African Traditional Religion,God,African continent,African people ,Afrika,Geleneksel Afrika Dini,Tanrı,Afrika kıtası,Afrika halkı - Published
- 2015
19. Is Al-Biruni’s Booklet Named 'Kitabu Batenceli'l-Hindi' a Translation of Yogasutra?
- Author
-
İLHAN, Mehmet and ARSLAN, Hammet
- Subjects
al-Biruni,Kitâbu Batenceli'l-Hindî,Patanjali,Yogasutra ,Bîrûnî,Kitâbu Batenceli'l-Hindî,Patanjali,Yogasutra - Abstract
Bîrûnî, Hint kültürünün kapılarını Türk-İslam dünyasına açmıştır. O, ön-celikle Hint dillerini öğrenmiş, Hint alt kıtasına yapılan seferlere katılmış ve Hintli bilginlerle müzakereler yapmıştır. O, Hint medeniyetini ele aldığı meşhur eseri Tahkik’in hazırlıklarını yaparken Hint dünyasında ciddi bir öneme sahip olan Patanjali kitabının çevirisini yapmıştır. Böylelikle mistik Hint düşüncesinin özüne vakıf olmayı hedeflemiştir. Aşağıdaki satırlarda ilk olarak onun “Kitâbu Batenceli'l-Hindî” isimli eserinin biçimsel nitelik-leri, yazılış nedeni ve önemi üzerinde duracağız. Daha sonra, çevirinin gü-nümüzdeki Yogasutra olup olmadığına dair kısa bir değerlendirme yapacağız. Son olarak da, bu risalenin tahkikli ve orijinal nüshasından kar-şılaştırmalı çevirisini sunacağız., Al-Biruni introduced the Indian culture to the Turkish-Islamic world. He learned Indian languages, had journeys to the Indian subcontinent and had conversation with Indian sages. He translated book of Patanjali which has a great importance in the Indian world before writing his magnum opus Tahkik. So, he aimed to have grasp on the mystical Indian thought. First of all, we will try to present below formal qualifications and importance of Al-Biruni’s “Kitabu Batenceli'l-Hindi”. Later we will assess whether its being present Yogasutras or not briefly. Finally we will present the trans-lation of this booklet by using critical edition of Ritter and orijinal manusicript compatatively.
- Published
- 2015
20. Manu Kanunnamesi’nde Evlilik
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
Hinduism,the Laws of Manu,marriage,head of a family,home life ,Hinduizm,Manu Kanunnamesi,Evlilik,Aile reisliği,Aile hayatı - Abstract
The Laws of Manu (Manusmrti) is a sacred text which guides Hindus on how the religious laws/rules can be applied in various conditions and different times. This scripture, in verse, is accepted as a basic reference source to the scientific discussions about Hindu religious and social life. Marriage, as in other religions, is a religious ceremony and family is a religious institution in Hinduism. In Hinduism, the marriage with a proper/relevant girl and being a head of a family is recognized as one of the four stages of human life. Regardingly, some obligatory points which must be carried out by pious man, girl to be married and families of both sides are mentioned in the Laws of Manu. In this article the purpose, conditions and types of marriage will be dealt according to the Laws of Manu., Manu Kanunnamesi (Manusmrti) değişik şartlar altında ve farklı zamanlarda dini hükümlerin nasıl uygulanacağı konusunda Hindulara rehberlik eden kutsal bir metindir. Manzum olan bu eser, Hindu dini ve sosyal yaşamıyla alakalı bilimsel tartışmalarda temel referans kaynağıdır. Diğer dinlerde olduğu gibi Hinduizm’de de evlilik dinsel bir tören, aile de dini bir kurumdur. Hinduizm’de, uygun bir kızla nikâhlanma ve aile reisliği, insan hayatındaki dört dönemden (ashrama-dharma) birisi kabul edilmektedir. Bununla ilgili olarak dindar bir erkeğin, evlenilecek kızın ve ailelerin yerine getirmesi gereken bir takım hususlar Manu Kanunnamesinde izah edilmiştir. Bu makalede Manu Kanunnamesi’ne göre evliliğin amacı, şartları, türleri gibi konular ele alınacaktır.
- Published
- 2014
21. Vedalar ve Kaynağı Üzerine On the Vedas and their Origin
- Author
-
YİTİK, Ali İhsan and ARSLAN, Hammet
- Subjects
Vedalar,Rigveda,Yajurveda,Samaveda,Atharvaveda,Agni,İndra,Rişi,Mimamsa ,Vedas,Rigveda,Yajurveda,Samaveda,Atharvaveda,Agni,Indra,Rishi,Mimamsa - Abstract
Vedas, which are accepted one of the most ancient written scripture of the world, underlie Hindu religious life. These texts are important not only to understand Hinduism but also Buddhism and Far East culture generally. The term of Vedas, in a narrow sense, is used only for four sacred texts including Rig, Yajur, Sama and Atharvaveda, but in wider sense, besides these texts, it comprises all the scriptures entitled the Brahmanas, Upanishads and Aranyakas known as sruti (heard). The discussions about the place and authority of the Vedas in religion are based on the problems of the origin of Vedas, and there are basicly two different opinions on the matter. According to first opinion, shaped within the framework of Mimamsa School, Vedas are eternal. By the other view, Vedas are formed in the mind of sage/saint called rishis and by the time uttered as voice/words. So, Vedas are the works of rishis themselves. In this article we try to give some knowledge about Vedas and deal the opinions alleged for its origin, Dünyanın kayda geçirilmiş en eski metinlerinden birisi kabul edilen Vedalar, Hindu dini yaşantısının temelini oluşturur. Bu metinler, Hinduizm’in yanı sıra Budizm ve genel anlamda Uzakdoğu kültürünün anlaşılması bakımından önemlidir. Dar anlamda Rig, Yajur, Sama ve Atharvavedadan oluşan dört kutsal metni ifade eden Vedalar terimi, geniş anlamıyla bunlarla birlikte, Brahmanalar, Upanişadlar ve Aranyakalar adıyla bilinen bütün sruti (işitilen) türü eserleri de kapsar. Vedaların dindeki yeri ve otoritesine ilişkin görüşlerin nihai noktada onların kaynağına ait tartışmalara dayandığı görülür ve bu konuda iki farklı görüş dikkati çeker. Mimamsa düşüncesi çerçevesinde şekillenen birinci görüşe göre, Vedalar ezeli-ebedidir. Onlarda herhangi bir beşeri katkı söz konusu değildir. Diğer görüşe göre ise, Veda metinleri rişi adı verilen bilgelerin zihinlerinde oluşmuş ve zamanla söze/kelimelere dökülmüştür. Dolayısıyla Vedalar rişilerin kendi eserleridir. İşte biz bu yazımızda, Vedalar hakkında bilgi verdikten sonra onun kaynağına dair ortaya atılan görüşleri delilleriyle birlikte ele almaya çalışacağız.
- Published
- 2014
22. Dinler Tarihi Araştırmalarında 'Konulu Karşılaştırma' Yönteminin Kullanılması: Geoffrey Parrinder’in Çalışmalarından Bazı Örnekler
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
Thematic Comparison Method,Worship,Mysticism,Sexual Morality ,Konulu Karşılaştırma Yöntemi,İbadet,Mistisizm,Cinsel Ahlak - Abstract
The Thematic Comparison Method has been used in the studies of the History of Religions since the midst of the 20th century. In this method, which can be accepted as a sub-branch of the Comparative Method, any phenomenon, or subject selected is dealt with in accordance with the perspectives of certain religions. Thus, detailed understandings of the selected subjects are aimed. Besides this, the reader is expected to have the opportunity to find various religious viewpoints on a specific subject. Briefly, Geoffrey Parrinder, the British Historian of Religions, has used the Thematic Comparison successfully, and has produced different works in this vein. In this article, we will try to set forth how Parrinder utilizes the Thematic Comparison Method in his works, such topics as worship, mysticism and sexual morality., Konulu karşılaştırma yöntemi, XX. yüzyılın ortalarından itibaren Dinler Tarihi araştırmalarında kullanılagelen bir metottur. Karşılaştırmalı yöntemin bir alt dalı olarak kabul edilebilecek bu yöntemde, seçilen herhangi bir dini fenomen veya konu, bütün dinlerin bakış açısına göre ele alınmaya çalışılır. Böylece konuların daha detaylı bir biçimde anlaşılması hedeflenmektedir. Ayrıca okuyucunun, belli bir konu üzerinde farklı dinlerin görüşlerini bir arada bulma imkânına sahip olması beklenir. İngiliz Dinler Tarihçisi Geoffrey Parrinder de konulu karşılaştırma yöntemini başarılı bir şekilde kullanmış ve değişik eserler ortaya koymuştur. Bu makalede onun ibadet, mistisizm ve cinsel ahlak gibi konuları araştırırken, konulu karşılaştırma yönteminden nasıl istifade ettiğini tespit etmeye çalışacağız.
- Published
- 2014
23. Tarihsel Süreçte İzmir Yahudi Cemaatinin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Durumu
- Author
-
ARSLAN, HAMMET, primary
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
24. Bîrûnî nin Kitâbu Batenceli l Hindî İsimliRisalesi Yogasutra nın Bir Çevirisi midir
- Author
-
İLHAN, MEHMET and ARSLAN, HAMMET
- Published
- 2013
25. Hint dinlerinde bir arınma ve aydınlanma yolu olarak Yoga
- Author
-
Arslan, Hammet, Yitik, Ali İhsan, and Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Religious philosophy ,Din ,Enlightenment ,Yoga ,Indian philosophy ,Buddhism ,Religions ,Refinement ,Jainism ,Sikhism ,Hinduism - Abstract
Hint Dinlerine özgü bir uygulama olan yoga, Hint kültür ve medeniyetinin aslî unsurlarından birisidir. Arkeolojik araştırmalar, yoga uygulamasının M.Ö. iki binlerden daha önce var olduğunu ortaya koymuştur. Hindu kutsal metinlerinden Veda ilahilerinde ve Upanişadlarda da yer alan yoga, destanlar döneminde, özellikle Bhagavadgita?dan itibaren Hinduizm?in yegâne arınma ve aydınlanma yolu olmuştur. Hindu tanrılarından Şiva ve Vişnu?nun her şeyden önce birer yogi kabul edilmeleri, yoganın Hindu dinî yaşamında ne denli önemli olduğunu gösterir. Hinduizm?de yoga, hayatın anlamı ve nihaî kurtuluş açısından önemli olduğu gibi sosyal hayattaki tabakalaşmaya benzer biçimde çeşitli aşamalardan oluşur. İlk Upanişadların ortaya çıktığı dönemde yaşayan Budda, Vedik öğretiyi reddetmekle birlikte, temellerini Hindu üstatlardan öğrendiği yoga tekniğini dönüştürerek Budizm?in temeli olan dört temel hakikati ve sekiz dilimli orta yolu keşfetmiştir. Budist gelenekte, yoga ve meditasyon uygulamaları samatha/samadhi ve vipassana olmak üzere iki ana çizgide gelişmiştir. Bundan ötürü yoganın, Budizm sayesinde Güneydoğu Asya ve Uzak Doğu başta olmak üzere bütün dünyaya yayıldığı söylenebilir. Patanjali?nin yoga sisteminden önce ortaya çıkan Caynizm ise, temel ahlâkî prensipler açısından büyük oranda yogayla örtüşür. Caynist gelenek hem yoga tekniğine verdiği önem, hem de bu uygulamaların gelişimine katkısı açısından dikkate değerdir. Yoga uygulamaları, Hint alt kıtasında gelişen bir diğer din olan Sihizm?de de bir aydınlanma ve kurtuluş vasıtası olarak görülmüştür. Bir yogi ve bilim adamı olan Patanjali, M.Ö. II. asırda Samkhya metafiziğini yoga uygulamalarıyla bütünleştirerek yogaya felsefî bir boyut kazandırmıştır. O, Yogasutra isimli eserinde, sekiz aşamalı bir sistem haline getirdiği yoga uygulamalarına tanrı anlayışını da dâhil etmiştir. Yoga tekniğini ele alan klasik metinlerde, başarılı bir yoga uygulaması için gerekli koşullar ve yoga ile elde edilecek kazanımlar ortaya konulmuştur. Bu çalışma, yogayı, Hint dinî geleneklerinden, kutsal metinlerinden ve bu metinlerin klasik ve çağdaş yorumlarından hareketle dinî, felsefî ve kültürel boyutlarıyla ele almaktadır.Anahtar Kelimeler: Yoga, Hinduizm, Sihizm, Budizm, Caynizm, Samkhya, Yogasutra, Arınma, Aydınlanma Yoga as a particular practice in the Indian religions is one of the essential elements of Indian culture and civilization. Archaeological researches revealed that yoga practices existed before 2000 B.C. There are some references to yoga in Vedic hymns and Upanishads. In the Epic period, especially from the beginning of Bhagavadgita, it became the only way of purification and enlightenment in Hinduism. Acceptance of Hindu gods, Shiva and Vishnu, as a yogi shows how important yoga is in Hindu religious life. In Hinduism, yoga is very important with respect to the meaning of life and ultimate salvation and it also comprises of several stages, as in the stratification of social life. Even though Buddha, who lived at the period of first Upanishads, refused the Vedic teachings, discovered the way of enlightenment comprising of four noble truths and eightfold path which is the basis of Buddhism by converting yoga techniques that he learned from Hindu masters. In the Buddhist tradition, yoga and meditation practices were developed in two main flows as samatha/samadhi and vipassana. It could be said that yoga, due to Buddhism, spread all over the world, especially in the Southeast Asia and the Far East. Jainism, which is earlier to Patanjali's yoga system, substantially overlaps classical yoga in terms of the basic moral principles. Jain tradition is remarkable for its giving importance to the technique of yoga, and its contribution to the development of these practices. Yoga techniques are also accepted as one of the instruments of the enlightenment and salvation in Sikhism appeared in Indian sub-continent.Patanjali, as a yogi and a scientist in the second B.C., gave a philosophical dimension to the practice of yoga by integrating it with Samkhya metaphysics. He, in Yogasutra, made yoga practices an eight-stage system and additionally included the concept of God to yoga. In the classical texts dealt with the technique of Yoga, it is put forward that the necessary conditions for a successful yoga practice and the gains to be achieved by yoga. In this study, yoga is examined/discussed with its religious, philosophical and cultural dimensions on the basis of Indian religious traditions, sacred texts, and classical and contemporary interpretations of these texts.Keywords: Yoga, Hinduism, Sikhism, Buddhism, Jainism, Samkhya, Yogasutra, Purification, Enlightenment 479
- Published
- 2013
26. Vedalar ve Kaynağı Üzerine
- Author
-
ARSLAN, HAMMET and YİTİK, ALİ İHSAN
- Published
- 2011
27. Bir din araştırıcısı olarak Geoffrey Parrinder: Hayatı, kişiliği ve dinler tarihine katkıları
- Author
-
Arslan, Hammet, Yitik, Ali İhsan, and Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Koran ,Hz. Muhammed ,Missionary activities ,History of religions ,Biyografi ,Din ,Biography ,Christianies ,Clergymen ,Parrinder, Geoffrey ,Understanding of religion ,Islam - Abstract
ÖZET Bu çalışmanın amacı, İngiliz din araştırmacısı Geoffrey Parrinder'ın Dinler Tarihi alanına yaptığı katkıları ortaya koymaktır. Bu manada onun, hayatı, bilimsel kişiliği ve eserleri incelenerek konunun kendi içerisinde olabildiğince net bir şekilde açıklanması hedeflenmiştir. Çalışmamız giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümde çalışmamızın önemi ve amacı; çalışmada kullandığımız yöntem ve çalışmanın sınırları ortaya konulmuştur. Birinci bölümde Parrinder'ın eğitim-öğretim hayatı, misyonerlik çalışmaları, akademik faaliyetleri, kişisel özellikleri ele alınmıştır. Ayrıca onun ulaşabildiğimiz yirmi atı kitabı kısa bir şekilde tanıtılmıştır. ikinci bölümde Parrinder'ın din konusundaki görüşleri, dinin menşei problemine yaklaşımı, eserlerinde kullandığı yöntemler, konulu karşılaştırma bağlamında mukayese için seçtiği dini fenomenler, dinlerarası ilişkiler ve misyonerliğe bakışı ele alınmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise Parrinder'ın Afrika Geleneksel Dinleri ve İslam dini üzerine görüşleri incelenmiştir. Bu bölümün birinci kısmında, Afrika Geleneksel Dini'nin kendine özgü niteliği ortaya konularak, Tanrı tasavvuru, atalar inancı, ibadet, büyü ve cadılık gibi konular işlenmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümün ikinci kısmında ise, Parrinder'ın genel olarak İslam, Kur'an ve Hz. Muhammed hakkındaki görüşleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmamız genel bir değerlendirme ile sona ermektedir. V ABSTRACT The purpose of this study is to illustrate how Geoffrey Parrinder, British scholar of religion, made valuable contributions to the History of Religions. In order to achieve this we have tried to put forward a careful and clear examination of his life, scientific personality and studies. This study consists of an introduction, three chapters and a conclusion. In introduction we have dealt with significance and aims of this study. The introduction also covers the method we followed and some necessary details we mentioned in this thesis. In the first chapter, his educational life, missionary activities, academical studies and personality are examined. Moreover we have briefly described his twenty-five books which we could find. In the following chapter, we have dealt with Geoffrey Parrinder's views about religion, its origin, his methods of search and his thematic comparisons. In the final chapter we have tried to show how important and interesting his opinions on African Traditional Religion and Islam were. In the first section of this chapter the importance of African Traditional Religion was examined. In addition, some subjects were dealt with such as belief in God, belief in the ancestors; worship, sorcery and witchcraft. In the second section, we put forward his thoughts on Islam, the Quran and the Prophet Muhammad. Our study ends with final thoughts. VI 166
- Published
- 2004
28. BUDİZM’DE KADININ KONUMU
- Author
-
Arslan, Hammet, primary
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
29. Tarihsel Süreçte Izmir Yahudi Cemaatinin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Durumu.
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Abstract
Izmir, because of its advantages, became settlement for different nationalities through the history. The Jews are accepted one of the nationalities lived in Izmir and around. Although the Jews existed in this area since earlier than B.C., their existence intensified by the migration movements a t the end of the fifteenth century. In this study we would like to express the socio-cultural and economical status of Izmir's Jewish Community through the historical process. In this context, it will be dealt that the relationships of Jews of Izmir with other ethnical and religious groups, their cultural activities and economical structure. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2014
30. Bîrûnî'nin "Kitâbu Batenceli'l-Hindî" İsimli Risalesi Yogasutra nın Bir Çevirisi midir?
- Author
-
İLHAN, Mehmet and ARSLAN, Hammet
- Abstract
Al-Biruni introduced the Indian culture to the Turkish-Islamic world. He learned Indian languages, had journeys to the Indian subcontinent and had conversation with Indian sages. He translated book of Patanjali which has a great importance in the Indian world before writing his magnum opus Tahkik. So, he aimed to have grasp on the mystical Indian thought. First of all, we will try to present below formal qualifications and importance of Al-Biruni's "Kitabu Batenceli'I-Hindi". Later we will assess whether its being present Yogasutras or not briefly. Finally we w ill present the translation of this booklet by using critical edition of Ritter and orijinal manusicript compatatively. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
31. Manu Kanunnamesi' nde Evlilik.
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Abstract
The Laws of Manu (Manusmrti) is a sacred text which guides Hindus on how the religious laws/rules can be applied in various conditions and different times. This scripture, in verse, is accepted as a basic reference source to the scientific discussions about Hindu religious and social life. Marriage, as in other religions, is a religious ceremony and family is a religious institution in Hinduism. In Hinduism, the marriage with a proper/ relevant girl and being a head of a family is recognized as one of the four stages of human life. Regardingly, some obligatory points which must be carried out by pious man, girl to be married and families of both sides are mentioned in the Laws of Manu. In this article the purpose, conditions and types of marriage w ill be dealt according to the Laws of Manu. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
32. Vedalar ve Kaynağı Üzerine.
- Author
-
YİTİK, Ali İhsan and ARSLAN, Hammet
- Subjects
- *
HINDU sacred books , *RELIGIONS , *BUDDHISM , *RELIGIOUS life (Hinduism) - Abstract
Vedas, which are accepted one of the most ancient written scripture of the world, underlie Hindu religious life. These texts are important not only to understand Hinduism but also Buddhism and Far East culture generally. The term of Vedas, in a narrow sense, is used only for four sacred texts including Rig, Yajur, Sama and Atharvaveda, but in wider sense, besides these texts, it comprises all the scriptures entitled the Brahmanas, Upanishads and Aranyakas known as sruti (heard). The discussions about the place and authority of the Vedas in religion are based on the problems of the origin of Vedas, and there are basicly two different opinions on the matter. According to first opinion, shaped within the framework of Mimamsa School, Vedas are eternal. By the other view, Vedas are formed in the mind of sage/saint called rishis and by the time uttered as voice/words. So, Vedas are the works of rishis themselves. In this article we try to give some knowledge about Vedas and deal the opinions alleged for its origin. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2011
33. Hinduizm.
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Published
- 2010
34. Dinler Tarihi Araştırmalarında "Konulu Karşılaştırma" Yönteminin Kullanılması: Geoffrey Parrinder'in Çalışmalarından Bazı Örnekler.
- Author
-
ARSLAN, Hammet
- Subjects
- *
HISTORY of religion , *COMPARATIVE method , *NEGATIVE theology , *SPIRITUAL life , *RELIGION & justice - Abstract
The Thematic Comparison Method has been used in the studies of the History of Religions since the midst of the 20th century. In this method, which can be accepted as a sub-branch of the Comparative Method, any phenomenon, or subject selected is dealt with in accordance with the perspectives of certain religions. Thus, detailed understandings of the selected subjects are aimed. Besides this, the reader is expected to have the opportunity to find various religious viewpoints on a specific subject. Briefly, Geoffrey Parrinder, the British Historian of Religions, has used the Thematic Comparison successfully, and has produced different works in this vein. In this article, we will try to set forth how Parrinder utilizes the Thematic Comparison Method in his works, such topics as worship, mysticism and sexual morality. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2010
35. Türkiye'de hahambaşılık: Tarihi, kurumsal yapısı, önemi ve işlevi
- Author
-
Poyraz, Esra, Arslan, Hammet, and Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,History of religions ,Din - Abstract
Yahudiler nerede yaşarsa yaşasın, bir cemaat yapısı içerisinde organize olmuşlardır. Burada ele aldığımız haliyle Yahudiler Anadolu'da çok uzun bir tarihe sahiptirler. Söz konusu cemaat yapılanması zamanla kurumsallaşmaya doğru gitmiştir. Kurumsallaşma süreci Osmanlı dönemine denk gelmiştir. Ayrıca bu dönemde resmi bir hüviyet elde etmiştir. Hahamhane veya Hahambaşılık Kurumu adı altında örgütlenmiş olan Yahudi cemaati, Cumhuriyet'inkurulmasıyla hukuki dayanağını kaybetmiştir. Kurumun başındaki Hahambaşıda bir ruhani lider olarak görevini yerine getirmeye başlamıştır.Bu çalışmada cumhuriyet öncesi ve sonrasında Hahambaşılık Kurumu/Vakfı ve ona bağlı alt kurumların tarihselgelişim süreci ve işlevlerianlatılmıştır. Ayrıca Hahambaşılık Kurumu'na bağlı kimselerin de bu süre boyunca yaşadıkları objektif bir bakış açısıyla ele alınmaya çalışılmıştır.Böylelikle Hahambaşılık Kurumu'nun Cumhuriyet'ten sonra uğramış olduğu yapısal değişimin ortaya konulması hedeflenmiştir.Anahtar kelimeler: Yahudiler, Yahudi Cemaati, Hahambaşı, Hahambaşılık, Türk Yahudileri. Wherever Jews live, they have been organized into a community structure. As we have discussed here, Jews have a very long history in Anatolia. The structure of the said congregation has gone towards institutionalization over time. The institutionalization process coincided with the Ottoman period. It has also gained an official identity during this period. The Jewish community, which was organized under the name of the Rabbinnate or Rabbinical Institution, lost its legal basis with the establishment of the Republic. The chief rabbi of the institution has also begun to perform his duties as a spiritual leader.In this study, the process of historical development and functions of the Rabbinical institution/Foundation and its subordinate institutions before and after the Republic was explained. In addition, it has been tried to take an objective view of the lives of the people connected to the Rabbinical institution during this time. Thus, it is aimed to reveal the structural change that the Rabbinical institution has undergone after the Republic.Keywords: Jewishs, Jewish Community, Rabbi, Chief Rabbinate, Turkish Jewry. 240
- Published
- 2019
36. Yahudi ve İslâm literatüründe Hz. İsmail
- Author
-
Ece Şahin, Rabia, Arslan, Hammet, and Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Din - Abstract
Bu çalışmanın amacı, `Seçilmişlik` kavramı çerçevesinde İbrâhim'in büyük oğlu olan İsmâil Peygamberin hayatını ve Yahudilik ile İslâm perspektifindeki konumunu ortaya koymaktır. Bir karakter olarak İsmâil peygamber ile ilgili Yahudilik ve İslâmî anlatılarda pek çok fark bulunmaktadır. Bu sebeple onun hayatı her iki dinin kendi terminolojisi ve inanç değerleri temel alınarak incelenmelidir. Aksi takdirde yanlış algı ve sonuçlara ulaşmak kaçınılmazdır.Bu çalışma giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmamızın önemi, amacı ve sınırları hakkında bilgi verilmiş, çalışmada kullandığımız yöntem ortaya konularak karşılaşılan zorluklara değinilmiştir.İlk bölümde, Atalar döneminin ne demek olduğu kısaca açıklanmış, Ata İbrâhim, Ata İshak ve Ata Ya'kûb'un hayatları anlatılarak ''Seçilmişlik'' kavramının tarihi süreci değerlendirilmiştir.İkinci bölümde, Yahudi perspektifi açısından İsmâil Peygamberin hayatı anlatılmış, hayatı anlatılırken ötekileştirilip hangi konuma getirildiği hakkında bilgiler verilmiştir.Üçüncü bölümde de Kur'ân ayetleri ve İslâmi kaynaklarla İsmâil Peygamberin hayatı anlatılmış, Yahudilerin iddia ettiği bilgilere cevaplar verilmiştir. Sonuç bölümünde ise Yahudilik ve İslâm arasındaki İshak ve İsmâil kavgasının tarihi başlangıcı hakkında bilgi verilmiştir.Anahtar Kelimeler: İbrâhim, İsmâil, seçilmişlik, ilk oğul, kurban, zemzem, kâbe, mekke The aim of this study is to reveal the life of Prophet Ishmael, the eldest son of Abraham, and his position in the perspective of Judaism and Islam. There are many differences in Judaism and Islamic narratives about the prophet Ishmael as a character. Therefore, his life should be examined on the basis of both his own terminology and belief values. Otherwise, it is inevitable to reach false perceptions and conclusions.The study consist of an introduction and three parts. In the introduction part, information about the importance, aim and limits of our study is given, and the method we use in this study is presented and the difficulties encountered are discussed.The first cleaning, the meaning of the Atalar period is explained briefly, Patriarchs Abraham, Patriarchs Isaac and Patriarchs Jacop life is told about the concept of ''Chosen'' the historical process was evaluated.In the second part, the life of the Prophet İshmael from the perspective of Jewish life is explained and information about the position of the other is given to him while his life is explained.In the third chapter the Qur'an verses and Islamic sources tell the life or the Prophet Ishmael, and provide answers to the information claimed by the Jews, In the conclusion part information about the historical beginning of the fight between Isaac and Ishmael between Judaism and Islam is given.Keywords: Abraham, Ishmael, chosen people, fırst son, sacrifice, Zamzam, Kaaba, Mecca 106
- Published
- 2019
37. Kitab-ı mukaddes ve Kur'an-ı Kerim'de Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi: Karşılaştırmalı bir çalışma
- Author
-
Lafta, Alaa Saad, Arslan, Hammet, and Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Din - Abstract
Bu çalışmanın amacı Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi konusunu Kitab-ı Mukaddes ve Kur'an-ı Kerim bağlamında incelemektir. Böyle bir konuyu seçmemizin sebebi Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet arasında önemli bir tartışma konusu olan çarmıh hakkında kapsamlı ve karşılaştırmalı çalışmaların olmayışıdır. Nitekim konuya dair mevcut çalışmalar incelendiğinde, bazılarının Dinler Tarihi bakış açısıyla yazılmadıkları diğerlerinin ise ise konuya gereken önemi vermediği dikkati çekmektedir. Dahası bu çalışmalarda genel olarak konunun sadece Hıristyanlık dini özelinde ele alındığı, İslamiyet ve diğer dinlere ait bakış açılarının görmezlikten gelindiği görülür. Bundan dolayı biz seçtiğimiz konu hakkında Kitab-ı Mukaddes ve Kur'an-ı Kerim'de geçen rivayetleri Dinler Tarihi'nin araştırma yöntemleri olan filoloji, kronoloji ve fenomenoloji yöntemleri ışığında ele alıp değerlendirmeye gayret ettik.Çalışmamız giriş ve üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında çalışmamızın amacı, kapsamı, yöntemi ve kullandığımız kaynaklar konusunda bilgi verilmiştir. Birinci bölümde çarmıh inancının kökeni, çarmıh inancının Hıristiyanlığa girişi ve bunda Pavlos'un rolü ve çevre kültürlerin Hıristiyanlık dinine etkileri üzerinde durulmuştur. İkinci kısımda ise, Kitab-I Mukaddes'e göre Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi konusu ele alınarak metinler arasındaki farklılıklar dile getirilmiştir. Üçüncü bölümde de Kur'an-ı Kerim'deki ayetler ışığında ilk günah, günahın insan soyuna intikalinin imkânı ve kefaret hakkında bilgi verilmiştir. Sonuçta, adı geçen iki geleneğin çarmıh olayına bakışlarındaki benzerlik ve farklılıklar üzerinde durulmuştur.Anahtar Kelimler: İsa Mesih, Tora/Tevrat, Adem'in günahı, Çarmıh, Kefâret As a student of the Comparative Study of Religion we tried to fulfill the gap which exists in this area of study. This thesis deals with the issue of Jesus Crucifixion. Scholar has tried his best to use primary sources to make his study authentic; therefore, he collected all those related materials which are available in Bible and Holy Quran and he tried to examine these sources by using academic research methodology. Of course some studies have been done earlier on this topic but the major problem with these studies is that it has a lack of academic rigorous; therefore, these kinds of studies have no academic standard. Broadly we can categorize these studies in two forms, one deals with Christian beliefs only, second one deals with life of Prophet Jesus and his role as a redeemer. Context of these studies are usually polemical. Scholar has made his study a comparative one, in which he tried to compare Quranic and biblical statements related to Jesus Crucifixion. The first chapter of this dissertation deals with `roots of belief of Christ's crucifixion and its justifications among Christians`, in this chapter; scholar has discussed the role of Paul to introduce the belief of the crucifixion in the Christianity. Scholar has also highlighted those arguments on which belief of Christ's crucifixion are based. Scholar has also examined the impact of pagan religion on Christianity and how did surrounding environment contribute to strengthen the belief of Christ's Crucifixion in Christianity. The title of second chapter is `the dogma of crucifixion in Bible` while third chapter deals with the belief of crucifixion in the Holy Quran in which scholar has tried to compare Quranic and biblical texts both by contextualizing the first mistake, hereditary sin, redemption and crucifixion.During his research, scholar has followed the inductive method and tried to take all that information into the account which are related to topic and available in Quran and Bible so he could make his study comparative one. To make his study authentic, scholar has also strengthened his arguments by using religious texts extensively from the Holy Quran and Bible both. Final outcome of this research is to present a comparative study systematically by dealing with issue of crucifixion of Jesus whether it is the essence of all divine religions or belief in monotheism is the essence of entire divine religions. Keywords: Bible, Quran, Fall, Jesus Christ, Crucifixion, Redemption. 123
- Published
- 2019
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.