Search

Bu çalışma, pedagojik dokümantasyon uygulamalarının erken çocukluk döneminde öz-düzenleme ve üstbilişsel becerileri üzerindeki rolünü araştırmıştır. Davranışsal, sosyal ve entelektüel gelişim için ilk yıllarda öz-düzenleme ve üstbilişsel yeteneklerin geliştirilmesi önemlidir. Pedagojik dokümantasyon yaklaşımı ile önerilen öğrenme ortamı, çocukların öz düzenleme ve üst bilişini desteklemek için gerekli koşulları sağlar. Bu nedenle, bu çalışma, birbirine yakından ilişkili iki kavramı bir araya getirmeyi ve pedagojik dokümantasyon sürecinde gözlemlenen öz düzenleme ve üstbilişsel becerileri araştırmayı amaçlamıştır. Çalışmada veri toplamak için katılımcı gözlem ve mülakatlar kullanılmıştır. Çalışma 11 çocuk ile gerçekleştirilmiştir. Dokümantasyon paneli ile gerçekleştirilen paylaşım saatleri ile dokümantasyon paneli ve çocuk portfolyoları ile gerçekleştirilen yansıtıcı diyaloglar çalışmanın verisini oluşturmaktadır. Veriler, Cambridge Bağımsız Öğrenme (C.Ind.Le) çerçevesi kullanılarak kodlanmış ve analiz edilmiştir. Dokümantasyonun uygulamaları sırasında sergilenen öz-düzenleme ve üstbilişsel beceriler nitel araştırma tasarımı kullanarak detaylı ve zengin bir şekilde sunulmuştur. The aim of the study is to explore the role of pedagogical documentation practices on young children's self-regulatory and metacognitive abilities. It is critical to develop metacognitive and self-regulatory abilities in early years for behavioral, social and intellectual development. The learning environment suggested by pedagogical documentation meets the required conditions to support self-regulation and metacognition of children. Thus, this study aimed to bring those two closely related concepts together and investigate self-regulation and metacognition through pedagogical documentation process. Participant observation and interviews were used to gather data in the study. 11 children participated in the study. Sharing times through documentation tools were videotaped to capture children's self-regulation and metacognition. Reflective dialogues that were conducted after these sharing times with children were audiotaped. The data were coded and analyzed by using the Cambridge Independent Learning (C.Ind.Le) framework. The role of documentation on children's self-regulatory and metacognitive abilities are presented in a detailed and rich manner by using qualitative research design. 188

The aim of this paper is to provide information and suggest ways to develop young children's self-regulation through Tools of the Mind program. Characteristics of preschool and kindergarten children indicate their potential for the development of self-regulation. They are capable of voluntary control of their emotions, their social interactions, and problem-solving activities (Bronson, 2000). Self-regulatory abilities are of fundamental significance for children’s general and academic development. Research point to the need for children to develop self-control, self-direction, and positive strategies to cope with life situations which of these abilities has been accepted as a form of self-regulation (Bronson, 2000). Tools of the Mind is a program developed based on Lev Vygotsky’s views with a particular aim of promoting children’s self-regulation. This paper reviews the need for development of self-regulation in early years and how Tools of the Mind program supports this skill. The risks of the lack of self-regulation and its results in early childhood learning environments are discussed within the paper. The components of the Tools program are revealed within activity examples. The implementation of developmentally appropriate and play based activities in an enjoyable manner help children improve their thinking and enhance self-regulatory skills. Children practice self-regulation through carefully designed academic activities and make-believe play. The article underlies the need for self-regulation in early years and suggest ways to promote self-regulation.Keywords: self-regulation, early childhood education, tools of the mind, Çalışmanın amacı öz-düzenleme becerilerinin okulöncesi dönemde desteklenmesinin gerektiğine dikkat çekmek ve bu amaçla tasarlanan zihnin araçları programının öz-düzenleme becerilerini nasıl desteklediği hakkında bilgi vermektir. Öz-düzenleme çocukların dikkatini verme, hareket ve davranışlarını kontrol etme, amacına uygun bir şekilde hareket etme, sosyal ilişkilerinde empati kurma ve işbirliği yapma becerilerini kapsar. Bu becerilerin okulöncesi dönemde edinilmemesi çocuklarda akademik problemler, anti-sosyal davranışlar ve okula karşı isteksiz tutum ile sonuçlanmaktadır. Bunların yanında öz-düzenleme becerilerine erken çocukluk döneminde yeterince önem verilmemesi çocukların ileriki dönem başarılarını da olumsuz etkilemektedir. Bu nedenlerle çocukların öz-düzenleme becerilerine yönelik etkinlik önerileri içeren ve öğretmen uygulamaları öneren zihnin araçları programı çalışmanın temel felsefesini oluşturmaktadır. Zihnin araçları programı akademik ve sosyal becerilerden özellikle dil ve bilişsel gelişim alanlarını hedef alan bir uygulama önerisidir. Program dahilinde öğretmen rolünde, öğrencilerin rolünde ve müfredat içeriğinde bu başarıyı hedef alan basamaklar bulunmaktadır. Program temelini Lev Vygostky'nin çocuk gelişimi ve öğrenmesine yönelik kuramından almaktadır ve kuramın okulöncesi öğrenme ortamlarında uygulanmasına yönelik bir sistem olarak literatüre yansımaktadır. İçsel isteklendirme, özdüzenleme ve oyun programın önemli karakteristiklerini oluşturmaktadır. Uluslararası literatürde zihnin araçları programının özellikle öz-düzenleme ve dil gelişimi boyutlarına yönelik araştırmalar bulunmaktadır. Bu araştırmalardan elde edilen sonuçlar çocukların öz-düzenleme becerilerinde artış olduğunu, nörobilişsel testlerde daha yüksek sonuçlar aldıklarını, ses ve dil çalışmalarında başarılı olduklarını göstermektedir. Bu çalışma ile literatürde henüz yeri çok az olan öz-düzenleme becerilerinin okulöncesi dönemde desteklenmesi gerektiğine dikkat çekmek amaçlanmaktadır. Öz-düzenleme becerilerinin akademik etkinlikler dahilinde destekleyen zihnin araçları programı hakkında bilgi verilmiştir. Okulöncesi öğretmenlerine öz-düzenleme becerilerinin erken dönemde nasıl destekleneceğine yönelik uygulama tabanlı öneriler sunulmuş ve etkinlikler tanıtılmıştır

Çalışmanın amacı okulöncesi öğretmenlerinin sınıf yönetimi için öğretim düzenlenmesine yönelik algı ve deneyimlerini incelemektir. Literatür taraması ışığında öğretim düzeni boyutlarından materyaller, günlük akış ve planlama ele alınmış ve araştırma bu boyutlar dahilinde gerçekleşmiştir. Öğretmenlerin planlamalarını nasıl yaptıkları, günlük akışlarını nasıl hazırladıkları ve materyal seçimlerinin nasıl olduğu konuları incelenmiş ve sınıf yönetimi için bu üç boyutun düzenlenmesine yönelik algı ve deneyimleri araştırılmıştır.Araştırmacı tarafından oluşturulan bir yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Görüşme 20 sorudan oluşmakta olup, 3 ayrı soru tipi içermektedir. Birinci tip sorular araştırmaya katılan öğretmenlerin demografik özelliklerini öğrenmek amaçlıdır. İkinci tip sorular katılımcıların sınıf yönetimi hakkındaki algı ve deneyimlerini almak üzere düzenlenmiştir. Üçüncü tip sorular ise katılımcıların etkili sınıf yönetimi için materyaller, günlük akış ve planlama hakkındaki algı ve deneyimlerini almak için düzenlenmiştir.Farklı tür okullarda çalışan 17 okul öncesi öğretmeni çalışmaya katılmıştır. Öğretmenler 3-6 yaş gruplarında çalışmaktadır. 16 bayan, 1 bay katılımcı ile çalışma yürütülmüştür. Öğretmenlerden 5'i devlet okulunda görev yaparken, 12'si özel kurumlarda çalışmaktadır.Çalışmadan elde edilen sonuçlar okul öncesi öğretmenlerinin etkili sınıf yönetimi için materyaller, günlük akış ve planlamanın önemine inandıklarını göstermektedir. Öğretmenler materyallerini seçerken, günlük akışlarını hazırlarken ve planlamalarını yaparken sınıf yönetimini dikkate almaktadırlar. Materyal, günlük akış ve planlama konularındaki kriterleri aldıkları eğitim ve deneyimleri hususunda farklılık göstermektedir. Devlet ve özel okullarda imkanlar farklı olduğundan öğretmenlerin uygulamalarında da farklılıklar görülmüştür. Ayrıca öğretmenler ailelerin ve okul yönetiminin sınıf yönetimi uygulamalarını etkilediğini dile getirmişlerdir. The aim of the study is to investigate early childhood teachers? perceptions and self-reported practices towards instructional arrangement for classroom management. In the light of literature review components of instructional arrangement were evaluated and the most common elements used by researchers were selected to be investigated within this study. Materials, daily schedules, and curriculum planning are the three components that are included in the study. More specifically, the present study aimed to examine perceptions and self-reported practices of early childhood teachers on how to select materials, design daily schedule, and plan curriculum; and to investigate their perceptions on those three components for classroom management.Early childhood teachers participated in the study were involved in an interview which was developed and conducted by the researcher. There were twenty questions in the interview including three sections. The aim of the first part was to get demographic information from participants. Questions in the second part were designed to see the perceptions and self-reported practices of participants on classroom management. The third part was designed to see perceptions and self-reported practices of teachers towards materials, scheduling, and planning for classroom management.17 early childhood teachers from different schools participated in the study working with children between the ages of three to six. 16 female and one male early childhood teachers invited to be participated in the study. Five of the teachers were working in public schools and 12 of the teachers were working in private schools.The findings of the study indicated that early childhood teachers believe on the importance of materials, daily schedules, and curriculum planning on classroom management. They consider classroom management while selecting materials, designing daily schedules, and preparing curriculum plans. Their criteria for materials, daily schedule, and curriculum planning indicate differences based on their educational backgrounds and experience levels. As opportunities of public and private schools have differences, applications indicate differences, too. Teachers stated the influence of families and school administrations on their classroom management applications. 114

Bu çalışmanın amacı, erken çocukluk döneminde çocuklar arası etkileşimde öğretmenin rolünün incelenmesidir. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni ile şekillendirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Ankara ili merkezinde bulunan bağımsız bir anaokulunda görev yapan, kolay ulaşılabilir durum örneklemesiyle belirlenen ve gönüllü olan beş okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, nitel çalışmaların veri toplama tekniklerinden gözlem ve yarı-yapılandırılmış görüşme soruları ile elde edilmiştir. Araştırma verilerinin analizleri doğrultusunda bulgular, öğretmenlerin sınıf içi etkileşime yönelik algıları, öğretmenlerin çocuklar arasındaki etkileşime yönelik algı ve uygulamaları, öğretmen-çocuk etkileşimleri temaları ve öğrenme merkezlerinde oyun zamanı sırasında öğretmen-çocuk etkileşimleri alt teması şeklinde tanımlanmıştır. The aim of this study is to investigate practices of the early childhood teachers during child-child interactions in early childhood learning environments. Case study design was utilized for the study. The study group consisted of five pre-school teacherswho were determined by the convenient sampling in the center of Ankara in the 2018-2019 academic year. The data of the study was gathered thorugh observations conducted at each classroom and semi-structured interviews conducted with each teacher. In line with the analysis of the research data, the findings were categorized as teachers 'perceptions of classroom interaction, teachers' perceptions and practices of interaction between children, teacher-child interactions themes and teacher-child interactions sub-theme during free play activities. 91

Bu araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin biçimlendirici değerlendirme uygulamalarına yönelik algı ve uygulamalarının araştırılması amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemi kullanılarak yürütülen bu çalışma, fenomenoloji (olgubilim) deseni ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Ankara ve İstanbul illerinde çeşitli okul öncesi eğitim kurumlarda görev yapan 15 öğretmen oluşturmaktadır. Veriler görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak, okul öncesi öğretmenlerinin biçimlendirici değerlendirme ile ilgili görüşlerini belirlemek için, araştırmacı tarafından hazırlanan yarı- yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Okul öncesi öğretmenlerinin görüşlerine göre, öğretmenler değerlendirme aracı olarak gözlemi tercih etmektedirler. Öğretmenler gözlem yaparken, çocukların gelişimsel özelliklerini, ilgi ve ihtiyaçlarını, olumsuz davranışlarını ve sosyal ilişkilerini dikkate aldıklarını ifade etmişlerdir ve bu durumlara göre çocuklara geri bildirim yaptıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca öğretmenler sınıf mevcudunun kalabalık olması, zamanın yetersizliği ve fazladan iş yükü getirmesi gibi sebeplerden dolayı değerlendirme yaparken zorlandıklarını belirtmişlerdir. This study aimed to investigate early childhood teachers’ perceptions and implementations on formative assessment. This study which was carried out by qualitative research method fullfilled with phenomenological study. The study group of this research involves 15 teachers in Ankara and Istanbul from different preschools. The major data gathering tool of the study was semi-structured interviews conducted with teachers. Content analysis was utilized to analyze the data. The findings of the study revealed that teachers prefer observation as an assessment method. While the teachers are observing, they say that they notice the developmental characteristic, interest and need, negative behaviours, and social relation and according to these they give their feedback. Besides, the teachers also say that they encounter difficulty wth assessment because of the fact that the high number of students in classes, the iadequency of the time and over work load.

Bu araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin biçimlendirici değerlendirme uygulamalarına yönelik algı ve uygulamalarının araştırılması amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemi kullanılarak yürütülen bu çalışma, fenomenoloji (olgubilim) deseni ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Ankara ve İstanbul illerinde çeşitli okul öncesi eğitim kurumlarda görev yapan 15 öğretmen oluşturmaktadır. Veriler görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak, okul öncesi öğretmenlerinin biçimlendirici değerlendirme ile ilgili görüşlerini belirlemek için, araştırmacı tarafından hazırlanan yarı –yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Okul öncesi öğretmenlerinin görüşlerine göre, öğretmenler değerlendirme aracı olarak gözlemi tercih etmektedirler. Öğretmenler gözlem yaparken, çocukların gelişimsel özelliklerini, ilgi ve ihtiyaçlarını, olumsuz davranışlarını ve sosyal ilişkilerini dikkate aldıklarını ifade etmişlerdir ve bu durumlara göre çocuklara geri bildirim yaptıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca öğretmenler sınıf mevcudunun kalabalık olması, zamanın yetersizliği ve fazladan iş yükü getirmesi gibi sebeplerden dolayı değerlendirme yaparken zorlandıklarını belirtmişlerdir. Anahtar Kelimeler: okul öncesi eğitim, biçimlendirici değerlendirme, erken çocukluk eğitiminde değerlendirme This study aimed to investigate early childhood teachers' perceptions and implementations on formative assessment. This study which was carried out by qualitative research method fullfilled with phenomenological study. The study group of this research involves 15 teachers in Ankara and Istanbul from different preschools. The major data gathering tool of the study was semi-structured interviews conducted with teachers. Content analysis was utilized to analyze the data. The findings of the study revealed that teachers prefer observation as an assessment method. While the teachers are observing, they say that they notice the developmental characteristic, interest and need, negative behaviours, and social relation and according to these they give their feedback. Besides, the teachers also say that they encounter difficulty wth assessment because of the fact that the high number of students in classes, the iadequency of the time and over work load. Key words: early childhood education, formative assessment, assessment of young children 88