8 results on '"İnanç Özkan, Sevim"'
Search Results
2. Management of the control against forest pests in Artvin spruce forests
- Author
-
İnanç Özkan, Sevim, primary
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
3. Income generating species and their contribution to local people in Mersin region
- Author
-
Dağadur, İbrahim and İnanç Özkan, Sevim
- Subjects
Odun dışı orman ürünleri ,Income-generating species ,Gelir getirici türler ,Envanter ,Inventory ,Mersin region ,Mersin yöresi ,Orman köylüsü ,Non wood forest product ,Forest villager - Abstract
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de gelir getirici türlerin öneminin kavranmasına paralel olarak kullanım alanı ve yoğunluğu her geçen gün artmaktadır. Oduna dayalı üretime kıyasla daha az fiziksel güç ve aktivite gerektirmesi, finansal fayda açısından daha verimli olması ve aynı zamanda iklim dostu bir faaliyet olması gibi avantajları gelir getirici türlerin öneminin kavranmasına katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada, Mersin Orman İşletme Müdürlüğü sınırları içerisinde envanteri yapılan gelir getirici türlerin tespiti ile bu türlerin orman köylüsü üzerindeki sosyo- kültürel ve sosyo-ekonomik etkilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışma büro ve anket çalışması olarak iki farklı aşamada gerçekleştirilmiştir. Büro çalışması kapsamında çalışma alanı içerisindeki orman köylerinin belirlenmesi ve envanteri yapılan gelir getirici türlerin tespiti çalışmaları OGM kayıtlarından elde edilmiş olup, anket çalışmasına altlık olarak kullanılmıştır. Mersin Orman İşletme Müdürlüğü sınırları içerisinde kalan toplam 28 adet orman köyden 24'ünde envanteri yapılan 12 adet gelir getirici tür için rastgele 224 kişi ile anket çalışması yapılmıştır. Anket uygulamasına katılan köylülerin %67,4'ü erkek ve %32,6'sı kadınlar, yaş aralığı bakımından en çok katılımı %39,3'ünü 46-65 yaş aralığı ve en az katılım ise %11,2 ile 18-25 yaş aralığı, aylık ortalama gelirleri bakımdan ise en çok %58,9'u 1000- 2000 TL aralığında iken en az ise %1,8'le 5000 ve üstü aralığı geliri oluşturmaktadır. Yöre halkına en çok katkı yapan türler; Kekik, Zeytin, Keçiboynuzu ve Defne'dir. Horozlu köyü köyler arasından gelir getirici türlerden en çok gelir elde eden köydür. Gelir getirici türler Türkiye'nin kırsal ve ulusal ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır. In parallel with the understanding of the importance of income-generating species in our country, as in the world, the area of use and density are increasing day by day. Compared to wood-based production, its advantages such as requiring less physical strength and activity, being more efficient in terms of financial benefits and being a climate-friendly activity contribute to the understanding of the importance of income-generating species. In this study, it is aimed to determine the income-generating species that are inventoried within the boundaries of Mersin Forestry Management Directorate and to reveal the socio-cultural and socio-economic effects of these species on the forest villager. The study was carried out in two different stages as office and survey study. Within the aim of the office study, the determination of the forest villagers in the study area and the determination of the income generating species were obtained from the OGM records and were used as a base for the survey study. A survey was conducted with 224 people randomly for 12 pieces inventoried income generating type in 24 of 28 pieces' forest village within the borders of Mersin Forestry Management Directorate. 67.4% of the villagers participating in the survey are men and 32.6% are women, in terms of age range, the highest participation is 39.3% in the age range of 46-65 and the least participation is between the ages of 11.2% and 18-25. In terms of age range and monthly average income, most 58.9% of them are in the range of 1000-2000 TL, while the least 1.8% is in the income range of 5000 and above. The species that contribute the most to the local people are; Thyme, Olive, Carob and Laurel. The village of Horozlu is the village that earns the most income from income generating species among the villages. Income generating species play an important role in Turkey's rural and national economy.
- Published
- 2022
4. Determination of carrying capacity and visitor satisfaction in protected areas: case of Karagol-Sahara National Park
- Author
-
Göksu, Ufuk and İnanç Özkan, Sevim
- Subjects
Recreational use ,Social carrying capacity ,Karagöl Sahara National Park ,Ziyaretçi memnuniyetliliği ,Sosyal taşıma kapasitesi ,Visitor satisfaction ,Recreational carrying capacity ,Rekreasyonel taşıma kapasitesi ,Karagöl Sahara Milli Parkı ,Rekreasyonel kullanım - Abstract
Kendine özgü doğal, kültürel ve ekolojik değerleri sebebiyle koruma altına alınan yerlere “Korunan Alanlar” denilmektedir. Ülkemizde korunan alan statüsü kazanan yerler; Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiatı Koruma Alanları, Tabiat Anıtı, Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları, Ramsar Alanlar, Ulusal/Mahalli Önemi Haiz Sulak Alanlar, Muhafaza Ormanları, Kent Ormanları, Gen Koruma Ormanları, Tohum Meşçeresi, Tohum Bahçesi, Doğal Sit alanlarıdır. Korunan alanlardan olan Milli Parklar ise, ulusal ve uluslararası, tarihi ve estetik özellikleri bir arada bulunan doğa parçalarıdır. Taşıma kapasitesi ise bir alanın yıllarca özünü kaybetmeden doğal kalabilmesi için bu alanların kabul edilebilir kullanım yoğunluğu derecesidir. Bu araştırma, 2017-2021 yılları arasında Şavşat ilçesindeki Karagöl-Sahara Milli Parkı‟ nda yürütülmüştür. Bu çalışmada Milli Park‟ın taşıma kapasitesi hesabında Dünya Koruma Birliği (IUCN) tarafından tavsiye edilen „Korunan Alan Taşıma Kapasitesi Tahmin Yöntemi‟ ile rekreasyon alanlarının fiziksel, gerçek, etkin ve sosyal taşıma kapasiteleri Karagöl ve Sahara bölümü için ayrı ayrı hesaplanmış ve bu veriler sonucunda KaragölSahara Milli Parkı toplam Fiziksel Taşıma Kapasitesi 4395 kişi/gün, Gerçek Taşıma Kapasitesi 1310 kişi/gün, Etkin Taşıma Kapasitesi 537 kişi/gün ve Sosyal Taşıma Kapasitesi 216 kişi/gün olarak bulunmuştur. Ziyaretçilerin memnuniyetlik profili ve taşıma kapasitesi hakkındaki düşünceleri detaylıca incelenerek alan genelinde 400 adet ziyaretçi ile anket değerlendirme çalışması yapılmıştır. Ziyaretçi memnuniyet durumunun Milli Park‟ın geliştirilmesiyle doğrudan ilgili olduğu ve alanın kapasitesinin Karagöl ve Sahara bölümünün yeterli olduğu belirlenmiştir. Ancak hafta sonları ve bayram günleri gibi tatil zamanlarında yoğun rekreasyonel kullanımların olduğu, dolayısıyla olumsuz etkenlere yol açtığı gözlemlenmiştir. Places under protection due to their unique natural, cultural and ecological values are called "Protected Areas". Places that have gained protected area status in our country; National Parks, Nature Parks, Nature Conservation Areas, Natural Monuments, Wildlife Development Areas, Ramsar Areas, Wetlands of National/Local Importance, Conservation Forests, Urban Forests, Gene Conservation Forests, Seed Stand, Seed Garden, Natural Protected Areas. National Parks, which are among the protected areas, are pieces of nature with national and international, historical and aesthetic features. Carrying capacity, on the other hand, is the acceptable intensity of use of these areas so that an area can remain natural for years without losing its essence. This research was carried out in Karagöl-Sahara National Park in Şavşat district between 2017-2021. In this study, the physical, real, effective and social carrying capacities of the recreation areas were calculated separately for Karagöl and Sahara sections with the 'Protected Area Carrying Capacity Estimation Method' recommended by the World Conservation Union (IUCN) in the carrying capacity calculation of the National Park, and as a result of these data. The total Physical Carrying Capacity of Karagöl-Sahara National Park is 4395 person/day, Actual Carrying Capacity is 1310 person/day, Effective Carrying Capacity is 537 person/day and Social Carrying Capacity is 216 person/day. A survey evaluation study was conducted with 400 visitors throughout the area by examining the opinions of the visitors about the satisfaction profile and carrying capacity in detail. It has been determined that visitor satisfaction is directly related to the development of the National Park and the capacity of the area is sufficient in Karagöl and Sahara sections. However, it has been observed that there is intense recreational use during holidays such as weekends and holidays, thus causing negative factors.
- Published
- 2022
5. Orman köylüsünün ormancılık kooperatifleri hakkındaki düşünceleri (Artvin ili örneği)
- Author
-
Usta, Ozan, İnanç, Sevim, Orman Fakültesi, İnanç Özkan, Sevim, and Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Kooperatifçilik ,Forest cooperatives ,Forestry and Forest Engineering ,Orman Köylüsü ,Kırsal Kalkınma ,Artvin province ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Orman kooperatifleri ,Artvin ili ,Rural development ,Cooperatives ,Forest villager ,Forest villages - Abstract
Çalışmanın amacı; orman köylülerinin köylerinde bulunan ormancılık kooperatifleri konusundaki düşüncelerini ve bu kooperatiflerin orman köylülerine katkısını belirlemektir. Bunun için Artvin ili Merkez ilçesinde ormancılık kooperatifi bulunan köylerde orman köylüsüyle anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen anket sonuçlarının değerlendirilmesi aşamasında ise Microsoft Excel Programı kullanılarak frekans analizi yapılmıştır ve tablolar oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda orman köylülerinin %50' sinin kooperatife ortak olduğu görülmüştür. Orman köylülerinin %34' ü kooperatifi `devlet tarafında yönetilen bir olgu olarak düşündüğünü` ifade etmişlerdir. Orman köylülerinin %60' ı kooperatiflerin ortak hareket ve dayanışmaya etkisinin olduğunu söylerken, ortakların %54'ü kooperatiflerin başarılı olmasının devletin finansal destek sağlamasına bağlı olduğunu belirtmişlerdir. Kooperatif ortakları genel olarak kooperatif ile ilgili bir sorunla karşılaşmadıklarını ancak kooperatiflerin daha etkin yönetilmesi ile köylüye ekonomik olarak daha fazla katkı sağlanabileceğini söylemişlerdir. Kooperatiflerin köylülere ve ortaklarına verecekleri etkili bir eğitimle kooperatifin halk tarafından daha iyi anlaşılacağı, böylelikle kooperatife ortak olan orman köylüsünün sayısında artış olacağı düşünülmektedir. Purpose of this paper is to determine the contribution of forest cooperatives to forest villagers and thoughts of forest villagers about these cooperatives. Questionnaires were applied in villages in which there is a forest cooperative. Frequency analysis was used data analyzing in Microsoft Excel then results show in charts. Findings show that 50% of villagers are shareholders with cooperatives. Thirty percent of forest villagers thought that ''forest cooperatives are institution ruled by government''. While 60% of forest villager expressed that forest cooperatives have an impact upon cooperation and working in collaboration, 54% of shareholders expressed that success of cooperatives depends on financial support of the government. Shareholders of cooperatives expressed that they haven't got any problem with cooperatives but they mentioned that if cooperatives are ruled better, they will have more contribution to villager. It is thought that by giving an effective training, cooperatives will be better understood by the villagers and shareholders thus the number of forest villagers to be shareholders to cooperatives will increase. 61
- Published
- 2020
6. Korunan alanların orman köylüsünün kalkınmasına katkısı ve yönetime katılım (Camili biyosfer rezerv alanı örneği)
- Author
-
Demirbaş, Arzu, İnanç Özkan, Sevim, Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı, İnanç, Sevim, and Demirbaş, Arzu
- Subjects
Forestry and Forest Engineering ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Artvin - Abstract
YÖK Tez No: 607250 Dünyanın var oluşundan beri insan doğanın bir parçası olmuştur. İnsan doğadan sürekli yararlanmış ve yaralanma gittikçe artan bir baskıya dönüşmüştür. Bu nedenle zaman içerisinde dünyada doğanın korunması gerektiği düşüncesi ortaya çıkmıştır. Dünya'da ve Türkiye'de kanunlar çıkarılarak doğa korunmaya çalışılmaktadır. Ancak doğayı korurken doğayla iç içe yaşayan yöre halkını göz ardı etmemek gerekmektedir. Bu nedenle orman köylülerini korumak adına da kanunlar çıkarılmıştır. Orman köylüleri ve korunan alanları her zaman bir bütün olarak ele almak gerekir. Bu çalışma korunan alanların orman köylüsünün kalkınmasına katkısı ve yönetime katılımını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma birçok ulusal ve uluslararası koruma statüsüne sahip Artvin ili Borçka ilçesine bağlı Camili Biyosfer Rezerv Alanında gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında, alanla ilgili kaynakça taraması yapılmıştır. Ayrıca, yerel halkın yönetime olan katkılarını belirlemek için yöre halkıyla anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22.0 programıyla analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Çalışma sonucunda yörede ağırlıklı olarak orta yaş üstü, ortaokul mezunu, çiftçi olan kişilerin ikamet ettiği belirlenmiştir. Halkın geçim kaynağı ağırlıklı olarak çiftçilik ve ekoturizmdir. Yörenin öneminin anlaşılmış olmasının yöredeki göç durumunu tersine çevirdiği görülmektedir. Korunan alanlar çevresinde yaşayan yerel halkın bu alanların yönetimi ile ilgili kararlarda söz sahibi olmadıkları ve kendilerine konuyla ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı tespit edilmiştir. Korunan alanların daha etkin, daha verimli ve sürdürülebilir yönetimi için yöre halkının katılımını sağlamak ve birlikte hareket etmenin doğal kaynakların yönetimi için çok daha faydalı olacağı belirlenmiştir. Since the existence of the world, man has been a part of nature. Human beings have constantly benefited from nature, and injury has increasingly transformed into pressure .For this reason, the idea that nature must be protected in the world has emerged over time. By enacting the laws, the nature is being protected. However, while preserving the nature, it is necessary not to ignore the local people living with nature. Therefore, laws have been enacted in order to protect forest villagers. Forest villagers and protected areas should always be considered as a whole. This study was conducted to determine the contribution of protected areas to the development of forest villagers and their participation in management. The study was carried out in Camili Biosphere Reserve Area of Borçka district of Artvin province which has many national and international conservation status. In the scope of the study, the bibliography was searched. In addition, a survey was conducted with local people to determine the contribution of local people to the management. The data obtained were analyzed and interpreted with SPSS 22.0 program. As a result of the study, it was determined that the people living in the region were mostly middle-aged, secondary school graduates and farmers. The livelihood of the people is mainly farming and ecotourism. Understanding the importance of the region seems to reverse the migration situation in the region. It was found that the local people living in the protected areas did not have a say in the decisions regarding the management of these areas and that they were not informed about the issue. It is determined that the participation of the local people and acting together will be more beneficial for the management of natural resources for the more effective, more efficient and sustainable management of the protected areas.
- Published
- 2019
7. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun orman teşkilatındaki etkilerinin irdelenmesi (Erzurum Orman Fidanlık Müdürlüğü örneği)
- Author
-
Ağyürek, Cevdet, İnanç Özkan, Sevim, Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı, İnanç, Sevim, and Ağyürek, Cevdet
- Subjects
İş sağlığı ,İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ,Occupational health ,Occupational Health and Safety Law ,Ormancılık ,Forestry and Forest Engineering ,Forestry workers ,Forestry ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Orman işçileri - Abstract
YÖK Tez No: 492549 Bu çalışmada 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uygulamalarının Erzurum Orman Fidanlık Müdürlüğü çalışanlarının bilinç düzeylerinde meydana getirdiği farkındalık araştırılmaya çalışılmıştır. Erzurum Orman Fidanlık Müdürlüğüne bağlı Erzurum, Erzincan, Sarıkamış ve Ağrı Fidanlık Mühendisliklerinde çalışan fidanlık personeliyle yüz yüze anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, 8 bağımsız ve 28 bağımlı değişken olmak üzere toplam 36 sorudan oluşan anket formu hazırlanmıştır. Anket formu, biri bağımsız ve dördü bağımlı değişkenin olduğu (Fidanlık çalışma koşulları 14 soru, çalışanların sağlık durumu 3 soru, mevcut iş güvenliği uygulamaları 3 soru ve mevcut İSG eğitimlerinin değerlendirilmesi 8 soru) 5 başlıktan oluşturulmuştur. Anketlerden elde edilen veriler SPSS 20.0 programında değerlendirilip frekans dağılımları belirlenmiştir. Ayrıca anketlerdeki bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında istatistiki bir ilişkinin olup olmadığını görmek amacıyla Khi Kare analizi yapılmıştır. Analizler sırasında bağımsız değişkenlerden cinsiyet (1), öğrenim durumu (4) ve fiili olarak yapılan iş (6) ile bağımlı değişkenlerden Çalışma mekanı ve çalışma koşulları ile ilgili düzenlemelerde görüşünüze başvuruluyor mu? (10), Çalıştığınız birimde yeterli güvenlik önlemi alınıyor mu? (12), Fidanlık çalışmalarından kaynaklandığını düşündüğünüz herhangi bir sağlık probleminiz var mı? (23), İş sağlığı ve güvenliği eğitimi aldınız mı? (29) ve Katıldığınız İSG eğitimleri doğrudan fidanlık konularını mı yoksa genel İSG konularını mı kapsıyor? (31) değişkenler arasında istatistiki düzeyde anlamlı ilişki bulunmuş ve bulunan ilişkiler metinde belirtilmiştir. Çalışmada 6331 sayılı İSG Kanununun emredici hükmü gereği tehlike sınıfına uygun olarak Temel İSG eğitimlerinin verilmesi gerektiği, ancak kurumda halen daha eğitim almadığını beyan edenlerin oranı %17,6 olduğu belirlenmiştir. Kurumda sağlık problemi yaşadığını belirtenlerin tamamına yakını; 40 yaşından büyük, kadın ve evli çalışanlardır. Bu grupların genellikle bedenen çalıştığı ve görev tanımlarının olmadığı göz önünde bulundurulacak olursa, alınması gereken tedbirler; 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu gereği oluşturulan risk değerlendirme ekibinin marifetiyle çalışanların sağlığını etkileyen tehlikeli durumların tespit edilerek ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. Burada amaçlanan, riskin kabul edilebilir düzeye indirilmesidir. In this study, it has been tried to investigate the awareness of the employees of Erzurum Forest Nursery Directorate in the level of consciousness by applying the Law No. 6331 on occupational health and safety. A face-to-face survey was conducted with nursery staff working in Erzurum, Erzincan, Sarıkamış and Ağrı Nursery Engineering affiliated to Erzurum Forest Nursery Directorate. In the study, a questionnaire consisting of 36 questions, 8 independent and 28 dependent variables were prepared. The questionnaire was composed of 5 independent and four dependent variables (nursery working conditions 14 questions, health status of employees 3 questions, current job security applications 3 questions and evaluation of current OSH training 8 questions). The data obtained from the questionnaires were evaluated in the SPSS 20.0 program and frequency distributions were determined., In addition Also khi square analysis was performed to see if there is statistical relation between dependent and independent variables in the questionnaires. During the analyzes, are the opinions of the independent variables gender (1), education status (4) and the actual work (6) and dependent variables consulted in the regulations concerning the working place and working conditions? (10), Are adequate safeguards taken at the unit you are working on? (12) Do you have any health problems that you think originated from nursery studies? (23) Do you have training in occupational health and safety? (29) and the OSH trainings you attended include direct nursery subjects or general OSH subjects? (31) statistically significant relationships were found between the variables and the relations found were indicated in the text. In the study, it was determined that the basic OHS training should be given in accordance with the mandatory provisions of the OHS Code No. 6331, but the rate of those who declare that they have not received yet education at the institution is determined as 17.6%. Nearly all of those who stated that they had a health problem in the institution; They are women and married workers over 40 years of age. If these groups are generally considered to be physically active and do not have job descriptions, the measures to be taken are: To ensure that dangerous situations affecting the health of employees are identified and removed from the workplace by means of the risk assessment team established in accordance with Law No. 6331 on occupational health and safety. The aim here is to reduce the risk to an acceptable level.
- Published
- 2018
8. Kamuya ait işletmelerde halkla ilişkiler etkinlik ölçümü (Kastamonu-Daday Orman İşletme Müdürlüğü örneği)
- Author
-
Aydın, Türkan, İnanç Özkan, Sevim, Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı, İnanç, Sevim, and Aydın, Türkan
- Subjects
Labor of Forest Production ,Public relations ,Eğitim Semineri ,Daday Forestry Operation Directorate ,Staff ,Forest management ,Forestry and Forest Engineering ,Halkla İlişkiler Etkinlik Ölçümü ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Müşteri ,Daday Orman İşletme Müdürlüğü ,Education Seminar ,Forest enterprises ,Forestry workers ,Public Relations Activity Measurement ,Client ,Forest economics ,Orman Üretim İşçisi ,Kurum Personeli - Abstract
`Kamuya Ait İşletmelerde Halkla İlişkiler Etkinlik Ölçümü (Kastamonu-Daday Orman İşletme Müdürlüğü Örneği)` adlı bu tez çalışmasında eğitim seminerlerinin etkinlik ölçümü yapılmıştır.Bu tez çalışması ile Daday Orman İşletme Müdürlüğü'nde yürütülen sertifikasyon sürecinde gerçekleştirilen halkla ilişkiler etkinliklerinin, işletmenin amaçları doğrultusunda hedef kitlelerde istenilen etkiyi oluşturup oluşturamadığının ortaya konulması hedeflenmiştir. Bu amaçla, etkinlik sonuç ölçümü yöntemleri olan farkındalık/anlama, hatırlama/hatırda tutma, tutum/tercih ve davranış ölçüm yöntemleri uygulanmıştır. Yöntemlerin uygulanmasında kullanılan veriler hedef kitlelere anketlerin uygulanması ile elde edilmiştir. Kurum içi hedef kitleler olarak kurum personeli ile orman üretim işçileri; kurum dışı hedef kitle olarak müşteriler seçilerek her gruba ayrı ayrı anket sorgusu uygulanmıştır. Ayrıca ortak sorular da bulunmaktadır. Tez çalışmasında anketler ile toplanan veriler frekans tabloları ve bağımsız iki örnek t-testi ile analiz edilerek değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular, halkla ilişkiler etkinlik sonuç ölçümü yöntem çeşitlerine göre ölçümlenmiştir. Sonuçlar, etki seviyesine göre üç hedef kitle için hem ayrı ayrı hem de ortak sorular için karşılaştırmalı olarak ortaya konulmuştur. The effectiveness of education seminars has been measured in this thesis, `The Measurement of Public Relations Activities in Public Enterprises (Kastamonu-Daday Forestry Operation Directorate Case)`.It has been aimed to determine whether public relations activities carried out by certification program in Daday Forestry Operation Directorate create the desired effects on the target group in accordance with aims of the enterprise. For this purpose, these activity results measurement methods have been used; awareness/comprehension, recollection/remember, attitude/preference and behavior. Data used in the methods have been obtained from questionnaires conducted on the target group.Staff, and labors of forest production have been picked up as intra-organization target group; clients have been picked up as non-organization target groups. Both groups have been conducted questionnaires separately. There are also common questions.Data collected via questionnaires have been analyzed with frequency tables and independent two sample t-test. Obtained findings have been gauged according to varieties of public relations activity results measurement methods. Results have been put forward in terms of effectiveness level for three target groups both separately and comparatively for common questions. 181
- Published
- 2014
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.