23 results on '"ALTAYTAŞ, MUHAMMET"'
Search Results
2. İLAHİ TAKDİR ve YARDIMIN SÜNNETİ AÇISINDAN KUR’AN-I KERİM’DE BEDİR GAZVESİ
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Kalām,Battle of Badr,Predestination,Miracle,Divine Law,Divine Intervention ,Kelâm,Bedir Gazvesi,Kader,Mucize,Sünnetullah,İlahi yardım - Abstract
The historical narratives of the Qur'an can only be understood properly based on true Islamic creed due to the strong relationship between the understanding of personal being and the understanding of the universe and history, in other words, between belief and knowledge, science and history. With the extensive influence of the Western metaphysics based on materialistic, positivistic, naturalistic, mechanistic, and secularist suppositions, particularly after the Enlightenment, several Muslim intellectuals who reinterpreted the Qur'an produced certain approaches regarding the course (sunnah) of divine providence and intervention in particular. In this article, the views of three pioneering Māturīdī, Muʾtazīlī, and Ash'ārī scholars, namely Abū Mansūr al-Māturīdī (b. 333/944), Abū al-Qāsım al-Zamahsharī (b. 538/1144) and Fakhr al-Dīn al-Rāzī (b. 606), each of whom excelled in theology (Kalām) and Quranic Exegesis (Tafsīr), regarding the course and the wisdom of the divine providence and intervention during the Battle of Badr in their exegesis were revealed in view of the various interpretations those emerged in the contemporary age. On the basis of the understanding of history based on Islamic creed, it was observed that these three scholars from various schools agreed on the subject of supernatural and miraculous aspects of divine intervention at Badr, but their perspectives varied as to the manner of this intervention. In the conclusion section, the classical and modernist approaches to the topic are compared and evaluated., Şahsî varoluşa dair tasavvurla, kâinata ve tarihe dair tasavvur, başka bir deyişle inanç ile bilgi, bilim ve tarih arasındaki yakın irtibat sebebiyle Kur’an-ı Kerim’in tarihî anlatımları ancak sahih İslâm itikadı zemininde sıhhatli okunabilir. Bilhassa Aydınlanma tecrübesi sonrası materyalist, pozitivist, tabiatçı, mekanist ve seküler kabullere dayanan Batı metafiziğinin yoğun tesiriyle, Kur’an-ı Kerim’i, Sünnet’i ve İslâm ilim ve kültür tarihini yeniden okumaya tâbi tutan bazı Müslüman aydınlar, bilhassa ilahî takdir ve yardımın sünnetine dair farklı bir takım anlayışlar ortaya koydular. Bu makalede modern dönemde zuhur eden bu farklı okumalar da göz önünde bulundurularak Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (ö. 333/944), Ebü’l-Kāsım ez-Zemahşerî (ö. 538/1144) ve Fahrüddîn er-Râzî (ö. 606/1210) gibi biri Mâtürîdî, biri Mûtezilî, biri de Eş’ârî olan, her biri Kelâm ve Tefsir’de temâyüz etmiş üç büyük öncü âlimin tefsirlerinde Bedir Gazvesi’ndeki ilahi takdir ve yardımın sünnet ve hikmetini nasıl anladıkları ortaya konulmuştur. Farklı ekollere mensup üç âlimin de, İslâm itikadına dayalı tarih tasavvuru zeminde Bedir’de tabiatüstü mucizevi ilahi yardım konusunda ittifak ettikleri fakat bu yardımın şekli konusunda yer yer farklı görüşlere sahip oldukları görülmüştür. Sonuç bölümünde meseleye dair klasik anlayış ile modernist anlayışlar karşılaştırılmış ve değerlendirilmiştir.
- Published
- 2022
3. THE BATTLE OF BADR IN THE NOBLE QUR'AN IN THE CONTEXT OF THE SUNNAH OF DIVINE PROVIDENCE AND INTERVENTION
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet; Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi and ALTAYTAŞ, Muhammet; Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
- Abstract
The historical narratives of the Qur'an can only be understood properly based on true Islamic creed due to the strong relationship between the understanding of personal being and the understanding of the universe and history, in other words, between belief and knowledge, science and history. With the extensive influence of the Western metaphysics based on materialistic, positivistic, naturalistic, mechanistic, and secularist suppositions, particularly after the Enlightenment, several Muslim intellectuals who reinterpreted the Qur'an produced certain approaches regarding the course (sunnah) of divine providence and intervention in particular. In this article, the views of three pioneering Māturīdī, Muʾtazīlī, and Ash'ārī scholars, namely Abū Mansūr al-Māturīdī (b. 333/944), Abū al-Qāsım al-Zamahsharī (b. 538/1144) and Fakhr al-Dīn al-Rāzī (b. 606), each of whom excelled in theology (Kalām) and Quranic Exegesis (Tafsīr), regarding the course and the wisdom of the divine providence and intervention during the Battle of Badr in their exegesis were revealed in view of the various interpretations those emerged in the contemporary age. On the basis of the understanding of history based on Islamic creed, it was observed that these three scholars from various schools agreed on the subject of supernatural and miraculous aspects of divine intervention at Badr, but their perspectives varied as to the manner of this intervention. In the conclusion section, the classical and modernist approaches to the topic are compared and evaluated., Şahsî varoluşa dair tasavvurla, kâinata ve tarihe dair tasavvur, başka bir deyişle inanç ile bilgi, bilim ve tarih arasındaki yakın irtibat sebebiyle Kur’an-ı Kerim’in tarihî anlatımları ancak sahih İslâm itikadı zemininde sıhhatli okunabilir. Bilhassa Aydınlanma tecrübesi sonrası materyalist, pozitivist, tabiatçı, mekanist ve seküler kabullere dayanan Batı metafiziğinin yoğun tesiriyle, Kur’an-ı Kerim’i, Sünnet’i ve İslâm ilim ve kültür tarihini yeniden okumaya tâbi tutan bazı Müslüman aydınlar, bilhassa ilahî takdir ve yardımın sünnetine dair farklı bir takım anlayışlar ortaya koydular. Bu makalede modern dönemde zuhur eden bu farklı okumalar da göz önünde bulundurularak Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (ö. 333/944), Ebü’l-Kāsım ez-Zemahşerî (ö. 538/1144) ve Fahrüddîn er-Râzî (ö. 606/1210) gibi biri Mâtürîdî, biri Mûtezilî, biri de Eş’ârî olan, her biri Kelâm ve Tefsir’de temâyüz etmiş üç büyük öncü âlimin tefsirlerinde Bedir Gazvesi’ndeki ilahi takdir ve yardımın sünnet ve hikmetini nasıl anladıkları ortaya konulmuştur. Farklı ekollere mensup üç âlimin de, İslâm itikadına dayalı tarih tasavvuru zeminde Bedir’de tabiatüstü mucizevi ilahi yardım konusunda ittifak ettikleri fakat bu yardımın şekli konusunda yer yer farklı görüşlere sahip oldukları görülmüştür. Sonuç bölümünde meseleye dair klasik anlayış ile modernist anlayışlar karşılaştırılmış ve değerlendirilmiştir.
- Published
- 2022
4. Ne – Varlık ve Hiçlik: Trans-Ontolojik Bir Düşünüm
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet
- Subjects
Philosophy ,Felsefe ,Kelâm,varlık,hiçlik,özne,öte - Abstract
Bu yazıda Özkan Gözel tarafından kaleme alınan Ne – Varlık ve Hiçlik: Trans-Ontolojik Bir Düşünüm isimli kitabın tahlili yapılacaktır. Kitabında Gözel, genelde Batı felsefesinin özelde ise Nietzsche, Heidegger, Levinas ve Sartre’ın varlık ve hiçliğe dair felsefelerinden yola çıkıyor ve bu bağlamda ne, olay, varlık, hiçlik, ölüm, öte, Sonsuz, özne, başkası, dil, söz, duyarlık, dünya, konuşma, komşuluk, aşk gibi bazı temel mefhumları trans-ontolojik bir bakış açısıyla ele alıyor.
- Published
- 2021
5. Bulgaristan Âlimlerinden Mehmed Fikri’nin Tasavvurunda Gazzâlî ve Felsefesi
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
6. Ehl-i Kitapla İlgili Bazı Âyetlerden Dini Çoğulculuğa Delil Getirmenin İmkânı Meselesi
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet
- Subjects
Islam,Quran,Religious Pluralism,People of the Book (Ehl-i Kitab),Salvation ,Social ,İslâmiyet,Kur’ân-ı Kerim,Dini Çoğulculuk,Ehl-i Kitap,Kurtuluş ,Sosyal - Abstract
In parallel with the postmodern process that became popular in the West especially after the WW II and with the developments in religious philosophy, the Catholic church updated its missionary activities in the form of "interfaith dialogue" with its theopolitical initiatives.Subsequently, the rhetoric and activities of "co-existence, dialogue between the civilizations and the religions, the religious pluralism" gained momentum in the West on the basis of modernity. This process, whose influence in Turkey began to be felt deeply especially after the 80s, increased gradually on the axis of interfaith dialogue discourses together with the Medina contract discussions in the 90s and with the intensive activities of FETO related to this field after the 2000s.In this new process that was centered around the dialogue and religious plurality, some verses have been reinterpreted at the expense of violating of the boundaries of the religious procedure and framework that have been widely accepted for fourteen centuries in order to gain legitimacy from the Qur'an and Prophetic Tradition. In this context, this process of legitimization was analyzed by citing some verses related to the People of the Book.Initially, the classical interpretations of the verses discussed were included and then the difference in interpretation was analyzed in terms of its contact with religious pluralism, especially in the modern period, by citing interpretations that violated the classical framework. As a result, it was concluded that no verses in the Qur'an after the last Prophet's prophethood were understood in a way that praised the faith and direction of the People of the Book, who did not accept Islam, and that lead to their salvation in the Hereafter.Moreover, it has been argued that it is arrogance, ideological and exclusionary to describe truth and salvation as "exclusion" within the framework of an institutional religion in the modern era. As a result, it has been stated that it is not possible to gain legitimacy for religious pluralism from the Qur'an and Prohetic Tradition whereas there are unique examples of freedom of ideas, beliefs and religions or of treating other members of religion with justice and beauty in Islamic sources and tradition., Batı’da özellikle ikinci dünya savaşı sonrasında revaç bulan postmodern sürece ve din felsefesindeki gelişmelere paralel olarak, Katolik kilisesi yaptığı teopolitik açılımlarla misyonerlik faaliyetlerini, “dinler arası diyalog” formatında güncelledi. Akabinde Batı’da modern zeminde, “bir arada yaşama, medeniyetler ve dinler arası diyalog, dini çoğulculuk” söylemleri ve faaliyetleri hız kazanmıştır. Özellikle 80’li yıllardan sonra Türkiye’de etkisini hissettirmeye başlayan bu süreç 90’lı yılarda Medine sözleşmesi tartışmaları, 2000’li yıllardan sonra ise FETÖ’nün de bu alandaki yoğun faaliyetleriyle, dinler arası diyalog söylemleri ekseninde artarak devam etmiştir.İşte dinler arası diyalog ve dini çoğulculuğun merkezde olduğu bu yeni sürece, Kur’ân-ı Kerim’den ve sünnetten meşruiyet devşirmek üzere, bazı âyetler on dört asırdır genel kabule mazhar olmuş itikadî usûl ve çerçevenin sınırlarını ihlâl edecek şekilde, yeniden yorumlamıştır. Makalede bu bağlamda özellikle Ehl-i kitabla ilgili bazı âyet-i kerimeler misal gösterilerek bu meşrulaştırma süreci tahlil edilmiştir.Ele alınan âyet-i kerimlerin önce klasik tefsirlerine yer verilmiş sonra da modern dönemde özellikle klasik çerçeveyi ihlâl eden yorumlardan misaller getirilerek aradaki yorum farkı dini çoğulculukla irtibatı bakımından tahlil edilmiştir. Neticede Kur’ân-ı Kerim’de son peygamberin risaletinden sonra hiçbir âyetin İslâm’ı kabul etmeyen Ehl-i kitabın itikat ve istikametini övecek ve ahirette kurtuluşuna delâlet edecek şekilde anlaşılmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca modern dönemde hakikat ve kurtuluşu kurumsal bir din çerçevesinde ele almanın “dışlayıcılık” olarak tasnif edilmesinin kibirli, ideolojik ve dışlayıcı bir anlayış olduğu savunulmuştur. Sonuçta Kur’ân-ı Kerim ve sünnetten, ilim geleneğimizden dini çoğulculuğa meşruiyet devşirmenin mümkün olmadığı buna mukabil, fikir, inanç ve din özgürlüğünün veya diğer din mensuplarına adalet ve güzellikle muamele etmenin İslâm kaynaklarında ve geleneğinde eşsiz örneklerinin bulunduğu ifade edilmiştir.
- Published
- 2021
7. Tarihî ve İtikâdî Zaviyeden Günümüzde Hac ve Umre ile Mekke ve Medine’ye Dair Müslüman Şuurun Bazı Meseleleri
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet, primary
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
8. Sistematik Kelam
- Author
-
ÖNAL, RECEP, BOZOĞLU, OĞUZ, DEMİRCİ, OSMAN, ALTINDAŞ, MÜCTEBA, AKMAN, MUSTAFA, SOYSAL, MEHMET FATİH, IŞIK, AYHAN, OKUMUŞ, NAMIK KEMAL, ALTAYTAŞ, MUHAMMET, ÇAĞLAYAN, HARUN, SANCAR, FARUK, MARULCU, HASAN TEVFİK, KELPETİN ARPAGUŞ, HATİCE, and İLHAN, MEHMET
- Published
- 2019
9. The Value of Ahl Al-Kitab’s Belief and Action in Islam according To Classical and Modern Quranic Exegesis
- Author
-
ZENGİNER, Uğur and ALTAYTAŞ, Muhammet
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Tefsir,İman ve Necat,Modern Dönem,Ehl-i kitap,Son Peygamber ,Interpretation,Belief and Salvation,Modern Period,Ahl al-Kitāb,The Last Prophet - Abstract
Modern dönemle birlikte dinin kaynak metinlerinin okunması ve anlaşılmasıkonusunda yeni usuller tatbik edilmiştir. Klasik dönemde belli bir şeklekavuşan kimi meseleler, yeni usullerin tatbiki sonucunda yeniden tartışma konusuyapılmış ve klasik dönemde asırlardır icma ile çerçevesi çizilmiş olanhudutları aşan bir takım neticelere varılmıştır. Zamanla bu tartışmalar sadecemuamelatla sınırlı kalmayıp, ibadet ve akait meselelerine de sirayet etmiştir.İşte bu tartışma konularından biri de Yahudi ve Hıristiyanların (Ehl-i kitap) hidayet üzere olmak ve necata erişmek için sonpeygamber Hz. Muhammed’e ve son kitap Kur’ân-ı Kerim’e iman etmelerinin ve tabiolmalarının zorunlu olup olmadığı meselesidir. Modern dönemde konuya yaklaşımlardakitarihi kırılma noktalarının tespit ve tahlili önem arz etmektedir. Söz konusumeseleye dair ayetlerin yorumlarında meydana gelen kırılma noktalarının tespitve tahlili için, gelenekselusul ve anlayışı yansıtan iki tefsir (Tibyan Tefsiri, Bilmen Tefsiri)son 40 yıl içinde kaleme alınmış iki önemli tefsirle (Çağdaş Tefsir, Kur’ânYolu Tefsiri) mukayeseli olarak ele alınmıştır., New methods for reading and understanding the religious sources havebeen applied along with the modern period. Some issues, that have alreadygained a certain shape in the classical period, have been discussed again as aresult of the application of new methods and thus a number of conclusions whichexceed the boundaries framed by Ijma (consensus of the Ummah) were reached. In the course of time,these discussions were not limited to transactions [al-Mu`amalat] but alsoexpanded to worship (al-'Ibadah) and faith (al-aqāʾid)issues. One ofthese debate topics is the issue whether it is mandatory for the Jews andChristians (Ahl al-Kitāb) to believe in and follow prophet Muhammad (pbuh) andthe last holy book al-Quran to be on the straight path and to reach salvation. The detection and analysisof these historical breaking points in the modern period is of importance. To analyse thesebreaking points in the interpretation of the verses, two tafseers which reflectthe traditional method and understanding (at-Tibyan and Bilmen’s Tafseer)are compared with two other tafseers (Çağdaş Tefsir and Kuran Yolu)which are written in the last 40 years period.
- Published
- 2018
10. Klasik Ve Modern Tefsirlere Göre İslam Açisindan Ehl-İ Kitab’in İman Ve Amelinin Değeri
- Author
-
Zenginer, Uğur and Altaytaş, Muhammet
- Subjects
Modern Period ,Son Peygamber ,Ehl-i kitap ,Modern Dönem ,Ahl al-Kitāb ,Interpretation ,İman ve Necat ,Tefsir ,Belief and Salvation ,The Last Prophet - Abstract
Modern dönemle birlikte dinin kaynak metinlerinin okunması ve anlaşıl-ması konusunda yeni usuller tatbik edilmiştir. Klasik dönemde belli bir şekle kavuşan kimi meseleler, yeni usullerin tatbiki sonucunda yeniden tartışma konusu yapılmış ve klasik dönemde asırlardır icma ile çerçevesi çizilmiş olan hudutları aşan bir takım neticelere varılmıştır. Zamanla bu tartışmalar sadece muamelatla sınırlı kalmayıp, ibadet ve akait meselelerine de sirayet etmiştir. İşte bu tartışma konularından biri de Yahudi ve Hıristiyanların (Ehl-i kitap) hidayet üzere olmak ve necata erişmek için son peygamber Hz. Muhammed’e ve son kitap Kur’ân-ı Kerim’e iman etmelerinin ve tabi olmalarının zorunlu olup olmadığı meselesidir. Modern dönemde konuya yaklaşımlardaki tarihi kırılma noktalarının tespit ve tahlili önem arz etmektedir. Söz konusu mesele-ye dair ayetlerin yorumlarında meydana gelen kırılma noktalarının tespit ve tahlili için, geleneksel usul ve anlayışı yansıtan iki tefsir (Tibyan Tefsiri, Bilmen Tefsiri) son 40 yıl içinde kaleme alınmış iki önemli tefsirle (Çağdaş Tefsir, Kur’ân Yolu Tefsiri) mukayeseli olarak ele alınmıştır. New methods for reading and understanding the religious sources have been applied along with the modern period. Some issues, that have already gained a certain shape in the classical period, have been discussed again as a result of the application of new methods and thus a number of conclusions which exceed the boundaries framed by Ijma (consensus of the Ummah) were reached. In the course of time, these discussions were not limited to transacti-ons [al-Mu`amalat] but also expanded to worship (al-'Ibadah) and faith (al-aq??id) issues. One of these debate topics is the issue whether it is mandatory for the Jews and Christians (Ahl al-Kit?b) to believe in and follow prophet Muhammad (pbuh) and the last holy book al-Quran to be on the straight path and to reach salvation. The detection and analysis of these historical breaking points in the modern period is of importance. To analyse these breaking points in the interpretation of the verses, two tafseers which reflect the tradi-tional method and understanding (at-Tibyan and Bilmen’s Tafseer) are compared with two other tafseers (Çağdaş Tefsir and Kuran Yolu) which are written in the last 40 years period.
- Published
- 2018
11. Kaza ve kadere iman
- Author
-
Gündoğar, Hamdi, Öğük, Emine, Fatiş, Emrullah, İbiş, fatih, Çınar, Mahmurt, Şahin, Mehmet Kenan, Altaytaş, Muhammet, Bardakçı, Sefa, Batur, M. Raşit, Akın, Murat, Birinci, Züleyha, Yavuz, Salih Sabri, Sancar, Faruk, and Hitit Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü
- Subjects
Kaza ,Kader ,İman - Abstract
Kaza ve Kader, iman edilmesi emredilen bir iman nesnesi olarak Kur’an’da vurgulanmamış olmakla birlikte İslam düşüncesinde, konuyla ilgili hadis rivayetleriyle desteklenerek bir iman nesnesi olarak tartışılmıştır. Kaza ve kader kavramları, Allah’ın ezeli ilmiyle her şeyi bilmesi ve kudreti anlamında Allah’ın sıfatları konusu altında ele alınırken; insanın fiillerinde özgür olup olmaması konusundaki tartışmalardan hareketle insanın fiilleri konusunda da ele alınmaktadır. Fatalist/Kaderci bir düşünce sisteminin oluşturulması, otoritenin fiillerinin sorgulanmaması ve kayıtsız şartsız uygulanması bağlamında otorite tarafından daima destek görmüştür. İnançlarla ilgili bir konu olması sebebiyle kelamcılar arasında da kaza ve kader konusundaki tartışma, geçmişten günümüze kadar güncelliğini koruyan meselelerden biri haline gelmiştir.
- Published
- 2018
12. İSLÂM İTİKADI VE TÜRK LİSÂNI -MA’RUFTAN İYİLİĞE TÜRKÇE’NİN TEBDÎLİNİN İTİKÂDÎ/KELÂMÎ MANASI
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet
- Subjects
İslâm itikadı,Türkçe, ma’ruf, iyilik,dilde değişim ,Religion ,Din Bilimi ,Social ,Islamic creed,turkish language,ma’ruf,iyilik,Change in Language ,Sosyal - Abstract
Language is a means and mediumfor human being for the expression of existence. If one’s belief is considered as a depictionand outcome of his/her own existence, it becomes obvious that faith andlanguage cannot be considered as separate entities. We think that Turkish language has gained itsrise on the basis of the written form, words and sound of Qur’an and of theIslamic creed. Thus, our main aim in this article is to analyse the religiousand theological meaning of the change, which Turkish language has experiencedwithin the last century, especially within the last decades, from the point oftheology of Islam (Kalâm). As a result, we come to the conclusion that there isa direct connection between the change and alteration of a language, and thoseof the truth., İnsan için lisân, varlığın ifade vasatı ve vasıtasıdır. Eğer kişinin inancının onun varlık tasavvurunun bir tasviri ve hâsılası olduğu düşünülürse, iman ile lisânın birbirinden ayrı olarak telakki edilemeyeceği kendiliğinden ortaya çıkar. Asıl yükselişini; yazısı, kelimeleri ve sadâsı itibariyle Kur’ân-ı Kerim ve İslâm itikâdı zemininde kazandığı kanaatinde olduğumuz Türkçe’nin son bir asırda ve bilhassa geçen birkaç on yılda yaşadığı değişimin dinî ve itikâdî manasını, ma’ruf ve münker kavramları üzerinden, kelâmî açıdan tahlil etmeyi amaçlıyoruz. Sonuçta lisânın tebdîl ve tahrifi ile din ve hakikatin tebdîl ve tahrifi arasında doğrudan bir irtibat olduğu kanaatine varıyoruz.
- Published
- 2016
13. KASÎDE-İ NÛNİYYE VE ŞERHLERİNDE ÖNCEKİ ŞERİATLARIN NESHİ MESELESİ
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet
- Subjects
Hızır Bey,Kasîde-i Nûniyye,Önceki Şeriatlar,Nübüvvet,Nesih - Abstract
Bu makalede Osmanlı ilimgeleneğinin önemli halkalarından birini teşkil eden, parlak bir âlim veİstanbul’un ilk kadısı olan Hızır Bey’in el-Ķasîdetü’n -Nûniyye adlı manzumakâid risalesinin kelam tarihindeki yerine ve önemine işaret edilmiştir.Akabinde el-Ķasîdetü’n-Nûniyye ve şerhleri çerçevesinde genel olarak nübüvvetve son Peygamber’in nübüvveti bağlamında neshin imkân ve vukuu ile öncekişeriatların neshi meselesi ele alınarak değerlendirilmiştir. Bu bağlamdaYahudilerin neshin Allah hakkında cehl ve bedâyı gerektireceğine dair iddialarıele alınmış, bu iddiaları reddederken kelamcıların ortaya koyduğu akli ve naklîdeliller üzerinde durulmuştur. Son olarak nesih meselesinden hareketle Osmanlıdüşüncesinde şerh ve haşiyelerin yerine temas edildikten sonra ulaşılansonuçlar günümüz açısından genel olarak değerlendirilmiştir.
- Published
- 2015
14. İSLAM İNANCI AÇISINDAN ÇAĞIMIZDA İNSANIN KADERİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ MESELESİNE BİR BAKIŞ
- Author
-
Altaytaş, Muhammet, primary
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
15. Varoluşsal açıdan İslâm inancında ölüm
- Author
-
Altaytaş, Muhammet, Yeprem, M. Saim, İlahiyat Anabilim Dalı, Yeprem, M Saim, and İlahiyat Anabilim Dalı Kelam Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Death ,Philosophy ,Islamic philosophy ,Felsefe ,Existentialism ,Beliefs ,Din ,İslam Dini ,Kelam ,Islam - Abstract
TEZ ÖZETBu çalışmada varoluşsal açıdan İslâm inancında ölüm konusu ele alınmıştır. Buna göre ölüm, hayatın kendisiyle son bulacağı vefat hadisesi olarak değil, insanın oluşu/tekevvünüyle alakası bakımından incelenmiştir. Varoluşsal açıdan bakıldığında insanın varlık şuurunun, ölüm ya da musibetler gibi insan varlığını tehdit eden sınır durumlar karşısında belirginleştiği görülmüştür. Bu nedenle insanın hayat macerasında birbirinden ayrı düşünülemeyecek olan “olmak ve ölmek”, birbirini yok eden değil tahkim eden aynı hakikatin iki veçhesidir. Hayat ölümlü ölüm hayatidir. Buna göre birinci bölümde varoluşsal açı dikkate alınarak, nas esas alınmak suretiyle temel meseleleriyle ölüm ele alındı. İkinci bölümde varoluşumuzu içinde kazandığımız tarihsel bağlamın hâkim unsuru olması hasebiyle modernliğin ölüme bakışı incelendi, Varoluşçuluğun ve bilhassa Heidegger’in modernliğe karşı eleştirel bakışı üzerinde duruldu. Son bölümde ise temel meseleleriyle ölümün mücerret olarak ele alındığı ilk bölümden ve Varoluşçululuğun modernlik karşısındaki ölüm yorumunu ele aldığımız ikinci bölümden istifade ederek, nas esas alınmak sûretiyle, müminin varoluşu ve ölümü, tefridi/muşahhas olarak ele alınmıştır.Böylece ölüm, insanın tekevvünü/oluşu, varoluşunu kazandığı tarihsel bağlam ve temel dini metinlerle irtibatlandırılarak bir bütün olarak ele alınmaya ve yorumlanmaya çalışılmıştır. İslâm inancında hayatın; öncesi, sonu ve sonrasıyla bir bütün olarak, Muhyi ve Mumit olan Allah ile irtibatlandırılarak anlam kazandığı ve müminin hayatının her anında bu unsurlara dokunarak hayatını ahenge ve sıhhate kavuşturduğu sonucuna ulaşılmıştır. ABSTRACT OF THE DISSERTATIONExistential Meaning of Death in Islamic Faith This dissertation deals with the existential meaning of death in Islamic faith. It studies death in respect to its relation with the human existence/becoming, not as an event by which life comes to an end. From the existential point of view, the human’s consciousness of existence gets clear when facing those boundary states that threaten the human existence such as death and calamities. Therefore, “existence” and “death” cannot be considered separate in the human’s adventure of life. They do not destroy each other. Instead, they support each other, being the two faces of the same truth. Life is mortal; and death is vital.In chapter one, I deal with death with its essential problems from the existential point of view, by holding the Quranic verses as references. In chapter two, I examine the modern sense of death since it is the prevailing element of the historical context in which we presently exist. I emphasize the critical look of existentialism, especially that of Heidegger, to modernity. In chapter three, I study the existence of the believer concretely, by using the results of the previous two chapters.In this dissertation, I attempt to interpret death as a whole, by relating it to the human existence and the historical context of that existence, as well as the basic religious texts. I conclude that, in Islamic faith, life attains its value with its past, end, and future, as a whole, as well as its relation to God who gives death and life. A believer gives coherence and health to his or her life by always touching upon these points.
- Published
- 2009
16. İslâm ve Çağdaşlık: Fikri Bir Geleneğin Değişimi
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,İslâm,Çağdaşlık,Fazlur Rahman - Abstract
İslâm dünyası son birkaç asırdan bu yana modern durum karşısındaki tavrını belirleme konusunda zihin karışıklığı yaşamaktadır.
- Published
- 2002
17. Günümüz Türkiye'sinde İslami inanç ve değerlere yöneltilen eleştirilerin niteliği -Turan Dursun, Erdoğan Aydın örneği
- Author
-
Altaytaş, Muhammet, Çelebi, İlyas, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Aydın, Erdoğan ,Din ,Religious conducts ,Religious values ,Dursun, Turan ,Islam ,Criticism - Abstract
199
- Published
- 2001
18. Günümüz Türkiye’ sinde İslami inanç ve değerlere yöneltilen eleştirilerin niteliği -Turan Dursun, Erdoğan Aydın örneği
- Author
-
Altaytaş, Muhammet, Çelebi, İlyas, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı Kelam Bilim Dalı
- Subjects
KELAM ,İSLAM - Published
- 2001
19. KASÎDE-İ NÛNİYYE VE ŞERHLERİNDE ÖNCEKİ ŞERİATLARIN NESHİ MESELESİ.
- Author
-
ALTAYTAŞ, Muhammet
- Abstract
The present study tries to determine the place and importance of the theological treatise titled al-Qasida al-Nūniyya in the history of Islamic Theology (kalām) which was written in poetical style by Hizir Beg, a distinguished scholar accepted as one of the major figures of Ottoman scholarship tradition and the first “kadi” (Muslim judge) of Istanbul. Furthermore, the article tries to analyze the possibility of abrogation and the abrogation of previous laws (sharia) in view of prophethood in general and the prophethood of the last Prophet (P.B.U.H.) in the context the al-Qasida al-Nūniyya and its commentaries. Within this scope, the claims of Jews supposing that the abrogation would imply ignorance and strangeness concerning God were evaluated; moreover, the rational and scriptural proofs of theologians in rejecting these very claims were expressed. Finally, the importance of interpretations (sharh) and annotations (hashiya) in Ottoman Thought was elucidated basin on the issue of abrogation, and the results were evaluated in general in terms of current conditions. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2016
20. İSLÂM İTİKADI VE TÜRK LİSÂNI -MA’RUFTAN İYİLİĞE TÜRKÇE’NİN TEBDÎLİNİN İTİKÂDÎ/KELÂMÎ MANASI-.
- Author
-
Altaytaş, Muhammet
- Subjects
- *
TURKISH language , *LINGUISTIC change - Abstract
Language is a means and medium for human being for the expression of existence. If one’s belief is considered as a depiction and outcome of his/her own existence, it becomes obvious that faith and language cannot be considered as separate entities. We think that Turkish language has gained its rise on the basis of the written form, words and sound of Qur’an and of the Islamic creed. Thus, our main aim in this article is to analyse the religious and theological meaning of the change, which Turkish language has experienced within the last century, especially within the last decades, from the point of theology of Islam (Kalâm). As a result, we come to the conclusion that there is a direct connection between the change and alteration of a language, and those of the truth. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2015
21. The book of Fakhr al-Dīn Al-Razī, 'Ma'ālim Uṣūl Al-Dīn' (lit. milestones of the foundations of religion), edited with analytical introduction
- Author
-
Orabi, Orabi and Altaytaş, Muhammet
- Subjects
Tenakuz ,Contradiction ,İnference ,İmam Fakhr al-Din al-Razi ,Exemption and certain propositions ,Essence ,Mahiyet ,Malaem Ausul Aldeen ,Fahreddin er-Râzi ,Tenzih ve Yakınlığı Meselesi ,Meâlimu Usûli’d-Din ,İstidlal - Abstract
Hicri 606 Milâdî 1209 tarihinde vefat etmiş olan Fahreddin er-Râzi”nin Kelâm ilmine muazzam katkıları olmuştur. Bilhassa kesin bilgiye ulaşma konusunda istidlal metoduna getirdiği yenilikler ve bunların akait meseleleri üzerindeki tesirleri onun bu alana katkısına şahitlik eden unsurların başında gelir. Razi, İslâm ilimlerinin birçok sahasında çok sayıda eser yazdı. Kelâm sahasında kaleme aldığı en son eseri olması pek muhtemel olan Meâlimu Usûli’d-Din isimli eseri onun son dönem görüşlerini ihtiva eden muhtasar bir eser olması sebebiyle de son derece önemlidir. Bu değerli eserin henüz sıhhatli ilmi bir tahkikli neşrinin yapılmamış olması beni bu eser üzerine çalışmaya sevk etti. İki bölümden oluşan araştırmamızın birinci kısmında Meâlimu Usûli’d-Din isimli eserin önemi, muhtevası ve diğer eserlerinden de istifade ederek müellifin istidlâl metodu hakkında bir tasvir, inceleme ve değerlendirme yaptık. İkinci kısımda ise yazma nüshalarından hareketle eserin tahkikli metnini hazırladık. Kelâm talebelerinin eserden istifadesini kolaylaştırmak için metni bütünüyle harekeledik. İlâveten Razi?nin bazı kavram ve görüşlerini başka eserlerden de istifade ederek dipnotlarda izah etmeye gayret ettik. Buradan hareketle Razi?nin orijinal taraflarını belirginleştirmeyi hedefledik. Eş?ari mezhebine mensup olan Razi?nin adı geçen ekole yeni bir takım yaklaşımlar ilave ettiğini tespit ettik. Kendine has hususiyetleri ve Kelâm ilmine getirdiği yeniliklerle Razi, kendinden sonra kelâm yöntemi ve âlimleri üzerinde önemli etkiler bırakmıştır. İmam Fakhr al-Din al-Razi (600 Hi, 1209 AD) tremendously contributed to the Islamic theology school or Ilm al-Kalam. Such contributions become clear when we track his guidelines in establishing epistemological evidences as well as his attempts to explain the philosophical and theological rules of these evidences and their influences on Islamic epistemology and beliefs. Alrazy authored several important books, including “Ma'alim U?ul al-Din”, which is considered among his latest writings. Based on the scientific significance and the time of publication of this book, I decided to authenticate it in order to analyze and explore the foundational rules of Alrazy?s scholastic approaches. The research was conducted in two parts: First part consists of study and examples of the foundations of his opinions and how that led to the conclusions laid in the Ma'alim U?ul al-Din. In the second part, I verified the book against four handwritten copies and one old printed copy. Additionally, I added the Arabic diacritics to the book. In addition to that, I commented and highlighted some of the disputes, that have been raised between different Islamic theological schools about certain issues, in order to explain it and put it through its context in the book. The scientific value of the Malaem, can be understood when we notice that it was written during Alrazy?s last years. It is one of his latest books, if not the latest. In this book, Alrazy added some new opinions that contradicts some of his old thoughts, and therefore, it contains his latest opinions. Some examples from the book are renewing findings, self, essentials of self, reality of destiny, and some others.
- Published
- 2018
22. A comparative approach to the issue of the faith on the last prophet and the book in the Turkish interpretations of the people of the book at modern ages
- Author
-
Zenginer, Uğur, Altaytaş, Muhammet, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Prophethood ,Contemporary Interpretation ,Son Peygamber ,Ehl-i kitap ,Din ,Çağdaş Tefsir ,Turkish ,Turkish translation ,The last prophet ,Islam ,Tibyan Tefsiri ,Faith ,Religion ,Koran ,Modern Period ,Prophets ,Modern Dönem ,Ahl al-Kitab ,Commentary ,People of the book ,Tibyan interpretation - Abstract
Modern dönemde dinin kaynak metinlerini okuma konusunda geliştirilen yeni usullerin tatbiki sonucunda, ilim geleneğimizde belli bir şekle kavuşan birçok mesele yeniden tartışma konusu yapılmış ve farklı bir takım neticelere ulaşılmıştır. Bu tartışmalar zamanın değişmesiyle hükme de tesir eden muamelât sahasıyla sınırlı kalmamış, ilim geleneğimizde sabit görülen bazı ibadet hatta akait meselelerine de sirayet etmiştir. İşte bu bağlamda tartışılan konulardan biri de Yahudi ve Hıristiyanların hidayet üzere olmak ve necata erişmek bakımından son peygambere ve kitaba iman etmelerinin zorunlu olup olmadığı meselesidir. Elbette bu alanda yapılan farklı çalışmalar mevcuttur. Fakat bu meselenin isabetli bir çözüme kavuşturulması için modern dönemdeki tarihi kırılma noktalarının isabetle tespit, teşhis ve tahlil edilmesinin önemi izahtan varestedir. İşte bu tezde, geleneksel yaklaşım çerçevesinde telif edilen iki tefsir ölçü alınarak, son 40 yıl içinde kaleme alınan iki önemli tefsirdeki bahsi geçen meseleye dair ayetlerin yorumundaki kırılma noktaları tespit ve tahlil edilecektir.Tez, giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümünde Ehl-i kitap hakkında kısaca bilgiye değinildikten sonra yazarlarımızın hayatları ve eserleri hakkında bilgi verilmektedir. Birinci bölümde genel olarak peygamberlere iman konusu ve kelam ekollerinin nübüvvet konusundaki görüşleri ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Ehl-i kitabın son peygambere ve kitaba imanı meselesine, ikisi klasik, ikisi de modern dönemde yazılmış tefsirler arasında mukayese yapılmış, modern dönemde Kur'ân yorumlarında meydana gelen değişiklikler ortaya konulmuş ve tahlillerle sonuca ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Ehl-i kitap, Tibyan Tefsiri, Çağdaş Tefsir, Modern Dönem, Son Peygamber. As a result of the application of the new methods developed for reading the texts in religious sources at modern age, many important issues shaped in our traditional science have become a matter of debate and different results have been obtained. These discussions have enured not only the provisional but also the traditional principles of worship and faith processes. One of the topics under discussion at this respect is whether it is an obligation or not for the Jewish people and the Christians to believe in the last prophet and the book for salvation.There are different studies at this field. However, it is essential to find out, diagnose and analyse the breaking points in history to gain the best solution for this issue. In this thesis, the interpretations of Koran verses written in last forty years located in two important Koran interpretations and the breaking points on the underlying issue are going to be identified and analysed.This thesis consists of the introduction, two other sections and the conclusion. In the introduction part, some brief information has been given on the people of the book and the life stories and the works of our writers. Their ideas on the belief in the prophets and the prophecy as a job have been discussed in the first part. In the second part, together with the analysis on the issue of the belief of the people of the book on the last prophet and the book, a comparison has been made between the two interpretations written in the classical age and the modern one and the differences occured in the Koran interpretations in the modern age have been presented and some results have been obtained through analysis. Key Words: People of the Book, Tibyan Interpretation, Contemporary Interpretation, Modern Period, The Last Prophet. 184
- Published
- 2018
23. Son Dönem Makedonya Alimlerinden Kemal Aruçi Ve Kelami Görüşleri
- Author
-
Jahjai, Meral, Altaytaş, Muhammet, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Makedonya ,Religion ,Din ,Kemal aruçi ,Akâid ve Kelâm Dersleri ,Osmanlı Kelâm Anlayışı ,Ottoman Understanding of Theology ,Macedonia - Abstract
Osmanlɪ fetihleri sayesinde İslam dini ile şereflenen Balkanlar'da sayɪsɪz araştɪrmalara konu edilmiş zengin bir kültürel tarih ve miras oluşturulmuştur. Uzun bir süre mimari yönü ile sınırlı bulunan araştırmalara son zamanlarda kültürel mirası işleyen çok sayıda çalışmalar da eklenmiş bulunmaktadır. Bölgedeki varlığı barış ve istikrarın kaynağı olarak kabul edilen Osmanlı'nın bölgeden fizikî ayrılışı ile siyasi planda olduğu gibi kültürel planda da belirsizlik baş göstermiş oldu. Osmanlı ilim geleneğinde yetişmiş bulunan alimlerin duruşları tam da bu noktada belirleyici bir rol oynayacaktır. Vermiş oldukları kimlik muhafazası mücadelesinde dönemin hususiyetleri bakımından itibar görmeyen bir tavrın temsilciliğini yapmış olmaları çalışmalarının da kayıt altına alınmasını zorlaştırmıştır. Not defterlerine mahkum edilmiş birbirinden kıymetli çalşmaların çoğu, zamanın insafına terkedilmiştir. Tez, Kemal Aruçi'nin kaleme almış olduğu eserlerinden yola çıkarak Osmanlı sonrası Makedonya'da bu bağlamda verilen mücadele ile birlikte tevarüs edilen itikadî geleneği de ortaya koymaya çalışmaktadır. Kemal Aruçi'nin kaleme almış olduğu Akaid ve Kelam Dersleri başlıklı çalışma, Osmanlı sonrasında da bu bölgelerde hakim olan Ehl-i sünnet merkezli Osmanlı kelâm anlayışını ortaya koyan önemli bir kaynak olarak elimizde bulunmaktadır.Anahtar Kelimeler: Makedonya, Kemal Aruçi, Akâid ve Kelâm Dersleri, Osmanlı Kelâm Anlayışı. Owing to Ottoman conquests of the region through which Islam was also introduced, a rich cultural and historical heritage is established across the Balkan region. Abundance of researches about the region had first been limited with architecture for a long a period of time. Yet, in recent times, this accumulation of knowledge has already been fortified with those researches dealing with cultural heritage. Given that the presence of the Ottoman regime is accepted as the source of stability across the Balkans, its physical disappearance from the region resulted in both political and cultural ambiguity. At this point, stances and ideas of those scholars emerged through the Ottoman education system plays a crucial role for preservation of the theological tradition. Also, provided that they represented an outdated and unpopular Ottoman cultural and religious image of those times in the given context of the Balkans, keeping record of their studies turned out to be difficult; they were left aside to their own fates and could not go beyond personal notes. In this respect, this study aims to analyze the theological tradition in Macedonia after the Ottomans through the lenses of Kemal Aruci's studies. His main study, Akâid ve Kelâm Dersleri, which is elaborated in this research stands as one of the most significant sources regarding the Ottoman understanding of theology in the post-Ottoman Macedonia.Keywords: Macedonia, Kemal Aruci, Akâid ve Kelâm Dersleri, Ottoman Understanding of Theology. 136
- Published
- 2017
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.