15 results on '"İşgüder, Çiğdem Kunt"'
Search Results
2. Adolescent pregnancies in Turkey: a single center experience
- Author
-
İşgüder, Çiğdem Kunt, primary, Arslan, Oğuz, additional, Gunkaya, Osman Samet, additional, Kanat-Pektas, Mine, additional, and Tuğ, Niyazi, additional
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. THE DETERMINANTS IN THE MANAGEMENT OF PREGNANCIES COMPLICATED WITH IMMUNE THROMBOCYTOPENIA.
- Author
-
İŞGÜDER, Çiğdem KUNT, SİVRİKOZ, Tuğba SARAÇ, AKIN, Mehtap, ASLAN, Törehan, UYGUR, Lütfiye SELÇUK, İNCE, Şule BİROL, KALELİOGLU, İbrahim, BEŞIŞIK, Sevgi, HAS, Recep, and YILDIRIM, Alkan
- Subjects
- *
IDIOPATHIC thrombocytopenic purpura , *BLOOD platelet disorders , *DELIVERY (Obstetrics) , *BLOOD transfusion , *PLATELET count , *INTRAVENOUS immunoglobulins - Abstract
Objective: This study aims to determine the hematologic and obstetric factors that would affect the management of immune thrombocytopenia (ITP) during pregnancy. Material and Method: This is a retrospective review of 54 pregnancies that were complicated by ITP at a single tertiary center. All of the patients were followed-up and delivered at the same center. Subgroup analysis for obstetric outcomes was made according to the platelet counts at the time of delivery (<50x103/mm³ or ≥50x10³ /mm³ ), the time of diagnosis (before or during pregnancy) and neonatal platelet counts (≤100x10³ /mm3 or >100x10³ /mm³ ). Result: Transfusion of blood products, steroid administration per se, or in combination with intravenous immunoglobulins (IVIG), were significantly more often administered in those with platelet counts <50x10³ /mm3 at the time of delivery (p=0.020, p=0.020, and p=0.004, respectively). The patients who were first diagnosed with ITP during pregnancy had higher rates of transfusion of blood products (p=0.041), higher rates of vaginal deliveries (p=0.048), and lower rates of preterm delivery (p=0.044) when compared to the patients who had ITP diagnosed before the on set of pregnancy. Gestational age at birth (p=0.020), birth weight (p=0.002) and neonatal platelet count (p=0.002) were significantly higher in those who were diagnosed during the pregnancy. History of maternal splenectomy, intensive care unit admission, IVIG administration, and blood transfusion were significantly more frequent in neonates with platelet counts ≤100x10³ /mm³ (p=0.028, p=0.001, p=0.001, and p=0.025, respectively). Conclusion: The women diagnosed with ITP before the pregnancy and those who were diagnosed during the pregnancy had comparable rates of postpartum bleeding. However, there was a tendency towards overtreatment of the women who developed ITP during pregnancy. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Protective effects of apocynin and melatonin on ovarian ischemia/reperfusion injury in rats
- Author
-
Unsal, Velid, İşgüder, Çiğdem Kunt, Can, Özlem Koşar, Pektaş, Mine Kanat, Arici, Akgül, and Sağlık Bilimleri Fakültesi
- Subjects
Apocynin, Ischemia, Melatonin, Ovary, Reperfusion injury - Abstract
Objective: This study aims to determine the protective effects of apocynin, a NADPH oxidase inhibitor, and melatonin, an endogenous anti-oxidant, in an animal model of ovarian ischemia/reperfusion (I/R) injury. Materials/Methods: Thirty-five female rats were randomly divided into five groups, namely group I (sham), group II (I/R), group III (I/R + 10 mg/kg apocynin), group IV (I/R + 20 mg/kg apocynin), and group V (I/R + 10 mg/kg melatonin). Ovarian tissue and serum superoxide dismutase (SOD) and catalase (CAT) activities and malondialdehyde (MDA) and protein carbonyl (PC) levels were measured. Ovarian histopathology was examined and Bax, caspase 3, and iNOS immunoreactivities were evaluated. Results: Preoperative apocynin and melatonin significantly increased SOD and CAT activities (P < 0.05, P < 0.05, P < 0.01, P < 0.01, P < 0.01, P < 0.05, P < 0.05, and P
- Published
- 2021
5. The overview of women by age groups on the family planning and the evaluation of preferred methods: A Tertiary center experience
- Author
-
Doğru, Hatice Yılmaz, Oktay, Gülseren, İşgüder, Çiğdem Kunt, Özsoy, Asker Zeki, Çakmak, Bülent, Delibaş, İlhan Bahri, Yıldız, Nagihan Çeltek, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, and 0-Belirlenecek
- Subjects
lcsh:R5-920 ,Temel Sağlık Hizmetleri ,lcsh:R ,method ,Aile Çalışmaları ,family planning ,lcsh:Medicine ,Kadın Araştırmaları ,lcsh:Medicine (General) ,Kadın Hastalıkları ve Doğum - Abstract
Amaç: Kadınların seçtikleri aile planlaması yöntemleri üzerine yaş ve eğitim durumunun etkisini araştırmaktır. Yöntemler: Bu çalışmaya, Nisan 2015-Ağustos 2015 tarihleri arasında çeşitli jinekolojik yakınmalar nedeni ile başvuran 250 hasta dahil edildi. 18 yaş altı ve gebe olan kadınlar çalışmaya dahil edilmedi. Hastaların sosyodemografik verileri ve aile planlaması yöntemi kullanımı ile ilgili bilgileri içeren anket, hastalar ile yüz yüze görüşülerek dolduruldu. Hastaların yaş, evlilik durumu, evlilik süresi, eğitim durumu, eşinin eğitim durumu, meslek ve sosyal güvencesi kayıt edildi. Aynı zamanda, hastaların; ilk gebelik yaşı, gebelik sayısı, ölü doğum sayısı, düşük sayısı, kürtaj sayısı, yaşayan çocuk sayısı ve istenmeyen gebelik sayısını da içeren obstetrik özellikleri kayıt edildi. Bulgular: Tüm yaş gruplarında geri çekme yöntemi en sık kullanılan yöntem olarak tespit edilir iken en fazla kullanılan modern yöntem ise kondom olarak tespit edildi. İlk ve orta okul mezunu olan kadınların en fazla kullandıkları yöntem geri çekme olarak tespit edilir iken, lise ve üniversite mezunlarının geri çekme yöntemi ile kondomu aynı oranda kullandıkları tespit edildi. Sonuç: Yaşa özel etkin bir aile planlaması danışmanlığı ile istenmeyen gebeliklerin önlenebileceği ve planlanmış gebelikler sayesinde de fetal ve maternal iyilik halinin korunabileceği kanaatindeyiz. Objective: The aim of this study is to evaluate the effect of age and education on family planning methods of women. Methods: A total of 250 patients who were admitted with various gynecological complaints between April 2015-August 2015 were included in this study. Aged below 18 and pregnant were excluded from the study. The questionnaire including the data of sociodemographic values and family planning methods usage was completed by face-to-face interview. Age, marital status, marriage duration, education, spouse's education, occupation, and social security status were recorded. In addition, patients' obstetric characteristics including first pregnancy age, parity, number of stillbirth, number of abortus, number of abortion, number of child, and number of undesired pregnancy were recorded. Results: Since coitus interruptus was the most preferred family planning method in all age groups, condom was found as the most used modern method. While coitus interruptus was the most frequent technique among primary and secondary school graduated women, high school and university graduated women were preferred the coitus interruptus and condom at the same ratio. Conclusion: It is suggested that mother and baby health through planned pregnancy may be protected by age specific efficient family planning counseling to avoid undesired pregnancy.
- Published
- 2016
6. A case report of peripartum cardiomyopathy with a review of literature
- Author
-
İşgüder, Çiğdem Kunt, primary
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
7. Kliniğimizde 2014-2016 Yılları Arasında Sezaryen Oranı ve Endikasyonları
- Author
-
İşgüder, Çiğdem Kunt, Bulut, Yunus Emre, Yılmaz, Gökhan, Doğru, Hatice Yılmaz, Özsoy, Asker Zeki, Başol, Nurşah, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, and 0-Belirlenecek
- Subjects
Kadın Hastalıkları ve Doğum - Abstract
Amaç: Çalışmamızda 2014-2016 yılları arasında sezaryen oranlarını ve yıllara göre sezaryen endikasyonlarının dağılımını incelemek amaçlanmıştır.Gereçler ve yöntem: 2014-2016 tarihleri arasında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi, Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde gerçekleşen 2802 doğumun kayıtları retrospektif olarak incelendi. Bu doğumların tarihi, şekli, gebenin yaşı, gebelik haftası, sezaryen endikasyonu, doğum ağırlığı ve bebeğin cinsiyeti hasta dosyalarından faydalanılarak kaydedildi.Bulgular: 3 yıllık süreçte toplam doğum sayımız 2802 idi ve bunların 2056'sına sezaryen operasyonu yapıldı. Başlıca sezaryen endikasyonları geçirilmiş sezaryen %59.6, prezentasyon ve pozisyon anomalileri %11.6 ve fetal distres %7.7 olarak bulundu. 2014'den 2016 yılına doğru sezaryen doğumlar, vajinal doğuma göre istatistiksel olarak anlamlı derecede azalmış olarak tespit edildi (p
- Published
- 2017
8. Maternal Hemoglobin, Hematokrit ve Sistemik Arteriyel Basınç ile Yenidoğan Kilosu Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi
- Author
-
Doğru, Hatice Yılmaz, Çakmak, Bülent, Özsoy, Asker Zeki, İşgüder, Çiğdem Kunt, Delibaş, İlhan Bahri, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, and 0-Belirlenecek
- Subjects
Kadın Hastalıkları ve Doğum - Abstract
Bu çalışmadaki amacımız, maternal arteriel basınç ve maternal hematolojik durumun yenidoğanın kilosu üzerine olan etkisini araştırmaktır.Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı doğum salonuna Kasım 2013 ve Mayıs 2015 tarihleri arasında doğum eylemi başlamış olmasından dolayı yatan hastaların dosyalarının retrospektif olarak taranması ile elde edilen veriler kullanıldı. Dosyalardan hastaların yaşları, gebelik öyküleri, doğum haftası, yenidoğanın kilosu, annenin hemoglobin-hemotokrit değerleri, sistolik-diastolik arteriyel tansiyon ve ortalama arter basıncı değerleri elde edildi. Yenidoğanın kilo persantilleri =%90 olarak gruplandırıldı. Bu üç grup arasında maternal hemoglobin, hematokrit ve arteriyel basınç değerleri karşılaştırıldı. Bulgular: Doğum kilosuna göre yapılan gruplandırmada her üç grup arasında maternal hemoglobin, hematokrit, sistolik, diastolik ve ortalama arter basıncı açısından anlamlı fark tespit edilmedi (p>0.05).Sonuç: Maternal hemoglobin, hemotokrit ve arteriyel basınç değerleri ile maternal medikal, obstetrik öykülerin ve diğer risk faktörlerinin birlikte değerlendirilmesi ile yapılan taramanın, düşük doğum ağırlıklı bebeklerin belirlenmesinde daha etkin olabileceğini düşünmekteyiz In the present study, we aimed to investigate the effect of maternal arterial pressure and maternal hematologic parameters on newborn weight.Material and Methods: The data belonged to the patients who delivered the babies in Gaziosmanpasa University Department of Gynecology and Obstetrics delivery room were evaluated retrospectively in the present study. Age, delivery history, week of delivery, weight of newborn, hemoglobin-hematocrit values of the mother, systolic-diastolic arterial pressure and mean arterial pressure of the patients were obtained from the records. The percentiles of the newborns were grouped as =%90. Maternal hemoglobin, hematocrit and arterial pressure values were compared between groups.Results: There were no significance difference in the comparison of maternal hemoglobin, hematocrit, systolic, diastolic, and mean arterial pressure between three groups constructed by newborn weight (p>0.05).Conclusion: We suggested that screening the maternal hemoglobin, hematocrit and arterial pressure values with the evaluation of maternal medical, obstetric history and additional risk factors may be more efficient in detecting the low birth weight newborns
- Published
- 2016
9. Non-fatal Obsessive Compulsive Disorder Inspite of Repeating Suicide Attempts During Pregnancy: Case Report
- Author
-
DOĞRU, Hatice Yılmaz, ÖZSOY, Asker Zeki, İŞGÜDER, Çiğdem Kunt, ÖZSOY, Filiz, DELİBAŞ, İlhan Bahri, and ÇAKMAK, Bülent
- Subjects
Pregnancy,suicide,obsessive-compulsive ,Gebelik,intihar,obsesif-kompulsif - Abstract
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) DSM-5 kriterlerine göre tekrarlayan ve persiste olan dürtüler, hayaller, tekrarlayan davranışlar ve obsesyonların yol açtığı mental reaksiyonlar olarak tanımlanır. Gebelik ve puerperium bu hastalığın başlangıcında ve seyrinde oldukça önemli dönemlerdir. Bu olgu sunumundaki amacımız; affektif bozukluğun eşlik etmediği gebelik öncesi remisyona girmiş ancak gebelik ile beraber tekrar alevlenen ve tekrarlayan intihar girişimleri olan obsesif kompulsif bozukluk olgusunu literatür eşliğinde tartışmaktır. 26 yaşında, 2 yıldır affektif bozukluğun eşlik etmediği obsesif kompulsif bozukluk nedeni ile takip ve tedavi edilen hasta, gebelik sırasında kullandığı tedavileri bırakması sonucunda 3 defa intihar girişiminde bulundu. Maternal ve fetal açıdan normal seyreden gebelik miadında sonlandırıldı. Doğumdan iki ay sonra hastanın tam olarak remisyona girdiği görüldü. OKB’li hastalarda intihar girişimi riski, eşlik eden affektif bozukluk yokluğunda düşük olsa da bu hastalarda affektif bozukluğun varlığı ve bunun da intihar girişimlerini beraberinde getirebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Gebelik süreci OKB semptomlarının alevlenmesine yol açabileceğinden dolayı maternal ve fetal sağlığın korunması için bu hasta grubunda psikiyatrist ve obstetrisyenlerin multidispliner bir takip ve tedavi protokolü izlemesi gerektiği kanaatindeyiz., Aim:Obsessive-compulsive disorder (OKB) is defined in DSM-5 criteria as mental reactions caused by continuous and persistant compulsions, thoughts, repeating behaviors and obsessions. Pregnancy and puerperium are very important periods for the onset and the course of the disease. Affective disorders in patients with OKB is associated with serious and persistant complaints of OKB, more despair, sense of vulnerability, suicidal thoughts and behaviors. In this case report, we aimed to discuss a case of an obsessive compulsive disorder without an affective disease which aggravated with pregnancy after remission before pregnancy and had recurrent suicide attempts. Case Report: A 26 years-old patient, treated for obsessive compulsive disorder without any affective components for 2 years had three suicide attempts after quiting her psychological therapy. A normal pregnancy was ended at full-term. Patient was in full remission at postpatum 2 months. Conclusion: The risk of suicide attempt should be kept in mind inspite of the risk of suicide attempt can be lower without affective disorder, since it may be increased with it. It can be concluded that psychiatrists and obstetricians should follow a diagnose and treatment protocol to preserve maternal and fetal health because of pregnancy period leading exacerbation of OKB sypmtoms. Key Words: Pregnancy, suicide, obsessive-compulsive
- Published
- 2015
10. Acrania in a Fetus at Term
- Author
-
İşgüder, Çiğdem Kunt, Delibaş, İlhan Bahri, Doğru, Hatice Yılmaz, Çakmak, Bülent, Gülücü, Selim, and ÖZSOY, Asker Zeki
- Subjects
acrania,microphtalmia,polyhydramnios,ultrasonography ,Akrani,mikroftalmi,polihidramnios,ultrasonografi - Abstract
Fetal akrani (eksensefali) kalvarium kemiklerinin kısmi ya da tam yokluğu ile karekterize nadir görülen fatal seyirli bir gelişimsel anomalidir. Beyin hemisferleri ince bir membranla çevrilidir. Embriyonel gelişim sırasında ektodermal mezenşimal göçteki yetersizlik etiyolojiden sorumlu tutulmaktadır. Farklı fetal anomalilerin de eşlik edebildiği fetal akrani daima ölümcül bir anomalidir. Prenatal tanısı, kalvarial kemiklerin kalsifikasyonlarının tamamlandığı birinci trimester sonu ultrasonografisi ile mümkündür. Antenatal hiç takibe gelmemiş, son adet tarihine göre 39 haftalık gebede prenatal ultrasonografi sırasında saptadığımız fetal akrani olgusunu literatür eşliğinde sunduk., Fetal acrania (exencephaly) is a rarely seen, lethal developmental anomaly, characterized by partial or complete absence of the bones of the calvarium in which cerebral hemispheres are merely surrounded by a thin membrane. Defective ectodermal - mesenchymal migration during embryonal development has been implicated for the etiology. Different fetal anomalies may accompany this universally fatal anomaly. Prenatal diagnosis is possible with ultrasonography at the end of the first trimester upon the completion of calvarial bone calcification. 39 weeks gestation who had not any antenatal follow-up according to last menstrual period we detected fetal acrania by prenatal ultrasonography and present this case with literature
- Published
- 2015
11. The importance of the transabdominal cervical length measurement to predict preterm delivery in low-risk pregnant women for premature birth
- Author
-
Doğru, Hatice Yılmaz, primary, Özsoy, Asker Zeki, additional, Çakmak, Bülent, additional, İşgüder, Çiğdem Kunt, additional, Delibaş, İlhan Bahri, additional, and Demirtürk, Fazlı, additional
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
12. Tokat İlinde Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvuran Gebelerde İdrar Yolu Enfeksiyonu: Üç- Yıllık Değerlendirme
- Author
-
Özsoy, Asker Zeki, primary, Nacar, Mehmet Can, additional, Çakmak, Bülent, additional, Doğru, Hatice, additional, Delibaş, İlhan Bahri, additional, İşgüder, Çiğdem Kunt, additional, and Gülücü, Selim, additional
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
13. Do Urgent Caesarean Sections Have a Circadian Rhythm?
- Author
-
Doğru, Serkan, Doğru, Hatice Yılmaz, Karaman, Tuğba, Şahin, Aynur, Tapar, Hakan, Karaman, Serkan, Arıcı, Semih, Özsoy, Asker Zeki, Çakmak, Bülent, İşgüder, Çiğdem Kunt, Delibaş, İlhan Bahri, and Karakış, Alkan
- Subjects
CESAREAN section ,ANESTHESIA ,CIRCADIAN rhythms ,SOCIAL sciences ,DELIVERY (Obstetrics) - Abstract
Copyright of Turkish Journal of Anesthesia & Reanimation is the property of Turkish Society of Anaesthesiology & Reanimation and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
14. The Evaluation of the Relation Between Maternal Hemoglobin, Hematocrit and Systemic Arterial Pressure and Newborn Weight
- Author
-
YILMAZ DOĞRU, Hatice, ÇAKMAK, Bülent, ÖZSOY, Asker Zeki, İŞGÜDER, Çiğdem Kunt, and DELİBAŞ, İlhan Bahri
- Subjects
Maternal hemoglobin,hematokrit,kan basıncı,düşük doğum ağırlığı ,Maternal hemoglobin,hematocrit,blood pressure,low birth weight - Abstract
Aim: In the present study, we aimed to investigate the effect of maternal arterial pressure and maternal hematologic parameters on newborn weight.Material and Methods: The data belonged to the patients who delivered the babies in Gaziosmanpasa University Department of Gynecology and Obstetrics delivery room were evaluated retrospectively in the present study. Age, delivery history, week of delivery, weight of newborn, hemoglobin-hematocrit values of the mother, systolic-diastolic arterial pressure and mean arterial pressure of the patients were obtained from the records. The percentiles of the newborns were grouped as 0.05 .Conclusion: We suggested that screening the maternal hemoglobin, hematocrit and arterial pressure values with the evaluation of maternal medical, obstetric history and additional risk factors may be more efficient in detecting the low birth weight newborns., Amaç: Bu çalışmadaki amacımız, maternal arteriel basınç ve maternal hematolojik durumun yenidoğanın kilosu üzerine olan etkisini araştırmaktır.Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı doğum salonuna Kasım 2013 ve Mayıs 2015 tarihleri arasında doğum eylemi başlamış olmasından dolayı yatan hastaların dosyalarının retrospektif olarak taranması ile elde edilen veriler kullanıldı. Dosyalardan hastaların yaşları, gebelik öyküleri, doğum haftası, yenidoğanın kilosu, annenin hemoglobin-hemotokrit değerleri, sistolik-diastolik arteriyel tansiyon ve ortalama arter basıncı değerleri elde edildi. Yenidoğanın kilo persantilleri 0.05 .Sonuç: Maternal hemoglobin, hemotokrit ve arteriyel basınç değerleri ile maternal medikal, obstetrik öykülerin ve diğer risk faktörlerinin birlikte değerlendirilmesi ile yapılan taramanın, düşük doğum ağırlıklı bebeklerin belirlenmesinde daha etkin olabileceğini düşünmekteyiz.
15. An Autopsy Case Report: Prune Belly Syndrome with Overlapping Presentation of Partial Urorectal Septum Malformation Sequence.
- Author
-
Işgüder ÇK, Pektaş MK, Köseoğlu D, and Takçi Ş
- Subjects
- Fatal Outcome, Female, Gestational Age, Humans, Live Birth, Pregnancy, Prune Belly Syndrome diagnostic imaging, Rectum diagnostic imaging, Ultrasonography, Prenatal, Urogenital Abnormalities diagnostic imaging, Young Adult, Abnormalities, Multiple, Prune Belly Syndrome pathology, Rectum abnormalities, Urogenital Abnormalities pathology
- Abstract
Prune belly syndrome (PBS) is characterized by a classical triad of congenitally absent abdominal muscles, bilateral cryptorchidism, and a malformed urinary tract. Urorectal septum malformation sequence (URSM) is identified with the absence of urogenital and anal openings. This case report describes a 15-week-old female fetus with megacystis, ascites and oligohydramnios in a 19-year-old nulliparous woman. The patient underwent preterm labor at the 33rd gestational week and delivered a female newborn weighing 2250 grams who died three days later due to progressive respiratory insufficiency. To the best of our knowledge, this is the third case of an overlap between PBS and URSM in literature. Such an overlap refers to the existence of left renal agenesis, right renal cystic dysplasia, bilateral club foot and lumbar scoliosis as well as the absence of abdominal wall muscles, internal genital organs, urethral, vaginal and anal openings. This case report aims to remind the obstetricians about the concurrent occurrence of PBS with URSM and its poor prognosis.
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.